Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
11 AĞUSTOS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
LEYLA TAVŞANOĞLU
Eski İÜ İktisat Fakültesi öğretim üyelerin-
den MHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Mit-
hat Melen’le Türkiye’de giderek vahimleşti-
ği görülen ekonomik durumu konuşuyoruz.
Melen AKP hükümetini gerekli ekonomik
önlemleri zamanõnda almamakla eleştiriyor.
- Bu küresel krizin üstesinden gelebilmek
için bütün gelişmiş ülkelerde devlet tedbir
paketlerini devreye sokuyor. ABD’de bile
devletin eli şu anda doğrudan ekonominin
içinde. Bütün bunlar olurken Türkiye’de
hükümet ne yapıyor?
‘2012’YE KADAR TOPARLANMA
OLMAZ’
MİTHAT MELEN - Şu anda dünyada alõ-
nan önlemlerin parasal değeri 10.6 trilyon do-
larõ aştõ. Bunun yaklaşõk 2 trilyon dolara ya-
kõn kõsmõ da nakit para. Zehirli, toksik senet-
ler denilen herkesin elini yakan bu senetleri
temizlemek ve banka sistemini düzeltmekle
ilgili faaliyetler var. AB bunu bir anlamda sil
baştan yaptõ. Yani serbest piyasa ekonomisin-
den devletleştirmeye kadar gitti, diyebiliriz.
Keza ABD Başkanõ Obama’nõn önünde ciddi
bir ekonomi sõnavõ var. Bu sõnavõ geçip geçe-
meyeceği belli değil. Obama’nõn söylediğine
göre ABD’de hâlâ ekonomik durgunluk sürü-
yor. Bundan hemen çõkamayacağõ görülüyor.
O arada Obama’nõn başkanlõğõnõn meşruluğu
da tartõşõlmaya başlandõ. Kimileri bir milyo-
nun üzerinde imza toplayarak Obama’nõn
Kenya doğumlu olmasõ nedeniyle ABD’ye
başkan olamayacağõnõ iddia ediyorlar. Bütün
bu tartõşmalar ekonomide henüz bir düzelme
olmadõğõnõ, bunun daha vakit alacağõnõ, 2011-
2012’ye kadar dünyada ciddi bir ekonomik
toparlanma göremeyeceğimizi gösteriyor.
Evet, biraz büyüme hõzõ yükseliyor ama bu
hâlâ, Obama’nõn da söylediği gibi, durgunlu-
ğun bittiği anlamõna gelmiyor. Yani dünya
yeni bir sistem bulana, yeni bir yapõlanmaya
gidene kadar bu sõkõntõlarõ çekeceğiz.
‘EKONOMİNİN PATRONU
BELLİ DEĞİL’
Bu sõkõntõlarõ Türkiye de çekiyor. Ama Tür-
kiye’de bunlarõn üzerine bir başka sorun daha
var. Bir kere Türkiye’deki ekonomik yapõsal
sorunlar çözülemedi. Bence bu iktidarõn en çok
eleştirilecek yanõ burada. Elindeki çoğunlukla
önüne çok fõrsat çõktõ. Türk ekonomisinin alt-
yapõsõyla ilgili sorunlarõ pekâlâ çözmesi müm-
kündü. Ama bunlarõn hiçbirine değinilmiyor.
Alõnan önlemler bile uzun vadede belki çözüm
getirebilecek önlemler. Örneğin bir istihdam ya
da teşvik paketi açõyor. Ama en önemlisi olan
yapõsal sorunlara değinilmiyor. Piyasalarõn alt-
yapõsõnõ düzeltmek, vergiyle ilgili meseleler
var. Kamu maliyeti ve hazinesini düzenleyecek
yasalar gerekli. Bugün kamu ekonomi huku-
kundan söz etmek çok zor. Devlet piyasayõ
düzenlemeye kalkarken kendi ilişkilerini dü-
zenleyemiyor. Kim kimin elinde ya da kim ne
iş yapõyor? Tam anlamõyla belli değil. Bugün
Türkiye’de ekonomiyle uğraşan bir sürü birim
var. Hiçbirinin birbiriyle doğrudan ilişkisi yok.
Sistem abi kardeş ilişkisiyle çalõşõyor. Özetle
söylemek gerekirse, ekonominin hukuki an-
lamda patronu belli değil. Birisini bir yere atõ-
yorsunuz. O kişisel çabalarõyla ne kadar iş gö-
rebilir? Ayrõca bürokrasi imzadan kaçtõğõ için
her gün TBMM’den saçma sapan kanunlar çõ-
kõyor. Birtakõm işlerde politikacõ yerine sürekli
bürokrasi yargõlandõğõ için her gün torba kanun
adõ altõnda bir sürü 33 kanunu bir araya getiren
bir kanun çõkarõlõyor. Sistem bozuluyor. Ne
okuyan ne de yazan anlõyor. Buna da reform
diyorsunuz. Bir de dünyada bu kadar önemli
gelişmeler olurken hükümet ne IMF ile anlaş-
maya yanaştõ, ne AB politikasõnõ açõk ve net
bir biçimde ortaya koydu. Bütçe açõklarõ büyü-
yor. İhracat ve ithalat kendiliğinden azaldõ.
Bunlar ekonomide iyileşme demek değil.
- Dünyada ortalama ekonomik daralma
yüzde 2 denilirken Türkiye’de yüzde 13.5
daralmayı nasıl görüyorsunuz?
- Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bundan da-
ha büyük bir ekonomik daralma olmadõ. Bu
çok büyük bir daralma. Bu kadar büyük da-
ralma ABD’de, AB ülkelerinde olsa ciddi
olaylar olur. Bizde hiçbir şey olmuyor. Kayõt
dõşõnõn yüksekliğinden söz ediliyor.
- Ekonomiye kaynağı belli olmayan 18.3
milyar doların girişini nasıl karşıladınız?
- Ekonomide böyle şey yok. Ödemeler bi-
lançosu zaten tahminler esasõna dayanõyor.
Gelirinizi giderinizi tahmin ederken bir sõzõntõ
olunca bu paranõn açõktan geldiğini farz edi-
yorsunuz. Yani bu Türkiye’ye bir döviz girişi
olduğu anlamõna gelir. Yaz aylarõnda döviz gi-
rişinin olmasõ çok doğal. İkincisi, çevre ülke-
lerde o kadar çok sõkõntõ var ki paralarõn Tür-
kiye’ye gelmesi her şeye rağmen doğal. Türki-
ye yine her şeye rağmen ekonomik ve siyase-
ten istikrarlõ sayõlabilecek bir ülke. Bu para gi-
rişini önemsemek lazõm. Adõ sõcak, kayõt dõşõ
para olsun, demek ki Türkiye’ye bir para akõşõ
var. Belki de bizi ayakta tutan bu. Onun için
buradaki istikrarõ korumak lazõm. Biz o neden-
le bu reformlardan, ekonominin daha iyi bir
raya oturmasõndan söz ediyoruz. Türkiye’nin
bu bölgenin en güçlüsü olma ihtimali var.
Ama kendi kaynaklarõnõ iyi kullanõrsa...
- Neden iyi kullanamıyor?
- İki seçim üst üste bu kadar oyçoğunluğuyla
iktidar olmasõna rağmen bu hükümetin tarihe
geçecek ekonomik reformlarõ yapmamasõnõ an-
lamak mümkün değil. Nedense AKP hüküme-
ti, gündemi yok Kürt açõlõmõ, yok Ergenekon,
yok yargõ reformu gibi konularla oyalõyor. Ku-
rumlar birbirine giriyor. Şu anda önemle üze-
rinde durulmasõ gereken konu ekonomi. Türki-
ye’nin başõna da bu ekonomi yüzünden sõkõntõ-
lar gelecek. Dünya topallarken sizin düz yürü-
meniz mümkün değil. Önümüzdeki ekim, ka-
sõmda ABD ve AB’de belirli krizler bekleni-
yor. Bunlar tahmin. Olabilir de, olmayabilir de.
Ama beklentisi bile bir ürperti yaratmaya yeti-
yor. Oralarda bir kriz, sarsõntõ olursa Türkiye
bu kadar rahat kalamaz.
bunlarõn uzun mesafelere taşõnmasõnõ sağlayan
balistik füzeler üzerine yoğunlaştõğõnõ anlattõ.
Kimyasal silahlardan etkilenme tehlikesi
olanlarõ ve etkilenenleri tehlikeden uzaklaştõrmak
için kirlenmenin temizlenmesi işlemine “zehi-
ri temizleme” adõ verildiğini aktaran Baykara,
temizlemenin “fiziki ajanı ortamdan uzak-
laştırmak” ve “kimyasal ajanın yapısını bo-
zup tehlikesiz hale getirmek” olmak üzere iki
yöntemle uygulandõğõnõ kaydetti. Doç. Dr. Ta-
rõk Baykara, TÜBİTAK’ta bir süre önce ta-
mamladõklarõ çalõşmalarla kimyasal silah sal-
dõrõlarõna karşõ hazõrlõklõ olmak için kimyasalõ
emecek, etkisini azaltacak ve bertaraf edecek et-
ken maddeler geliştirdiklerini bildirdi.
TÜBİTAK MAM Malzeme Enstitüsü’nde
yapõmõ tamamlanan çalõşmada, tümü yerli ham-
maddelerden seçilen gözenekli yapõdaki silikat
esaslõ çeşitli seramik hammaddelerinin emici
özelliklerinden faydalanõldõğõnõ anlatan Bayka-
ra, bunlar yardõmõyla çeşitli kimyasal gazlarõ
emecek tozlar geliştirdiklerini belirtti.
“T-1” temizleme tozu olarak isimlendirilen
malzeme ile kimyasal silaha karşõ gerekli ön-
lemlerin alõnmõş olacağõnõ belirten Baykara, “Ça-
lışmamızda çeşitli sıvı kimyasal maddeleri te-
mizleme amacıyla seramik esaslı T-1 temiz-
leme tozunun kullanıma uygun şartlarda
hazırlanmasını esas aldık. Bu temizleyici
malzemelerin çeşitli ebatlarda üretilmesi de
kullanım kolaylığı sağladı” dedi.
Baykara geliştirilen ürünün herhangi bir sal-
dõrõ esnasõnda zehirli endüstriyel maddelerle kir-
lenmiş personelin, silah, elbise, teçhizat, araç, ara-
zi ya da binanõn temizlenmesini sağlayacağõnõ
anlattõ. “T-1” temizleme tozunun geliştirilme-
sinde hammadde olarak Türkiye’nin çeşitli yö-
relerinde çok miktarda bulunan silikat esaslõ mal-
zemelerin kullanõldõğõnõ anlatan Baykara, “Bu
çalışma ile kimyasal silahlara karşı son derece
etkin bir temizleme tozu geliştirildi ve prototip
olarak üretildi. Yapılan test ve deneyler son
derece olumlu sonuçlar verdi” diye konuştu.
Baykara, “kit” olarak hazõrlanan ürünün in-
san vücudunun maruz kaldõğõ sõvõ kimyasal si-
lahlara karşõ temizleme yaptõğõnõ; “plastik ku-
tu” şeklinde hazõrlanan ürünün ise geniş cilt te-
masõnda sõvõ kimyasal gazõ absorbe ettiğini; “ba-
sınçlı tüp” ürünün de mühimmat, araç veya ara-
zi gibi geniş yüzeylere temas eden sõvõ kimya-
sal gazõ emdiğini ettiğini bildirdi.
Ekim ya da kasõm aylarõnda ikinci bir kriz
dalgasõnõn Türkiye’yi vurmasõ halinde bunun
altõndan kalkmak güç olacak. AKP hükümeti
gündemi yapay olarak yargõ reformu,
Ergenekon gibi konularla işgal edecek yerde
ekonominin düzeltilmesine odaklanmalõ.
Türkiye’deki ekonomik yapõsal sorunlar
çözülemedi. Bence bu iktidarõn en çok
eleştirilecek yanõ burada. Elindeki
çoğunlukla önüne çok fõrsat çõktõ. Türk
ekonomisinin altyapõsõyla ilgili
sorunlarõ pekâlâ çözmesi mümkündü.
Bütün tartõşmalar ekonomide henüz bir
düzelme olmadõğõnõ, bunun daha vakit
alacağõnõ, 2011-2012’ye kadar dünyada
ciddi bir ekonomik toparlanma
göremeyeceğimizi gösteriyor. Yeni bir
sistem bulana kadar sõkõntõlarõ çekeceğiz.
‘Yapõsal sorunlar çözülemedi’
Ekim ya da kasõm aylarõnda ikinci bir kriz dalgasõnõn oluşabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Mithat Melen, hükümetin
gündemi yapay olarak yargõ reformu, Ergenekon gibi konularla işgal edecek yerde ekonomiye odaklanmasõnõ istedi
AKP ekonomiye odaklanmalı Düzelme vakit alacak Çok fırsat çıktı ama...
- “Yani krizle gelen krizle gider” gi-bi yaygın bir kanı var. Siz buna ne di-yorsunuz?
- Bu hükümet 2001 krizinden sonraiktidara geldi. Kim ne derse desin buhükümet yine ekonomi kötüye gittiğiiçin gidebilir. Bunu da isteyerek söyle-miyorum. Bir kriz geldiği zaman hepi-mizi vuruyor. Bir kriz geldiğinde benyaşarõm, öbürleri çöker diye bir şeyyok. Mucizelere inanmamakta yararvardõr. Hele ekonomide çok büyük mu-cize olmaz. Bir de dünyada uygulananpolitikalar artõk yetersiz kalõyor, krizle-ri çözemiyor. Bir taraftan şirketleri kur-tarmak için inanõlmaz miktarlarda har-cama yapõyorsunuz, ama öbür taraftanbu harcamalardan dolayõ az vergi almayoluna gidiyorsunuz. Ya da toplumabalõk tutmayõ öğretmek yerine balõk ve-riyorsunuz. Toplum bu sefer daha çokbalõk istemeye başlõyor. İşin kurtulma-sõ için devletin sadece o harcamayõ yap-masõ yetmiyor. Yeni bir sisteme, yenibir üretim metoduna gerek var. Haliha-zõrdakiler bugünkü kaotik yapõyõ çöze-cek durumda değil. Artõk ekonomi bili-mi de pek yetmiyor. Belki gelecek 25yõl içinde başka sistemler, yeni teoriler,yeni görüşlerle dünya yeni baştan yapõ-lanacak; ayaklanacak.
- Bir de bugün Türkiye’de işsizlik
çok ciddi bir sorun haline geldi.
Bunun üstesinden nasıl gelinebilir?
- Özellikle genç işsiz sayõsõ çok
vahim. Bu tehlikeli bir durumdur.
Bunu çözemezseniz ülkenin esas
meselesini çözememişsiniz demek-
tir. Bu, kaosu da, terörü de, hõrsõzlõ-
ğõ, sosyal patlamalarõ da beraberinde
getirir. İşsizlik şu anda had safhada.
Onun da nedeni girişimcinin yatõrõm
yapmamasõ. Girişimci doğal olarak
yatõrõm yaparken geleceği görmek
ve kâr etmek ister. Şu anda ise öyle
bir şey görmüyor. Merkez Bankasõ
devamlõ faizle oynuyor. Faizle oyna-
mak da yetmiyor. İndirdim, demekle
de faiz inmiyor. Borçlanmak zorun-
daysanõz faiz yükseliyor. Siz istedi-
ğiniz kadar indirdim deyin. Lafõnõz
boşta kalõyor. Buradaki mesele
özellikle piyasanõn günlük finans-
man ihtiyacõnõ sağlamakla ilgili. Pi-
yasayõ likidite, para açõsõndan boş
bõrakmamak lazõm. Örneğin, KO-
Bİ’leri mutlaka beslemek, sistemle-
rini iyi kurmak, dünyaya açõlmalarõ-
nõ sağlamak, gerekli teknolojiyi on-
lara vermek ve rekabet eder hale ge-
tirmek gerekiyor. Bugün Türki-
ye’nin neredeyse yüzde 90’õ 10 ile
150 arasõnda işçi çalõştõran KOBİ de-
diğimiz işletmeler. Bunlar Türki-
ye’nin temel direkleri. Bunlar batar-
sa Türk ekonomisi çok sõkõntõ çeker.
‘PİYASA BOŞ
BIRAKILMAMALI’
‘YENİ BİR SİSTEME
GEREK VAR’
- Türkiye’de ekonomiyi döndürmek için inşaat sektörü lokomotif olarak kullanılıyor.
TOKİ üzerinden inanılmaz bir inşaat faaliyeti var. Bu ne kadar sağlıklı bir yapı?
- İnşaat sektörü bugün Türkiye’de küçümsenemeyecek önemde. Ama artõk arz talebin üze-
rine geçmeye başladõ. Burada ciddi bir hesapsõzlõk var. Bir de büyük şehirlerde artõk inşaat
yapõlacak arsa kalmadõ. Onun için yeni planlar yapmak lazõm. Şu alõşveriş merkezlerine ba-
kõn. Sadece İstanbul’da 40 tane alõşveriş merkezi olduğu söyleniyor. Ekonomi daha da kötü-
ye gidince bunlarõ ne olarak kullanacaksõnõz? Çok tehlikeli. İlk Belçika’ya gidişim 30 yõl ön-
ceydi. Brüksel’de bir tane alõşveriş merkezi vardõ. Bugün yine o alõşveriş merkezi. Başka
yok. Ben yaptõm oldu, istim arkadan gelsin diyorlar, ama olmuyor. Şimdilik herkes idare edi-
yor. Ama korkuyorum. Arkadan esen olumlu rüzgâr bir gün dönerse bu hepimize takla attõrõr.
‘İNŞAAT SEKTÖRÜNDE CİDDİ BİR HESAPSIZLIK VAR’
Kimyasal silahlarõn etkisini tehlikesiz hale getiren yüksek temizleme gücüne sahip malzeme geliştirdi
TÜBİTAK’tan büyük buluş
Parmakları karnına dikildi
KONYA (AA) - Konya’da bir kaza
sonucu iki parmağõ ucundan kopan
Mahmut Esat Benibil’in (14) kopan
parmaklarõ yerine dikildikten sonra,
daha çabuk iyileşmesi için geçici
olarak paketleme yöntemiyle vücu-
duna yerleştirildi. Başkent Üniver-
sitesi Konya Araştõrma ve Uygula-
ma Hastanesi Plastik Cerrahi Uz-
manõ Dr. İbrahim Çivi, “Ele monte
edilmiş parmaklardaki cildi soyduk,
daha sonra vücudun karõn bölgesi-
ne, kopan parmaklar deri altõnda
olacak şekilde gömdük. Bu yöntem-
le deri, gömülen yerde kendisini ye-
nileyecek. 1.5 ay sonra da gömülen
parmaklarõ çõkartacağõz” dedi.
Çocuk 48 kez bıçaklandı
BATMAN (AA) - Batman’da önce-
ki gece 19 Mayõs Mahallesi’ndeki
evine gitmek isteyen Mesut Akarsu
(15), Yahya Kemal Beyatlõ Lisesi
önünde henüz kimliği belirleneme-
yen kişi veya kişilerce bõçaklandõ.
Akarsu’nun cesedi otopsi için Bat-
man Bölge Devlet Hastanesi’ne gö-
türüldü. Otopsi işlemi tamamlanan
Akarsu’nun vücudunda 48 ayrõ bõ-
çak darbesi bulunduğu bildirildi.
Giyside kanserojen uyarısı
İstanbul Haber Servisi - Çin ve
Hindistan’dan ithal edilen tekstil
ürünlerinde yüksek limitlerde kan-
serojen etkili boya ve ağõr metal içe-
ren maddeler olduğu iddia edildi.
Tüketiciler Derneği Başkanõ Engin
Başaran, “İstanbul Hazõrgiyim ve
Konfeksiyon İhracatçõlarõ Birliği ve
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İh-
racatçõlarõ Birliği’nin Çin ve Hindis-
tan gibi ülkelerden ithal ettiği ürün-
lerde kanserojen etkili azo boyar ve
ağõr metal içeren maddelerin tespit
edildiği ve halk sağlõğõnõn tehdit al-
tõnda olduğu yolundaki söylentiler
önem taşõmaktadõr” dedi.
Çankaya’da büfe yasağı
ANKARA (ANKA) - Çankaya Be-
lediye Meclisi, Çankaya ilçe sõnõrla-
rõ içinde bulunan parklarda büfe ça-
lõştõrõlmasõnõ yasakladõ. Belediye
Meclisi’nin aldõğõ karar gereğince
parklarda halen faaliyette olan büfe-
ler kaldõrõlacak, inşaat halindeki bü-
feler de yõkõlacak. Söz konusu kara-
rõn, parklarõn doğal yapõsõnõ koru-
mak amacõyla alõndõğõ bildirildi.
İzmir’de tecavüz iddiası
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- İzmir’de polise başvuran 23 yaşõn-
daki üniversite öğrencisi S.K, Al-
sancak semtinde yürürken mazgalõn
içine cep telefonunun düştüğünü,
yoldan geçen A.P’nin yardõmcõ ola-
rak telefonu bulunduğu yerden çõ-
kardõğõnõ anlattõ. S.K, tanõştõktan
sonra aracõna bindiği A.P’nin, or-
manlõk alana götürerek kendisine te-
cavüz ettiğini söyledi. Polisin araş-
tõrmasõ sõrasõnda A.P, S.K’yi cep
telefonundan arayarak buluşmak is-
tediğini bildirdi. Buluşma noktasõn-
da önlem alan polisler 19 yaşõndaki
A.P’yi yakalandõ. Tecavüz iddiasõnõ
reddeden A.P. tutuklandõ.
Uzan’a yine zamanaşımı
ADANA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Çu-
kurova Elektrik Ano-
nim Şirketi’ni (ÇE-
AŞ) zarara uğrattõğõ,
şirketin paralarõnõ
grup bankalarõna ak-
tardõğõ, genel başkanõ
olduğu Genç Parti’ye
(GP) para aktarõmõnda
bulunduğu iddiasõyla
hakkõnda onlarca dava
açõlan Cem Cengiz Uzan ve bazõ
yöneticiler, zamanaşõmõ dolayõsõyla
3. davadan da kurtuldu. Son olarak
7 arkadaşõyla birlikte 7 yõl 6 aya ka-
dar hapis cezasõ istemiyle yargõla-
nan Uzan, zamanaşõmõndan yararla-
narak bir kez daha ceza almadõ.
Terör zanlılarından itiraf
Dış Haberler Servisi - Alman-
ya’daki Düsseldorf Yüksek Eyalet
Mahkemesi’nde yargõlanan ve arala-
rõnda Adem Yõlmaz ile Atilla Selek
adlõ Türklerin de bulunduğu 4 zanlõ,
dünkü duruşmada itiraflarda bulun-
du. Hücre elebaşõ olarak ifade veren
Fritz Gelawicz, Avrupa’da terör ey-
lemleri düzenlemek için Pakistan’da
eğitim aldõğõnõ itiraf etti. Zanlõlar,
“İslami Cihad Birliği” adlõ örgüt
adõna Almanya’da bombalõ saldõrõ
planlamakla suçlanõyor.
CHE’ye balyozlu soygun
İstanbul Haber Servisi - Cumhuri-
yet Halk Evi (CHE) Pendik Şubesi
pazar gecesi geç saatlerde soyuldu.
Hõrsõz ya da hõrsõzlarõn içeri girebil-
mek için balyozla duvarõ kõrdõğõ,
içeride bulunan bilgisayar, fotoğraf
makinesi ve faks cihazõnõ aldõğõ tes-
pit edildi. Görevlilerin haber verme-
siyle olay yerine gelen ekipler, olay-
la ilgili soruşturma başlattõ.
Aslında temmuz, ağustos fiyat-
ların genelde düştüğü aylardır.
Enflasyonun biraz yükselmiş olması rahatsız edici. Ama genelde Türkiye’de fiyatlarda
önemli bir kıpırdanma yok. Esas mesele bu kadar küçülmeden dolayı talebin azalmış
olması. İthalat, ihracat, tüketim azalıyor. Bugün talebi nasıl düzeltmek gerektiği mese-
lesi var. Talep tabii ki sıfıra inmez. Ama artış hızı düşüyor. Bu çok büyük bir tehlikedir.
‘Talepteki düşüş tehlikeli’
Baştarafı 1. Sayfada