25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 10 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 9 ‘Kapalõ alanlarda sigara içme yasağõ esnetilmemelidir’ İstanbul Haber Servisi - Sigara yasağõnõn es- netilmemesi gerektiğini vurgulayan sağlõk meslek odalarõ ile hekimler, sigara yasağõnõn en köklü sağ- lõk önlemi olduğunu belirttiler. Hekimler, kapalõ alanlarda sigara içilmesine izin vermenin, içme- yenlerde kanser riskini yüzde 25- 30, kalp krizi ris- kini de yüzde 30 arttõrdõğõna dik- kat çekti. H e k i m l e r , “Araştırmalar, yurttaşların ka- palı alanlarda si- gara içilmemesi gerektiğini gös- terirken işletme kârlılığının da arttığını gösteri- yor. Kanundan geri adım atmak, kanseri ve kalp krizini destekle- mektedir” dedi. Kapalõ alanlar- da sigara içilme- sini yasaklayan 4207 sayõlõ “Tü- tün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hak- kında Kanun”un yumuşatõlmasõna yönelik girişim- lerin yanlõş oldu- ğu vurgulandõ. SSUK Dönem Başkanõ Prof. Dr. Elif Dağlı, ana- yasanõn 56. mad- desinde “Herkes, sağlıklı ve den- geli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çev- re sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini ön- lemek devletin ve yurttaşların görevidir” de- nildiğini ifade ederek “Kapalı alanlarda siga- ra dumanı sağlıklı çevre kavramı ile bağdaş- mamaktadır” dedi. HEKİMLER VE SAĞLIK ODALARI MELTEM YILMAZ Okmeydanõ’nda Da- rülaceze’de görev ya- pan 400 personelin giriş çõkõşlarõnõ kontrol et- mek için “parmak izi takip sistemi” cihazla- rõ kullanõldõğõ belirlendi. Uzmanlar, iç hukuk dü- zenlemelerinde belli şartlarõn varlõğõ halinde, sõnõrlõ olarak yalnõzca kolluk kuvvetlerine ve- rilen parmak izi alma yetkisinin kamu ku- rumlarõ ile özel kuru- luşlarca uygulanmasõ- nõn, özel yaşamõn gizli- liği ile bireyin temel haklarõnõn korunmasõnõ güvenceye alan ilgili anayasa maddeleri ile Avrupa İnsan Haklarõ Sözleşmesi’ne (AİHS) aykõrõ olduğunu belirtti. Vücut bütünlüğünün ayrõlmaz bir parçasõ olan ve bireyi belirleme özel- liği nedeniyle kişisel bilgi olma özelliği taşõ- yan parmak izi, çeşitli kurum ve kuruluşlarda “parmak izi takip ci- hazları” aracõlõğõyla bir tür “kontrol ve süz- geçleme” yöntemi ola- rak alõnmaya devam ediyor. İstanbul Tabip Oda- sõ’nca bireyin izni ol- madan alõnan parmak izinin, herhangi bir ya- sal dayanağõnõn bu- lunmadõğõ, uygulama- nõn idare ajanlarõ yeri- ne bu işi yüklenen fir- ma çalõşanlarõnca ya- põlmasõ nedeniyle top- lanan verilerin başka bir amaçla kullanõlma- yacağõna yönelik bir güvencenin olmadõğõ belirtiliyor. Bilirkişilerle yapõlan görüşmeler sonucunda, “Bu sistemi kullanan kurum ve kuruluşla- rın, özel yaşamın giz- liliği ile bireyin temel haklarının korunma- sını güvenceye alan il- gili anayasa maddele- ri ile AİHS’nin 8. mad- desini ihlal ettiği”ne dikkat çekiliyor. İstanbul Barosu avu- katlarõndan Hilmiye Arslan, kişinin rõzasõ dõşõnda bu tür kişisel bilgilerin toplanmasõ- nõn hukuka aykõrõ ol- duğuna dikkat çeke- rek, “Eğer kişi bu par- mak izini vermek is- temiyor ve vermeye zorlanıyorsa o zaman hukuka aykırı bir bi- çimde kişisel verinin elde edilmesi duru- mu söz konusu oluyor ki bu durum Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 135. madde- sine göre hukuka ay- kırı” diye konuştu. Darülaceze yetkilile- ri konuyla ilgili sorula- rõmõza, aramalarõmõza yanõt vermedi. OKMEYDANI DARÜLACEZEProstat cerrahisinde uzman olan çok sayõda hekim bir araya gelerek ‘Uluslararasõ Prostat Araştõrma Grubu’nu oluşturdu SİBEL BAHÇETEPE Türkiye ve dünyanõn çeşitli ül- kelerinde prostat cerrahisinde uzman olan çok sayõda hekim bir araya gelerek prostat ile ilgili dünyada yaşanan gelişmeleri yakõndan takip etmek, bu alan- da çalõşmalar yapmak, teknolo- jik gelişmelere öncülük etmek, araştõrmalarõ bilimsel platform- da paylaşmak ve halkõ gelişme- lerden haberdar etmek amacõy- la “Uluslararası Prostat Araş- tırma Grubu”nu oluşturdu. Türkiye’de adõmõ atõlan grubun ilk çalõşmasõnõn prostat büyü- mesinde kullanõlan “İnfrared light lazer” (kõrmõzõ ötesi õşõk la- zer) denilen tedavi sõrasõnda, lazer õşõnlarõnõn yalnõzca tedavi edilen noktaya verilmesi ve en az oranda diğer organlara yan- sõmasõnõ, organlara verilen za- rarõn en aza indirilmesinin yat- tõğõ belirtildi. Yeni kuşak lazerle tedavi konusunda yurt- dõşõndaki meslektaşla- rõna da eğitim veren Medical Park Göztepe Hastanesi’nden Ürolo- ji Uzmanõ Prof. Dr. Ali Erol, özellikle son 10 yõlda iyi huylu prostat büyümelerinde lazer te- davisinin önem kazandõğõnõ, te- davide birkaç farklõ lazer yön- teminin kullanõldõğõnõ belirtti. Erol şunlarõ söyledi: “Prostat büyümesinde idrara başla- mada güçlük, idrar akımının zayıf ve kesik kesik olması, id- rar yaptıktan sonra mesanenin boşalmadığı hissi, gece sık id- rara kalkma, idrar kaçırma gi- bi belirtiler gözükebilir. Özel- likle birinci derece yakınla- rında prostat kanseri olanlar 40 yaşından sonra, diğerleri de 45 yaşından sonra yılda bir kez hekime gitmeli, kontrolleri- ni yaptırmalıdır. Te- davide halk arasın- da buharlaştırma di- ye bilinen yöntem yaygın olarak kulla- nılmaktadır. En sık kullanılan lazer yön- temleri buharlaştır- ma amacı ile kullanılmakta- dır.” Erol, geçen hafta İstan- bul’da prostat cerrahisinde ül- kemizden ve dünyadan çok sa- yõda uzman hekimlerin katõldõ- ğõ uluslararasõ bir toplantõnõn düzenlendiğini, bu toplantõda “Uluslararası Prostat Araş- tırma Grubu” denilen yeni oluşumun oluşturulduğunu anõmsattõ. Erol, grubun ilk çalõşmalarõnõn 2005 yõlõndan bu yana uygu- lanmakta olan infrared light la- zer tedavisinde yapõlan bir ça- lõşma olduğunu belirterek özet- le şunlarõ söyledi: “Lazer tedavisi tamamıyla masum bir tedavi değildir. Hastada idrar kaçırma prob- lemi, mesane boynu darlığı gibi sorunlara neden olabilir. Bu tedavilerde asıl sorun, esa- sında lazer ışınının kullandı- ğınız fiberden çıktıktan sonra yansımalara uğrayarak başka yerlere de ulaşması ve ulaştı- ğı organlara zarar vermesidir. Yapılan çalışma noktasal ışın- lama yapılması ve çevre organ, dokulara hasarının daha az oluşmasıdır. İnfrared light la- zer tedavisinde kullandığımız fiber yalnız tedavi edeceği böl- geye ışın verecek ve noktasal tedavi olacak. Bu konuda kli- nik çalışmalar yapılıyor, bir yıl içinde bu çalışmanın sonlan- masını hedefliyoruz.” Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Bu yazıda gündemdeki ko- nuların her birine kısaca değineceğim. Tam Gün Yasası kabul edildi. Yazık ki iyi bir sonuç vermesi beklenemez. Hasta- neler bir işletme gibi düşünülüyor. Hekim kendi çabası ile sağladığı kazançtan pay alacak. Bu onu çok hasta bakmaya zor- layacak. Ek kazanç emekliliğe yansıma- yacak. Eğitim araştırma arka planda ka- lacak. Doktorlar sözleşmeli hale getirile- cek. Üniversitelerde kargaşa yaşana- cak. Çok kazanan hekimler ayrılacak. Ora- da da eğitim ve araştırma değil, çok has- ta bakarak gelir sağlama öncelik kaza- nacak. Türkiye’de bugünkü Sağlıkta Dö- nüşüm anlayışı içinde Tam Gün hiçbir şe- kilde yararlı sonuç vermeyecektir. Bunu göreceğiz. Marketlerde ilaç satışı yanlış bir uygulamadır. Amerika’da yapılıyor oluşu bu gerçeği elbette değiştirmez. Amerika’da saymakla tükenmez yanlış uy- gulamalar yapılıyor. 60 milyon insan sağ- lık hakkından yoksun. Her yazımda yineliyorum. Bizim ülkemi- ze yakışan en iyi sağlık sistemi sosyali- zasyon modelidir. Sağlık ocakları aracılığı ile yürütülecek koruyucu hekimliğe önce- lik veren ilk basamak hekimliği en verimli en yararlı sistem olacaktı. Hastanecilik, doğ- rudan hastane başvurularına öncelik ver- mek yanlıştır. Fakülte hastaneleri bile has- ta ve bürokrasi yükü altında bulunuyor. Uz- man gerçekten uzmanlığını yapamıyor, profesör de profesörlüğünü. Özel hasta- nelerin bir bölümü zenginlere hizmet veri- yor. SGK ile anlaşma yapmıyor. Anlaşma yapanların bir bölümü sıkıntı da katkı pay- larına dayanıyor. Şimdi hastaneler A, B, C, D diye sınıflara ayrılıyor. Böylece arttırılmış olan katkı payları derecelendirilecek. Hal- kın, hastaların ilave katkılara zorlanması için çeşitli yöntemler var. Asgari gelir sahiple- rinin şu ya da bu katkı payını ödemek zo- runda olmaları kadar bir adaletsizlik olamaz. Dolaylı vergilerin de yüzde 70’lerde oluşu- nun büyük bir haksızlık oluşu gibi. Stresten uzak durun diye tavsiyeler oku- yor ve dinliyorum sık sık. Siz bunu nasıl ya- pıyorsunuz çok merak ediyorum, nasihatler buna nasıl yararlı olabilir. Bir de sıkça rast- ladığım bir şey var. Filanca kanseri yendi. O nasıl oluyor, kanser nasıl yeniliyor? Bu da an- layamadıklarımdan, bu yenme gücü nasıl el- de ediliyor, bilenler bilmeyenlere öğretme- li, tedavi değil, erken tanı da değil, birileri kan- seri alt ediveriyorlar. Gözden kaçan önem- li bir konu daha var. Bazı genetik hastalık- lar için tedavi umutları belirdi. Ancak aynı hastalık değişik genetik geçiş modelleri gösterebiliyor. Bunların içinden bazıları te- daviye elverişli, ötekiler değil. Bu ancak ge- netik inceleme ile anlaşılabiliyor. Ne var ki bu incelemelerin pahalı olanlarını SGK öde- miyor. Bu mutlaka çözülmesi gereken bir so- run. Çok önemli bir tedavi olanağından yoksun bırakıyorsunuz. Hastaların ödeme güçleri olmadığı için böyle bir olanaktan yok- sun bırakılması kabul edilemez. Şimdi bir de ilaç krizi çıktı. Çok ciddi fiyat an- laşmazlığı nedeni ile depolarda var olan ilaçlar eczanelere ve hasta- lara ulaşamıyor. Olamaz böyle bir şey, kabul edilemez, son hızla çözülmeli. Bir skandal bu. Sorumlular hakkında suç du- yurusu yapılmalı. Sevgili Cumhuriyet okurları, haberiniz olmuştur. Benim bir avuç özverili insan- la birlikte 32 yıldan beri emek verdiğim bir dernek var Türkiye Kas Hastalıkları Der- neği. Merkezimiz Yeşilköy’de. Bu hasta- lıkların büyük çoğunluğunun tedavisi he- nüz yok. Bu nedenle o hastalıklarla ya- şayanlara yardımcı olmaya destek ver- meğe çalışıyoruz. Çeşitli etkinliklerimiz var. Son zamanlarda evde bakım hizmetini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İngilte- re’den Oxford’dan ilgi ve destek geldi. Bir ay önce İstanbul Üniversitesi Rektörü, üniversitenin bu alanda bizim dernekle iş- birliği yapması için karar aldı. Bu işbirliği ça- lışmalarını sürdürüyoruz. Bu güzel geliş- melerle sevinirken bir sürpriz duyuru çı- kageldi. Büyükşehir Belediyesi Emlak Dai- re Başkanlığı o binayı boşaltın diyor (arsa onların ). Gerekçe yok. Bu kadar çeşitli halk ve engelli hizmetleri veren, bu konularda uzmanlaşmış, uluslararası ilgi ve övgü alan bir dernek nasıl binasından yoksun bı- rakılıp etkisizleştirilebilir. Siz bu satırları oku- duğunuz zaman umarım bunun bir yanlışlık olduğu, bu hatalı karardan geri dönüldü- ğü ve Büyükşehir Belediyesi’nin bize yar- dım etmeye hazır olduğu haberi ve duyu- rusu gelmiş olacaktır. cosknoz@superonline.com Konumuz Sağlık... Hastaların çilesi bitmiyor 70. Yõl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nin yanõ başõndaki alõşveriş merkezi inşaatõnõn zarar verdiği hastaneden hastalar 2 yõldõr hizmet alamõyor İstanbul Haber Servisi - İs- tanbul’un Bahçelievler ilçesin- deki 70. Yõl Fizik Tedavi ve Re- habilitasyon Eğitim ve Araştõr- ma Hastanesi’nin yanõbaşõnda- ki alõşveriş merkezi inşaatõ sõ- rasõnda zarar gören bazõ blokla- rõn yaklaşõk 2 yõldõr kullanõla- mamasõ nedeniyle hastalarõn te- davilerinin aksadõğõ, randevu- larõn da aylar sonrasõna verildi- ği belirtildi. Özellikle omurilik felçlileri, engelliler, kas ve ek- lem tedavisi gören hastalar ile sağlõk örgütleri, “Alışveriş mer- kezi ile Sağlık Bakanlığı ara- sındaki dava devam ediyor. Bakanlık, hastaların mağdu- riyetini önlemek için davanın sonuçlanmasını beklemeden ivedilikle hastaneyi onarmalı- dır” dedi. Türkiye’nin en önemli fizik te- davi hastaneleri arasõnda göste- rilen 70. Yõl Fizik Tedavi ve Re- habilitasyon Eğitim ve Araştõr- ma Hastanesi, 23 Kasõm 2007 ta- rihinde alõşveriş merkezi inşaa- tõ nedeniyle zarar gördü. Yaşananlardan sonra 140 ya- taklõ, iki hidroterapi havuzunun bulunduğu A bloku tamamen, B bloku da kõsmen kullanõlamaz hale geldi. İstanbul Kültür Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlõk Fa- kültesi tarafõndan incelenme sonrasõnda “tehlike arz ede- cek kadar” hasar gördüğü ra- porunun verildiği ve buna kar- şõn kullanõlmasõnõn tehlike oluş- turduğu da öne sürüldü. Sağlõğõma Engel Olma Plat- formu’ndan Dr. Ali Çerkezoğ- lu, hastanenin rant değerinin yüksek bir alan üzerinde oldu- ğunu belirterek “Ortada çok önemli bir sağlık sorunu var. Hastanenin bütünüyle tasfiye edilmesinden endişe duyuyo- ruz” diye konuştu. Kas hastasõ Hakan Özgül de “Bizim gibi hastalar kaslarını zinde tutabilmek ve daha iyi kullanabilmek için fizik teda- vi almalıdır, ancak bu hiz- metten