24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 22 EYLÜL 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B Uluslararasõ Sendikal Hareket, ekonomik iyileşme şansõnõn tükendiği konusunda liderleri uyararak acil önlem isteyecek G20, istihdam zirvesi olsun Ekonomi Servisi - Uluslararasõ Sendikal Ha- reket, ABD’nin Pittsburgh kentinde gerçekleştirile- cek G20 zirvesi öncesin- de, devlet ve hükümet başkanlarõnõ, “Gerçek ekonomik iyileşme şan- sının tükendiği” konu- sunda uyaracak. Sendikacõlar, 23-24 Ey- lül’de G20 Zirvesi’nin ya- põlacağõ Pittsburgh’da G20 Sendika Liderleri Zirve- si’nde bir araya gelecek. Zirveye Türkiye’deki sen- dikalarõ temsilen Türk-İş Genel Mali Sekreteri Er- gün Atalay, Yol-İş Genel Başkanõ Ramazan Ağar ve Türk-İş Dõş İlişkiler Uzmanõ Uğraş Gök’ün yer aldõğõ heyet katõlacak. Pittsburgh G20 Zirve- si’nin bir istihdam zirve- si olmasõnõ isteyen sendi- kal hareket, gerçek bir iyileşme isteniyorsa zir- vede büyüyen küresel iş krizinin üstesinden gele- cek kararlar alõnmasõ ge- rektiğini belirtiyor. Küresel ekonomik ve mali krizin tartõşõlacağõ G20 Zirvesi boyunca sen- dikacõlar, çeşitli hükümet başkanlarõna, ILO Genel Direktörü Juan Soma- via’ya ve IMF, Dünya Bankasõ, Dünya Ticaret Örgütü gibi çeşitli ulus- lararasõ kuruluş temsilci- lerine görüşlerini iletecek. Ayrõca G20 Zirvesi’ne Türkiye’de işçi ve me- mur konfederasyonu ve sendikalarõnõn üye olduğu Uluslararasõ Sendikalar Konfederasyonu, Sendi- kalar Danõşma Komitesi ve küresel sendikalar bir bildiri sunacak. Acil önlem Bildiride, işsizliğin ve yoksulluğun daha da ar- tacağõ, hükümetlerin ke- mer sõkma politikalarõ ye- rine artan kamu borçlarõ- nõ kapatmak için acil ön- lemler almalarõ gerektiği, işlerin kriz öncesinde kal- dõğõ yerden devam ede- meyeceği, krizden ders çõkarõlmasõ gerektiği ve daha adil, sürdürülebilir bir düzen tesis edilmesine ihtiyaç olduğu vurgulanõ- yor. Zirvenin istihdam zir- vesi olmasõ istenen bildi- ride, şu talepler yer alõyor:  İş yaratma, yeterli sosyal koruma ve yeşil ekonomiye yatõrõm konu- sunda Londra zirvesinde alõnan kararlar derhal uy- gulanmalõ, G20 liderleri tarafõndan sosyal taraflarõn da yer alacağõ bir İstihdam Çalõşma Grubu oluşturul- malõ, ILO ile müzakere edilen Küresel İş Paktõ uygulanmalõ.  Finans sistemi, mali sistem ve vergi sistemi yeniden yapõlandõrõlmalõ.  Londra G20 Zirve- si’ndeki taahhütlere uy- gun olarak gelişmekte olan ülkelerde genişleyici iyileştirme programlarõ desteklenmeli. Uluslar- arasõ para kuruluşlarõ yan- lõş yola saptõran koşulla- rõndan vazgeçmeli ve ge- lişmekte olan ülkelere et- kin teşvik programlarõ uy- gulayabilmeleri için poli- tika alanõ bõrakmalõ. Dengeli ekonomi için sosyal açõdan adil, çevre açõsõndan sürdürülebilir yeni bir model tesis edil- meli. Çalışanlar kurtarılsın Türk-İş Genel Başka- nõ Mustafa Kumlu, Londra’da gerçekleşti- rilen G20 Zirvesi’nde çalõşanlar lehine alõnan kararlarõn uygulanmasõ- nõ isteyeceğini belirtti. Kumlu, “Ancak şu- nu açık bir şekilde ifa- de etmem gerekir, Türk-İş olarak daha önce Londra zirvesine dair açıkladığımız dü- şünceler değişmiş değil. Biz, G20 toplantıla- rının krize neden olan- ları kurtarma planı ol- masından endişeliyiz. G20’de alınacak ka- rarlar eşitlikçi, adil ve insana hizmet eden bir düzene kapı açmalı” dedi. G20 Zirvesi öncesi liderleri uyaracak sendika temsilcileri, dengeli ekonomi için sosyal açõdan adil, çevre açõsõndan sürdürülebilir yeni bir model tesis edilmesini, milletler arasõnda eşitsizliklere neden olan politikalara son verilmesini istiyor. Sendikal hareketin bildirisinde yer alan bir başka unsur da iş yaratma, yeterli sosyal koruma ve yeşil ekonomiye yatõrõm konusunda Londra zirvesinde alõnan kararlar ve ILO ile müzakere edilen Küresel İş Paktõ’nõn bir an önce uygulanmasõ gerektiği. 23-24 Eylül’de Pittsburgh’daki G20 sendika liderleri zirvesine Türkiye’deki sendikalarõ temsilen Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Yol-İş Genel Başkanõ Ramazan Ağar ve Türk-İş Dõş İlişkiler Uzmanõ Uğraş Gök’ün yer aldõğõ bir heyet katõlacak. HİLTON’UN İKİ KONSEPTİ YAN YANA Hilton, dünyada ilk kez iki konsept otelinin yan yana Bursa’da yapõl- masõna izin verdi. Bursa’da Hilton otellerini yaparak işletecek Durin Gayrimenkul Turizm Yatõrõm AŞ’nin Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Bilgin, Bursa’daki 40 milyon dolarlõk Hil- ton yatõrõmõnõn Hilton için de bir ilk olduğunu belirterek,“Hilton, Türkiye ve Avrupa’da ilk kez iki konsept ote- linin yan yana Bursa’da yapõlmasõna izin verdi. Aynõ alana Hilton’un 5 ve 3 yõldõzlõ birer otelini yapacağõz. 5 yõldõzlõ Bursa Hilton Oteli 170, 3 yõl- dõzlõ Bursa Hampton Oteli ise 107 kişilik olacak. Otellerin girişi ayrõ, ancak alttan birbirine bağlõ ola- caklar. Kongre turizmini planla- yanlarõn bütçeleri doğrultusunda hizmet verebileceğiz. Kõsõtlõ büt- çeyle yola çõkanõ 3 yõldõz, sõnõrsõz bütçeyle geleni de 5 yõldõzlõ oteli- mizde ağõrlayacağõz” dedi. Oteller 2011’de hizmete girecek. OTO DEVLERİ İZMİR’DE BULUŞACAK İzmir Autoshow Otomobil ve Hafif Ticari Araç- lar Fuarõ, 7-12 Kasõm 2009 arasõnda Ulus- lararasõ İzmir Fuar Alanõ’nda açõlacak. Oto- motiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) desteğiyle İZFAŞ tarafõndan düzenlenen 6. Otomobil ve Hafif Ticari Araçlar Fuarõ’na Cit- roen, Dacia, Hyundai, Kia, Mercedes, Peu- geot, Renault, Suzuki, Toyota gibi dünyanõn önemli otomobil markalarõ ve bu markalarõ pa- zarlayan firmalarõn katõlõmõ kesinleşti. Gele- cek yõla ilişkin son model otomobil ve hafif ti- cari araç markalarõnõn sergileneceği fuarõ zi- yaret edenler, otomobil dünyasõnõn en yeni- lerini görme, haklarõnda detaylõ bilgi edinme, karşõlaştõrma ve satõn alma olanağõna kavu- şacak. Altõ gün süreyle açõk kalacak İzmir Au- toshow’a geçen yõl 45 marka ve firma katõl- mõş, fuarõ 42 bin kişi ziyaret etmişti. İnsana yakõşõr çalõşma için 56 ülkede 100’e yakõn etkinlik planlanõyor Taşerona karşı küresel eylemANKARA (AA) - Küresel Sendikal Hareket, “İnsana Yakışır Çalışma İçin Küresel Eylem Günü”nde, milyonlarca işçinin ekonomik ve sosyal durumundaki kötüleşme süreci, toplumsal cinsiyet ve özellikle taşeron işçiliği üzerinde duracak. Küresel konfederasyon ve federasyonlar, bu yõl 7 Ekim’de İnsana Yakõşõr Çalõşma İçin Küresel Eylem Günü’nde, öncesinde ve sonrasõnda düzensiz istihdama tabi işçilerin ve taşeron işçilerinin haklarõnõ ve saygõnlõğõnõ kazanmasõ konusuna ağõrlõk verecek. Bu kapsamda, Uluslararasõ Kimya, Enerji, Maden ve Genel İşçi Sendikalarõ Federasyonu’nun (ICEM) sürdürdüğü Taşeron İşçiliği Kampanyasõ çerçevesinde, çeşitli ülkelerden üye sendikalarõn ve onlarõn üyelerinin kendi ülkelerindeki etkinliklere aktif katõlõmõnõ sağlamak için diğer küresel federasyonlar ve Uluslararasõ Sendikalar Konfederasyonu ile işbirliği yapõlõyor. 56 ülkede 100’e yakõn etkinlik yapõlacak. Bu ülkeler arasõnda, Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Ekvador, El Salvador, Fransa, Almanya, Guatemala, Hindistan, İtalya, Japonya, Meksika, Hollanda, Norveç, Pakistan, Senegal, Güney Afrika, İspanya, Tanzanya, Türkiye, Ukrayna, İngiltere, Venezüella bulunuyor. Ekinliklere çağrõ metinlerinde, küresel ekonomik krizin hemen hemen bütün sektörlerdeki işçilerin büyük bölümünü olumsuz yönde etkilediği vurgulanõyor. İnsana yakõşõr olmayan çok daha ağõr koşullarda yaşayan ve çalõşan işçilerin durumunun diğer tüm kesimlerden farklõlõk gösterdiğine işaret edilen metinlerde, herkese adil bir yaşam biçimi sağlanmasõnõn önkoşulunun, geçici ve taşeron işçilerine eşit haklar sağlanmasõ ve eşit davranõlmasõ olduğu belirtiliyor. Dünyanõn her yerindeki işçilerin temsilcilerinin 7 Ekim öncesinde ve sonrasõnda tek bir ses halinde konuşacaklarõna yer verilen çağrõ metinlerinde, “Bu ortak ses küreselleşme koşullarında istikrarlı, insana yakışır bir istihdam ve etkin bir sosyal koruma sağlanmasını, her işçinin sendikalaşma ve toplusözleşme hakkına sahip olmasını ve insanca yaşama koşullarına kavuşturulmasını talep edecek” ifadelerine yer veriliyor. Standart&Poors ülkemizin görü- nümünü negatiften durağana, Mo- ody’s ise kredi notumuzu durağan- dan olumluya çevirdi. Notlara bakıp konuşursak bak ekonomimiz iyi du- ruma geliyor, diyebilirsin. Bu notlar bayrama harçlıksız girenlere, işsiz va- tandaşa ne anlam ifade ediyor diye düşünürsek umut fakirin ekmeği, der ve geçeriz. Standart&Poors, Moody’s, Fitch gi- bi uluslararası kredi derecelendirme şirketleri ülkelerin, bankaların kredi değerliliğini (kredibilitesini) ölçerler. Kredibilite fon arz edenlerin (şirket- ler ve devletler) ihraç ettikleri borç ni- teliğindeki tahvil, finansman bonosu gibi menkul kıymetlerin ana para ve faizinin vadesinde ve eksiksiz geri ödeme yeterliliğine ne ölçüde sahip olduklarını göstermek amacıyla bu kredilendirme kuruluşlarınca yapılan değerleme sonucunun kategorik ifa- desidir. Değerleme yapılırken politik risk ve ekonomik risk unsurları incelenir. Politik risk unsurları içinde hükmet krizleri, etnik ve dinsel yapı, işçi sendikalarının etkinliği, yabancı ser- maye ile ilgili yasal düzenlemeler, as- keri darbe olasılığı, ülkeye konulan ambargolar gibi etkenler analiz edi- lir. Politik riskin üç temel alt başlığı vardır. Birincisi ülke riskidir. Ülke ris- kinde devlet bütçe açıklarının GSMH’ye oranına bakılır. Devlet har- camalarındaki etkinlik izlenir. Dış borca bağlı büyümenin finansma- nında kullanılan kredilerin çoğun- lukla tüketimi sübvanse ettiği baz alı- nır. Ülke kaynaklarının yeterli ve ve- rimli olup olmadığı incelenir. Politik riskin ikinci alt başlığı hükümranlık ris- kidir. Daha çok Afrika ülkeleri için ge- çerli olan bu değerlendirmede borç- ların ödenmemesini sağlayacak dev- let ve mali politika değişiklikleri ana- liz edilir. Politik riskin üçüncü alt baş- lığı mikro ekonomik riskin ölçülme- sidir. Politik riskin her firmayı aynı dü- zeyde etkilemeyeceği varsayımı ile fir- ma bazında etkiler araştırılır. Ekonomik risk unsurları içinde en önemli kalemleri döviz kuru riski ile transfer riski oluşturur. Döviz kuru ris- ki döviz üzerinden yatırım yapan ve borçlananların üstlendikleri risktir. Bu, çeşitli formüllerle ölçülür. Trans- fer riski devletin borçların ödeme kapasitesini azaltan ve arttıran et- kenlerin değerlendirilmesini gösterir. Bu notlar öğrencilere verilen not- lar gibidir. Ancak harflerle ifade edi- lir. Aşağıda S&P ve Moody’s’in not- ları gösterilmiştir. S&P notları +/- diye alt kategorilere de ayırmaktadır. BB yani 60 üstü not alan ülkeler ya- tırım yapılabilir ülkeler olarak kabul edilmektedir. Bunun altı tembel ve sı- nıfta kalmaya aday talebe muamelesi görmektedir. Şu anda ülkemizde net hata/nok- san hesabında görünen 20 milyar do- lara yakın bir sıcak para var. IMF’e ihti- yaç duymamamızı geçici de olsa sağla- dı. Demokratik açı- lım, Ergenekon da- vası, Ermeni sınırının açılması gibi olaylar ülke riski bakımından bizi çalışkan talebe yapıyor. Silopi’de pet- rol denizi var diye va- tanını sevenler bağı- rıyor ama bu denizin üstü beton. Kürt açı- lımı başarılınca bu de- niz gözükecek. Öte yandan Başbakan ABD’den dönün- ce notlarımızın yükseleceği kesin. Biz şimdilik aldığımız BB, BB+, BB- not- larıyla avunalım ve hayırlısı ne ise o olsun diyelim. Kredi Derecelendirme Şirketlerinin Notları? M A L İ Y E C İ G Ö Z Ü Y L E / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com Komşularım Sulukuleliler, Sulukule’nin kendisi gi- bi yıllardır ne var ne yoklar... Belediyenin kentsel dö- nüşüm projesi kapsamında yıllar önce hızla başlatı- lan yıkımlar, AB’nin Romanlar lehine devreye girme- si ile yarıda kalınca ortaya yıkımdan çok daha ağır bir tablo çıktı. Bir hızlanıp bir yavaşlayan yıkımların bir kı- sım enkazı kaldırılmış, çoğu bombalanmış kentleri anımsatan yarı yıkık harabeler arasında inatla yaşa- maya çalışanlar... Belediyenin arabuluculuğunda, AKP’nin yüksek sos- yetesi için öngörülen lüks evler inşaatlarına geçilemedi. Biz yıllardır yarı yıkık binalar, belediyenin çöp mer- kezlerinin arasında süren bir yaşamın tanığıyız. Be- lediye müdürlerinin odalarında yandaş müteahhitler adına yapılan satışların hızı kestikten sonra, AKP di- renenler için esnek, zamana yayılmış, AB’nin Romanlar duyarlılığını unutturacak çözümlerin peşinde... Dahiyane çözüm formüllerinden biri İGSAŞ’ın (Spor Müdürlüğü) bitirilmeyen tesislerinin karşı kö- şesini, Sulukule’nin en popüler köşesini çöp merke- zi yapmaktı. Resmi gerekçe “Ara yükleme boşaltma ucuza geliyor” özelinde Sulukule’nin kalan sakinleri- ni umutsuzluğa, göçe zorlamak... İnşaat artığı, çöp bo- şaltan, dolduran kamyonlar, toz toprak, kokular için- de, bütün ara mahallelerde bir sürü yarı yıkık enkaz arasında, dört duvarı var görünen her mekânda ya- şayabilenler yaşıyorlar... Arada belediye celalleniyor, yeni kararlarla mahalle zabıta, polis kordonuna alınıyor, birkaç ev daha aşa- ğı indiriliyor. Beşinci mi, altıncı mı kışa giriyoruz, di- renenler kalıyor. Onlara sorarsanız çaresizlikten. Ga- zeteye geliş, sur dışına çıkış yolum olduğu için geç- tiğim kapının sık sık gece yatılı konukları da oluyor. En son yıkılmış binalardan sokakta kalmış kiracılar... Kapı çevresine sığamadıkları için, yolun karşısındaki kaldırılmış çöp yığını enkazının arasına yayılıyorlar. Tenekeler üzerinde kaynatılan sularla çamaşırlar yı- kanıyor, açıkta plastik leğenler üzerinde banyo ya- pılıyor. Hepsi acaip güzel gözlü, en çok çocuk, bol küfürlü erkekleri ile bir dövüşüp bir koklaşıp, oynu- yorlar... Sur kapısının konukları genelde birkaç günlük, ai- lelerin değişimi biçiminde... Duyduğum kadarı ile olay öykülerinin medyaya yansımaması dileği ile kalınacak uzakta bir yer ya da ailenin birkaç kadın-erkeğine çi- çek satıcılığı, hela bekçiliği türünden işler ayarlanıyor. Bu bayramın konukları biraz eski, haftalardır çok ka- labalık aynı ailenin mekânı durumu var. Bana sorar- sanız, kışın yaklaşması, bol yağış hesabı, belediye- ciler pazarlığa yanaşmıyor, onlar da gitmiyorlar... Bayramın ilk günü bir iki mahalle yolu, düğünler için yine kapatılmıştı. Fırına kestirme yoldan giderken gö- rünce şaşırdım. Çünkü Romanların ilk kez bu kadar sessiz, neşesiz, cansız düğünleri oluyor. Nerede o es- ki, sabahlara kadar zurna, keman, birbirinden güzel erkek-kadın sesleri, kahkahalar eşliğinde şenlikli dü- ğünleri? Arife gecesi de evlerimizin içine giren mik- rofonu yüksek ses okunan Kuran ayetlerindendi. Su- lukule sokaklarında artık ölenlerin arkasından okunan, mikrofonla yayın yapılan mevlitler moda... Şimdi kimileriniz Sulukule öyküsünü bayram gününe neden sıkıştırdığımı merak etmişsinizdir... Sabah ha- berlerinde, yüz yüze gelmemden olacak. Sel bölgesi sakinlerine sınırlı ayrılmış yayınlarda, çığlık ve öfke ege- mendi: “Bayrama misafir kabul etmiyoruz. En can ya- kınlarımızı sokacak yer yok. Bizi, seli, çaresizliğimizi unut- turmayın...” yakarışları... Benim bildiğim görüntülü ya- yının yapıldığı Başakşehir, Başbakan Erdoğan’ın belediye başkanlığından yaratmakla en çok övündü- ğü yerlerden, siyasal İslamcıların merkezlerinden, en çok rant yaratılmış alanlardan. AKP iktidarı İkitelli’yi, Başakşehir’i unutabilir mi? Unutmaya kalkarsa en bü- yük cemaat bunun hesabını sormaz mı? Gazetemizin cumartesi günkü ekonomi sayfasın- dan haber başlığı kafama takılı kalmış, “Hasarın yüzde 80’i sigortasız” diye... Erdoğan’ın belediye baş- kanlığından bugüne AKP’nin yerel yönetimi ile iktidarı birlikte, elinde bu büyük sanayileşme, kentleşme, rant merkezlerinde büyük ağırlıklı ruhsatsız, kayıtsız, si- gortasız kentleşme, yapılaşma, sanayileşmenin olması hiç de sürpriz değil, eşyanın tabiatına uygun bir du- rum... Seli izlerken, en çok ağırlıklı kayıt dışı çalıştırılan- ların işsiz kalacaklarına, işsizler ordusuna katılacak- larına hayıflanıyordum. Bir de yılların birikimi evleri- ni, eşyalarını yitirenlere... AKP iktidarının depremde olduğu üzere devletin afetlere yönelik sorumlulukla- rından kaçacağından adım gibi emindim. Bu işler öy- le sadaka düzeninde oya dönüşecek kömür, yerine göre elektriği olmayan eve elektrikli eşya dağıtmaya benzemez. Sosyal devlet yaklaşımı, sorumluluğu ister. Yandaş medyanın bugünlerdeki en önemli görevinden biri de, selzedelerin bayramdaki haykı- rışlarının tam tersine olarak seli, selzedeleri unuttur- mak olmalı... Dün sabah kulağıma takılan tepkili bir ses; “Ne ya- ni bayram boyunca bir tek gün bile izin yapamayacak mısın?” diyor. “Ne izni hanımefendi, siz bayram faz- la mesaisini de unutun, yakınınızın işi olduğuna şük- redin” diyecek oldum, kendimi tuttum. Kriz çoğunluğu öylesine bir vurdu ki, bayram ev ziyaretleri bile tasarruf önlemleri kapsama alanına girmiş... Yol parası, en ucu- zundan bayram şekeri kutusu... soner@cumhuriyet.com.tr İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Ve İnsanlar... Kamu-Sen eylem sürecini başlattı Ekonomi Servisi - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanõ Bircan Akyıldız, kamu çalõşanlarõnõn haklarõnõ alabilmesi için “eylem süreci” başlattõklarõnõ söyledi. Hükümetin IMF politikalarõnõ uygulamak istediğini savunan Akyõldõz, “Sözün bittiği yere gelinmiştir. Yollarının yapılmasını isteyen Çankayalılara, ‘Çankaya Belediyesi’nin önünde oturun’ diyebilecek kadar eylemi gösteren Başbakan’a, kamu çalışanları da haklarını almak için eylemlik sürecini başlatmıştır. Haklarımızın alınacağı yer Başbakanlık’tır, Başbakanlık’ın önüdür” diye konuştu. Batman’a 1 milyon dolarlık hibe BATMAN (AA) - Birleşmiş Milletler Uluslararasõ Tarõmsal Kalkõnma Fonu’nca bağcõlõğõn geliştirilmesine yönelik Batman’a 1 milyon 42 bin dolarlõk hibe verileceğini açõklandõ. Tarõm İl Müdürü Abdullah Akın, Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ’nca yürütülen Diyarbakõr-Batman-Siirt Kalkõnma Projesi kapsamõnda hazõrlanan “Bağcılığın Geliştirilmesi” projesiyle ilgili çalõşmalarõn devam ettiğini söyledi. Düzensiz istihdam ve taşeron işçilerin haklarõnõn ve saygõnlõğõnõn kazanõlmasõ amacõyla küresel eylem günü olan 7 Ekim ile öncesi ve sonrasõnda bir dizi eylem yapõlacak. Yeni model tesis edilsin Küresel iş paktı uygulansın Türkiye’den de heyet katılıyor S&P Moody’s Not Karşılığı AAA Aaa 90-100 AA Aa 80-90 A A 70-80 BBB Baa 65-70 BB Ba 60-65 B B 55-60 CCC Caa 50-55 CC Ca 45-50 C C 40-45 Bu ülkeler arasında, Arjantin, Brezilya, Şili, Kolombiya, Ekvador, El Salvador, Fransa, Almanya, Guatemala, Hindistan, İtalya, Japonya, Meksika, Hollanda, Norveç, Pakistan, Senegal, Güney Afrika, İspanya, Tanzanya, Türkiye, Ukrayna, İngiltere, Venezüella bulunuyor. 56 ülkede eylem yapılacak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear