14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 9 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Hatırlamıyorum Hâkim Bey!’ 1993’ün soğuk bir pazar sabahıydı... Bir süre evde oyalanmış, sonra gazeteye gelmiş- tim. Öğle saatleriydi, telefonum çaldı. Santral, Ankara’dan Işık Kansu’nun aradığını söyledi. Işık’ın sesi titriyordu: “Ağabey, Uğur Mumcu’nun arabası havaya uçu- ruldu... Uğur Ağabey’i kaybettik...” Bir süre elimde kaldı telefonun ahizesi... Kendime gelemedim... Birkaç saat sonra karayoluyla Ankara’ya hareket ettim... Bolu Dağı’ndan geçerken kar bastırmıştı... Akşam saatlerinde başkente geldim... Cüneyt Arcayürek, Özgen Acar ve ben, yetkili- lerle iki saati aşkın konuştuk. Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin şöyle de- di: “Eğer Mumcu’yu öldüren Türkiye içinde bir örgütse üç-dört gün içinde çözeriz...” Uğur’un katledildiği yerde tüm kanıtlar ortadan kal- dırılmıştı. 21 Ekim 1998... Bir sonbahar sabahı... Ahmet Taner Kışlalı’nın kalleş bir tuzakla öldü- rüldüğü haberini aldık gazetede... Aynı gün karayoluyla Ankara’ya hareket ettim... Evinin sokağı jandarma denetimindeydi. Aynı gün öğrendim ki, Kışlalı bombalandıktan son- ra, yerdeki kan izleri jandarma tarafından yıkan- mış, kayıtlara da şöyle geçmişti: “Yerlerin ve otomobilin yıkanması nedeniyle ka- nıtların büyük bir bölümü kaybolmuştur.” Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetinin kanıtları neden kaybedilmişti? Bu soruyu yıllardır sorarım kendime! Bu soruyla birlikte on tutuklunun öldürüldüğü Ulu- canlar katliamı gelir aklıma... Çünkü o katliamda da kamera görüntülerinin kaybedildiği bir açıklamayla duyurulmuştu kamuo- yuna. İki gün önce, arşivimi düzenlerken Can Dündar’ın bir yazısını buldum. Can’ın yazısının başlığı şöyleydi: “Biz unutmadık!” Ne zaman yazdığını anımsamıyorum, tarih koymayı unutmuşum... Yazıyı bir kez daha okudum... Sonra Hrant Dink cinayetini kitaplaştırdığı için 20 yıl hapis cezasıyla yargılanan Nedim Şener’in söz- lerini not aldım: “Hrant Dink cinayetinde gizli değil, gizlenen belge var...” Hrant Dink göz göre göre öldürülmüştü! Asker ve sivil istihbarat birimleri Dink’in öldürü- leceğini biliyorlardı... Aynı birimler Uğur Mumcu’nun, Kışlalı’nın öldü- rüleceğini önceden biliyorlar mıydı? Susurluk çetesi ortalığa döküldüğünde yaşa- nanları unutmamıştık! Kutlu Savaş’ın raporu gazetedeki odamın kitap- lığında duruyor, 1994 yılında hazırlanan TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyo- nu’nun kitapçığı gibi... Kışla’nın otomobilini yıkayan jandarma biriminin başında o albay vardı... Ulucanlar operasyonunun ba- şında da aynı albay... Trabzon’da planlandığı açıklığa kavuşan Hrant Dink cinayetinin öncesinde yine o albay var... Kanıtların kaybolmasında baş etken olan o albay, Can Dündar’ın deyişiyle marifetli bir el mi acaba? Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı albay, Ah- met Taner Kışlalı cinayetinde ve Ulucanlar katlia- mında kanıtları yok ediyor; Hrant Dink katliamında istihbarat bilgilerini sümen altı ediyor. Albay, mahkemede yargıcın sorularına yanıt veri- yor: “Hatırlamıyorum!” Demokratik bir hukuk devletinde hesap sorulur! Biz ne 12 Eylül 1980’in hesabını sorduk ne de 1990’da başlayan faili meçhul cinayetlerin hesa- bını? Unutkan bir toplumuz! Milliyet muhabiri Nedim Şener, Hrant Dink cina- yetini kitaplaştırdığı için 20 yıl hapisle yargılanıyor bu- gün! Nedim, bir cinayeti aydınlatmak için bazı belgele- ri açıklıyor. Belgeler gizli değil, gizlenen önemli bulgular... Son yirmi yıla dönüp bakarsak Uğur Mumcu’dan Musa Anter’e değin uzanan cinayetlerde belgelerin değil, bulguların gizlendiğini görürüz. Hrant Dink cinayeti ve Malatya katliamı da öyle! Madımak Oteli’nde cayır cayır yakılarak öldürü- len aydınlarımız, yazarlarımız ve sanatçılarımız da... Acılarla ve hüzünlerle iç içe yaşayıp gidiyoruz! İçimiz titreyerek!.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 CHP’nin Heron önerisi KONYA (AA) - CHP milletvekili Atilla Kart, İsrail’den 10 adet “Heron” tipi insansõz hava aracõnõn (İHA) alõnmasõ için Ağustos 2005’te sözleşme yapõldõğõnõ anõmsatarak “Eylül 2007’de teslim edilmesi gereken uçaklar halen teslim edilmedi” dedi. Kart, uçaklara ilişkin sözleşmenin feshedilmesi ve sözleşmeden doğan tazminat haklarõnõn devreye sokulmasõ gerektiğini söyledi. Remzi Kartal’ın iadesi davası MADRİD (AA) - İspanya’da yakalanan eski DEP milletvekili Remzi Kartal ve terör örgütü üyesi Eyüp Doru’nun Türkiye’ye iadesi talebiyle ilgili davanõn dün yapõlan duruşmasõnda savcõ Kartal ve Doru’nun Türkiye’ye iadelerine karşõ olduğunu açõkladõ. Madrid’de bulunan Ulusal Mahkeme’nin 2. Kõsõm Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcõlõk iade edilmeme gerekçesini Kartal ve Doru’nun Belçika’dan siyasi sõğõnma hakkõna sahip olmasõna dayandõrdõ. Askeri araç devrildi: 1 şehit KARAMAN (Cumhuriyet) - Karaman’da içinde 2 uzman çavuş, 1 astsubay ve 1 erin bulunduğu askeri cip, Karadağ’daki radar istasyonuna 500 metre kala devrildi. Kaza sõrasõnda araçtan atlayan askerlerden kafasõnõ taşa çarpan er Burak Görürüm (25), ağõr yaralandõ. Ambulansla Karaman Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlan Görürüm kurtarõlamadõ. Burak Görürüm’ün Hatay’õn İskenderun ilçesinde yaşadõğõ ve tezkeresine 1 ay kaldõğõ öğrenildi. Görev süreleri doluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK’ün muhalif üyeleri Prof. Engin Ataç ve Prof. Tunçalp Özgen’in görev süreleri 16 Temmuz’da sona erecek. YÖK Genel Kurulu toplantõsõna bugün son kez katõlacak olan Ataç ve Özgen’in yerine Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, kendi belirleyeceği iki kişiyi YÖK üyeliğine doğrudan atayacak. YÖK’te bu yõl sonuna kadar üç üyenin daha görev süresi doluyor. Obama’yı protestoya berât ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Başkanõ Barack Obama’yõ Türkiye’yi ziyareti sõrasõnda protesto etmek için TBMM yakõnõnda basõn açõklamasõ yapmak isteyen 21 ÖDP üyesinin yargõlandõğõ davada karar açõklandõ. Toplantõ ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasõ’na muhalefet ettikleri iddiasõyla yargõlanan 21 kişi beraat etti. Tartõşmalõ yasaya onayANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ge- nelkurmay Başkanlõğõ’nõn karşõ çõktõ- ğõ, muhalefetin ve hukukçularõn ana- yasaya aykõrõ olduğu gerekçesiyle eleştirdikleri askerlere sivil yargõ yo- lunu açan düzenlemeyi dün onayladõ. Gül, başbakanlõğa gönderdiği yazõda ise, “ortaya çıkması muhtemel te- reddütleri” giderecek yasal düzenle- meler yapõlmasõnõ istedi. AKP’nin gece yarõsõ değişikliği ile ge- çirdiği yasaya ilişkin Köşk’ten dün ak- şam yapõlan açõklamada şöyle denildi: “5918 sayılı ‘Türk Ceza Kanunu ile Ba- zõ Kanunlarda Değişiklik Yapõlmasõna Dair Kanun’, Sayın Cumhurbaşkanı- mız tarafından, anayasanın 89 ve 104. maddeleri uyarınca yayımlan- mak üzere Başbakanlığa gönderil- miştir. Ayrıca Başbakanlığa gönde- rilen bir yazı ile ‘Anõlan kanun ile ya- põlan diğer düzenlemelerin yanõnda, asker olmayan kişilerin barõş zamanõn- da askeri mahkemelerde yargõlanmala- rõna son verilmiş; ayrõca, asker kişilerin barõş zamanõnda 5271 sayõlõ Ceza Mu- hakemesi Kanunu’nun 250. maddesi uyarõnca görev yapan ağõr ceza mah- kemelerinin yargõ yetkisine giren bir su- çu işlemeleri durumunda, bu mahke- meler tarafõndan yargõlanmalarõ öngö- rülmüştür. 2008 yõlõnda Avrupa Birliği Komisyonu tarafõndan yayõmlanan Ka- tõlõm Ortaklõğõ Belgesi’nde yer verilen ve kõsa vadeli öncelikler arasõnda bu- lunmasõ sebebiyle 2009 yõlõ sonuna ka- dar gerçekleştirilmesinde yarar görülen ‘Askeri mahkemelerin yetkisinin aske- ri personelin askerlikle ilgili görevleri- ne hasredilmesi’ maddesi gereğince bu düzenlemenin yapõldõğõ anlaşõlmaktadõr. Yapõlan düzenlemenin, 353 sayõlõ Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargõlama Usulü Kanunu’nun ‘Genel görev’ baş- lõklõ 9. maddesindeki, askeri mahke- melerin ‘kanunlarda aksi yazõlõ olma- dõkça’ maddede belirtilen suçlara ait da- valara bakmakla görevli olduklarõna ilişkin hükümle de uyumlu olduğu gö- rülmektedir. Bununla birlikte, bu dü- zenlemenin uygulanmasõnda askerlik hizmeti bakõmõndan disipline ve huku- ki güvencelere ilişkin olarak ortaya çõkmasõ muhtemel tereddütleri gidere- cek yasal düzenlemelerin de yapõlma- sõnda fayda görülmektedir. Sayõn Cum- hurbaşkanõmõz, belirtilen hususlarda gerekli yasal düzenlemenin ivedilikle ya- põlmasõnõn uygun olacağõnõ belirtmiş- lerdir’ denilerek, yeni yasal düzenle- me ihtiyacına işaret edilmiştir.” Gül, askerlere sivil yargõ yolunu açan düzenlemeyi imzaladõ, ‘tereddütler giderilsin’ dedi AB kılıfı Genelkurmay, muhalefet ve hukukçularõnõn karşõ çõktõğõ yasayõ onaylayan Cumhurbaşkanõ Gül, düzenlemenin Katõlõm Ortak- lõğõ Belgesi’nde yer alan kõsa vadeli öncelikler arasõnda bulunduğunu vurguladõ. Gül, “Ortaya çõkmasõ muhtemel tereddütleri giderecek ya- sal düzenlemelerin yapõlmasõnda fayda görülmektedir” dedi. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Muha- lefet, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün as- kerlerin sivil mahkeme- lerde yargõlanmasõnõn yolunu açan yasayõ onaylamasõna tepki gös- terdi. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öy- men, yaptõğõ açõklama- da, “Cumhurbaşka- nı’nın kendisine gelen yasaları onaylamak ya da tekrar görüşülmek üzere Meclis’e gön- derme yetkisi bulun- duğunu ancak tered- dütlerin giderilmesi için Meclis’e geri gön- derme gibi bir uygu- lamanın olmadığı” gö- rüşünü dile getirdi. Öy- men, “Bu karar çok yanlış olmuştur. En kı- sa zamanda Anayasa Mahkemesi’ne gidece- ğiz” dedi. ‘Kurumlar arası uyuma ters’ Yasanõn onaylanma- sõnõn “Cumhurbaşka- nı’ndan beklenen ku- rumların uyum içinde çalıştırılması yaklaşı- mıyla bağdaşmayan bir karar olduğunu” belirten Öymen, “Tür- kiye’nin içinde bulun- duğu gerilimden çık- ması için Cumhurbaş- kanı’na önemli görev düşüyordu. Saygın hu- kukçular bu düzenle- menin anayasaya ay- kırı olduğunu açıkça ifade etmişlerdi. Onlar kamuoyunun büyük kısmını da ikna etmiş- lerdi. Ancak Cumhur- başkanı ikna olmamış” diye konuştu. ‘Cumhurbaşkanı fırsatı kaçırdı’ CHP Genel Saymanõ Mustafa Özyürek, Cumhurbaşkanõ Gül’ün taleplerinin bir değerinin olmadõğõnõ söyledi. Öz- yürek, “Cumhurbaş- kanının iki yetkisi var. Ya onaylayacak ki onaylamıştır veya veto edecektir. Veto eder- ken bir gerekçe göste- rilir. Onaylayınca ge- nellikle gerekçe göste- rilmez ama Cumhur- başkanı kamuyounu tatmin edeceği düşün- cesiyle eksiklere işa- ret eden bir açıkla- mayla onaylamıştır. Sayın Cumhurbaşka- nının önüne büyük bir fırsat çıkmıştı. Sayın Cumhurbaşkanı Tür- kiye’nin Cumhurbaş- kanı mıdır, yoksa AKP’nin Cumhurbaş- kanı mıdır ikileminde Türkiye’nin Cumhur- başkanı olduğunu gös- terme fırsatını kulla- namamıştır” değerlen- dirmesini yaptõ. ‘Hukuki değil siyasi’ CHP Grup Başkan- vekili Kemal Anadol da konuyu değerlendi- receklerini ve ne gere- kiyorsa yapacaklarõnõ ifade etti. Gül’ün şerhi- ni, “hukuki değil, si- yasi” olarak nitelendiren Anadol, “Sayın Cum- hurbaşkanı hakkında vaktiyle yaptığımız de- ğerlendirme kanıtla- nıyor” diye konuştu. GÜL’ÜN ONAYINA TEPKİ YAĞDI Muhalefet yargıya başvuracak MGK’DE DE GÜNDEME GELMİŞTİ - Askerlere sivil yargı yolunu açan düzenleme 30 Haziran’da yapılan ve 7 saat 40 dakika sü- ren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantı- sında da gündeme gelmişti. Toplantıda komu- ta heyeti, yasanın anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekmişti. MGK’nin ardından Cum- hurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Başba- kan Yardımcısı Çiçek ve Adalet Bakanı Er- gin’le mini bir zirve daha gerçekleştirilmiş ve Gül’e düzenlemeye ilişkin bilgi verilmişti. MHP’Lİ ŞANDIR: KEŞKE MECLİS’E GÖNDERSEYDİ MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu, her kişinin hukuktan kaynaklanan, tanõmlanan yetkisini kullandõğõnõ ifade etti. “Bir yanlışlık varsa yine hukuk yolu takip edilerek çö- züm yolu üretilmelidir” diyen Şandõr, “Böy- le önemli bir konuda korkak, ürkek, gece yarısı yapılan düzenlemenin doğru olmadı- ğı, şık olmadığı yönünde Sayın Cumhur- başkanı’nın da tereddütleri olduğu ortaya çıkmıştır” diye konuştu. Devlet kurumlarõnõn görüşü alõnmadan yapõlan düzenlemenin Tür- kiye’ye yakõşmadõğõnõ kaydeden Şandõr, “Keşke Sayın Cumhurbaşkanı Meclis’e ge- ri gönderseydi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın tereddütlerini bu hükümet nasıl ortadan kaldıracak, hep beraber göreceğiz” dedi. ÇİÇEK: MECLİS AÇILINCA DÜZENLEME YAPARIZ Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek onaylanan yasanõn “güncel herhangi bir olayla” ilgisinin bulunmadõğõ- nõ ileri sürerek Türkiye’nin Katõlõm Ortaklõğõ Belgesi içerisindeki taahhütleri arasõndaki demokratikleşmeyle ilgili bir yasal düzenle- me olduğunu söyledi. Çiçek, Gül’ün ek dü- zenleme istemesine ilişkin olarak da, “Her halükârda bir düzenlemeyi Meclis açılır açılmaz, konuşarak, ilgili kurumların da görüşünü alarak süratle yapabiliriz. Böy- lece kamuoyundaki tartışmalar da huku- ken netleşmiş olur” dedi. AKP Grup Baş- kanvekili Bekir Bozdağ ise Gül’ün tavsiyesi doğrultusunda ne tür bir düzenleme yapõla- cağõna ilişkin soru üzerine öncelikle konuyu inceleyeceklerini söylemekle yetindi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Askeri Yargõtay Onursal Üyesi Ali Fahir Karacan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün askerlerin si- vil mahkemelerde yargõlanmasõnõn önünü açan yasayõ onaylamasõ ve ek düzenleme istemesini değerlendirirken, “Cumhurbaşkanlığı, anaya- sadan, 145’inci maddeden söz etmemiştir. Dolayısıyla anayasaya aykırılık duruyor. Bu- nu Anayasa Mahkemesi çözecektir” dedi. Hukukçular, Gül’ün yasayõ onaylamasõnõn ar- dõndan yaptõğõ açõklamalarda anayasanõn 145. maddesine işaret ettiler. Yargõtay Onursal Baş- kanõ Sami Selçuk, “Ek düzenlemeden neyin amaçlandığı belirsiz. Böyle bir düzenlemenin Türk Ceza Yasası, Askeri Ceza Yasası, Ceza Yargılaması Yasası ve bu arada 353 sayılı As- keri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri yasalarıyla birlikte yapılması ancak mutlaka önce anayasanın 145. maddesinin değiştirilmesi gerektiğini söylemiştim. Ek dü- zenlemeden çok esası ilgilendiren madde ve yasalar gözetilmeden düzenleme yapılması zaten yanlıştı. AB ile bütünleşmek isteyen Türkiye’ye hukuk düzenini değiştirmesi ge- rektiği söyleniyor. Anayasanın 145. madde- si... Yanlış anayasanın yanlış olan bu madde- si, Türkiye’nin AB yolundaki önünü kapatı- yor. O yüzden önce bu maddeyi değiştirin da- ha sonra yasaları birlikte düşünerek yeniden bir düzenleme yapılsın. Türkiye askeri yargı konusunu bütünüyle el almalıdır. Askeri yar- gının sınırlarını özellikle suçlar açısından çiz- melidir. Askeri yargının yetkisini daraltmak zorundadır. Avrupa ile bütünleşmek bugün- kü durumla mümkün değil. Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek Mahkemesi’nin kaldırıl- ması zorunludur” görüşünü dile getirdi. Sel- çuk, 353 sayõlõ Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargõlama Usulü Kanunu’nun “Genel Görev” başlõklõ 9. maddesindeki, “askeri mahkemele- rin kanunlarda aksi yazılı olmadıkça madde- de belirtilen suçlara ait davalara bakmakla görevli olduklarına ilişkin hükümle uyumlu- dur” saptamasõyla ilgili olarak da “O hükümle uyumlu ancak anayasanın 145. maddesi ile uyumlu değil. Anayasaya aykırılığı ortadan kaldırmaz” diye konuştu. Askeri Yargõtay Onursal Üyesi Ali Fahir Karacan da, “Önergeyi veren milletvekileri iktidar partisi milletvekilleridir. Adalet Bakanlığı ‘Bu anayasanõn 145’inci maddesi- ne aykõrõdõr’ diyemezdi. AB Katılım Belgesi Ortaklığı’nda var denildi. Bu, anayasaya aykırılık hususunu gidermiyor. Sonuçta bunu Anayasa Mahkemesi çözecektir, mahkemenin kararını bekleyeceğiz” dedi. ‘Sorunu mahkeme çözer’ Askeri Yargõtay Onursal Üyesi Karacan ve Yargõtay Onursal Başkanõ Selçuk, ‘düzenlemede anayasaya aykõrõlõk sürüyor’ görüşünde birleşti Yargıtay Onursal Baş- kanı Sami Selçuk, “Ek düzenlemeden neyin amaçlandığı şu anda be- lirsiz” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen, Cumhurbaşkanõ’nõn kendisine gelen yasalarõ onayladõktan sonra “tereddütlerin giderilmesi için” Meclis’e göndermesi gibi bir uygulama- nõn olmadõğõna dikkat çekti. Özyürek, Gül’ün Türkiye’nin değil AKP’nin cumhurbaşkanõ ol- duğunu bir kez daha kanõtladõğõnõ söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear