Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
9 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr
SAĞNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
Derviş, G-8 ve…
Çivisi Çıkan Dünya!
Sabancı Üniversitesi’nin İstanbul Politikalar
Merkezi’nde (İPM) bir grup yazarla bir araya ge-
len ABD’nin etkili düşünce kuruluşu Brookings
Enstitüsü Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, yer-
kürenin yüz yüze olduğu bir numaralı sorunun “be-
lirsizlik” olduğunu söyledi.
Önceki gün bir sohbet toplantısında buluştu-
ğumuz Derviş, “En akıllı uzmanlar bile bundan al-
tı ay sonrasını tahmin etmekte yetersiz kalıyor!” de-
di; “Yaşanan çok olağanüstü bir olay!” diye -özet-
le- ekledi:
“Dünya ekonomisi İkinci Dünya Savaşı yılların-
dan bu yana ilk kez böyle bir küçülme yaşıyor.
’30’ları yaşamadığımızdan, yaşam süremizce ben-
zer bir olaya hiçbirimiz tanık olmadık. Yapısal de-
ğişikliklere yol açan, uluslararası ekonomilerin
dengesini değiştiren bir süreç söz konusu…Yeni
dengeleri yönetmek açısından uluslararası koor-
dinasyon ve uyum mekanizmalarının da böylelik-
le değişmesi gerekecek. Bazı uluslararası kuru-
luşlarının Batı kurumları olmaktan çıkması ve ger-
çekten uluslararası olması lazım gelecek. Ancak
ne var ki bu da siyasi bir olay.”
Dünyanın gidişatına yön veren en belli başlı dü-
şünce kuruluşlarından birinin tepesinde bulunan
bir başkan yardımcısının ağzından bu saptama-
ları duymak, “depremzede kent” Aquila’da yapı-
lan G-8 öncesi tam zihin açıcı oldu…
Aquila’da toplanan dünyanın ileri gelen eko-
nomilerinin -G-8!- liderleri etrafında acayip, göz
gözü görmeyen fırtınalar esiyor, çünkü şimdiye dek
eşi benzerine rastlanmamış tartışmalar yaşanı-
yor…
İstenmeyen adam Berlusconi
Tartışmanın merkezinde -görünürde- ev sahi-
bi ülke İtalya var…
Bahar aylarından bu yana özel yaşamındaki zin-
cirleme skandallarla gündemden bir türlü inmek
bilmeyen Berlusconi’nin, dünya ekonomisi için
böylesine kritik bir dönem ve kavşakta bu kadar
yüksek profilli bir toplantıya liderlik etmesinden,
görünen o ki genelde G-8’in elebaşıları rahatsız…
Bu o kadar böyle ki, siyasi uzmanlar Merkel’i
Aquila’ya hareket etmeden önce “Aman ha!” di-
ye uyarma noktasına gelmişler: “G-8 heyetiyle ai-
le fotoğrafında Berlusconi ile alacağın poza dik-
kat et. Yanlış bir poz -eylüldeki- seçimleri kay-
betmene dahi yol açabilir!”
Şikâyetler yalnız Berlusconi ile sınırlı değil.
Anglosakson basını başta olmak üzere ulus-
lararası platformlarda İtalya’nın başkanlık yaptı-
ğı zirve, bir “felaket kentinde” toplanmasından tu-
tun da ön hazırlıkların yetersizliğine dek farklı ge-
rekçelerle, daha başlarken yerden yere vuruluyor
ve eleştiriliyor.
Zincirinden boşalmışçasına ortalığa saçılıp dö-
külen bu eleştirilerin tümünde Berlusconi’nin al-
dığı ağır prestij kaybının rolü kuşkusuz büyük. An-
cak sorun yalnızca bu değil…
Gerçek sorun, lider ülkeler arasında kartların ye-
niden dağıtılmaya başlandığı yepyeni bir sürecin
eşiğine gelinmiş olması…
“Aquila zirvesi” şikâyet listesinden hareketle ör-
neğin “İtalya G-8’den atılsın, yerine İspanya alın-
sın!” türü öneriler gündeme getiriliyor…
Salt ekonomik göstergeler açısından İspanya’nın
henüz “büyükler masasında” Çizme’nin koltuğu-
na sahip çıkmasını haklı gösterecek nesnel ne-
denler olmasa bile uluslararası düzende, zarların
yeniden atıldığı bir evreye girilmesi, kapalı kapı-
lar ardında süregiden rekabetleri böyle -İspanya,
İtalya rekabetini- su yüzüne çıkarıyor.
ABD müttefik değiştiriyor
“Financial Times” gibi yayın organları, bu ara-
da İtalya üzerinde odaklaşan ani ve yoğun eleş-
tiri oklarının arkasında, İtalyan Başbakanı’nın ki-
şisel meselelerinden çok “dünya dengelerindeki
değişikliği” okumamız gerektiğini hatırlatıyor.
Çizme’nin uluslararası kota kaybını, “ABD’nin de-
ğişen müttefiklerine” bağlıyor…
Özetle Chirac, Schröder’le yıldızı hiç barış-
mayan Bush’un vaktiyle “Berlusconi’ye ihtiyacı
vardı!” diyor gazete; “Obama’nın bu ihtiyacı yok.
Fransa ve Almanya’nın başında bugün gayet
ABD yanlısı liderler bulunuyor…”
Büyük ittifak değişiklikleri, aranan yeni uluslar-
arası dengeler ortamında yapılan ve -heyhat!- nük-
leer sorunlar, son İran olaylarından tutun da 6 ay
sonrasını kimsenin kestiremediği ekonomik krize
dek her biri ayrı çıban başı olan devasa konuları
masaya getiren Aquila’daki bu son G-8’den, bu
durumda kimse ele dişe dokunur bir sonuç çık-
masını beklemiyor…
Ancak Berlusconi İtalyası’nı “çivisi çıkmış dün-
yanın” günah keçisine dönüştürmek, asıl büyük
meselenin üzerine şal örtmekten başka işe yara-
mıyor…
G-8 efsanesi, geçen yüzyılın son çeyreğine
damga basan bir “güçler dengesi gerçeği ve si-
yasetinin” ifadesiydi.
Bugün işte o güçler dengesi iflas etti!
Cumartesiye devam ederiz…
nilgun@cumhuriyet.com.tr
TC. BARTIN 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ’NDEN
(TİCARET MAHKEMESİ
SIFATIYLA)
Esas No: 2008/458 Esas
Davacõ ABDULLAH SÖNMEZ tarafõndan, Bartõn
Madeni Eşya ve Sanatkârlarõ Odasõ’na 74/1306 Esnaf
Sicil No ile kayõtlõ, Cumhuriyet Mah. 2 No’lu Sok. No:
22’deki iş adresinde demir doğrama işi ile faaliyet gös-
teren Tutkun Kardeşler - HÜSEYİN ÇAKIN aleyhine
açõlan İFLAS davasõ nedeniyle;
Açõlan bu davanõn yargõlamasõ 08.09.2009 günü sa-
at 10.55’e bõrakõlmõştõr.
İİK’nun 173/2 maddesi uyarõnca alacaklõlarõn, itiraz
etmek isteyenlerin ve davaya katõlmak isteyenlerin ilan
tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize müra-
caat etmeleri ilanen tebliğ olunur. Basõn: 3687
Dünya Uygur Kongresi Başkanõ Kader, Ankara’nõn Pekin’e güçlü tepki vermesi çağrõsõnda bulundu
‘Türkiye Çin’e dur diyebilmeli’
ELÇİN POYRAZLAR
WASHINGTON - Dünya Uygur
Kongresi ve Uygur Amerikan Birliği
Başkanõ Rabiya Kader, Sincan Uygur
Özerk Bölgesi’nde meydana gelen şid-
det olaylarõna yönelik Türkiye’den
güçlü tepki beklediklerini söyledi.
ABD’de sürgünde yaşayan Kader,
Cumhuriyet’e açõklamasõnda “Türk
hükümetinden Uygur Türklerini des-
teklemesini istiyoruz” diye konuştu.
Washington’daki Çin Büyükelçiliği’nin
önünde düzenlenen gösterilere katõlan
Kader, “Türk yetkililer Çin yetkilile-
re ulaşarak ‘Benim halkõma baskõ uy-
guluyorsunuz buna bir son verin’ diye-
bilmeli” ifadesini kullandõ. Kader ayrõca
Türkiye’nin bunu güçlü bir biçimde
ortaya koymasõ gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün ge-
çen ay sonu yaptõğõ Çin ziyaretine de de-
ğinen Kader, gösterileri başlatan oyuncak
fabrikasõnda meydana gelen olaylarõn
Gül’ün gezisi sõrasõnda yaşandõğõnõ belirtti.
Pekin yönetiminin iddia ettiği gibi bu ilk
olaylarda iki değil 150 Uygurun binlerce
Çinli tarafõndan öldürüldüğünü ve 600 Uy-
gurun ortadan kaybolduğunu öne süren
Kader, bunun bir tesadüf olmadõğõnõ Çin-
lilerin bunu kasõtlõ olarak yaptõklarõnõ
savundu.
Kader, “Çinliler bize ‘Türk cumhur-
başkanõ burada olsa bile biz sizi öldüre-
biliriz’ mesajı vermek istediler” dedi.
Geçen pazar günü Urumçi’de yaşanan-
larla ilgili olarak ise Kader, bu olaylarda
polisin 400 Uyguru öldürdüğünü, bölge-
nin önemli kentlerinden Kaşgar’da ölen-
lerin sayõsõnõn da yüzü aştõğõnõ öne sürdü.
Pekin yönetiminin, olaylarõ kõşkõrtma ve
Batõlõ güçlerle işbirliği yapma suçlamala-
rõna ilişkin Kader, “Benim halkımın da
bir sabrı var. Çinliler Uygurların yıl-
larca boğazını sıktı. Yeterince zulüm
gördüler. Artık adalet istiyorlar. Bu
olayların benimle hiçbir ilgisi yok” di-
ye konuştu. Kader, Çin yönetiminin Uy-
gurlarõ yõllar boyunca “terörist, bölücü,
ve köktendinci” nitelemeleriyle şeytan gi-
bi gösterdiğini söyledi.
‘Türkiye vize vermedi’
Kader, Türkiye’ye girmek için 2006 ve
2007 yõllarõnda Türkiye’nin Washington
Büyükelçiliği’ne başvuruda bulunduğunu
ancak görevlilerin, kendisine “Türki-
ye’ye girişi sakıncalı kişi” olduğunu
belirterek vize vermediğini anlattõ. Kader,
vizenin Çin baskõsõ sonucu verilmediği-
ni ileri sürdü. Çin’deki duruma barõşçõl bir
çözüm bulabilmek için Türk yetkililerle
görüşmek istediğini anlatan Kader, “Mü-
zakere etmek istiyorum. O nedenle
beni Türkiye’ye kabul etmeliler” dedi.
‘Gül bizi sattı’
Washington’daki Çin Büyükelçiliği’nin
önünde gösteri yapan bazõ Uygurlar, Gül’ün
Çin ziyaretinin kendileri için bir düş kõrõk-
lõğõ olduğu yönünde görüş bildirdiler.
Gül’ün Çin ile ticari ilişkiler için Uygur
Türklerini “sattığını” söyleyen kimi gös-
tericiler, Gül’ün Sincan’da yaptõğõ konuş-
mada Uygur Türklerine dayanõşma göster-
mekten uzak olduğu yorumunu getirdiler.
ANKARA/ ADANA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ,
emekli Büyükelçi Onur Öymen, AKP hü-
kümetinin Çin’in Sincan-Uygur özerk böl-
gesindeki olaylara ilişkin tavrõnõ eleştirdi.
Öymen, parti genel merkezinde düzen-
lediği basõn toplantõsõnda, Sincan Uygur
Özerk Bölgesi’ndeki gelişmelerin CHP
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplan-
tõsõnda ele alõndõğõnõ, gelişmeleri üzüntü
ve kaygõyla izlediklerini aktardõ. Onur
Öymen, “CHP olarak biz orada yaşa-
nan gelişmelerin Çin’e yakışmadığı gö-
rüşündeyiz. Dünyanın da orada yaşa-
nanlara karşı sessiz kalmasını üzüntüy-
le kaydediyoruz. Biz bu meselelere in-
sani boyutuyla eğilmenin gerektiğine
inanıyoruz. İnsan hakları meselesinde
hükümet belli bir tavır koymak cesare-
tini göstermeliydi” dedi.
Türkiye’nin insan haklarõ konusunda daha
fazla ses çõkarmak zorunda olduğunu vurgu-
layan Öymen, “Gazze için ‘one minute’
(bir dakika) diyorsunuz, Urumçi’deki
olaylar için ‘one second’ (bir saniye) bile
diyemiyorsunuz” dedi. Onur Öymen, “Biz
gerek Çin’deki olaylara gerek İran’da
olup bitenlere insan hakları meselesinden
bakıyoruz daha çok. Çünkü, devletler
birbirinin içişlerine karışmazlar ama bu-
nun istisnası insan haklarıdır. Hükümet
derin bir sessizlik içinde hem İran konu-
sunda hem Çin konusunda. ‘İnşallah bu
çatõşmalar biter’ gibi bir laf ediyor Dışişle-
ri Bakanı. Bundan ibaret bütün söyleye-
ceği” diye konuştu.
Çin’e boykot çağrısı
Türkiye Kamu-Sen üyeleri Sincan Uy-
gur Özerk Bölgesi’nde yaşanan olaylarõ
protesto etti. Adana’da İnönü Parkõ’nda
toplanan göstericiler adõna açõklama ya-
pan Adana İl Temsilcisi Kamil Köse,
“Davos’ta İsrail’e karşı yaptıklarını
Çin için de yapmalısın ey Başbakan.
Herkesi Çin mallarını boykot etmeye,
hükümeti Çin ile ekonomik ilişkileri
kesmeye çağırıyoruz” dedi.
Sincan’a asker yığınağıDış Haberler Servisi - Çin’in kuzeybatõ-
sõndaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde
Hanlarla Uygurlar arasõndaki çatõşmalar sü-
rerken güvenlik önlemlerini arttõran asker-
ler bölgenin başkenti Urumçi’de Uygurlarõn
yaşadõğõ bölgeleri kordon altõna aldõ. Yoğun
önlemlere rağmen, 300 kadar Hanõn önce-
ki gece polis kordonunu aşarak evlere sal-
dõrdõğõ ve 50 yaşõndaki bir kişiyi dövdüğü bil-
dirildi.
Olayõn ardõndan yaklaşõk 200 Uygur, dün
polis kordonunun yanõnda düzenledikleri gös-
teride Hanlarõ protesto etti. Uygurlar, poli-
si Hanlarõn saldõrõsõna göz yummakla suçladõ.
G-8 zirvesine katõlmak üzere İtalya’da gi-
den Devlet Başkanõ Hu Jintao, Sincan’da-
ki çatõşmalar nedeniyle zirveye katõlmaktan
vazgeçerek ülkesine döndü. Siyasi uzman-
lar, bir Çin liderinin gezisini yarõda kesme-
sinin pek sõk rastlanan bir olay olmadõğõna
dikkat çekerek, bunun “Sincan’daki olay-
ların Çin yönetiminde büyük endişe ya-
rattığını gösterdiği” yorumunu yaptõlar.
Urumçi’deki Çin Komünist Partisi Se-
kreteri Li Zi, olaylarda cinayet işleyen ki-
şilerin ölüm cezasõna çarptõrõlacağõnõ açõk-
ladõ. Rusya da, Sincan’daki şiddet olayla-
rõnõn Çin’in içişleriyle ilgili olduğunu açõk-
ladõ. Rusya Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan yapõlan
açõklamada, “Rusya, Sincan Uygur Özerk
Bölgesi’ni Çin Halk Cumhuriyeti’nin ay-
rılmaz bir parçası olarak düşündüğünü te-
yit eder” denildi.
Gösterileri başlatan
oyuncak fabrikasında
meydana gelen olayların
Gül’ün gezisi sırasında
yaşanmasının bir tesadüf
olmadığını savunan Kader,
“Çinliler bize ‘Türk
cumhurbaşkanı burada olsa
bile biz sizi öldürebiliriz’
mesajı vermek istediler”
dedi. Kader’in de (ortada)
katıldığı önceki gün
Washington’da düzenlenen
gösteride Uygurlar Çin
yönetimini protesto etti.
(Fotoğraf: AP)
Çok sayıda askeri birlik bölgeye sevk
edilirken 300 kadar Hanın önceki
gece güvenlik kordonunu aşarak
Uygurların evlerine saldırdığı ve 50
yaşındaki bir kişiyi dövdüğü
bildirildi. (Fotoğraflar: AFP/AP)
‘ABD’DEN
ŞARTLI ONAY’
TEL AVİV (AA) - İsrail’de yayõmlanan Maariv ga-
zetesi, ABD’nin Batõ Şeria’daki Yahudi yerle-
şimlerinde 2500 konutluk projenin tamamlan-
masõna onay verdiğini ileri sürdü.
Maariv, “Amerikan Jesti” başlõğõyla verdiği haberde,
İsrail Savunma Bakanõ Ehud Barak’õn, geçen pa-
zartesi günü Londra’da, ABD Başkanı Barack
Obama’nõn Ortadoğu Özel Temsilcisi George
Mitchell ile yaptõğõ görüşmede, 2500 konut in-
şaatõnõn tamamlanmasõ konusunda ABD’yi ikna
etmeyi başardõğõnõ öne sürdü.
Mitchell’in projenin tamamlanmasõ karşõlõğõnda, İs-
rail’in yerleşim faaliyetlerinin geçici olarak as-
kõya alõnmasõnõ şart koştuğu da bildirildi.
Sincan için
‘one second’
bile yok
CHP’Lİ ONUR ÖYMEN
PEKİN’E ÇAĞRI
Ankara’dan
uyarı mesajı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çin’in Sincan-Uygur Özerk Bölgesi’ndeki
olaylarõn giderek büyümesi üzerine Ankara
Pekin’e, “sivil halkın can güvenliğini ön
planda tutun ve uluslararası insan hakları
norm ve prensiplerini ihlal etmeyin” uya-
rõsõnda bulundu. Dõşişleri Bakanlõğõ, dün
yaptõğõ açõklamada, Türkiye’nin hassasiyet-
lerini ortaya koydu. “5 Temmuz tarihinde
Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sincan Uygur
Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de
meydana gelen olaylar ülkemizde ve ka-
muoyumuzda derin bir üzüntü ve endişe
yaratmıştır.” denilen açõklamada şu görüş-
lere yer verildi: “Türk halkı, akrabalık
bağları bulunan Uygur halkına kendini
çok yakın hissetmekte, onların acılarını
paylaşmaktadır. Olayların 150’nin üze-
rinde insanın ölümü ve binin üzerinde in-
sanın yaralanması ile sonuçlanması bü-
yük üzüntü vermektedir.”
‘Üzüntüyle takip ediyoruz’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da
olaylarõ “büyük bir kaygı, endişe ve üzün-
tü ile takip ettiklerini” belirterek, “Beklen-
timiz, vahşet boyutlarına ulaşan bu olay-
ların acele olarak, ivedi olarak son bul-
ması, sağ duyunun hâkim olması, sorum-
luların hesap vermesi ve gereken tedbirle-
rin, evrensel insan hakları çerçevesinde
bir an önce alınmasıdır” dedi. Dõşişleri Ba-
kanõ Ahmet Davutoğlu da dün Fransa Dõş-
işleri Bakanõ Bernard Kouchner, İngiltere
Dõşişleri Bakanõ David Miliband, İsveç
Dõşişleri Bakanõ Carl Bildt ve İran Dõşişleri
Bakanõ Menuçehr Mutteki’yi telefonla
aradõ. Görüşmelerde “Sincan’da yaşanan
insanlık trajedisine” dikkat çeken Davu-
toğlu, olaylarõn etnik gerginliğe yol açma-
masõ için uluslararasõ toplumun konuya ilgi
göstermesini beklediklerini aktardõ.
ÇİN’İN ANKARA BÜYÜKELÇİLİĞİ MÜSTEŞARI ŞİAO
‘Biz soykırım
yapmıyoruz’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çin’in Ankara Büyükelçiliği Müsteşarõ
Şiao Cüncıng, Sincan Uygur Özerk
Bölgesi’nde yaşanan olaylarla ilgili
olarak, “Biz Çin’de soykırım yap-
mıyoruz” dedi.
Büyükelçilik konutunda gazetecile-
rin sorularõnõ yanõtlayan Şiao, Sin-
can’da yaşanan olaylarda her iki ta-
raftan 156 kişinin hayatõnõ kaybettiği-
ni, 1080 kişinin yaralandõğõnõ belirte-
rek “Ölenler içinde Uygurlar var,
Han milliyetine mensup Çinliler ve
polisler var. Olaylarda her iki ta-
raftan 156 kişi öldü, bunun dışında-
ki rakamlar gerçeği yansıtmamak-
tadır” diye konuştu. Bölgedeki ölü sa-
yõsõnõn 500’ü geçtiği yönündeki id-
dialarõn gerçeği yansõtmadõğõnõ anlatan
Şiao, bölgedeki haberler konusunda Çin
hükümetinin dikkate alõnmasõnõ istedi.
Sincan’daki çatõşmalarõn başlamasõ-
na neden olduğu ileri sürülen ve Gu-
angdong eyaletindeki bir oyuncak fab-
rikasõnda yaşanan olaylarõ “sıradan bir
adli vaka” diye niteleyen Şiao, bu tür
bir olayõn böylesine büyük çatõşmala-
ra neden olmasõnõn kendileri açõsõndan
da “şaşırtıcı” olduğunu belirtti.
Olaylarõn arkasõnda Dünya Uygur
Kongresi (DUK) ve onun başkanõ Ra-
bia Kader’in bulunduğunu iddia eden
müsteşar, “Bu adli olayı kullanarak
etnik grupları kışkırttılar” diye ko-
nuştu. Sincan’da yaşanan olaylarõn et-
nik ya da dinsel olmadõğõnõ belirten Şi-
ao, yaşanan adli bir vakanõn Dünya Uy-
gur Kongresi temsilcileri tarafõndan et-
nik ve dinsel bir çatõşma gibi gösteril-
meye çalõşõldõğõnõ savundu. Şiao, olay-
larõn asõl nedeninin Sincan Uygur Böl-
gesi’ndeki istikrarõ bozmak ve bölge-
yi Çin’den ayõrmak olduğunu iddia et-
ti. Sincan’daki olaylarõn Türk-Çin
ilişkilerine etkilemeyeceğini kayde-
den Şiao, Türk hükümetine inandõkla-
rõnõ, gerçekler anlaşõlõnca Türklerin
de Çinlilere inanacağõnõ ifade etti.