24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 AĞUSTOS 2009 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Görev süresi sona eren İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Amihay’dan veda sözleri: Türkiye doğal müttefikimiz İsrail’in dört yõldõr İstanbul Başkonsolosluğu’nu yapan Mordehay Amihay’õn görev süresi doldu. İsrail’e dönmesinden önce Amihay’la bu dört yõlõn bir muhasebesini yaptõk. Amihay dört yõl içinde Türkiye’yle İsrail arasõndaki ilişkilerin inişli çõkõşlõ olduklarõnõ vurguladõ. Gazze Savaşõ’ndan ve “one minute”lü ünlü Davos toplantõsõndan beri de hükümetler arasõ ilişkilerin bir türlü normalleşemediğine işaret etti. Amihay, “Ne olursa olsun, Türkiye ve İsrail iki doğal müttefiktir. Pek çok değeri paylaşıyoruz. Nasılsa bu dönemi de atlatırız” diye konuştu. - Türkiye’deki dört yıllık görev sürenizde Türkiye-İsrail ilişkilerini değerlendirir misiniz? M.A. - Bu dört yõl bir hayli zor geçti. İnişli çõkõşlõ dönemler oldu. Buraya geldiğimde ilişkiler tozpembe görünüyordu. Her düzeyde ilişkilerde hõzlõ gelişmeler vardõ. İstanbul’a atandõğõmõn ilk aylarõnda burada İsrail ve Pakistan Dõşişleri Bakanlarõ Four Seasons Otel’de bir araya gelmişlerdi. Türkiye, Pakistan’la ilişkilerimizin gelişmesi konusunda inanõlmaz kolaylõklar göstermişti. Bizim tarafta herkes Türk diplomasisinin bu çok önemli toplantõya yaptõğõ katkõlar için müteşekkirdi. İstanbul Başkonsolosluğumun ilk bir yõlõnda Türkiye ve İsrail arasõnda hõzlõ bir ziyaret trafiği oldu. Başbakan Erdoğan dahil olmak üzere kabinenin neredeyse bütün bakanlarõ İsrail’i ziyaret etti. İsrail’den de benzer ziyaretler gerçekleşti. Derken 2006’da İsrail’le Lübnan arasõnda Hizbullah savaşõ patlak verdi. Bu Türkiye’de yaşadõğõm ilk ciddi krizdi. Açõkça söylemem gerekirse Türkiye’den, her düzeyde, İsrail’e gösterilen tepkilerin sertliği beni şoka soktu. Bundan önce her şey o kadar güzel görünürken atmosfer birden tersine dönmüştü. Durum korkutucuydu. Türkiye’de böylesine tepkilerin olabileceğini düşünemiyordum. Tabii ki geçmiş olaylarda yaşananlarõ okumuştum. Ama bunu ilk kez bizzat yaşõyordum. Ama savaşõn bitiminden görece kõsa bir süre sonra her şey normale döndü. Derken Gazze Savaşõ patlak verdi. Bu her düzeyde daha da zorlu bir süreç oldu. Şu anda Gazze Savaşõ’nõn üzerinden Birkaç ay geçmiş olmasõna rağmen resmi düzeyde hâlâ hiçbir şey normale dönmedi. Öte yandan halklar, iş dünyasõ düzeyinde ilişkiler ise etkilenmedi. Tek kötü etkilenen sektör turizm oldu. Türkiye’den gelen tepkileri gören İsrailliler kendilerini o kadar hakarete uğramõş hissettiler ki Türkiye’de tatil yapmaktan vazgeçtiler. - Özellikle Davos’taki o ünlü “one minute” olayından sonra mı? - Davos’tan önce de... Gazze Savaşõ’na Türkiye’den gelen tepki õlõmlõ Arap dünyasõndan bile gelmedi. Mõsõr, Ürdün, Suudi Arabistan, öbür Arap ülkelerindeki yansõmalar çok daha yumuşaktõ. Çünkü Hamas’õn arkasõnda kimin olduğunu biliyorlardõ. İran’õn Hamas’õ nasõl kullandõğõnõ görmüşlerdi. İslam köktendinciliği tehlikesinin farkõna varmõşlardõ. O nedenle Mõsõr, Gazze sõnõrõnõ kapatmõştõ. Dolayõsõyla õlõmlõ Arap ülkelerinin anladõğõ gerçeği burasõ açõkça anlamamõştõ. - Peki, siz bütün bu olanlara bakarak bugün Türkiye’de bir İslam köktendinciliği tehlikesi görüyor musunuz? - Ben Türkiye uzmanõ değilim. Burada sadece dört yõl bulundum. Dolayõsõyla pek bir şey söyleyemem. Ama gördüğüm çok modern, güçlü toplumsal kesimler var. Bu kesimler modernizasyonu, demokrasiyi, liberalizmi kendilerine amaç edinmişler. Türkiye’de daha çok muhafazakâr olarak tanõmlayabileceğim bir kesim var. Örneğin ülkenin kimi kentlerinde alkollü içki satan lokanta bulmak zorluğu olduğunu duyuyorum. Ya da eşinizin başõ kapalõysa iş bulmanõn sizin için çok daha kolay olduğu söyleniyor. Ama Türkiye’de toplumun güçlü bir kesiminin demokrasi, liberalizm, insan haklarõna saygõ, Batõlõlaşma ve moderniteye kendini adadõğõnõ biliyorum. Şunu da biliyorum ki Türkiye dramatik biçimde başka bir yöne kayamaz. İlişkilerimiz hâlâ soğuk - Türkiye’de Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratmak ve Atatürk’ün yaptıklarını küçümsemek moda haline geldi. Bu modayı nasıl değerlendiriyorsunuz? - Tarih değişiyor. İnsanlar, vizyonlar, beklentiler farklõlaşõyor. Önemli olan demokrasinin, cumhuriyetin temellerini oluşturan kurumlarõn güçlü olarak ayakta kalmalarõnõ sağlamaktõr. Böyle olduğu zaman bütün şoklar ve tehditler atlatõlõr. Her ülkenin kendine özgü bir demokrasisi vardõr. Ama hepsi de demokrasidir. - Davos olayından sonra şu andaki ikili ilişkilerin durumu nasıl? - Özellikle resmi ağõzlardan çõkan o sert tepkilere rağmen ilişkiler sürüyor. Yani büyükelçiler geri çekilmedi, ikili anlaşmalar iptal edilmedi, karşõlõklõ alõşverişler durmadõ. Dediğim gibi turizm sektörü etkilendi. Ama bana göre görece kõsa bir süre sonra İsrailli turistler yeniden Türkiye’ye gelmeye başlayacak. İkili ticaret bir hayli düştü. Ama bunun nedeni siyasi değil, bütün dünyanõn yaşadõğõ küresel krizin etkisiydi. Bence hem İsrail’de hem de Türkiye’de herkes aramõzdaki bağlarõn aramõzdaki farklõlõklardan çok daha güçlü olduğunu anladõ. Sonuçta biz doğal müttefikleriz. Çünkü gerek İsrail gerekse de Türkiye bu bölgenin istikrarõna, gelişmesine ve demokrasisine katkõda bulunabilecek yegâne iki demokratik ülkedir. Bu açõdan baktõğõmõz zaman birlikte çalõşmaktan başka çaremiz olmadõğõnõ görürüz. Bu gerçeğin İsrail de Türkiye de farkõndadõr. O nedenle resmi düzeyde ilişkilerin de normale dönmeleri için sadece biraz zamana ihtiyaç var. - Resmi düzeydeki ilişkiler hâlâ soğuk mu? - Evet. Bu gerçeği görelim. Son aylarda iki taraftan da bakan düzeyinde hiçbir ziyaret gerçekleştirilmedi. Tabii ki bunun başka nedenleri de var. İsrail’de seçimler yapõldõ. Ayrõca iki Filistin arasõndaki bölünmüşlük de olaylara yardõmcõ olmuyordu. ABD’de Başkanlõk seçimleri telaşõ vardõ. Herkes yeni ABD yönetiminin yaklaşõmlarõnõn ne olacağõnõ merak ediyordu. Ama bütün bunlarõn ötesinde bir şeyler olduğunu da göz ardõ edemem. Yine de diplomatik düzeyde her şeyin normal seyrini izlemesi için elimizden geleni yaptõk. Türkiye Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ (Büyükelçi Ertuğrul Apakan) İsrail’i ziyaret etti. İsrail Dõşişleri Bakanlõğõ Genel Direktörü’yle görüştü. İsrailli mevkidaşõ da Türkiye’ye geldi. Diplomasi düzeyinde bu temaslar sürüyor. Her iki hükümet de birbirleriyle ilgili son bilgilere sahipler. Görece kõsa zamanda bakanlar düzeyinde de toplantõlar başlayacağõnõ umuyorum. - İsrail’in, Gazze Savaşı’na burada gösterilen tepkiler üzerine insansız hava aracı Heron’ları Türkiye’ye göndermekten vazgeçtiği haberleri yayılmıştı. Bunları İsrail’in Ankara Büyükelçisi Levy’ye sorduğumda böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, Heron’ların tamamının mayıs ayında teslim edileceklerini söylemişti. Bu gerçekleşti mi? - Kaç tane Heron’un Türkiye’ye teslim edildiğini tam olarak bilmiyorum. Aslõnda teknik bir sorun vardõ. Sorun Türk tarafõnõn Heron’lara Türkiye’de üretilen kameralar koymakta õsrar etmesiyle başladõ. Ama bu kameralarõn İsrail’de üretilen kameralardan daha ağõr olduğu, bunun da Heron’larõn performansõnõ olumsuz etkilediği ortaya çõktõ. Bu çalõşmalar nedeniyle teslimat gecikti. Epey bir zamandõr teknik bir çözüm arõyorduk. Bildiğim kadarõyla sorun aşõldõ. İsrail tabii ki taahhüdünü yerine getiriyor. Ama bunlarõn teslimatõnõn hangi tarihte tamamlanacağõnõ tam olarak bilmiyorum. İsrail’in böyle bir misillemede bulunacağõ düşünülemez bile. İkili ilişkiler o kadar güçlü ki İsrail’de hiç kimse duygusal davranõp bunlarõ bozmayõ aklõnõn ucundan bile geçiremez. Türkiye’yle ilişkilerin ne kadar stratejik öneme sahip olduğunu İsrail’de herkes anlõyor. İsrail Savunma Bakanlõğõ da bir açõklama yaparak her iki ülke silahlõ kuvvetleri arasõndaki ilişkilerde herhangi bir değişiklik olmasõnõn söz konusu olmadõğõnõ bildirdi. Terör örgütüyle müzakere olmaz - Türkiye Ortadoğu’da birtakım arabulucu roller üstlendi. Sizin de dediğiniz gibi İsrail’le Pakistan, ayrıca da İsrail’le Suriye arasında arabuluculuk yaptı. İsrail’in bundan büyük memnunluk duyduğunu biliyoruz. Şimdi Türkiye’nin İsrail’le Hamas arasında arabuluculuk yapmak istemesine ne diyorsunuz? - Hamas’la dolaylõ da olsa temas kurmamõz söz konusu olamaz. İsrail olarak sadece biz değil ama AB de ABD de Hamas’õ resmen bir terör örgütü olarak görüyor. Biz Hamas’la ne müzakere ederiz ne de Hamas’la aramõzda bir arabuluculuk istiyoruz. Hamas terorizmden vazgeçmediği takdirde hiç kimseden Hamas’la aramõzda arabuluculuk yapmasõnõ kesinlikle istemeyiz. Bu bizim için geriye dönüşü olmayan bir yoldur. Türk hükümetinin bir şekilde Hamas’a angaje olduğunu biliyoruz. Ama bu iş başka. Bu Türk hükümetinin politikasõ. Hamas terör örgütü olduğundan, araya ister Türkiye isterse de dünyanõn başka bir ülkesi girsin İsrail hükümetinin onunla hiçbir işi olamaz. Suriye’yle aramõzdaki temaslar daha farklõydõ. Orada da arabuluculuktan söz edemeyiz. İstanbul’daki görüşmeler ön temaslardan öteye değildi. Çünkü İsrail ve Suriye gelecekte yapõlacak bir müzakerenin zeminini oluşturmaya çalõşõyordu. Ama gerçek bir müzakereye götürecek bir yola girmedik. Türkiye’nin yaptõğõ sadece iki taraf arasõnda mesaj taşõmaktõ, daha fazlasõ değil. Yani Türkiye bir anlamda temaslarõ kolaylaştõrõcõ rolü üstlendi. Dolayõsõyla hiçbir zaman somut müzakerelerin yolu açõlmadõ. - Peki, neden? - Suriye’nin, İsrail’in Golan Tepeleri’ni boşaltõp Haziran 1967 öncesi sõnõrlarõna çekilmesi konusundaki õsrarõndan bir adõm taviz vermemesinden... Böyle bir önkoşul bizim tarafõmõzdan kabul göremezdi. İsrail’deki yeni hükümet, “Suriye’yle, masanın üzerinde hiçbir şey olmadan müzakerelere oturmaya hazırız. Biz de hiçbir önkoşul getirmeye niyetli değiliz” dedi. Suriye, İsrail’in sadece geri çekilmeyi müzakere etmesini değil, aynõ zamanda masaya otururken askerlerini Golan Tepeleri’nden tamamõyla çekeceğinin güvencesini vermesini istiyor. İsrail böyle bir ön koşulu kabul edemez. Evet, konuyu müzakere etmeye hazõrõz. Masada biz kendi tezlerimizi ortaya koyarõz, onlar da aynõ şeyi yaparlar. Oturur, konuşuruz. Anlaşmaya varõp varamayacağõmõza bakarõz. Önkoşullara prim vermediğimiz için de şimdilik hiçbir sonuca varõlmadõ. Irak’õn toprak bütünlüğünün bozulmasõ bölge istikrarõnõ altüst eder - Siz AKP hükümetinin Kürt açılımını nasıl değerlendiriyorsunuz? - Türkiyeli Kürtler de İsrail’deki Araplar gibi nüfusun yüzde 20’sine yakõnõnõ oluşturuyor. İsrail’de Arapça resmi dil. Araplar eğitimlerini Arapça alõyorlar. Bugün İsrail’de üç tane Arap siyasi partisi var. Bir ülkede yaşayan etnik bir topluluğun ihtiyaçlarõnõn karşõlanmasõ gerektiğini her zaman savunurum. Ama İsrail’deki durumu da yaşõyoruz. Ben Türkiye’deki Kürtlerin ne istediklerini tam olarak bilmiyorum. Bunlar kabul edilebilir ya da kabul edilemez istekler olabilir. Bu bağlamda Türkiye dõşõnda yaşayan Kürtlerin tutumu nedir? Burada tam olarak bilmediğim pek çok unsur var. - Medyada yer alan haberlere göre Kürt açılımı esas olarak ABD’nin amacı Irak’tan askerlerini çekerken Kuzey Irak’taki Kürt nüfusun güvenliğini Türkiye’nin garantisine vermek. Kimileri bunun ileride Türkiye’nin başına bir federasyon sorunu çıkaracağı endişesini taşıyor. Sizce böyle bir olasılık olabilir mi? - Bu haberleri ben de okudum. İsrail bu Irak oyununda oyunculardan birisi değil. İsrail kendi sorunlarõyla boğuşan küçük bir ülke. Irak’ta hiçbir ağõrlõğõmõz yok. Yalnõz burada defalarca söylediğimiz bir görüşümüzü tekrarlamak istiyorum. İsrail, Irak’õn toprak bütünlüğünün korunmasõnõ istemektedir. Bu çok önemlidir. Irak’õn toprak bütünlüğünü korumak bölgenin istikrarõnõn garantisidir. Irak’õn toprak bütünlüğünün bozulmasõ o ülkede etnik çatõşmalara yol açar. Bu da bütün bölgeyi kaosa sürükler. Şiiler İran’õn etkisine girer. Sünniler bir Sünni köktendinciliğe yönelebilir. Bölgedeki öbür Kürt azõnlõklar uç vermeye başlayabilir. Dolayõsõyla Irak’õn toprak bütünlüğünün mutlaka korunmasõ lazõmdõr. Anladõğõm kadarõyla bu ABD’nin de politikasõdõr. Aynõ politikayõ AB ülkeleri, Türk hükümeti de izliyor. Biz şunu çok iyi anlõyoruz: Orada nasõl bir çözüm olmasõ gerektiğinin karar aşamasõnda mutlaka Türkiye’nin görüşü göz önüne alõnmalõdõr. PKK’yle Hamas arasõnda fark yok - ABD Başkanı Obama’nın, Gazze Savaşı’nın durdurulması için arabuluculuk eden ülkelere teşekkür ederken Türkiye’nin adını anmayıp Mısır’ı ön plana çıkarmasını nasıl karşıladınız? - Gazze Savaşõ bittikten sonra Obama Türkiye’yi ziyaret etti. Türkiye’ye birtakõm sõcak mesajlar verdi. Türkiye’yi çok önemli bir uluslararasõ oyuncu olarak gördüğünden hiç kuşku yok. Tabii ki Türkiye pek çok nedenden ABD için çok önemli bir ülke. Şu anda Türkiye’yle ABD arasõndaki ilişkilerde hiçbir sorun görmüyorum. Ama bu tabii ki benim görüşüm. Kimi konularda bazõ nüanslar olabilir. Ama Türkiye’nin bu savaşõ sona erdirme rolünü üstlendiği sõrada Hamas’la temaslarõnõ sürdürmesi ne ABD ne de AB tarafõndan kabul edilebilir bir durumdu. Aslõnda bu hem ABD hem de AB yasalarõna aykõrõ bir durumdu. Çünkü Hamas ABD ve AB’de yasalara göre bir terör örgütüdür. ABD ve AB yasalarõ Hamas’la her türlü temasõ yasaklamaktadõr. Biz PKK ve Hamas arasõnda bir fark görmüyoruz. Biz İsrail ve Türkiye’nin terörle mücadelede yan yana durduklarõna inanõyoruz. Evet, İsrail’le Türkiye’nin tarihi, siyasi, toplumsal koşullarõ farklõ olabilir. Kabul. Ama terör terördür. İsrail’de ya da Türkiye’de olsun, eğer masum siviller şiddet örgütleri tarafõndan silahlõ eylemlerde hedef alõnõyorsa bu terorizmdir. İsrail olarak biz bu terorizmle birlikte mücadele etmemiz gerektiğine inanõyoruz. Şöyle ya da böyle bir terör örgütü meşrulaştõrõlmaya çalõşõlõrsa terörle ortak mücadele zayõflar. P O R T R E MORDEHAY AMİHAY İsrail, Natanya, 1954 doğumlu. Aile kökeni Osmanlõ. Anne ve baba tarafõ da Sefarad Yahudilerinden. Kudüs İbrani ve Hayfa üniversitelerinden siyaset bilimi alanõnda master derecesini aldõ. İsrail Ulusal Güvenlik Koleji’ni bitirdi. İsrail Dõşişleri Bakanlõğõ’nda çeşitli iç ve dõş görevler aldõ. Dõşişleri Bakanlõğõ sözcü yardõmcõlõğõnõ yürüttü. 1991’de Tokyo Büyükelçiliği’ne müsteşar olarak gitti. Bunun ardõndan Dõşişleri Bakanlõğõ’nõn Pasifik, daha sonra da Güney ve Güneydoğu Asya Daire Başkanlõklarõnda bulundu. Dört yõl önce İsrail’in İstanbul Başkonsolosu olarak atandõ. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU - İran’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra meydana gelen olayları nasıl değerlendiriyorsunuz? - Muhalefetin nasõl acõmasõzca saldõrõya uğradõğõnõ, nasõl bastõrõldõğõnõ hepimiz gördük. Bir kez daha o acõmasõz rejimin gerçek yüzünü seyrettik. Eğer bu aşõrõ radikal rejim nükleer güçten vazgeçmezse gerek bölgede gerekse bütün dünyada çok farklõ bir oyun oynanmaya başlar. Yani bu radikal rejim güçlenir. Daha da açõk söylemek gerekirse aşõrõcõlõk kazanõr. Daha da öte Türkiye’de, Suudi Arabistan’da, bütün bölgede köktencilik iyice yükselir. Bu da Ortadoğu’da bir nükleer yarõşa yol açar. İran nükleer silahlarõnõ güçlendirdiği takdirde Türkiye ya da Mõsõr susup yerinde oturamaz. Bütün büyük güçlerin bu tehlikenin farkõnda olduklarõndan eminim. Hatta ABD yönetimi eylül sonuna kadar bir süre de verdi. BM Genel Kurulu’nda ileri sürülecek önerilere karşõ İran’õn ne tepki vereceğine bakõlacak. Eğer İran bu önerilere sõcak bakmazsa o zaman çok daha ağõr yaptõrõmlar uygulanmalõdõr. İran’õn, bütün dünyanõn böyle bir nükleer silahlanmaya göz yummayacağõnõ algõlamasõ lazõmdõr. - İran bu önerileri kabul etmez, hatta ekonomik ambargoya varabilecek ağır yaptırımlara karşı da kılını kıpırdatmazsa o zaman ne olur? - Bir kere diplomatik çanta içindeki bütün aygõtlarõn kullanõlmasõ lazõmdõr. Her türlü diplomatik imkânõn kullanõlmasõ gerektiğine inanõyoruz. Örneğin İran petrolüne ambargo konabilir. İran uçaklarõnõn hiçbir ülkeye inişine izin verilmez. İran yetkililerin dõş dünyaya seyahat etmeleri yasaklanabilir. Bir kere bu ağõr yaptõrõmlar uygulanmaya başlanõrsa İranlõlar işin vahametinin farkõna varabilirler. Evet, bütün bu saydõğõm seçenekler ağõr yaptõrõmlar. Ama yine de İran’õn bir nükleer güç haline gelmesinden daha iyidir. Türkiye’yle İsrail bölgenin istikrarõna, gelişmesine ve demokrasisine katkõda bulunabilecek yegâne iki ülkedir. O nedenle birlikte çalõşmaktan başka çaremiz yok. Türk hükümetinin bir şekilde Hamas’a angaje olduğunu biliyoruz. Ama araya ister Türkiye isterse başka bir dünya ülkesi girsin Hamas’la hiçbir işimiz olamaz. İRAN’IN NÜKLEER GÜCÜ BÜYÜK TEHDİT
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear