Catalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT 2010 ÇARŞAMBA 10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr ‘AB hükümeti’ güvenoyu aldı Dış Haberler Servisi - İkinci kez AB Komisyonu Başkanlõğõ’na atanan Jose Manuel Barroso’nun 27 üye ülkenin önerdiği isim- lerden oluşan 26 kişilik kabinesi, Avrupa Parla- mentosu’ndan güvenoyu aldõ. 3 aydõr süregelen be- lirsizliğin ardõndan dün AP Genel Kurulu’ndaki güvenoylamasõnda ikinci Barroso Komisyonu’na 137 ret ve 72 çekimser, 488 kabul oyu çõktõ. 5 yõl görevde kalacak AB Ko- misyonu yeni AB “Dõşiş- leri Bakanõ” Catherine Ashton’la birlikte ilk top- lantõsõnõ 17 Şubat’ta ger- çekleştirecek. AB ortak bütçesini yöneten komis- yonun ele alacağõ öncelikli konular arasõnda Yunanis- tan, İspanya ve Portekiz gibi üye ülkelerin bütçe açõklarõ ve borçlarõyla ilgi- li sorunlar yer alõyor. Belçika da çarşafı yasaklıyor BRÜKSEL (AA) - Fransa ve Danimarka’nõn ardõndan Belçika da “gü- venlik zaafõ yarattõğõ” ge- rekçesiyle çarşaf giymeyi yasaklamaya hazõrlanõyor. Birçok belediyede uygu- lanmakta olan yasağõn ge- nelleştirilmesi için parla- mento ve senatoda tartõş- maya açõlan önergelere tüm siyasi partilerden des- tek geldi. İlgili komisyon- larda görüşülmeye devam eden, halka açõk alanlarda çarşaf yasağõ önergeleri- nin kõsa sürede yasalaşma- sõ bekleniyor. Tartõşmalar- da, çarşafõn İslam diniyle bir ilgisinin olmadõğõ üze- rinde duruluyor. Rusya: ‘ABD’nin hedefindeyiz’ Dış Haberler Servisi - Yeni savunma doktrinin- de NATO’nun genişleme- sini güvenliğine yönelik birincil tehdit olarak gö- ren Rusya, ABD’nin füze savunma sisteminin Rus- ya’yõ hedef aldõğõna yöne- lik söylemini sürdürüyor. Rusya Genelkurmay Baş- kanõ Nikolay Makarov Moskova’da düzenlediği basõn toplantõsõnda, iki ül- ke arasõnda Nükleer Si- lahlarõn İndirimi Antlaş- masõ’nõ ABD’nin füze kalkanõ planõyla ilgili gö- rüş farklõlõklarõnõn engel- lediğini belirtti. Dış Haberler Servisi - İsrail Dõşiş- leri Bakanõ Avigdor Lieberman dün Azerbaycan’õn başkenti Bakû’ya yap- tõğõ resmi ziyarette yine Türkiye’yi hedef aldõ. Son dönemde “İsrail kar- şıtı” tutum takõndõğõ gerekçesiyle Tür- kiye’yi eleştiren Lieberman, buna kar- şõn Ankara ile ilişkileri yeniden inşa için çaba sarf edeceğini de savundu. Azerbaycan Lider televizyonuna ko- nuşan Lieberman, “İsrail’in kendi vatandaşlarını korumak için ger- çekleştirdiği askeri operasyonların ‘insanlõğa karşõ suç’ olarak nitelendi- rilerek İsrail’in her hafta kınanma- sının ve bu keskin İsrail karşıtı tu- tumun her hafta tekrar edilmesinin kabul edilemeyeceğini” söyledi. Lie- berman, “Ankara’nın sık sık eleştir- mesine rağmen İsrail’in uzun dö- nemdir müttefiki olan Ankara ile bağlarını kuvvetlendirmek için çaba sarf etmeye devam edeceğini” kay- detti. Türkiye ile 10 yõldõr dostane iliş- kilerinin var olduğunu fakat Türk dõş politikasõndaki son dönem değişiklik- lerin anlaşõlõr olmadõğõnõ belirten Lie- berman, buna rağmen ilişkilerin önce- ki, çok güvenilir düzeyde tutulabilme- si için İsrail tarafõnõn elinden gelen her şeyi yaptõğõnõ savundu. ‘Radikal İslama yöneliyor’ ANKA’da yer alan habere göre, Lie- berman ikili ilişkilerdeki atmosfere “radikal İslam dünyasına yönelme- sinden, İran ve Suriye ile daha yakın bir işbirliğini geliştirmesinden sonra Türkiye tarafından zarar verildi- ği”ni öne sürdü ve “Türk tarafının dış politika konseptinde bazı değişik- likler yapacağını umuyoruz” dedi. Çözüm koalisyonu çatlattõ REŞAT AKAR LEFKOŞA - Annan Planõ’na yö- nelik “hayır” kampanyalarõnõn başõ- nõ çeken, Güney Kõbrõs’ta koalisyonun en küçük ortağõ EDEK’in hükümetten çekilmesi, sert tartõşmalarõ da berabe- rinde getirdi. Rum Yönetimi Başkanõ Dimitris Hristofyas’õn, Kõbrõs sorununun çö- zümünü amaçlayan müzakerelerde, KKTC Cumhurbaşkanõ Mehmet Ali Talat’a taviz verdiğini iddia eden EDEK lideri Yannakis Omiru “İzle- nen politikayı onaylamadığımız için hükümetten ayrılmak zorunda kal- dık” dedi. Omiru, Rum hükümetinde EDEK’i temsil eden Bayõndõrlõk ve Ulaştõrma Bakanõ Nikos Nikolaidis ile Tarõm, Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanõ Mihalis Polinikis’in istifalarõ- nõ dün Hristofyas’a gönderdi. Omiru’nun Kõbrõs sorunundaki ge- lişmeleri asõl sebep göstererek sunmuş olduğu hükümetten ayrõlma önerisine merkez komite üyelerinden 115’i olumlu, 8’i ise olumsuz oy verirken, 3 üye oylamaya katõlmadõ. Omiru, çekilme önerisini sunarken yaptõğõ konuşmada, mevcut koşullar al- tõnda hükümette kalmalarõnõn siyasi açõdan etik olmadõğõnõ ve EDEK’in il- kelerine ters düştüğünü belirtti. Kõbrõs sorununda Rum Yönetimi Başkanõ Di- mitris Hristofyas tarafõndan izlenen tutumun yanlõş olduğunu, hükümet içe- risinde karşõlõklõ saygõ ve işbirliği ol- madõğõnõ ifade eden Omiru, partisi ta- rafõndan zaman zaman hükümete su- nulan önerilerin çoğunlukla reddedil- diğini, hatta kimi zaman da alaycõ bir üs- lupla karşõlandõklarõnõ vurguladõ. Kõbrõs Rum tarafõnõn kabul edilemez tavizler verdiğini ve sürecin çõkmaza doğru ilerlemekte olduğunu ileri süren Omiru, partisinin bu süreçte yer al- masõnõn mümkün olmadõğõnõ söyledi. Omiru, bundan sonrasõ için ise, Hris- tofyas hükümetinin doğru adõmlarõnõ desteklemeyi sürdüreceklerini, ancak görüş ayrõlõklarõnõ da dile getirecek- lerini ifade etti. Zamanlama dikkat çekici Rum Hükümet Sözcüsü Stefanos Stefanu, EDEK’in hükümetten çekil- me kararõnõn zamanlamasõna dikkat çekti ve bu kararõ haklõ gösterecek bir gelişme olmadõğõnõ savundu. Stefanu, EDEK’in kararõnõn Kõbrõs sorununda yaşanan gelişmelerle mi, yoksa çözü- mün temeli olan iki toplumlu, iki ke- simli federasyonla mõ ilişkili olduğu so- rusunu da gündeme getirdi. Güney Kõbrõs’taki hükümetin diğer ortağõ DİKO ise koalisyona devam edip etmeme konusunda ikiye bölündü. EDEK gibi, Kõbrõslõ Türklerle ortaklõ- ğõ kabul etmeyen, özellikle dönüşüm- lü başkanlõğa ve KKTC vatandaşõ olmuş Türk göçmenlerin adada kalmasõna karşõ çõkan DİKO’nun, önümüzdeki salõ günü toplanacağõ bildirildi. Aynõ za- manda Rum Temsilciler Meclisi Baş- kanõ olan DİKO lideri Marios Karo- yan’õn, hükümetten çekilme arzusunda olduğu, Dõşişleri Bakanõ Markos Kip- rianu’nun ise, Hristofyas’õn yürüttüğü politikaya destek çõkarak koalisyonun devamõndan yana olduğu bildirildi. Taşınmaz malda anlaşma Bu arada Güney Kõbrõs’taki taşõn- maz malõnõ talep eden ve Rum Yö- netimi aleyhine Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’nde (AİHM) dava açan Kõbrõslõ Türk Nazire Ahmet Adnan Sofi’nin, Rum hükümetiyle anlaş- maya vardõğõ bildirildi. Güney Kõb- rõs’ta yayõmlanan Politis gazetesinin haberine göre, taraflarõn uzlaşma- sõyla ilgili belge, geçen pazartesi gü- nü AİHM tarafõndan yayõmlandõ. Sofi’nin, Rum Yönetimi ile yaptõ- ğõ ve Rum Başsavcõ Petros Kliri- dis’in imzasõnõ taşõyan anlaşma uya- rõnca, Larnaka’da bulunan iki taşõn- mazõnõ geri alma ve toplam 540 bin Avro tazminat elde etme hakkõ ka- zandõğõ bildirildi. ‘DEĞİŞİKLİK UMUYORUZ’ Lieberman Bakû’dan mesaj yolladı 27 GÜN ENKAZDA KALDI Haiti’demucize ‘Sıcak çatışmaya girmiyoruz’ SERTAÇ EŞ KÂBİL- Afganistan’õn başkenti Ka- bil’in Bölge Komutanlõğõ’nõ ikinci kez devralan Türkiye, bölgede 1700 civa- rõnda askerle görev yapõyor. Türk birli- ği tüm diplomatik temsilciliklerin ve hü- kümet kurumlarõnõn yer aldõğõ Kâbil’i ha- vadan, zeplinde bulunan termal kame- ralarla gece ve gündüz kontrol ediyor. Kâbil Bölge Komutanõ Tuğgeneral Le- vent Çolak, “Bizim namlularımız hiç- bir zaman halka yönelmez. Sürekli ye- re bakar” dedi. Çolak, Türk birliğinin sõcak çatõşmaya girmesinin söz konusu olmadõğõnõ belirtti. Genelkurmay’õn Afganistan’daki Türk birliğinin çalõşmalarõna ilişkin basõn turu kapsamõnda bir grup gazeteci Kâbil’e gel- di. Türk birliğinin Kâbil bölgesindeki ça- lõşmalarõ hakkõnda bilgi veren Tuğgene- ral Çolak, karşõlaşõlan saldõrõ türlerini, ara- bayla intihar saldõrõsõ, uzaktan taciz ate- şi ve kompleks saldõrõ olarak sõraladõ. Atatürk Hastanesi... En son 18 Ocak 2010’da tüm Kabil’e yönelik saldõrõda Afgan polisi ve aske- rinin ilk kez kendi başõna saldõrõya karşõ koyduğunu ve yardõm almadõğõ- nõ belirten Çolak, Türk birliklerinin ih- tiyaç duyulmasõ halinde devreye girdi- ğini belirtti. Çolak, Kabil bölgesinde ge- rektiğinde her türlü olaya müdahale ede- bilecek şekilde ve 20 dakikada hazõr ola- bilecek 400’ün üzerinde personel bu- lundurduklarõnõ belirtti. Türk Harbi- yesi’nde yetişen Afgan teğmenlerin Devlet Başkanõ Hamid Karzai’nin ilk çemberindeki korumalarõ oluşturduk- larõnõ belirten Çolak, “Yetiştirilen as- kerler Afgan ordusunda başarıyla gö- rev yapıyor” dedi. Çolak, Atatürk Has- tanesi’nin günde 200 Afganlõya sağlõk hizmeti verdiğini belirterek, “O kadar güvenilir buluyorlar ki ölülerini bi- le bize kontrol ettiriyorlar” diye ko- nuştu. Çolak, Türk askerinin can gü- venliğine ilişkin bir soru üzerine, şun- larõ söyledi: “Bizim burayla ilgili ba- ğımız NATO ile ilgili değil. Tarihin derinliklerinden gelen, Atatürk’le Emanullah ile başlayan ilişkinin mi- rası üzerine görev yapıyoruz.” Güney Kõbrõs’ta Talat’a taviz verildiği gerekçesiyle koalisyondan çekilen EDEK’in iki bakanõ istifa ederken diğer ortak DİKO da koalisyona devam edip etmeme konusunda ikiye bölündü Simgesel Nöbet Eylemimiz Sürüyor! ? Ergenekon’dan tutuklu ? Ergenekon’dan yargılanan ? Üniversite hocalarımızın ? Rektörlerimizin ? Bilim adamlarımızın ? Yazarlarımızın ? Anayasal bir kurum olan TSK’nın ve ? Tüm AYDINLARIMIZIN ? Yanı başında nöbetteyiz! KAPILAR AÇILANA DEK Her perşembe saat 11.00–13.00 c’in bahçesinde PANEL “Kuruluşlarının 49 ve 43. Yılında Türk Solunun İkizleri (TİP VE DİSK)” Oturum Başkanı: Sönmez TARGAN 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Konuşmacılar: Tarık Ziya EKİNCİ Eski TİP Diyarbakır Milletvekili Yusuf Ziya BAHADINLI Eski TİP Yozgat Milletvekili Prof. Dr. Ercan EYÜPOĞLU Yıldırım KOÇ Araştırmacı - Yazar Serpil GÜVENÇ Araştırmacı - Yazar TARİH : 13 Şubat 2010, Cumartesi Saat : 14.00 YER : ARMADA OTEL, Cankurtaran, Sultanahmet-İSTANBUL İLETİŞİM: 0532 325 85 90 - 0532 414 10 68 - 0532 522 91 53 - Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan ülkemizde, on- binler aç yatıyorsa, tokların kendilerini sorgulaması gerek. - Atatürk’ün Bursa nutkunu okudukları için gençler sorgulanıyorsa, genç sivillerin A.B.D’de Bayan Clinton’la ne işlerinin olduğunu sormak gerek. - Avrupa Parlamentosu Kürt açılımında anadilde eğitim için bastırıyorsa, Türk televizyonlarında yabancı kanallar İngilizce yayınlar yapıyorlarsa derin düşünmek gerek. - Vurun üniformalıya gibi her gün TSK üzerine senaryolar üretiliyorsa, uyumamak gerek. - Türbanlı Tekel işçilerini görmeyip, kalemlerini Emine Hanım’ın türbanına dolayan medya mensuplarını protesto etmek gerek. - Sokaklarda taş atmayı oyun sanan çocuklar tutuklanırken, Viyana operasında keyifle konser izleyen yöneticileri çocuklara anlatmak gerek. Özden GÖNÜL NANKÖRSÜNÜZ!.. Bir yıl boyunca hiç boş durmadım. Ayna karşısında yaptığım çalışmalar sonucunda, ağzımı yaydıra-büzdüre konuşarak, abuk-subuk şeyler söylemeyi öğrendim. Yalancılık ve pişkinlik konusunda da bir hayli yol aldım. Yaz boyunca komşu bahçeden erik ve kiraz, kışa doğru da ayva ve nar çaldım. Apartmanın ön cephesine bayrak asmayı yasakladım. Sığınaktaki eşyalarınızı “babalar gibi” hurdacılara sattım, yine de kimseye yaranamadım. “İki kazı güdemeyecek” o adamı, yönetici seçen komşularıma hakkımı helal etmiyorum. Müjdat KILIÇKIRAN Apt. Eski Yöneticisi İsrail güçlerinin önceki gün sabaha karşı gerçekleştirdiği Kudüs’ün kuzeyindeki Şuafat Filistin Mülteci Kampı’na yönelik baskınının ardından bölgede gerginlik sürüyor. “Düzeni sağlamak” gerekçe- siyle onlarca polis ve asker eşliğinde gerçekleştirilen bas- kında 11 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Dün de bölgeyi kordon altında tutan İsrail güçleri kendilerine kar- şı çıkan Filistinli gençlere müdahalede bulundu. (AFP) İsrail mülteci kampõnõ bastõ Türk birlikleri, Kâbil’i havadan zeplinle kontrol ediyor. Bölge Komutanõ Tuğgeneral Çolak, ‘Bizim namlularõmõz hiçbir zaman halka yönelmez’ dedi BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararõ sonrasõnda, sözde soykõrõm tasarõsõ- nõn gelecek ay ABD Kongresi’nin gündemine gele- ceği yönündeki açõklamalar, Ankara’daki tedirginliği arttõrdõ. Kongre üyelerini ikna edecek lobilerin dev- reye girmemesi, Ermeni lobisinin Kongre’deki des- tekçilerinin artmasõ durumunda, tasarõnõn bu kez Kongre’den geçmesi olasõlõğõnõn yüksek olduğu be- lirtiliyor. Son gelişmelerle birlikte dikkatler, ABD Başkanõ Barack Obama’ya çevrildi. Edinilen bilgilere göre, tasarõnõn Kongre’nin gün- demine gelmesi ve buradan onay almasõ Dõşişleri Bakanlõğõ’nda, “en kötü senaryolardan biri” ola- rak değerlendiriliyor. 24 Nisan’a kadar olan süreçte Ermeni tasarõsõnõn geçmemesi konusunda Kongre üyelerini ikna edecek lobilerin devreye girmemesi ve Ermeni lobisinin Kongre’deki destekçilerinin daha da artmasõ durumunda, 252 No’lu tasarõnõn bu kez Kongre’den geçmesi olasõlõğõnõn yüksek olduğu be- lirtiliyor. Bu son gelişmelerle birlikte dikkatler Oba- ma’ya çevrildi. Obama’nõn takõnacağõ tutumun bu noktada belirleyici olabileceği dile getirilirken Anka- ra, bu süreçte Ermenistan Anayasa Mahkemesi’nin kararõna karşõn Türkiye’nin, Washington’õn “proto- kolü meclisten geçirin” baskõsõ ile karşõ karşõya kal- masõndan kaygõ duyuyor. Obama seçim kampanyasõ sõrasõnda 1915 olaylarõnõ “soykırım” olarak nitele- me sözü vermişti. Ancak iktidara geldikten sonra Türkiye’yle Ermenistan arasõndaki yakõnlaşmaya dikkati çekerek 24 Nisan Ermeni soykõrõmõnõ anma günü nedeniyle yaptõğõ açõklamada, bu sözcüğü kul- lanmaktan kaçõnmõştõ. Obama Ankara ziyaretinde, bu süreci etkileyecek açõklama yapmak istemediğini söylemiş, ancak kişisel görüşlerinin belli olduğunu kaydetmişti. 252 sayõlõ tasarõnõn aynõsõ 2007’de Dõş- işleri Komisyonu’nda 21’e karşõ 27 oyla kabul edil- mişti. Ancak Bush yönetimi, Amerikan Silahlõ Kuv- vetleri ve Türk lobisinin çabalarõyla Amerikan basõ- nõnõn konuya ilgi göstermesi üzerine tasarõnõn genel kurul gündemine alõnmasõ engellenmişti. Ankara’da tedirginlik ERMENİ TASARISI Haber Merkezi - Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’õ 12 Ocak’ta yõkan dep- remde bir kişinin 27 gün enkaz altõnda yaşadõğõ anlaşõldõ. Doktorlar başkentte kurulan sahra hastanesinde tedavi altõna alõnan 28 yaşõndaki Evans Monsigrace adlõ genç adamõn, mutfakta yemek ya- parken enkaz altõnda kaldõğõnõ anlattõğõnõ söyledi. Başhekim, “Depremden 27 gün sonra enkaz altõndan çõkarõlmõş. Onun burada olmasõ inanõlõr gibi değil” dedi. Felaketzedenin sağlõğõnõn “istikrarlõ” ol- duğunu belirten başhekim, “Hastamõz zinde. Durum iyi” dedi. Tõp adamlarõ, bu olağanüstü durumu izahta zorlanõyor.