Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
6 OCAK 2010 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Demokrasi Havuzda...
Demokratik Açılım tüm hızıyla sürüyor...
1 Mayıs 2009’da İstanbul’da, Ankara’da
yaşananları unutabilir miyiz?
TEKEL işçilerinin Ankara’daki eylemlerinde
de aynı görüntüler karşımıza çıktı... Bu kez
“biber gazı”, “cop” ve “tazyikli su”yla birlikte
TEKEL işçileri havuza atıldı.
Dört gün önce Erzincan ve Edirne’de
yaşananlara ne denir?
Edirne’de beş üniversiteli genç tutuklanmıştı.
Arkadaşları tutuklanan öğrenciler için
İstanbul’dan Edirne’ye geldi. 150 kişilik
topluluğun kente girmesiyle olaylar başladı.
Saldırganlar gençlerin yolunu kesti,
karşılıklı çatışmada üç polis, yedi kişi
yaralandı.
Gençlere linç girişimi son anda önlendi.
Erzincan’da da Gençlik Derneği üyeleri basın
açıklaması yapınca yine olaylar çıktı.
Cumhuriyet Alanı’nda açıklama yapan
gençlere saldırıldı.
Bu yaşananlar insanı tedirgin ediyor...
Toplumda bir gerilim egemen!
ABD’nin kanatları altında demokrasi ve
özgürlük getiremezsiniz. Hukuksuzluğu,
paroanoyayı, “Türkiye bağırsaklarını temizliyor”
diye geçiştiremezsiniz.
Adalette eşitsizliği, tek partili dönemi
anımsatan uygulamaları, “ülke değişimin
sancılarını yaşıyor” kılıfına sokup “demokrasi ve
özgürlük” şarkıları söylerseniz, hiç kimseyi
inandıramazsınız.
Önce faili meçhul cinayetleri çözün,
arkasındaki “büyük patronu” bulun...
Bir bakın bakalım Hrant Dink cinayetinin
arkasında kimler var ve bugüne değin ne
yapıldı?
İsterseniz, Uğur Mumcu’nun “12 Eylül’ün
Adaleti” kitabını bir okuyun. Orgeneral Recep
Ergun Ankara Sıkıyönetim Komutanı’yken
faşist katillerin korunup; Kızılay’da afiş asan,
solcu gençlerin yakalanıp işkenceden
geçtiğini, yıllarca zindanlarda yattıklarını
öğrenin.
O günleri askeri savcı Nurettin Soyer
anlatmıştı 1986 yazında Uğur Mumcu’ya, İzmir
Mordoğan’daki yazlık evinde.
Geçelim...
ABD’nin Orta Asya’da taşeronluğunu
üstlenen bir düşünce demokrasi ve özgürlükleri
getiremez.
Örgütlü bir toplum olacaksın, demokratik
mücadele vereceksin!
Bunlar tarikat şeyhlerinin müritleri, 12
Eylül’ün faşist artıklarıyla olmaz!
Alanlara çıkan TEKEL işçileri, Abdi İpekçi
Parkı’nın havuzuna atılırken şöyle
düşünmüştüm:
“Demokrasimiz havuzda gelişecek(!),
özgürlükler(!) umut olacak!”
Devletimiz, 12 Eylül öncesi ve sonrası
faşistleri koruyup kollamış, işçilerimizi ve
gençlerimizi ezmişti...
Ya savcı Doğan Öz’ü evinin önünde
katledenler? Şimdi nerede o katiller, ne iş
yaparlar?
Kozmik odalardan ne çıkacak? Kanlı
eylemlerin planları mı? Hizbullah’ın Batman’da
JİTEM tarafından eğitildiği mi? Mehmet
Sincar cinayeti mi, Gaffar Okkan’ın
korumalarıyla birlikte öldürülmesi mi?
Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Bahriye Üçok,
Musa Anter, Turan Dursun, Necip
Hablemitoğlu cinayetini mi aydınlatacak yoksa
Güneydoğu’daki faili meçhul cinayetleri mi?
Şimdilerde ABD yapımı oyunu hep birlikte
izliyoruz...
Bakalım bizi nasıl bir “The End” bekliyor,
hep birlikte göreceğiz.
Ergenekon davasında askeri darbe ihalesi
Mustafa Balbay’ın tuttuğu günlüklere verildi,
Özden Örnek günlükleriyle birlikte evine
döndü. Balbay ise on aydır tutuklu.
Özden Örnek özgür, Balbay gazeteci olduğu
için tutuklu!
Darbe kalemle değil silahla yapılır!
Dava kaç yıl sürecek bilmem!
Kozmik odalar bir değil çok sayıda var!
Üstelik Türkiye’nin en az beş kentinde...
Ama bildiğim benim güzel ülkemde
darbeciler hep aklanır ama devrimciler,
sosyalistler, yurtseverler, aydınlar
zindanlarda çürür!
Bizim demokrasimiz Abdi İpekçi Parkı’nın
havuzunda...
12 Eylül adaleti toplumu silindir gibi ezip
geçmişti... AKP adaleti bir korku imparatorluğu
yarattı.
Daha ne diyeyim?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Abbas Ankara’da
ANKARA (ANKA) -
Filistin Yönetimi Başkanõ
Mahmut Abbas, 6-7 Ocak
tarihlerinde Ankara’ya bir
çalõşma ziyaretinde
bulunacak. Türkiye’ye
gelmeden önce
Washington’un teşviki ile
Mõsõr’da Filistin ile İsrail
arasõnda görüşmelerin
yeniden başlamasõ
konusunun ele alõndõğõ
belirtilen kritik
temaslarda bulunan
Abbas, Ankara’da
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül ile yapacağõ
görüşmelerde
Filistin’deki durum ve
Ortadoğu’daki son
gelişmeler ile ilgili görüş
alõşverişinde bulunacak.
Erdoğan Rusya
yolcusu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip
Erdoğan, Rusya
Federasyonu Başbakanõ
Vladimir Putin’in
davetine üzerine 12-13
Ocak’ta Moskova’ya
resmi ziyaret
gerçekleştirecek. Putin’in
geçen yõl Ankara’ya
yaptõğõ ziyarette varõlan
mutabakat uyarõnca
Erdoğan, Moskova’ya
çok sayõda işadamõ ve
gazeteci de götürecek.
Erdoğan’õn Moskova
ziyaretinde ele alõnacak
en önemli dosyalarõn
enerji işbirliği ve
bölgesel güvenlik olmasõ
bekleniyor.
Albay T.D.
serbest
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul ve
Gölcük’te eşzamanlõ
düzenlenen operasyon
kapsamõnda savcõlõk
tarafõndan ifadesi alõnan
Albay T.D. serbest
bõrakõldõ. Sivil plakalõ
askeri araçla İstanbul
Adliyesi’ne getirilen
Albay D’nin, savcõ
Süleyman Pehlivan
tarafõndan ifadesine
başvuruldu. Serbest
bõrakõlan Albay D’nin
“amirallere suikast” ile
“ele geçirilen TNT
kalõplarõ”na ilişkin
yürütülen soruşturma
kapsamõnda tutuklu olan
bazõ şüphelilerden ele
geçirilen bir belgede
adõnõn geçmesi üzerine
sorgulandõğõ öğrenildi.
Tutuklama
istemine ret
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara Seferberlik
Bölge Başkanlõğõ’ndaki
arama sonrasõnda
mahkemeye sevk edilen
ancak serbest bõrakõlan 3
asker personelin
tutuklanmasõ istemiyle
soruşturma savcõsõnõn
yaptõğõ itiraz reddedildi.
Savcõ, gözaltõna alõnan 8
askeri personelden 3’ünü
tutuklama talebiyle
mahkemeye sevk etmişti.
Ankara 12. Ağõr Ceza
Mahkemesi Nöbetçi
Hâkimliği bu kişileri
serbest bõrakmõştõ.
Kemal Demir
toprağa verildi
DÜZCE (AA) -
Geçirdiği rahatsõzlõk
nedeniyle dün sabaha
karşõ evinde yaşamõnõ
yitiren Kõzõlay eski
başkanlarõndan Dr.
