Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
27 AĞUSTOS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11ekonomi@cumhuriyet.com.tr
TAV’DA 6 AYLIK VERİLER SAĞLIKLI
TAV Havalimanlarõ Holding AŞ. (TAV) ilk yarõda faaliyet kârõnõ yüzde
35 artõrdõ. Yapõlan açõklamaya göre, 2009 yõlõnõn ilk altõ aylõk döne-
minde 13.4 milyon TL vergi öncesi kâr elde etti. Vergi giderleri son-
rasõnda şirket 5.3 milyon TL zarar açõkladõ. Holding, özellikle Havaş
ve BTA’nõn gelirlerinde önceki yõlõn aynõ dönemine göre artõş olmasõ
sayesinde yõlõn ilk altõ ayõnõ yüzde 12 ciro artõşõ ile kapattõ. Şir-
ketin faaliyet kârõ da yüzde 35 artõş gösterdi. TAV Havalimanlarõ
Holding AŞ. İcra Kurulu Başkanõ Sani Şener, “Söz konusu
veriler şirketin krize dayanõklõlõğõnõn ve yönetim ile çalõ-
şanlarõn verimliliğe odaklanmasõnõn sonucudur” dedi.
Doğuş Otomotiv, yõlõn ilk yarõsõnda 20 milyon lira net kâr
elde etti. Doğuş Otomotiv’in 2009 ilk yarõyõl finansal
göstergeleri, düzenlenen basõn toplantõsõ ile açõklandõ.
Şirket yõlõn 6 aylõk döneminde net kârõnõ geçen yõlõn aynõ
dönemine göre yüzde 161 oranõnda artõrarak 20 milyon
liraya çõkardõ. Doğuş Otomotiv geçen yõlõn aynõ
döneminde 33 milyon lira zarar açõklamõştõ. Şirketin yõlõn
ilk yarõsõnda satõşlarõ ise geçen yõlõn aynõ dönemine göre
yüzde 18 oranõnda azalarak 25 bin 69 adede geriledi.
OYAK ÇİMENTO YÜKSELİŞE GEÇTİ
Oyak Çimento’nun ilk altõ aylõk net kârõ 128.9 milyon dolar açõklandõ. Yapõlan açõk-
lamada yõlõn ilk çeyreğinde yüzde 16 gerileyen çimento iç satõşlarõ ikinci çeyrekte
toparlanmaya başladõ ve beş aylõk gerileme yüzde 14’te kaldõ. Krizden etkilenme-
yen Ortadoğu ülkelerinin talebine Mõsõr ve Libya başta olmak üzere Kuzey Afrika,
Batõ Afrika ve Karadeniz ülkeleri de katõldõ ve bu ülkelerin yõl sonuna dek güçlü ta-
lebi koruyacağõ öngörüldü. İç pazardaki
talep artõşõnõn genellikle endüstriyel
projeler kaynaklõ olduğu belirtilen açõk-
lamada konut sektörünün 2010 yõlõnda
yükselişi yakalayacağõ belirtildi.
İstanbul Haber Servisi - İstanbul
Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fa-
kültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr.
Haydar Kazgan, son yolculuğuna
uğurlandõ. Kazgan için, İTÜ Yabancõ
Diller Yüksekokulu binasõnda tören
düzenlendi. Kazgan’õn cenazesi, kõlõnan
cenaze namazõnõn ardõndan Seyid Ah-
med Camii İranlõlar Kabristanõ’nda top-
rağa verildi. Kazgan’õn cenazesine ailesi,
meslektaşlarõ, yakõnlarõ ve sevenleri
katõldõ. Prof. Kazgan, 23 Ağustos Pazar
günü yaşamõnõ yitirmişti.
Haydar Kazgan’õ
uğurladõk
Reel kesim güveni
geriledi
Ekonomi Servisi - Altõ aydan bu ya-
na artõş gösteren reel kesimin güveni
ağustosta geçen aya göre 1.6 puan
azalarak 98.5’e geriledi. Geçen yõlõn ay-
nõ dönemine göre 4 puan artan güven
endeksi, 52.3’le son bir yõlõn en düşük
seviyesinin gerçekleştiği yõlbaşõndan bu
yana ise 46.3 puan arttõ.
Merkez Bankasõ, İktisadi Yönelik
Anketi ve Reel Kesim Güven En-
deksi Ağustos 2009 sonuçlarõnõ açõk-
ladõ. Ağustos ayõnda imalat sanayinde
faaliyet gösteren bin 992 işyerine an-
ket formu gönderilirken, bin 633
katõlõmcõdan yanõt alõndõ. Yanõtlama
oranõ ise yüzde 82 oldu.
İSO’nun İkinci 500 Sanayi Kuruluşu verilerine göre kriz KOBİ’leri daha çok ezdi
Ekonomi Servisi - İstanbul Sa-
nayi Odasõ Başkanõ Tanıl Küçük,
İkinci 500 Sanayi Kuruluşu ile ilgili
sonuçlarõn 2008 yõlõnõn, üretimden
satõşlarda, kârlõlõkta ve mali yapõda
2001 sonrasõ dönemin en olumsuz
yõlõ olarak ortaya çõktõğõnõ bildirdi.
Küçük, dün açõklanan verilere
göre İkinci 500 Sanayi Kurulu-
şu’nun genel durumunun daha ön-
ce açõklanan İlk 500 Firma’ya gö-
re daha kötü olduğunu vurgulayarak
özetle şunlarõ söyledi:
2008 yõlõ tüm sanayimiz için
son derece zor geçti. Ancak yüzde
40’õndan fazlasõnõ küçük ve orta öl-
çekli işletmelerin oluşturduğu ikin-
ci 500 büyük sanayi kuruluşu ça-
lõşmalarõmõzõn sonuçlarõ, 2008 yõ-
lõnõn bu gruptaki işletmeleri daha da
çok zorladõğõna işaret ediyor.
Bilindiği üzere, 2008’den mi-
ras kalan olumsuzluklar, 2009’da
şiddetini artõrarak devam etti. Yõ-
lõn ilk çeyreğinde sanayi üreti-
minde tarihi düşüşler yaşandõ. Sa-
nayideki olumsuzluklarõn 2009
yõlõnda daha da arttõğõnõ göz önü-
ne alõrsak başta küçük ve orta öl-
çekliler olmak üzere 2009 yõlõnõn
ilk yarõsõnda sanayi kuruluşlarõnõn
sõkõntõlarõnõn daha da arttõğõ açõk.
2009’un ilk yarõsõ son 10 yõlõn en
olumsuz dönemidir.
İyimserliğe kapõlmak 2009’un
ikinci yarõsõnõ da kaybetmemize
yol açabilir. Bu kritik geçiş döne-
minde dikkatler ekonomide olma-
lõdõr. Birinci ve ikinci 500 Büyük ça-
lõşmalarõmõzõn 2008’e tuttuğu ayna,
2009’un hiç olmazsa kalanõnõ ka-
zanç hanesine yazabilmek için ya-
põlmasõ gerekenlere yönelik bir
uyarõ olmalõdõr. Önlemler ihmal
edilmemelidir. Aksi takdirde, 2009
yõlõna ait birinci ve ikinci 500 büyük
sanayi kuruluşu çalõşmalarõmõzõn
sonuçlarõ, 2008’i mumla aratõr ni-
telikte olabilir.
Türkiye Reklam Konseyi, ‘Alõn-Verin, Ekonomiye Can Verin’ sloganõyla Ekonomik Canlõlõk Kampanyasõ başlattõ
TOBB, TÜSİAD ve perakendeci
kuruluşlarõn uygulayacağõ indirim
ve promosyonlarla desteklenecek
kampanyada küçücük bir sakõz
almanõn bile ülke ekonomisi gibi
dev bir çarka nasõl olumlu etki
yaptõğõ anlatõlõyor.
Bir küçücük sakõz alsanõz yeter
Ekonomi Servisi - Pazarlama, reklam,
medya alanõndaki örgütlerin çatõ kuruluşu
olan Türkiye Reklam Konseyi, küresel
krizin etkilerini azaltmak ve iç talebi can-
landõracak mekanizmalarõ harekete geçi-
rebilmek amacõyla, Devlet Bakanõ ve Baş-
bakan Yardõmcõsõ Ali Babacan’õn hima-
yesinde ülke çapõnda bir kampanya başlattõ.
15 Eylül tarihine kadar TV, basõn, rad-
yo, outdoor ve internete yayõlan “Ekono-
mik Canlılık Kampanyası”nda, “Alın,
Verin-Ekonomiye Can Verin” sloganõy-
la, küçücük bir sakõz almanõn bile ülke eko-
nomisi gibi dev bir çarka nasõl olumlu et-
ki yaptõğõ anlatõlõyor. Ramazan ve bayram
ile okula dönüş dönemlerini kapsayacak bi-
çimde, topyekûn bir seferberlik başlat-
mak amacõnõ taşõyan kampanya, Türkiye
Reklam Konseyi başta olmak üzere 5 sek-
tör örgütünün, Reklamcõlar Derneği, IAA,
Reklamverenler Derneği, TV Yayõncõlarõ
Derneği ve Basõn Reklam Platformu’nun or-
tak imzasõnõ taşõyor.
Kampanya, TÜSİAD, TOBB ve Alõşveriş
Merkezleri ve Perakendeciler Derneği üye-
leri tarafõndan yapõlacak bireysel kam-
panyalarla da desteklenecekler.
İstanbul Hilton Oteli’nde yapõlan tanõ-
tõmla başlatõlan kampanyanõn açõlõşõnda ko-
nuşan Türkiye Reklam Konseyi ve Ulus-
lararasõ Reklamcõlar Derneği Başkanõ Meh-
met Ali Yalçındağ, “Sanayi kuruluşları,
meslek örgütleri, firmalar da kampan-
yamızdan haberdar edildi. Onların ha-
yata geçireceği promosyonlar, indirim-
ler, özel koşullarla yılın son çeyreğinde
iç talebi canlandırarak hayatı normal-
leştirmek gayretindeyiz” dedi.
Ekonomi Servisi - Türkiye Reklam Konse-
yi’nin “Alın, Verin, Ekonomiye Can Verin” ad-
lõ kampanyasõnõn “hamiliğini” üstlenen Devlet
Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan,
toplantõda yaptõğõ konuşmada, hazõrlanmakta
olan orta vadeli programõn ana kurgusunun iç ta-
lebi ve özel tüketimi canlandõrmaya odaklandõ-
ğõnõ belirterek, bu açõdan sunumu yapõlan kam-
panyayla örtüştüğünü belirtti.
Babacan özetle şunlarõ vurguladõ:
Son iki aydõr yapõsal reformlarõ temel alan
orta vadeli bir program çalõşmasõ içindeyiz. Sa-
dece 2010-2011-2012’de neler yapacağõmõzõ
değil, 2012’den sonra Türkiye’nin bütçe denge-
leri ve borç stoku konusunda nasõl bir kural ge-
tirilebilir, bunun üzerinde çalõşõyoruz. Güven sağ-
lamak açõsõndan mümkün olan en kõsa zamanda
bu çalõşmalarõn tamamlanõp ortaya konmasõ ge-
rekiyor. Bunu pek çok ülkeden önce yapmõş ola-
cağõz. Önemli mesafe kat ettik.
Bugün içinde bulunduğumuz ortamda, ka-
munun hõzla kendine çekidüzen vermesi gere-
kiyor. İlk defa faiz dõşõ açõk vereceğiz. Kriz ne-
deniyle kamu borç stokunda da ciddi bir sõçra-
ma söz konusu. Kamu açõğõ arttõkça bankalarõn
elindeki kaynaklarõ Hazine tüketiyor. Son bir yõl-
dõr tablo maalesef bu.
Devletin biri vergi gelirleri diğeri iç borç-
lanma olmak üzere iki kaynağõ var. Kamu har-
camalarõnõ daha fazla arttõrarak sorunu çözeme-
yiz. Para basma kapõlarõnõ da çoktan kapattõk. Kal-
dõ ki bugün, devlet harcamalarõnõ yüzde 10 art-
tõrdõğõmõzda bunun büyümeye etkisi sadece
yüzde 0.3’te kalacak. Özel sektör harcamalarõ-
nõ yüzde 10 artõrdõğõmõzda ise 6.8 puanlõk artõş
oluyor. Demek ki esas olan özel harcamalarda-
ki artõştõr ve bu yüzden kampanya ile orta vade-
li programõn hedefleri uyuşuyor.
Orta vadeli program bizim kendi çalõşma-
mõz olacak. Daha sonra buna
uluslararasõ kuruluşlar destek
vermeye karar verirlerse,
bu kuruluşlarõn desteğini
de almayõ arzu ederiz. IMF
ile yapõlacak anlaşma Tür-
kiye ile alakalõ güveni bir
miktar daha arttõracaktõr
ama tek başõna hiçbir zaman
yeterli değildir. Ortaya ko-
nacak program hepsinden
daha önemlidir ve güven ve-
ren bir program olmalõdõr.
Türkiye Reklam Konseyi’nin dün başlattığı
Ekonomik Canlılık Kampanyası’nda birçok ün-
lü isim de ücretsiz olarak rol aldı. Prof. Dr. De-
niz Gökçe “sakız satan bakkal”, gazeteci Me-
liha Okur “çiçekçi kız”, ekonomi yazarı ve es-
ki bakanlardan Yaman Törüner “oyuncakçı”
ve bankacı Akın Öngör de “simitçi” ro-
lü ile TV reklamlarında ve ilanlarda boy
göstererek kampanyaya destek verdiler.
Reklamların tasarımını DDB & Co / Karpat Po-
lat, yönetmenliğini Kağan Erturan yürüttü.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kulak Tırmalıyor...
İyi bir sesin okuduğu doğal bir ezanla, mikrofon-
ları çok açılmış, aynı anda başlatılmamış, her biri bir
başka ses tonu, makamla okunan birbirine karışmış
ezan seslerinin kulak tırmayıcılığı arasındaki farkı bir
düşünün... Dün gece haberlerde Müslüm Gür-
ses’in kasete alınan ezan okumasının haberi sırasında
banttan verilen düzgün ses kulağımda, sabah eza-
nında çıkan garip gürültünün etkisinde, daldığım uy-
kudan gürültüyle önce ne olup bittiğini anlayamadan
uyandım. Fatih bölgesinde farklı camilerden çıkan
farklı seslere kulağım yatkın olsa da, bu kadar kulak
tırmalayan bir karmaşayı hiç anımsamıyorum. Bir sü-
re iyi niyetle kimi camilerin minarelerinden yapılan
banttan yayında teknik bir takılma, bozukluk olabi-
leceğini düşündüm... Hayır, inananların içini kıpır-
datacak ezan sesi yerine, camilerden yapılan ortak
ezan çağrısı adına bile, her kafadan, pardon mikro-
fondan bağırtı ile nasıl bir korkunç, kulak tırmalayan
gürültü yaratılabildiğini düşündüm...
Sizi bilmem ama ben Kürt açılımıyla ilgili yapılan
son günlerin sözde demokratik tartışmaları, açık otu-
rumları, siyasi, yetkin kurumlar adına düşünce,
görüş açıklamalarının bütününden de benzer algı-
yı almaktayım. Hiç bu kadar karşısındakini yok sa-
yan, incitmemek adına özensizi unutun, kırmaya, in-
citmeye, vurmaya yönelik, hakaret, suçlama yarı-
şında, bağıra bağıra, yüksek sesli konuşmalar,
açıklamaların, birbirini dinlemeye niyetsiz, niyetli ol-
sa da dinlenmesi olanaksız kulak tırmalayan bir ku-
ru gürültüyle karşı karşıya kaldığım duygusunu al-
mamıştım... Gündemimize dayatılan, çerçevesi,
içeriği, ilkeleri çizilmeden kabul etmeye zorlandığı-
mız, Kürt açılımının iyi bir şey olduğu üzerine fetva
verenler neden bu kadar kulak tırmalayan, uyumsuz,
bağırtılı sesler çıkarıyorlar ki?
Akan kanın durdurulmasını sağlayacak uzlaşma yol-
ları, çözüm reçeteleri olanlar, haksızlık yapmadıkla-
rına da inanıyorlarsa, güvenle, görüşlerini kamuoyuna
açıklarlar değil mi? Cumhuriyet’in dünkü manşeti gel-
diğimiz noktayı gazeteci gözüyle gerçekten en an-
laşılır şekilde özetleyivermişti. Her zaman bu kadar
iyi spot başlıklar bulunamaz, arkadaşlarımı kutlarım:
“Siyasette kopan kavgada yöneltilen suçlamalar
açıklama yapmaya zorladı
Başbuğ, açılıma çerçeveyi çizdi”.
İktidarı, muhalefeti 3 parti de anayasa içeriği olan
Başbuğ’un kırmızı çizgiler açıklamasına onay verdiler.
Çok farklı sonuçlar, yorumlarla birlikte. İyi güzel de,
Kürt açılımını gündeme getiren çoğunluk iktidarı ne-
den en başından, muhalefet partilerini de yanına ala-
rak bu kadar yaşamsal bir sorun üzerinde uzlaşma
sağlamaya çalışmadı ki? Neden uzlaşmayı değil, uz-
laşmamayı getirecek bir üslupla, açılımın içeriği
üzerinde en küçük bir görüş ortaya koymadan, so-
ru işaretlerini güvensizliği katlaya katlaya büyüten bir
ortamın yaratılmasına yol açtı ki? Açıklama zorunlu-
luğu, bu kaygılar üzerinden TSK’ye bırakıldı ki?..
En azından MGK’de, devletin kurumları arasında
sağlandığı duyurulan mutabakattan sonra, bir çerçeve
açıklama yapılamaz mıydı? Neden yetkili, çoğunluk
iktidarı şimdi itirazı olmadığını söylediği TSK açıkla-
masını zorunlu kılan gelişmelere ortam yarattı ki? TSK
tam mutabakat açıklamasının ardından hükümetin
yapmadığı bir açıklamayı neden yapmak zorunda ka-
labilir?.. Ankara kulislerinden kulaklara, MGK muta-
bakat metninin hükümet tarafından açıklanmamış, ek-
sik açıklanmış olması gibi dedikodular fısıldanıyor...
Doğru ise daha da güveni sarsan, gerçekten yaşamsal
bir sorun üzerinden yaratılan umutları umutsuzluğa
çevirebilecek bir tutarsızlık değil mi?
İsterseniz hep birlikte ABD’nin, emperyalizmin, Or-
tadoğu, Irak bataklığındaki çıkmazına çözüm arayışları
reçetelerinden kaynaklanıyor olsa da; Kürt açılımının,
ülkemizde barışa gidiş arayışlarının gündeme gel-
mesinin yarattığı toplumsal umutların kırılmasının si-
yaseten gaftan öte, affedilemeyecek bir suç olaca-
ğı saptamasından yola çıkalım. AKP iktidarının, Er-
doğan hükümetlerinin durmadan gündem, umut ya-
ratıp, sonrasında bunların boşa çıkarılması diğer gaf-
larından, ülke çıkarlarına aykırı sonuçlar veren fi-
yaskolarından beter bir son olabileceği üzerinde de
duralım. Ülkemiz için, AB üyelik eşiği derken daha
uzağına düşmek, Ermeni, Kıbrıs.. açılımlarının boşa
düşmesinden daha yıkıcı sonuçları olabilir çünkü.
Önceki gece göreceli sakin değerlendirme yap-
maya çalışan kimi profesyonel gazeteciler, AKP ik-
tidarının ucu açık Kürt açılımı sonrası Anadolu’nun
her yerinden gelen güvensizlik tepkilerinin hiç is-
tenmeyecek bir karşı tehdidi yaratmakta olduğunun
altını çiziyorlardı.. Çoksesli orkestra, insan için, en
zengin, en güzel müziği, ortak güzel sesi yaratmak
içindir. Ancak birbirinden güzel bestelerin ortak se-
sini yaratacak güzel müziğin çıkmasını sağlayan iyi
eğitimli, çalışmış, sesleri doğru veren sanatçılar ya-
nında, orkestra şefi, yönetimini gerektirir. Aksi, her
kafadan çıkan cırtlak seslerle müzik değil kakafo-
ni, kulak tırmalayan gürültü olur...
soner@cumhuriyet.com.tr
DOĞUŞ OTOMOTİV’DEN
20 MİLYON TL KÂR
Kampanya orta vadeli programla örtüşüyor
Programõn hamiliğini üstlenen Devlet
Bakanõ Ali Babacan, “Devlet
harcamalarõnõ arttõramayõz. Özel
harcamalardaki artõşõn büyümeye etkisi
daha fazla. Kampanya hedeflerimizle
uyumlu” dedi.
Geçen yılı bile mumla ararız
Sonuçlarõ değerlendiren
İSO Başkanõ Küçük, “Bu
veriler, 2009’un hiç olmazsa
kalanõnõ kazanç hanesine
yazabilmek için bir uyarõ
olmalõ. Aksi halde, 2008’i
mumla aratabilir” dedi.
İSO Başkanı’nın şirketi ilk kez listede
“Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” listesine bu yıl ilk
kez İSO Başkanı Tanıl Küçük’ün gıda sektöründe faaliyet gösteren şir-
keti Elit Çikolata ve Şekerleme de girdi. Şirket, 51 milyon 307 bin 198
liralık net üretimden satışla 388’inci sırada yer alıyor.
ULUSOY, 501. BÜYÜK
“Türkiye’nin İkinci 500 Büyük
Sanayi Kuruluşu 2008 Rapo-
ru”nda ilk sõrada 39 bin 438 li-
ralõk net üretimden satõşla Sam-
sun’dan Ulusoy Un San. ve Tic.
AŞ. yer aldõ. 176 sõra birden at-
layan Uludağ Un geçen yõl
177’nci sõradaydõ. Ulusoy Un’u
104 milyon 12 bin 123 lira ile
Selçuk İplik San. ve Tic. AŞ iz-
ledi. Üçüncü olan şirket adõnõn
açõklanmasõnõ istemedi. Dör-
düncü sõrayõ 103 milyon 782
bin 307 lira ile Norm Cõvata
San. ve Tic. AŞ, beşinci sõrayõ
103 milyon 721 bin 596 lira ile
Setaş Kimya Sanayi AŞ aldõ.
2008’de ikinci olan Selçuk İplik
2007’de ilk 500 içinde 478’inci
sõrada yer almõştõ.
Ekonomi Profesörü bakkal, eski bakan oyuncakçı oldu
İSO’nun raporuna göre, 2008 yõ-
lõnda vergi öncesi en fazla kâr
eden kuruluş da Eti Elektro-
metalurji AŞ. oldu. İkinci sõra-
da Erikli Su ve Meşrubat Sana-
yi ve Ticaret AŞ. yer aldõ. Ra-
pora göre, vergi öncesi dönem
kârlõlõğõnda 2008 yõlõnda üre-
timden satõşlara göre 121’inci sõ-
rada bulunan Eti Elektrometa-
lurji AŞ. 40 milyon 926 bin 135
liralõk vergi öncesi kâr rakamõ ile
ilk sõrayõ aldõ. Bunu üretimden
satõşlara göre 75. sõradaki Erik-
li Su ve Meşrubat Sanayi ve Ti-
caret AŞ. 34 milyon 473 bin 157
liralõk kârlõlõkla izledi.
KÂRDA BİRİNCİ ETİ
Ekonomi Servisi - Anadolu Efes’in ilk yarõda kon-
solide net kârõ 226.3 milyon lira ile beklentilerin üze-
rinde gelirken, geçen yõlõn aynõ dönemine göre ne-
redeyse aynõ kaldõ. Şirket, 2008’in ilk yarõsõnda 226
milyon lira kâr açõklamõştõ.
Coca-Cola İçecek de ilk yarõda yüzde 14.5 ar-
tõşla 88.11 milyon lira konsolide net kâr açõkla-
dõ. Şirketin geçen yõl aynõ dönemdeki net kârõ ise
76.93 milyon lira olmuştu.
Anadolu Efes ve
Coca-Cola sonuçtan memnun