Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Ya da onaylar ama “mufassal (geniş) bir esbabı mu-
cibe (gerekçe) ile” onaylarken onaylamamış gibi olur!
Üçüncü olasılığa olanak tanırsa; günlerdir “bir ihti-
mal daha var” şarkısını söyleye söyleye; partisini des-
tekler ve ama gerekçeli kararında dikkat çektiği kimi
sakıncaların giderilmesini tavsiye ederek... askerin sır-
tını sıvazlar.
Kamuoyu günlerdir çalkalanıyor.
Köşk kapısındaki CNN Türk muhabirinin haberi; “Ya-
sayı inceleyen Cumhurbaşkanı, kılı kırk yarıyor.”
Bir gazetenin haberi, “ince eliyor”.
Bir diğer başlık: “Çankaya’nın zor kararı”
Vay canına! Çankaya’daki sanırsınız savaş kararı-
na imza atacak!
Alt tarafı günlerdir kamuoyunda enine boyuna tar-
tışıldığı gibi; AİHM kararlarından tutun da -yalaka mil-
letvekilleri, iktidar borazanları dışında- anayasa hu-
kukçularının anayasanın 145. maddesine aykırı bul-
dukları maddeyi ya onaylayacak ya da onaya yaptı-
rım gücü olmayan bir gerekçe, bir özür dilekçesi ek-
leyerek yürürlüğe girmesini sağlayacak!
“Bir ihtimal”; ya tartışılan maddeyi veto ederse?
Tarafsızlık ilkesiyle sarmalanmış partizan bir anla-
yış Çankaya’da yer tuttukça... Zor...
Beklentilerin aksine Çankaya’daki AKP’li; askere si-
vil yargı yolunu açan maddeyi TBMM’ye geri gönde-
recek olursa... dün sabah yazılan bu yazı çöp sepe-
tine!
Çankaya’daki koltuğa oturur oturmaz partisinin Mec-
lis’ten geçirdiği tartışmalı bir yasayı önüne geldiği gü-
nün gece yarısı onaylamadı mı? Onayladı!
Çankaya’daki koltuğa oturduğundan bu yana par-
tisinin gönderdiği tek bir yasayı yeniden görüşülmek
üzere Meclis’e geri gönderdi mi? Hayır!
AKP iktidarının temel kurallarından biri Meclis’teki
çoğunluğun kabul ettiği bir yasayı AKP’nin seçtiği Cum-
hurbaşkanı’nın derhal onaylaması... Bir noter görevi
yapması...
Üstelik Çankaya’daki AKP’linin kararına ekleyece-
ği “şerhli onayın” uygulamada beş paralık değeri yok.
Bir çeşit al gülüm, ver gülüm oyunu.
Çankaya’daki bunu hep yapıyor. AKP iktidarının “üni-
versitelerde türban serbestisini” sağlayacak anayasa
değişikliğini onaylarken kararına; “kimi hassasiyetler
göz önüne alınarak, endişeleri giderecek düzenleme-
ler yapılması zorunluluğuna” işaret eden bir ek yaptı.
AKP hükümeti Çankaya’nın “endişeleri giderecek”
tavsiyelerine uyacak tek bir adım atmadı.
Anayasa Mahkemesi türban yasasını anayasaya ay-
kırı buluncaya kadar... Çankaya’nın onayladığı ana-
yasa değişikliği yürürlükte kaldı.
Şayet üçüncü olasılık gerçekleşirse Çankaya, bu-
gün de aynı oyunu sahneye koyuyor demektir.
Anayasaya, AİHM’nin aykırı bulmadığı maddeyi
onayladığını içeren, ancak yaptırım gücü olmayan bir
yöntemle; ne şiş yansın ne de kebap hesabı, hem ken-
dini hem de partisini eleştirilerden kurtaracağını sa-
nıyor...
AKP hükümeti, elmalarla armutları birbirine karış-
tırıyor.
Değişikliği savunurken yukarıya gönderdiği rapor-
da sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasına
AİHM’nin ve AB’nin karşı olduğunu yazıyor.
Oysa ne asker ne de muhalefet değişikliğin bu ya-
nına karşı.
Karşı çıkılan askere sivil yargı yolunu açan madde.
Anayasa ve AİHM kararına aykırı olan madde.
Çankaya, tartışmalı maddeyi şerh koyarak onay-
larsa... yadsınması olanaksız bir gerçek bir kez daha
yinelenecek.
Çankaya’daki AKP’li ile AKP’li hükümetin yok bir-
birinden farkı!
İstanbul B 33
Edirne Y 32
Kocaeli B 33
Çanakkale B 33
İzmir B 35
Manisa PB 37
Aydın B 38
Denizli B 37
Zonguldak B 27
Sinop B 29
Samsun B 30
Trabzon Y 28
Giresun B 29
Ankara B 34
Eskişehir B 34
Konya B 33
Sıvas B 30
Antalya B 34
Adana B 35
Mersin B 34
Diyarbakır B 37
Şanlıurfa B 39
Mardin B 33
Siirt B 36
Hakkâri Y 24
Van Y 23
Kars Y 19
Oslo Y 16
Helsinki Y 18
Stockholm Y 17
Londra PB 19
Amsterdam Y 17
Brüksel Y 18
Paris B 19
Bonn Y 17
Münih Y 26
Berlin Y 23
Budapeşte PB 26
Madrid Y 35
Viyana Y 23
Belgrad Y 26
Sofya Y 25
Roma B 27
Atina B 33
Zürih Y 22
Moskova Y 23
Aşkabat PB 34
Astana PB 31
Taşkent A 40
Bakû Y 29
Bişkek Y 34
Tiflis PB 24
Kahire B 34
Şam B 36
Ülkemizin doğu kesim-
leri parçalı ve çok bu-
lutlu, Trakya, Doğu
Anadolu’nun kuzey ve
doğusu kısa süreli ol-
mak üzere sağanak ve
gök gürültülü sağanak
yağışlı, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Yağışlar Artvin,
Kars, Ardahan ve Er-
zurum’un kuzey ilçele-
rinde kuvvetli olacak.
SAYFA CUMHURİYET 9 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE
8 HABERLERİN DEVAMI
Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanõ Güven Eken, Enerji Bakanõ Veysel Eroğlu’na tepkili
‘Hasankeyf siyasete alet edilmemeli’
MAHMUT LICALI
ANKARA - Doğa Derneği Yö-
netim Kurulu Başkanõ Güven
Eken, Çevre ve Orman Bakanõ
Veysel Eroğlu’nun Hasankeyf’i
sular altõnda bõrakacak Ilõsu Barajõ
yapõmõ için herhangi bir desteğe
ihtiyaç duymadõğõ yönündeki açõk-
lamasõnõn inandõrõcõ olmadõğõnõ
belirterek “İhale sürecinin tekrar
başlatılması ve ihalenin yapıl-
ması yıllar alır. Bakanın kendisi
teknik bir konuda siyasi hareket
ediyor” dedi.
Hasankeyf’in sular altõnda ka-
larak 10 bin yõllõk kültürel mira-
sõn yok olmasõna neden olacak Ilõ-
su Barajõ yapõmõndan Almanya,
Avusturya ve İsviçre’nin destek-
lerini çekmesinin ardõndan Bakan
Eroğlu baraj yapõmõ için herhan-
gi bir desteğe ihtiyaç duymadõk-
larõnõ savundu. Eroğlu, bazõ kişi-
lerin Hasankeyf’in yok olacağõ id-
diasõnõ yaydõğõnõ belirterek, “Ha-
sankeyf, bu proje sayesinde
muhteşem bir cazibe merkezi
olacaktır” dedi.
Ülkelerin desteğini çekme ka-
rarõnõn ilmi, teknik bir yönü bu-
lunmadõğõnõ ileri süren Bakan
Eroğlu, “Bu kesinlikle siyasi bir
karardır. Çünkü Türkiye’nin
geleceği aydınlıktır. Türkiye şu
anda bölgesinde büyük bir güç-
tür. Bundan bazı ülkelerin ra-
hatsız olması gayet tabiidir” di-
ye konuştu. Türkiye’nin Ilõsu Ba-
rajõ’nõ yapacak güçte olduğunu be-
lirten Eroğlu, baraj için herhangi
bir desteğe ihtiyaç duymadõklarõ-
nõ, DSİ’nin Ilõsu gibi yüzlerce
baraj yaptõğõnõ ifade etti.
‘Bakan siyasi davranıyor’
Ilõsu Barajõ yapõmõna karşõ çõkan
uluslararasõ kampanyayõ başla-
tan Doğa Derneği Yönetim Ku-
rulu Başkanõ Güven Eken, Eroğ-
lu’nun açõklamalarõna tepki gös-
terdi. Ilõsu’ya karşõ çõkan herkesi
siyasi davranmakla suçlayan Ba-
kan Eroğlu’nun kendisinin siyasi
davrandõğõnõ belirten Eken, “Biz
yüzlerce bilimsel rapordan ha-
reket ederek Ilısu Barajı’nın
yapılmasına karşı çıkıyoruz.
Bakanın kendisi ise bize bölücü
diyerek bu teknik olayı siyase-
te alet ediyor” diye konuştu.
Eroğlu’nun Türkiye’nin kendi
kaynaklarõyla Ilõsu Barajõ’nõn ya-
põlacağõ açõklamasõnõn inandõrõcõ
olmadõğõna işaret eden Eken,
uluslararasõ desteğin çekilmesiy-
le birlikte 2007 yõlõnda ihaleyi
alan konsorsiyumun dağõldõğõnõ
kaydetti. Hasankeyf’in siyasete
alet edilmemesi gerektiğini ifade
eden Eken, şunlarõ dile getirdi:
“Teorik olarak Türkiye bara-
jı kendi kaynaklarıyla da ya-
pabilir. Ama bunun kararını
tek başına Çevre Bakanlığı ve-
remez. Hükümetin Hazine’den
kredi alarak barajı ihale etmesi
gerekiyor. Tekrar aynı sürecin
başlatılması, ihaleye katılacak
grupların ortaya çıkması ge-
rekiyor. Bu da yıllar alacak bir
süreç. Bu nedenle Eroğlu’nun
Hasankeyf’e baraj yapılmasına
yönelik inadı tamamen siyasi-
dir. Hiçbir bilimsel veri ve tek-
niği uymamaktadır. Zaten ken-
dileri de itiraf ettiler. Hasan-
keyf’e baraj yapılabilmesi için
toplam 150 kadar kriter vardı.
Kendi açıklamalarında kriter-
lerin yalnızca 40’ına uyulduğu
belirtiliyor.”
Herkesin Hasankeyf’in öne-
mini anladõğõnõ, yalnõzca Bakan
Eroğlu’nun bu konuda siyasi
davrandõğõ için anlamadõğõnõ be-
lirten Eken, “Biz önümüzdeki
aylarda Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan ile konu hakkında
görüşmeyi istiyoruz” dedi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumu Kampusu’ndaki yeni duruşma salonu tanõtõldõ
İstanbul Haber Servisi - İstanbul Cumhu-
riyet Başsavcõ Vekili Turan Çolakkadı, Er-
genekon davasõnda 3. iddianamenin henüz ta-
mamlanmadõğõnõ, 1 aydan fazla da sürmeye-
ceğini söyledi.
Silivri Cezaevi personeli için spor salonu ola-
rak tasarlanan ancak Ergenekon davasõnda
duruşma salonunun yetersiz kalmasõ nedeniy-
le duruşma salonuna çevrilen, 740 kişi kapasiteli
Türkiye’nin en büyük duruşma salonu ta-
mamlandõ.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Turan
Çolakkadõ tarafõndan medyaya tanõtõlan bin met-
rekarelik duruşma salonunda, 20 Temmuz’da
başlanacak olan Ergenekon davasõ 2. iddiana-
mesinin duruşmasõ görülecek. Çolakkadõ, “Ye-
ni duruşma salonu, bundan sonra İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yönetiminde
olacak, ancak salona lojistik destek, cezaevi
yönetimi tarafından karşılanacak” dedi.
Silivri Ceza İnfaz Kurumu Kampusu yanõn-
da yapõlan duruşma salonunda hâkim ve sav-
cõlarõn bulunduğu yerin iki tarafõnda dev ek-
ranlar bulunuyor. Duruşma salonu, 126 tutuk-
lu, 54 tutuksuz, 180 sanõk, 210 avukat ve 350
kişilik izleyici ve gazetecilere ayrõlmõş bö-
lümlerden oluşuyor. Duruşma salonunda bu-
lunmayacak olan zabõt kâtipleri için ayrõ bir böl-
me oluşturuldu. Zabõt kâtipleri kendilerine ay-
rõlan özel bölmeden ses ve görüntüleri izleye-
rek daha sonra duruşma tutanaklarõ için bilgi-
sayara dökümünü sağlayacak.
Duruşma salonunda gizli tanõklar için salon
dõşõnda özel bir bölme oluşturuldu. Gizli ta-
nõklarõn ifadeleri, sesleri ve görüntüleri dijital
olarak değiştirilerek salonda bulunan iki adet
dev ekrandan izlenebilecek. Salonda bulunan
hâkim, savcõ ve avukatlar ile sanõklar da gizli
tanõklara kameralar aracõlõğõyla soru yönelte-
bilecek. Gizli tanõklarõn deşifresi ve görüntü-
sü kesinlikle açõğa çõkmayacak. Duruşma sa-
lonuna, hâkim ve savcõlarõn yanõ sõra sanõklar
da özel kapõlardan alõnacak. Tutuklu sanõklar,
duruşma salonunun ön bölümünde, tutuksuz sa-
nõklar ise tutuksuz sanõklarõn arkasõnda yer ala-
cak. Şüpheli avukatlarõ ile müşteki avukatlarõ
da salonun iki yanõnda yer alan koltuklarda ay-
rõ bölümlerde oturacak.
Ses ve görüntü kaydõnõn yapõlacağõ salonda
3 hareketli 4 sabit kamera bulunurken hareketli
kameralar konuşan kişiye dönerek kayda devam
edecek. Sanõklarõn her iki tarafõnda yer alan avu-
katlar için ayrõlan bölümdeki bütün masalarda
mikrofon sistemi ile bilgisayar da bulunuyor.
Duruşma sõrasõnda avukatlara söz kime veri-
lecekse o kişinin mikrofonu açõlacak.
3. iddianame tamamlanmadı
Basõn mensuplarõyla hatõra fotoğrafõ çektiren
ve 3. iddianameyle ilgili sorularõ yanõtlayan Baş-
savcõ Vekili Çolakkadõ şunlarõ söyledi: “İd-
dianamenin yazılıp bitirilmesi, tamamlan-
ması anlamına gelmiyor. İddianameyle ilgili
5 savcı çalışıyor. Başsavcılığa UYAP üze-
rinden gönderilecek olan iddianame, eksik-
likleri varsa geri gönderiliyor. İddianame-
nin başsavcılık tarafından onaylanmasının
ardından mahkemeye gönderiliyor. 15 gün-
lük inceleme süresi var. Mahkeme gerekli
görürse üçüncü iddianameyi iade edebilir. Bi-
rinci ve ikinci iddianamede olduğu gibi
üçüncü iddianame de bittiği zaman basına
bilgi verilecek.”
İddianameyi başõndan beri incelediğini, an-
cak bir bütün olarak incelemediğini ifade eden
Çolakkadõ, bir soru üzerine duruşma salonunun
yalnõzca Ergenekon davasõ için değil, büyük da-
valar için hazõrlandõğõnõ, gerektiğinde başka bü-
yük davalar olmasõ durumunda kullanõlabile-
ceğini ya da ileride spor salonuna dönüştürü-
lebileceğini de belirtti.
Çolakkadõ, Ergenekon soruşturmasõ kapsa-
mõnda tutuklandõklarõ iddia edilen Zeynep
Abidin Genç ve Uğur Selçuk Şener ile ilgili
bir bilgisinin olmadõğõnõ da belirterek “Bu ola-
yın ‘Ergenekon’ ile ilgili olduğunu zannet-
miyorum. Ama araştıracağım” dedi.
Kurtcebe’nineşekli
karikatürüneberaat
İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz
karikatüristlerinden Osman Nuri Kurt-
cebe, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’õn üniversitelerde türbanõn ser-
best bõrakõlmasõna ilişkin söylediği “...
Velev ki simge olsun” sözlerini eşek ka-
rikatürüyle eleştirmesi nedeniyle hakkõn-
da açõlan davada beraat etti.
Başbakan Erdoğan’õn “Basın yoluyla
hakaret” gerekçesiyle karikatürist Kurt-
cebe aleyhinde açtõğõ dava, Şişli 2. Asliye
Ceza Mahkemesi’nde sonuçlandõ.
Mahkemenin gerekçeli kararõnda, kari-
katürist Kurtcebe’nin farklõ dönemlerde
Türkiye kamuoyunu meşkul eden ve fark-
lõ kişilerce dile getirilen “Atatürk’ü sev-
miyoruz. Humeyni’yi seviyoruz”,
“Türkiye’de dinimizi yaşayamıyoz”,
“Türbana ulema karar verir, Anayasa
Mahkemesi karar veremez” sözleriyle
ilgili hayvan figürlerinin yer aldõğõ kari-
türler çizdiği anõmsatõldõ. Kararda “Hay-
van karikatürleriyle ifade edilmiş mi-
zahi eleştirinin, eleştiride geçen sözcük-
lerin davacıya aidiyeti konusunda ke-
sin kanaat oluşmadığı, mizahi yöntemle
ortaya konulan ağır eleştirinin müşte-
kiye karşı doğru yöneltilmiş bir haka-
ret sayılamayacağı ve davacının Türki-
ye Cumhuriyeti’nin anayasası ile belir-
lenen ilkelere karşı bu tür sözlü beyan-
larının bulunmadığından sanığın be-
raatine karar verilmiştir” denildi.
İstanbul Haber Servisi - Tutuklu Aile-
leri Yardõmlaşma ve Dayanõşma Derneği
(TAYAD) üyeleri, ileri derecede kanser
hastasõ olan Güler Zere’nin tutukluluk
halinin devam etmesini protesto etti.
Bakõrköy Özgürlük Meydanõ’nda top-
lanan TAYAD’lõlar, “Güler Zere ser-
best bırakılsın” dövizi taşõyõp, “Tecri-
de son, ölümler durdurulsun”, “Dev-
rimci tutsaklar onurumuzdur” slogan-
larõ attõlar. Çukurova Üniversitesi Hasta-
nesi ve Adli Tõp Kürsüsü tarafõndan Gü-
ler Zere’ye, “Sağlık koşullarının hapis-
hanede kalmaya uygun olmadığına ve
derhal tahliye edilmesine” ilişkin rapor
verildiğini anlatan TAYAD üyesi Meh-
met Güvel, Zere’nin İstanbul Adli Tõp
Kurumu’na sevk edilmesi sõrasõnda 14
saat yolculuk yaptõğõ 10 dakikada mua-
yene edildikten sonra yeniden 14 saatlik
yolculuğa çõkarõldõğõnõ anõmsatarak, “Bu
işkence değilse nedir” diye sordu. İnsan
Haklarõ Derneği İstanbul Şubesi Başkanõ
Gülseren Yoleri de Türkiye’de Zere’nin
durumuna benzer olan yaklaşõk 100 ka-
dar tutuklu ve hükümlü bulunduğunu,
bunlardan 8’inin durumunun acil oldu-
ğuna dikkat çekti.
Öte yandan Cumhurbaşkanlõğõ Basõn
Merkezi’nden yapõlan açõklamada, cum-
hurbaşkanlarõnõn af yetkisinin sadece
hürriyeti bağlayõcõ cezalarõn hafifletil-
mesi veya kaldõrõlmasõyla ilgili olduğu
kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararõ ol-
mayan tutuklular hakkõnda bu yetkinin
kullanõlmasõnõn anayasal olarak müm-
kün olmadõğõ bildirildi.
‘Zereserbest
bırakılsın’çağrısı
KANSER HASTASI
Üçüncü iddianame 1 ay sonra
İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, salonu ba-
sın mensuplarına tanıttı. (Fotoğraflar: UĞUR DEMİR)
Okulda23Nisanve19Mayõs’õnkutlanmadõğõnõiddiaedincebaşõnagelmeyenkalmadõ
Atatürkçü öğretmen hedef oldu
İstanbul Haber Servisi - Ban-
dõrma Anadolu Lisesi’nde 2008 yõ-
lõnda 23 Nisan ve 19 Mayõs kut-
lamalarõnõn yapõlmadõğõ iddiasõy-
la İlçe Milli Eğitim Müdürlü-
ğü’ne şikâyet dilekçesi veren ede-
biyat öğretmeni Seval Kaya Sön-
mez’in başõna gelmeyen kalmadõ.
Edebiyat öğretmeni hakkõnda çok
sayõda soruşturma açõldõ. Bandõr-
ma Ülkü Ocaklarõ’nõn da hedefi
haline haline getirilen Sönmez’in
PKK’li olduğu söylentisi yayõla-
rak öğrencilerin kendisi ile ko-
nuşmasõ yasaklandõ; derslerde
ideolojik propaganda yaptõğõ, öğ-
rencileri Emeğin Partisi’nin top-
lantõlarõna götürdüğü iddia edildi.
Sönmez’in elektronik posta adre-
sinin şifresi de kõrõlarak, özel pos-
talarõ dahi okul müdürüne verildi.
2008 yõlõnda ise okulda 23 Nisan
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bay-
ramõ ile 19 Mayõs Atatürkü Anma
Gençlik ve Spor Bayramõ etkin-
liklerinin hiç düzenlenmediğini
fark eden Sönmez, İlçe Milli Eği-
tim Müdürlüğü’ne yazdõğõ dilek-
çede bu iddialarõ dile getirdi.
Dilekçe dikkate alõnmazken ve-
kil müdür Zübeyir Çömlekçi
amirleri tarafõndan korundu. Sön-
mez hakkõnda ise soruşturmalar
açõlmaya başlandõ. Sönmez’i so-
ruşturmak için gelen iki müfettiş
ise öğrencilere, öğretmenleri aley-
hinde ifade vermeleri durumunda
“öğretmeni okuldan göndere-
cekleri, kendilerini ondan kur-
taracaklarını” söylediler.
Kendilerine, “öğretmenin ders-
te ideolojik kavramlara-konuş-
malara yer verip vermediği, ne-
ler konuştuğu, öğrencileri siya-
si partiye götürüp götürmediği,
daha önce bu konuda dilekçe ve-
rip vermediği” şeklinde sorular
sorulan öğrencilere, edebiyat öğ-
retmeni Sönmez ile konuşmalarõ
yasaklandõ, konuşmalarõ duru-
munda okuldaki kameralarla bunun
tespit edileceği söylendi.
Aleyhte ifadeye zorlandılar
Milli Eğitim Şube Müdürlü-
ğü’ne verilen tutanakta öğrenci-
ler, soruşturmada, öğretmen aley-
hine ifade vermeye zorlandõkla-
rõnõ belirttiler. Ancak Bandõrma
Milli Eğitim Şube Müdürü Ma-
lik Kavak, edebiyat öğretmeni
Seval Kaya Sönmez’in öğrenci-
lerle tuttuğu tutanağõn aslõndaki
metni fotokopide gizleyerek, bel-
gede imzasõ bulunan öğrencileri
korkutup imzalarõnõ geri çekme-
ye zorladõ.
Bandõrma Cumhuriyet Savcõlõ-
ğõ’na da suç duyurusunda bulunan
Sönmez’in dosyasõ incelenmek
üzere önce kaymakamlõğa, oradan
ise yine ilçe milli eğitim müdür-
lüğüne gönderildi. Bir öğrenci ve-
lisi Aysel Beyaz, Seval Sönmez’i
Cumhuriyetçi kimliği ile tanõdõk-
larõnõ belirterek “Ben Cumhuri-
yetçi bir kadınım. Çocuğumun
da öyle yetişmesini istiyorum. Se-
val Hanım’ın da böyle olduğunu
biliyorum. Çocuğuma derslerde
bunu öğrettiğini biliyorum. Se-
val Hanım’a avukat tutma tek-
lifinde bulundum. Çünkü o he-
pimiz için savaşıyor” dedi.
GELİBOLU PARKI İHALEDE
Parayla tarih
tepki yarattõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çevre ve Or-
man Bakanlõğõ’na bağlõ Doğa Koruma ve Milli
Parklar Genel Müdürlüğü’nün Gelibolu Yarõ-
madasõ Tarihi Milli Parkõ’nda yer alan ve her
yõl milyonlarca kişi tarafõndan ziyaret edilen
Çanakkale Şehitliği ile tarihi savaş alanõnda
“saha içi taşıma” ve “alan kılavuzluğu” hiz-
metlerini ücretli hale getirilmesine yönelik iha-
le gerçekleştirmesi tepki çekti.
Çevre ve Orman Bakanlõğõ bünyesinde faali-
yet gösteren Doğa Koruma ve Milli Parklar
Genel Müdürlüğü’nün Gelibolu Yarõmadasõ
Tarihi Milli Parka ilişkin başlatacağõ “ücretli
saha içi taşıma ve alan kılavuzluğu” uygula-
masõ tartõşma yarattõ. Çevre ve Orman Bakanlõ-
ğõ’ndan önceki gün yapõlan açõklamada parka
yapõlacak ziyaretin paralõ olmasõnõn kesinlikle
söz konusu olmadõğõnõn belirtilmesine karşõn,
“taşıma” ve “alan kılavuzluğu” hizmetlerin-
den ücret alõnacağõ ifade edildi.
CHP Çanakkale Milletvekili Ahmet Küçük
de uygulamaya tepki gösterdi. Küçük, “Yurt-
taşlar olabildiğince rahat bir şekilde Çanak-
kale Savaş alanlarını gezebilmeli ve doğru
bir şekilde bilgilendirilmelidir” diye konuştu.
Çanakkale Şehitliği üzerinden birilerinin zen-
ginleştirilmemesi gerektiğini söyleyen Küçük,
“Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Par-
kı’nda ticari bir potansiyel var ise bundan
öncelikle bu milli parkın içinde kalan köy-
lerde yaşayan yurttaşlarımız faydalanmalı-
dır. Çevre ve Orman Bakanlığı’nın projesi
parkın içinde yaşayan insanlardan ziyade
birilerini zengin etme üzerinedir” dedi.
ERDOĞAN’IN AÇTIĞI DAVA