Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 15 OCAK 2010 CUMA
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Gerçeği Görmek Gerek
asirmen@cumhuriyet.com.tr
AKP’li bazõ milletvekilleri, her kesimle kavgalõ bir görüntü sergilenmesinin yanlõş olduğunu belirtti
EMİNE KAPLAN
ANKARA - AKP yöneticilerinin
milletvekilleriyle gruplar halinde
yaptõğõ toplantõnõn üçüncüsünde,
hükümetin bazõ kesimlerle kavga-
lõ bir görüntü sergilemesi eleştiril-
di. Bazõ milletvekilleri, seçime 1.5
yõl kaldõğõnõ anõmsatarak TEKEL
işçilerinden eczacõlara kadar bazõ
kesimlerle kavga eden bir hükümet
tablosunun oluştuğunu vurgulaya-
rak bunun yanlõşlõğõna işaret ettiler.
Kürt açõlõmõna yönelik eleştiriler sü-
rerken “Habur’da yaşanan gö-
rüntüler çok büyük bir hataydı.
Bu da iyi giden açılım sürecini
olumsuz etkiledi. Hükümet zaten
demokratikleşme için gerekli
adımları atıyordu, buna ‘açõlõm’
adı verilmesi de doğru olmadı”
görüşü dile getirildi.
AKP yöneticilerinin, milletve-
killeriyle gruplar halinde yaptõğõ
toplantõlar sürüyor. AKP yönetici-
leri, Başbakan Yardõmcõsõ Cemil
Çiçek’in de katõldõğõ ve önceki gün
gerçekleştirilen 3. toplantõda, Kürt
açõlõmõ süreci, hükümetin son dö-
nemde işçi ve sağlõk sektörüne
ilişkin politikalarõ, anayasa deği-
şikliği değerlendirildi. Milletve-
killerinin ağõrlõklõ bölümü açõlõm
süreciyle ilgili görüş ve önerileri-
ni dile getirdi. Bazõ milletvekille-
ri, açõlõmda sonuna kadar gidilme-
sini, bunun Türkiye açõsõndan bü-
yük önemi olduğunu vurguladõ.
Bazõ milletvekilleri ise demokra-
tikleşme yönünde adõmlar atõlma-
sõ gerektiğine, ancak süreç içinde
büyük hatalar yapõldõğõna dikkat
çektiler. Toplantõda, “Habur’da
yaşanan görüntüler çok büyük
hataydı. Bu da iyi giden süreci
olumsuz etkiledi. Bundan sonra
atılacak adımlarda daha dik-
katli olunmalı, özenli davranıl-
malıdır” dedi.
Bir milletvekili, sürecin “açı-
lım” adõyla lanse edilmesini eleş-
tirirken “Hükümet zaten demo-
kratikleşme için gerekli adımla-
rı atıyordu. Şimdiye kadar birçok
düzenleme yapıldı. TRT 6 açıldı,
farklı dil ve lehçelerde kurs açıl-
masının önündeki yasaklar kal-
dırıldı. Cezaevlerinde mahkûm-
ların yakınlarıyla kendi anadil-
lerinde konuşma imkânı getiril-
di. Bunlar zaten yapılıyordu.
Birden ‘demokratik açõlõm’ de-
nildi. Bu da toplumda ve muha-
lefette bir tepki yarattı. Açılım
denmeden de bunlar yapılabi-
lirdi, buna bir ad konması yan-
lış oldu” görüşünü dile getirdi.
‘Herkesle kavga
edilmemeli’
Bazõ milletvekilleri, hükümetin
son dönemde birçok kesimle kav-
galõ bir görüntü sergilemesini eleş-
tirdi. Bir milletvekili, TEKEL iş-
çilerinin eylemini gündeme geti-
rerek “Bunlar da bizim vatan-
daşımız. Bir mağduriyet varsa
çözüm bulunmalı. Abdi İpekçi
Parkı’ndaki görüntüler hiç hoş
olmadı. Ne işçinin dediği olsun ne
de hükümetin dediği, bir orta yol
bulunsun” dedi. Bir başka millet-
vekili de, hükümetin son dönemde
TEKEL işçilerinden eczacõlara ve
sağlõk çalõşanlarõna kadar pek çok
kesimle kavga ettiğini belirterek
“Şurada seçime 1.5 yıl kaldı.
Ama bakıyorsunuz pek çok ke-
simle inatlaşma içindeyiz ve kav-
ga ediyoruz, bu doğru bir yak-
laşım değil. Sorunlar varsa uz-
laşmacı bir yaklaşım içinde çö-
zülmeli” dedi. Bazõ milletvekille-
ri de, küresel krize karşõ alõnan ön-
lemlerle ilgili değerlendirmelerde
bulundu. Bir milletvekili, alõnan ön-
lemler sonucunda esnaf ve sanayi
kesiminin biraz rahatlatõldõğõnõ,
ancak şu anda bir tõkanma yaşan-
dõğõnõ belirterek “2001 yılında ya-
şanan krizin ardından İstanbul
açılımıyla bazı tedbirler alındı.
Biz hükümete geldikten sonra da
Anadolu açılımı yaptık. Ama şu
anda da ekonomi alanında bir
açılıma ihtiyaç var” dedi. Başka
bir milletvekili ise, IMF ile anlaş-
ma yapõlmasõ durumunda gelecek
kaynağõn bir kõsmõnõn krizden et-
kilenen esnaf ve sanayiciler için
kullanõlmasõnõ önerdi.
EFFAT Başkanı Buruno Vannoni: Hepimiz Türk’üz, hepimiz TEKEL işçisiyiz
Avrupa’dan destek geldi
Haber Merkezi - TEKEL iş-
çilerinin bugün 32. gününe gi-
ren mücadelelerine Türkiye’nin
yanõ sõra pek çok ülkeden de
destek yağõyor. Avrupa’dan iş-
çi sendikalarõnõ temsilen Türki-
ye’ye gelen Avrupa Gõda Sen-
dikasõ Birliği (EFFAT) Genel
Başkanõ Bruno Vannoni, TE-
KEL işçilerinin yanõnda olduk-
larõnõ belirterek “Milliyetimiz
ne olursa olsun hepimiz
Türk’üz, hepimiz TEKEL iş-
çisiyiz” dedi. Direnişte olan
TEKEL işçisine destek vermek
için çok sayõda işçi, aydõn, ya-
zar, gazeteci, sivil toplum örgü-
tü temsilcisi bugün İstan-
bul’dan Ankara’ya gidecek.
Avrupa’dan işçi sendikalarõ-
nõ temsilen Türkiye’ye gelen
heyet, dün Türk-İş Genel Mer-
kezi önünde TEKEL işçileri-
nin bugün 32. gününe giren
eylemine destek ziyaretinde
bulundu. EFFAT Genel Baş-
kanõ Vannoni, sorunlarõna çö-
züm bulununcaya kadar TE-
KEL işçileriyle birlikte ola-
caklarõnõ vurgulayarak “Milli-
yetimiz ne olursa olsun hepi-
miz Türk’üz, hepimiz TE-
KEL işçisiyiz. Baskıları kını-
yoruz. EFFAT Başkanı ola-
rak Başbakanınıza bizimle
görüşmesi için mektup gön-
deriyoruz ve bu problemin
ayın sonuna kadar çözülme-
sini talep ediyoruz” dedi.
Destek çığ gibi
İSTANBUL: Çok sayõda ya-
zar, aydõn, demokratik kitle ör-
gütü ve siyasi parti temsilcisi
ile emekçiler, 32 gündür dire-
nişteki TEKEL işçilerine des-
tek verdi. Bir grup TEKEL iş-
çisi de bugün saat 08.30’da
Kartal Cevizli’deki TEKEL bi-
nasõ önünden, Ankara’ya oto-
büslerle hareket edecek ve so-
nuçlanõncaya dek Ankara’da
kalacak. Hareket öncesi dün
aralarõnda Kartal Belediye Baş-
kanõ Dr. Altınok Öz, gazeteci-
yazarlar Rıza Zelyut, Arslan
Bulut, Can Ataklı, Banu
Avar, CHP, ADD, TGB, İKKB
üyeleri, akademisyenler ile çok
sayõda TEKEL işçisinin bulun-
duğu grup, Kartal Cevizli’de
TEKEL binasõ önünde bir ara-
ya geldi.
İZMİR: Türk-İş İzmir 3.
Bölge Temsilciliği’ni ziyaret
eden İzmir İl Genel Meclisi
Başkanõ Serdar Değirmenci,
TEKEL işçilerinin haklõ eylem-
lerinde yanlarõnda olduklarõnõ
vurguladõ.
SAMSUN: TKP Samsun İl
Örgütü de TEKEL işçileriyle
dayanõşma kampanyasõ başlattõ.
TKP, işçilere başta battaniye
olmak üzere tabure, giyecek,
yiyecek, her tür katkõ yapõlmasõ
çağrõsõnda bulundu.
Haber Merkezi - İngiltere Par-
lamentosu, terör örgütü lideri Ab-
dullah Öcalan’n serbest bõrakõl-
masõnõn da tartõşõldõğõ bir oturuma
ev sahipliği yaptõ. Muhafazakâr
Parti Londra Milletvekili Andrew
Pelling, hükümetin cevaplamasõ
üzere yönelttiği soruda Öcalan’õn
serbest bõrakõlmasõ için Türki-
ye’ye baskõ yapõlmasõnõ istedi.
Westminster Palace’da, İşçi Par-
tisi ve Muhafazakâr Parti’den bir-
kaç milletvekili, İngiliz vatandaş-
larõ ve AB’den sorumlu Devlet Ba-
kanõ Chris Bryant’õn katõldõğõ
“Kürdistan” başlõklõ bir oturum
gerçekleştirildi. Bakan Bryant,
oturumda Muhafazakâr Partili mil-
letvekili Andrew Pelling ile İşçi
Partisi Sheffield milletvekili Meg
Munn’un Kürtlerle ilgili sorularõnõ
yanõtladõ. Toplantõda yaptõğõ ko-
nuşmada DTP’nin Anayasa Mah-
kemesi tarafõndan kapatõldõğõnõ
hatõrlatan milletvekili Pelling, Öca-
lan’õn “kötü hücre koşullarına
rağmen” Kürtleri anayasal yola
teşvik ettiğini, bunun da cesaret ve-
rici bir gelişme olduğunu kaydet-
ti. Kürtlere yönelik baskõlarõn de-
vam ettiği iddia eden Pelling,
Bryant’a “Sayın Bakan, Öca-
lan’ın serbest bırakılması ko-
nusunda Türkiye’yi itmenin
Kürtlerin sorununun terör değil
anayasa temelli çözülmesine ne
gibi yararları olabileceğini dü-
şünüyorsunuz” diye sordu.
Soruyu yanõtlayan Bryant ise,
“Öcalan’ın serbest bırakılması
meselesi Türkiyeli yöneticilerin
karar vereceği bir konudur” ya-
nõtõ verdi. Bryant, Öcalan’õn ce-
zaevi koşullarõ hakkõnda da “Tür-
kiye’de genel olarak cezaevleri
koşullarının ideal olmadığı açık”
yorumunda bulundu. Türkiye’nin
AB üyeliğini desteklediklerini be-
lirten Bryant, “Fakat, Türki-
ye’nin insan hakları ve hukuk
sisteminde düzenlemeleri tam
olarak yapmadan AB’ye gire-
meyeceği de kesindir. Kürt me-
selesi, Türkiye’nin AB’ye girmesi
konusunda Kıbrıs meselesinden
de önce gelen bir sorun” dediği
öne sürüldü.
Hükümete ‘kavga’ eleştirisi
AKP yöneticilerinin milletvekilleriyle gruplar halinde
yaptõğõ toplantõnõn üçüncüsünde, hükümetin politikalarõna
eleştiri geldi. Bazõ milletvekilleri, seçime 1.5 yõl kaldõğõnõ,
ancak hükümetin TEKEL işçilerinden eczacõlara kadar bir
sürü kesimle kavgalõ bir görüntü sergilediğini belirterek
bunun doğru bir politika olmadõğõnõ vurguladõlar. Açõlõm
sürecinin de eleştirildiği toplantõda, Habur’daki görüntüler
‘büyük hata’ olarak nitelendirilirken sürecin ‘açõlõm’
adõyla yapõlmasõnõn da yanlõş olduğu kaydedildi.
SANIKLARIN 4’Ü KORUCU
Bozkuşcinayetine
6 müebbet
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr’õn Dicle ilçesinde 10 yõl önce
bir kişiyi öldüren 4’ü köy korucusu 6 sanõk
müebbet hapse mahkûm oldu.
10 yõl önce arazi anlaşmazlõğõ nedeniyle
Salih Bozkuş’un öldürülmesiyle ilgili
davaya Diyarbakõr 3. Ağõr Ceza
Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmaya
olaya karõştõklarõ gerekçesiyle yargõlanan
köy korucularõ Kadir, Ömer, Abdulaziz
ve Zülfi Akelma ile Zeki Solmaz ve
Mehmet Baytimur katõldõ.
Dosyayla ilgili incelemesini tamamlayan
mahkeme heyeti korucularõn “kasten
adam öldürme” suçundan müebbet
hapisle cezalandõrõlmalarõna karar verdi.
Ortak hareket ederek “ortada hiçbir
geçerli neden yokken bir kişiyi
öldürecek kişilik yapısında” olduklarõ ve
pişmanlõk duymadõklarõ gerekçesiyle
sanõklara ceza indirimi uygulanmadõ.
Yıllardır tekrarladığım bir soruyu İsraillilerin de
kendi kendilerine sorma zamanının geldiğini
gösteren çok tipik bir olaydır, Tel Aviv
Büyükelçimiz ile İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı
Danny Ayalon arasında geçenler.
Gerçekten de yıllardır düşünmüşümdür, Naziler
döneminde milyonlarca Yahudinin çaresiz ve
edilgen biçimde boğazlanmış olmalarının yarattığı
travma, kurbanlardan sonra gelen kuşaklarda çok
garip komplekslere neden olmuştur da, İsrail o
yüzden mi, tepkilerinde ölçüsüz olup gereksiz
sertlikler gösteriyor, diye.
Danny Ayalon sokaktaki herhangi biri değil,
Dışişleri Bakan Yardımcılığı’na kadar ulaşmış bir
kişi.
Son olayın Ayalon’un kişisel bozukluğunun
ürünü olması, bu devlette mekanizmaların
böylesine şaşkınlıkların en yüksek makamlara
gelmesini engelleyecek denetim düzeneklerinden
yoksun olduğunu gösterir en azından.
Ama bana kalırsa, son olay İsrail’de görülen
tuhaf bir kompleksin ürünü olan ölçüsüz
toplumsal tepki bozukluğunun yeni bir örneğidir.
İsrail bunu düzeltemezse çok daha güç
durumlara düşer, tıpkı Ayalon’un son afra tafrası
ile hem kendini, hem bakanlığını, hem de devletini
acınacak kadar gülünç duruma düşürmüş olması
gibi...
Olayın daha fazla üzerinde durup,
yorumlanacak bir yanı yok.
Bu arada, bu olayın bizim de bazı gerçekleri
görmemizi engellememesi yerinde olur.
Türkiye, İsrail’in Filistin’deki saldırgan, ölçüsüz
güç kullanan ve bir halkı hiçe sayan politikasını
eleştirmekte haklıdır. Bu tavrından dolayı kimse
Erdoğan’ı suçlayamaz.
Ancak Türkiye Başbakanı olan kişinin, cezbeye
kapılarak, Hazreti Süleyman Adaleti’nin tek
dağıtıcısı olarak, İsrail’e haddini bildirecek, onu
hizaya getirecek, etkin politikasıyla tek başına
doğru yola sevk edecek bir ahir zaman Ortadoğu
kahramanı pozuna bürünmesi de, böyle bir
politika güttüğü görünümünü vermesi de doğru
değildir.
Türkiye’nin dış politikada kararlılıkla üzerine
gidilmesinde, ve bu yolla çözülmesinde ulusal
çıkarı olan sorunların ön sırasında gelmiyor,
Filistinlilerin durumu. Kıbrıs sorununda
gösterilmeyen kararlılığın Filistin için
gösterilmesini anlamlandırmak da doğrusu
güçtür.
Ayrıca Tayyip Erdoğan’ın Filistin sorununa
yaklaşımının ne kadar yerinde olduğu,
kamuoyunu doğru yönlendirip yönlendirmediği de
çok tartışma götürür bir konudur.
Herhalde, Filistin’e giden yardım konusunda,
son zamanlarda, Mısır’a gösterilen yersiz tepki bu
yanlış yönlenmenin, soruna yalnız şiddet yanlısı
Hamas’ın gözlüğüyle bakmanın sonucudur.
İsrail’in yanlışı Ortadoğu ve Filistin konusunda
,Hamasçı Tayyip Bey politikasının yanlışını
görmemize engel olmamalıdır...
Ve Nâzım Caddebostan’da...
Bugün dünyaca ünlü büyük şairimiz Nâzım
Hikmet’in 108. doğum yıldönümü. Nâzım bugün
birçok yerde çeşitli etkinliklerle anılacak.
Yine bugün, geçen ay yitirdiğimiz Yıldız
Sertel’in gayretleriyle yapılan bir proje yaşama
geçecek. Yıldız Hanım “dâhi şairim, çocukluk
aşkım, büyük dostum” dediği gurbet günleri
yoldaşının bir heykelini, Caddebostan Kültür
Merkezi’ne diktirmek üzere harekete geçmiş,
fakat girişiminin gerçekleşmesini görme fırsatını
bulamadan ölmüştü.
Heykel sanatçısı Ferit Özşen tarafından beyaz
mermer üzerine bronzdan yapılacak heykelin
açılış töreni bugün saat 19.00’da Caddebostan
Kültür Merkezi’nde (CKM) olacak. Aynı gün saat
21.00’den itibaren, Cem TV’de Süheyl Batum
Hoca ile birlikte yaptığımız ve bu hafta TEKEL
işçileri konusunu işleyeceğimiz programda
bulunacağımdan, açılışa katılamıyorum.
Ama önümüzdeki günlerde oraya gideceğim,
hem Nâzım’ı göreceğim, hem de Yıldız Hanım’ı
anacağım.
Yıldız Sertel’in ve Nâzım’ın okurlarının katkısıyla
yapılan heykelin açılış töreninde bulunarak,
Nâzım’ı da Yıldız Hanım’ı da yalnız bırakmayınız
lütfen.
Unutmayalım, değerlerimiz onlara sahip
çıktığımız ölçüde bizimdirler...
BAKAN ERGİN’E TEPKİ
Tarhan:
Gözdağı
veriyorlar
MAYINA BASAN GENÇ
Bakanlık
mahkûm oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yargõçlar ve Savcõlar Birliği (YAR-
SAV) Başkanõ Emine Ülker Tarhan
ve yönetim kurulu üyeleri YARSAV
Genel Merkezi’nde basõn toplantõsõ dü-
zenledi. Tarhan, Adalet Bakanlõğõ mü-
fettişlerinin Sincan Adliyesi’ndeki ara-
malarõnõ “rutin” bir işlem olarak değer-
lendiren Adalet Bakanõ Sadullah Er-
gin’e sert tepki gösterdi. Müfettişlerinin
Sincan Adliyesi’ndeki aramalarõnõn ne-
denini “bütün yargı camiasına gözdağı
vermek” olarak yorumlayan Tarhan,
Bakan Ergin’e “YARSAV kurucu baş-
kanı hakkındaki dosyaya üstelik TİB
başvurusu sonucunda alelacele müfet-
tiş gönderilmesi, nasıl rutin bir uygu-
lamadır? YARSAV kurucu başkanı
hakkındaki dosya ile TİB arasında ne
gibi bir ilgi ve bağlantı vardır? Bu uy-
gulamalar, özelde Sincan 1. Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı ile YARSAV ku-
rucu başkanını, genelde ise tüm yar-
gıç ve savcıları hedef alan bir baskı(n)
mıdır?” eleştirisinde bulundu. Tarhan,
“Bu uygulamayla, örneğine rastlan-
mayan ‘adliye baskõnlarõ’ yolu ile yar-
gıçlar üzerinden yargıya baskının ye-
ni bir versiyonu ortaya konulmuştur”
dedi. Tarhan, haklarõnda dinlenme karar-
larõ verildiği kuşkusu bulunan yargõç ve
cumhuriyet savcõlarõna “haklarını ara-
ma” çağrõsõnõ da yineledi.
TARTIŞMALI TAKVİME
TOPLATMA KARARI
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Siirt Belediyesi’nce Kürtçe,
Türkçe ve Arapça dillerinde bastı-
rılan takvim, “yasadışı örgütlerin
renklerini taşıdığı” gerekçesiyle Si-
irt Sulh Ceza Mahkemesi kararı ile
toplatıldı. Siirt Belediyesi’nin 3 dil-
de bastırdığı takvimin 2. ve 5. say-
fasında yer alan miting fotoğrafla-
rındaki renklerin “yasadışı örgüt-
lerin renklerini taşıdığı” belirtildi.
Siyasi yasaklı bağımsız Belediye
Başkanı Selim Sadak, amaçlarının
halka hizmet olduğunu belirterek,
“İlk defa 3 dilde bir takvim çıkar-
dık. Bundan da rahatsız oluyorlar”
dedi. Toplatma kararının hukuki
olmadığını vurgulayan Sadak,
“Kürtlerin renklerine, diline, kül-
türüne tahammül etmeyeceksin ve
açılım diyeceksin” diye konuştu.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Büro-
su) - Bingöl’ün Genç ilçesine bağlõ Yaz-
konağõ köyünde dolaşõrken mayõn patla-
masõ sonucu gözünü ve kolunu kaybe-
den Sabri İşlek’e İçişleri Bakanlõğõ
“Orası terör bölgesi, dolaşmasaydı”
yanõtõ verdi. Mahkeme devleti 77 bin TL
tazminat ödemeye mahkûm etti.
Sabri İşlek, Yazkonağõ köyünün boş-
altõlmasõ üzerine ailesiyle birlikte Diyar-
bakõr’a göç etti. OHAL’in kaldõrõlmasõ
ardõndan İşlek ailesi köylerine döndü. 8
Ağustos 2004’te köyünde dolaşmaya çõ-
kan İşlek karakolun önünden geçerken
mayõna bastõ. Olay tarihinde 16 yaşõnda
olan İşlek’in ailesi, İçişleri Bakanlõğõ
aleyhine tazminat davasõ açtõ. İçişleri
Bakanlõğõ savunmasõnda, bölgenin sivil-
ler açõsõndan güvenli bir yer olmadõğõnõ
bildiği halde İşlek’in bölgede dolaştõğõnõ
belirterek tazminat istemine karşõ çõktõ.
Jandarmanõn patlamada kusuru bulun-
madõğõnõ iddia eden Bakanlõk, davanõn
reddini talep etti. Mahkeme kararõnda
Türkiye’nin taraf olduğu Ottowa Sözleş-
mesi’ni anõmsattõ. Kararda, “Bu sözleş-
mede, ‘Özellikle çocuklardan oluşan si-
viller, anti personel mayõnlarõn acõ kur-
banõ olmaktadõr’ deniliyor. Anayasamı-
zın 125. maddesine göre kusurlu idare
zararı ödemekle yükümlüdür” denildi.
Mahkeme, bakanlõğõn toplam 77 bin lira
tazminat ödemesine karar verdi.
İngiliz Parlametosu’nda
‘Öcalan’a özgürlük’ istediler
İstanbul Haber Servisi - Bele-
diye-İş Sendikasõ’na bağlõ itfaiye iş-
çileri ve özel güvenlik görevlileri-
nin örgütlendiği Özel Hizmet Ça-
lõşanlarõ Sendikasõ (Öziş-Sen) yö-
netim kurulu üyeleri CHP İstanbul
İl Başkanõ Gürsel Tekin’i ziyaret
etti. Tekin, kuracaklarõ “işçi büro-
ları” ile emekçilerin sorunlarõnõ
izleyeceklerini belirterek, “Bu da
CHP’nin işçi açılımı” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanõ Tekin,
Belediye-İş Sendikasõ 5 No’lu
Şube Başkanõ Nihat Altaş ve
Öziş-Sen Başkanõ Sedat Sevinç’in
de aralarõnda bulunduğu temsilci-
lerle yaptõğõ görüşmede, işçilerin
taleplerinin haklõ olduğuna dikkat
çekti. Tekin, “İşçi kardeşlerimi-
zin bu mücadelesinde, hak ara-
ma eylemlerinde CHP olarak biz
her zaman yanlarında olacağız.
Çalışanların sorunlarının takip
edilmesi amacıyla ‘işçi bürolarõ’
kuracağız” dedi. Altaş da ey-
lemdeki itfaiye işçilerine verdik-
leri destekten dolayõ Tekin’e te-
şekkür etti. Altaş, “Biz 2010 yılı
Avrupa Kültür Başkenti’nde
mücadelemize demokratik ku-
rallar içinde devam edeceğiz”
dedi. Sevinç de yeni kurulan bir
sendika olduklarõnõ belirterek, ör-
gütlenmede zorluklar çektiklerini
ve işverenin sendikalõ çalõşanlara
baskõ yaptõğõnõ açõkladõ.
CHP işçi bürosu kuruyor
MİLLETVEKİLİ PELLING: TÜRKİYE’YE BASKI YAPILSIN
TEKEL’in Kartal Cevizli’deki binasının önüne gelen çok sayıda yazar, aydın, demokratik kitle örgütü ve
siyasi parti temsilcisi TEKEL emekçilerinin 32 gündür süren eylemine destek verdi. (SİBEL BAHÇETEPE)