24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 AĞUSTOS 2009/ SAYI 1220 Kimbu Somali korsanları? Somali halkının yüzde 70'i korsanları destekliyor. Çünkü onlar, ulusal sulan ve haklannı koruyor. Oysa manzara tersini gösteriyor. GemÜeri kaçınyor, fidye istiyorlar. Üstelik El Kaide Üe bağlantılı teröristler olarak gösteriliyorlar. Izmirli Aysun kaptan da şu anda onlann elinde, rehin. Peki Somalili korsanlann eylemlerinin arkasında yatan gerçekler neler? METE KIZIK D ünya kanuıoyu onlan korsanlar olarak adlandınyor. Bu kelime hatıralaıınnzda romantik çağrışımlar yaptırıyor. Barbaros Hayrcttin Paşa (Hızır Reis), Vikinglcr, Dcfinc Adası, Karayip Korsanlan ilk akla gelen isimler. Korsanlar demokrasinin olnıadığı bir zamanda demokrasiyi yaşarlardı. Kaptan tayfalarca seçilirdi. Görcvi sürckli eylem, sürekli saldırı yapmaktı. Kaptanlık yan gelip yatnıa yeri değildi, kaptan saldırma ve ganimet elde etnıe yollarını bulmalıydı. Yardımcısı yinc mürettebat tarafından seçilirdi. Onun görevi ganimeti hakça bölüştürmek, kuralların işleyişini sağlamaktı. Gcminin mürcttebatı için ganimet çok önemliydi. Çünkü başka bir amaçlan vc geçim kaynaklan yoktu. Özellikle son yıllarda Aden Körfezi'nde yaşananlar korsanlığı yeniden koparan üstelik El Kaide ilintili teröristler olarak takdim ediliyorlar... Peki, onlarca gemi mürettabatını günlcrce alıkoyan korsanlann bu eylcmlerine yol açan ne? Somali, 1991 yıhndan beri iç savaşı yaşıyor. Muhammed Siad Barre "Islanıcı terörist" olduğu için devlet başkanlığından uluslararası operasyonla indirildi. Yerine geçici bir yönetim kuruldu. Yeni yönetim kaımı ve sosyal düzeni yerleştirnıeyi başaramadı. Ülke 7 eyalete bölündü. Üstelik Müslüman gruplar arasmdaki iç savaş, aileler arası savaş, sanayi ve tarımın olmaması, yerle bir olmuş balıkçıhk sektöı-ü, yeraltı ve yerüstü kaynaklarm Batılı ülkelerce talan edilmesi, kadın başına düşen 6.2'lik çocuk sayısı, Batı'nm atık maddelerinin sürekli bııraya getirilmesiyle sorunlar büyüdü. kısmınm nerelerde saklanıldığı ve taşındığı bile bilinemiyor, yöneticiler tarafından sır olarak saklanıyor. Nüklecr atıkların depolanması alanında Lugano'dan ODM, dünyaca ünlü bir finna. Intemet oylamasında bile "en güvenilir şirket" unvanını taşıyor. Şirketin sahibi Giorgio Comerio, kuzeydoğu Somali'de yaşayan eski devlet başkant Ali ü'ye milyon dolarlık öneri yapar. : nükleer atıklan orada depolamaktır. MAFYA DAYANIŞMASI Bu olayı araşhrmak ister îtalyan televizyon proğramcısı Illaria Alpi ve Miran Hrovatin. Bu amaçla topladıkları bilgiler onlan Somali'de gizli bir nükleer atık çöplüğü olduğu bilgisine ulaştınr. Somali'nin Mogadişu kcntinde nükleer Rehine kaptan! Aysun Akbay, o şimdi "rehine Kaptan!" Lise ikinci sınıf öğrencisiyken lznıir Fuan'ndaki meslekler ve okullar sergisini gezmesi şu anda Somali sularında tutsak olmasına yol açan süreci başlatır Aysun Kaptan'ın... PETKlM'den enıekli ve işyerindeki sendikal mücadclenin önde gelen simalanndan Özcan ve Şerife Akbay'ın büyük kızları Aysun, ta o yıllardan kaptan olnıayı aklına koyar. Aile başta isteksiz olsa da kısa süre sonra destekler onun bu tercihini. Hazırlık bile okumasına gerek kalmadan okulu bitirir. Üstelik toplam 15 belgeyi bu sürcçte almayı da başanr. lki ay önce Katar'a uçup Horizon- 1 'de 4. kaptan olarak işe başlar. O şimdi diğer arkadaşlarıyla birlikte özgürlüğe kavuşacağı günleri bekliyor... • güncelleştirdi. Bizi de yakından ilgilendiriyor Somalili korsanlar, gemileri kaçınyor, soyuyor vc fidye istiyor. Başlangıçta uluslararası balıkçı filolarını, sonra şilepleri vc şimdilerde pctrol tankeıierini bile hedefalıyorlar. Ağır silahlarla donatılmış siirat motorlanyla Somali'nin Puntland bölgesinden bu insanlar, Aden körfezinde fırtına estiriyorlar. Bunlara karşı mücadclc edebilmck için çeşitli ordulardan birlikler geliyor... Haydut mu, isyankârlar mı, dinci teröristler mi, kim bıınlar? Saldırılar geçcn haziran ortasında 240'a ulaştı. Oysa geçen yıl bu rakam 114'tü. Somali'nin bağımsız intcrnet haber sitesi VVardlıer News'in anketine göre, halkın yüzde 70'i korsanlan destekliyor ve haklı buluyor. Çünkü onlar ulusal sulan vc haklannı korayor, sahip çıkıyorlar. Oysa, genel manzaraya bakılınca tersi bir durum söz konusu. Küreselleşmenin nımetlerinden sayılan; mal tvansferine, serbest ticarete karşı çıkan, gemileri kaçırıp, gemi personelini alıkoyan, fidye Özellikle ülkcnin kuzeyi ohımsuzluklardan dalıa da çok ctkilendi. On binlerce insan balıkçıhkla yaşamını sürdünncyc çalışırken dünyanm dört bir yanından gelen büyük balıkçı fıloları bu kıyılan talan etti. Öyle ki Iran bandıralı bir balıkçı gemisi bile burada avlanıyordu. (Dalıa sonra korsanlarca kaçınldı.) Somali'deki Mangrove onııanları Batılı şirketierin mobilya vc ağaç gereksinimi için yıllardır talan ediliyor. 2004 yılındaki Tsunami, çevreye yeni bir darbe vurdu. 300 kişi yaşamını yitirirken 18 bini aşkın cv tamamıyla yok oldu. Topraklan vc yeraltı sulan tuzlandı. Ülke nüfusunun yüzde 65'i tcmiz sudan yoksun. Suların tekrar içelebilmesi için onlarca yıla ve yağmurlara gercksinim var. Biyolojik çcşitlilik ve denge bozuldu. Kıyılara bırakılan zehirli atık maddeler kirliliğe yol açtı. Açalım konuyu. Nükleer santrallardan çıkan uranyum milyonlarca yıl yok olmuyor. Hiçbir teknik ve yöntem bıuııuı canhlara ve doğaya zarannı engelleyemiyor. Üstelik bu atıkların büyük mezarlık deposunda çalışan iki görevliyle röportaj yapmak için buluşmalanna 2 saat kala caddede infaz edilirler. Kirli ilişkilcr ağını ortaya çıkartmak isteyenler yılmazlar. Bu tepkiler ve ayyuka çıkan söylentiler sonucunda 8 Ekim 2007'de Potenza eyaleti Başsavcısı (Güney ttalya) "radyoaktif atıkların mafyaya satıldığı ve atık uranyumun illegal olarak pazarlandığı" gerekçesiyle dava açar. Davanın sanıkları devlet kunımu olan Teknoloji, Enerji ve Çcvre alanında Ulusal Araştımıa ve Gelişim Bürosu'nun (ENEA) 7 yöneticisidir. Yöneticiler hakkında, diğcr Avrııpa ülkelerinden radyoaktif atıkları da ithal cttikleri, Güney ltalya'da depoladıkları vc bunlardan kurrulmak için mafyaya sattıkları ve mafyanm da bunlan ltalya dışında bcrtaraf cttiği iddia edilir. Aynca bu atıkların lslami teröristlerin eline geçme olasılığı olduğu öne sürülür. Konuyla ilgili olarak parlamento araştımıa komisyonu kumlur. Kirli ilişkiler yumağı ortalığa saçılır. Ülkenin ileri gelen mafya lideri ve Gladyoyla ilintisi dalıa önccden açığa çıkartılmış olan Francesco Fonti komisyona veıdiği ifadede şunları itiraf eder: "ENEA nıüdürü Tommaso Candelieri ile atom santralı atıklarının bertaraf edilmesi konusunda pazarlık yaptım. Bu iş için bana bizzat 400 bin Avro peşin ödeme yaptı. Isviçre, lspanya, Almanya ve Fransa'nın nükleer atıklarını Somali açıklannda bir gcmiyi batırarak sulara gömdük." Îtalyan Parlamentosu Araştımıa Komisyonu Başkanı Massinıo Scalia konuyla ilgili olarak lnter Press Ajansı'na veıdiği demeçte şöyle der: "ltalya atom atıklarının ticaretinden yılda 7 milyar dolar kazanmaktadır. Ton başına 250 dolar alınırken, Afrika ülkelerine tonu 2.5 dolardan ihraç edilmektedir. Sadece 2001 yılında 600 bin ton nükleer atık Afrika'da batırılmıştır. Sadece Somali değil, Zaire, Malawi, Eritıe, Cezayir, Mozambik de bu ülkeler arasındadır." 26 Arahk 2004'teki Tsunami felaketini inceleyen Birlcşmiş Milletler Çevre Programı'nın (UNEP) raporu, 21-25 Tcmmuz 2005 yılında Nairobi'de yapılan, yüzü aşkın ülke çevre bakanının katıldığı 23. oturumunda açıklanır. Rapordehşet vericidir: "Tsunami sonucunda Somali'nin kıyılan harap olmakla kalmamış, özellikle nükleer atıklar kıyılara saçılmıştır. Tsunamiden etkilenen bölgelerdeki birçok insan alışagelmcdik sağlık sorıınlanyla karşı karşıya kalmıştır. Solunum yolu hastalıklan, midc kanamalan, deri dökülnıeleri ve hastalıklan ve ani ölümlcr ortaya çıkmıştır." Komisyonun açıkladığı raponm 134. sayfası, gelişmiş ülkelerin Afrika'yı nasıl çöplükleri olarak kullandıklanmn da belgcsidir aynı zamanda: "Somali, birçok azgelişmiş ülkelerden biri olup, 80'li yıllann başından beri sayısız atom santrallan artıklan ve diğer zaraıiı atıklarla dolu gemiler boşaltma yapmış ve batınlmıştır. Bu atık maddeler arasmda uranyum, cadmium, kurşun, işlennıiş giimüş bulunmaktadır." Somali konusunda yaşananlar, sayfamızm sınırları içinde böyle... Benzer durumu bizler de yaşamadık mı? Büro arkadaşım Ozan Yaynıan'm yazdığı Aliağa'da asbestli, Hollanda bayraklı Otapan gemisini ve dönenıin yetkililerinin açıklanıalannı lıatırlıyorum. Karadeniz sahillerine vuran "kimliği belirsiz" varillcıi, Gebze ve lstanbul'da toprağa gömülen zehirli varilleri de... "Biz bin ton biliyorduk, meğcrse 40 bin ton asbest yüklüymüş" diyen çevre bakanmı da... Somali Nereec, Türkiye Nercee?.. Kaderimiz mi olmalı emperyalizmin politikalarına boyıın eğmek? • metekizik@cumhuriyet.com.tr. PAZARIN PENCERESINDEN Kuşlarla böceklerle anlatalım... SELÇUK EREZ ~ skiden anneler, babalar ve ilkokul EZ öğretmenleri, bebeklerin nasıl oluştuklarını çocuklara kuşlardan, böceklerden bahsaçarak anlatırlardı: Böylece ana ve babalar sıkıntı çekmez, öğretmenler de arka sıralarda oturan haşarı öğrencilerinin birbirlerinl dürtüp pişmiş kelleler gibi sırıtmalarını seyretmek zorunda kalmazlardı. Yöntemin hâlâ yararlı olduğuna inandığımızdan size, masa başında, yüzlerce gerçeği gözardı ederek tasarladığınız formüllerle, kapalı kapılar ardında aldığınız böyle kararlarla bir toplumu istediğiniz gibi güdümleyemeyeceğinizi kuşlardan böceklerden örneklerle anlatmaya çalışacağız: * Avustralya'da Veba Çekirgeleri zaman zaman çoğalır ve dönümlerce ekilmiş arazide ne varsa yok ederler. 1862'de yetkililer, Hindistan'daki Mina kuşunun çekirge yemeye bayıldığını duymuş, bunlardan toplayıp ülkelerine getirmişler. İthal kuşlar, çekirgeleri yemiş, bitirmişler mi? Hayır, yararlı yerli kuşların yiyeceklerini, yuva alanlarını işgal ederek bunların azalmasına yol açmışlar. Sonra da meyveleri, tahıl tanelerini gagalamaya, taşıdıkları parazitlerle insanlara hastalık bulaştırmaya başlamışlar. * Yine Avustralya'da, 1930'da, şekerkamışını mahveden böcekleri yesin diye ABD'den getirilen Şekerkamışı Kurbağaları, şekerkamışı böceklerinden çok arıları yemişler, bal üretimi azalmış, saldıkları zehirle insanlara, yararlı hayvanlara zarar vermişler. Şimdi, oralarda "Zehirini fışkırttığında ilk yardım olarak ne yapılacağını" anlatan broşürler dağıtılmakta. Bir de kuşsuz, böceksiz bir örnek verelim: * 1977-1981 yılları arasmda Zbigniev Brezezinski, ABD Cumhurbaşkanı Carter'ın ulusal güvenlik yardımcısıydı. Sovyetler o tarihlerde Afganistan'ı işgal etmişlerdi. Komünizmin petrol üreten ülkelere sarkacağından korkuldu. ABD Ulusal Güvenlik Kurulu, Brezezinski'nin güdümünde çalıştı ve Marksizm'in, Islam'ın en yobazını silahlandırarak durdurulabileceği sonucuna varıldı. Sonra ne oldu? Silahlandırdıkları köktendinci Müslümanlar Taliban'ı oluşturdular, aralarından Osama Bin Laden çıktı, ABD, 11 Eylül saldırılarına uğradı. Şimdi biyoloji hocasından seks bilgisi edinmekte olan yeni yetmeler gibi sırıtmadan dinleyin: İster dünyanın en güçlü, en kuvvetli ülkesinin başında bulunun, isterse yüzde bilmemkaçla gelmiş bir iktidar olun, herhangi bir ülkeyi, mesela Türkiye'yi, ezip, çekip, zorlayıp öyle masa başında geliştirdiğiniz ya da kafanıza siz çocukken sokulmuş kalıplara uydurmanız imkânsızdır; Lafonten'de bunu zamanında anlamanızın yararını anlatan pek çok kuş masalı vardır! • erezs@superonline.com Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına llhan Selçuk Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase llknur Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Idare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/lstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat) Reklam Genel Müdürü: özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Reklam Koordinatörleri: Hakan Çankaya / Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı (0212) 251 98 74/ 75 / 343 72 74 (554- 555) Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri / Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt / Istanbul Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın. (cumdergi@cumhuriyet.com.tr)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear