25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada içinde özetledi. “…Bu Meclis” dedi: “Toplumsal mutabakat olmasına rağmen, yeni anayasa fırsatını kaçırdı.Şimdi parça parça ne yapabilirler bilmiyorum…” AKP’nin Çankaya şubesinin görüşleri hatalı. Bilinenlere saptırmalar içeriyor. 22 Temmuz genel seçimlerinden hemen sonra AKP’nin (RTE’nin) yeni bir anayasa girişimi üzerinde toplumsal bir mutabakat yoktu. Üstelik yeni bir anayasa görüşüne yatkın görünenler, AKP’nin ücrete bağladığı bir komisyona hazırlattığı anayasa metni üzerinde görüşmelere başlamayı kabul etmemişlerdi. Ortaya çıkan metne baktıklarında, bu anayasa taslağının ulusal bir anayasa değil.. bir AKP anayasası olduğunu saptadılar. Bu sonucu açıkladılar da… Bu eleştirilere AKP’nin yanıtı şöyleydi: Bir anayasa metni hazırlarım. Muhalefet, TBMM komisyonlarında, genel kurulda görüşlerini söyler. Bunlar arasında aklımıza yatan, -AKP amaçlarına- uygun olanlar varsa taslakta gereken düzeltmeleri yaparız! Şayet gerçekten toplumsal gerçekleri yansıtan bir yeni anayasa isteseydi AKP; parlamentoda ve dışındaki partilerin katılacağı bir komisyonda demokratik toplum örgütlerinin de görüşlerini alarak ulusal yeni bir anayasa hazırlanmasına öncülük edebilirdi. Tek adamlık.. tek parti sultası.. bu önerileri duymazdan geldi... Özetlemek gerekirse yeni bir anayasa hazırlamak fırsatını bu Meclis kaçırmadı. Yeni anayasa fikri Çankaya’daki AKP’linin hükümetince doğduğu gün öldü. Yeni anayasanın önündeki engel bu Meclis değil; AKP kafasıydı! Yeni Delhi’de türbeleri gezerek kültürünü hayli genişleten Çankaya’daki; anayasada parça parça değişiklik yapılabilineceğine kuşkuyla bakıyor. Refakatindeki gazetecilerden biri Çankaya’daki AKP’liye: “Milletvekilleri toplantısında RTE anayasa için düğmeye bastı diyen manşetlere bakmayın. Günlerdir RTE başta, irili ufaklı iktidar sözcüleri anayasada parti parti değişiklikler yapmaya girişeceklerini… TBMM’de yeterli sayıyı bulamazlarsa referanduma gidip amaçlarını gerçekleştireceklerini açıklıyorlar. Şimdi önüme gelmeden bir şey söylemeyeyim demeyin. Siz de gazete okuyorsunuz… AKP, örneğin Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda bünyesel değişiklik yaparak hâkim ve savcı atamalarından tutun da çeşitli hukuksal konularda canını sıkan açıklamalar yapan kurulu ‘değiştirmek’ istiyor. İkide bir hukukun üstünlüğünden söz edersiniz. AKP iktidarının bu davranışı hukukun üstünlüğüne saygı mı yoksa hukuku kuzuların sessizliğine mahkûm etmek mi?..” diye kısa bir açıklama ile böyle bir soru yöneltmiyor. Fakat heyetteki gazeteciler arasında kimileri var ki, böyle bir soruyu zaten akıllarına bile getirmez. Örneğin Hadi Uluengin (Hürriyet), başka havalarda. “Zaten Allah bilir, Cumhurbaşkanı’yla seyahat ediyorum diye adım şom ağızlar tarafından şimdi ‘mahiyetteki gazeteci’ye(!) çıkarılacaktır” diye yazıyordu dün. Hadi Uluengin için gerek yok böyle bir tanıma. O, dönekler galerisinde Maoculuktan liberal yaşama dönenler arasında yerini çoktaaan aldı. Bir başka “mahiyette”ki ünlü: Sinemacı Sinan Çetin! Eşi Rebecca ile Çankaya’dakinin uçağında: “İlk kez bir devlet uçağına biniyorum.. ve ilk kez vatandaşını kontrol eden değil de vatandaşlarıyla sohbet eden bir devlet adamıyla bir yere gidiyorum” diye demeç vermiş. Bir başka dönek, Ahmet Hakan; dün Sinan Çetin’e öyle bir ders verdi, maskeyi öylesine aşağı indirdi ki: “Sen değil misin Sinan Çetin; 1993’te dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in Güneydoğu seferine, üstelik eşin Rebecca ile katılan… Bu gezide bir de devlet işi bağlayıp Başbakan’ın Ulusa Sesleniş konuşmalarının çekimlerini üstlenen ve de Başbakan’ın Sanat Danışmanı diye de bir de unvan kazanan!” Bunlar bir şey mi? Bay Bülent Arınç, odasını bastığı Güldal Mumcu’ya sesleniyor: “Benden özür bekliyorsan, dilerim.” Özür dilemek için özür dilemesi gereken kişiden özür dile diye istek gelmesini bekliyor. Pes! Fakat hayret ve şaşkınlığa gerek yok: AKP ile her şey.. insanlar.. gelenekler.. sosyal kimi bildik kurallar bile terse döndü. İzlediklerimizin adı mı? Değişim, gelişim! SAYFA 10 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBACUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 10 Şubat Oslo K -5 Helsinki K -8 Stockholm K -3 Londra B 6 AmsterdamK 1 Brüksel K 2 Paris K 3 Bonn B -1 Münih K -5 Berlin K -3 Budapeşte K 2 Madrid B 10 Viyana K 0 Belgrad K 3 Sofya K 0 Roma Y 11 Atina Y 17 Zürih K 1 Moskova K -7 Aşkabat PB 3 Taşkent PB 1 Bakû B 4 Bişkek B -4 Tiflis Y 7 Kahire PB 24 Şam PB 17 İstanbul Y 10 Edirne K 8 Kocaeli B 12 Çanakkale Y 13 İzmir Y 17 Manisa Y 16 Denizli Y 15 Zonguldak B 12 Sinop B 12 Samsun Y 14 Trabzon Y 15 Giresun Y 12 Ankara B 9 Eskişehir Y 9 Konya Y 9 Sıvas K 3 Antalya Y 15 Adana B 16 Mersin B 15 Diyarbakır B 8 Şanlıurfa B 11 Mardin B 9 Siirt B 8 Hakkâri K 1 Van K 2 Kars K -3 Ege’de kuvvetli fır- tına Batı Akdeniz’de gece fırtına Karade- niz’de akşam fırtı- namsı rüzgâr bekle- niyor. Rüzgârlar Ka- radeniz’de güneydo- ğudan 3-5 kuvvetin- de Marmara’da ku- zeydoğu gece gü- neydoğudan 3-5 Ege’de güneydoğu- dan 7-9 Batı Akde- niz’de güney ve gü- neydoğudan 4-6 ak- şam 5 ila 7 kuvvetin- de esecek. Erdoğan’dan randevu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TEKEL işçilerinin Türk-İş Genel Merkezi önünde başlattõklarõ eylem, bugün 58. güne ulaştõ. İşçiler, dün Çalõş- ma ve Sosyal Güvenlik Ba- kanlõğõ’na yürüdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, işçi ve memur konfederasyonlarõnõn, TEKEL işçilerinin sorununun çözümü için randevu talepleri- ne ilişkin sorulara “Sadece Türk-İş Başkanı’na randevu vereceğim, diğerlerine değil” yanõtõnõ verdi. Türk-İş Genel Merkezi çev- resindeki çadõrlarda kalan işçi- ler, topluca Ankaray’a binerek AŞTİ durağõnda indi. Burada kortej oluşturan işçiler, “Tür- kiye sevdamız, ekmek için kavgamız”, “Biz haklıyız, biz kazanacağız”, “Her yer TE- KEL, her yer direniş” şeklin- de sloganlar atarak bakanlõk önüne yürüdü. İşçilere Türk- İş’e bağlõ sendikalarõn Ankara şubelerinin temsilcileri de des- tek verdi. Tek Gõda-İş Genel Sek-reteri Mecit Amaç, bakan- lõk önünde yaptõğõ konuşmada, Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer’in göreve geldiğinden bu yana “asli gör- evini bir yana bırakarak sen- dikalar ve çalışanlarla kavga ettiğini” söyledi. Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlõğõ’nõn tarafsõz olmasõ, çalõşanlarõ ko- rumasõ gerektiğini dile getiren Amaç, son dönemde ortaya çõ- kan uygulamalarla, “Çalışma Bakanlığı’nın çatışma bakan- lığı” haline geldiğini vurguladõ. Amaç, 57 gündür sorunlarõnõn çözümü için Ankara’da olduk- larõnõ, ancak bu süre içerisinde Bakan Dinçer’in kendilerini da- vet edip sorunlarõnõ dinlemedi- ğini söyledi. Amaç, “Çalışma Bakanı’nı görevinin gereğini yapmaya aksi halde istifaya davet ediyoruz” dedi. TEKEL işçilerinin işçi statüsünde başka kamu kurumlarõna geçirilmesi- ni talep ettiklerini ifade eden Amaç şöyle konuştu: “Devletin memura ihtiyacı varsa KPSS ile alsın. Biz işçi olarak çalışmak istiyoruz. Ge- rekirse fedakârlık da yaparız. Önceliğinin AB olduğunu söy- leyen bir hükümet ‘kölelik’ şartlarını dayatır mı? Biz ‘4/C makyajõna hayõr’ diyoruz. Biz aşımızı, ekmeğimizi istiyoruz, başka da bir şey istemiyoruz.” Amaç taleplerinin kabul edil- memesi halinde yarõn da Mali- ye Bakanlõğõ önünde açõklama yapacaklarõnõ bildirdi. İşçiler açõklamanõn ardõndan sloganlar Başbakan, TEKEL işçileri için yalnõzca Türk-İş’le görüşeceğini açõkladõ YAZICI’DAN GERİ ADIM: YANLIŞ ANLAŞILDIYSAM ÖZÜR DİLERİM ABANT (AA) - Devlet Bakanõ Hayati Yazıcı, TEKEL işçilerinin PKK’li olabileceğine ilişkin bir sö- zünün olamayacağõnõ belirterek, “Ama öyle anlaşılmışsa onların hepsinden özür dilerim. TE- KEL işçilerine benim böyle bir şey söylemem mümkün değil. Ama Türkiye’de iktidara, gü- venliğe, birliğe ve düzenliğe kar- şı olanlar bunu kurcalıyorlar. TEKEL işçilerini de kullanı- yorlar. TEKEL işçileri bir hak arama peşinde. Ama başkaları başka şey arama peşinde” dedi. Yazõcõ, Abant Palace Otel’de dü- zenlenen ve üç gün sürecek olan “Kamu Görevlilerinin Sendikal ve Demokratik Hakları Çalış- tayı”na katõlmak amacõyla dün Abant’a geldi. Çalõştay öncesi ba- sõn mensuplarõnõn sorularõnõ ya- nõtlandõran Bakan Yazõcõ, “Çalış- taya KESK ve Türkiye Kamu- Sen’in katılmamasını nasıl de- ğerlendiriyorsunuz?” sorusu üze- rine, “Çalıştay, Türkiye’de ka- muda çalışanlarla ilgili. Onların grev ve toplusözleşme haklarını konu edinen ilk çalışma. Şimdi- ye kadar böyle bir çalışma ya- pılmadı” diye konuştu. atarak AŞTİ durağõndan An- karay’a binerek yeniden Türk-İş Genel Merkezi önü- ne döndü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantõsõndan sonra iş- çi ve memur konfederas- yonlarõnõn, TEKEL işçile- rinin sorununun çözümü için randevu taleplerine ilişkin gazetecilerin sorularõnõ ya- nõtladõ. “Sadece Türk-İş Başkanı’na randevu vere- ceğim, diğerlerine değil” diyen Başbakan Erdoğan, görüşmenin ne zaman ola- cağõna yönelik soruya ise, “Onların istediği gibi ola- cak” karşõlõğõnõ verdi. Er- doğan, özel kalem müdürlü- ğünün, randevu talepleriyle ilgili işlemlere baktõğõnõ da söyledi. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin ise Türk- İş’e randevu verdi. Şahin, TEKEL işçilerinin sorunla- rõnõ görüşmek üzere yarõn Türk-İş Genel Başkanõ Mus- tafa Kumlu ve beraberin- deki heyeti kabul edecek. TEKEL işçileri dün Tek Gıda-İş Sendikası’nın düzenleyeceği basın açıklamasına katılmak için Sakarya Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçti. Ar- dından da slogan atarak Ziya Gökalp Caddesi’ne yürümek isteyen işçilerle buna engel olmak iste- yen polis ekipleri arasında arbede çıktı. İşçiler, çevik kuvvet ekiplerinin Bayındır Sokak üzerin- de önlerini kesmesi üzerine Sakarya Caddesi’ne yöneldi. Yapılan açıklamada ise “İşi olmayanın ekmeği yok, ekmeği olmayanın huzuru yok, hu- zur olmayan yerde de barış yok” denildi. Açıkla- manın ardından işçiler eylem yerlerine döndü. Polisle işçiler karşõ karşõya geldi ‘Liderlerle görüşebilirim’ Cumhurbaşkanõ Gül, gerilim ortamõndan çõkõlmasõ gerektiğini söyledi Haber Merkezi - Hindistan ziyareti sõrasõnda Türkiye’deki son siyasi gelişmeleri değer- lendiren Cumhurbaşkan Ab- dullah Gül, Meclis’teki kav- gayla ilgili olarak üslup uyarõ- sõnda bulunarak mevcut or- tamdan hõzla çõkõlmasõ gerek- tiğini söyledi. Gül, ortamõ yu- muşatmak için siyasi liderlerle ikili görüşmeler yapabileceği- ni vurguladõ. Hindistan ziyaretini sürdüren Cumhurbaşkanõ Gül, dün Türk gazetecilerle yaptõğõ sohbet top- lantõsõnda ziyaretini ve Türki- ye’deki siyasi gelişmeleri de- ğerlendirdi. Cumhurbaşkanõ Gül, Meclis’te yaşanan kavga ve si- yasi liderler arasõnda gerilim ortamõn hatõrlatõlmasõ üzerine, mevcut ortamdan süratle çõkõl- masõ gerektiğini söyledi. Siyasi liderlerin tartõşmalar- da kullandõğõ üslup konusunda uyarõlarda bulunan Gül, “He- pimiz memleketimizin kıy- metini bilmeliyiz. Yazarı, çi- zeri, politikacısı, tüccarı... Bu kadar içe dönük kalırsak, içe dönük mücadeleler yapar- sak büyük fırsatları kaybe- deriz” diye konuştu. Cumhurbaşkanõ Gül, Türki- ye’nin büyük hamleler yaptõ- ğõna dikkati çekerek, ülkenin or- ta gelir düzeyi seviyesini geçip geçemeyeceğinin tartõşõldõğõnõ söyledi. “Biz bu seviyeyi yır- tıp geçmeliyiz” diyen Gül, or- ta gelir düzeyinde demokrasi- den ekonomiye kadar standart- larõn da orta düzeyde kalacağõ- nõ dile getirdi. Gül, “üslup sorununun nasıl aşılacağının” sorulmasõ üzerine, “konunun üzücü olduğunu” ifade ederek, “Bu ortamdan süratle çıkmamız lazım” dedi. “Siyasilere sürekli üslup uya- rısı yaptığı, ancak uyarılarının siyaset kültürüne yerleşmedi- ği” hatõrlatõlan Gül, “uyarıla- rında başka bir yöntem izleyip izlemeyeceğine” ilişkin soruyu yanõtlarken, “Aklımda çeşitli şeyler var. Bunu biraz olgun- laştırayım” karşõlõğõnõ verdi. Gül, siyasi parti liderleriyle iki- li görüşmeler yapabileceğini de ifade etti. Bu durumun aşõlama- masõ halinde “fasit bir daireye girileceğini” anlatan Gül, “Yok- sa özgüvenimiz kaybolur, ya- zık olur. Bu kadar beklenti var” diye konuştu. Sorunun aşõlmasõnda gazete- ciler dahil herkesin katkõ vermesi gerektiğini belirten Gül, “Pole- mik devam ediyor. Politikacı, Başbakan konuşunca haber yapmayalım mı?” denilmesi üzerine, “Polemiğe prim ver- mezsiniz o zaman. Denenebi- lir. Yapmayın bakalım ne olur? Bir hafta herkesin bir- birine iyi söylediklerini yazın. Bakalım ne olacak?” dedi. Müdür yardımcısı açığa alındı HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâri Va- lisi Muammer Türker, İl Emniyet Müdür Yar- dõmcõsõ M.N.S’nin bazõ gizli bilgileri, elektro- nik posta aracõlõğõyla sõzdõrdõğõ iddiasõyla açõğa alõndõğõnõ belirtti. Vali Türker, Hakkâri Cum- huriyet Savcõlõğõ’nõn adli soruşturma başlattõğõ- nõ anlattõ.Valilik olarak M.N.S. hakkõnda disip- lin soruşturmasõ açtõklarõnõ ifade eden Vali Tür- ker, iddianõn ciddiyeti ve elde bulunan veriler doğrultusunda, M.N.S’nin açõğa alõndõğõnõ söy- ledi. Türker, M.N.S’ye ait bilgisayarlarõn da teknik inceleme yapõlmasõ için Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderildiğini belirtti. Tutuklu sanõk Keskin: ‘Ergenekon dövmesi’ aradılar Savcõ kõşlaya alõnmadõ Erzincan’da üç gözaltı daha EZİNCAN (Cumhuriyet) - Ergenekon so- ruşturmasõnõ yürüten Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Osman Şanal’õn talimatõy- la Erzincan’da görevli 2 astsubay ve Avcõlar Derneği Başkanõ Yaşar Baş gözaltõna alõndõ. Erzincan’da dün önce Yaşar Baş ardõndan da Yaylabaşõ beldesindeki Jandarma Karakol Ko- mutanõ Astsubay M.Y’yi gözaltõna alõndõ. Ast- subay M.Y’nin gözaltõna alõndõğõ saatlerde sav- cõ Şanal da 3. Ordu Karargâhõ İstihbarat Şube- si’nde görevli astsubay A.S’nin evinde arama yaptõ. Aramanõn ardõndan astsubay A.S’nin 3’üncü Ordu Karargâhõ’nda bulunan ofisinde arama yapmak için Savcõ Şanal, Erzurum Özel Yetkili 2’nci Ağõr Ceza Mahkemesi’nden çõkar- dõğõ arama emriyle birlikte nizamiyeye gitti. Şa- nal, Genelkurmay Başkanlõğõ’ndan izin alõnma- dan karargâha giremeyeceğinin belirtilmesi üze- rine, bir süre bekledikten sonra tutanak tutarak nizamiyeden ayrõldõ. Gözaltõna alõnanlarõn Erzu- rum’a götürülecekleri öğrenildi. HATİCE TUNCER İkinci Ergenekon davasõnõn dün gerçekleştirilen 37. duruşmasõnda savunma yapan tutuklu sanõk Hü- seyin Keskin, Ergenekon’u bilmediğini, tutuksuz yargõlanan eski cumhuriyet savcõsõ Ertaç Gi- ray’õn korumasõ olmadõğõnõ söyledi. Dün savunmasõnõ yapan Keskin, Kars’õn Sarõ- kamõş ilçesinde üzerinde yakalanan Browning mar- ka silahõ yanõnda ofisboy olarak çalõştõğõ Ertaç Gi- ray’õn avukatlõk bürosundan aldõğõnõ ifade ederek “Tabancanın ruhsatı Giray’ın üzerineydi. Ta- bancayı Giray’a sormadan aldım. Daha son- ra yerine koyacaktım, ancak büro taşındı” di- ye konuştu. Hiçbir suçu olmadõğõnõ söyleyen Kes- kin, “Bana Doğu Perinçek’i sordular, tanıdığı- mı söyledim. Hemen ‘tanõyor’ diye yazdılar. Ba- sından tanıyorum” dedi. Avşa adasõnda asker- lik görevini yaparken komutanõ olan Kubilay Sey- han’õ ziyaret etmek için Sarõkamõş’a gittiğini an- latan Keskin şöyle devam etti: “Sarıkamış’ta em- niyete organize şube müdürü, savcı geldi. Be- ni bir odaya aldılar, soydular. Bana işkence ya- pacaklarını zannettim. ‘Sende Ergenekon döv- mesi arõyoruz, Türk bayraklõ’ dediler. Her yeri- me, ayağımın altına bile baktılar.” Savcõ Nihat Taşkın, kendi adõna kayõtlõ telefo- na birinci davanõn tutuklu sanõklarõndan Muzaffer Tekin’e ait telefondan 20 Ağustos 2006 ve 8 Ey- lül 2006 tarihlerinde mesaj atõldõğõnõ söyledi. Keskin ise Muzaffer Tekin’i kesinlikle tanõmadõ- ğõnõ söyleyerek “Haberim yok, olabilir ama hatırlamıyorum” yanõtõ verdi. ‘Salonda belgesel tartışması’ Daha sonra tutuklu sanõk Toplumsal Dönüşüm Yayõnlarõ sahibi, Kuvayi Milliye 1919 Derneği yö- neticisi Durmuşali Özoğlu sanõk kürsüsüne alõn- dõ. Savunmasõnõn tamamõnõ gazi ve şehitlere ayõr- dõğõnõ söyleyen Özoğlu “5 saat görsel ve 5 saat de sözlü olarak sunacağını” belirtti. Özoğlu’nun savunmasõ kapsamõnda Fethullah Gülen’in et- kinliklerinin anlatõldõğõ 3 CD’den oluşan “Hristi- yanlığın Truva Atı” adlõ belgesel film salondaki perdeye yansõtõldõ. Film yaklaşõk 20 dakika gös- terildikten sonra Başkan Şengün tarafõnda durdu- ruldu. Şengün “Bu filmin savunmanıza katkısı nedir” şeklindeki sorusunu Özoğlu şöyle yanõtla- dõ: “Bu operasyon Emniyet ve adliye içine sız- mış olan Fethullahçı çete tarafından yürütülü- yor. ‘Bu operasyonun arkasõnda CIA var’ diyorum ve nasıl yapıldığını somut olarak anlataca- ğım.” Başkan Şengün “Burada bahsedilen bir- çok kişi var. Davayla alakası olmayan kişiler var. Savunmanızı, suçlandığınız konularda yapın. Sa- vunmanızı detaylı yapın, Ancak bu şekilde gö- rüntüye izin vermem” diyerek duruşmaya kõsa bir ara verdi. Aranõn ardõndan Şengün’ün filmin gös- terimine izin vermemesi üzerine Özoğlu, savun- masõnõ hazõrlamasõ için perşembe gününe kadar ken- disine süre verilmesini talep etti. Duruşma 11 Şu- bat perşembe gününe ertelendi. Cumhurbaşkanı Gül, Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de Hindis- tan Cumhurbaş- kanı Patil tara- fından resmi tö- renle karşılandı. Hintli bir gazete- cinin sorusu üze- rine Gül, “İki ül- kenin birbirlerini yeniden keşfet- mesine katkıda bulunmak istedi- ğini” söyledi. Fotoğraf:AA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear