28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 20 EYLÜL 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Işık Yüklü Gözler... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Başbuğ, NATO toplantısında LİZBON (AA) - NATO’nun en yüksek askeri karar organõ olan ve üye ülkelerin genelkurmay başkanlarõndan oluşan Askeri Komite’nin sonbahar dönemi olağan toplantõsõ Portekiz’in başkenti Lizbon’da yapõldõ. Türkiye’nin, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ tarafõndan temsil edildiği toplantõlarda; Afganistan dosyasõ, Kosova’daki son durum, ittifakõn yeni askeri stratejileri, Rusya ile ilişkiler, ABD’nin füze kalkanõ projesine ilişkin gelişmeler gibi konularõn ele alõndõ. Gül’ün 2 yılı film oldu ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün görevdeki 2 yõlõndan derlenen film, Cumhurbaşkanlõğõ’nõn internet sitesine konuldu. Film, Cumhurbaşkanõ Gül’ün, günlük kabul ve temaslarõnõn yanõ sõra yurtiçi ve yurtdõşõ ziyaretlerinden yurtdõşõndan ağõrladõğõ konuklarõna, himaye ettiği ve desteklediği projelerden kültürel ve bilimsel programlara kadar geniş bir yelpazeden kesitler sunuyor. Erdoğan’dan mezar ziyareti İSTANBUL (AA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün babasõ Ahmet Erdoğan ve kayõnpederi Cemal Gülbaran’õn mezarlarõnõ ziyaret etti. Bir süre mezarlõkta bulunan yurttaşlarla sohbet eden Erdoğan’õn mezarlõktan ayrõlõşõ sõrasõnda korumalar, makam aracõnõn çevresini saran çocuklara bayram harçlõğõ dağõttõ. Birey tek başına kaldığın- da düşünür çoğu kez... Yaşama ilişkin düşünce- lerdir bunlar. Benim kuşağım hep dü- şünerek yol almıştır... İşin içinden çıkamamış, özlemlerini, tutkularını dü- şüne düşüne yok etmiştir. Bir çiçeği seyrederken de düşünmüştür, bir kadının ıslak kirpiklerine bakarken de. Genç ölümlerde de dü- şünmüştür, mavinin tam or- tasında durup, gökyüzünü, denizi, dağları, uçurumları görmek isteyip göremedi- ğinde de. Gecenin soluğunu alıp ve- rişi gibi; rüzgâr gibi, yağmur gibi. Acıları ve hüzünleri için- de taşıdığı gibi... Hep ama hep düşünmüş- tür... Benim kuşağım böyle, pe- ki öteki kuşaklar... Düşünüp tartışmayı öğ- retmediğimiz için, onlar da salt düşünmüşlerdir. Oysa düşünüp tartışmak gerekir... Gencimiz yaşlımız, siya- setçimiz, gazetecimiz düşü- nür ama tartışmaz... Gerçekleri görmek ister ama görmez! Kendi düşüncesini önem- ser, başkasının düşünce- sine, önerilerine kulak as- maz... Ormanı görür, içini gör- mez! Oysa o ormanın içinde bir yaşam vardır... Şöyle dolaşsa, kuşlarla, sincaplarla, kaplumbağalar- la konuşsa, onların bir canlı olduğunu anlasa... Ormanları yakmaz, talan etmez! Bir eylül sabahı, İstan- bul’dan uzakta denizin kıyı- sında, iskeleye yakın yerde- yim. Kendi suskunluğumu çöz- mek istiyorum, portakal, limon bahçelerinde dolaşır- ken. Uyanmış patikaya, serilip giden yola doğru yürüyo- rum. Ve ben yine düşünüyo- rum... Fırtınalı akşamlarda deniz fenerine çarpan dalgaları. Acıları, hüzünleri, sevinçleri! Belki hepimizin öyküsü bu yaşadıklarımız. 12 Mart’lar, 12 Eylül’ler, 28 Şubat’lar... Uğur Mumcu, Musa An- ter, Medet Serhat, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı cinayetleri... Düşünmek ve tartışmak... Gecenin soluk alıp verişi gibi. Şiir gibi, şarkı gibi... Açılan pencerelerden bir sonbahar esintisi hissetti- ğimiz gibi... Yıllar yılları kovaladı... Hep demokrasi ve özgür- lük peşinde koştuk. Bu ülkenin toprağını, su- yunu, havasını, insanlarını sevdik... Din, dil, ırk, renk, mezhep ayrımcılığına karşı çıktık, eşitliği, hakça bölüşümü sa- vunduk... Ezenin değil ezilenin ya- nında olduk... İşkencelerden geçtik, ha- pis yattık, sürgünlerde ya- şadık. Kaba milliyetçilerle, faşist- lerle mücadele ettik... Yurtseverdik, solcuyduk, emperyalizme karşı duru- şumuzu yitirmedik, satın alınmadık. Tam bağımsızlıktan ya- naydık! Bir yanlışımız vardı, dü- şündük ama tartışmadık! Benim kuşağım böyle yaş- landı... Tüm acıları bal eyle- yip, bugünlere geldi... Abdi İpekçi’yi, Doğan Öz’ü, Kemal Türkler’i, Gün Sazak’ı, Malatya’lı Hami- do’yu, Muammer Aksoy’u, Bahriye Üçok’u katledenle- rin arkasındaki büyük patro- nun kim olduğunu düşündük. Ama oturup tartışmadık hep kaçtık! Bağnazlığın o derin uçu- rumlarında yedik birbirimizi ülkemiz kan gölüne dönüş- tüğünde. Her şehit cenazesinde ağ- ladık! Gaffar Okkan’ın Diyarba- kır’ın orta yerinde korumala- rıyla birlikte öldürülmesini unuttuk! Unuttuk Vedat Aydın’ın bir gece yarısı evinden alınıp, daha sonra katledilmesini; Mehmet Sincar’ın güpe- gündüz Batman’da vurul- masını... Kimi zaman “alt” kimi za- man “üst” kimliği düşün- dük... Her zamanki gibi tartış- madık, korktuk, çekindik! Emek-sermaye çelişkisini görmedik. Aşiret düzenini, feodal ya- pıyı kırmadık, kıramadık. Denizi seyrederken düşü- nüyorum yine... Dağların üzerinde bulut- lar, denizin hışırtısı. Gökte yay gibi uzanan turnaları, kırlangıçları arı- yorum ama yoklar. Sevincin ve tasanın şarkı- sını dinliyorum... Sabahın esintisi içinde, ka- pılarını çoğaltan sessiz bir kent arıyorum. Yeni kesilmiş çiçekler var yeşil gözlü, yeşil saçlı çin- gene kızların ellerinde renk renk. Bir şarkı var rüzgârla ge- len... Tartışmak var yarınlar için, çocuklarımız için, özgürlüğe açılan kapılarda. Işık yüklü gözler arıyorum yaşamın sayfalarına yansı- yan. Herkese mutlu bayramlar diliyorum! Eski FSB Başkanõ Patruşev’in Ankara’yõ sessizce ziyaret ettiği ortaya çõktõ Moskova’dankritikziyaret BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - ABD’nin füze kal- kanõna ilişkin tartõşmalarõn giderek alevlendiği bir dönemde, NATO ve ABD’ye yönelik sert tutumu ile bi- linen Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolay Patruşev’in geçen hafta Türkiye’yi sessizce zi- yaret ettiği ortaya çõktõ. Patruşev, An- kara’da Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Tahsin Burcuoğlu ile gö- rüşürken, temaslarda Avrupa-Atlan- tik bölgesi, Karadeniz Havzasõ ve Kafkaslar’daki güvenlik yapõsõnõn geliştirilmesi konusunda mutabaka- ta varõldõğõ öğrenildi. Patruşev’in ziyareti, Türkiye ile Rusya arasõndaki stratejik ortaklõk ilişkisi çerçevesi içinde gerçekleşti- rildi. Dimitri Medvedev’in Devlet Başkanõ olmasõndan önce Rusya İç Güvenlik Servisi FSB’nin başõnda bulunan ve Vladimir Putin’in Baş- bakan olmasõnõn ardõndan Rusya’nõn Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreterliği’ne kaydõrõlan Patruşev, ABD’ye ve NATO’ya yönelik sert yaklaşõmõ ile biliniyor. Patruşev, Türkiye’deki temaslarõ çerçevesinde Ankara’da Türk mevkidaşõ Büyük- elçi Burcuoğlu ile bir araya geldi. Gö- rüşmede, Rusya Federasyonu’nun Ankara Büyükelçisi Vladimir İva- novskiy de hazõr bulundu. Görüş- mede, Türkiye ile Rusya arasõndaki stratejik ilişkilerin daha da gelişti- rilmesi konusu ele alõnõrken, Avru- pa-Atlantik bölgesinde, Karadeniz havzasõnda ve Kafkaslar’daki gü- venlik yapõsõnõn geliştirilmesi ko- nularõnda mutabakata varõldõ. Aynõ çerçevede Karabağ sorunu ve Gür- cistan’da yaşanan gelişmeler bağla- mõnda bölgesel çatõşmalarõn gide- rilmesi ve diğer ikili sorunlar ele alõn- dõ. Türkiye’nin Ermenistan ile parafe ettiği protokollerin ardõndan bütün dikkatlerin çevrilmiş olduğu Karabağ konusunun, Burcuoğlu-Patruşev gö- rüşmesinde, “bölgesel çatışmaların giderilmesi” başlõğõ altõnda ele alõn- masõ, Moskova yönetiminin Karabağ konusunda yakõn dönemde inisiya- tif alabileceği yorumlarõnõ da bera- berinde getirdi. Ayrõca Patruşev, bu konu başlõklarõnõn dõşõnda, İstanbul ve Trakya’da yaşanan sel felaketle- rine atõfla, bu tür doğal afetlerde Rus- ya Federasyonu’nun Türkiye’ye tek- nik destek verebileceği önerisini de getirdi. Gülen’in okullarındaki ‘casusları’ deşifre etmişti Patruşev 2002 yõlõnda FSB’nin başkanõ olduğu dönemde Türk ka- muoyunun gündemine gelmişti. Pat- ruşev, 17 Aralõk 2002’de Türk basõ- nõnda da yer alan açõklamasõnda, ger- çekleştirdikleri en başarõlõ etkinlik- ler arasõnda Türk casuslarõn deşifre edilmesini de saymõştõ. 2002 yõlõ etkinlik raporunda Fethullah Gülen okullarõnda çalõşan öğretmenlerin casusluk faaliyetlerinin deşifre edil- diğini dile getiren Patruşev, okulla- rõn sahibi konumundaki Tolerans, Serhat ve Ufuk vakõflarõnõn isimle- rini açõklamõştõ. Bu gelişme sonra- sõnda Rusya’nõn Başkõrdistan Özerk Cumhuriyeti’nde Fethullah Gülen okullarõndaki 10 öğretmen Haziran 2003’te sõnõr dõşõ edilmişti. NATO ve ABD’ye yönelik sert tutumu ile bilinen Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Genel Sekreteri Nikolay Patruşev’in ziyareti, Türkiye ile Rusya arasõndaki stratejik ortaklõk ilişkisi çerçevesi içinde gerçekleştirildi BABA SÖZÜ DİNLEDİ Oğul Erdoğan ‘ızgara’işinegirdi Oğul Erdoğan, 2 ortağõyla birlikte 300 bin TL sermayeli ‘Doruk Izgara Gõda Ticaret Limited Şirketi’ni kurdu. AYŞE SAYIN ANKARA - Başba- kan Tayyip Erdo- ğan’õn küçük oğlu Necmettin Bilal Er- doğan, “ekonomik krizin fırsata çevril- mesini” öneren baba- sõnõn sözünü tutup, 21 günlük “bedelli as- kerlik” hizmetini ta- mamladõktan bir ay sonra “ızgaracılık” işine soyundu. Bilal Erdoğan’õn, 2 ortağõy- la birlikte gõda ve tu- rizm alanõnda faaliyet göstermek üzere 300 bin lira sermayeli “Do- ruk Izgara Ticaret Limited Şirketi”ni kurduğu ortaya çõktõ. CHP Grup Başkan- vekili Kemal Kılıç- daroğlu’nun geçen hafta içinde düzenle- diği basõn toplantõsõn- da “Başbakan’ın ya- kın çevresi krizi fır- sata çevirdi. Başba- kan’ın bir çocuğu fastfood işine girdi. Gıda işinde iyi para var herhalde. Izgara işine girdi” diyerek “ipucunu” verdiği Bi- lal Erdoğan’õn yeni şirket ortaklõğõnõn bel- gelerine Cumhuriyet ulaştõ. Buna göre, Dünya Bankasõ’ndaki görevine “askerlik arası” veren Erdo- ğan’õn küçük oğlu Bi- lal Erdoğan, askerlik dönüşünde Türkiye’de boş durmayõp yeni bir “atılım” yaptõ. Türkiye’de ekono- mik kriz nedeniyle çok sayõda şirket kapanõr- ken, oğul Erdoğan, “gıda ve turizm” sek- törüne girdi. Erdoğan 2 ortağõyla birlikte “Doruk Izgara Gıda Limited Şirketi”ni kurdu. Bilal Erdo- ğan’nõn kozmetik ala- nõnda faaliyet gösteren Maye Dõş Ticaret Şir- keti’ndeki ortaklarõ olan Mustafa Esenkal ve Ali Bahadır Yeşil ile birlikte kurduğu şirketin kuruluş söz- leşmesi 2 Eylül 2009 tarihli Ticaret Sicil Ga- zetesi’nde yayõmlan- dõ. 300 bin TL serma- yeli şirkete, Bilal Er- doğan 120 bin TL, Mustafa Esenkal 120 bin TL ve Ali Bahadõr Yeşil 60 bin TL ile ortak oldu. İstanbul Sultangazi’de faaliyet göstereceği belirtilen şirketin anasözleşme- sinde ise faaliyet alanõ oldukça geniş tutuldu. Genel Maksat Helikop- ter Projesi’nde son tek- lifler geçen hafta içinde SSM’ye verildi. Türkiye’nin savunma projelerinde yeni gelişmeler Helikopterde son teklif SERTAÇ EŞ ANKARA - Bölgesel dengeleri de ya- kõndan ilgilendiren Türkiye’nin savunma pro- jelerinde yeni gelişmeler yaşanõyor. ABD, Rus ve Çin firmalarõnõn yarõşacağõ Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi Pro- jesi’nde son teklif verme süresi 1 Aralõk 2009 ta- rihine kadar uzatõldõ. ABD’li Skorsky ile İtalyan Agusta West- land firmalarõnõn yarõş- tõğõ Genel Maksat Heli- kopter Projesi’nin son tek- lifleri ise Savunma Sanayi Müsteşarlõğõ’na (SSM) verildi. Türkiye’nin, önemli bazõ savunma projeleri bölgesel dengeleri yakõndan ilgi- lendiriyor. ABD’nin Polonya ve Çek Cum- huriyeti’ne konuşlandõrmayõ planladõğõ Fü- ze Kalkanõ Projesi’ni askõya almasõ, dik- katlerin Türkiye’nin 2006’da başlattõğõ Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Sistemi Pro- jesine yönelmesine neden oldu. Projeye Rusya’dan Rosoboronexport Firmasõ S-300 ve S-400 modelleriyle, Çin’den Cpmiec Firmasõ ise FD-200 sistemleriyle katõlõyor. ABD’den Raytheon ve Lockheed Martin firmalarõ proje ile ilgi- lenirken Patriot PAC-2 ve PAC-3 sistemlerini Tür- kiye’ye satmak istiyor. Füze projesinde son teklif verme süresinin 1 Aralõk 2009’a uzatõl- dõğõ öğrenildi. Savunma çevrelerinin dikkatle iz- lediği bir diğer proje olan Genel Maksat Helikopter Projesi’nde ise son teklifler geç- tiğimiz hafta içinde SSM’ye verildi. Projede ABD’li Skorsky ve İtalyan Agusta Westland firmalarõ yarõşõyor. Skorsky fir- masõnca üretilen Black Hawk (Kara Şahin) helikopterleri terörle mücadele bölgesinde uzun süredir kullanõlõyor. ABD, Rus ve Çin firmalarõnõn yarõşa- cağõ Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Siste- mi Projesi’nde son teklif verme süresi 1 Aralõk’a kadar uzatõldõ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear