Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 2009 PAZAR
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
Özbudun Neyin
Mühendisi?
Nilgün (Cerrahoğlu) “pasiflora” -sakinleştirici
bir ilaç- adıyla andı.
Gündemde artık şimdi de “pasif laiklik” kavramı
var
Özbudun adındaki AKP anayasa hukukçusu tar-
tışmayı açtı. Bizde “dayatmacı laiklik” uygulanı-
yormuş, oysa dünyada geçerli olan çoktaaan ‘pa-
sif laiklik’miş. Biz de pasif laikliğe geçmeliymişiz...
Anayasa taslakları, zaten baştan sona laikliği me-
zara gömme ve İslami bir yönetim ve düzenin ana-
yasal-yasal altyapısını hazırlama reçetesi gibiydi.
Özbudun ve benzeri hukukçu şürekasının bu işin
peşini bırakmayacaklarını zaten biliyorduk. “Pasif
laiklik” kavramı ile dinci düzen dayatmasının hukuki
üstyapısını yeniden fırına sürüyorlar.
AKP gibi bir iktidar ve Erdoğan ve Gül gibi li-
derleri, bugünkü anayasa yürürlükte kaldığı süre-
ce, diken üzerinde oturduklarını görüyorlar.
Bir yandan, 8 yıllık iktidarları boyunca adım
adım yerleştirilmekte olan İslami yönetim ve yaşam
biçimini anayasal olarak da meşrulaştırmak zo-
rundalar.
Öte yandan, bugünkü anayasa ile kendi düzen-
lerini kurmada gerekli kadar hızlı mesafe alamıyorlar.
Hukuki ve yasal engelleri aşmaları gerek. Ayrıca, bu-
gün pek çok siyasal uygulamaları, yarın iktidardan
düştüklerinde kendilerine fatura edilebilir.
Anayasal meşrulaşma ile, hem bugüne kadarki
siyasal yönetimleriyle ilgili kuşkulu ve tartışmalı ko-
numlarını temizlemiş olacaklar hem de gönüllerin-
deki toplumsal ve siyasal düzenin anayasal ve ya-
sal altyapısını tamamlamış olacaklar.
Hazırladıkları anayasa taslağıyla veya anayasa de-
ğişiklikleriyle “halledilecek” olan sadece laiklikle il-
gili maddeler değil tabii ki...
Aynı zamanda, bütün yüksek yargı kurumlarını da
AKP’leştirmiş olacaklar...
Türkiye’ye “pasif laiklik” elbisesini uygun gören
Özbudun, aynı TV konuşmasında demez mi ki “Tür-
kiye’de toplum mühendisliği devri artık son bul-
malıdır..”
Fotoğraflarına baktım, bu bir bilim adamı mı, po-
litikacı mı, yoksa bir politik yalancı mı!..
“Laiklik”, toplum mühendisliği oluyor demek
ki...
Peki “pasif laiklik” ne oluyor?
Liberal ve İslamcı kalemşorlar, uzun yıllardır
aynı masalı dayattılar: Toplum mühendisliğine
son!
Aynı masalı, Özbudun da papağan gibi tekrar-
lamaya başladı!
Her anayasa bir “toplumsal-siyasal düzen”in ta-
nımlamasıdır. Yeni bir hukuksal-siyasal düzen ta-
rif eder... Bütün toplum bu ilişkiler içinde yeniden
yoğrulur.. biçimlenir...
Yani düzenlerin ve anayasaların hepsi bu açıdan
bir “toplum mühendisliği” öngörür. Bunun gere-
ğini emreder.
Toplum soyut bir kavram değildir. Orada uzak-
ta durağan “bir toplum” yoktur.
Toplum, ekonomik, kültürel, siyasal, sosyolojik..
karşılıklı ilişkiler içinde vardır. Bu ilişkiler nasıl ola-
cak ve hangi temelde yürütülecektir? İşte bunları
tayin etmek bir “mühendislik” işidir..
Mesela ekonomiyi yasal olarak yeniden tarif ede-
rek ve uygulamaları devreye sokarak bir “mühen-
dislik” yaparsınız. “Ekonomik mühendislik”.. Mesela
ağırlığın devletçiliğin güdümünde olduğu bir eko-
nomi, gibi... Bugün AKP tamamen piyasanın -ay-
nı zamanda kendi güdümünde- bir toplumsal dü-
zeni bütün ilkelliğiyle uygulama peşinde koşuyor.
Toplumun hayatından, örneğin içkiyi tamamen
kaldıracak, bütün kadınların türban takmasını teş-
vik edecek, bütün iş hayatını AKP dümenine so-
kacak, bütün bürokrasi kademelerine “takunyalı,
imam hatipli, Fetocu, karısı türbanlı”, yani özetle ken-
di meşrebinden insanları getirecek bir uygulama....
.... toplum mühendisliğinin taa kendisidir.
Özbudun, görüldüğü kadarıyla bilim insanlığı kis-
vesini çoktan yırtıp atmış.. AKP ve kurmak istedi-
ği düzene uygun hukuk politikalarını hayata geçir-
meye adamış kendini.
Yani politik bir figür var karşımızda!
Bunun gereği olarak, tam bir uyduruktan gerek-
çeler ileri süren, ülkemize uygun sıradan bir poli-
tik figür...
AKP ve hemen her alandan destekçileri, bir
AKP siyasal ve toplumsal düzeninin kuruluşu
mühendisliği için kolları sıvamış durumdadır.
obursali@cumhuriyet.com.tr
Gül, Şhaymiyev’le
buluştu
İSTANBUL (AA)
- Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül, Tataristan
Cumhurbaşkanõ Minti-
mer Şhaymiyev ile dün
yemekte bir araya geldi.
İstanbul’daki Tarabya
Köşkü’nde gerçekleşen
yemek, yaklaşõk 2.5 sa-
at sürdü. Yemek basõna
kapalõ gerçekleşti.
Dışişleri’nden
gazetecilere
tepki
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Dõşiş-
leri Bakanlõğõ, “Bir Türk
televizyon kanalõna men-
sup iki gazetecinin işgal
altõndaki Yukarõ Kara-
bağ bölgesine geçerek
çekim yaptõklarõ öğrenil-
miştir. Basõn mensupla-
rõmõzõn bu tutumu Türki-
ye’nin politikalarõyla
bağdaşmamaktadõr ve
hiçbir şekilde yasal de-
ğildir” açõklamasõnõ yap-
tõ. Açõklamada, “Bunun-
la birlikte, basõn men-
suplarõmõzõn benzer ha-
bercilik faaliyetlerinin,
basõn özgürlüğü ilke ve
normlarõ çerçevesinde
değerlendirilmesi gerek-
mektedir. Kardeş Azer-
baycan makamlarõnõn da
bu ayrõmõ yapacaklarõn-
dan eminiz” denildi.
İnsan Hakları
Gazeteciliği
İstanbul Haber
Servisi - Türkiye Gaze-
teciler Sendikasõ’nõn
(TGS), Avrupa Gazete-
ciler Federasyonu (EFJ)
ile “Türkiye’de İfade
Özgürlüğü Değişim İçin
Gazeteci Sendikalarõnõn
Güçlendirilmesi” adlõ
Avrupa Birliği hibe
programõ kapsamõnda
düzenlediği “İnsan Hak-
larõ Gazeteciliği” konulu
eğitim semineri dün Tür-
kiye Gazeteciler Cemi-
yeti Burhan Felek Kon-
ferans Salonu’nda başla-
dõ. Seminerin açõlõşõnda
konuşan TGS Genel
Başkanõ Ercan İpekçi,
Türkiye’de cezaevindeki
gazeteci sayõsõnõn 37’ye
ulaştõğõnõ belirtti.
Uyuşturucu
operasyonu
İSTANBUL (AA) -
İstanbul’da düzenlenen
uyuşturucu operasyonun-
da, 59 kilogram esrar ele
geçirildi. Bir ihbarõ de-
ğerlendiren Narkotik
Suçlarla Mücadele Şube
Müdürlüğü’ne bağlõ
ekipler, Diyarbakõr’dan
getirdikleri uyuşturucu
maddeyi İstanbul’da sat-
mayõ planlayan bir suç
örgütüne yönelik operas-
yon düzenledi. Küçük-
çekmece ve Esenyurt’ta
tespit edilen adreslere
düzenlenen operasyonda,
9 kişi gözaltõna alõndõ.
Şüpheli kimya
öğretmeni
İSTANBUL (AA)
- Kadõköy’de arkadaşõ-
nõn evinde aşõrõ dozda
uyuşturucudan ölen 23
yaşõndaki Begüm Ve-
ral’a eroin temin ettik-
leri öne sürülen Aylin
B. ile Bayram P. yaka-
lanarak gözaltõna alõndõ.
Daha önce kimya öğret-
menliği yapan Aylin
B’nin de bir öğrencisi
vasõtasõyla 15 yõl önce
uyuşturucu kullanmaya
başladõğõ, 10 yõl önce
uyuşturucu kullandõğõ
için meslekten atõldõğõ,
“uyuşturucu satmak ve
kullanmak” suçlarõndan
çeşitli sabõkalarõnõn bu-
lunduğu vurgulandõ.
‘Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi’ ders kitabõnda ‘AK Parti’ değil ‘AKP’ yazõldõ
Erdoğan çok kõzacak
MAHMUT LICALI
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlõ-
ğõ’nõn (MEB), geçen yõl ilk kez ders
programlarõnda yer verdiği “Çağdaş
Türk ve Dünya Tarihi” adlõ dersin
kitabõ bu yõl yeni eğitim-öğretim yõ-
lõnda okutulmak üzere öğrencilere
dağõtõldõ.
Tüm ortaöğretim okullarõnõn 12. sõ-
nõf öğrencilerine haftada 4 saat zorunlu,
Anadolu imam hatip ve imam hatip li-
selerinin 12. sõnõf öğrencilerine ise haf-
tada 4 saat seçmeli ders olarak okutu-
lacak kitapta pek çok güncel bilginin
yanõ sõra tarihi konulara da yer veril-
di. Kitabõn 109. sayfasõnda Adnan
Menderes’in Mayõs 1950’de yaptõğõ
seçim konuşmasõ ayrõ bir metin olarak
öğrencilere sunuldu. Kitapta, öğren-
cilere Menderes’in “Bize göre devle-
tin ekonomi politikası, özel teşebbüsü
ve mülkiyeti esas almalı, kişinin ik-
tisadi hürriyetini korumalıdır. Eko-
nomik alanda özel teşebbüsü esas al-
mak, memleket ekonomisinde dev-
let işletmelerine ve kooperatiflere yer
vermemek anlamına gelir” ifadele-
rinin ne anlama geldiği soruldu. Kita-
bõn 107. sayfasõnda ise Menderes’in fo-
toğrafõ ve yaşamöyküsüne yer verile-
rek “27 Mayıs 1960’ta yapılan askeri
müdahale sonucunda tutuklanan
Adnan Menderes yapılan yargılama
sonucunda idam edildi (17 Ekim
1961)” ifadesi yer aldõ.
Kitapta “1980 Sonrası Türkiye” ko-
nusunda Turgut Özal liderliğindeki
Anavatan Partisi’nin 1983 yõlõnda ik-
tidara gelmesiyle ekonominin libe-
ralleşmesi konusunda hõzlõ adõmlar
atõldõğõ ve 1987 yõlõna kadar ülke eko-
nomisinde belirgin iyileşmeler görül-
düğü belirtilerek Özal dönemi ve li-
beralleşmenin iyi olduğu vurgusu ya-
põldõ.
Kitapta iktidar partisinin adõ da
“AK Parti” değil “AKP” olarak
kõsaltõldõ. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn “AKP diyen edepsiz-
dir” diyerek tepki gösterdiği AKP kõ-
saltmasõ kitabõn 216. sayfasõnda,
“1980 Sonrası Türkiye, Siyasi Ge-
lişmeler” adlõ konuda, “2002 ve
2007’de yapılan seçimlerle tek ba-
şına iktidara gelen Adalet ve Kal-
kınma Partisi’nin (AKP) kurduğu
hükümet ülkeyi yönetmektedir”
şeklinde yer aldõ.
İSLAM ÜLKESİ VURGUSU
Kitabõn “Küreselleşen Dünya”
başlõklõ ünitesinin “Körfez Savaşla-
rı” başlõklõ konusunda 2. Körfez Sa-
vaşõ öncesi yaşanan gelişmelerle ilgili
bilgilere yer verilirken ABD, İngiltere
ve İspanya’nõn Irak’a karşõ güç kul-
lanõmõnõ öneren bir karar tasarõsõnõ
Güvenlik Konseyi’ne sunduğu anla-
tõldõ. Kitapta, “Türkiye başta olmak
üzere İslam ülkelerinin tamamı
da güç kullanımına karşı oldukla-
rını açıkladılar” ifadesiyle Türki-
ye’nin de İslam ülkesi olduğuna işa-
ret edildi.
Öğrencilere dağõtõlan “Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi” adlõ
ders kitabõnõn 216. sayfasõndaki “1980 Sonrasõ Türkiye, Siyasi
Gelişmeler” adlõ konuda iktidar partisinin adõ AK Parti değil
AKP olarak kõsaltõldõ. Başbakan Erdoğan daha önce “AKP diyen
edepsizdir” demişti.
SERTAÇ EŞ
ANKARA - Türkiye, terörle mü-
cadelede etkin görevler üstlenen in-
sansõz hava araçlarõ (İHA) konusun-
da tam bir çõkmazla karşõ karşõya bu-
lunuyor. İsrailli bir firmadan, Türki-
ye’ye getirilen 2 adet Heron, kabul
testlerini bir türlü geçemedi. TAI’nõn
2005 yõlõnda başladõğõ proje ile ta-
mamen yerli olanaklarla üretilmesi
planlanan Türk İnsansõz Hava Aracõ
(TİHA) ise uçuş testleri aşamasõna ge-
lemedi. İnsansõz hava araçlarõnda ya-
şanan sorunlar nedeniyle Irak’õn ku-
zeyine yönelik “anlık istihbarat”
konusunda tek kaynak olan ABD’ye
bağõmlõlõğõnõn bir iki yõl daha süreceği
değerlendiriliyor.
Savunma Sanayi Müsteşarlõğõ
(SSM), 2004 yõlõnda tamamen “öz-
gün” olmasõ planlanan TİHA proje-
sini TAI’ya verdi. TAI’nõn internet si-
tesinde projeye ilişkin “2009’da, sis-
tem komple bütünleştirilerek, ilk
uçuşların gerçekleştirilmesi hedef-
lenmektedir” bilgisi yer alõyor. 2009
yõlõnõn tamamlanmasõna 3 ay kalma-
sõna karşõn TİHA’nõn ilk uçuşlarõna
başlanacağõ yönünde bir gelişme he-
nüz yaşanmadõ. TİHA’nõn “özgün”
olmasõnõn hedeflenmesine karşõn mo-
torunun Alman Thielert Aircraft En-
gines firmasõndan alõnacağõ geçtiği-
miz temmuz ayõnda farklõ bir neden-
le savunma sitelerine yansõdõ. Alman
firmasõnõn ekonomik kriz nedeniyle
iflasõn eşiğine geldiği, TAI’nõn fir-
mayõ almak için niyet beyanõ bildir-
mesi üzerine, Almanya’nõn “strate-
jik kurum” gerekçesiyle öneriye sõ-
cak yaklaşmadõğõ bilgisi de savunma
sitelerinde yer aldõ.
HERONLAR
KULLANILAMIYOR
19 Nisan 2005’te sonuçlanan iha-
leyle İsrailli IUP konsorsiyumundan
10 adet Heron alõnmasõna ilişkin an-
laşma 31 Ağustos 2005’te imzalandõ.
İhalenin koşullarõndan biri olan ve
Aselsan tarafõndan üretilen AselF-
LIR300T cihazõ firmaya 5 aylõk bir
gecikmeyle teslim edilmesi üzerine
Heronlarõn teslimatõnõn gecikeceği
İsrailli firma tarafõndan Türkiye’ye
bildirildi. Bu arada Türkiye’nin an-
laşma imzalamasõndan sonra aynõ
firmaya Heron siparişi veren İsrail
Hava Kuvvetleri, Mart 2007 tarihin-
de sistemleri teslim aldõ. Milli Sa-
vunma Bakanõ Vecdi Gönül’ün ge-
çen yõlõn sonlarõnda İsrail’e yaptõğõ zi-
yaretin ardõndan Türkiye’ye getirilen
Heronlar bir türlü kabul testlerini
geçemedi. Savunma Sanayi Müsteşarõ
Murad Bayar’õn geçtiğimiz aylarda
yaptõğõ açõklama şöyleydi: “Bize
verdikleri takvim ağustos ayına
kadar yeni motorlar ile ve sözleşme
şartlarını tam karşılar bir ürünü ta-
mamlayabilecekleri yönünde. Tes-
limatlar 2+4+4 şeklinde olacaktı, o
2’yi teslim almadığımız için bir
sonraki 4’ten bahsediyorum.”
Bayar’õn bu beklentisine ve eylül
ayõnda olmamõza karşõn Türkiye he-
nüz Heronlarõ kullanabilir durumda
değil. İHA’lara ilişkin iki projede zor-
lanan Türkiye, sistemlerin daha ge-
lişmiş versiyonlarõ olan “stratejik, ta-
arruzi ve muharip İHA projeleri-
ni de özgün ve yerli olanaklarla” ya-
şama geçirmeyi planlõyor.
Türkiye’nin İHA çõkmazõ
MEB öğrenci
ve velilere
danõşacak
MAHMUT LICALI
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlõğõ
(MEB), ilk kez 2010 yõlõnda uygulanacak
iki basamaklõ üniversiteye giriş sistemi
hakkõndaki detaylarõ netleştirmek için öğ-
renci ve velilere anket yapacak. Sonuçlara
göre yeni sistemdeki sõnavlarõn hangi tarih-
lerde nasõl yapõlacağõ belirlenecek.
MEB, Türkiye genelindeki tüm okullarda
yapmaya hazõrlandõğõ anket çalõşmasõyla
2010 yõlõnda uygulanacak üniversiteye giriş
sistemi hakkõnda öğrencilerin beklentilerini
belirleyecek. Öğrencilerin yanõ sõra velilere
de uygulanmasõ hedeflenen anket çalõşma-
sõyla yeni sistemde sõnavlarõn hangi tarihler-
de, hangi aralõklarla ve nasõl gerçekleştirile-
ceğine ilişkin öğrenci ve velilerin istekleri
değerlendirilecek. Yeni sõnav sisteminin ilk
basamağõ herkes için ortak olan Yükseköğre-
time Geçiş Sõnavõ (YGS) ve Lisans Yerleş-
tirme Sõnavlarõ’nõn (LYS) henüz belli olma-
yan sõnav tarihleri de yine anketle, öğrenci
ve velilere danõşõlarak belirlenecek. Ankette,
LYS’de ayrõ günlerde yapõlmasõ planlanan
“matematik-geometri, fen bilimleri, Türk-
çe-Türkçe edebiyat, sosyal bilimler, ya-
bancı dil” derslerinin sõnavlarõnõn aynõ gün-
lerde mi, yoksa ayrõ ayrõ gün ve haftalarda
yapõlmasõnõn mõ daha uygun olacağõ sorula-
cak. Anketin Türkiye genelindeki tüm okul-
larda yapõlmasõ hedefleniyor.
YENİ SINAV SİSTEMİ
YGS ile LYS ağõrlõklõ puanlarõn her biri,
kendi içinde 100-500 arasõndaki puanlara
dönüştürülecek. Ağõrlõklõ Ortaöğretim Başa-
rõ Puanõ (AOBP) en büyüğü 500, en küçüğü
100 olacak şekilde hesaplanacak. YGS’den
alõnan taban puan ile 4 yõllõk lisans prog-
ramlarõna yerleştirilebilmek için girilmesi
gereken LYS’ye hak kazanõlacak. YGS’de
40 Türkçe, 40 matematik, 40 sosyal bilim-
ler, 40 fen bilimleri sorusu olmak üzere 160
soru sorulacak ve 160 dakika verilecek.
Adaylar 17 farklõ puan türüne göre lisans ya
da önlisans programlarõnõ tercih edebilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dil Derne-
ği’nce, 77. Dil Bayramõ nedeniyle Çağdaş Sanatlar
Merkezi’nde gerçekleştirilen kutlama etkinliklerin-
de, Ergenekon davasõ kapsamõnda tutuklu bulunan
gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’a
ve gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erdal Atabek’e
onur ödülü verildi. Balbay’õn ödülünü alan kõzõ
Yağmur Balbay dakikalarca ayakta alkõşlandõ.
77. Dil Bayramõ kutlamalarõ çerçevesinde, Dil
Derneği dün çeşitli etkinlikler düzenledi. Dil Der-
neği Yönetim Kurulu Başkanõ Sevgi Özel ve bera-
berindeki heyet, ilk olarak dün Anõtkabir’i ziyaret
etti. Akşam saatlerinde ise Çağdaş Sanatlar Merke-
zi’nde derneğin ödül töreni gerçekleştirildi. Dil
Derneği ile Aksoy ailesinin birlikte düzenlediği
“Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü”, bu yõl
Hoimar V.Ditfurth’un yapõtõnõ, Almancadan
Türkçeye “Biz Bu Evrenin Çocukları” adõyla çe-
viren Veysel Atayman’a verildi. Etkinlikte Musta-
fa Balbay’a verilen onur ödülünü kõzõ Yağmur
Balbay ve eşi Gülşah Balbay aldõ. Yağmur Bal-
bay konuşmada, “Sevgili büyüklerim; ben Mus-
tafa Balbay’ın kızıyım. İlkokul 3. sınıf öğrenci-
siyim. Okula ilk başladığım yıllarda, okuma
yazmayı babamın yazılarıyla öğrendim. En çok
onun kelime oyunlarını sevdim. Türkçemi sev-
dim. Şu an bu ödülü alması gereken cezaevinde.
Onu çok özlüyorum. Ancak babama karşı duy-
duğum gurur, özlemimden kat kat fazla” dedi.
Yağmur Balbay’õn konuşmasõ sõrasõnda salondaki-
lerin gözyaşlarõnõ tutamadõklarõ görüldü. Törende
Mustafa Balbay’õn, Dil Derneği Başkanõ Sevgi
Özel’e gönderdiği mektup da okundu. Haber Türk
gazetesi yazarõ Bekir Coşkun, ödülünü alõrken,
“Bence bu ödül bana verilmemeliydi. Fikret Bi-
la’ya da verilmemeliydi. Bu ödülü Mustafa hak
etti. Bugün her birimiz Mustafa Balbay olmak
zorundayız. Birlik olmalıyız” diye konuştu.
77’nci Dil Bayramı’nda
Mustafa Balbay’a onur ödülü
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ ANKETİ
TAI’nõn projesi Türk İnsansõz Hava Aracõ uçuş testleri aşamasõna gelemezken İsrail’den alõnan
iki adet Heron testleri geçemedi. Anlõk istihbaratta ABD’ye bağõmlõlõk bir iki yõl daha sürecek
İstanbul Haber Servisi - İkinci Ergenekon da-
vasõnda mahkeme heyeti, İstanbul’da Gazi Ma-
hallesi’nde 12 Mart 1995 yõlõnda meydana gelen
olaylarla ilgili olarak 15 Mart 1995 tarihinde İç-
işleri Bakanlõğõ’na sunulduğu iddia edilen gizli
raporun istenmesine karar verdi.
İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan
Silivri’de görülen İkinci Ergenekon davasõnda tu-
tuklu yargõlanan yayõncõ Durmuş Ali Özoğlu, 24
Eylül tarihinde heyete bir dilekçe sundu. Özoğlu
dilekçesinde, iddianamede sanõklarõn kurduğu
öne sürülen hayali örgütün Gazi olaylarõnõn faili
olduğunun öne sürüldüğünü anõmsatarak “Gazi
olaylarının kim tarafından, nasıl başlatıldığı
hususuyla olayların arkasında hangi gücün
bulunduğu konusu İçişleri Bakanlığı’nın 15
Mart 1995 tarihinde Bakanlar Kurulu’na sun-
muş olduğu gizli raporda hiçbir kuşkuya yer
bırakmayacak şekilde açıklanmıştır” dedi.
Özoğlu’nun talebini kabul eden mahkeme heyeti
kararõnõ şöyle açõkladõ: “İstanbul Gazi olayla-
rıyla ilgili olarak 15 Mart 1995 tarihinde İçiş-
leri Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu’na
sunulduğu iddia edilen gizli raporun incelen-
mek ve iade edilmek üzere gizlilik esasları da
dikkate alınarak istenmesi için Türkiye Cum-
huriyeti İçişleri Bakanlığı’na yazı yazılmasına
oy birliği ile karar verildi.”
İKİNCİ ERGENEKON DAVASI
Gazi Mahallesi olaylarının
gizli raporu istendi
Dil Derneği’nce, 77. Dil Bayramı nedeniyle düzenlenen etkinlikte, tutuklu bulunan Ankara Temsilci-
miz Balbay ayakta alkışlandı. Balbay’ın ödülünü kızı Yağmur Balbay aldı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ)