24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 27 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Sanki savaşa gidiyorlardı. 600 kişiydiler ve gözlerinde öç al- ma duygusu vardı. Yıkım ekibi düşmanı yok etmek için her türlü donanıma sahipti. Geldiler, yıktılar, o güzelim okulu. Savaş kazanılmıştı... Milli Eğitim Bakanlığı’nın oluruy- la açılan o güzelim okul yerle bir edil- di... Yıkıntıların üzerinde çerçeveli bir Atatürk fotoğrafı gördüm. O güzelim ormanlarımız, koylarımız, büklerimiz, dağlarımız işgal edilip yağmalanırken, onlar “okul Hazine alanına yapıldı” gerekçesiyle eyleme geçmişlerdi. Çağdaş, Atatürkçü, aydınlanmacı bir okul istemezlerdi onlar. Eğitimi bir tarikat şeyhine teslim eden düşünce, Türkiye’nin çağdaş eğitim veren okullarına öteden beri karşıydı. Mutlaka bir gerekçe bulunur, ba- kanlık müfettişleri, maliyeciler çağdaş eğitim veren özel okulların tepesine binerdi. Ellerinde kazmalarla, küreklerle, geldiler... Ağır iş makineleriyle Zey- nep Mutlu Eğitim Vakfı Kemer Okulları’nı yıktılar. Zafer Mutlu’nun kızı Zeynep Mut- lu... Genç yaşta yaşamını yitiren Zey- nep. Zafer Mutlu, oraya kaçak Kuran kursu, cami yaptırsaydı başına bun- lar gelmezdi. Bakın size bir şey söyleyeyim... Sultanbeyli’de Hazine ve orman alanı üzerine yapılan tarikat okul- ları var... O okullara dokunuyorlar mı? Bunlarda insan yüreği yok! Laik eğitime, Cumhuriyet devrim- lerine düşman! Demokrasi ve özgürlükler, bunlar için amaç değil, araç! Yıllardır, din eksenli siyaset ya- panların, tarikat şeyhlerinin Türki- ye’yi nereye götürmek istediklerini an- latmaya çalışıyorum. Bu barbarca, vahşice yıkım bana Sıvas Madımak’ta cayır cayır yakı- lan aydınlarımızı, ozanlarımızı, bizim insanlarımızı anımsattı! Ve gözü dönmüş, salyalı yaratıkla- rı! 600 kişilik bir yıkım ekibi gidiyor Ke- merburgaz’a... Ellerinde benzin bidonları yok sa- dece... Günlerden pazar... O saatlerde Zeynep Mutlu okulu- nun öğrencileri uykuda... Kendi düşlerini, yaşamın güzelli- ğini çoğaltıyorlar belki yataklarında. Yarınları düşünüyor uyananlar. Gözlerinin kül rengi ışığı, tatlı dam- laların aydınlanan şafağında bir esin- tiyle selamlaşıyor. Bu bir düş! Ülkenin geleceğini aydınlatmak için! Sen suçlusun(!) Zafer Mutlu! O güzel kızın Zeynep’in anısına Atatürkçü, yurtsever, demokrat ve özgürlükçü kuşaklar yetiştiren okul- lar açtığın için! Laik eğitimden, Cumhuriyet dev- rimlerinden yana olduğun için! Sen suçlusun(!) Serdar Mutlu, kardeşini uyarmadığın için! Sen suçlusun(!) Latif Mutlu, oğul- larını yanlış yönlendirdiğin için! Niye kaçak Kuran kursu açmadınız, vakıf okulunu bilmem kaç milyon dolara tarikat şeyhine satmadınız? 500 çocuğun eğitim gördüğü bir okul yıkılıyor, toplumdan yine tep- ki gelmiyor. Yazıklar olsun(!) Siz yine susuyorsunuz liberal to- suncuklar, yandaş medyanın yala- kaları! Ve sen öğretmen çocuğu Minik Serçe! Haydi konuş, babana ve annene sor ve ailece verdiğiniz kararı açıkla! Hazine alanlarını, ormanları yağ- malayanların sırtlarını sıvazlayanlar neden bir okulu yıkar; yargının “yıkı- mı durdurma” kararından bir gün ön- ce; üstelik bir pazar sabahı? Geldiler ve yıktılar, güle oynaya ge- ri döndüler... Mutluydular, görevleri- ni başarıyla bitirip, “aferin” aldılar. Televizyon ekranlarında çocukla- rı gördüm, ağlayan anneleri, baba- ları... Yıkıntılar üzerinde bir Atatürk fo- toğrafı... Atatürk sanki şöyle diyordu: “Beni dinlemediniz, benim kurdu- ğum bu laik demokratik cumhuriye- te, hukuk devletine sahip çıkmadınız; din bezirgânlarını, tarikat şeyhlerini demokrasi ve özgürlüklerin simgesi sandınız. Beni de attılar bir kenara. Gözlerime bakın. Bu yılgınlığınız, kor- kunuz anlaşılır gibi değil.” Neden ey halkım, neden böyle yıl- gın, böyle ürkek ve tepkisizsin? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Suçlusun(!)... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İktidar ile muhalefet partileri CHP ve MHP’nin, Ge- nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un açõklamalarõnõ “olumlu” bulduğunu açõklama- sõ, Kürt açõlõmõ konusunda PKK’nin ve terör örgütü başõ Abdullah Öcalan’õn muhatap alõn- masõnõ isteyen DTP’yi rahatsõz etti. DTP Şõrnak Milletvekili Hasip Kaplan, Ge- nelkurmay Başkanõ Orgeneral Başbuğ’un açõk- lamalarõnõn ardõndan hem iktidar, hem de MHP ve CHP sözcülerinin yaptõğõ açõklamalara tepki gösterirken, açõlõmla ilgili tartõşmalar konusun- da üsluba dikkat edilmesini istedi. Cumhurbaş- kanõ ve İçişleri Bakanõ’nõn da bu noktaya dik- kat çektiğini kaydeden Kaplan, “Ancak ara- dan geçen günlerde baktığımız zaman CHP ve MHP’nin süreci tıkama yönündeki çaba- ları karşısında AKP sözcülerinin de benzer bir sürece su taşıdıklarını gördüm. Aynı za- manda Kürt halkının onurunu rencide edici, kırıcı ve süreci tıkayıcı birtakım açıklama- lar, sürecin resmi söylemi allayan pullayan bir duruş gibi yansıması, bu açılım konusun- daki güveni sarsmaya başladı” görüşünü sa- vundu. Kürtlerin Türkiye’nin “Kızılderilisi veya Kunta Kinte’si olmadığını” kaydeden Kaplan, “Siyaset bir bilimdir, bir mahalle jargonu değildir” diyerek, hükümet sözcüleri- nin dil ve üsluplarõna dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’de “etnik ayrımcılık var mı yok mu” varsa nasõl giderilmesi gerektiğinin üniter yapõ içinde ele alõp değerlendirmesi ge- rektiğini kaydeden Kaplan, bu süreçte MHP’nin “negatif ve agresif” tavõr sergiledi- ğini, CHP’nin ise kendi raporlarõndaki tespitle- re “sırt çevirerek” olumsuz bir hava takõndõğõ- nõ ileri sürdü. Bu süreçte hükümetin “cesur bir davranış sergilemesi gerektiğini” kaydeden Kaplan, şu görüşleri dile getirdi: “Son yapılan polemikte AKP ile MHP arasında zaman za- man CHP ile arasındaki polemiklerde sanki Türkiye’de milyonlarca Kürt yaşamıyor, bunların bazı sıkıntıları yok, onun üzerine tamamen süreci tıkayan bir dar anlayış var. Ama kimse demiyor 25 yıldır süren bir çatış- ma var, bunun ağır sonuçları var, akan kan durmalıdır bir şekilde. Bu konuda bir hava var, bir konjonktür var, devletin üst kade- melerinde... O zaman bunun üslubunu yön- temini çok iyi seçmemiz gerekiyor.” İktidar ve muhalefetin İlker Başbuğ’un açõklamasõna desteği, DTP’yi rahatsõz etti ‘Kõzõlderili değiliz’DTP Şõrnak Milletvekili Kaplan, son dönemde Kürt halkõnõn onurunu rencide edici açõklamalar yapõldõğõnõ ileri sürdü. Oramiral Metin Ataç, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini Oramiral Eşref Uğur Yiğit’e dev- retti. Ataç’ın boyu ile ilgili yaptığı espriler devletin zirvesini gülümsetti. (Fotoğraflar: AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, terör örgütü üye- lerine “Gelin teslim olun, Türk adaletine güvenin” çağrõsõ yaptõ. Deniz Kuvvetleri Komutanõ Oramiral Metin Ataç, Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ Karargâhõ’nda ger- çekleştirilen törenle görevini Oramiral Eşref Uğur Yiğit’e devretti. Oramiral Yiğit törende yaptõğõ ko- nuşmada, Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ görevinin kendisine yükleyeceği sorumluluklarõn bilinci ve id- raki içinde olduğunu belirterek, “İlk görevim, yü- ce Atatürk’ün mimarı olduğu Türkiye Cumhuri- yeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bü- tünlüğüne, üniter ve ulus devlet yapısına ve Cumhuriyetimizin anayasa ile belirlenmiş temel niteliklerine yönelik her türlü tehdide karşı koy- maktır” diye konuştu. Törenin ardõndan sorularõ yanõtlayan Genelkurmay Başkanõ Başbuğ, PKK mensuplarõna “Gelin teslim olun, Türk adaletine güvenin” çağrõsõ yaptõ. Baş- buğ’un yanõnda bulunan Başbakan Recep Tayyip Er- doğan da zaman zaman sohbete dahil oldu. Erdoğan, “Bazılarının bu süreci endişe verici şekilde gös- termesi yanlış. Demek ki korkulacak bir şey yok” dedi. Başbakan Erdoğan, Başbuğ’un terörist- lere yönelik çağrõsõna katõldõğõnõ söyledi. Başbuğ: Gelin teslim olun ÖCALAN’IN ‘YOL HARİTASI’ CEZAEVİ İDARESİNDE BURSA (AA) - Terör örgütü lide- ri Abdullah Öcalan’õn avukatõ Ömer Güneş, “Müvekkilim hazırlamış ol- duğu yol haritasını ilgili ve yetkili makamlar ile medyaya iletilmek üzere cezaevi idaresine teslim et- miştir” dedi. Gemlik İlçe Jandarma Komutanlõ- ğõ’na gelen avukatlar Ömer Güneş, Muharrem Şahin, Fuat Coşacak ve Şakir Demir, GEMPORT Lima- nõ’ndan İmralõ’ya götürüldü. Abdullah Öcalan ile görüşmelerinin ardõndan tekrar İlçe Jandarma Komutanlõğõ’na gelen avukatlardan Ömer Güneş, ga- zetecilere görüşmeyle ilgili açõklama yaptõ. Güneş, “Müvekkilim hazırla- mış olduğu yol haritasını ilgili ve yet- kili makamlar, Avrupa İnsan Hak- ları Mahkemesi ve medyaya iletil- mek üzere cezaevi idaresine teslim etmiştir. Biz de Cumhuriyet Baş- savcılığı’na bir nüshasını almak için başvuracağız” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear