23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
OKURLARA \Jtuzdan fazla ülkede yapıtlart yayımlanan, dünya geleninde hayran klüpleri kurulan ve romanlan Türkiye'de Doğan Yaytnevi aracıltğıyla okurlarla buluşan, Fransız yazar JeanChristophe Grange yeni romant ÖîüRuhlar Ormaninın tanıtımım yapmak üzere htanbul'daydt. Ölü Rublar Ormam'nda Jeanne Koroıoa adlı genç, yalnız bir yargiçkadın üzerine kuruyor öyküsünü ünlü yazar. Fransız yazar ]eanChristophe Grange ile romanlanmn örgüsünde ortak yer alan din, vahşi dünya cangtlı, artzalı kahramanlar ve hayvani sistemleri konuştuk. Her çocuk her an büyür; her yetişkin içinde tuttuğu/arklı yaşlanndaki çocukluğu, o yasları bugün süren çeşitli düzlemlerde paylasır. Filiz Özdem, şiir, sanat yaztsı ve romanlanyla gündemde. Özdem'in, 'Kitap Kurtlart Iç'n Hayvanlar Alemi've 'Kuşlar Bt'ze NelerSöylerP'adlı çocuk kitaplan peş peşe yayımlandı. Özdem'le kaleme aldığt çocuk kitaphnm konustuk. Usta gazeteciyazar Meral Tamer'in kanser olduğunu ö'ğrendikten sonra kaleme aldığt, Milliyet gazetesindeyayımlanan ve büyük ilgigö'ren yazı dizhinin ardmdan kitaplastırdığı 'Aşkolsun Kanser!1 adlı kitabı okurlarla buluştu. Kanser eşittir öliim yamlgmna karşı mücadelesini sürdüren Tamer, kanserde erken teshis hayat kurtanr slogantm yineliyor ısrarla. Tamer'le Askolsun Kanser!'adlı kitabım konustuk. Güven Turan son yıllann en üretken yazarlanndan. % 19607/ yıllann hemen bastnda şiiryazmaya başlayanGüven Turan'ın, yeni şiirlennden oluşan kitabı Dönuş 'adını taşıyor. Aslında bir devam kitabı Dönüş. Bundan on üç yılönce'GizliAlanlar'adtyla başladtğt bir dizinin devamt. Hatta GizliAlanJa/la baslayıp, 'IzSümıek', 'Cendere', 'Çıhs'la devam eden "gizli alanlar" dizisi Dönüs'le kapanıyor. Güven Turan'la Gizli Alanlar serüvenini konustuk. Bol kitaph günler... ervasız Pertavsız ENİSBATUR Hizmetçi" anpınardavvoolfun güncesini (ve Cide'inkini) okumuş! Cerçi, özet versiyonu tanıdı büyük olasılıkla, olsun. uiysses ile Woolf arası bir yerde arıyor romanesk çözümlerini görünüşte. Oysa, Aydaki Kadın dönemindeyiz, herhangi bir ortak kaygı göremiyorum ben. T I 1755. Llzbon depreml gravürü. TURHANGÜNAY eposta: turhangunny@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cuinhuriyct.com.tr VVoolfun güncesinde, "hizmetçi" sorunu düşündürücü paragraflar halinde: Nelly ve Mabel hikâyeleri canımı sıktı, "kendine ait bir oda"nın ateşli savunucusu, erkeğin kadın üzerindeki egemenliğine çok haklı gerekçelerle yüklenirken özel hayatında kadınlararası kölelik koşullarını neredeyse doğal buluyor. Seksist aynmcılığa hayır, sınıfsal aynmcılığa evet mi? Aynı çelişki Sevim Burak'ın Mach I Mektuplan'nda da gözüme batmıştı. Karaca'ya, ömer'in şahsında erkeklerin kadınlara baskısı üzerine uyanlarını, oğlu için eş "kriter"lerini dayattığı pasajlardaki taban tabana zıt öğütleri izliyordu, mektuplarında. Kadının gerçek düşmanı erkekler mi, yoksa kadınlar mı? "Hizmetçi" kavramı, burjuvalarda bir çifte standart eşiği yaratıyor, ikiyüzlülüğün daniskasıdır. "Ev işlerini" üstlenmeyi alçaltıcı bulan kadın haklıdır şüphesiz; buna karşılık, altsınıf kadınını bu işlere koşmayı hakkı görmekte sakınca aramaz, üstüne üstlük "köle"sini genellikle hırpalar, ezer. ömrüm boyunca çevremde bunu gözlemledim ben; dile getirdiğin an her burjuva kadını gocunuyor o çelişkili konumundan. Erkek farklı mı "hizmetçi" konusunda? En azından ikiyüzlü değil, bana kalırsa: Erkek, her ilişkisini iktidar denklemlerinde tartarak yaşıyor. Sokrates'in Xanthippe'le ilişkisinden, onu yorumlayış biçiminden başlayarak izlenebilir, Batıda "evlilik" yaşamının, kankoca ilişkilerinin diyalektiği. "Hizmetçi"ye bakışın da derin bir edebiyatı vardır. Bir noktada, hiç değilse, Jean Genet'ye varılabilmiştir ve oradan, Chabrol'ün kanlı perspektifine. Halayık, dadı, hizmetçi, aşçı, şoför, bahçıvan. Batı toplumlarında da bizde de derinlemesine gelişmiş, ne yazık ki ipliği pazara pek çıkarılmamış, çünkü çıkanlmak istenmemiş bir ilişkiler labirenti. "Yukarıdakiler" versus "Aşağıdakiler" teması. Sanço Panço'dan, Shakespeare'den başlayarak, Saray'dan Kır'a, panoramasını dolduran "figür"lerin bir ansiklopedisini kurmak isterdim doğrusu. Seyisten emirerine, yerli ve yabancı örnekleri cemederek. Insan, hangi evrimin hangi halkasında böyle oldu acaba? Çamaşınnı, bulaşığını, ütüsünü, yemeğini, temizliğini öfe/c/'lere devretme tarihi yazılabilir mi? Hem erkekkadın, erkekerkek, kadınkadın ilişkisinin serüven çizgisine, hem sınıflararası konumların röntgenine yaklaşılır(dı) buradan. Bir araştırmacı düşünürün bütün yaşamını ko nuya ayırması gerekirdi Foucault'vari bir düzen çözümlemesinin peşinde. Her 'kalem' için çok sayıda alan incelemesi yapılmıştır, sanıyorum. Iri bir kütüphanesi kurulabilir "hizmet" olgusunun. Bir üstünlük zaviyesinin öyküsü. Bir üste çıkışın, üstte kalışın anatomisi. Herkesin, hemen herkesin yaşamında uzantıları, yankılan, deneyim deposu bulunabilecek dipsiz bir kuyu. Evlerde (kapıcı), işyerlerinde (officeboy), sokakta (değnekçi) yeni modelleri üretilen bir sektör. Vaktim elverseydi, Dumas'vari bir çalışma düzeni oluşturabilecek olanaklarım olsaydı (yani: "Hizmetli" çalıştırabilseydim!), ansiklopedinin bir cildini bu konuya ayırmak isterdim: Proust'unkinden Tomris'inkine geniş bir yelpazede "emektar"lara, sadık figürlere saçılarak. Şimdi, yazarlann ve sanatçılann, düşünürlerin ve akademisyenlerin yepyeni "hizmetli"leri olduğu göze çarpıyor, nicedir "asistan"lar kullanılıyor. Şüphesiz Rönesans sanatçısı da bir yardımcı ordusuyla çalışıyor, 'özel iş'lerini de onlara yaptınyordu; bugünün örnekleri ne ölçüde farklılık gösteriyor acaba? Kalıyor geriye: "Sekreter", kökenine S/z'da dokunup geçtiğim figür. Eskiden bürokrasimizde sekreter unvanı kullanılmazdı, "özel kalem" vardı yerine. özel kalem, ne tuhaf. DEPREM "Başkalarının acısını seyretmek" Sontag'a sıkı bir metin getiren o prizma üzerinde iki yıldır düşünüyorum, arasıra. Izmit depremi hakkında Orhan'ın, Yiğit'in yazdıkları türden şeyler değil kafamdaki, daha çok Camus'nün Veba'sınm sıkıştırılmış bir çeşitlemesi. Lizbon depremiyle ilgili metinleri bir türlü toplayamadım. Atlantis'ten, büyük Ege depremlerinden oraya, oradan Istanbul'un geçmiş ve gelecek büyük kıyametlerine gidecek bir şerit öngörüyor(d)um, el atamadım. Korkunun kaynağı karşısında kilitlenip uzaklaşamayan, onu bekleyen milyonların hikâyesi. Her şeyi yazamaz insan, şüphe yok. Bu metni yazamamanın, Istanbul'dan kopamama ile düzorantılı bir düğümleniş biçimi getirdiği tartışılmaz. Basiret bağlanması üzre bir mesel. Yazılsa daha kolay mı kurtulunur? • Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan ErinçOGenel Yayın Yönetmeni: Ibrahim YıldızOYayın Yönetmenl: Tuıtıan GünayO Sorumlu MudOr Miyase llknur 0 Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı 0 Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. 0 Idare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar öktel Sok. No: 2,34381 Şişli Istanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 0 Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt ISTANBUL 0 Cumhuriyet Reklam: Genel Müdün özlem AydetV Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal/ Reklam Koordlnatörü: Hakan Çankaya/ Reklam Müdürü: Petek öztürkOTel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 740Yerel süreli yayın 0 Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 1 0 8 3 SAYFA 3
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear