Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 17 EYLÜL 2009 PERŞEMBE
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Soykırım Bu Yıl
TBMM’de Oylanacak!
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Dışişleri Ba-
kanı Davutoğlu ile yaptığı görüşmeden sonra, hü-
kümetin Ermeni açılımı konusundaki girişimlerin-
den ikna olmamış ve bu konuda destek verme-
yeceğini açıklamış bulunuyor.
Bu tutumun nedenlerini salı günü bu köşede an-
latmaya çalıştım. Ayrıca aynı günkü Cumhuriyet’in
ikinci sayfasında CHP İstanbul Milletvekili, Dışiş-
leri Bakanlığı eski müşteşarlarından emekli Bü-
yükelçi Şükrü Elekdağ’ın “Ermenistan ile Paraf
Edilen Protokoller...” başlıklı yazısı daha ayrıntılı
bilgi içermekte.
Her iki yazıda da belirtilen noktaları yineleyecek
değilim. Ancak Sayın Elekdağ’ın önceki günkü te-
lefonuyla bir kez daha altını çizdiği hususa de-
ğinmek istiyorum. İlgili protokolde atıfta bulunul-
mayan 1921 tarihli Kars Antlaşması’nın, aynı za-
manda Türkiye’yi Nahçıvan’ın statüsü konusun-
da söz sahibi duruma getirdiğini, nitekim 8 Mayıs
1992’de Ermeni kuvvetlerinin Şusa kentini işgal
ederek Nahçıvan’a yönelmeleri üzerine Türki-
ye’nin bu hakkını kullanabileceğini belirten uyarı-
sı üzerine son anda bu girişimlerinden vazgeç-
tiklerini belirtiyordu Sayın Elekdağ ve bu durum-
da çok haklı olarak, protokolde Kars Antlaşması’na
atıfta bulunulmamasının nedenlerini bir türlü an-
layamadığını belirtiyordu.
Obama’nın direktifiyle yapılan ani Ermeni açı-
lımını bu şekliyle savunanlar, Ermeni tarafının ve
diyasporanın da söz konusu bu girişimi eleştir-
melerini kendi savlarının kanıtı olarak ileri sür-
mekteler.
Doğrusu karşısındakine endeksli böyle bir man-
tığı anlamak çok güçtür.
Uluslararası ilişkilerde, elde edilen sonuçları kar-
şınızdakinin terazisine vurarak değerlendirmek ap-
tallıktır; esas olan sonucu kendi terazinizde tart-
maktır.
Bir de şunu söyleyenler var:
- Efendim biz şimdi protokolü imzalayalım, Er-
meniler işgal edilmiş Azerbaycan toprakları ko-
nusunda herhangi bir girişimde bulunmadıkları sü-
rece yürürlüğe koymayız.
Bu görüşün saçmalığı aşikârdır. Her şeyden ön-
ce protokollerin parlamento onayından ne kadar
süre sonra yürürlüğe gireceği içinde belirtilmiştir.
Parlamento onayına gelince; bunu parlamen-
tomuz onaylamadı diye ilanihaye sürüncemede bı-
rakma imkânınız olmayacağı açıktır.
Ama ne yazık ki, Türkiye’de Tanzimat’tan kal-
ma “bunu şimdi imzalayalım, sonra yan çizeriz”
mantığı geçerlidir. Bunun da devlet onuru ve cid-
diyetiyle bağdaşmadığı gayet açıktır.
Türkiye bu protokolleri imzalayarak yükümlülük
altına girmiştir, uygulamaması halinde, baskıya ma-
ruz kalacağını da bilmelidir.
Bir an için bu protokollerin yürürlüğe konmadı-
ğını düşünelim. 2010 24 Nisanı’nda, Ermeni di-
yasporası, Ermeni soykırımının çeşitli parlamen-
tolar, özellikle Amerikan Kongresi’nde kabulünü
gündeme getirerek Türkiye’ye şimdiye kadar
misli görülmemiş bir baskı ve şantaj politikası uy-
gulayacaktır.
Kısacası, protokoller parlamento önüne geldi-
ğinde savrulacak tehditler karşısında, milletvekil-
lerimiz bir anlamda, Amerikan Kongresi önüne ge-
tirilen soykırım tasarısını oyluyor olacaklardır.
Bu eşsiz başarı, Kasımpaşalı ile Davutoğlu
sentezi diplomasisinin ürünüdür. Kutlarım!
Bir okur uyarısı:
Değerli okurum İlhan Vardar, gönderdiği e-pos-
ta iletisiyle 12 Eylül tarihli yazımda Kenan Ev-
ren’den söz ederken kullandığım imamın oğlu de-
yimini eliştirerek beni bu tür ifadenin çağdaş, Ata-
türkçü din adamlarını rencide edeceğini, çağdaş
bir din adamının oğlu olarak anımsatıyor ve beni
uyarıyordu.
Sayın Vardar’a uyarısı için teşekkür eder, çok
çağdaş Atatürkçü din adamı görmüş bir kişi ola-
rak, bu yanlış ifade dolayısıyla hem onlardan, hem
de tüm okurlarımdan özür dilerim.
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Hükümet, ekimde MGK’ye sunulacak Kürt açõlõmõ eylem planõ üzerindeki çalõşmalarõnõ sürdürüyor
Yeni harf tartışması
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - AKP hükümeti, ekim ayõnda ya-
põlacak Milli Güvenlik Kurulu’na
(MGK) sunulacak Kürt açõlõmõ eylem
planõnõ şekillendiriyor. Eylem pla-
nõnda, Türk Ceza Yasasõ’nõn (TCK)
“etkin pişmanlık” başlõklõ 221. mad-
desinin değiştirilerek suça karõşan
terör örgütü üyelerinin 5 yõl gözetim
altõnda tutulmasõ, devlet dairelerinde
Kürtçe tercüman istihdam edilmesi,
karayollarõna Kürtçe levhalar konul-
masõ gibi önerilerin yer almasõ bek-
leniyor. Kürtçenin ilköğretim ve or-
taöğretim kurumlarõnda seçmeli ders
olarak okutulmasõ, alfabeye Q, W ve
X harflerinin eklenmesi de değerlen-
dirilirken bunun için anayasa deği-
şikliği olup olmayacağõ tartõşõlõyor. İç-
işleri Bakanõ Beşir Atalay, alfabeye
yeni harf eklenmesi konusunun “ça-
lışmaların içinde hiçbir yerde gün-
deme gelmediğini” söyledi. TBMM
Başkanõ Mehmet Ali Şahin’i ziyareti
sonrasõ gazetecilerin sorularõnõ ya-
nõtlayan, Atalay, “Birileri bir se-
naryo yazıyor. Çalışmaları sonuç-
landırmadık ve hiçbir şey açıkla-
madık. Bu, spekülasyonlara müsait
bir konudur.” diye konuştu.
İçişleri Bakanlõğõ bünyesinde Kürt
açõlõmõyla ilgili eylem planõnõ hazõr-
lamak üzere bürokratlardan oluşturu-
lan komisyon, planõ şekillendiriyor.
Planda, şu önerilerin yer almasõ bek-
leniyor:
? TCY’nin 221. maddesinde deği-
şiklik yapõlacak. Mevcut maddeye
göre, suça karõşmayan örgüt üyeleri-
ne teslim olmalarõ durumunda herhangi
bir ceza verilmiyor. Suça karõşmayan
örgüt üyelerinden yakalananlar da,
örgütün dağõlmasõnõ sağlayacak bilgi
vermesi halinde ceza almõyor. Söz
konusu maddede yapõlacak değişiklikle
suç işlemeyen, ancak 10 yõldan fazla
örgütte kalanlar 3 aylõk rehabilitas-
yondan sonra serbest bõrakõlacak. Su-
ça karõşan, ancak pişman olduğunu be-
yan edenler, 5 yõl içinde yeni bir suç
işlememeleri halinde serbest bõrakõla-
cak. Örgütün lider kadrosuyla ilgili bir
düzenleme ise düşünülmüyor.
? Dõşişleri Bakanlõğõ, Mahmur Kam-
põ’ndaki Türk vatandaşõ olmayan
PKK’lilerin vatandaşõ olduklarõ ülke-
ye kabul edilmeleri için diplomatik gi-
rişimlerde bulunuyor.
?İçişleri Bakanlõğõ, köy ve beldelere
Kürtçe isimlerinin geri verilmesi için
valiliklerle çalõşma yapacak. Geçici
köy koruculuğu sisteminin aşamalõ
olarak tasfiyesi planlanõyor.
? Kütüphaneler ve Yayõmlar Genel
Müdürlüğü, Kürtçe kitaplardan toplu
alõm yaparak her kütüphanede Kürtçe
kitaplara yer verecek. Mem u Zin, Dev-
let Tiyatrolarõ’nõn repertuvarõna alõ-
nacak.
? Diyanet İşleri, Kuranõkerim’in
Kürtçe mealini hazõrlayacak.
? Kürtçenin ilköğretim ve ortaöğ-
retim kurumlarõnda seçmeli ders ola-
rak okutulmasõ planlanõyor.
? RTÜK, özel televizyonlarõn 24 sa-
at Kürtçe yayõn yapmasõ için yönet-
melik değişikliği yapacak.
? AKP hükümeti, Kuzey Irak’a sõ-
nõr ötesi operasyonla ilgili olarak yet-
ki tezkeresinin süresini uzatmamayõ da
değerlendiriyor.
Okay:Devrimyasalarıveanayasayaaykırı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup
Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “alfabeye Q, X,
W harflerinin ekleneceği” yönündeki haberlerle
ilgili olarak, “Kimi varsayımlar üzerinden ‘şu mu
var acaba’ diye, fal bakar gibi alternatifler üre-
tiliyor. Böyle bir açılımda böyle bir değişiklik Q,
W, X var mı, yok mu, bu meçhul. Ama ona iliş-
kin düşünce ifade etmek gerekiyorsa, kimi harf-
lerin alfabeye eklenmesi mevcut devrim yasaları
ve anayasa uyarınca mümkün değil” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, alfa-
beye “Q, X ve W” harflerinin eklenmesinin ana-
yasaya aykõrõ olacağõnõ söyledi. Vural, hükümetin
PKK’nin isteklerine yanõt verdiğini belirtti. “Bu,
Türkçeye ihanettir.” diyen Vural, böyle bir şey yap-
manõn mümkün olmadõğõnõ ifade etti.
Eylem planõnda, alfabeye
Q, W ve X harflerinin
eklenmesinin
değerlendirildiği ileri
sürülürken Bakan Atalay,
çalõşmalarda bunun gündeme
gelmediğini söyledi.
MAYIN
NAMSA ile
görüşmeler
başladõ
AYŞE SAYIN
ANKARA - Anayasa
Mahkemesi’nin, Suriye
sõnõrõndaki mayõnlõ arazi-
lerin 44 yõllõğõna çoku-
luslu şirketlere devrini
öngören yasa hükmünün
yürürlüğünü durdurmasõ,
arazilerin temizlenmesi
konusunda yetki verilen
Milli Savunma Bakanlõ-
ğõ’nõ “durdurmadı.”
Milli Savunma Bakanõ
Vecdi Gönül, mayõnlõ
arazilerin “temizlenme-
si” işi için NATO İkmal
ve Bakõm Ajansõ (NAM-
SA) ile görüşmelere baş-
landõğõnõ ve çalõşmalarõn
sürdüğünü açõkladõ.
CHP İzmir Milletveki-
li Canan Arıtman’õn ya-
zõlõ soru önergesini ya-
nõtlayan Milli Savunma
Bakanõ Vecdi Gönül, Su-
riye sõnõrõndaki mayõnla-
rõn temizlenmesine ilişkin
yasanõn 17 Haziran’da
yürürlüğe girdiğini anõm-
sattõ.
Ancak, Anayasa Mah-
kemesi’nin, yasanõn ma-
yõndan temizlenen arazi-
lerin Maliye Bakanlõ-
ğõ’nca 44 yõllõğõna devri-
ni öngören hükmünün yü-
rürlüğünü durdurduğunu
kaydeden Milli Savun-
ma Bakanõ Gönül, aynõ
yasanõn, mayõnlõ arazile-
rin temizlenmesi işinin
öncelikle Milli Savunma
Bakanlõğõ’na verildiğine
dikkat çekti.
Yasanõn yürürlüğe gir-
mesi ile birlikte bakanlõk
tarafõndan ilgili kurum
ve kuruluşlarla koordi-
neli olarak, proje yöneti-
mine ilişkin esaslar üze-
rinde çalõşmalara başlan-
dõğõnõ belirten Gönül, şu
bilgilere yer verdi:
“Bu kapsamda, Suri-
ye sınırında bulunan
mayınlı arazilerin te-
mizlenmesi maksadıy-
la, NATO İkmal ve Ba-
kım Ajansı (NAMSA)
ile başlanan görüşmele-
re devam edilmekte, ça-
lışmalar sürdürülmek-
tedir. Mayın temizliğini
müteakip, mayınlardan
arındırılmış arazi, ilgili
bakanlıklara ve/veya
kurumlara teslim edile-
cektir.”
Gönül, Arõtman’õn bu
arazilerin ne amaçla kul-
lanõlacağõna ilişkin soru-
suna ise “Arazinin han-
gi amaçla kullanılacağı
hususu, bakanlığımın
yetki ve sorumlulukları
dahilinde bulunma-
maktadır” yanõtõnõ verdi.
DT GENEL MÜDÜRÜ BİLGİN
‘Kürtçe oyun
mümkün değil’
Devlet Tiyatrolarõ Genel Müdürü Lemi
Bilgin, “Kürtçe oyun oynanmasõ kõsa
vadede imkânsõz bir şey” dedi.
SELDA GÜNEYSU
ANKARA - Devlet Ti-
yatrolarõ (DT) Genel Mü-
dürü Lemi Bilgin, DT’de
Kürtçe oyunlar sahnelen-
mesinin teknik olarak
mümkün olmadõğõnõ be-
lirterek, “Tiyatroda dik-
siyon çok önemlidir.
Kürtçe oyun oynanma-
sı kısa vadede imkânsız
bir şey. Biz Türkçe
oyunlar sahneleyen bir
kuruluşuz. Bu yılki re-
pertuvar da Türkçe
oyunlar üzerine kurulu”
dedi.
Hükümetin “Kürt açı-
lımı”nõn içeriğinin ne ola-
cağõ tartõşõlõyor. Açõlõm
kapsamõnda DT’de
“Mem u Zin” adlõ Kürt-
çe oyunun sahneleneceği
ileri sürüldü.
DT Genel Müdürü Bil-
gin bu konuda, “Öyle bir
durum söz konusu değil.
O oyun başka bir tiyat-
ro tarafından oynana-
bilir. Biz yalnızca sahne
tahsis edebiliriz. Tiyat-
roda diksiyon çok
önemlidir. DT’de Kürt-
çe oyun oynanması kısa
vadede imkânsız. ” dedi.
Kürtçe oyunlarõn sah-
nelenebilmesi için Kürtçe
bilen oyuncularõn olmasõ
gerektiğini dile getiren
Bilgin, “Bizim sahnele-
yeceğimiz bir oyunda
Kürtçe pasajlar yer ala-
bilir ama baştan sona
bir oyunu Kürtçe oy-
namayız. Bu salt Kürt-
çeye özgü de değil. Baş-
ka dillerdeki pasajlar
da bir oyunda yer ala-
bilir. ‘Mem u Zin’ adlı
oyun da Kürtçe bir ef-
sanedir. Biz bu oyunu
sahneleyebiliriz ama
Türkçe” dedi.
Devlet Tiyatrosu Ope-
ra ve Balesi Çalõşanlarõ
Yardõmlaşma Vakfõ (TO-
BAV) Genel Başkanõ ve
yönetmen Tamer Levent
de bu yõl Diyarbakõr
DT’de, kendisinin yönet-
tiği, Orhan Asena’nõn
yazdõğõ “Ölümü Yaşa-
mak” adlõ oyunun sah-
neleneceğini, oyunda
“dengbejlik (yöresel kül-
türde enstrümansız des-
tansı anlatım)” gelene-
ğinden örnekler sunula-
cağõnõ kaydetti.
“Kesinlikle biz resmi
dilden taviz vermeyiz.
Türkiye’nin resmi dili
Türkçedir” diyen yö-
netmen Tamer Levent,
“Oyunda artistik bir
amaçla Kürtçeyi kulla-
nıyoruz. Herhangi bir
oyunda Fransızca şar-
kılar söylendiği gibi. Or-
han Asena zaten Diyar-
bakırlı bir yazar. Kürt-
çeye de son derece hâ-
kim” diye konuştu.
18YILLIK DAVADA ‘YETKİSİZLİK’
VedatAydıncinayeti
dosyasıDiyarbakır’da
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Malatya
Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, 18 yõl önce evinden
kaçõrõlarak öldürülen Halkõn Emek Partisi
(HEP) Diyarbakõr İl Başkanõ Vedat Aydın ci-
nayetiyle ilgili davada “Yetkisizlik” kararõ ve-
rerek, dosyayõ Diyarbakõr’a gönderdi. Kararda,
dönemin Diyarbakõr Emniyet İstihbarat Şube
Müdürü Hanefi Avcı’nõn talimatla alõnan ifa-
delerinin etkili olduğu belirtildi.
Malatya Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Diyarba-
kõr’da 5 Temmuz 1991’de kaçõrõlarak öldürülen
Vedat Aydõn cinayetine ilişkin soruşturmada,
olayõn Diyarbakõr olmasõ nedeniyle “yetkisiz-
lik” kararõ verdi. Başsavcõlõk, soruşturma dos-
yasõnõ Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na
gönderdi. Bir dönemin Diyarbakõr Emniyet İs-
tihbarat Şube Müdürü olan şimdiki Eskişehir
Emniyet Müdürü Hanefi Avcõ’nõn açõklamala-
rõnõn görevsizlik kararõnda etkili olduğu belir-
tildi. Aydõn cinayeti, cesedin bulunduğu yerin
sorumluluk alanõ Malatya olmasõ nedeniyle bu
kentte soruşturuluyordu. Aydõn cinayeti Gü-
neydoğu’da işlenen ilk önemli faili meçhul ci-
nayetti. Aynõ zamanda avukat olan HEP İl Baş-
kanõ Aydõn’õ 5 Temmuz 1991’de kendilerini
polis olarak tanõtan kişiler gece evinden alarak
kaçõrõlmõş, cesedi 5 gün sonra Elazõğ’õn Maden
ilçesi yakõnlarõnda bulunmuştu. Cinayet Diyar-
bakõr’da büyük olaylara neden olmuş, cenazeye
yaklaşõk yüz bin kişi katõlmõştõ. Cenazede açõ-
lan ateş sonucu 3 kişi ölmüştü.
PEK ÇOK YERDE KORSAN GÖSTERİ YAPILDI
Güneydoğu’da
gerginlik tõrmanõyor
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgesinde gerginlik tõr-
manõyor. Diyarbakõr, Siirt, Batman
ve Şõrnak’õn Cizre ilçesinde basõn
açõklamalarõ ve korsan gösteriler
yapõldõ. Eylemlerde, terör örgütü
PKK’nin elebaşõ Abdullah Öca-
lan’õn yol haritasõnõn teslim edilmesi
ve DTP’ye yönelik operasyonlarõn
durdurulmasõ istendi.
Diyarbakõr’õn merkez Bağlar il-
çesinde önceki gün geç saatlerde ço-
ğunluğunu gençlerin oluşturduğu
bir grup Sağlõk Ocağõ Caddesi’nde,
kaldõrõmlardaki çöp kutularõnõ yola
devirdi. Grup daha sonra yakõndaki
Posta İşletme Müdürlüğü binasõ gi-
rişindeki güvenlik kulübesi ile 1
No’lu Sağlõk Ocağõ binasõnõn giriş
kapõsõna molotofkokteyli attõ. Bu
sõrada, olay yerinden geçmekte olan
bir polis ekibi havaya ateş açarak
göstericileri dağõttõ.
Şõrnak’õn Cizre ilçesinde kalabalõk
bir grup DTP İlçe Binasõ önünde top-
landõktan sonra, Adliye Sarayõ’na yü-
rümek istedi. Yürüyüş sõrasõnda ey-
lemciler terör örgütü PKK ve eleba-
şõ Öcalan lehine slogan attõ. Siirt’te
ise DTP İl Başkanlõğõ tarafõndan
parti binasõ önünde bir basõn açõkla-
masõ yapõldõ. Batman’da da düzen-
lenen eylemde ise. aralarõnda Öca-
lan’õn posterini ve PKK flamalarõ ta-
şõyan 10 kişi gözaltõna alõndõ.
TERÖR ÖRGÜTÜ İÇİNDE ÇATIŞMA
PKK’yi dolandõran
üç kişi infaz edildi
ANKARA (AA) - Türkiye, İran
ve Suriye ile Avrupa ülkelerinde sür-
dürülen etkili operasyonlar sonu-
cunda karmaşa yaşayan terör örgü-
tünde son olarak “örgütü dolan-
dırdığı belirtilen 3 kişinin ‘infaz’
edildiği” öne sürüldü.
Terör örgütü PKK’nin “silah bı-
rakması ve tasfiyesinin” tartõşõldõ-
ğõ dönemde örgüt içi kavgalarõn da
arttõğõ bildirildi. Güvenlik birimle-
rinin tespitlerine göre, örgütün “Di-
yarbakır sorumlusu” olduğu be-
lirtilen “Ziya” kod adlõ Engin Ça-
tak ile yardõmcõsõ “Zinar” kod ad-
lõ Ömer Kılıç ve örgütün lojistik iş-
lerinin başõnda bulunduğu ifade edi-
len “Yusuf” kod adlõ Aslan Kalkan
örgüte ait 900 bin TL ile kaçtõ. Bu ki-
şiler Lice kõrsalõndan Van’a geçerek
oradan İran’õn Şehidan bölgesine git-
ti. Buradan Avrupa’ya geçmeye ha-
zõrlandõklarõ ifade edilen 3 kişi, te-
rör örgütüne bağlõ kişilerce yakala-
narak “infaz” edildi.
Öte yandan, terör örgütünün so-
rumlularõndan Mustafa Karasu,
“basın açıklaması” yaparak son
bir ay içinde Türkiye, İran ve Suri-
ye’de 56 örgüt mensubunu “kay-
bettiklerini” ifade etti. Aynõ dönem
içinde 23 kişinin de örgütten kaçtõ-
ğõnõ duyuran Karasu, ayrõca geçen
hafta Türk Silahlõ Kuvvetleri’nce dü-
zenlenen operasyonlarda 7 örgüt
mensubunun da öldüğünü belirtti.
Dış Haberler Servisi - Suriye ile Türkiye ara-
sõnda “Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği An-
laşması” imzalandõ. Yapõlan anlaşmalar gereğin-
ce Türkiye ile Suriye arasõnda vizelerin karşõlõklõ
olarak kaldõrõldõğõ açõklandõ. Dõşişleri Bakanõ Ah-
met Davutoğlu Suriye halkõna “Türkiye sizin ikin-
ci memleketinizdir” diye seslenirken Suriye Dõş-
işleri Bakanõ Velid Muallim, Türk halkõna “Şim-
diden ‘Suriye’ye hoş geldiniz’ diyorum” dedi.
Suriye Devlet Başkanõ Beşşar Esad dün Mual-
lim’in de aralarõnda bulunduğu bir heyetle İstan-
bul’a geldi. Dolmabahçe’deki Başbakanlõk Çalõş-
ma Ofisi’ne geçen Esad burada Başbakan Tayyip
Erdoğan ile baş başa görüştü. Bu görüşmenin ar-
dõndan Erdoğan ve Esad başkanlõğõnda gerçekleş-
terilen heyetler arasõ görüşmede Davutoğlu ile Mu-
allim tarafõndan iki ülke arasõnda “Yüksek Düzeyli
Stratejik İşbirliği Anlaşması” imzalandõ. Toplantõ
sonrasõ Muallim ile ortak açõklama yapan Davu-
toğlu, iki ülke arasõndaki vizelerin tümüyle kaldõ-
rõlmasõna karar verdiklerini söyledi.
İkinci önemli tarihi adõmõn, iki ülke arasõnda
Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ku-
rulmasõ kararõnõn alõnmasõ olduğunu ifade eden
Davutoğlu, bu mekanizmayla her yõl iki ülkenin
başbakanlarõnõn eşbaşkanlõğõnda ortak kabine top-
lantõlarõ yapõlacağõnõ anlattõ. Muallim, Suriye ile
Türkiye arasõnda taşõmacõlõk yapan TIR’lara
uygulanan vergilerin kaldõrõlmasõ yönünde karar
aldõklarõnõ bildirdi.
‘Paket, başlık değil süreç’
Erdoğan akşam saatlerindeyse Esad onuruna if-
tar yemeği verdi. Erdoğan, muhalefetten gelen “de-
mokratik açılımın içinde neler var?” sorusuna
karşõlõk açõlõmõn kõsa, orta ve uzun vadeli bir sü-
reç olduğunu söyledi. Erdoğan, “Terör, işsizlik,
hak ve özgürlükler var, sorun alanları var. Bun-
ları ‘demokratik açõlõm’la birlikte çözmekte ka-
rarlıyız. Bu AKP’nin ve hükümetin değil,
devletin projesidir. Muhatabı da millettir”
dedi. Esad ile yaptõğõ görüşmeyi değerlendiren Er-
doğan, “Suriye bizim dosttan öte kardeşimiz-
dir. Güçlü, refah seviyesi yüksek, komşularıyla
problemlerini çözen Suriye bölge için şanstır”
şeklinde konuştu.
“Son iki ayda Türkiye olarak milli birlik su-
reci başlattık. Bu ‘demokratik açõlõm’ sürecidir.
Demokrasi ve hukuk kurallarını egemen kıl-
mak, halkımızın arzu ve taleplerini karşıla-
yabilmek için yeni bir safhaya giriyoruz” diyen
Erdoğan, “Türkiye kadar Irak, İran ve Suriye’yi
de tehdit eden terör sorununun gündemden çık-
masını istiyoruz” şeklinde konuştu.
Suriyeilevizesizdönem
Çok sayıda sanatçının da katıldığı iftarda İbrahim Tatlıses, Beşşar Esad’la sohbet etti. (AA)