26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 EYLÜL 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Orhan Kemal 95 Yaşında Sevgili, 15 Eylül günkü Cumhuriyet’in 17. sayfasında oku- dum Işık Öğütçü’nün 95. yaşına basan babasına yazdığı yazıyı. Orhan Kemal’e “Doğum günün kutlu olsun baba” diye seslenen Işık Öğütçü, mektubunu şöy- le bitiriyordu: “Aslında sadece ben değil, Türk ve dünya ede- biyatına bıraktığın kalıcı eserler ve insanlığın kültür mirasına katkılarından dolayı Türk ve dünya halk- ları da 95. yaşında ‘iyi ki doğdun Orhan Kemal...’ diyerek seni coşkuyla selamlıyorlar...” Işık Öğütçü’nün yazısında Orhan Kemal imzalı üç kitabı anlatan bir öykü var. “Yazarları tarafından imzalanmış pek çok kitabım var. Ama en değer verdiğim üç kitap babamın im- zaladıklarıdır: Küçük Prens, 72. Koğuş ve Cemile” diyen Ögütçü’nün yazısını okurken, geçmişe da- lıp gittim. Antoine de St. Exupery’nin dostu Leon Werth’e ithaf ettiği, çoğu kişinin çocuk kitabı olarak algıladığı, aslında, içindeki çocuk ölmemiş olan bütün ye- tişkinler için yazılmış olan dünya edebiyatının başyapıtlarından “Küçük Prens”i görünce yıllar ön- cesine gittim. Üstelik, üstündeki çeviren Cemal Sü- reya baskısını görünce, Cemal Süreya’lı az, ama öz anılarım minnetle canlandı içimde. Anılar deyince hep anımsadığım bir de olay var. On yıl kadar önce, eskiden öğrencisi olduğum Ga- latasaray Lisesi’nin Tevfik Fikret Salonu’nun sah- nesindeydim, bir konuşma için. Salonda konuşma- ya başlamamı ilgiyle bekleyen öğrenci kardeşlerim vardı. Birden, dinleyici sıralarında oturduğum yılla- ra gittim ve konuşmama şöyle başladım: -Yıllar önce, bu salonda sizin gibi dinleyici sıra- larında oturduğum günleri anımsıyorum. Sahnede konuşanların anılarını ilgiyle izler, benim de anıla- rımın olacağı günleri iple çekerdim. Devam ettim: -Artık benim de anlatacak anılarım var. Oysa si- zin gibi o sıralarda otururken gençliğim varmış da fark etmiyormuşum. Bilmem öğrenci arkadaşlarım konuşmamdaki hüznü fark ettiler mi? İlk gençliğimde okuduğum, “Küçük Prens”i za- man zaman hâlâ okuyor, Sait Faik’e arada keyif- le yine dalıyorum. Orhan Kemal de tekrar tekrar döndüğüm, sayı- lı yazarlar arasında. Bazen de, Semaver Kumpanya’nın Işıl Kasa- poğlu yönetimindeki “Murtaza”sında olduğu gibi, bu gerçekten büyük yazarımıza yeni boyutlar ka- tılmasını keyifle izlediğim oluyor. Ama Orhan Ke- mal’in “Cemile”sinin öyküsü apayrı. Bir gün Orhan Kemal Müzesi’nin altındaki kitapçının raflarında çok genç yaşlarımda keyifle okuduğum Cemile’yi gö- rünce yeniden okurum diye aldım. Yarısından fazlasını, kimi bölümlerini daha önceki tümceler- den anımsayarak, okumaya başladım. Ama ne ol- du bilmiyorum, sonuna gelmeden bir şekilde kitap gitti, bitiremedim. Sonra bir daha aldım kitabı Sevgili, inan bana yi- ne aynı şey oldu, yine bitiremedim. Öyküyü de sonunu da, kahramanlarının gerçek yaşamlarını da bilsem de kitabı bitirmek istiyorum, bitiremiyorum, adeta bir Kafka öyküsüne dönüş- tü olay. Işık Öğütçü’nün yazısından sonra, karar ver- dim, bayram ertesi, bizim semtteki Orhan Kemal Müzesi’nin altındaki kahveye gideceğim, güzel bir sade kahve söyleyeceğim, yanda Orhan Kemal ki- taplarının satıldığı yerden “Cemile”yi alacağım ve bu sefer bitirmeden yerimden kıpırdamayaca- ğım. Bir daha okumak için eve alacağım eser ise, çok değerli rahmetli hocamız ve yazarımız Türkel Mi- nibaş’ın öğrencilerine ders kitabı olarak okuttuğu “Gurbet Kuşları” olacak. Böylelikle yaşamımda müstesna yeri olan Orhan Kemal’i anacağım 95. yaşında. Ben hayatımda Orhan Kemal’i, ölümünden kısa bir süre önce bir kez, birkaç dakika süreyle gör- düm. Sovyet Konsolosluğu’nda bir davetteydik Mehmet Barlas ile birlikte. Orhan Kemal yanımı- za geldi ve Barlas’a, -Mehmet yazılarını çok beğeniyorum, bir de genç bir çocuk var Ali Sirmen, ona da bayılıyo- rum, dedi. Mehmet de beni işaret ederek, -İşte Ali Sirmen bu yanıtını verdi. Sonra ne mi oldu?.. Daha yirmili yaşlarını bitirmemiş ben, Orhan Ke- mal’in hakkımdaki sözlerinden dolayı öylesine çarpılmıştım ki, sonra ne olduğunu bugün bile ha- tırlamıyorum. asirmen@cumhuriyet.com.tr DİYARBAKIR 6 DTP’li gözaltõnda D İ Y A R B A K I R (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’da DTP Sur İlçe Örgütü’nün DTP’ye yönelik operasyona kar- şõ düzenlediği protesto yürüyüşünün ardõndan 6 partili gözaltõna alõndõ. Diyarbakõr’da per- şembe günü DTP Kadõn Meclisi, partilerine yö- nelik operasyonlarõ pro- testo etmek için yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün ardõndan evlerine dönen partili- leri taşõyan minibüs Bağ- lar’da polis tarafõndan durdurularak 8 kişi göz- altõna alõndõ. Cuma günü de DTP’li- ler Sur İlçe Örgütü önün- den Eski Hal’e kadar yürüdü. Yürüyüşe katõ- lanlar daha sonra polis baskõnõyla karşõlaştõ. Ey- leme katõlan DTP Sur İl- çe Yöneticisi Rukiye Eryılmaz ve Melik Baygın ile DTP üyeleri Ebru Nergiz, Şehmus Sayıkan, Fırat Yaşar ve M. İbrahim Doğan gözaltõna alõndõ. DEVLET BAKANI BAĞIŞ ‘Fransa müzakere garantisi verdi’ PARİS (AA) - Devlet Bakanõ ve Başmüzakere- ci Egemen Bağış, Fransõz yetkililerin, Türki- ye ile AB arasõnda sürdürülen tam üyelik müzakerelerinin kesilmeyeceği konusunda güvence verdiğini söyledi. Paris’teki temaslarõyla ilgili olarak Türk ba- sõnõna konuşan Bağõş, önceki gün görüştüğü Fransa’nõn Avrupa İşlerinden Sorumlu Baka- nõ Pierre Lelouche’un, müzakerelerin devam etmesi ve bittikten sonra durumun değerlendi- rilmesi konusunda Fransa’nõn tutumunu an- lattõğõnõ söyledi. Görüşmede, Fransa’nõn imti- yazlõ ortaklõk önerilmesi yolunda çalõşmalar başlattõğõ yolundaki haberlerden Türkiye’nin duyduğu rahatsõzlõğõ belirttiğini anlatan Ba- ğõş, tam üyeliğin dõşõnda farklõ bir seçenekle ilgili bir çalõşmanõn başlatõlmadõğõ ve başlatõl- mayacağõ konusunda Fransõz yetkililerin ken- dilerine güvence verdiklerini bildirdi. Bağõş, Türkiye’deki Demokratik Açõlõm ve Ermenis- tan ile ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinin Fransa’da yakõndan izlendiğini belirtti. OSMANLI TÜRKÇESİ DERSİ Öğrenim programı yok, ders var Eğitim-Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanõ Culfa, ‘Osmanlõ kültürünü canlandõrmak isteyen zihniyetin ürünü’ dedi. MAHMUT LICALI ANKARA - Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) Talim ve Terbiye Kuru- lu’nun (TTK) öğretim programõ kararõ olma- masõna karşõn iki yõldõr “Osmanlı Türkçesi” adlõ dersi Sosyal Bilim- ler Liseleri’nde okutu- yor. TTK Başkanlõğõ, orta- öğretim kurumlarõ haf- talõk ders çizelgelerini düzenleyerek yeniden yayõmladõ. Çizelgeye göre ilk kez 2008-2009 eğitim-öğretim yõlõnda Sosyal Bilimler Lisele- ri’nin ders programlarõ- na eklenen “Osmanlı Türkçesi” adlõ dersten yeni eğitim öğretim yõ- lõnda 12. sõnõf öğrencileri de sorumlu tutuldu. Os- manlõ Türkçesi adlõ der- sin 2 yõldõr TTK öğre- nim programõ kararõ ol- mamasõna karşõn çizel- gelerde yer almasõ akõl- larõ karõştõrdõ. Bakanlõğõn yaptõğõ açõklamada, Osmanlõ Türkçesi adlõ dersin han- gi tarihli ve hangi sayõ- lõ kararla programa dahil edildiği belirtilmedi. TTK’den bir yetkili, dersin öğrenim programõ kararõ bulunmadõğõ için haftalõk ders çizelgesine de eklenemeyeceğini be- lirtirken, “Program ha- zırlanmadan bir ders olarak belirtilemez. Dersin neye göre işle- neceği, hangi konuların nasıl anlatılacağı belli değil” dedi. Eğitim-Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanõ Tuğrul Culfa, “Os- manlı Türkçesi” adlõ dersin öğrenim programõ kararõ olmadan haftalõk ders çizelgesine eklene- meyeceğini vurguladõ. “Osmanlı Türkçesi” olarak çizelgede yer alan dersin adõnõn da yanlõş olduğunu belirten Culfa, “Türkçe, Arapça ve Farsça dillerinden olu- şan dilin adı Osmanlı- cadır. Osmanlı Türk- çesi diye bir şey ola- maz” dedi. Culfa, söz konusu dersle birlikte bir kültürün de öğretil- diğine dikkat çekerek, Osmanlõcanõn kullanõl- madõğõ bir alanda dersin ne amaçla liselerde oku- tulduğunun bilinmedi- ğini kaydetti. Açõlõm tartõşmasõnõn ağõrlõğõ oluşturduğu bayram mesajlarõnda birlik ve beraberliğe vurgu yapõldõ ‘Birliğimizikimsebozamaz’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeker Bayramõ nedeniyle yayõmlanan mesajlarda, açõlõm tartõşmalarõna dikkat çekildi, birlik ve bütünlüğe vurgu yapõldõ. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, me- sajõnda, “Türkiye, 70 milyonun kar- deşçe yaşadığı, sevinçte, tasada ortak refleks gösteren güçlü bir ülkedir. Ne mutlu bizlere ki birbirine sıkı sıkı sarılan, değerlerine ve kültürüne sa- hip çıkan, herkesin gıpta ile baktığı bir milletiz. Bizler bin yıldır bu topraklar üzerindeyiz. Bu süreç içinde ortak se- vinçler, acılar yaşadık. Büyük güç- lüklerin üzerinden hep birlikte geldik. Engin birikimimizle, zengin bir ta- rihsel ve kültürel miras oluşturduk. Bu miras içinde farklılıkların bulunma- sı tabiidir. Bunlar Anadolu kültürü içinde yoğrularak zenginleşti ve bu- günlere geldi. Farklılıklarımız, kül- türel çeşitliliğimiz ortak mirasımızı oluşturan zenginliğimizdir. Sahip ol- duğumuz bu birikimi en iyi şekilde ko- ruyacağız. Güzel yarınların temellerini hep birlikte atacağız. Ayrılığı değil, birliği ve sevgiyi yaşatacağız.” dedi Başbakan Tayyip Erdoğan mesajõn- da bu topraklarõn insanlarõ olarak, kadim kardeşliği güçlendirerek yaşatacaklarõ- nõ, hiç kimsenin birlik ve beraberliği boz- masõna fõrsat vermeyeceklerini belirtti. Erdoğan, şöyle devam etti: “Herkes bilmelidir ki barış ve kardeşlik çına- rının kök saldığı bu topraklar, fitne to- humlarına asla bir bereket oluştur- mayacaktır. Adaletten, hak ve hak- kaniyetten ayrılmadan, kimsenin hu- kukunu çiğnemeden ve çiğnetmeden kardeşliğimize, barışımıza, gönül bir- liğimize sahip çıkmaya devam edece- ğiz. Mutlulukla ifade etmeliyim ki bugün artık zorlukların birçoğunu ge- ride bırakan, sosyal bir hukuk devle- ti olarak hem sosyal restorasyonunu hem demokratik açılımlarını büyük öl- çüde tamamlayan, sürekli atılım içe- risinde olan bir Türkiye var. Bölge- sinde ve dünyada itibar gören bir Türkiye var.” CHP lideri Deniz Baykal bayramla- rõn “dostluk, dayanışma, yardımlaş- ma” günleri olduğunu anõmsatarak, “Üzülerek belirtmek istiyorum ki gü- nümüzde bu değerler siyasi ve birey- sel çıkar hesaplarına alet edilmekte- dir. Bu nedenle, kutsal değerlerimizin istismar edilmediği bayramlarda bu- luşmak dileğiyle milletimizin ve İslam dünyasının Ramazan Bayramı’nı kut- lar, sağlık, huzur ve mutluluk dilek- lerimle, sevgilerimi saygılarımı su- narım” dedi. MHP lideri Bahçeli mesajõnda, “İçin- den geçtiğimiz karanlık ve sorunlar- la yüklü zaman zarfında; asırların şa- hitliğiyle oluşmuş kardeşliğimizin bo- zulması, birlikte yaşama idealimizin çökertilmesi, üniter yapımızın sulan- dırılması hedeflense de, tıpkı bay- ram günlerindeki gibi aziz milletimi- zin bütün fertleri bir araya gelerek sahnelenmeye çalışılan kirli oyunu tarihin çöplüğüne atacaklardır” dedi. Başbakan Erdoğan kimsenin birlik ve beraberliği bozmasõna fõrsat vermeyeceklerini belirtti. Bayramlarõn “dostluk”, “yardõmlaşma” günleri olduğunu kaydeden CHP lideri Baykal, bayramlarõn siyasi istismara alet edilmemesini istedi. Cumhurbaşkanı Gül. Gazilere saygı Gaziler Günü ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ‘Ma- reşal’ ile ‘Gazi’ unvanı verilme- sinin yıldönümü dolayısıyla yurdun çeşitli yerlerinde tören- ler düzenlendi. Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Mehteran Bölüğü, Gaziler Günü dolayısıyla Anka- ra Güven Park’ta konser ver- di. İstanbul’da Muharip Gazi- ler Derneği, Taksim’deki Cum- huriyet Anıtı önünde tören dü- zenledi. Tokat’ın Başçiftlik ilçe- sinde ise gaziler günü nedeniyle düzenlenen törenin ardından protokol üyeleri şehit anneleri- nin elini öptü. (Fotoğraf:AA) ‘Çirkin oyunlar bozulacak’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Dün Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları nasıl oy- nanan oyunları bozdularsa bugün de Mus- tafa Kemal’in izinden giden gazilerimiz çir- kin oyunları bozdular, bozmaya da devam edecekler” dedi. Baykal, Gaziler Günü dolayõsõyla yayõm- ladõğõ mesajda, Mustafa Kemal Atatürk’e TBMM tarafõndan “Gazi”lik unvanõnõn ve- rildiği bu günün “Gazilerin gözüyle Türki- ye’ye bakma, gazilerle birlikte Türkiye’ye sahip çıkma günü” olduğunu belirtti. Dün topraklarõn işgal altõnda olduğunu, ülkeyi bö- lüp parçalamak isteyen işgalcilerin dõşarõdan geldiğini ifade eden Baykal, açõklamasõnda şunlarõ kaydetti: “Bugün ülkemizin birliğinde, halkımızın dirliğinde gözü olanlar da yandaşları da içe- ride, işbirlikçileri dışarıda. Niyet aynı ni- yet, tablo aynı tablo, senaryo aynı senaryo ama unutmasınlar ki gazilerimiz de aynı ga- ziler. Dün Gazi Mustafa Kemal ve arka- daşları nasıl oynanan oyunları bozdularsa bugün de Mustafa Kemal’in izinden giden gazilerimiz çirkin oyunları bozdular, boz- maya da devam edecekler. Dün nasıl Sevr parçalanıp çöp tenekesine atıldıysa günü- müzde de Sevr özlemcilerinin niyetleri şe- hitlerimizin ve gazilerimizin canı kanı pa- hasına tarihin çöplüğüne atılacak. Bu ka- rarlılık, bu fedakârlık ve bu kahramanlıkla ulusal birliğimiz de toprak bütünlüğümüz de kardeşliğimiz de yeniden sağlanacak, pe- kiştirilecek ve ilelebet korunacaktır.” MHP lideri Devlet Bahçeli, Gaziler Günü mesajõnda vatanõn selameti, milletin bağõm- sõzlõğõ ve aziz varlõğõnõn devamlõlõğõ uğruna, üzerlerine düşen her sorumluluğun gereğini sonu ne olursa olsun yapmõş olan gazileri sa- dece bu günle hatõrlamanõn doğru ve yerin- de olmayacağõna işaret etti. Baykal, Gaziler Günü nedeniyle yayõmladõğõ mesajda ‘Sevr özlemcilerinin niyetleri şehitlerimizin ve gazilerimizin canõ kanõ pahasõna tarihin çöplüğüne atõlacak’ dedi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear