Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
lü kuvvet. Komutan “Hayır, asla bölünmeyecek” di-
ye yanıtlıyor kaygı, kuşku taşıyan insanlarımızı ve:
Her bireyin, kurumun duyarlı olması gereken bir
konuda, medyanın, kimi siyaset ağalarının ülke-
nin bölüneceği kuşkusunu şırınga eden söylem ve
yayınlara fazla kulak asmamalarını… sorumluluk
sınırlarını aşarak alabildiğine yayınlar yapan TV’le-
ri izlememelerini de salık veriyor.
Muhalefet partileri komutanın bu sözlerini ikti-
darın açılım girişimine destek gibi gördüler ve as-
kerin güncel politika dışında kalmasını isteyen, hat-
ta dayatan sert demeçler verdiler.
Ağzı olan herkesin konuştuğu ülkemizde üste-
lik ana muhalefet sıfatını taşıyan bir partinin grup
başkanvekili (Hakkı Suha Okay), Genel Sekreter
Yardımcısı (Mesut Değer) ve CHP sözcülüğünü
yapan (Mustafa Özyürek), askerin; hükümet
politikalarını desteklediği öngörüşüyle böylesine
hesapsız demeçler verirse…
…zaten içinden çıkılmaz ortama sürüklenmek-
te olan siyaset dünyasındaki sağduyulu gelişmeler
böyle olursa... sokaktaki adamı ülkenin bölün-
meyeceğine nasıl inandıracaksınız?
Üstelik bölünme kaygısı taşıyan vatandaşa; ül-
kenin bölünmezliğinin tek güvencesi TSK adına
Org. İlker Başbuğ; “Hayır, asla bölünmeyecek”ten
başka nasıl bir yanıt verebilir?
Asker düşmanlığını körükleyen demeçler ve-
renlere sormak gerek:
TSK, ülkenin bölünmezliği bizim sorunumuz de-
ğil, siviller düşünsün demek hakkına sahip midir?
Deniz Baykal, bu konuda görüşünü soran Akşam
muhabirine iki gün önce gerekeni söyledi.
Medyanın partinin kurmayları dediği sorumlu ki-
şilerin askere karşı haksız söylemlerini onayla-
madığını… şayet TSK’ye yönelik bir değerlendir-
me yapılacaksa bunu ancak genel başkanın ya-
pacağını açıkladı.
Bir diğer muhalefet yanılgısı ise kimi söylemle-
riyle askerin hükümetin açılım politikasını destekler
gördüklerini içeren eleştiriler.
Ne kadar gerçek dışı bir eleştiri. Beyefendiler el-
bette biliyorlar. TSK yıllardır terörle mücadele edi-
yor. Sivil-asker binlerce şehit verdik, yüreği yanıyor.
Elbette terörün bir an önce sona ermesi için kim
ne yapar, ne söylerse ona destek vermek doğal
hakkı.
İlker Başbuğ’un bu konuda dile getirdiği gö-
rüşlerin hükümete destek olmakla ne ilgisi var?
Fethullahçı yayın organlarının, örneğin F tipi
STV’nin asrın davası dediği Ergenekon duruş-
malarının son gününde mahkeme heyetinin Ge-
nelkurmay Başkanlığı’na bir yazı göndererek
2000-2009 arasında bir darbe girişimi olup ol-
madığını içeren… Ay Işığı, Sarıkız, Eldiven ve Ya-
kamoz adlı darbe senaryolarıyla ilgili -varsa- bil-
gi ve belgelerin gönderilmesini istemesi… Acaba
istemi Genelkurmay nasıl yanıtlar diye uzun uza-
dıya düşünmeye ve beklemeye gerek var mı?
Genelkurmay her vesileyle bünyede darbe ha-
zırlıkları olmadığını ilan etti.
Bir önceki Genelkurmay Başkanı şimdi emek-
li Orgeneral Yaşar Büyükanıt; resmileşen bir so-
ru üzerine “Ay Işığı, Sarıkız vs. gibi darbe senar-
yoları veya hazırlıklarıyla ilgili Genelkurmay’da
herhangi bir yazışmaya, belgeye rastlanmadığını”
açıklamadı mı?
Yanıt: Darbe senaryolarıyla Genelkurmay’ı iliş-
kilendirmenin anlamsızlığı mahkeme tutanakları-
na geçecek.
Değerli bir hukuk adamı olarak dostça selam-
ladığı yazılardan sonra Oktay Ekşi bile, AKP’ye
hukuksal, gönülsel bağımlılığı olan Prof. Ergun Öz-
budun’un “Türkiye’nin yakın gelecekte -tabii AKP
uygulamalarıyla- aktif laiklikten pasif laikliğe ge-
çeceğini” ısrarla vurgulamasına tepki gösterdi.
Bu yeni tanım kısacası, “Laiklik kâğıtta var, ger-
çekte yok olmalı!” demek.
Laikliğe karşı hareketlerin odak noktası olduğu
Anayasa Mahkemesi kararıyla kesinleşmesine kar-
şın… zaten AKP aktif laikliğe karşı hareketleri olan-
ca hızıyla devam ettirmiyor mu?
Fakat mantık süzgecinden geçiren insanlarımız
-Melih Aşık’ın köşesinde okuduk- Prof. Özbu-
dun’u ve icadını alaya alıyorlar.
Örneğin Ali Rıza Keskin “Yurtseverlerin bundan
sonraki mitinglerde sloganları artık şu olacaktır:
‘Türkiye aktif laiktir, aktif laik kalacak!’” diyor.
Vecdi Altay, “kendisini ‘Pasif Profesör’ ilan et-
tiğini” söylüyor.
Fakattt, Özbudun’un saptamasıyla kimilerine, ör-
neğin Bay RTE’ye ilham vermediği sanısına ka-
pılmayınız lütfen.
Başbakan dış politikaya uyarladı tanımı: Erme-
nistan ile ilişkilere değinirken “pasif iyi komşuluktan,
aktif dostluk ve işbirliği ilişkisine geçmeyi hedef-
lediğimizi” söyledi. Üstelik BM Genel Kurulu’ndaki
konuşmasında…
RTE; yurda döner dönmez laik Atatürk Cum-
huriyeti’nin altını oyan deyimler, değerlendirme-
ler yapma görevini Prof. Özbudun’a vermeli ki…
Kapak yuvarlanmış, tencereyi bulmuş olsun!
SAYFA 27 EYLÜL 2009 PAZARCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 24
Edirne B 25
Kocaeli B 23
Çanakkale PB 24
İzmir B 28
Manisa B 28
Aydın PB 31
Denizli PB 30
Zonguldak B 21
Sinop Y 20
Samsun Y 20
Trabzon Y 20
Giresun Y 20
Ankara PB 23
Eskişehir B 22
Konya PB 23
Sıvas Y 17
Antalya PB 32
Adana PB 31
Mersin PB 31
Diyarbakır B 28
Şanlıurfa B 30
Mardin B 26
Siirt B 27
Hakkâri B 18
Van Y 19
Kars Y 15
Oslo Y 17
Helsinki Y 16
Stockholm Y 19
Londra B 20
Amsterdam B 20
Brüksel B 20
Paris B 22
Bonn PB 21
Münih B 24
Berlin B 23
Budapeşte PB 26
Madrid Y 28
Viyana B 23
Belgrad B 26
Sofya B 23
Roma PB 25
Atina PB 25
Zürih Y 23
Moskova B 23
Aşkabat B 27
Astana PB 24
Taşkent B 29
Bakû Y 20
Bişkek PB 24
Tiflis PB 23
Kahire B 32
Şam B 31
İç Ege, Denizli, Af-
yonkarahisar, Uşak,
Kütahya ve Muğla’nın
iç kesimleri, Isparta,
Burdur, Antalya ak-
şam saatlerinden son-
ra Karadeniz kıyıları,
Kocaeli, Sakarya ve
İstanbul’un kuzey ve
doğu çevreleri yağış-
lı geçecek.
/ IŞIL ÖZGENTÜRK
Bodrumda hiç konuşmayan de-
deler de vardõ, yerinde duramayan de-
likanlõlar da. Dedeler her dem iç çe-
kerek tütün sararken, içlerinden dua
ederlerdi:
“Yarabbi, bize yeni bir yurt na-
sip eyle ama öldüğümüzde vatanı-
mıza gömsünler bizi, ölümüzü ya-
ban ellerinde bırakma.”
Delikanlõlar sigara üstüne sigara
içerken hayal kuruyorlardõ. Bu ha-
yallerde hiç yenilgi yoktu, hiç aşa-
ğõlanma yoktu, hiç başarõsõzlõk yok-
tu. Hele bir özgürlüğe kavuşsunlar,
dağõ taşõ delip geçerlerdi.
Bodrumdakilerin sayõsõ 20’yi bul-
muştu, otuz gündür burada hapistiler.
İşte nihayet beklenen an gelmiş, bir
minibüse bindirilip yola koyulmuş-
lardõ. Özgürlük yakõndõ artõk. Küçük
mülteci kõzõnõn annesi, kõzõna yola
çõktõklarõndan beri çantasõnda özen-
le sakladõğõ kõrmõzõ bir elbise giy-
dirmişti. Birisi göz boncuklarõndan
yapõlmõş bir bilezik takmõştõ koluna,
saçlarõnõ iki yana tarayõp tokalarla süs-
lemişlerdi.
Minibüsün içinde birbirlerinin kalp
atõşlarõnõ dinleyerek ilerliyorlardõ.
Saatler sonra minibüs bir yerde dur-
du. İndiler, deniz kõyõsõ bir yere gel-
mişlerdi. Akşam olmak üzereydi.
Minibüsün şoförü kõyõdaki kayalarõn
arasõna gizlenmiş iki lastik botu gös-
terip, “İşte...” demişti, “Midilli, ya-
ni Yunanistan karşı kıyı, sabah er-
ken saatlerde botlara binip şu kü-
rekleri çekerek oraya varırsınız.
Yolunuz açık olsun.”
Minibüsün şoförü bunlarõ söyleyip
toz olmuştu. Yirmi kişilik topluluk
öylece kalakalmõştõ, geceyi soğuktan
donarak, titreyerek geçirdiler, sa-
bahleyin botlara binip küreklere asõl-
maya vakit bulamadan, Türk Sahil
Güvenliği’ne yakalandõlar.
Cümle hayaller suya gitmişti.
Ben küçük mülteci kõzõnõ yirmi ki-
şinin getirildiği Assos kõyõ karako-
lunda gördüm.
İlk kez bir mülteci topluluğu gö-
rüyordum, suskundular ve kõrmõzõ el-
biseli küçük mülteci kõzõn yüzünde-
ki çaresizlik ürkütücüydü, sanki yüz
yaşõndaydõ.
Karakolda askerler onlara çorba ik-
ram ettiler ve inanõn o gün kõyõdaki
herkes vatan toprağõndan zorunlu
olarak kopmanõn ne demeye geldiğini
düşündü. Aynõ gün Assos’a komşu
Gürpõnar’da kõrk mülteci daha ya-
kalandõ. Kõrmõzõ elbiseli küçük mül-
teci kõz ne oldu bilmiyorum.
Baştarafı Arka Sayfada
Filistinli Küçük Mülteci Neler Söyledi?
Yanlış ilaç bebeği komaya soktu
ANTALYA (Cumhuriyet) - Antalya’nõn
Kumluca ilçesinde çiftçilik yapan Ferhan (24)
ve Tuncay E. (34) çifti, rahatsõzlanan ikinci ço-
cuklarõ 6 aylõk C.E’yi sağlõk ocağõna götürdü.
Soğuk algõnlõğõ teşhisiyle antibiyotik enjekte
edilen bebeğin reçetesine, rahatsõzlõğõyla ilgili
iki ayrõ şurup yazõldõ. İlaçlarõ almak için ilçe
merkezindeki eczaneye giden çifte verilen ilaç-
larõn poşetine diyabet hastasõna ait şeker düşü-
rücü ilaç da kondu. Yanlõş ilacõ çocuk yaştaki
eczacõ çõrağõn koyduğu belirtilirken, evde şeker
ilacõ verilen bebek fenalaşarak hastaneye kaldõ-
rõldõ. Bebeğe yanlõş ilaç verilmesi hastanedeki
doktorlarõn dikkati sonucu ortaya çõkarken ko-
maya giren bebeğin beyin fonksiyonlarõnõ yitir-
me riskiyle karşõ karşõya olduğu bildirildi.
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanõ Ali Balkõz, moderatör olduklarõnõ söyledi
‘Parti inşa örgütü değiliz’
İstanbul Haber Servisi -
Alevilerin bir süredir üzerinde
çalõştõğõ solda yeni bir parti arayõşõ
çerçevesinde aydõn ve sanatçõlarõn
katõlõmõyla düzenlenen toplantõda
konuşan Alevi Bektaşi Federas-
yonu Genel Başkanõ Ali Balkız,
“Türkiye Birlik Partisi ve Barış
Partisi deneyimi yaşanmışken ve
bir inanca, bir kültüre ve bir et-
nisiteye dayalı parti kurma an-
layışı bizim anlayışımıza ters
iken bir Alevi partisi kurma
çalışması içinde olmayacağız”
dedi. Balkõz, ABF’nin bir parti in-
şa etme ve aracõ örgütü olmaya-
cağõnõ, olsa olsa Türkiye’de sorun
sahibi tüm kitlelerin içinde yer ala-
cağõ sol-sosyal demokrat bir par-
tinin kuruluşunu kolaylaştõrõcõ, bu
ortamõ sağlayõcõ bir rol üstlenece-
ğini söyledi.
ABF tarafõndan başlatõlan “Na-
sıl bir Türkiye istiyoruz” soru-
suna yanõt aramak için başlatõlan
çalõşmalarõn bir partileşme ile so-
nuçlanõp sonuçlanmayacağõ henüz
kesinleşmemesine karşõn bu yön-
de çalõşmalar ve tartõşmalar sürü-
yor. Türkiye’nin çeşitli illerinde
önce Aleviler arasõnda başlatõlan
arayõş toplantõlarõnõn ardõndan ön-
ceki gün yapõlan toplantõda da
aydõn ve sanatçõlarõn görüş ve
önerileri alõndõ. İstanbul’da Ma-
kina Mühendisleri Odasõ’nda ya-
põlan toplantõya katõlan aydõn ve
sanatçõlar, “Nasıl bir Türkiye
istiyoruz” başlõğõnõ taşõyan ki-
tapçõktaki görüşler üzerine dü-
şüncelerini açõkladõ.
‘Çalıştay’ın sonucundan
umudumuz yok’
Toplantõyõ açõş konuşmasõnda
Alevi Federasyonu Genel Başka-
nõ Ali Balkõz, 9 Kasõm 2008 mi-
tinginden sonra Türkiye’nin yeni
bir sürece girdiğine dikkat çekerek,
o mitingde barõşçõ bir söylemle di-
le getirilen Alevilerin talepleri-
nin hükümet tarafõndan başlatõlan
“Alevi Çalıştayı”nda dile getiril-
diğini ancak bu çalõştay sonucun-
dan bir umutlarõ olmadõğõnõ söy-
ledi. Alevilerin sorunlarõnõn sis-
temden kaynaklandõğõnõ ve siya-
si bir öz taşõdõğõnõ vurgulayan
Balkõz, “Siyasi bir öz taşıması ne-
deniyle Alevilerin sorunlarının
siyasetle çözüleceği açıktır” di-
ye konuştu. Türkiye’de sadece
Alevilerin değil, Kürtlerin, işçile-
rin, işsizlerin, emeklilerin, esnafõn,
işadamlarõnõn ve kadõnlarõn da
sorunlarõ olduğunu ve bu sorun-
larõn da ancak siyasetle çözümle-
nebileceğini anõmsatan Balkõz,
ancak Türkiye’de aslõnda çözümü
çok kolay olan bu sorunlarõ orta-
dan kaldõracak bir siyasi irade ve
kararlõlõğõn bulunmadõğõndan ya-
kõndõ. Solda yeni bir parti kurma
ihtiyacõnõ ve böyle bir partileşme
için toplumsal talebin bulundu-
ğunu dile getirdiği konuşmasõnda
Ali Balkõz, şunlarõ söyledi:
“Türkiye bu sorunları yaşa-
maya müstahak değildir. Sol
hiç değildir. Solun birikimi,
amaçları budur, sol çıkıştır ama
bunu birlikte başarmak yü-
kümlülüğü vardır. Bunu birlikte
başarabiliriz. Birbirimizle tar-
tışarak, anlaşarak, birbirimize
tahammül ederek, tahliller ya-
parak, tamiratlar yaparak, bir-
birimizin öğreticisi ve öğrenci-
si olarak ancak çıkış yolu bula-
biliriz. Bu, sadece Alevilerin işi
değil, bir Alevi partisi kurma-
yacağız.
Toplantõda konuşan işadamõ
Osman Kavala ise Türkiye’de
kartopu etkisi yaratacak bir hare-
kete ihtiyaç olduğunu, mazlum ke-
simlerin dinamikleri açõsõndan ba-
kõldõğõnda Alevilerin böyle bir
harekete önderlik etmesinin avan-
taj sayõlabileceğini, ancak cõlõz
bir hareket olarak ortaya çõkmasõ
halinde bundan önceki deneyim-
lerin akõbetine uğramasõ ihtimali-
nin de bulunduğunu belirtti.
Solda yeni bir siyasi parti kurma amacõyla başlatõlan
çalõşmalara öncülük yapan ABF’nin bir Alevi partisi
kurma arayõşõnda olmadõğõnõ belirten Genel Başkan Ali
Balkõz, “ABF’yi parti inşa örgütü ya da aracõsõ değil, olsa
olsa moderatör dediğimiz işi kolaylaştõrõcõ bir yüklenici
olarak görmek gerekir” dedi.
Sultanahmet Camisi’ndeki cenaze törenine İsmailağa Cemaati lideri Mahmut Usta Osmanoğlu,
‘Cüppeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ve sarıklı müritleri de katıldı.
‘Son Osmanlı’ toprağa verildi
İstanbul Haber Servisi- Böbrek ve solunum
yetmezliği nedeniyle 23 Eylül Çarşamba günü İs-
tanbul’da hayatõnõ kaybeden Osmanlõ padişahõ 2. Ab-
dülhamit’in torunu Ertuğrul Osman (97) dün bin-
lerce kişi tarafõndan son yolculuğuna uğurlandõ. Şeh-
zade Ertuğrul Osman, Sultanahmet Camisi’nde öğ-
leyin kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan 2. Abdül-
hamit’in de gömülü olduğu Çemberlitaş’taki 2.
Mahmut Haziresi’nde toprağa verildi.
Osmanlõ Hanedanõ’nõn sarayda doğan son veli-
ahtõ olan ve “Osmanlı Hanedanının Reisi, Son Os-
manlı” diye anõlan Ertuğrul Osman için ilk tören
Sultanahmet Camisi’nde düzenlendi. Osmanoğ-
lu’nun tabutuna Kâbe’nin eski örtülerinden bir par-
ça ve Türk bayrağõ konuldu.
Törende, Ertuğrul Osman Osmanoğlu’nun eşi
Zeynep Tarzi Osman, Harun, Bülent, Kayıhan,
Orhan ve Selim Osmanoğlu, Küçük Neslişah
Sultan’õn da aralarõnda bulunduğu Osmanlõ ha-
nedanõ üyeleri cami avlusunda taziyeleri kabul et-
ti. Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil
Çiçek ve Abdülkadir Aksu, Devlet Bakanõ Ha-
yati Yazıcı, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, Kültür
ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, Cumhur-
başkanlõğõ Genel Sekreteri Mustafa İsen, İstanbul
Valisi Muammer Güler törene katõlarak aileye
başsağlõğõ dileklerini iletti.
Sultanahmet Camisi Baş İmamõ Emrullah Hati-
poğlu tarafõndan kõldõrõlan cenaze namazõnõn ardõndan
Osmanoğlu’nun tabutu omuzlar üzerinde kalabalõk
bir grup tarafõndan cenaze arabasõna taşõndõ.
Cenaze töreninde arbede çıktı
Cenazenin avludan çõkarõlõşõ sõrasõnda, tekerlekli
sandalyede bulunan İsmail Ağa Cemaati’nin lideri
Mahmut Usta Osmanoğlu ezilme tehlikesi ge-
çirince kõsa süreli bir arbede yaşandõ. Mahmut Us-
ta Osmanoğlu ile yanõnda bulunanlar 2. Mahmut
Türbesi’ne de girmek istedi. Polisin engellemeye
çalõşmasõ üzerine cemaat üyeleri kapõyõ zorlaya-
rak Mahmut Usta Osmanoğlu ve kamuoyunda
“Cüppeli Ahmet Hoca” olarak bilinen Ahmet
Mahmut Ünlü’nün türbeye girmesini sağladõlar.
Ertuğrul Osman’õn cenazesinin 2. Mahmut Tür-
besi’ne getirilişine binlerce kişi eşlik etti. Ertuğ-
rul Osman’õn tabutu türbe haziresinde daha önce-
den hazõrlanan mezara defnedildikten sonra üze-
rine çiçekler ekildi. Zeynep Tarzi Osman, eşi Er-
tuğrul Osman’õn Türkiye’nin cumhuriyet ile yö-
netilmesinden çok memnun olduğunu söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay “Cum-
huriyet ile ilgili olumlu değerlendirmeleri var.
Atatürk’le ilgili saygılı ifadeleri var. Bir vatan-
sever olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
AVCI, ARSLAN’A SAHİP ÇIKTI
‘Hukuksuzluğa
karşõ çõktõ,
tutuklandõ’
İstanbul Haber Servisi- Eskişe-
hir Emniyet Müdürü ve eski İstih-
barat Dairesi Başkanõ Hanefi Avcı,
uyuşturucu baronu olduğu iddia
edilen Habip Kanat’la ilişkisi ol-
duğu iddasõyla tutuklanan Emniyet
Genel Müdür Yardõmcõsõ Emin
Arslan’õn suçu olduğuna inanma-
dõğõnõ söyledi. Avcõ, Arslan’õn,
“Ergenekon operasyonundaki hu-
kuk dışılıklara karşı çıktığı için
hedef seçildiğini” söyledi.
Milliyet gazetesine açõklamalar-
da bulunan Avcõ, Arslan’õn uyuşu-
turucu işine karõşmasõnõn mümkün
olmadõğõnõ belirterek, “Bu işe ka-
rışması mümkün değil, ben karı-
şırım o karışmaz” dedi. Arslan’õn
‘Ergenekoncu’ diye bilinen bazõ ki-
şilerle tanõşõklõğõ ve Ergenekon so-
ruşturmasõndaki hukuk dõşõlõklara
karşõ olduğunu alenen söylediği
için hedef seçildiğini belirten Avcõ,
“Ergenekoncu diye bilinen kişi-
lerle ilişkilerinden dolayı, Emin
bey hedef seçilmiş ve üzerine gi-
dilmiştir. Yoksa, Emin Bey’in
uyuşturucu gibi işlerle hiç ilgisi-
nin olmayacağını Emniyet’te ki-
me sorarsanız sorun bilir. Hiç
kimse yüzde 1 ihtimal dahi vere-
mez. Böyle işlerin karşısında kor-
kunç çekingen bir insandır” dedi.
Emin Arslan’õn askerlerle, Prof.
Dr. Mehmet Haberal’la, Anayasa
Mahkemesi üyeleri ile iyi ilişkileri
olduğunu kaydeden Hanefi Avcõ,
şunlarõ söyledi: “Her zaman na-
muslu hareket ettiği için Emniyet
içinde yapılacak bir dönem yapı-
lan yargısız infazlara karşı dur-
muştur, hukuku çalıştırmıştır.
Ergenekoncuları desteklemez
ama o hukukdışılıklara karşı çık-
tığını alenen de söylüyordu.”
İstanbul Haber Servisi - Uluslar-
arasõ Para Fonu (IMF) ve Dünya Ban-
kasõ’nõn (DB) ekim ayõnda İstanbul’da
gerçekleştireceği ve yaklaşõk 13 bin ki-
şinin katõlmasõnõn beklendiği yõllõk
toplantõlarõ öncesinde protesto gösteri-
leri de başladõ. Emek Partisi (EMEP),
Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve
Özgürlük ve Dayanõşma Partisi (ÖDP)
üyesi yaklaşõk bin kişi, Taksim Tram-
vay Durağõ’ndan Galatasaray Meyda-
nõ’na yürüyerek, gelecek ay yapõlacak
toplantõlarõ protesto etti.
Taksim Tramvay Durağõ’nda topla-
nan EMEP, TKP ve ÖDP üyesi bin ki-
şilik grup “IMF defol bu memleket
bizim”, “Kahrolsun IMF işbirlikçi
AKP”, “Krizin faturası patronlara”
yazõlõ pankart açarak,“Zam zulüm iş-
kence işte AKP”, “İşten atmalar ya-
saklansın” yazõlõ dövizler taşõdõ. Grup
daha sonra, Galatasaray’a yürüdü. Ga-
latasaray’da grup adõna yapõlan basõn
açõklamasõnda, IMF ve DB deyince
emekçilerin aklõna acõ reçeteler, emek-
çi halkõn ödeyeceği ağõr faturalarõn
geldiği belirtilerek, birinci yõlõnõ geri-
de bõrakan krizde, tekellerin krizi fõr-
sata çevirdiği, ancak yükünü emekçi-
lerin üzerine yõktõğõ vurgulandõ.
DünyaBankası
ve IMF’ye
ortak protesto
Taksim’de gerçekleştirilen eyleme
TKP, ÖDP ve EMEP üyeleri katıldı.
BİR ÇOCUK ÖLDÜ, 2 YARALI
Maganda,düğünü
kanabuladı
Yurt Haberleri Servisi - Kõrşehir’in
Çiçekdağõ ilçesinde, düğün töreninde
davetlilerden birinin açtõğõ ateş sonu-
cunda 4 yaşõndaki çocuk yaşamõnõ yi-
tirdi, iki kişi yaralandõ.
Fevzi Çakmak Mahallesi’nde, ruh-
satsõz olduğu bildirilen aile çay bahçe-
sinde Hasan Kirlioğlu’nun düğün tö-
renine davetli olarak Ankara’dan gelen
A.D’nin (40), belindeki tabancayla ha-
vaya ateş etti. A.D, daha sonra da bo-
şalan şarjörü değiştirdikten sonra sila-
hõn namlusu yere doğruyken silahõnõ
ateşledi. Bu esnada seken kurşunlar,
konuklardan 4 yaşõndaki M.D’nin göğ-
süne, İdris Arslan’õn (36) omzuna ve
12 yaşõndaki D.Ö’nün bacağõna isabet
etti. Yaralõlar, Yozgat’õn Yerköy ilçe-
sindeki Devlet Hastanesi’nde tedavi al-
tõna alõnõrken, durumu ağõr olan M.D,
ambulansla Kõrşehir Devlet Hastane-
si’ne sevk edildiği sõrada yolda yaşa-
mõnõ yitirdi. Çocuğun ailesi ölüm ha-
beri üzerine fenalõk geçirdi. Otomobi-
liyle kaçan zanlõ A.D, polisin takibi so-
nucunda Yozgat Yerköy’de yakalandõ.
KONGRE BAŞLADI
Eczacıların
seçimyarışı
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
Eczasõ Odasõ’nõn seçimli olağan
kongresi dün The Marmara Oteli’nde
başladõ. Yeni yönetimin belirleneceği
bugün yapõlacak olan seçimde halen
İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanlõğõ’nõ
yürüten Semih Güngör ve Hakan
Gençosmanoğlu yarõşacak. Nişantaşõ
Nuri Akõn Anadolu Lisesi’nde bugün
kullanõlacak oylarla 7 bin 964 üyesi
olan İstanbul Eczasõ Odasõ’nõn
yönetim, onur, denetleme kurulu
üyeleri ile Türk Eczacõlarõ Birliği
büyük kongre delegeleri belirlenecek. .