Kemal Demir’in cenazesi
Düzce Şehir
Mezarlõğõ’nda toprağa
verildi. Demir için
Cevdet Komit Kõzõlay
Kan Merkezi’nde yapõlan
törene Vali Bülent Kõlõnç,
Türk Kõzõlayõ Genel
Başkanõ Tekin Küçükali,
Belediye Başkanõ İsmail
Bayram katõldõ.
CHP lideri Baykal, ‘Kurumlarõn birbiriyle çatõştõğõ kanõsõnda değilim’ dedi
‘Çatõşan hükümet’
BDP Grup Başkanõ Yaman, DTP’nin kapatõlmasõnõn sorumlusunun hükümet olduğunu söyledi
‘AKP kendine demokrat’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
BDP Grup Başkanõ Nuri Yaman,
DTP’nin kapatõlmasõ ve partili belediye
başkanlarõnõn tutuklanma ve gözaltõna
alõnmalarõndan AKP hükümetini so-
rumlu tutarak “AKP, halkın iradesi-
ne karşı kelepçe partisine dönüşm-
üştür” dedi.
İlk grup konuşmasõnõ yapan BDP
Grup Başkanõ Nuri Yaman, DTP’nin ka-
patõlmasõ ve BDP’li belediye başkan-
larõna yönelik operasyonlarõ eleştirdi.
Kürt sorununun çözümünde yakalanan
fõrsatõn bu operasyonlarla bir kez daha
heba edildiğini kaydeden Yaman, “Ül-
kemiz yeni bir yıla,
umuda ve barışa ke-
lepçeli olarak girdi”
dedi. 2009’un
AKP’nin maskesinin
düştüğü ve gerçek yü-
zünün ortaya çõktõğõ
bir yõl olduğunu belir-
ten Yaman, bu partinin
tek hedefinin kendi ik-
tidarõnõ ayakta tutmak
olduğunu ifade etti.
‘12. el AKP’
DTP’nin AKP’nin
“çözümsüzlük” politi-
kasõ nedeniyle kapatõl-
dõğõnõ belirten Yaman
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümet DTP’yi he-
def haline getirmiş,
Anayasa Mahkemesi
de gereğini yapmıştır!
Bir siyasi partinin ka-
patılması, siyasi idam-
dır. Bu zihniyetin
1938’deki mantıktan ne
farkı vardır? Hükümet sorumluluğu
yargıya yükleyerek, kendi gerçekliği-
ni hiçbir şekilde gizleyemez.
DTP’nin kapatılması için kalkan
12’nci el AKP olmuştur. DTP, AKP
eliyle yürütülen Kürtlerin siyasal
iradesini tasfiye projesinin bir so-
nucu olarak kapatılmıştır. Onlara
göre, Kürt sorununu siyasallaştı-
ranlar tasfiye edilebilirse, geriye
Kürt sorunu diye bir şey kalmaya-
caktır. AKP ancak, kendine demo-
krat, kendine Müslüman...”
Belediye başkanlarõnõn kelepçeli gö-
rüntülerini “Guantanamo kampı”nda-
ki görüntülere benzeten Yaman, üstelik
bu görüntünün “sahte demokrasi açı-
lımı”nõn gündemde olduğu dönemde ya-
põldõğõnõ ifade etti. Oradaki kelepçelerin
belediye başkanlarõna değil, “demok-
rasiye vurulduğunu” savunan Yaman,
DTP ve belediye başkanlarõna yönelik
tasfiye operasyonunun temelinde 29
Mart seçimlerinin sindirilememesinin
yattõğõnõ söyledi. Yaman, “AKP halkın
iradesine karşı kelepçe partisine
dönmüştür” diye konuştu. Kelepçele-
rin “AKP patentli” olduğunu belirterek
“Elleri kelepçeli belediye başkanları-
nın yer aldığı o fotoğraf, AKP’nin ger-
çek yüzünü afişe etmiştir” diye konuştu.
‘Komisyon kurulsun’
Genelkurmay Seferberlik Bölge Baş-
kanlõğõ’ndaki “kozmik aramaların”,
devlet içindeki gizli
yapõlanmalarõ açõğa çõ-
karmak amaçlõysa bu-
na itiraz etmeyecek-
lerini belirten Yaman,
ancak gerçek temiz el-
ler operasyonunun tek
başõna yargõyla yürü-
tülemeyeceğini bildir-
di. İktidar ve muhale-
fetiyle, tüm siyaset ku-
rumu, parlamento ve
kamuoyunun da süre-
ce dahil edilmesi ge-
rektiğini belirten Ya-
man, Melcis’te bir
“Hakikatleri araş-
tırma komisyonu”
kurulmasõnõ istedi.
Parlamentonun, 6-7
Eylül olaylarõndan, 1
Mayõs 1977 katliamõ-
na, Maraş-Sõvas-
Çorum-Gazi katliam-
larõndan, gazetemiz ya-
zarõ Uğur Mum-
cu’nun katledilmesinden, Susurluk’tan
Şemdinli’ye, Ergenekon’a kadar uzanan
karanlõk süreci aydõnlatabileceğini be-
lirten Yaman, “Ama hükümet ne ya-
pıyor? Halka karşı işlenen suçların,
provokasyonların, katliamların he-
sabını sormayı bir kenara bırakıp, sa-
dece ve sadece AKP’ye yönelik giri-
şimleri soruşturan bir tutum içerisine
giriyor” görüşünü dile getirdi.
Grup toplantõsõnda konuşan İstanbul
Milletvekili Ufuk Uras da, kendilerinin
Türkiye bütünlüğünün teminatõ olduğu-
nu belirterek “Deniz Gezmiş idam seh-
pasına giderken yaşasın Türk ve Kürt
halkının kardeşliği demiştir. AKP,
sahada Terörle Mücadele Yasası, Si-
yasi Partiler Yasası gibi bütün yapa-
madıklarını balonlarla Meclis’e as-
mıştır. O balonlar ibret olarak orada
kalmalı” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, son geliş-
melerle ilgili olarak “Kurum-
ların birbiriyle çatıştığı ka-
nısında değilim. Hükümet
bazı kurumlarla çatışıyor”
dedi. Son dönemde “fos çıkan”
savlara dikkat çeken CHP li-
deri, “Kozmik soruşturma-
dan kozmik patatesler çıkı-
yor” diye konuştu.
Baykal, grup toplantõsõnda
“2009’da Ergenekon ve eko-
nomik krizin sarsıcı sonuçları
olduğunu, açılım sürecinin
Türkiye’yi bir etnik ayrış-
tırmaya sürüklediğini, milli
kabullerin sorgulanmasının
ülkeyi bir depreme maruz
bıraktığını” söyledi.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn “Ana muhalefet lide-
ri TEKEL işçilerinin yanına
gidiyor” diye kendisini eleş-
tirdiğini anõmsatan Baykal,
“Elbette gidecek... Yetim hak-
kını yedirmem, diyor. Baş-
bakan kendisi yetimin hak-
kını yemekten vazgeçsin” de-
di. Baykal, zamlarla ilgili ola-
rak da, “Her şeye zam yapıl-
dı, doğalgaza yapılmadı.
Enerji Bakanı, Baykal ocak-
ta zam geliyor, dedi, onun için
şubatta yapacağız, dedi. Sa-
yemizde vatandaş bir ay zam-
dan kurtuldu. Beni tekzip
etmek istiyorlarsa söylüyo-
rum: Şubatta, yılın kalanın-
da doğalgaza büyük zamlar
gelecek” açõklamasõnõ yaptõ.
Baykal, eczacõlarla yaşanan
çatõşmayla ilgili olarak da, “10
milyar dolarlık bir ilaç pazarı
var, kavga bunun kavgasıdır.
Bu, AKP’nin kadrolaşma an-
layışının devlet bürokrasisi
dışına, özel sektöre, piyasaya
taşınması girişimidir” görü-
şünü dile getirdi.
Baykal, son dönemde “Ku-
rumlar arasında güvensiz-
lik, çatışma var” değerlen-
dirmelerinin yaygõnlaştõğõna
dikkat çekerken “İstihbarat
örgütlerine emniyet baskın
düzenliyor. Asker askere, as-
ker sivile suikast yapacak id-
diaları ortaya atılıyor. Bir
yarbay gözaltına alınıyor, in-
tihar ediyor. Cenazesine sui-
kast yapacağı iddia edilen
komutanı gidiyor. Yargıçlar
hedef, askerler hedef, telefon
dinlemeler çığırından çıkmış.
Bütün bunların temelinde
Ergenekon olayı var. Ben,
bu siyasi bir dava, demiş-
tim. Her gün bu inancım
kökleşiyor. Atabeyler soruş-
turması vardı, Genelkur-
may’ın önünde gazetecilere
sarı zarf verilmişti, ne oldu?
Islak imza işi ne oldu? Nere-
de bu ihbarı yapan zat? Siz
suikastı filan bırakın, bunla-
rı takip edin” dedi.
‘Kozmik patatesler’
İntihar eden Yarbay Ali Ta-
tar’õn mektubundan bülümler
okuyan Baykal, “Bu intiharın
arkasında bir onur patlama-
sının yattığı çok açık” dedi.
“ABD üstünden gelen ih-
barlara” dikkat çeken Baykal,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“8 asker bırakılıyor. Olayın
ciddi bir yönü yok. Arınç’a
yönelik suikast girişimi sa-
vıyla başlayan süreç. Koz-
mik soruşturmadan ne çıka-
cak merakla bekliyoruz. Cid-
di ihtilaflar var, hepsi gayri
tabii olaylar. Kozmik soruş-
turma hâkimi takip edildiği-
ni düşünüyor. Bir telaş em-
niyet güçleri askeri araçları
durduruyor, insanlar alını-
yor. Bu olayın ardından, bu
kozmik soruşturmanın için-
den kozmik patatesler çıkı-
yor. Ben kurumların birbi-
riyle çatıştığı kanısında de-
ğilim. Hükümet bazı ku-
rumlarla çatışıyor. Yargı ki-
minle çatışıyor, TSK kime
savaş açmış durumda, bir
saldırısı, bir harekâtı söz ko-
nusu mu? TSK sinmiş ken-
dini savunmaya çalışıyor.
Kurumlar arası çatışma de-
ğil, saldırı var. Saldırı da hü-
kümetin bilgisi ve himaye-
sinde yapılıyor. (...)
Sayın Çiçek’e soruyorum:
Erzincan savcısına, bu işi ta-
kip etme, diye telefon açtın
mı, açmadın mı? Başbakan,
bize yargıya müdahele etme-
yin, diyor, senin bakanın et-
miş... Çatışma falan yok.
Yargıyı ve TSK’yi sindirme
ve vesayet altına alma, kişisel
denetimini, hegemonyasını
pekiştirme mücadelesi var
iktidarın. Bu, Türkiye’yi,
AKP’nin hegemonyası altına
alma projesidir. (...)
Arınç, arı kovanına ço-
mak soktuk, diyor. Kovan
TSK... Genelkurmay Baş-
kanı TSK’ye karşı asimet-
rik, pskolojik savaş var, di-
yor. Bunun arkasında hü-
kümetin kendisi var.”
Baykal, grup toplantõsõ son-
rasõnda TBMM’deki odasõnda
gazetecilerle sohbet ederken
“Erken seçim bir umuttur.
Yaşananlar ortada. Millet
kararını aldı ve seçimi bek-
liyor” dedi. Baykal, Ahmet
Türk’e ev kiralanmamasõyla
ilgili olarak da “Açılım in-
sanları ayrıştırır demiştik
ama inandıramadık. Şimdi
insanlara ev verilmiyor. Ar-
tık kim ne derse desin en
ufak bir olayda PKK deni-
yor” görüşünü dile getirdi.
Son dönemde yaşanõlan olaylarõn kurumlar arasõ çatõşma değil, hükümetin yargõyõ
ve TSK’yi vesayet altõna alma çabasõ olduğunu söyleyen Baykal, “Arõnç, arõ
kovanõna çomak soktuk, diyor. Kovan TSK... Genelkurmay Başkanõ, TSK’ye karşõ
asimetrik, psikolojik savaş var, diyor. Bunun arkasõnda hükümetin kendisi var” dedi.
Hükümetin yeni yõlla birlikte başlattõğõ zam furyasõna da tepki gösteren Baykal,
şubat ayõnda doğalgaza büyük zamlar geleceğini öne sürdü.
BDP Grup Başkanõ
Nuri Yaman, AKP’nin
ülkedeki muhalif örgütlü
güçleri baskõ altõna alarak
kontrol altõnda tutma
projesini “açõlõm,
özgürlük, demokrasi”
söylemleri adõ altõnda
yaşama geçirmeye
çalõştõğõnõ söyledi.
DTP’nin AKP’nin
“çözümsüzlük” politikasõ
nedeniyle kapatõldõğõnõ
belirten Yaman, “Elleri
kelepçeli belediye
başkanlarõnõn yer aldõğõ o
fotoğraf, AKP’nin gerçek
yüzünü afişe etmiştir”
diye konuştu.
KCK operasyonu kapsamında tutuklanan partili belediye başkanlarına ke-
lepçe takılmasını protesto eden BDP’liler, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Mec-
lis’teki makam odasının önüne “kelepçe” bıraktı. (Fotoğraf: AA)
BDP, Meclis’e
‘eylem’le döndü
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Kapatõlan DTP’nin “Barış ve
Demokrasi Partisi” (BDP) adõ al-
tõnda TBMM’ye dönen milletvekil-
leri, Meclis çalõşmalarõna “kelepçe”
eylemiyle başladõ.
Başbakan Erdoğan’õn grup ko-
nuşmasõ devam ederken BDP Grup
Başkanõ Nuri Yaman başkanlõğõn-
daki BDP’liler, ellerinde plastik ke-
lepçelerle, Erdoğan’õn makam oda-
sõnõn önüne geldi. BDP milletve-
killeri, kelepçeleri Erdoğan’õn ma-
kam odasõnõn önüne bõrakõrken Grup
Başkanõ Yaman, “Demokrasiye
vurulan bu kelepçeyi kırmak, de-
mokrasi önüne konulan zincirle-
ri kırmak amacıyla bu kelepçele-
ri Sayın Başbakan’ın odasının
önüne bırakıyoruz” dedi. BDP
Muş Milletvekili Sırrı Sakık, halkõn
yüzde 80’i ile seçilen belediye baş-
kanlarõna “Nazi kamplarında, ya-
hudilere uygulanan yöntemlerin
aynısının uygulandığını” savundu.
BDP’liler daha önce planladõkla-
rõ “eylem programı” çerçevesinde
diğer bir eylemi de Meclis Genel Ku-
rulu’nda Ahmet Türk ve Aysel
Tuğluk’un milletvekilliğinin düşü-
rülmesine ilişkin Anayasa Mahke-
mesi’nin kararõnõn okunmasõ sõra-
sõnda gerçekleştirdi. Genel Kurul’a
topluca giren BDP’liler, karar okun-
duğu anda ayağa kalkarak alkõşla
protesto etti. Genel Kurul’da BDP
Van Milletvekili Özdal Üçer ile
AKP Diyarbakõr Milletvekili Ab-
durrahman Kurt arasõnda gergin-
lik yaşandõ. Kurt, BDP sõralarõna ge-
lerek, yeni grup kurmalarõndan do-
layõ elini uzatarak kutlamak istedi.
Ancak Üçer, Kurt’a elini uzatmadõ.
Kurt, Üçer’e “dışarıda görüşelim”
karşõlõğõnõ verdi. Kulise çõkarõlan
Üçer, burada da “Onu öldürece-
ğim” diye bağõrdõ.
Küfürleştiler
Meclis’te bir başka gerilim ise
CHP’li Şahin Mengü ile Sakõk ara-
sõnda yaşandõ. Sakõk, bir TV prog-
ramõnda Mengü’nün Ahmet Türk’e
hakaret ettiğini savunarak “Sen
televizyonlara çıkıp ne biçim ko-
nuşuyorsun. Terbiyesiz adam”
diye bağõrdõ. Mengü’nün sessiz kal-
masõ üzerine Sakõk “Şimdi başla-
yacağım sana. Köpek, eşşeko...
eşek. H…tir” diye çõkõştõ. Mengü
ise “Sensin köpek, eşşeko... eşek.
Sen s..tir” diye karşõlõk verdi.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal grup toplantısında
konuştu. (Fotoğraf: AA)