yoksun bırakılıyoruz” dedi. Hastane başhekimi Doç. Dr. Kadriye Öneş ise alõşveriş mer- kezi ile olan davanõn 2 yõldõr sür- düğünü ve bir an önce sonuç- lanmasõ gerektiğini belirterek “Sağlık Bakanlığı, yıkılan A Blok yerine 400 yataklı reha- bilitasyon hastanesi yapacak, inşaatında önümüzdeki gün- lerde başlamasını bekliyoruz” açõklamasõnõ yaptõ. Yetkilileri de inşaat sõrasõndaki zemin hareketi sebebiyle kõsmen hasar gören hastaneye 2416 m2 alanõnda yeni hastane binalarõ- nõn tamamlanarak il sağlõk mü- dürlüğüne teslim edildiğini be- lirttiler. Yetkililer, “Bunun yanı sıra ayrıca yeni bir hastane bloku yapılması amacıyla 5 milyon TL’lik daha bütçe ayrılmış olup proje ve bütçe konula- rında Sağlık Bakanlığı ile gö- rüşmeler devam etmektedir” dediler. ‘Acil servisler her hastaya bakabilmelidir’ İstanbul Haber Ser visi - Acil servislerde bu ay sonu, hastalar önem sõrasõna göre kõrmõzõ, sarõ ve yeşil bölgelere alõnarak tedavi edilecek. Servisler verebildikleri hizmetlere göre 3 sõnõfa ayrõlacak. Avrupa Acil Tõp Birliği Başkanve- kili Dr. Ülkümen Ro- doplu, triaj (öncelikleri saptama) ve renklendir- menin afet, savaş gibi çok sayõda hastanõn ol- duğu durumlarda yapõl- dõğõnõ, acil servislerde yapõlmasõna gerek ol- madõğõnõ belirterek “Acil servislerde her yerde her hastaya ba- kılmalıdır. Renklen- dirme yapmak hasta- lar arasında tartışma- lara bile neden olabi- lir” dedi. Dr. Ülkümen Rodop- lu, tebliğin acil servis- lerde önemli bir boşluğu dolduracağõnõ ancak renklendirmede ciddi ha- talarõn yapõldõğõnõ anõm- satarak, şunlarõ söyledi: “Tebliğde anlatılan ve tanımlanan afetlerde kullanılan triaja işaret edilmektedir. Acil ser- vislerde buna gerek yoktur, gelen hastaya hekim aciliyetine göre müdahale eder. Örne- ğin doğal afette iki ba- cağı kopmuş bir hasta bekletilebilir, siyah renktir. Bu hastanın tedavisi için belki de saatlerce uğraşacak olan kısıtlı sayıdaki sağlık personeli kur- tarabilecekleri hasta- lara, ‘kõrmõzõ’ veya ‘sa- rõ’ renk ile tanımlanmış hastalara bakar. Ola- ğan zamanlarda ise bu hasta gerçek bir acildir ve tüm öncelik buna ayrılır. Alanların, renklere beraberinde çoğunlukla boş kalan tedavi alanlarına yol açacaktır. Buna da ge- rek yoktur.” Yaşlanmamak sizin elinizde İstanbul Haber Ser visi - Bilim alanõnda yaşlõlõkla nasõl başa çõ- kõlacağõ konusunda araş- tõrmalar yapõlõrken uz- manlar genç görünmek için sebze ve meyve ağõrlõklõ beslenilmesi, tatlõ miktarõnõn azaltõl- masõ, güneşin zararlõ et- kilerinden cildin korun- masõ ve yüz egzersizle- rinin yapõlmasõ gerekti- ğini belirtiyor. Doktorlara göre, yaşlanmanõn yanõtõ, cildin altõnda bulu- nan esnek bir mad- de olan kolajenin yaş ilerledikçe miktarõnõn ve es- nekliğin azalma- sõ olarak ifade ediliyor. Dün- yaca ünlü kalp cerrahõ Prof. Dr. Mehmet Öz, yaşlan- mayla mücadelede A, C ve E vitaminlerinin çok yararlõ antioksidan- lar olduğunu ayrõca cil- din güneşten de korun- masõ gerektiğini belirtti. Öz, genç görünmeye yardõm edecek besinle- ri ise şöyle sõraladõ: Kabak çekirdeği: Magnezyum açõsõndan zengin olan bu besin kan basõncõnõn düşürül- mesine yardõmcõ olur, kalp krizi ve inme riski- ni azaltõr. Yumurta: İçerdiği demir, genellikle kadõn- lardaki saç dökülmesinin tanõ koyulamayan ne- deni olan alyuvarlarõn azalmasõ, yani anemiye karşõ savaşõr. Nar: Nar tanelerin- deki suda bulunan ella- gic asit ve punikala- gin, serbest radikalle- rin verdiği zarara karşõ savaşõr ve ciltteki ko- lajenin ko- runmasõnõ sağlar. Yulaf: Kö- tü kolesterolü azaltan çözüle- bilir lifler içerir. K a r a Üzüm: Göz sağlõğõ açõsõndan fayda- lõ bu olağanüstü besin takviyesi, gece görme kabiliyetini arttõrmaya yardõmcõ olabilecek an- tosiyanosid bileşiği içe- rir. C vitamini açõsõndan zengin olmasõ itibarõyla bağõşõklõk sistemini des- tekler. Basit kemik ağrõlarõ tümör belirtisi olabilir İstanbul Haber Ser visi - İstanbul Üniversi- tesi (İÜ) Tõp Fakültesi Ortopedi Anabilim Da- lõ öğretim üyesi Prof. Dr. Harzem Özger, ba- sit kemik kõrõklarõnõn kanser habercisi olabi- leceğini söyledi. Prof. Dr. Özger yap- tõğõ yazõlõ açõklamada, nedensiz kõrõlan bir ke- mik ya da vücutta tesa- düfen fark edilen bir şiş- liğin kemik kanserinin habercisi olabileceğini belirtti. Özger, “Bun- dan 15-20 yıl önce ke- mik tümörlerinin te- davisinde organlar fe- da ediliyordu. Üstelik hastaların hayatta kal- ma şansı da yalnızca yüzde 25’ti. Günü- müzde ilerleyen tıbbın yardımıyla doğru el- lerde hastaların kolla- rını ya da bacaklarını kaybetmeden kanseri atlatmaları mümkün” dedi. Hastalõğõn belirtileri- ni, şişlik, ağrõ ve ne- densiz kemik kõrõlmasõ olarak gösteren Özger şöyle konuştu: “Şişliğin birdenbire ortaya çıkıp hızla bü- yümesi, sert ve etra- fındaki dokulara ya- pışık olması akla kötü huylu bir tümör olası- lığını getiriyor. Düşü- nülenin aksine ağrı, bazı tümör türleri dı- şında ileri dönemlerde görülüyor. Bazen de önceden herhangi bir şikâyet olmaksızın tü- mörün zayıflattığı ke- mikte kendiliğinden kırık oluşabiliyor.” ‘Lazerle tedavi masum değildir’ Bu kez de parmak izi takibi Dış Haberler Servisi - Pasif içiciliğin ardõndan sadece sigara kalõntõlarõ- nõn bulunduğu ortamla- rõn bile sağlõğõ tehdit etti- ği ortaya çõktõ. ABD’deki Lawrence Berkeley Ulusal Labora- tuvarõ’ndan araştõrmacõ- lar, yaptõklarõ testlerde si- gara içilen ortamda yer alan eşyalarda önemli öl- çüde toksin madde tespit etti. Araştõrma sonuçlarõ- na göre, sigara yandõğõn- da, buhar formunda orta- ya çõkan nikotin kalõntõla- rõ kapalõ ortamlardaki giy- si, mobilya, halõ, perde ve duvar kâğõdõ gibi eşyalara yapõşõyor. Eşyalarda ay- larca kalabilen nikotin ka- lõntõlarõ, kendisini çevre- leyen nitrik aside tepki göstererek, tütüne özgü nitrosamin (TSNA) denilen kanserojen kimyasallar üretiyor. Açõk alanlarda si- gara içmenin kapalõ alan- larda içmekten yine de da- ha iyi olduğunu belirten araştõrmacõlar, ancak ni- kotin kalõntõlarõnõn sigara içicilerinin vücuduna ve giysilerine, oradan da ka- palõ ortamdaki eşyalara yapõştõğõnõ belirterek, içi- cilerin bu taşõyõcõ özelli- ğine dikkat çekiyor. SİGARADA NİKOTİN KALINTILARINA DİKKAT! Sağlığıma Engel Olma Plat- formu üyeleri ile hastalar, düzenledikleri eylemlerle, hastanenin zarar gören po- likliniklerinin onarılarak hiz- mete açılmasını istedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear