Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
12 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Manşetler...
Şırnak’ta mayın
patladı: 1 şehit
Yurt Haberler
Servisi - Şõrnak’õn Ulu-
dure İlçesi’nde PKK’li
teröristlerin yola tuzakla-
dõğõ mayõnõn, Siyahkaya
Mevkii’nde güvenlik ve
baraj yolunun güvenliği-
ni sağlayan korucularõn
geçişi sõrasõnda patlama-
sõ sonucu, koruculardan
Servet Babat şehit oldu,
Sõddõk Yarar da ağõr ya-
ralandõ. Dün akşam saat-
lerinde meydana gelen
olayõn ardõndan, bölgeye
çok sayõda güvenlik kuv-
veti gönderilirken, yaralõ
korucunun Diyarbakõr
Asker Hastanesi’nde te-
davi altõna alõndõğõ bildi-
rildi.
150 TL’lik yardım
kuyruğunda öldü
ŞANLIURFA
(Cumhuriyet) - Urfa
Valiliği Sosyal Yardõm-
laşma ve Dayanõşma
Vakfõ (SYDV) tarafõn-
dan 150 liralõk yardõm
için kilometrelerce kuy-
ruk oluştu. SYDV’nin
dağõttõğõ yardõmõ alabil-
mek için sabah saatlerin-
de kuyruğa giren Meh-
met Yõldõz (71), aniden
yere yõğõldõ. Yõldõz, kalp
krizi geçirdiğinin anlaşõl-
masõ üzerine ambulansla
hastaneye kaldõrõldõ an-
cak kurtarõlamadõ. Üze-
rinden sadece nüfus cüz-
danõ çõkan Yõldõz’õn ce-
nazesi otopsi için Urfa
Eğitim ve Araştõrma
Hastanesi’ne götürüldü.
İstanbul’da Cem
Garipoğlu alarmı
İstanbul Haber
Servisi - Münevver Ka-
rabulut cinayetiyle ilgili
aranan Cem Garipoğ-
lu’nun Haliç Köprü-
sü’nde cip ile görüldüğü
şeklindeki ihbar, İstanbul
polisini alarma geçirdi.
Aramalar sõrasõnda polis
helikopteri de kullanõldõ.
Polis tarafõndan durduru-
lan cipte yapõlan arama-
da Cem Garipoğlu’na
rastlanõlmadõ.
Danıştay ‘a
atama
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Da-
nõştay tetkik hâkimlikle-
rine Van Vergi Mahke-
mesi üyesi Selin Toprak
ile Elazõğ İdari Mahke-
mesi üyesi Derya Beya-
zitoğlu Melikoğlu naklen
atandõ. Hâkimler ve Sav-
cõlar Yüksek Kurulu’nun
atamalarla ilgili kararlarõ,
Resmi Gazete’nin bu-
günkü sayõsõnda yayõm-
landõ.
‘Miniklere’
uyum programı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Okul
öncesi ve ilköğretim bi-
rinci sõnõf öğrencileri,
14-18 Eylül 2009 tarihle-
ri arasõnda okullarda
“uyum” programõna alõ-
nacak. Milli Eğitim Ba-
kanõ Nimet Çubukçu, il
milli eğitim müdürlükle-
rine gönderdiği genelge-
de, okul hayatõnõn baş-
langõcõnõn çocuğun yaşa-
mõnõn dönüm noktalarõn-
dan biri olduğunu vurgu-
layarak, okula başlarken
zihinsel açõdan hazõr ol-
manõn yanõ sõra, sosyal
ve duygusal yönden de
hazõr olmanõn da önem
taşõdõğõnõ ifade etti.
YÖK: Harç artış
talebimiz olmadı
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Yük-
seköğretim Kuru-
mu’ndan (YÖK) yapõlan
açõklamada, YÖK’ün
üniversitelerin, 2009 yõlõ
bütçelerine dayalõ olarak
cari öğrenim maliyetleri-
nin hesaplanmasõ dõşõnda
önümüzdeki yõl öğrenci
katkõ paylarõnda artõş ya-
põlmasõ yönünde bir tale-
binin olmadõğõ açõklandõ.
Bu arada Ankara’da harç
protestosu sõrasõnda göz-
altõna alõnan 14 öğrenci,
savcõlõk sorgusunun ar-
dõndan serbest bõrakõldõ.
Öğrenciler “haksõz yere
gözaltõna alõndõklarõnõ”
belirttiler.
Esintili bir sabah. Günlük gazeteler geldi. Ma-
lum gazetelerin manşetleri tıpkıbasım gibi.
Ergenekon’la başlıyor, Ergenekon’la bitiyor...
Acaba sıradan yurttaşlar Ergenekon’la ne den-
li ilgili?
Halkımız geçim derdinde... Üretici perişan... Tüm
bunlara karşın kimsenin sesi soluğu çıkmıyor.
Sendikalar, demokratik kitle örgütleri suskun.
Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şe-
ner’in deyişiyle, insanlar baskı rejimi altında.
Şener, Leyla Tavşanoğlu’na ne diyor:
“Türkiye’de demokrasi sorunu var...”
Tarihi bir süreçten geçiyor Türkiye. Sivil dinci fa-
şizm kendini gösteriyor.
Kimse birbiriyle konuşamıyor.
Bir korku tüneli bu!
Ulus bilincinin gelişmediği toplumlarda görülen
bir yozlaşmaya tanık oluyorum dolaştığım yöre-
lerde.
İki yılı aşkın süredir bir “Ergenekon masalı” din-
liyoruz.
İş çığırından iyice çıktı...
Küçükkuyu’nun Yeşilyurt köyünde konuşurken,
dostlarla Mustafa Balbay’ın yaşgününü kutladık.
Beni dinleyenlere şöyle seslendim:
“Amiral Özden Örnek’in darbe günlükleriyle Bal-
bay’ın 1998 yılından beri tuttuğu günlükler örtü-
şüyormuş. Balbay içeride, Örnek ise Ergenekon’un
dışında. Darbeyi Balbay mı yapacaktı?”
Dinleyenler gülmeye başladı.
Soruşturmayı yürüten savcılar, Balbay’ın ga-
zeteci olarak tuttuğu günlükleri önemsemiş, De-
niz Kuvvetleri eski komutanı emekli Oramiral Ör-
nek’in “darbe günlükleri”ni ise önemsememiş-
ti.
Daldan dala atlayacağım ama olsun!
Almanya Deniz Feneri davasının Türkiye aya-
ğı ne oldu?
Bu olayı ilk yazan gazetecilerden birisiyim...
Milyonlarca Avro Türkiye’ye geldi...
Başrolde Zahid Akman oynuyordu.
Gitti savcılığa ifade verdi.
Peki sonuç?
Yolsuzluk, vurgun, soygun, talan!
Yağmalanan orman ve hazine alanları... Çoku-
luslu “altın avcıları”na peşkeş çekilen dağlarımız,
ovalarımız...
Termal turizm adı altında kıyılarımızın, koyları-
mızın ve büklerimizin yabancılara peşkeş çekil-
mesi.
Erdoğan, Putin, Berlusconi arasında yapılan
gizli görüşmeler... Gazprom’un Rizeli bir işada-
mının şirketiyle dağıtım ortaklığı yapacağının
açıklanması.
Tüm anlaşmalar kapalı kapılar ardında oluyor...
İtalyan medyası yazıyor, Türk medyası susuyor!
Dinci-tarikatçı ve AKP yandaşı medya Erge-
nekon’la yatıp kalkıyor, ne olduğu belirsiz “Kürt
açılımı”nı ısıtıp ısıtıp önümüze seriyor, anladık.
Öteki medya grupları neden suskun?
Böyle konulara girince yanıyorlar!
Maliye müfettişleri ertesi gün kapılarına da-
yanıyor çünkü...
Esintili bir günün sabahında gazeteleri okuyo-
rum.
CHP’li Onur Öymen diyor ki:
“Türkiye’de hukuk perişandır. Bu ülkede hukuk
çökerse demokrasi de çöker. Birinci önceliğimiz
hukukun üstünlüğünü sağlamaktır.”
Öymen, medyanın siyasal iktidarın baskısı al-
tında olduğuna değinip ekliyor:
“Gazeteci sizinle röportaj yapıyor. Ama kendi ga-
zetesinde yayımlanmıyor. Çünkü medya üzerinde
baskı var.”
Türkiye son 40 yıldır böyle bir baskı döne-
minden geçmemişti.
Halk Ergenekon masalıyla uyutuluyor, hukuk
çiğneniyor, insanlar yıldırılıyor.
Suskunluğun, tepkisizliğin nedeni bu!
Gizli-açık telefon dinlemelerinin ayyuka çıktığı
bir dönemde sıradan yurttaşlar bile korkuyor.
Ergenekon iddianamesine giren belgeler, tele-
fon dinlemeleri...
Bu belgeler gerçek midir değil midir?
Türk Silahlı Kuvvetleri açıklama yapıp, belgelerin
kendileri tarafından hazırlanmadığını söylüyor.
Albay Dursun Çiçek’in imzası bulunan belge-
nin gerçek mi sahte mi olduğu hâlâ bilinmiyor.
Demokrasi ve hukuk!
Üzeri örtülmek istenen Hrant Dink cinayeti, fa-
li meçhuller...
Cumhuriyet’e atılan üç bomba...
Gördüğüm o ki, halk ve bizler, Kent Oteli top-
lantıları manşetlere çıkarılarak oyalanıyoruz.
Bu arada vurgun, soygun ve talan sürüyor!
İnsanlar tepkisiz ve yılgın...
Korkuyorlar!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Baykal, ‘AKP’nin açõlõmõnõn ayrõştõrõcõ mõ kaynaştõrõcõ mõ olacağõ belirsiz’ dedi
‘Türkiyeyolayrõmõnda’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başkanõ
Deniz Baykal, Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn “Kürt açılımı”
tartõşmalarõyla ilgili olarak “pa-
ket değil süreç” açõklamasõ
yaptõğõna dikkat çekerken “Sü-
reç lafının arkasına saklanma
yaklaşımı konunun ciddiye-
tiyle bağdaşmıyor” dedi.
Baykal, grup toplantõsõnda
yaptõğõ konuşmada Başbakan
Yardõmcõsõ Bülent Arınç’õn
“CHP’ye telefon geldi, aske-
re sivil yargı yasası konu-
sunda tavır değiştirdiler” söz-
lerine sert tepki gösterdi. Bay-
kal, “Bu sözler onun boyuna
posuna, siyasi geçmişine ya-
kışmıyor. Kim telefon etmiş-
tir, çıksın derhal açıklasın.
CHP’ye telefonla politika de-
ğiştirmeye gücü yetecek hiç
kimse yoktur” dedi. Arõnç’õn
“Darbe niyetlerinden habe-
rim vardı” sözlerine de gön-
dermede bulunan Baykal,
“Darbeden haberdar olup
kulağının üstüne yatanlar
grubunun oldukça geniş ol-
duğu ortaya çıktı bu hafta.
Birkaç yıldan beri darbe ola-
sılığından haberdar olup da
hiçbir şey yapmayan bir kad-
ro varmış. Cumhurbaşkanı,
Başbakan, o zamanki Genel-
kurmay Başkanı hepsinin
darbe karşısında kulağının
üstüne yatma anlayışı içinde
olduklarını da gördük” açõk-
lamasõnõ yaptõ.
Baykal, “Kürt açılımı” tar-
tõşmalarõyla ilgili olarak “Ne
yapmamız isteniyor, hükü-
met neyin peşinde belli değil.
Önemli bir işin peşinde ol-
duğu izlenimi veriliyor ama
içi doldurulmuyor. Yuvar-
lak laflarla, genel temennilerle
bu politikayı sürdürmek ar-
tık mümkün değildir. Ne ya-
pılmak isteniyor, bunu açık-
ça söylemeleri lazımdır. Her-
hangi bir somut öneri yapıl-
maması zihinlerinde ‘somut
önerinin bulunmuyor olmasõn-
dan mõ kaynaklanõyor’, yoksa
‘var da onu söylemekten kork-
malarõ, çekinmelerinden mi
kaynaklanõyor’ sorularına yol
açıyor. Başbakan süreçten
bahsediyoruz, diyor. O süreç
nereye varacak? Süreç lafının
arkasına saklanma yaklaşımı
bu konunun ciddiyeti ile bağ-
daşmıyor” dedi.
‘Erdoğan karıştırıyor’
“Başbakan’ın milli kim-
likle etnik kimliği karıştırdı-
ğını” kaydeden Baykal, şu de-
ğerlendirmeleri yaptõ: “Tür-
kiye’de Türk milli kimliği,
etnik kimlik değildir, bunu
Başbakan’ın öğrenmesi ge-
rekir. Bakın Arap kimliği
bizde etnik kimlik ama Mı-
sır’da milli kimliktir. Başba-
kan olarak bu milletinin adı-
nın Türk milleti olduğunu
unutmayı, unutturmayı ma-
rifet sayarsa bu sorun çözü-
lebilir mi? Etnik kimlik ile
milli kimlik birbirine hasım,
düşman değil. Hem o, hem
bu. Birileri etnik kimliği mil-
li kimliğin önüne geçirmeye
kalkarsa o yanlış. Milli kim-
lik o kadar kolay kurulmu-
yor. Ayrıştıralım, bö-lüştü-
relim, yok böyle şey... Biz,
devlet dine, mezhepe, etnisi-
teye bulaşmasın, diyoruz. Gü-
neydoğu’da okullar açacak-
sın, istihdam olanakları ya-
ratacaksın. Zararı da göze
alıp fabrika kuracaksın. Tür-
kiye yol ayrımında. Bu yak-
laşım ayrıştırıcı mı olacak,
kaynaştırıcı mı? Biz kaynaş-
tırıcı önerilerin yanındayız,
ayrıştırıcı önerilerin de şid-
detle karşısındayız. Haber-
lere bakıyoruz, ‘Türk milleti’
lafını anayasadan çıkarta-
cakmışız, bu kaynaştırıcı ola-
cakmış!.. Hadi canım sen de.
Bizimle görüşmek istiyor-
larmış. Ne söyleyeceksin?
Erdoğan’õn “milli kimlikle etnik kimliği karõştõrdõğõnõ” kaydeden Baykal, kõrmõzõ
çizgilerini “‘Türk milleti’ lafõnõ anayasadan çõkaracaksõnõz, bu kaynaştõrõcõ olacak!
Hadi canõm sen de... Etnisiteyi milli eğitime sokmayõn, milli kimlikle oynamayõn”
diye özetledi. Baykal “Bizi dinlemek istiyorlarmõş. İşte dinle, burada söylüyoruz”
derken “kaynaştõrõcõ önerilerin yanõnda olduklarõ” mesajõnõ verdi.
Aydınlardan açılıma destek
Kürt sorununun çözümü için TBMM’ye hayati sorumluluk düştüğü
vurgulanan 162 imzalõ bildiride ‘atõlan adõmlarõ destekliyoruz’ denildi
Haber Merkezi - Türkiye gündemi-
nin en sõcak konusunu oluşturan
“Kürt açılımı”na aralarõnda çok sayõ-
da bilim insanõ, sanatçõ, yazar, gazete-
ci, insan haklarõ savunucusu ve sivil
toplum kuruluşu yöneticisinin yer al-
dõğõ 162 imzalõ bir destek geldi.
Dün kamuoyuna açõklanan ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi’ne sorunun çözü-
mü için büyük sorumluluk düştüğünü
vurgulayan metinde, “Bizler, on yıllar-
dan beri devam eden, binlerce insanı-
mızın yaşamına, onarılmaz acılara,
maddi ve manevi kayıplara mal olan,
toplumsal dokumuzu bozan, ülkeyi et-
nik çatışmaların eşiğine getiren Kürt
sorununun adil, demokratik, barışçı
çözümü için atılan adımları sonuna
kadar destekliyoruz. Kanın durması,
barış, dostluk ve karşılıklı güvenin ye-
niden kurulması ve onarılması için
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ha-
yati ve ertelenmez bir sorumluluk
düştüğüne inanıyoruz.
Bu inançla, soruna cesaretle eğilen
ve çözüm arayan her girişimi, barış ve
çözüm yolunda adım atan bütün kişi
ve kurumları destekliyor; barış çaba-
larını kendi dar çıkarları ve savaşçı
emelleri uğruna engellemeye çalışan-
ları tarih ve toplum önünde kınadığı-
mızı bildiriyoruz” denildi.
Bildiriye aralarõnda, Adalet Ağaoğlu,
Ahmet Çakmak, Ahmet İnsel, Ahmet
İsvan, Ahmet Tulgar, Akın Atalay,
Akif Kurtuluş, Ali Bayramoğlu, Alper
Görmüş, Arif Ali Cangı, Atila Ayte-
mur, Aydın Engin, Ayhan Bilgen, Ay-
şegül Devecioğlu, Bahri Belen, Baskın
Oran, Berat Günçıkan, Binnaz Top-
rak, Celal Yıldırım, Cengiz Aktar, De-
niz Kavukçuoğlu, Doğu Ergil, Emirali
Şimşek, Ergin Cinmen, Erol Kızılel-
ma, Fatmagül Berktay, Ferhat Kentel,
Fuat Keyman, Gençay Gürsoy, Gülten
Kaya, Gündüz Mutluay, Hacer Ansal,
Hale Soygazi, Halil Berktay, Hüsnü
Öndül, İbrahim Kaboğlu, Kemal Gök-
han Gürses, Kuvvet Lordoğlu, Mahir
Günşıray, Mebuse Tekay, Murat Bel-
ge, Murat Çelikkan, Necmiye Alpay,
Nesrin Sungur, Orhan Alkaya, Ömer
Madra, Perihan Mağden, Roni Mar-
gulies, Rüstem Batum, Sami Evren,
Sezai Temelli, Sezgin Tanrıkulu, Sırrı
Süreyya Önder, Tan Oral, Tanıl Bora,
Tarhan Erdem, Tarık Ziya Ekinci,
Ümit Fırat, Ümit Kardaş, Ümit Kı-
vanç, Ünal Ünsal, Vicdan Baykara,
Yavuz Demirkaya, Yavuz Önen, Yıldı-
rım Türker, Yılmaz Ensaroğlu, Yücel
Sayman, Zeynep Tanbay, Zübeyde Kı-
lıç’õn da bulunduğu 162 aydõn imza attõ.
BİLDİRGEDE AKP’NİN AÇILIMINDAKİ DIŞ ETKİLERE DİKKAT ÇEKİLDİ
TKP:Türkiyeliçözümistiyoruz
ANKARA (AN-
KA) - Türkiye Ko-
münist Partisi (TKP),
Kürt sorununun çö-
zümü konusunda
“Barış, Kardeşlik ve
Birlik Bildirgesi” yayõmladõ.
Bildirgenin başlangõç bölümünde, ge-
linen nokta, “Yerel yönetimlerin yet-
kilerinin genişletilmesi konusunda
DTP’nin, bölge belediyelerinin, ser-
mayenin, AB’nin, ABD’nin, AKP’nin,
Irak Kürt yönetiminin aynı görüşte ol-
dukları biliniyor. TBMM’de bu yak-
laşımın daha geniş bir taraftar kitle-
siyle buluşması da şaşırtıcı olmaya-
cak” sözleriyle özetlendikten sonra şu
değerlendirme yapõldõ:
“Bizler bu ortamın yaldızlarının
kazınması gerektiğine eminiz.
ABD’nin, AB’nin, Irak’ta işgalin iş-
birlikçisi Barzani’nin ve diğer taraf-
ların mutabık oldukları bir gidişat
kaygı ve soru uyandırmalıdır. Daha
somut olarak da, bu sürecin hangi so-
runları çözeceği, neleri daha da için-
den çıkılmaz hale getireceği tartışıl-
malıdır. Kaygımız odur ki, ABD’nin
bölgedeki hegemonya tasarımı, bize
bir çözüm olarak yutturulmak iste-
niyor. Kürtlerin nasıl, hangi haklara
sahip olarak yaşayacakları bu büyük
tarafların sorunu değildir. Onların
masaya yatırdıkları Türkiye’dir. Em-
peryalizmin biçimlendirdiği Ortado-
ğu’ya uygun bir Türkiye, karar yet-
kileri emperyalist merkezlere devre-
dilmiş, toplumsal yaşamı cemaatlere
teslim edilmiş, Osmanlı’ya öykünen
bir Türkiye’dir.”
“Bu gidiş farklı halkları din ile bir-
leştirmek iddiasındadır” denilen açõk-
lamada, şu görüşlere de yer verildi:
“Toplumsal, siyasal yapının şekillen-
mesinde dine görev vermek demek, in-
sanların kader karşısında çaresiz ilan
edilmesi, tevekkül göstermeleri, tari-
kat ve cemaat hiyerarşilerinin insan-
ların elini, kolunu, aklını bağlaması
demektir.
Biz bütün kökenlerden, kültürler-
den ve dillerden insanlarımızın eşit,
özgür, adil bir iradi birlikteliği yeni-
den kurmalarının, cumhuriyetimi-
zin bu içerikle yeniden tanımlanma-
sının dışında bir gelişmeye asla alkış
tutmayacağız. Bugün müjdesi verilen
gelişme, insanlarımızı kaynaştırmayıp
ayrıştırmakta, yeni ve daha derin ça-
tışmalara çanak tutmaktadır. Tehli-
kelerin gerçekleşmesini önleyebiliriz.
Bunun yolu, bir süre önceye kadar var
olan durumu korumaya çalışarak
değil, yeni bir cumhuriyeti tartışma-
ya başlayarak döşenecektir. Türkiyeli
çözüm istiyoruz.”
KILIÇDAROĞLU:
AKP örtülü
faşizm
uygulama
yolunda
Kõlõçdaroğlu, AKP’nin
örgütlü toplumu sindir-
mek için kendi yandaşla-
rõnõ desteklediğini belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Kılıçdaroğlu,
“AKP’nin örtülü bir faşizmi
uygulama yolunda olduğu-
nu” söyledi.
Kõlõçdaroğlu, Kamu-Sen Ge-
nel Başkanõ Bircan Akyıldız
ve beraberindekileri parla-
mentoda kabul etti. Kõlõçda-
roğlu, AKP’nin ne söylediyse
tersini yapan bir parti olduğu-
nu, gelir adaletsizliğinin gi-
derek derinleştiğini anlatõrken
şu açõklamalarõ yaptõ: “So-
kaktaki yurttaş kan ağlıyor;
bu tablo böyle devam ederse
arkasından sosyal patlama-
lar gelecektir. Türkiye artık
her alanda şiddetin yaşandı-
ğı coğrafya konumuna geldi.
Böyle bir ortamda nasıl olu-
yor da birilerinin malvarlı-
ğında süratli büyüme olu-
yor, kim bu birileri? AKP bu
birilerini de açıklamak zo-
rundadır. Eğer Sayın Baş-
bakan geleceğini garanti et-
mek için Kısıklı’da otura-
caksa, etrafını çevirdiği Çin
Seddi gibi duvarların arka-
sında oturacaksa kendisinin
krizden etkilenmeyeceğini
çok iyi biliyoruz. O villaları
da Sayın Başbakan medyaya
açmalıdır.” Kõlõçdaroğlu ay-
rõca, “AKP her alanda ciddi
baskı uygulama yolundadır.
Örgütlü toplumu sindirmek
için kendi yandaşlarını des-
teklemektedir. Bir memur
sendikasının AKP dönemin-
deki büyüme hızı yüzde 700,
başka hiçbir ülkede böyle
bir örnek yoktur. Burada
örtülü faşizmin sivil toplum
ayağının da oluşturulduğunu
kabul etmemiz gerekiyor”
görüşünü dile getirdi.
‘60 bin kişi hayat kadını
olmak için sırada’
“Türkiye’de 60 bin kadı-
nın bedenini satmak için sı-
raya girdiğini” kaydeden Kõ-
lõçdaroğlu, “AKP adaleti bu-
dur işte. Millete din iman
söyleminde bulunuyorsu-
nuz, bir bakıyorsunuz 60
bin kadın, hayat kadını ola-
rak geçimini sağlamak için
sıraya girmiş. Bu acı tablo-
yu, medyanın gündeme ge-
tirmesi lazım. Medya üze-
rinde AKP’nin baskısını da
biliyoruz. Yandaş medya
yarattılar. Türkiye’yi güllük
gülistanlık gösteriyorlar. İn-
sanlar aş alırken yüzlerini
kapatıyorsa, bu AKP’nin
utancıdır” diye konuştu.
Devlet Bakanõ Selma Aliye
Kavaf ise “Kılıçdaroğlu’nun
kadın bedenini ahlak dışı bir
anlayışla siyasete alet etme-
sini kınıyorum” dedi.
Baykal, grup toplantısında AKP’nin Kürt açılımına ilişkin değerlendirmeler yaptı. Baykal, “Tür-
kiye’de Türk milli kimliği, etnik kimlik değildir bunu Başbakan’ın öğrenmesi gerekir’’ dedi. (AA)
Yok, sizi dinleyeceğiz. Bizi
dinlemek istiyorsan burada
söylüyorum, işte dinle bak,
ona göre davran. Bir şey söy-
leyeceksen gel o zaman ko-
nuşalım. Milli eğitime etnisi-
teyi sokmaya çalışıyorlar.
Milli eğitimin ‘milli’liğine
eğitime dini, tarikatları so-
karak zaten ciddi zararı ver-
diler, şimdi de etnisiteyi sok-
ma tehlikesi var. Bu milletin
dilini, kültürünü, değerlerini
bölme anlayışı yanlıştır. Et-
nisiteyi milli eğitime sokma-
yınız. Milli kimlik kavra-
mıyla oynamayınız.”
‘Çalık petrolü aldı’
Baykal, son dönemde ener-
jide önemli imzalar atõldõğõnõ
vurgularken Nabucco ve Güney
Akõm’õn birbirine karşõt proje-
ler olduğunun altõnõ çizdi. Bay-
kal, “Nabucco’dan sonra at-
tığımız bu ikinci imza karşı-
lığında biz ne aldık bilmiyo-
rum, ama Çalık Grubu özle-
diği petrolü aldı” dedi.