24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 22 EYLÜL 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Gün Senin, Bayram Senin... 12 Eylül darbesi 29 yıl geride kaldı ama hâlâ sü- rüyor... Kanlı olaylar, sağ-sol çatışması... Cinayetler, iş- kenceler, fişlemeler... Kenan Evren’in o ünlü sözü: “Asmalayım da besleyelim mi?” O acıları, hüzünleri içimizden atamadık... Acılarla saçlarını ağartmış bir kuşak kaldı geri- de. Emekçinin çanına ot tıkayan, sermayeyi pa- lazlandıran bir dönemi yaşadık... Yine Evren Paşa’nın bir başka sözünü hiç unutmadık: “Garsonlar benden fazla maaş alıyor.” Bayram öncesi 12 Eylül askeri faşizmi kına- yan bildiriler yayımlandı, toplantılar yapıldı. 12 Eylül’e alkış tutan “terörden kurtulduk” di- ye yazılar döktüren, geçmişin “darbeseverleri”nin bugün sapına (!) kadar “demokrat-özgürlükçü (!)” olduğunu bu köşede anlattık. Anlattık da ne oldu? Onlar yine TV ekranlarında, gazetelerinin kö- şesinde yasal olmayan telefon dinlemelerini ya- panları alkışlayıp, kendi gibi düşünmeyen yurt- severleri gammazlamayı sürdürüyorlar. Bunlar 12 Eylül’e alkış tutan, postal yalayıcıla- rıydı... Hepsinin seceresi belli! Emeğe ve emekçiye düşman! Melih Aşık köşesinde “12 Eylül sürüyor” der- ken, işçilerin, öğrencilerin üzerine askeri rejimle- ri aratmayan hoyratlıkla gidildiğini yazmıştı. Yargının iktidarın baskısı altına alınmış bir ül- kede hukuktan, eşitlikten söz edilir miydi? Yurtseverlerin, bilim insanlarının, muhaliflerin, işçilerin, öğrencilerin susturulmak istendiği bir ül- kede demokrasi olabilir miydi? Cumhuriyet’in telefonları dinleniyor, haber- leşme özgürlüğü çiğneniyor... Salt Cumhuriyet’in mi? Kimi gazetelerin, aydınların, yazarların, sendi- ka liderlerinin, AKP iktidarını eleştiren herkesin! Bir suskunluk, yılgınlık var toplumda... Kimsenin sesi soluğu çıkmıyor, tepki vermiyor. Toplumun büyük bir kesimi korkutuldu, yıldırıldı... Bana dokunmayan yılan bin yaşasın! Darbeyi salt askerler yapmaz, sandıktan çıkan sivil partiler iktidar olunca da yapar! 12 Eylül döneminde gazeteler kapatılırdı... Şimdi gerek yok... Gönderirsin maliye denetçile- rini... Oradan girerler, buradan çıkarlar ve ke- serler vergi cezasını... Gazete kapanır, gazeteciler işsiz kalır! Eh, ekonomi de dibe vurmuş, işsizlik artmış! Türkiye’ye kayıt dışı para girişi de tıkanmış... Şimdi IMF’nin acı reçetesine geldi sıra. Bu reçete hazırlanırken bir “gözaltı dalgası” ya- parsın, 15-20 kişiyi gözaltına alırsın, ikinci bir “AKP’yi ve Gülen’i bitirme planı”nı el altında The Taraf’a verip yayınlatırsın, olur biter. Sınır boylarında gece-gündüz çatışan 21 ya- şındaki teğmenleri tutuklarsın! İkinci bir Albay Dursun Çiçek bulursun! Belgenin kimin ürettiğini, hangi amaçla soruş- turma dosyasına konulduğunu bulmazsın! Asker üzerinden siyaset yapmak, askere her yer- de vurmak günümüzde “solculuk” olduğuna göre... Tarikat şeyhinin “F Tipi kadroları” da bu tür olaylar için yetiştirildiğine göre... Çok basittir bu işler! Gazeteler, televizyonlar senin koçum... Çıkarırsın müritlerini, din pazarlamacılarını... Soros’un bes- lemesi liboş tayfayı... İşi kotarırsın! Kimse dokunamaz sana... Çünkü sen iktidar yalakasısın... Gününü gün edersin... Medyada işin hazır, is- tediğini yazarsın, televizyonlarda yorum yaparsın. Gezer tozar, babalar gibi yaşarsın! Ayda bir ABD’ye gidersen... Ve öpersen şey- hin elini... Sadece hayır duasını almaz, köşeyi de dönersin. Her gece dört-beş televizyon kanalını dolaşır, ne denli entelektüel olduğunu gösterirsin... Bu ülkede gerçeğe aykırı belge düzenlemek, bunu yayımlamak, yasadışı telefon dinlemek suç değil artık! Hukuk denilince, Almanya’nın Bavyera eyale- tinde yapılan “guguklu saat” geliyor akla... Sen emekçiye vur, yurtsevere, solculara vur! 29 yıl önce darbeseverdin şimdilerde demokrat ve özgürlükçü... Vur koçum, vur yiğidim! Gün senin, bayram senin! Suratın ise manda gönünden! Haydi vur! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ‘Cumhuriyeti tahrip ettirmeyiz’ BURSA (Cumhu- riyet) - Partisinin Kül- türpark’ta düzenlediği bayramlaşma törenine katõlan CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, “Demok- rasi açõlõmõ adõ bir kere bu hükümetin ağzõna hiç yakõşmõyor. Hiçbir sivil iktidar döneminde Türkiye’de demokrasi bu kadar büyük bir tah- ribata uğramamõştõ” de- di. AKP iktidarõnõn Atatürk’ün Cumhuriye- tini tahrip etmek istedi- ğini ifade eden Öymen, “Bunlarõn bir tek proje- si var; Türkiye’yi Ata- türk’ün Cumhuriyetini tahrip ederek bir din devleti haline getirmek. Hedefleri budur. CHP olarak buna izin verme- yeceğiz. Atatürk’ün Cumhuriyetini tahrip edemeyeceklerdir” diye konuştu. 22 yıl önce katledilenler anıldı ŞIRNAK (Cum- huriyet) - Şõrnak’õn Cizre ilçesi Güneyce köyüne teröristler tara- fõndan 21 Eylül 1987’de düzenlenen saldõrõda katledilen ye- disi kadõn, 12 kişi için Cizre’deki mezarlarõ başõnda anma töreni dü- zenlendi. Katliamdan yaralõ olarak kurtulan Fettah Güngör yaptõğõ konuşmada, daha 8 ya- şõndayken bütün yakõn- larõnõn öldürülmesine şahit olduğunu söyledi. Katliamda annesi, ba- basõ ve kardeşleri ile 12 yakõnõnõ kaybeden Şeh- muz Güngör ise 22 yõl önce Şemdin Sakõk’õn da aralarõnda bulundu- ğu teröristlerin köyleri- ne baskõn düzenlediğini ifade ederek “Bu katle- dilen insanlarõn içinde, biri hamile yedi bayan bulunmaktaydõ. Terör örgütü ne yaparsa yap- sõn, devletimizin oluş- turduğu barõş ve huzur ortamõnõ bozamayacak- tõr” dedi. DTP’liler terörist cenazesinde HAKKÂRİ (Cumhuriyet) - Hakkâ- ri’nin Çukurca ilçesi kõrsalõnda güvenlik güç- leriyle girdikleri çatõş- mada ölü ele geçirilen 10 teröristten “Çektar Cudi” kod adlõ Salih Güleç’in cenazesi Şõr- nak’ta DTP’liler tarafõn- dan karşõlandõ. DTP Şõr- nak il binasõna siyah bez asõlõrken cenazeyi alan yaklaşõk 500 kişi, terör örgütü PKK ve Öcalan lehine slogan atarak yü- rüyüş düzenledi. Terö- ristin cenazesi DTP’li Silopi Belediyesi’nin cenaze aracõyla taşõndõ. Terörist cenazesini taşõ- yan konvoyda DTP Şõr- nak Milletvekili Sevahir Bayõndõr, Şõrnak Beledi- ye Başkanõ Ramazan Uysal’õn da bulunmasõ dikkat çekti. İki asker yaralı ŞIRNAK (Cum- huriyet) - Şõrnak’tan Cizre ilçesine hareket eden askeri konvoyda yer alan araçlardan biri, Şõrnak Küçük Sanayi Sitesi kavşağõnda, sürü- cünün direksiyon hâki- miyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Kaza- da iki asker yaralandõ. Org. Başbuğ Mardin’de ‘Tek çõkar yol bölücü terörün silah bõrakmasõdõr’ dedi ‘Ağalardan kurtulmalõyõz’ ADNAN AVUKA MARDİN - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, kuvvet ko- mutanlarõyla birlikte Mardin’in Nu- saybin ilçesindeki Sõnõrtepe Karakolu’na süpriz bir ziyarette bulundu. Başbuğ, “Silahla, kanla bir yere varılamaz. Tek çıkar yol, bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır” dedi. Başbuğ “Halkın terör ve siyaset ağalarından kurtarılması gerektiğini” söyledi. Suriye’ye en yakõn sõnõr karakolu olan Sõnõrtepe’yi ziyaret eden Orgene- ral Başbuğ’a Kara Kuvvetleri Komuta- nõ Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanõ Orgeneral Atila Işık ve Mardin Valisi Hasan Duruer eşlik et- ti. Başbuğ, Sõnõrtepe Karakolu’nu ziyaret ettikten sonra açõklamalarda bulundu. Devletin ülkede meşru güç kullanma hakkõna sahip tek otorite olduğunu vurgulayan Başbuğ, “Bölgelerde te- röristler bulunduğu sürece, görevle- rin yerine getirilmesi, devletin ve dolayısıyla güvenlik kuvvetlerinin vazifesidir. Silahla, kanla bir yere va- rılamaz. Tek çıkar yol, bölücü terör örgütünün silahlarını bırakmasıdır” dedi. Bölge insanõn gereksinimlerinin karşõlanmasõnõn devletin temel görevi olduğunu söyleyen Başbuğ, “Bu ko- nuda çok çeşitli araştırmalar var. Bu araştırmaların büyük bölümünü in- celedim. Bu bölge halkının öncelik- li iki temel ihtiyacı nedir diye bana sorsanız derim ki: 1 - İşsizlik, geçim sıkıntısı, ekonomik sıkıntı. 2- Eğitim sistemimiz yetersiz” dedi. Bölgede Türkçe bilmeyenlerin ora- nõnõn yüzde 20 olduğuna dikkat çeken Başbuğ, şöyle konuştu “Gözden kaçan önemli bir nokta var: Türkçe. Ana- yasanın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil. Türkçe aynı zamanda or- tak iletişim dili. Burada yüzde 20 noktalarında geride olduğumuzu düşünürsek bölge insanının iyiliğini isteyen herkesin esas üzerinde dur- ması gereken noktalar bunlar değil mi? Birlikte yaşamaya karar ve- renler için cumhuriyetin kurulduğu ilk günden beri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ezici bir çoğunluğu birlikte yaşama kararındadır. Her- hangi bir vatandaşımızın nerede olursa olsun kendisini ezik hissetmesi de bizim sorunumuzdur.” Bölge insanõn ağalõk sistemininden çok çektiğini vurgulayan Başbuğ, “Özellikle bu bölgedeki insanlarımız, vatandaşlarımız, Doğu Anadolu da- hil olmak üzere ağalardan çekti. Bugün bu noktalardaysak, altında yatan temel nedenlerin bir tanesi bu. Bu zamanın ağalarından çeken in- sanlarımız, siyaset ağalarından, terör ağalarından muzdarip. Esas temel so- runlardan bir tanesi de bu halkımı- zı siyaset ağalarından, terör ağala- rından kurtarılması” dedi. Akan kanõn durmasõnõ TSK’nin de is- tediğini vurgulayan Başbuğ “Ancak bu kanı kim ve niçin akıtıyor? Bu soru- yu sormak lazım. Bu sorunun ceva- bı açık: Bölücü terör örgütü. Şimdi bazıları diyor ki ‘Şu tarihe kadar in- sanlarõn ölümüne neden olmayacağõz ancak şu tarihten sonra tekrar masum in- sanlarõ, görevlerini yapmakta olan as- ker ve polisleri öldürmeye başlayacağõz’ Bu düşünce nasıl açıklanabilir? Bu tehdit, terör içeren, insanlık dışı bu düşüncelere nasıl ılımlı bakılabilir? Hatta bu çeşit düşünceler nasıl des- teklenebilir” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, muhalefeti eleştiren Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Bu iktidara yönelik ‘bölücü’ suçlaması milli vicdanda giderek daha yaygın yer tutuyor. Başbakan da bunun altında eziliyor” karşõlõğõnõ verdi. Baykal, Erdo- ğan’õn kendisine göndereceği mektupla il- gili sorular üzerine “Gelmemiş mektuba cevap verilmez” demekle yetindi. CHP lideri Baykal, dün CHP genel mer- kezinde partilelerle bayramlaştõ. Türkiye’de hukuk ihlalleri yaşandõğõnõn altõnõ çizen Bay- kal, “Silivri Cezaevi’nde acılar çekmek- te olan bu memleketin dürüst ve namuslu aydınlarını, gerçek aydınlarını selamlı- yorum” dedi. Baykal, Kürt açõlõmõ tartõşmalarõyla ilgi- li olarak da “Başbakan her vesileyle Kürt açılımı progapandası gayretinde. Bir te- laş, sıra dışı gayret, heyecan, çırpınış içinde. Son olarak bölücülük suçlaması- nın toplum tarafından benimsenmekte ol- duğunu gördüğü için reddetme gayreti içi- ne girdi. Bu iktidara yönelik ‘bölücü’ suç- laması milli vicdanda giderek daha yay- gın yer tutuyor. Başbakan, bu ithamın al- tında ezilmiştir, kendini savunma ihtiyacı içine girmiştir. Savunurken de inandırı- cı makul, akla yakın bir söz söyleyeme- miştir, ‘Bölücü sizsiniz’ diyerek muhale- feti suçlamakla yetinmiştir. Başbakan’ın ayrıştırma gayreti içine girmesi temel yan- lıştır. Hem etnik kimliğe özgürlük, hem de Türk milletine saygı olacak. Türkiye’yi ayırmak, bölmek isteyen içerideki, dışa- rıdaki çevrelerin değirmenine su taşımak Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın işi değildir” görüşünü dile getirdi. ‘BAŞBAKAN WASHINGTON DURAĞINA DOĞRU GİDİYOR’ Baykal, Erdoğan’õn bugüne dek tek bir ön- lem, çözüm söylemediğinin altõnõ çizerken “Bizi hedefi, rotası belli olamayan yol- culuğa çekebilir misiniz? Halkı aldatma, yanıltma gayreti var. Anaların gözyaşı dinsin edebiyatıyla Türkiye’yi bambaşka sıkıntıların içine doğru sürükleyecek bir yolculuğa Başbakan çıkmıştır. Şimdi o yolculuğun Washington durağına doğru gitmektedir” dedi. Baykal, TBMM’de ka- palõ oturum önerilerine karşõ çõkarken şu gö- rüşleri dile getirdi: “İmralı’ya karşı mı ka- palı olacak? Millete karşı kapalı olacak. Başbakan’ın sözleri ile İçişleri Baka- nı’nın sözleri çelişiyor... Dürüst, açık, tutarlı bir süreç yoktur. Başbakan, bu sü- reçte ‘Ne pahasõna olursa olsun...’ diyor. Kendisinin ve partisinin göreceği zararı kastediyorsa mesele yok... Türkiye’nin gö- receği zararı söylüyorsa orada dur... Türkiye’ye zarar vermene müsade et- meyiz.” Baykal, iktidarõn “yandaş ya da yandaş olmaya doğru hızla yelken açan medyanın yardımıyla bu işi götürecek- lerini zannettiklerini” vurgularken “Gö- türemeyeceklerdir. Milletimiz bu işi görmüştür” mesajõ verdi. Partililerle bayramlaşan CHP lideri Türkiye’de hukuk ihlalleri yaşandõğõnõn altõnõ çizdi Baykal’dan Silivri’ye selamCHP lideri Baykal kendisini eleş- tiren Erdoğan’a “Bölücü suçlamasõ milli vicdanda giderek daha yaygõn yer tutuyor” karşõlõğõnõ verdi. MHP lideri Bahçeli kapalõ oturumu kamuoyuyla paylaşmakta õsrarlõ ‘Cezasõ neyse katlanõrõz’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bah- çeli, “Sayın Başbakan toprak bü- tünlüğünü, ülkede istikrarı, bin yıl- lık kardeşliğimizi koruyamamak- tadır” dedi. Partisinin genel merkezinde, parti- lilerle bayramlaşan Bahçeli, ramazan ayõnõn sel, trafik kazasõ ve terörle mü- cadelede birçok Mehmetçiğin şehit ol- duğu haberleri nedeniyle üzüntü için- de geçirildiğini ifade etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn “ABD yolcusu” olduğunu anõmsatan Bah- çeli, “Sayın Başbakan’ın, Amerika dönüşünde hangi onaylanmış paket değerleriyle geleceği merak edil- mektedir. Ancak bizce tahmin edil- mektedir. Sayın Başbakan toprak bütünlüğünü koruyamamaktadır, ülkede istikrarı koruyamamakta- dır, bin yıllık kardeşliğimizi koru- yamamaktadır. Sayın Başbakan, demokrasinin vazgeçilmez unsur- larını yok farz etmekte ve MHP’nin Hakkâri’deki il binasını dahi ko- ruyamamaktadır. Ve Sayın Baş- bakan bütün iftar yemeklerinde, cuma namazı çıkışlarında, hâlâ kendileri açısından belirsizlik taşı- yan bir Kürt açılımı, bir yıkım projesinin seline kapılmış, sürük- lenmektedir” diye konuştu. Bahçe- li, Meclis’te konuyla ilgili kapalõ oturum bile olsa, MHP’nin düşünce- lerini net olarak ifade edeceğini, an- cak kapalõ oturum sonrasõnda millet- ten saklanan ne varsa “açık kalplilikle tek tek açıklayacağını” söyledi. “Kapalı oturumların kamuoyu- na açıklanmasının yasa gereği suç olduğunun” belirtilmesi üzerine de Bahçeli, “Kapalı oturumun ka- muoyuyla, milletimizle paylaşıl- masının cezası neyse MHP olarak ve Genel Başkan olarak buna kat- lanacağımızı ifade etmek istiyo- rum” dedi. CİNDORUK’TAN ERGENEKON DAVASINA ELEŞTİRİ BAYRAMLAŞMA AÇILIM ATIŞMASINA DÖNÜŞTÜ ‘Demokrasi öksüz ve yetim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Hüsamettin Cindoruk, Ergenekon davasõna dikkat çekerek “Sayın Baş- bakan’ın dediği gibi, Türki- ye’de gerçekten bir demok- rasi yoktur” dedi. Cindoruk ile ANAVATAN Genel Başkanõ Salih Uzun, ANAVATAN Genel Merke- zi’nde ortak bayramlaşma tö- renine katõldõ. Cindoruk, iki partinin bütünleşme girişimini “Önemli bir demokrasi hareketi” olarak niteleyerek şunlarõ kaydetti: “Sayın Başbakan’ın dediği gibi, Türkiye’de gerçekten bir demokra- si yoktur. Eğer böyle bir demokra- si olsaydı, basın üzerine vergi yoluyla baskı kurulmazdı. Eğer demokrasi olsaydı, ülkenin bilim adamları, rektörleri, parti genel başkanları, TV sahipleri, önemli kimlik ve kişileri bir toplama kampına götürülmezdi. Türkiye’de demokrasi gerçekten hem yetim, hem öksüz, hem de sa- hipsiz kalmıştır. Benim üzül- düğüm, demokrasiye sahip- lik etmek yargıya düşmüş- tür. Siyasi organlar, siyasi partiler bu görevi üstlenemediler. Sa- yın Başbakan şarkı söylüyor, yanlış şiirleri okuyor. Bundan sonra, de- mokrasi ve özgürlük türküsü söyle- yen bir DP bulacaksınız.” ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kürt açõlõmõ nedeniyle partiler arasõn- da yaşanan gerginlik bayramlaşma zi- yaretlerine de yansõdõ. DTP Genel Merkezi’ne CHP ve MHP’den kimse gitmedi. CHP ve MHP genel merkez- lerine de DTP’den ziyaret olmadõ. AKP ve MHP ise açõlõmõ ilk kez bay- ramlaşma sõrasõnda karşõlõklõ görüştü. Siyasi partilerin bayramlaşmasõnda hükümetin Kürt açõlõmõ tartõşõldõ. DTP’nin AKP’yi ziyaretinde DTP’li Nuri Yaman’õn Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis’i “Dersim” millet- vekili diye tanõtmasõ dikkat çekti. AKP’nin MHP’yi ziyaretinde iki tara- fõn açõlõm konusuna hiç girmemesi dikkat çekerken bir gazetecinin “De- mokratik açılımı konuşmayacak mı- sınız” sorusu üzerine konu gündeme geldi. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Bülent Gedikli, “İstiklal Marşı’nın ilk kelimesi korkmadır. Korkmaya ge- rek yok, korkacak bir şey yok. So- runları uzlaşmayla çözmeliyiz” dedi. MHP Genel Sekreter Yardõmcõsõ Bülent Didinmez ise Gedikli’nin sözleri üze- rine, “Allah’ın peygamberimize ilk emri okudur. Partimizin girişinde ori- jinali 1600 yıl önce yazılmış Orhon Kitabeleri var. Kitabede ‘yönetim zafiyetinin toplumlarda nelere sebep olacağõ’ taşlara kazınmış. Türkiye’de sorumluluk yüklenen herkesin tari- hi okuması, bilmesi ve buna uygun davranması gerekir” diye konuştu. AKP: Korkma MHP: Tarih oku Askerlerle tek tek bayramlaşarak bir süre sohbet eden Orgeneral Başbuğ, daha sonra askerlerle birlikte öğle yemeği yedi. (Fotoğraf: AA) Türk ordusunun milletin ordusu olduğuna dikkat çeken Başbuğ “Bazıları bu orduyu karıştırıyorlar. Bu ordu hiçbir grubun ordusu değildir. Bu or- du milletin ordusudur. Bunu bozdurmayız. Türk ordusunun arkasında millet var. Türk ordusu kurulduğundan beri millilik vasfı vardır ve ile- lebet devam edecektir. İşte Mehmetçikler. Ağrılısı var, Bitlislisi var, İs- tanbullusu var… Bu tablo bu ordunun milli olduğunu göstertiyor. Bizim için Karslı da Erzurumlu da aynıdır. Hepsi bizim Mehmetçiğimiz” dedi. ‘TÜRK ORDUSU MİLLETİN ORDUSUDUR’ Şeker bayramı dolayısıyla siyasi partiler birbirlerine ziyaretlerde bulundular. CHP genel merkezine bayram ziyaretinde bulunan AKP heyetini CHP Genel Başkan Yardımcısı Çevdet Selvi kabul etti. ANAVATAN ve DP’yi, ziyaret eden CHP’ye ANAVATAN Partisi Genel Başkan Yardımcısı Niyazi Kahveci’nin, “Bu kadar sert bir tavır almanızın ardın- da bildiğiniz bir gerçek mi yatıyor” sorusu üzerine CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, “Elbette. Türklük maddesini anayasadan çıkartmak istiyorlar. Bizim de karşı çıkacağımızı bildikleri için açıklamıyorlar” dedi. Bayramlaşma ziyaretleri (Fotoğraf:AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear