24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 26 EYLÜL 2009 CUMARTESİ Konser Kolpa ve Woohoo Kolpa, 2004 yılında kurulan grup rock müziği dans ve pop türleriyle birleştirerek kendine has bir hayran kitlesi yaratmış, 2009 Nisan'ında çıkardıkları "Hayat Senin" albümüyle müzik piyasasındaki yerini almıştır. VVoohoo ise pek çok grupla çalışmış ancak farklı işler yapmak isteyen beş kadının bir araya gelmesiyle sinerjisini oluşturdu ve 80'lerin hitleriyle repertuarına, 90 ve 2000'lerin sevilen pop funk disco parçalarını da ekleyerek zenginleştirdi. VVoohoo geçtiğimiz sezon Kotpa ile sahne aldığı Jolly Joker Balans'ta cumartesi programına devam ediyor. Kökle ve Dallar Konseri Türkiye Sakatlar Derneği tarafından düzenlenen, "Kökler ve Dallar" konserinde Ara Dinkjian ve Erdal Akkaya ile sevginin, kardeşliğin, hoşgörünün ve barışın türküleri Aya Irini Müzesi'nde yankılanacak. Türkiye Sakatlar Derneği; "Düşlerime Dokun" üst başlığıyla, bu akşam Aya Irini Müzesi'nde, "Kökler ve Dallar Konseri" ile sanatseverleri buluşturacak. Türkiye Sakatlar Derneği'nin organize ettiği "Kökler ve Dallar Konseri" saat 20.30 da başlayacaktır. Livaneli Kurucesme'de Şarkılanyla sınırlan aşan, farklı coğrafyalan aynı gökyüzü altında buluşturan büyük usta Zülfü Livaneli, bu akşam Turkcell Kuruçeşme Arena'da Istanbullu hayranları ile buluşacak. Etkinliğin bilet fiyatlan 33 ila 82 TL arasında değişiyor. Bostancı'dö Hepsi şov Hepsi Grubu eğlenceli şarkıları ve görsel şovları ile yine harika bir konsere hazırlanıyor. Bu konserde kostümünden sahne dekoruna, yeni iki şarkıdan seyirciye, Hepsi kızlan tarafından yapılacak olan bir çok süprizden her şey yepyeni. Değişimi yerinde hissetmek için bu konseri kaçırmayın. Mekan: Bostancı Gösteri Merkezi. Bilet fiyatlan 34 liradan başlıyor. BİRİLERİ HIMMM... YAŞAYACAK HIVIM ? — y — RİFAT MUTLU rifatmutlu@gmail.com Kızım bana mutluluğu öğöğrettiKızı, Egesu doğduğunda çok mutluydu. Ama amansız bir hastalık Egesu'nun hayatla bağını kopardı. Ersin Özpirinçci pes etmedi, kızına müzikle ulaştı. Doktorları, bilimi şaşırttı. Umudun zaferini iradesiyle kazandı. Egesu'nun şarkılarını "Bir Umutla" isimli albümünde topladı. Şimdi tek hayaii kızının "baba" diyebilmesi. Ersen Özpirinçci bir baba. Hayatındaki en özel gün, kızı Egesu'nun 1988 yılındaki doğumu. Ama hayat Al I H P M İ 7 herkese adil değil. O da ML_I UtlNIZ. payına düşeni kızının ilk U S L U yaşını doldurmasıyla almış. Her şey Egesu'nun gözlerinde sorunlar çıkmasıyla başlamış. Ardmdan hareketleri ve konuşma yetisi birer birer kaybolmuş. Sonrasmda sonu gelmeyen hastane ve doktor keşifleri, konulamayan teşhisler, şaşıran doktorlar... En son "Dr. Aleksander Rett Sendromu" tanısı konulmuş. Mucize gerçekleşirse en fazla 15 yaşına kadar yaşayacağı, en kötüsü de dünyayla bağınuı, iletişiminin bir daha geri gelmeyeceği ve hareket edemeyeceğinin söylenmesi olmuş. Buraya kadar her şey kötü ve üzücü, evet ama umut dolu hikâye işte tam bu noktada başlıyor. Hayatın bittiğini düşündüğümüz yerde. Hem de umut dolu bir şekilde. İşte bir babanm kızını hayata döndürmek için müzikle verdiği mücadelenin öyküsü. Kabullenmek mi? Asla! -Kızmız Egesu'daki değişimi ne zaman fark ettiniz? Kızım bir buçuk yaşında ansızın hastalandı. Gözleri görmüyordu, hareketleri kesildi. Doktorlar sağır olduğunu söylüyorlardı. Eşimle birlikte hastanelere, doktorlara gittik ama sonuç alamadık. Bilmediğim yerlerde, tanımadığım insanlardan umut istiyordum. Sonunda teşhis kondu; "Dr. Aleksander Rett Sendromu". Anlamı; Egesu'nun konuşamayacak, hareket edemeyecek, duyamayacak ve 15 yaşını bile göremeyecek olmasıydı. - Bunu ilk öğrendiğinizde hayata karşı bir kırgınlık ve isyan hissetmiş olmalısınız. Her şey yıkıldı, sarsıldı. "Niye biz?" demek, isyan etrhek bir işe yaramıyordu çünkü zaman kaybediyorduk. Çare, şifa aradık umutsuzduk ama pes etmeyi, kabullenmeyi hiç aklımızdan geçirmedik. Ona daha iyi bakabilmek için Istanbul'daki hayatımızı Bodrum'a taşıdık. Kariyer, iş, güç, artık hiç birinin önemi kalmamıştı. Onu yaşatmalıydık. Müzik bizim dilimiz -Başardınız da. Egesu ile ilk iletişiminizi müzik ile kurmuşsunuz. Çok özel bir an olmalı. Anlatır mısınız? Sağır olduğunu söylediklerinden sonra ona Mozart ve Pink Floyd dinletiyordum. Hiçbir şey duymuyordu, tepkisizdi. Ona inatla gitar çalmaya başladım. Bir gün sallanarak müziğime eşlik etti, elim ayağıma dolandı ama çalmaya devam ettim. Tepki vermeye devam ediyordu. Doktorlar şaşırdı, önce titreşimi hissettiğini düşündüler ama müziğin sözlerin şekline göre tepki vermeye başlayınca duyduğu kesinleşti. Sonra bir gün ağladı, yani ağlamayı denedi. Sonra her gün onunla müzik yaptım ve besteler yazdım. -Peki, müzikle ilişkiniz ne boyuttaydı, gitar çalmayı kızını/ için mi öğrendiniz? Müzisyen bir aileden geliyorum. Mıjzikle büyüdüm, akordeon çalıyordum. Babam Türkiye Petrolleri'ndc çahşıyordu ve dönemin Altın Mikrofon Yanşması'nda Batman Orkestrası, "Sarhoş Martılar" ile birinci olmuşlardı. Elbette müzik o zaman yalnızca müzikti. Şimdi ise kızımla aramızda kullandığımız bir dil, bize özel. Tek hayalim baba demesi- Egesu'ya yaptığınız şarkıları bir albümde topladınız. Isml de "Bir Umutla". Peki, o en çok hangi şarkılarınızı seviyor? O müziği dinliyor, anlıyor ve test ediyor. Tüm parçalar onun aslında. Onun sevmediği bir şarkıyı çalmak gibi bir lüksüm de yok. Albümdeki "Sevgili Babacığım" parçasında çok ağlıyor. Ben babamı elimde kaybettim. Hep benden bir beste yapmamı isterdi ama hiç yapmadım, yapamadım. Bir gün mezarına gittiğimde bu parça yankılanıyordu kulağımda. Egesu da babamı, dedesini çok severdi. Sonra onu kaybettik. O da benim gibi onu çok özlüyordu. İlk başlarda güçlü tepki verdiği için bu şarkıyı sık çalıyordum ama artık ağlamasını istemiyorum. -Egesu şimdi 21 yaşında. Durumu nasıl? İki yıldır piyano dersi alıyor. Ellerini hiç kullanamıyordu şimdi tuşlara dokunabiliyor. Hareket edebiliyor. -Yaşadıklarımz pek çok alleye örnek olacak. Çocuklarından utananlar var. Onları kilit altına almışlar. Bir baba olarak, böyle bir kızım olduğum için çok daha şanslıyım. Çoğu arkadaşım çocukları "sağlam" oldukları halde çocuklarına ulaşamıyorlar, iletişim kuramıyorlar, uzaklar. Ben onunla her şeyi paylaşabiliyorum. Albümde "sahip olduğunuz bu çocuk dünyalar güzeli. Onunla yaşamayı yeniden öğrenin, umutlu ve mutlu olun" mesajını veriyorum. Ben onu yetiştirdim, o da beni. Dürüst, samimi, her tepkisini anında veriyor. Yaşayan bilir. Bu henüz başarı değil, çünkü hayallehm daha bitmedi. -Nedir hayalleriniz? İlk hayalim Egesu'nun bana "baba" diyebilmesi. En çok da özürlüler hastanesi kurmak istiyorum. Bunun için çalışıyorum. Onların kendi başlarına gelebilecekleri bir hastaneyi düşlüyorum. özürlüler köyü kurmak için de çalışıyorum. Albümün gelirleri TÖDEV'e aktarılıyor. ömrüm yettikçe bunun hayalini kurmaya, emek harcamaya devam edeceğim. Artık mutlu olmayı öğrendim. Her şeyi olan ama çok şeyi eksik insanlar var. Bunu bana kızım öğretti. Onun hakkını hiçbir şekilde ödeyemem. The Beatles'ın yeniden keşfi ZÜLAL KALKANDELEN "The Beatles, yeniden keşfedildi!" Son günlerde müzik gündemini izleyenlerin sık sık karşılaştığı bir cümle bu... Rock tarihinin en büyük grubu nasıl yeniden keşfedilir? Burada ima edilen "keşfetme" ticari midir? Yapılan iş, bütün dünyada milyonlarca hayranı olan bir grubun eski albümlerini tekrar yayımlayarak ticari kazanç sağlamak olduğuna göre, herhalde öyledir... Bana göre, böyle bir durumda "keşiften" söz edebilmek için sorulması gereken iki soru var: 1-Plak şirketlerinin zaman zaman başvurduğu bu yöntem, yeni kuşakların The Beatles gibi bir grubu daha yakından tanımasını sağlar mı? 2-Bu şekilde, müzikseverlere ve koleksiyonerlere grupla ilgili yenilikler sunulabilir mi? Bu sorulara "evet" yanıtı verilebiliyorsa, ticari kazanç "keşfe" dönüşmüş demektir. Ve bu da müzik açısından olumlu bir girişimdir. Bu nedenle, EMI ve Apple Records'ın The Beatles kataloğunun tümünü yeniden yayımlamasını bu açıdan ele alacağım. 9 Eylül'den beri tüm dünyayı saran The Beatles fırtınasının nedeni, sadece iki ayrı box set olarak yayımlanan albümler değil. Bunlarla birlikte eş zamanlı olarak The Beatles: Rock Band adlı video oyunu da piyasaya sürüldü. MTV Games ile dünyanın önde gelen müzik-tabanlt oyun geliştiricisi Harmonix tarafından tasarlanan oyun, oyunculara The Beatles'ın müzik repertuvarını gitar, bas gitar, mikrofon ve davul kullanarak çalma imkanını veriyor. Hem Mono Hem de Stereo Versiyonlar The Beatles kataloğunun yeniden yayımlanmasının sadece satışa dönük olduğunu ve dinleyici açısından bir anlam ifade etmediğini savunanlar var. Ben bu konuda ilk anda tarafsız kalıp, karanmı albümleri dinledikten sonra verdim... Elbette yüzlerce dakika süren kataloğu tümüyle dinlemedim. Ama tanıtım için hazırlanan örnek albümü dinleme olanağı buldum. Şunu söyleyebilirim ki; son teknoloji kullanılarak yeniden düzenlenen şarkılar heyecan verici! The Beatles'ın müziğini çok yakından tanımayan sıradan bir dinleyici belki aradaki farkı anlamayabilir. Ama mono kayıtlara göre, stereo kayıtlardaki netlik ve uyum, dikkat çekecek kadar belirgin. Analog kayıtlarda kaybolan kimi gitar ve bas tınıları, yeni dijital teknoloji sayesinde fark edilir hale gelmiş. Ses mühendisleri, birçok efsane albümün kaydedildiği Ingiltere'deki Abbey Road stüdyosunda tam dört yıl boyunca bu iş için çalışmış. Sonuç, grubun hayranları ve koleksiyonerler için tatmin edici. Amerika'daki ulusal kamu radyosu NPR'ın ünlü programcısı Bob Boilen'ın, bu duruma ilişkin yorumu şöyle: "En sevdiğiniz fflmi, ilk kez HD teknolojisinde izlemek gibi..." Tam bu noktada bir eleştiri daha gelebilir. Denilebilir ki; "1987'deThe Beatles albümleri yeniden düzenlenerek yayınlanmamış mıydı? Şimdi bu yeni versiyona ne gerek var?" 1987'de yapılan, The Beatles'ın ilk dört albümünün mono kayıtlarının CD'ye aktarılarak yeniden yayınlanmasıydı. Kasetten CD'ye geçerken zorunlu olarak gündeme gelmişti. Şimdiki versiyonlarsa, eski ekipmanlarla yapılan kayıtların son teknoloji ile dijital ortamda yeniden düzenlenmesi. Hangisini almalı? Fanatik The Beatles hayranları, hiç kuşkusuz, hem 13 CD'lik mono seti hem de 17 CD'lik stereo seti almak isteyecektir. Birisinin 298, diğerinin 260 dolar olduğunu düşünürsek, bu herkes açısından pek de olanaklı görünmüyor. Bu durumda hangisini alırdınız? Ben olsam, stereo olanla işe başlardım. Çünkü dijital ortamda yenilenen kayıtlarda, daha önce duymadığınız yeniliklerle karşılaşma olasılığı var. Ayrıca bu sette, 1988'de yayımlanan iki CD'lik "Past Masters" toplama albümüne ek olarak, her albüm için hazırlanan mini dokümanter filmler, grubun ender görülen fotoğrafları ve Abbey Road stüdyosundaki kayıtlar sırasındaki konuşmaları içeren notlar da bulunuyor. Ama mono versiyonunun da tam bir koleksiyon malzemesi olduğunu belirtmek lazım. Bu setteki CD'lerin üzerine orijinal plak kapaklarının fbtoğrafı basılmış. 1963 tarihli ilk albüm 'Please Please Me"den 1969 tarihli "Abbey Road'a kadarçıkan 10 albümü, ilk yayınlandığı haliyle ama CD olarak elinde bulundurmak isteyenler az değildir herhalde. Müzik tarihini kökünden değiştirmiş bir grubun tüm kayıtlarına hem mono hem de stereo olarak sahip olmak ise, koleksiyoncuların rüyası olsa gerek. Bu albümler, büyük olasılıkla, The Beatles kuşağından gelenlerin aldığı son CD'ler olacak. Belki de MP3 teknolojisine yenilen CD'lere bu şekilde veda edecekler... öyleyse, gelelim yazının başındaki keşifle ilgili iki soruya... The Beatles'ın eski kayıtlarının yenilenmiş yeni versiyonları, hem arşivcileri hem de müzikseverleri memnun edecek özellikler taşıdığına göre, ikinci sorunun yanıtı "evet". Bir üniversiteli tanıdığımın bu albümleri dinledikten sonraki tepkisi, . "İyi grupmuş The Beatles!" şeklinde oldu. Bu da birinci sorunun yanıtı... Geç kalmış da olsa keşif keşiftir... www.zulalkalkandelen.com, kzulal@yahoo.com • ' ' % ' • Pekkan Anadolu Yakası'nda Türkiye'nin Süperstarı Ajda Pekkan ilk kez Anadolu Yakasında. Yıllardan beri her kuşaktan milyonlarca kişinin gönlünde taht kuran, bugüne kadar konserlerine katılanları hem sesi hem de fiziğiyle kendine aşık eden, şarkılanyla bu yazın tartışmasız en popüler ismi olan Süperstar Ajda Pekkan bu gece Unilife'in Organizasyonu ile Fenerbahçe True Blue'da. Konserin bir diğer süprizi ise konser sonrasmda Türkiye'nin dört yıl üst üste en ünlü Dj Prodüktörü seçilen Suat Ateşdağh'nın muhteşem performansı ve gene ülkemizin tek bayan elektro keman virtüözü Sihirli Keman Canan Anderson'un şovu olacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear