26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 26 EYLÜL 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Güvence Yanılsaması Türkiye’de hiçbir eylem ve düşüncenin dolayı- sıyla da düşünce açıklamasının güvence altında olmadığını söylemek şaşırtıcı olmamalıdır. Anayasanın pek çok maddesi ile güvence altında olduğu belirtilen hakların çoğu da fiilen ve hukuk açısından korunmamaktadır. Önce Cumhuriyetin temel niteliklerinden baş- layalım. Anayasanın 2’nci maddesinde deniyor ki: “Tür- kiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli daya- nışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına say- gılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, la- ik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Maddenin yürürlükte olduğu bir gerçek ama, uy- gulanmakta olduğunu söylemek olası mıdır? Kıyısından köşesinden törpülenmeye çalışılma dönemi, maddeyi uygulamalı olarak yok sayma dönemine dönüşmüştür. Yargı ile ilgili maddeler de uygulamayla delin- meye başlanmamış mıdır? Yeni öğretim yılının başladığı şu günlerde, anayasadaki (madde 42) şu hükmün uygulama- da olduğunu söylemek gerçekleri çarpıtma an- lamına gelmez mi? “Kimse eğitim ve öğrenim hak- kından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edi- lir ve düzenlenir. Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapla- rı (devrimi) doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi al- tında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamaz.” Ya “özel hayatın gizliliği” kenar başlıklı 20’nci maddenin şöyle başlamasına ne buyurursunuz? “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gös- terilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.” İsterseniz bu sınırlamayı yok sayan ve devlet bel- gesi niteliğine bürünmüş yüzlerce telefon ko- nuşması metnini örnek gösterebilirim. Türk Alfabesi’ne Q, W ve X harflerinin eklenmesi gündeme getirildi. Bu konuda çeşitli konuşmalar yapıldı, görüşler açıklandı ve sonunda “Türk Alfabesi’nin anaya- sa güvencesi altında olduğu, bu nedenle değiş- tirilemeyeceği” yanılsaması da doğal olarak or- talığa yansıtıldı. Gerekçesi de anayasanın “İnkılap (devrim) ka- nunlarının korunması” kenar başlıklı 172’nci mad- desinin varlığı. Bu görüşü ortaya atanların söz konusu maddeyi okumadıklarına kalıbımı basarım. Belki kazara bu yazıda okuyan olur diye mad- denin başlangıç bölümünü aynen alıntılıyorum. “Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağ- daş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik niteliğini koruma amacını gü- den aşağıda gösterilen inkılap (devrim) kanunla- rının, anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarih- te yürürlükte bulunan hükümleri, anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz.” Güvenilen güvence şu anlama geliyor: “Mad- dede sayılan yasalara aykırılıktan yargılanıyorsan yasanın anayasaya aykırı olduğunu ileri süre- mezsin. Ama yasa tasarısı ya da önerisi hazırlayıp istediğin gibi değiştirebilirsin.” Kendimizi olmayan güvencelerle avutmayı sür- dürürsek, korkarım ki sonra dizlerimizi döveriz. oerinc@cumhuriyet.com.tr OZAN YAYMAN İZMİR - İzmir’de, eşine tecavüz et- tiği gerekçesiyle yargõlanan ve 7 yõl 4 ay hapis cezasõ alan V.K’nin ceza- evine konulmasõndaki etkenin, yeni- lenerek 2005 yõlõnda yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu (TCK) olduğu vurgulandõ. Daha önce aile içi teca- vüz olaylarõnda mahkemelerin, aile üyelerine kötü muameleden işlem yaptõğõna dikkat çeken hukukçular, yenilenen ceza yasasõyla bunun te- cavüz kapsamõna alõndõğõnõ ve 7 ile 12 yõl arasõnda değişen hapisle cezalan- dõrõlmasõnõn öngörüldüğünü anõm- sattõlar. İzmir Barosu avukatlarõndan Ayten Ünal, 1 Haziran 2005 tari- hinde yürürlüğe giren TCK’de, “cin- sel dokunulmazlığa karşı suçlar” başlõğõna göre, herkese yönelik, “cin- sel davranışlarda bir kimsenin vü- cut dokunulmazlığını ihlal eden ki- şi, mağdurun şikâyeti üzerine 2 yıl- dan 7 yıla kadar cezalandırılır” hükmünün getirildiğini söyledi. Eski yasaya göre, yeni yasalarda- ki cezalarda artõş olduğuna dikkat çe- ken Ünal şunlarõ söyledi: “Kadına yönelik şiddet konularında daha önce eleştirdiğimiz konularda de- ğişim var. Daha önce yasa ırza geç- me, ırza tasaddi, evlenme vaadiy- le kızlık bozma gibi suçlarda ko- runan değer, genel ahlak ve aile kurumuydu. Burada farklı bir bakış görüyoruz. Bu da tecavüz ve cinsel nitelikli saldırılar, başta ka- dınlar olmak üzere insan bedeni- ne ve onuruna karşı yapılan cinsel saldırıyken, korunan insan hak- ları, beden tamlığı, kişi özgürlüğü, kişinin gerek ruhsal gerek fiziksel sağlığı, cinsel özgürlüğüdür. Bun- lar hukukumuzda yeni kavramlar. Eskiden evlilik içi tecavüz ve sal- dırılar suç sayılmamaktaydı. An- cak cebir ve şiddet kullanılmışsa diğer şartlarla beraber ancak ra- por söz konusu olursa kişilere karşı kötü davranışlar suçundan cezalar söz konusu oluyordu. İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ka- rarının, tekil kalmaması önemli. Caydırıcı olması için hukuk siste- minin benzeri olaylarında da is- tikrar kazanması gerekir.” Dönmez’in evinde hırsızlık Yurt Haberleri Servisi- Ergenekon davasõ kapsamõnda tutuklu yargõlanan Yarbay Mustafa Dönmez’in Sapan- ca’daki evinden bazõ eşyalar çalõndõ. Dön- mez’in Dilekli Cad- desi Bahçe So- kak’taki evine giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler evden bazõ eşyalarõ çalarak kaçtõ. Bekçinin ihba- rõ üzerine olay yeri- ne gelen polis ekip- leri yaptõklarõ incele- mede, kapõnõn kõrõla- rak eve girildiğini ve evden çamaşõr maki- nesi, mutfak tüpü ve DVD oynatõcõnõn ça- lõndõğõnõ belirledi. Olayla ilgili olarak inceleme başlatõldõ. IMF sitesi kullanımda ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Uluslararasõ Para Fonu (IMF) Türkiye Daimi Tem- silcilik Ofisi’nin ye- ni internet sitesi kul- lanõma girdi. Sitede, bazõ dokümanlar hem Türkçe hem de İngilizce olacak şe- kilde, IMF ve Türki- ye ilişkileri, IMF ve Dünya Bankasõ yõl- lõk toplantõlarõ hak- kõnda bilgi ve haber- ler bulunuyor. Cindoruk: 31 Ekim’de DP’de birleşeceğiz ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - De- mokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, 31 Ekim’de Anavatan Partisi ile or- tak kongre yapacaklarõ- nõ ve Demokrat Parti adõ altõnda birleşeceklerini bildirdi. Cindoruk, Os- tim Sanayici ve İşadam- larõ Derneği (OSİAD) Başkanõ Adnan Keskin ve beraberindekileri parti genel merkezinde kabul etti. Cindoruk, ka- bulde yaptõğõ konuşma- da, birleşme sürecinin tamamlanmak üzere ol- duğunu belirterek “31 Ekim günü Atatürk Spor Salonu’nda her iki parti ortak kongre yapacak ve Demokrat Parti adõ al- tõnda birleşeceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu’ndan Erdoğan’a yanıt ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Kõlõçdaroğlu, Baş- bakan Recep Tayyip Er- doğan’õn “Hazmede hazmede, hazmettire hazmettire bu süreci de- vam ettirmemiz lazõm” sözleriyle ilgili olarak “Topluma baskõyla bir şeyleri hazmettiremezsi- niz. Baskõyla hazmettir- meye kalkarsanõz o top- lum demokratik toplum olmaz” değerlendirme- sini yaptõ. Kõlõçdaroğlu dün Türkiye İşçi Emek- lileri Derneği (TİED) Genel Başkanõ Kazõm Ergün’ü ziyaret etti. Kõ- lõçdaroğlu, “Hani bu Başbakan demokrattõ, hani demokrasi istiyor- du? Sayõn Başbakan ya cama bakmadan konuş- tu veya camda bu yazõl- madõğõ için içinden ge- leni söyledi. O içinden gelen de zaten düşündü- ğü şeydir. Sayõn Başba- kan demokrasiyi içine sindirmiş değil” dedi. İSTANBUL ECZACI ODASI Eczacıların seçim heyecanı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Eczacõ Odasõ 2009 Olağan Seçimli Kongresi bugün başlõyor. Taksim’de The Marmara Otel’de gerçekleştirile- cek genel kurulun ardõndan yarõn oda yönetimi, kurul üyeleri ve Türk Ecza- cõlarõ Birliği Büyük Kongre delegele- ri saat 09.00-17.00 saatleri arasõnda Maçka’daki Nuri Akõn Anadolu Lise- si’nde yapõlacak seçimle belirlenecek. Yaklaşõk 4 bin 900’ü eczane sahibi eczacõ olmak üzere 7 bin 964 üyeye sahip olan İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Ecz. Semih Güngör yeni dönemde de Çağdaş Eczacõlar liste- sinden adaylõğõnõ koyarken, Ecz. Hakan Gençosmanoğlu Eczacõnõn Sesi Hareketi’nden başkanlõğa aday- lõğõnõ koydu. Eczacõnõn Sesi Hareke- ti’nin başkan adayõ Ecz. Gençosma- noğlu, sosyal devlet ilkesinden gün geçtikçe uzaklaşõldõğõnõ belirterek, ilaç alanõndaki “acımasız” tekelleş- menin insanlarõn gereğince ilaç hiz- meti almasõ hakkõnõ tehdit ettiğini söyledi. Mevcut başkan ve Çağdaş Eczacõlar listesinin adayõ Semih Güngör ise Sağlõkta Dönüşüm Prog- ramõ’nõn eczacõlar için tam bir yõkõm politikasõna dönüştüğünü belirterek, bu yõkõm politikasõna karşõ meslekle- rine ve geleceklerine sahip çõkma mücadelesi verdiklerini kaydetti. Çağdaş Eczacõlarõn aday listesi Se- mih Güngör, Hakan Ertem, Serdar Göksan, Ayişe Coşkun Karataş, Neşe Erkardeş, Cem Erdal Ünal, Nail Alkan isimlerinde oluşurken, Eczacõnõn Sesi Hareketi’nin aday lis- tesi ise şöyle: “Hakan Gençosma- noğlu, Ertan Çiftçi, Özlem Demir, Metin Seval, Osman Tosun, Nur- dan Şahin, Fulya Yıldız...” Eşe tecavüz artõk suç İzmir 1. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin kararõ emsal oluşturacak Baykal ‘Hollywood artistinin desteğiyle kendi vatandaşlarõnõ ikna edeceğine inanan şaşkõndõr’ dedi ‘Costner ikna edecekmiş’ SEDAT KURT ÇİVRİL - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, ün- lü aktör Kevin Costner’õn açõlõma destek verdiği ha- berlerine gönderme yapa- rak, “Bizim meselemiz as- lında bu (açılım) değil, Hollywood artistinin des- teğiyle kendi vatandaşla- rını ikna edeceğine ina- nan şaşkındır” diye ko- nuştu. Parti yöneticileriyle bir- likte Denizli’nin Çivril ilçe- sinde düzenlenen 15. Elma ve Kültür Festivali’ne katõ- lan Baykal, etkinlik önce- sinde il ve ilçe örgütleri, belediye başkanlarõyla basõ- na kapalõ toplantõ gerçek- leştirdi. Daha sonra ilçe meydanõnda yurttaşlara ses- lenen Baykal, Başbakan Er- doğan’õn hâlâ açõlõm konu- sunda net bir açõklama yap- mamasõnõ eleştirdi. Baykal, “İmralı’dan mektup bek- liyordun. Noldu mektup” diye seslendi. Başbakan Er- doğan’õn Kürt açõlõmõ diye yola çõktõğõnõ ancak daha sonra bunu Gürcü, Çerkez, Arap, Alevi açõlõmõna çe- virdiğini belirten Baykal konuşmasõnõ şöyle sürdür- dü: “Birini yaptı da diğer- lerine başladı. Etnik kö- kenlerine göre bu milleti bölme, parçalama. İnsan- ları etnik kimliğine göre dilim dilim ayırma. Du- rup durup 28 kimlik sayı- yor. 28 kökenimiz olabilir ama hepimiz Türk mille- tiyiz. Bu yaklaşım ülkeye zarar veriyor.” Konuşmasõnda açõlõma aktör Costner’õn destek verdiği haberlerine de deği- nen Baykal, “Bula bula Hollywood’dan destek bulmuşlar. Hollywo- od’dan bir artist, ‘ben bu açõlõmõ destekliyorum’ di- yor. Sen dünyanın bu ka- dar meselesi içinde neden bu açılıma destek veri- yorsun? Hangi hissiyatla sen bunu söylüyorsun? Bizim meselemiz aslında bu değil, Hollywood artis- tinin desteğiyle kendi va- tandaşlarını ikna edeceği- ne inanan şaşkındır. Bu manzara Türkiye’ye ya- kışıyor mu? Başbakan vatandaşa söylemeye ce- saret edemediği açılımı Hollywood artistine an- latmış, Hollywood artisti de Çivrilliyi ikna edecek- miş” diye konuştu. VATANDAŞINA SÖYLEMEDİĞİ AÇILIMI COSTNER’A ANLATMIŞ Denizli’nin Çivril ilçesinde düzenlenen 15. Elma ve Kültür Festivali’ne katılan Baykal yurtaşla- rın büyük ilgisiyle karşılaştı. (Fotoğraf: AA) Denizli’nin Çivril ilçesinde yurt- taşlara seslenen Baykal aktör Cost- ner’ın destek verdiği haberlerine değinerek “Bula bula Hollywo- od’dan destek bulmuşlar. Başba- kan vatandaşa söylemeye cesaret edemediği açılımı Hollywood artis- tine anlatmış, Hollywood artisti de Çivrilliyi ikna edecekmiş” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear