24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı Şüphesiz, iktidar partisinin amacının “vatanı bölmek”, “üniter yapıyı parçalamak”, “Anadolu’da iki uluslu iki devlet yaratmak” olduğu söylenemez. En başta AKP seçmeni, böyle bir niyeti sezse AKP’nin kapısına kilit vurur. Ama, sahip olduğu çoğunluğun, kendisini “siyasi ilişki” nedir bilmez yapan bir başbakanları sayesinde, Kürt meselesinde ipler en yüksek düzeyde gerildi. Burada gidilecek yol, siyasi partiler arasında “uz- laşma” sağlamaktı. Erdoğan sayesinde başka neler oldu bakın: DTP Başkanı Ahmet Türk, bu aşamada silahla- rı bırakmanın olanağı -ve belki de gereği- olmadı- ğını söyledi! DTP ve PKK, “silahlı mücadele” ve toplam 40 bin kayıp sayesinde bugünkü noktaya ulaştıklarını bi- liyor! PKK ve DTP, silahla “siyasi çözüm”e ulaşmayı “politik ilke” edinmiş durumda. PKK ile DTP ara- sındaki geçen yıllardaki çekişme/temel sorun, si- lahın sivil örgütü teslim almasıyla sona ermişti. Şim- di her ikisi de aynı dili konuşuyor. Sorun epey zor bir aşamaya yükseldi! Neyse ki Genelkurmay Başkanı Başbuğ konuş- tu ve AKP de rahatladı! Siyaset, Kürt meselesinde nihayet bir kapsam ve içeriğe kavuştu! AKP siyasetinin içler acısı durumuna bakın! Başka bir ilginç nokta: AKP yandaşı eski sol- cu bir kalem, iktidarın Kürt açılımına karşı sol ce- nahta gelişen tepkilerden rahatsız. İktidar adına “or- talığı derleyip toparlama” görevini üstlendi. Solu “İs- lami kesimdeki değişmeyi” görememekle suçluyor. (Kendisi gördü ve iktidara kapılandı ya!) Ona göre sol, Ergenekon konusunda da kötü sı- nav verdi, şimdi de Kürt meselesinde! Sol hareket bu meselede tarihinin en ciddi yol ayrımına yakla- şıyormuş! Vay vay vay, İmralı’daki mahkûm gibi iddialı ko- nuşuyor! O da CHP’yi bile bu yıl sonuna kadar bi- tirmişti ya! Eski solcumuz, “hani nerede kaldı “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” da demez mi? Sol kavramların hemen hepsini çöpe atarken, se- petinde “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” gibi bi- rini tutmuş! Demek eski düşüncelerinden “lazım olan”ı tutmalı ki, yeri ve zamanı geldiğinde bunu ile- ri sürebilesin! Egemen ülkelerin dayattıkları çözü- mü savunurken “sola karşı” bunu kullansın! “Ulusların kendi kaderini tayin hakkı”nın, gerek- tiğinde emperyalist bir politika olarak uygulandığını görmek ve anımsamak gerekmiyor! Bu ilkenin mutlak bir nitelik taşımadığını, özellikle hegemonyacılar tarafından “böl, parçala ve yönet” politikasının bir aracı olabileceğini unut! Veya unutturmaya çalış! Ahhhh, sahi, dünyamızda emperyalizm diye bir şey de kalmamıştı, değil mi!?! Şimdi “Kürtlerin ayrılığını” savunuyorsun, ama ha- ni küreselleşme ile artık “ulus devlet çağının sonu” gelmişti! Bu kadar iç içe geçmiş ve bu kadar kaynaşmış bir milletin içinden, Türk’ü Kürt’ü birbirinden ayır- ma, ayıklama, tamamen emperyalist bir politikanın gereğidir: ABD Ortadoğu’da, sağlam bir üs edin- me isteğinde ve zorunluluğunda! Bu istek petrol politikasının gereğidir. Gerçi şunun şurasında, Ortadoğu’nun 30 yıldan daha fazla önemi olmayacaktır! Bu süre sonunda, petrol önemini kaybedecek, yenilenebilir ve diğer enerji kaynakları petrolü büyük ölçüde ikame ede- cektir! Irak’ta 1 milyon insan, 30 yıllık bir süre ve çıkar için öldürülmüştür! ABD PKK’nin silahlı operas- yonlarına bu amaçla göz yummuş, dahası des- teklemiştir! Türkiye’ye maliyeti korkunçtur! Amerikalı, 30 yıl sonra Irak diye bir ülke ve Or- tadoğu diye bölge bile anımsamayacaktır! Ulusların kendi kaderini tayin hakkı, “ayrılma” an- lamına gelmez! Bu hak, aynı zamanda birlikte yaşama hakkı ola- rak kullanılır ve bu çok daha değerlidir, çağdaştır ve gelecek garantilidir! Hele Türkiye gibi kaynaşmış bir ulus için çok da- ha değerli ve gereklidir! Emperyalist uşaklığı yapmayın! İktidar nezdinde itibar ve el üstünde tutulma için çalışmayın! Tan’dan Haberal sorusu ANKARA (AN- KA) - DSP İstanbul Mil- letvekili Ahmet Tan, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’e yönelttiği soru önergesinde, Ergenekon iddianamesinde Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn has- talarõnõn listesine yer ver- mekle hasta haklarõ mev- zuatõnõn çiğnenip çiğnen- mediğini sordu. Tan önergesinde, “Hastalara ait özel bilgilerin ortaya dökülmesi, ‘İnsan Hakla- rõ ve Temel Özgürlükle- rin Korunmasõna İlişkin Sözleşme’nin ‘Özgürlük ve Güvenlik Hakkõ’ mad- delerine açõk bir aykõrõlõk oluşturmaktadõr” dedi. Kazan: Cihaner baskı altında İstanbul Haber Servisi- Avukat Turgut Kazan, müvekkili olan Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ İlhan Ciha- ner’in, “başlattõğõ 2 ayrõ soruşturma nedeniyle baskõ altõnda olduğunu” bildirdi. Kazan, dün İs- tanbul Barosu’nda dü- zenlediği basõn toplantõ- sõnda, müvekkilinin, Er- zincan’da TCK’nin 220. maddesi kapsamõnda 2 ayrõ soruşturma başlattõ- ğõnõ hatõrlattõ. Kazan, “Bunlardan biri ‘İsmail Ağa Cemaati’, diğeri ‘Fethullah Gülen’ gru- buyla ilgili. İki soruştur- mayõ başlatan müvekki- lime 3 ayrõ disiplin so- ruşturmasõ açõlarak göz- dağõ verilmeye çalõşõlõ- yor” dedi. İzmir Barosu: Savcılar göreve İZMİR (Cumhu- riyet Ege Bürosu) - İz- mir Barosu Yönetim Kurulu, AKP hükümeti- nin “Kürt açõlõmõ” adõ altõnda ABD’nin, Bü- yük Ortadoğu Proje- si’nin bir parçasõnõn da- ha uygulanmasõ için ze- min hazõrlõğõnda oldu- ğunu bildirdi. İzmir Ba- rosu Başkanõ Özdemir Sökmen ve kalabalõk bir avukat grubu tara- fõndan yapõlan açõkla- mada, Türkiye’nin etnik parçalara bölünmek is- tendiği vurgulanarak ik- tidar partisinin anayasa- nõn 3. maddesini ihlal ettiği bildirildi. FT’den Başbuğ yorumu LONDRA (AN- KA) - 30 Ağustos Zafer Bayramõ dolayõsõyla Ge- nelkurmay Başkanõ Or- general İlker Başbuğ ta- rafõndan yayõmlanan mesaj, yurtdõşõnda “Kürt girişimine destek” ola- rak yorumlandõ. Finan- cial Times gazetesi, “Türkiye’nin güçlü or- dusunun Kürt girişimine destek verirken militan- larla herhangi bir temasa karşõ çõktõğõ” görüşünü öne sürdü. Bahçeli konferans verecek ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - AKP hükümetinin bir süredir yürüttüğü “Kürt açõlõ- mõ”na en sert tepkiyi gösteren MHP, hafta sonu yapõlacak olan ve Kürt açõlõmõnõ konu alan konferansa hazõrlanõyor. MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, 29 Ağustos Cumartesi günü yapõlacak “Çözülen ül- ke, Türkiye ve ülkü” ko- nulu konferansta konu- şacak. Konferans Anato- lia Gösteri Merkezi’nde yapõlacak. Hükümet önce HSYK’nin yapõsõnõ kendine göre değiştirip sonra özerklik tanõyacak AKP’nin yargõ haritasõ İLHAN TAŞCI ANKARA - Yargõnõn yeniden ya- põlandõrõlmasõna yönelik strateji bel- gesinde, 2013’e kadar yapõlacaklar ni- yet olarak ifade edilirken, yapõlacak- larõn hangi takvimde ilerleyeceği or- taya konulamadõ. Hâkimler ve Sav- cõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapõsõndaki değişikliğe öncelik veri- leceği belirtilirken, öteden beri yük- sek yargõnõn da istediği ayrõ sekre- tarya, bütçe gibi konularõn, “kurulun iktidarın istediği biçimi almasının” ardõndan değerlendirilecek olmasõ dikkat çekti. Yargõ bağõmsõzlõğõ açõ- sõndan tartõşõlan Adalet Bakanlõğõ’nõn yetkilerinin hiçbirisi devredilmeyecek. Yargõ Reformu Stratejisi belgesin- deki yargõnõn yeniden şekillendiril- mesine ilişkin öngörülen değişiklik- lerin, yargõnõn beklentilerini karşõla- mayacak nitelikte olduğu anlaşõldõ. Belgede, Hâkimler ve Savcõlar Yük- sek Kurulu’nun üye sayõsõnõn “geniş tabanlı temsil esasıyla” arttõrõlmasõ öngörülüyor. Ancak bunun ne şekil- de yapõlacağõ belirtilmezken, kurula yönelik öncelikli eleştirilerin başõnda gelen Adalet Bakanõ ve müsteşarõnõn kuruldan çõkmasõ yönündeki beklen- ti de karşõlõk bulmadõ. Belgeden, ba- kan ve müsteşarõn kurulda kalmayõ sürdüreceği anlaşõldõ. Yüksek yargõ organlarõ, Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun ayrõ bir sekretaryasõ, binasõ, idari ve mali özerkliğinin sağlanmasõ beklentisini uzun yõllardõr dile getiriyorlardõ. Bu konuda strateji belgesinde, ilginç bir ayrõntõ ortaya çõktõ. Buna göre, hü- kümet “yargı reformuyla” kurulun yapõsõnõ istediği biçime sokacak. Bu- nun gerçekleşmesinden sonra da ku- rula sekreterya, bina, idari ve mali özerklik sağlanacak. Bu durum, hü- kümetin “istediği Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu’nu oluştur- masından” sonra kurula “özerklik” tanõyacağõ şeklinde yorumlandõ. AB’NİN İSTEKLERİYLE ÖRTÜŞMÜYOR Değişikliklerin ana gerekçesi AB’nin tavsiye ve isteklerine dayan- dõrõlmõştõ. Ancak strateji belgesinde, AB isteklerinin de karşõlanmadõğõ be- lirlendi. Hâkim ve savcõlarõn mesle- ğe alõmõnõn Adalet Bakanlõğõ yerine Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu tarafõndan yapõlmasõ isteniyordu. Bel- gede ise bakanlõk, hâkim ve savcõ alõ- mõ konusundaki yetkisinden vazgeç- medi. Hâkim ve savcõlarla ilgili so- ruşturma izni yine Adalet Bakanlõğõ ta- rafõndan verilecek. Oysa, hâkim ve savcõlar hakkõndaki soruşturma izni verme yetkisinin Adalet Bakanõ’nõn is- teğine bağlõ olmasõ eleştirilere neden oluyordu. Yargõtay da bunu kararõn si- yasal etkiye açõk olacağõna dikkat çe- kerek eleştiriyordu. HSYK, Adalet Teftiş Kurulu’nun kurula bağlanmasõnõ istiyordu. Ancak belgede, iddia ve karar makamlarõnõn aynõ elde birleştirilemeyeceği görü- şüyle, Teftiş Kurulu’nun Adalet Ba- kanlõğõ’nõn emrinde çalõşmasõna devam edilmesi õsrarõ çõktõ. AB’nin ilerleme raporlarõnda, teftiş kurulunun Hâ- kimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’na bağlanmasõ önerisi yer alõyordu. AB raporlarõnda, Adalet Bakanlõ- ğõ’nõn Adli Tõp Kurumu’ndaki etkisi- nin kaldõrõlmasõ ve özerkliğinin sağ- lanmasõ isteniyordu. Ancak strateji bel- gesinde, bakanlõk Adli Tõp Kuru- mu’ndaki yetkilerini devretmezken, ağõr ceza mahkemelerinin bulunduğu bölgelerde yeni kurum birimleri açõl- masõ ve kadrolarõn arttõrõlmasõ he- defleniyor. BAKANLIK HİÇBİR YETKİSİNİ DEVRETMİYOR Avrupa Birliği’nin istekleriyle örtüşmeyen AKP’nin Yargõ Reformu Strateji belgesinde yargõ bağõmsõzlõğõ açõsõndan tartõşõlan Ada- let Bakanlõğõ’nõn yetkilerinin hiçbirisi devredilmiyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, önceki gün şehit aileleri ve gaziler için verdiği iftar yemeğinde, Gül ile aynı masada oturan ve Gaziantep’ten gelen şehit annesi Sultan Gi- diş, Türkçe bilmediği için aynı masada bulu- nan Kürtçe bilen diğer bir şehit yakını ara- cılığıyla konuştu. İftar yemeğinin yer aldığı Cumhurbaşkanlığı internet sitesinde, “Kürt kökenli şehit annesi, Cumhurbaşkanı Gül ile aynı masada” ara başlığıyla verilen bilgide, “Jandarma er olarak vatani görevini yapar- ken yola döşenen mayının patlaması sonucu Şırnak’ta şehit olan oğlunun acısını yüreğin- de yaşayan şehit annesi ile Cumhurbaşkanı Gül yakından ilgilendi ve taleplerinin yerine getirilmesi için talimat verdi” denildi. Jan- darma er Mehmet Gidiş, yola döşenen mayı- nın patlaması sonucu 25 Temmuz 2008’de şehit olmuştu. İftarda davetlilere seslenen Gül, “Bütün kalbimden gelen samimiyetle sizlere şunu ifade etmek isterim ki, bütün bu misafirler içinde en değerli olanlar sizlersi- niz. Çünkü sizler, çocuklarınızı, eşlerinizi, yakınlarınızı, en sevdiklerinizi bu vatan için, bu millet için feda ettiniz. Hepsinin ru- hu şad olsun” dedi. (Fotoğraf: AA) Makam odalarõnõn tadilatõ işi de TRT Genel Müdürü Şahin’in memleketine kayõtlõ firmaya verildi İhale yine Amasyalı şirkete SELDA GÜNEYSU ANKARA - TRT’de, Ahmet De- mirel’in büyük ortağõ olduğu Amas- yalõ inşaat firmasõ Yapal İnşaat Ta- ahhüt Mobilya Sanayi Ticaret Limi- tet Şirketi’nden sonra, bu kez Demi- rel’in ikinci şirketi, Demirel İnşaat ile bir sözleşme imzalandõğõ ortaya çõk- tõ. TRT’nin 5. katta bulunan makam odalarõnõn tadilatõ için mayõs ayõnda açõlan ihaleyi, Ahmet Demirel İnşa- at, 66.178 TL teklif vererek kazandõ. İhaleyi kazanan Ahmet Demirel İnşaat Şirketi’nin adresi de Ticaret Sicil gazetesinin kayõtlarõna göre TRT Ge- nel Müdürü İbrahim Şahin’in de memleketi olan Amasya. Son dönemde TRT’nin bazõ ihalelerinin Amasya’da ku- rulduğu belirtilen şirketlere verilmeye başlandõğõ, daha önce gazetemiz Cumhuri- yet tarafõndan dile getirilmişti. Amasya’da kurulduğu belirtilen inşaat firmasõ Yapal İnşaat Taahhüt Mobil- ya Sanayi Ticaret Limitet Şirketi ile TRT’nin yeni kurulan kanalõ TRT Türk arasõnda, başta yönetmen yar- dõmcõsõ, montajcõ olmak üzere 15 kişilik hizmet alõm sözleşmesi imza- landõğõ haberleştirilmişti. Şimdi de TRT’de, Demirel’in büyük ortağõ ol- duğu Amasya’da kurulduğu belirtilen inşaat firmasõ Yapal İnşaat Taahhüt Mobilya Sanayi Ti- caret Limitet Şirketi’nden sonra, Demirel’in ikinci şirketi, Ahmet De- mirel İnşaat ile bir sözleşme daha im- zalandõğõ ortaya çõktõ. TRT’nin 5. kat- ta bulunan makam odalarõnõn tadila- tõ için mayõs ayõnda açõlan ihaleyi, Ah- met Demirel İnşaat’õn, 66.178 TL tek- lif vererek kazandõğõ belirtildi. Ahmet Demirel İnşaat ile TRT arasõnda söz- leşme 11 Haziran tarihinde imzalan- dõ. Ahmet Demirel İnşaat Şirketi’nin Ankara şubesinin adresi ile Yapal İn- şaat Taahhüt Mobilya Sanayi Ticaret Limitet Şirketi’nin adresi, Ticaret Sicil gazetesinin kayõtlarõna göre de aynõ. Ayrõca ihaleyi kazanan Ahmet Demirel İnşaat Şirketi’nin merkez adresi, yine Ticaret Sicil gazetesinin kayõtlarõna göre Amasya. ŞİRKETİN ADRESİ AMASYA TRT’den yapõlan açõklamada ise, Yapal İnşaat Taahhüt Mobilya Sanayi Ticaret Limitet Şirketi’nin büyük ortağõ ve Demirel İnşaat’õn sahibi Demi- rel’in, Erzincan’õn Üzümlü nüfusuna kayõtlõ olduğu belirtildi. Ancak Demi- rel, Erzurum’un Üzümlü nüfusuna ka- yõtlõ olsa da, Ticaret Sicil gazetesinin kayõtlarõna göre, Demirel İnşaat’õn ad- resi Amasya olarak gözüküyor. Tica- ret Sicil gazetesinin 11 Mart 2009 ta- rihli sayõsõnda, Demirel İnşaat’õn eski adresi, Gümüşlü Mah., Çavuşoğlu Pa- sajõ, Numara 3/2, Amasya; yeni adre- si de Yüzevler Mah., Kolaylõ Hüseyin Sokak, Eda Apartmanõ, Kat 2, Daire 2, Amasya şeklinde yer alõyor. FARKLI DİL VE LEHÇELERDE REKLAM YAYIMLANABİLECEK TRT’den açõlõma reklamlõ destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni TRT Rek- lam Yönetmeliği’ne göre, farklõ dil ve lehçelerle yayõn yapan kanallar içinde, o dil ve lehçede reklam yayõm- lanabilecek. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Reklam Yönet- meliği, Resmi Gazete’de yayõmlanarak yürürlüğe gir- di. Yönetmelik, kurumun radyo, televizyon ve diğer medya araçlarõnda yayõmlanacak reklamlarda, kurum ile reklam veren müşterilerin uymasõ gereken kuralla- ra ilişkin usul ve esaslarõ düzenli- yor. Kurum, gerektiğinde rek- lam kabul etmeyebilecek. Kabul ettiği reklamõn yayõ- nõnõ durdurabilecek veya yayõndan kaldõrabilecek. Kurum, reklam sürelerinin bir bölümünü ya da tama- mõnõ Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Satõş Yönet- meliği’ndeki usul ve esaslar uygulanmak suretiyle sa- tabilecek. Reklamlarõn türleri, yayõn saatleri, başvuru yöntemleri ve kullanõlacak tip formlarõ, kategori fiyat- larõ ve rating bazlõ birim saniye ücretlerinin tespiti, her türlü indirim oranlarõ, verilecek ajans komisyonu, risturn oranlarõ, satõş şartlarõ, ödeme şekli ve süresi, teminat alõnõp alõnmayacağõ ve alõnacaksa teminat miktarõ, yayõn yer ve saatleri genel müdür tarafõndan tespit edilecek. Reklam sözleşmelerinde imza yetkileri genel müdür tarafõndan belirlenecek. ‘Başbakan’õn izni gerekmiyor’ AYŞE SAYIN ANKARA - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, RTÜK Başkanõ Zahid Ak- man’õn “haksız mal edin- diği ve yalan beyana dayalı tekzip başvurusunda bu- lunduğu” iddiasõnõ soru önergesiyle Meclis günde- mine taşõdõ. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ is- temiyle verdiği soru önerge- sinde Akman’õn, görevi ile bağdaşmayan ticari ilişkileri olduğu hakkõnda nitelikli do- landõrõcõlõk, haksõz mal ikti- sabõ gibi suçlamalar oldu- ğunu kaydeden Kart, Erdo- ğan’a bu suçlamalar nede- niyle Akman hakkõnda so- ruşturma izni verip verme- yeceğini sordu. ‘GÖREVİYLE İLGİLİ DEĞİL’ Soru önergesini, Erdoğan yerine “ilgili bakan” ola- rak, daha önce Akman’õn is- tifasõnõ isteyen ancak yeniden RTÜK üyesi seçilmesine en- gel olamayan Bülent Arõnç yanõtladõ. Yanõtta, şu görü- şe yer verildi: “Üst Kurul üyelerinin ancak görevle- riyle bağlantılı olarak işle- dikleri iddia edilen suçlar- la ilgili soruşturmalar Baş- bakan’ın iznine tabidir. Buna karşılık Üst Kurul üyeleri hakkında görevle- riyle bağlantılı olmayan suç iddialarıyla ilgili so- ruşturmaların Başbakan’ın iznine tabi olması söz ko- nusu değildir. İlgili soru önergesine konu olan Dr. Zahid Akman’a yönelik id- dialar, görevi ile bağlantı- lı olmadığından, bunlarla il- gili soruşturma açılması Başbakan’ın soruşturma iznine tabi olmadığı değer- lendirilmektedir.” Arõnç bu yanõtõyla, Ak- man hakkõndaki, Deniz Fe- neri ve göreviyle ilgili diğer suçlamalar konusunda, Baş- bakan’õn soruşturma izni zorunluluğu bulunmadõğõ için resen harekete geçme konusunda savcõlarõ işaret etmiş oldu. Gül, şehit annesini Kürtçe dinledi ARINÇ,AKMAN İÇİN SAVCILARI İŞARET ETTİ obursali@cumhuriyet.com.tr Deniz Feneri’nde 2 yeni ifade ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - “Deniz Feneri e.V. bağlantõlõ soruşturma” kapsamõnda 2 kişinin daha ifadesine başvuruldu. Ö.Ö.E. ve N.U’nun ifadeleri, soruşturmayõ yürüten Cumhuri- yet Savcõsõ Nadi Türkaslan tarafõndan alõndõ. Her iki kişinin ifadelerinin alõnmasõ toplam 6 saati bul- du. Ö.Ö.E’nin İstanbul’dan geldiği kaydedildi. Soruşturma kapsamõnda “şüpheli” durumundaki bazõ kişilerin, geçmişte ortak olduklarõ şirketlerde- ki hisselerini devralan Ö.Ö.E. ve N.U’nun, “hisse devri işleminin gerçek mi, yoksa hisselere el ko- nulmasõnõn önüne geçmek için mi yapõldõğõna” ilişkin sorularõ yanõtladõğõ öğrenildi. Talabani’den ‘silah bırak’ çağrısı BAĞDAT (AA) - Irak Devlet Başkanõ Celal Talabani, terör örgütü PKK’ye silah bõrakmasõ çağrõsõnda bulundu. Talabani, Reuters ajansõna verdiği demeçte, “Türkiye’de Kürtlerin haklarõ konusunda yeni bir hava gördüğünü” ifade etti. Hükümetin demokratik açõlõmõna atõfta bulunan Talabani, bunun “Ortadoğu’da barõş, Türkiye’nin birliği ve Irak, İran, Suriye ve Türkiye’deki Kürt- lerin çõkarõna olduğu” ifadesini kullandõ. Talabani, “Kürtlerin PKK’yi, barõş önerilerini kabul etmesi, silahlarõnõ bõrakmasõ ve ülkeye dönerek siyasi faa- liyetlere katõlmasõ için iknaya çalõştõğõnõ” söyledi. PKK’linin sınırdışı kararı onandı WASHINGTON (Cumhuriyet) - ABD’nin Cincinnati kentindeki temyiz mahkemesi, terör ör- gütü PKK üyesi İbrahim Parlak hakkõnda verilen sõnõrdõşõ kararõnõ onayladõ. Türkiye’de 1988’de iki Türk askerini öldürmekten hüküm giyen Parlak, 1991’de ABD’nin Harbert kentine yerleşmişti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear