Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İstanbul B 24
Edirne B 28
Kocaeli B 25
Çanakkale B 24
İzmir B 27
Manisa B 28
Aydın PB 30
Denizli PB 29
Zonguldak PB 22
Sinop PB 22
Samsun B 25
Trabzon B 24
Giresun B 23
Ankara B 24
Eskişehir B 25
Konya B 23
Sıvas B 20
Antalya PB 31
Adana PB 29
Mersin PB 29
Diyarbakır B 26
Şanlıurfa B 28
Mardin B 23
Siirt B 25
Hakkâri PB 16
Van PB 18
Kars PB 16
Oslo Y 10
Helsinki Y 11
Stockholm Y 12
Londra PB 18
Amsterdam Y 18
Brüksel Y 17
Paris B 20
Bonn PB 19
Münih PB 16
Berlin PB 17
Budapeşte B 22
Madrid Y 25
Viyana Y 17
Belgrad PB 24
Sofya B 23
Roma PB 24
Atina B 27
Zürih PB 21
Moskova Y 10
Aşkabat B 28
Astana B 23
Taşkent A 31
Bakû Y 22
Bişkek A 29
Tiflis PB 20
Kahire B 28
Şam B 28
Ülkemizin kuzeydoğu
kesimleri ile güneybatı-
sı parçalı ve çok bulutlu,
Doğu Karadeniz, Doğu
Anadolu’nun kuzeydo-
ğusu ile Muğla çevrele-
ri yağışlı, diğer yerler az
bulutlu geçecek. Doğu
Karadeniz’in iç kesimle-
ri ile Doğu Anadolu’nun
kuzeydoğusunda karla
karışık yağmur ve kar
şeklinde olacak.
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
padişah diye seslenenlere karşı çıkmayan laik Türki-
ye Cumhuriyeti’nin başbakanı; ABD’den döner dön-
mez ayağının tozu ile Osmanlı hanedanının 97 yaşında
ölen son şehzadesinin ailesine başsağlığı dileklerini
iletmek için…
…Abdülhamid’in, Yıldız Sarayı’nda ailenin kirala-
dığı çadıra neden gitmesin?
Gitsin gitmesine de; ama bu ziyaret insancıl, tari-
he saygının eseri bir davranış mı? Yoksa bu ziyaret,
Osmanlı’nın toplumsal yaşam uygulamalarına hayranlık
duyan bir insanın ziyareti mi acaba?
Tuhaf bir toplum olduk; örneğin o kadar çoğaldı-
lar, medyayı, bilim ocaklarını öylesine işgal ettiler ki;
sağdan soldan döneklerin geçmişini anımsatarak bu-
gün sergiledikleri yeni maskelerini indirmeye çalışmak
artık neredeyse suç sayılıyor.
Bu nedenle RTE ile Çankaya’daki AKP’linin geç-
mişte laik çağdaş Türkiye’ye ters düşen, Cumhuriyet’i
eski düzene dönüştürmeyi amaç edinen kalıcı söy-
lemleri de -dönekler dünyasında- değer taşımıyor.
Yakın geçmişe göz atalım. RTE, bugün başba-
kanlığını yaptığı cumhuriyete karşı, ikinci cumhuri-
yetçilerin saffında.
“2. Cumhuriyet Tartışmaları” kitabında şu görüşle-
ri düne, dinci bir devlete hayranlığını kanıtlıyor:
“…Türkiye Cumhuriyeti’nin 70 yıllık tarihine baktı-
ğımızda rejimin yüz akı ile çıktığını söyleyemeyiz… Tür-
kiye Cumhuriyeti 1923’ten (Osmanlı’dan) bu yana sü-
rekli ‘gerileyiş’ içindedir... Türkiye’nin yarınında artık
Kemalizme ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemle-
re yer yoktur... Türkiye Cumhuriyeti katı bir üniter an-
layışına sahip olmuştur… Türkiye’yi İslamın devlet pla-
nı içinde düşünüyorum…” Ve nihayet sık sık “Tut-
turmuşlar, laiklik elden gidiyor” diye, asıl amacını or-
taya koyuyor, laik Cumhuriyet’i yadsıyor.
RTE’deki bu anlayışın, inanışın değiştiği sanılıyor.
Oysa yapmaya giriştiği “açılımın” perde gerisinde
Osmanlı yönetimine koşut kimi arzular kıpırdanıyor.
Açılımın altyapısını hazırladı. Türkiye’nin kimi etnik
gruplardan Kürtten Çerkeze, Arap’a ve sonuncu sı-
rada da Türklerden oluştuğunu sürekli yineledi.
Arada bir Osmanlı’nın 36 etnik gruptan oluştuğu-
nu değiniyor.
Herhalde şu sorunun zamanını gözlüyor: “Neden
Osmanlı’nın 36 etnik grubu gül gibi idare eden dev-
let sistemi Türkiye için geçerli olmasın?”
İşte Osmanlı dönemindeki uygulamalara dönüş is-
temi içeren (4 Temmuz 2009’daki) sözü RTE’nin:
“…Osmanlı medeniyetine baktığımızda farklılıklar
zenginlikti. Osmanlı’dan sonra (1923’te kurulan cum-
huriyette) maalesef burada bir zaafa uğradık…”
Şehzadenin cenaze töreninde genel sekreteriyle
temsil edilen, bugün laik TC Devleti’nin başında otu-
ran Çankaya’daki AKP’linin geçmişi de RTE ile dün
de bugün de aynı kafada olduklarını kanıtlıyor.
“…Bugün Türkiye’de bir sistem bunalımı var, ken-
di bünyesine uygun düşmeyen, kendi değerlerine zıt
ve zoraki uygulanmaya çalışılan ve halka zorla direti-
len bir sistem… Türkiye’nin bütünlüğünü tehdit eden,
en ziyade tahribat vermiş olan sistemin ilkelerinden bi-
ri de laiklik ilkesidir… (19 Aralık 1992).”
“…Cumhuriyet döneminin sonu gelmiştir…” (27 Ka-
sım 1995-The Guardian’a demecinden)
Kırk yıllık Yani’ler Kâni olabilir mi?..
Nasıl bir Türkiye istiyorlar? Şu satırları okuyalım:
“…Biz o devrin (1914) gençleri (bugün olduğu gi-
bi) durmadan fikirler karşılaştırırdık. Mesela Türk mü-
yüz değil miyiz? Alafrangaya göre Türk değil, Osmanlı
idik. Alaturkaya göre Türk değil, Müslümandık… Fel-
sefe hocamız dilimizi bile Arapçaya çevirmemiz ge-
rektiğini iddia eden bir taassup lideri, edebiyat hocamız
‘kaba’ Türkçenin ne şiire, ne nesre, ne de bilgiye el-
verişli olmadığını ileri süren bir Osmanlı edibi idi… So-
yumuz da dilimiz de (bu noktaya henüz gelmedik) mi-
zah gazetelerinin belli başlı alay konuları arasında idi…
Laiklik mi? En koyu Türkçümüz dahi şer’iye mahke-
melerini, oldukları gibi, yani bütün usulleri ile (bugün
de yandaş yargı yaratma çabaları ile) sadece Adliye
Nezareti (şimdi AKP’li Adalet Bakanının) binasının ça-
tısı altına almayı ileri bir inkilâp (şimdi yargı devrimi)
tedbiri sanmakta idi… (Falih Rıfkı Atay-Çile adlı ki-
tabından)”
Şimdi geçmişe, Osmanlı’ya hasret bir kadro; ko-
nuların başlıklarını değiştirdi; geriye doğru yürüyor.
Ve… dinci bir iktidarın soldan sağa çark eden Kül-
tür Bakanı Ertuğrul Günay; açılımı “AKP, Atatürk gi-
bi devrim yapmak istiyor” diye değerlendiriyor.
Atatürk’ü… devrimlerini… AKP ile eşitlemek? Bu
kadarına da pes!
SAYFA 30 EYLÜL 2009 ÇARŞAMBACUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
‘Okkõr’õn ölümü incelenmeli’
Savcõlar ve hâkimler hakkõndaki soruşturma istemini reddeden Adalet Bakanlõğõ işlemine karşõ açõlan dava başladõ
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ergenekon davasõ sõrasõn-
da cezaevinde rahatsõzlanan, sağ-
lõk nedeniyle tahliye edildikten
sonra hayatõnõ kaybeden Kuddu-
si Okkır’õn avukatõ Devrim
Taş’õn, soruşturmayõ yürüten sav-
cõlar ve Okkõr hakkõnda tutuklama
kararõ veren hâkimler hakkõnda so-
ruşturma açõlmasõ talebini redde-
den Adalet Bakanlõğõ işleminin
iptali istemiyle açtõğõ davanõn du-
ruşmasõ dün yapõldõ.
Ankara 8. İdare Mahkeme-
si’ndeki duruşmaya, Kuddusi Ok-
kõr’õn eşi Sabriye Okkır, avukat-
larõ Devrim Taş ve Gamze Bağcı,
CHP milletvekilleri Atilla Kart ve
Şahin Mengü ile Adalet Bakanlõ-
ğõ temsilcisi de katõldõ.
İşlem haksız
Avukat Gamze Bağcõ, soruş-
turma izni istenen hâkim ve sav-
cõlar hakkõnda soruşturma açõl-
masõnõn cezalandõrõlacaklarõ anla-
mõna gelmediğini, ölümle sonuç-
lanan bir olayõn tüm yönleriyle
araştõrõlmasõ anlamõna geleceğini
kaydetti. Okkõr’õn tutukluluğunun
devamõna karar veren hâkim ve
savcõlarõn, Okkõr’õn durumuna iliş-
kin sağlõk raporlarõnõ görmeden ka-
rar verdiğini belirten Bağcõ, hâkim
ve savcõlar hakkõnda soruşturma iz-
ni vermeyen Adalet Bakanlõğõ’nõn
gerekçesiz işlem yaptõğõnõ ve iş-
lemin haksõz olduğunu söyledi.
Avukat Devrim Taş da Okkõr’õn
ölümüne ilişkin etkin bir soruş-
turma yapõlabilmesi için, Okkõr
hakkõnda karar veren hâkim ve
savcõlarõn da soruşturulmasõ ge-
rektiğine işaret ederek cezaevi
savcõsõnõn da olayda ihmali bu-
lunduğunu, cezaevi savcõsõnõn tak-
dir yetkisi dõşõnda kararlar verdi-
ğini iddia etti. Taş, Kuddusi Ok-
kõr’õn eşi Sabriye Okkõr’õn vicda-
nõnõn tatmin edilmesi, suçun mad-
di unsurlarõnõn olup olmadõğõnõn
araştõrõlmasõ için ceza yargõlama-
sõ yapõlmasõ gerektiğini kaydetti.
Yasal sürede açılmadı
Adalet Bakanlõğõ temsilcisi de
dava konusunun idari dava konu-
su olmadõğõnõ ileri sürerek davanõn
yasal süresi içinde açõlmadõğõnõ sa-
vundu. Şikâyet edilen hâkim ve
savcõlarõn görevleri gereği karar
verdiklerini, hâkimlerin takdir yet-
kilerini, savcõlarõn da soruşturma
gereği olan yetkilerini kullandõk-
larõnõ belirten Adalet Bakanlõğõ
temsilcisi, davanõn reddine karar
verilmesini talep etti. Taraflarõ
dinleyen Ankara 8. İdare Mahke-
mesi heyeti, kararõnõ daha sonra
dosya üzerinden verecek.
‘Valiliğin de ihmali var’
Duruşmanõn ardõndan gazete-
cilere açõklamada bulunan CHP
Manisa Milletvekili Şahin Men-
gü, “Türkiye’de hukuk devleti-
nin tam anlamıyla tesis edilme-
si için siyasi iktidarın yargılama
faaliyetinden elini çekmesi ge-
rektiğini” söyledi. Mengü, “Ki-
ralık katiller, hırsızlar sokakta
kol geziyor, ‘Bu memleket be-
nimdir’ diyenler tutuklanıyor” di-
ye konuştu. CHP Konya Millet-
vekili Atilla Kart da ihmal ve gör-
evi kötüye kullanma sonucunda bir
kişinin hayatõnõ kaybettiğini be-
lirterek olayda İstanbul İl Sağlõk
Müdürlüğü ve İstanbul Valili-
ği’nin de ihmali bulunduğunu söy-
ledi. Kart, “sanık Ergenekon sa-
nığıysa önemli değil” yaklaşõ-
mõyla hareket edildiğini belirterek
“siyasi iktidarın bütün sürecin
içinde bulunduğunu, siyasi ira-
denin gerçeklerin ortaya çık-
masını engellediğini” vurguladõ.
Uluslararası Rotary tarafından düzenlenen ve 23 Eylül’de
başlayan “Roma-Mekke Dünya Barışı İçin Bir Adım Daha”
turuna katılan bisikletçiler Çeşme Limanı’ndan Türkiye’ye
giriş yaptı. Dinler arasındaki hoşgörüyü vurgulamak amacıyla
düzenlenen tura, farklı ülkelerden 30 sporcu katılıyor. Bisik-
letçiler Papa 16. Benediktus’tan aldıkları iyi niyet mektubunu
31 Ekim’de Mekke başmüftüsüne sunacak. (Fotoğraf: AA)
Çankaya’da yolsuzluk
operasyonu: 15 gözaltı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çan-
kaya Belediyesi’nin çalõşanlarõnõn maaşlarõy-
la ilgili İçişleri Bakanlõğõ müfettişlerinin
yaptõğõ incelemenin ardõndan suç duyurusun-
da bulunmalarõ üzerine, Ankara Cumhuriyet
Savcõsõ Şadan Sakınan soruşturma başlattõ.
Ankara Kaçakçõlõk ve Organize Suçlar Şu-
be Müdürlüğü ekipleri, dün sabaha karşõ
Çankaya Belediyesi’nde görev yapan, çalõ-
şanlarõn maaşlarõnõn yatõrõldõğõ Vakõfbank
görevlilerinin de aralarõnda bulunduğu 15 ki-
şiyi gözaltõna aldõ. Çankaya Belediyesi’nde
çalõşanlarõn maaşlarõnõn nemasõ olan 1.6 mil-
yon TL’lik yolsuzluk yapõldõğõ ileri sürüldü.
Banka müdürü gözaltında
İddialar üzerine, Vakõfbank Finans Market
Şube Müdürü İrfan A. gözaltõna alõndõ. Ban-
ka müdürü, söz konusu parayõ dönemin Be-
lediye Hesap İşler Müdür Vekili Nusret
Ö’ye elden götürerek verdiğini öne sürdü.
Nusret Ö. ise ifadesinde, böyle bir paranõn
kendilerine ödenmediğini savundu.
CHP’li Okay’ın
kardeşi tutuklandı
İstanbul Haber Servisi - İstanbul’daki bir uyuş-
turucu operasyonu kapsamõnda gözaltõna alõ-
nan CHP’li Hakkı Süha Okay’õn kardeşi
Mustafa Fehmi Okay, çõkarõldõğõ İstanbul
Nöbetçi 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce tutuk-
lanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Mustafa
Fehmi Okay, dün sabah sevk edildiği Beşik-
taş’taki İstanbul Adliyesi’nde, soruşturmayõ
yürüten Cumhuriyet Savcõsõ Mehmet Berk ta-
rafõndan yaklaşõk 3 saat süreyle sorgulandõ.
Savcõ Mehmet Berk, sorgulamanõn ardõndan
Mustafa Fehmi Okay’õ, tutuklanmasõ istemiyle
İstanbul Nöbetçi 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne
sevk etti. Mustafa Fehmi Okay, uyuşturucu ti-
caretinin reisi olduğu iddiasõyla tutuklanan
Habib Kanat’õn sağ kolu ve imalathanenin
yöneticisi olmakla suçlanõyor. Polis, Okay’õn
‘hassas burun’ olarak bilinen kimyager Hü-
seyin Fehmi Işık ve imalathanedeki işçilerle
yaptõğõ görüşmeleri tek tek kayda aldõ. Tele-
fonda “Kazanlar hazır”, “Kazanlar ısındı”
şeklinde görüşmeleri saptanan Fehmi Okay,
soruşturma kapsamõnda aranõyordu.
BARIŞ İÇİN BİR ADIM DAHA
Sanıklar sorgulanamadı
Özgürlüğe inanmõyoruz
İstanbul Haber Servisi - Birinci Ergenekon
davasõna bakan mahkeme, İstanbul Barosu
tarafõndan Danõştay dosyasõ sanõklarõna atanan
avukatlarõn yerine başka atama yapõlmayõnca
daha önce uygun görmediği avukatlara tebliğ
çõkarmaya karar verdi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõn-
dan görülen Danõştay’a silahlõ baskõn ve Cum-
huriyet’in bombalanmasõ dosyalarõ ile birleş-
tirilen birinci Ergenekon davasõ 111’nci du-
ruşmasõ önceki gece saat 01.00’e doğru sona er-
di. Mahkeme heyetinin öncelikle Alparslan
Arslan’õn da aralarõnda bulunduğu Danõştay
dosyasõnõn 7 sanõğõnõn sorgu ve savunmalarõ-
nõ tamamlama eğilimine karşõn avukatlarõnõn ol-
mamasõ nedeniyle bu işlemlere geçilemedi.
İstanbul Barosu, mahkeme heyetinin yazõsõ
üzerine Danõştay’a saldõrõ sanõklarõna CMK ge-
reği Oğuz Kayıran, Burhanettin Aktürk, Ra-
mazan Zeybek’i savunman olarak atandõ.
Ancak mahkeme heyeti 3 Eylül 2009 tarihli ara
kararõnda CMK gereği atanan avukatlarõn, Er-
genekon davasõnda yargõlanan bazõ sanõklarõn
avukatõ olduklarõna dikkat çekti.
Mahkeme, “Ergenekon davası sanıkları
arasında menfaat çatışması bulunduğu”
gerekçesiyle Danõştay sanõklarõna başka avu-
katlarõn atanmasõ için baroya yazõ yazõlmasõna
hükmetti. Mahkeme hastanede tedavi görme-
si nedeniyle ifadesi alõnamayan gazetemiz im-
tiyaz sahibi ve başyazarõ İlhan Selçuk’un
sağlõk durumunun ilgili kurumdan sorulmasõ-
nõ kararlaştõrdõ. Tutuksuz sanõk avukat Fuat
Turgut’a duruşmada hazõr bulunmasõ için ya-
zõ yazõlmasõna karar veren mahkeme duruşmayõ
yarõn saat 9.30’a erteledi.
‘Aklın yolu bir’
Ergenekon davasõnõn önceki günkü duruş-
masõnda akşam saatlerinde söz alan Veli Kü-
çük’ün kõzõ ve avukatõ Zeynep Küçük, dava-
nõn ara verilmeden hõzlõ bir şekilde sürdürülmesi
talebini dile getirdi. Başkan Şengün ise “Mah-
kemenin üzerine düştüğü şey Danıştay ola-
yıdır. Danıştay dosyasını bir an önce orta-
ya koymak isteriz” diye konuştu. Küçük’ün
ifadesi alõnmayan sanõklarõn getirtilmesi tale-
bi üzerin Şengün, “Aklın yolu birdir” dedi.
Danõştay sanõklarõna avukat atanmayõnca, daha önce uygunsuz bulunan avukatlara dönüldü
Türkiye’nin de aralarõnda bulunduğu pek çok ülkede, ifade özgürlüğü olmadõğõ, muhalefetin
düşüncelerini açõklama ve karar alma sürecinde etkili olma şansõ bulamadõğõ düşünülüyor
Dış Haberler Servisi - Türki-
ye’nin de aralarõnda bulunduğu 24
ülkede yapõlan araştõrma, dünya ka-
muoyunda siyasi hoşgörü konu-
sunda ciddi bir eksiklik olduğunu
düşündüğünü ortaya koydu.
Uluslararasõ Parlamentolar Bir-
liği için worldpublicopinion.org ta-
rafõndan, dünya nüfusunun yüzde
64’ünü oluşturan, Çin, Hindistan,
ABD, Almanya, İngiltere, Rusya,
Kuzey Kore, Filistin ve Irak’õn da
aralarõnda bulunduğu ülkelerde
yürütülen araştõrmaya göre. Tür-
kiye dahil dünya genelinde pek çok
kişi ülkelerinde ifade özgürlüğüne
sahip olmadõklarõnõ, muhalefet
partilerinin düşüncelerini açõklama
ve karar alma sürecinde etkili ol-
ma şansõnõ yakalayamadõğõnõ ve
yasa koyucularõn parti politika-
sõndan farklõ olan düşünceleri açõk-
layamadõğõnõ düşünüyor. Araştõr-
mada yöneltilen “Ülkenin geneli
tarafından benimsenmeyen gö-
rüşleri rahatsızlık duymadan ve
cezalandırılma korkusu taşıma-
dan özgürce dile getirebiliyor
musunuz” sorusuna hiçbir ülkede
ülke geneli “tamamen özgür”
olduklarõnõ söylemedi.
Türkler de özgür değil
Türkiye’de yüzde 22’lik bir ke-
sim “tamamen özgür”, yüzde
37’lik bir kesim ise “biraz özgür”
olduğunu söylerken, yüzde 37’lik
bir kesim “özgür olmadığını”
ifade etti. 24 ülkenin ortalamasõ
alõndõğõnda yüzde 24’lük bir kesim
“tamamen özgür”, yüzde 42’lik
bir kesim “biraz özgür” olduğu-
nu, yüzde 30’luk kesim ise “özgür
olmadığını” kaydetti.
“Muhalefet partileri hangi
oranda düşüncelerini açıklama
ve hükümetin kararlarını etki-
leme şansı buluyor” sorusuna
Türkiye’den yüzde 29 oranõnda
“genellikle”, yüzde 30 oranõnda
“bazen”, yüzde 35 oranõnda ise
“nadiren” cevabõ geldi. “Kanun
koyucular kendi partilerinin
resmi politikalarından farklı dü-
şüncelerini özgürce açıklayabi-
liyor mu” sorusuna Türkiye’de
yüzde 43 ile en çok “nadiren” ce-
vabõ verildi; yüzde 20 “genellik-
le”, yüzde 29 ise “bazen” dedi.
Aykırı düşünceler
“Sizce insanların toplumun
geneli tarafından kabul görme-
yen düşünceleri rahatsızlık duy-
madan veya ceza korkusu ol-
madan dile getirebilmesi ne ka-
dar önemli” sorusu ise genel ola-
rak “çok önemli” ya da “önemli”
diye yanõtlandõ. Türkiye’de “çok
önemli” diyenlerin oranõ yüzde 67,
“önemli” diyenlerin oranõ yüzde
21, “çok önemli değil” diyenlerin
oranõ yüzde 5 olurken “önemli de-
ğil” diyenlerin oranõ ise yüzde
2’de. Anket, dünya genelinin de-
mokrasi ile yönetilmek istediğini
de ortaya koydu. “Demokrasiyle
yönetilen bir ülkede yaşamak si-
zin için ne kadar önemli” soru-
suna 24 ülkenin çoğunda “çok
önemli” ya da “önemli” yanõtõ ve-
rildi. Türkiye, Arjantin ile birlik-
te yüzde 90 oranõnda “çok önem-
li” yanõtõnõ vererek bir istisna ol-
du. Genele bakõldõğõnda ankete
yanõt verenlerin yüzde 67’si de-
mokrasiyle yönetilen bir ülkede ya-
şamayõ “çok önemli” bulurken
yüzde 90’õ “önemli” buldu.
Konu kadınlar olunca...
Ancak konu “kadınların ulusal
mecliste adil olarak temsil edilip
edilmedikleri”ne geldiğinde, an-
kete tabi tutulan ülkelerdeki gö-
rüşler çeşitlilik gösterdi. Türki-
ye’nin yüzde 37’si “adil olarak
temsil edildiklerini”, yüzde 59’u
ise “adil olarak temsil edilme-
diklerini” kaydetti.
İSTANBUL’DAKİ OPERASYON
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ba-
kanlar Kurulu toplantõsõnõn ardõndan açõkla-
ma yapan hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, 17
Ekim’den geçerli olmak üzere sõnõr ötesi
operasyonlara izin veren tezkerenin bir yõl
daha uzatõlmasõyla ilgili konunun Bakanlar
Kurulu’nda ele alõndõğõnõ ve tezkerenin im-
zalarõnõn tamamlandõğõnõ kaydetti. Çiçek,
“Meclis açılır açılmaz mümkünse bunun
Genel Kurul’da görülüşüp karara bağlan-
masını arzu ediyoruz” dedi. Hükümet ayrõ-
ca Varlõk Barõşõ’nõn yõl sonuna kadar uzatõl-
masõnõ da kararlaştõrdõ.
Cumhurbaşkanlığı seçimi
Anayasanõn 101 ve 102. maddesinde yapõ-
lan değişiklikle cumhurbaşkanõnõn halk tara-
fõndan seçilmesiyle ilgili anayasal düzenle-
me ve değişiklik yapõldõğõnõ anõmsatan Çi-
çek, referandumla kabul edilen düzenlemey-
le ilgili uyum yasasõ ihtiyacõnõn ortaya çõktõ-
ğõnõ belirtti. Cumhurbaşkanõ seçimlerinin na-
sõl yapõlacağõyla ilgili Adalet Bakanlõğõ’nõn
bir tasarõ hazõrladõğõnõ kaydeden Çiçek, ku-
rulda pirensip olarak benimsenen tasarõnõn
bazõ teknik düzenlemelerin ardõndan
TBMM’ye sevk edileceğini söyledi.
Terörden yargılanan çocuklar
Çiçek, Adalet Bakanlõğõ’nõn AB müzakere
süreciyle ilgili hazõrladõğõ bazõ yasalarda de-
ğişiklik yapõlmasõna ilişkin yasa tasarõsõnõn
“demokratik açılım” konusunu da kapsadõ-
ğõnõ belirtti. Yasa tasarõsõ hakkõnda bilgi ve-
ren Çiçek, tasarõnõn terör suçlarõyla ilgisi
olan ve yargõlanan çocuklarõn durumlarõyla
ilgili düzenleme getirdiğini söyledi. Çiçek,
bu düzenlemelerin gerçekleşmesi halinde 18
yaşõndan küçük çocuklarõn bu tip davalarõnõn
çocuk mahkemelerinde görüleceğini bildirdi.
Bunlarla ilgili alternatif cezai tedbirlere git-
me imkânõ da olacağõnõ anlatan Çiçek, Ceza
İnfaz Kanunu’ndaki cezalarõn ertelenmesi,
denetimli serbestlik gibi çocuklarõn lehine
önemli düzenlemelerin Bakanlar Kurulu’nda
karara bağlandõğõnõ kaydetti.
Bakanlar Ku-
rulu’nda alı-
nan kararları
hükümet söz-
cüsü Cemil
Çiçek açıkladı.
(Fotoğraf:AA)
‘Taş atan
çoçuklara’
düzenleme
Belediye çalışanlarının maaşları