Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
9 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
‘Hatırlamıyorum
Hâkim Bey!’
1993’ün soğuk bir pazar sabahıydı...
Bir süre evde oyalanmış, sonra gazeteye gelmiş-
tim.
Öğle saatleriydi, telefonum çaldı.
Santral, Ankara’dan Işık Kansu’nun aradığını
söyledi.
Işık’ın sesi titriyordu:
“Ağabey, Uğur Mumcu’nun arabası havaya uçu-
ruldu... Uğur Ağabey’i kaybettik...”
Bir süre elimde kaldı telefonun ahizesi...
Kendime gelemedim...
Birkaç saat sonra karayoluyla Ankara’ya hareket
ettim...
Bolu Dağı’ndan geçerken kar bastırmıştı...
Akşam saatlerinde başkente geldim...
Cüneyt Arcayürek, Özgen Acar ve ben, yetkili-
lerle iki saati aşkın konuştuk.
Dönemin İçişleri Bakanı İsmet Sezgin şöyle de-
di:
“Eğer Mumcu’yu öldüren Türkiye içinde bir örgütse
üç-dört gün içinde çözeriz...”
Uğur’un katledildiği yerde tüm kanıtlar ortadan kal-
dırılmıştı.
21 Ekim 1998...
Bir sonbahar sabahı...
Ahmet Taner Kışlalı’nın kalleş bir tuzakla öldü-
rüldüğü haberini aldık gazetede...
Aynı gün karayoluyla Ankara’ya hareket ettim...
Evinin sokağı jandarma denetimindeydi.
Aynı gün öğrendim ki, Kışlalı bombalandıktan son-
ra, yerdeki kan izleri jandarma tarafından yıkan-
mış, kayıtlara da şöyle geçmişti:
“Yerlerin ve otomobilin yıkanması nedeniyle ka-
nıtların büyük bir bölümü kaybolmuştur.”
Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı cinayetinin
kanıtları neden kaybedilmişti?
Bu soruyu yıllardır sorarım kendime!
Bu soruyla birlikte on tutuklunun öldürüldüğü Ulu-
canlar katliamı gelir aklıma...
Çünkü o katliamda da kamera görüntülerinin
kaybedildiği bir açıklamayla duyurulmuştu kamuo-
yuna.
İki gün önce, arşivimi düzenlerken Can Dündar’ın
bir yazısını buldum.
Can’ın yazısının başlığı şöyleydi:
“Biz unutmadık!”
Ne zaman yazdığını anımsamıyorum, tarih koymayı
unutmuşum...
Yazıyı bir kez daha okudum...
Sonra Hrant Dink cinayetini kitaplaştırdığı için 20
yıl hapis cezasıyla yargılanan Nedim Şener’in söz-
lerini not aldım:
“Hrant Dink cinayetinde gizli değil, gizlenen belge
var...”
Hrant Dink göz göre göre öldürülmüştü!
Asker ve sivil istihbarat birimleri Dink’in öldürü-
leceğini biliyorlardı...
Aynı birimler Uğur Mumcu’nun, Kışlalı’nın öldü-
rüleceğini önceden biliyorlar mıydı?
Susurluk çetesi ortalığa döküldüğünde yaşa-
nanları unutmamıştık!
Kutlu Savaş’ın raporu gazetedeki odamın kitap-
lığında duruyor, 1994 yılında hazırlanan TBMM
Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyo-
nu’nun kitapçığı gibi...
Kışla’nın otomobilini yıkayan jandarma biriminin
başında o albay vardı... Ulucanlar operasyonunun ba-
şında da aynı albay...
Trabzon’da planlandığı açıklığa kavuşan Hrant Dink
cinayetinin öncesinde yine o albay var...
Kanıtların kaybolmasında baş etken olan o albay,
Can Dündar’ın deyişiyle marifetli bir el mi acaba?
Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı albay, Ah-
met Taner Kışlalı cinayetinde ve Ulucanlar katlia-
mında kanıtları yok ediyor; Hrant Dink katliamında
istihbarat bilgilerini sümen altı ediyor.
Albay, mahkemede yargıcın sorularına yanıt veri-
yor:
“Hatırlamıyorum!”
Demokratik bir hukuk devletinde hesap sorulur!
Biz ne 12 Eylül 1980’in hesabını sorduk ne de
1990’da başlayan faili meçhul cinayetlerin hesa-
bını?
Unutkan bir toplumuz!
Milliyet muhabiri Nedim Şener, Hrant Dink cina-
yetini kitaplaştırdığı için 20 yıl hapisle yargılanıyor bu-
gün!
Nedim, bir cinayeti aydınlatmak için bazı belgele-
ri açıklıyor.
Belgeler gizli değil, gizlenen önemli bulgular...
Son yirmi yıla dönüp bakarsak Uğur Mumcu’dan
Musa Anter’e değin uzanan cinayetlerde belgelerin
değil, bulguların gizlendiğini görürüz.
Hrant Dink cinayeti ve Malatya katliamı da öyle!
Madımak Oteli’nde cayır cayır yakılarak öldürü-
len aydınlarımız, yazarlarımız ve sanatçılarımız da...
Acılarla ve hüzünlerle iç içe yaşayıp gidiyoruz!
İçimiz titreyerek!..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
CHP’nin Heron
önerisi
KONYA (AA) -
CHP milletvekili Atilla
Kart, İsrail’den 10 adet
“Heron” tipi insansõz
hava aracõnõn (İHA)
alõnmasõ için Ağustos
2005’te sözleşme
yapõldõğõnõ anõmsatarak
“Eylül 2007’de teslim
edilmesi gereken uçaklar
halen teslim edilmedi”
dedi. Kart, uçaklara
ilişkin sözleşmenin
feshedilmesi ve
sözleşmeden doğan
tazminat haklarõnõn
devreye sokulmasõ
gerektiğini söyledi.
Remzi Kartal’ın
iadesi davası
MADRİD (AA) -
İspanya’da yakalanan
eski DEP milletvekili
Remzi Kartal ve terör
örgütü üyesi Eyüp
Doru’nun Türkiye’ye
iadesi talebiyle ilgili
davanõn dün yapõlan
duruşmasõnda savcõ
Kartal ve Doru’nun
Türkiye’ye iadelerine
karşõ olduğunu açõkladõ.
Madrid’de bulunan
Ulusal Mahkeme’nin 2.
Kõsõm Ceza
Mahkemesi’ndeki
duruşmada savcõlõk iade
edilmeme gerekçesini
Kartal ve Doru’nun
Belçika’dan siyasi
sõğõnma hakkõna sahip
olmasõna dayandõrdõ.
Askeri araç
devrildi: 1 şehit
KARAMAN
(Cumhuriyet) -
Karaman’da içinde 2
uzman çavuş, 1 astsubay
ve 1 erin bulunduğu
askeri cip, Karadağ’daki
radar istasyonuna 500
metre kala devrildi.
Kaza sõrasõnda araçtan
atlayan askerlerden
kafasõnõ taşa çarpan er
Burak Görürüm (25),
ağõr yaralandõ.
Ambulansla Karaman
Devlet Hastanesi’ne
kaldõrõlan Görürüm
kurtarõlamadõ. Burak
Görürüm’ün Hatay’õn
İskenderun ilçesinde
yaşadõğõ ve tezkeresine 1
ay kaldõğõ öğrenildi.
Görev süreleri
doluyor
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
YÖK’ün muhalif üyeleri
Prof. Engin Ataç ve
Prof. Tunçalp Özgen’in
görev süreleri 16
Temmuz’da sona
erecek. YÖK Genel
Kurulu toplantõsõna
bugün son kez katõlacak
olan Ataç ve Özgen’in
yerine Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül, kendi
belirleyeceği iki kişiyi
YÖK üyeliğine
doğrudan atayacak.
YÖK’te bu yõl sonuna
kadar üç üyenin daha
görev süresi doluyor.
Obama’yı
protestoya berât
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
ABD Başkanõ Barack
Obama’yõ Türkiye’yi
ziyareti sõrasõnda
protesto etmek için
TBMM yakõnõnda basõn
açõklamasõ yapmak
isteyen 21 ÖDP üyesinin
yargõlandõğõ davada
karar açõklandõ.
Toplantõ ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasasõ’na
muhalefet ettikleri
iddiasõyla yargõlanan 21
kişi beraat etti.
Tartõşmalõ yasaya onayANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ’nõn karşõ çõktõ-
ğõ, muhalefetin ve hukukçularõn ana-
yasaya aykõrõ olduğu gerekçesiyle
eleştirdikleri askerlere sivil yargõ yo-
lunu açan düzenlemeyi dün onayladõ.
Gül, başbakanlõğa gönderdiği yazõda
ise, “ortaya çıkması muhtemel te-
reddütleri” giderecek yasal düzenle-
meler yapõlmasõnõ istedi.
AKP’nin gece yarõsõ değişikliği ile ge-
çirdiği yasaya ilişkin Köşk’ten dün ak-
şam yapõlan açõklamada şöyle denildi:
“5918 sayılı ‘Türk Ceza Kanunu ile Ba-
zõ Kanunlarda Değişiklik Yapõlmasõna
Dair Kanun’, Sayın Cumhurbaşkanı-
mız tarafından, anayasanın 89 ve
104. maddeleri uyarınca yayımlan-
mak üzere Başbakanlığa gönderil-
miştir. Ayrıca Başbakanlığa gönde-
rilen bir yazı ile ‘Anõlan kanun ile ya-
põlan diğer düzenlemelerin yanõnda,
asker olmayan kişilerin barõş zamanõn-
da askeri mahkemelerde yargõlanmala-
rõna son verilmiş; ayrõca, asker kişilerin
barõş zamanõnda 5271 sayõlõ Ceza Mu-
hakemesi Kanunu’nun 250. maddesi
uyarõnca görev yapan ağõr ceza mah-
kemelerinin yargõ yetkisine giren bir su-
çu işlemeleri durumunda, bu mahke-
meler tarafõndan yargõlanmalarõ öngö-
rülmüştür. 2008 yõlõnda Avrupa Birliği
Komisyonu tarafõndan yayõmlanan Ka-
tõlõm Ortaklõğõ Belgesi’nde yer verilen
ve kõsa vadeli öncelikler arasõnda bu-
lunmasõ sebebiyle 2009 yõlõ sonuna ka-
dar gerçekleştirilmesinde yarar görülen
‘Askeri mahkemelerin yetkisinin aske-
ri personelin askerlikle ilgili görevleri-
ne hasredilmesi’ maddesi gereğince bu
düzenlemenin yapõldõğõ anlaşõlmaktadõr.
Yapõlan düzenlemenin, 353 sayõlõ Askeri
Mahkemeler Kuruluşu ve Yargõlama
Usulü Kanunu’nun ‘Genel görev’ baş-
lõklõ 9. maddesindeki, askeri mahke-
melerin ‘kanunlarda aksi yazõlõ olma-
dõkça’ maddede belirtilen suçlara ait da-
valara bakmakla görevli olduklarõna
ilişkin hükümle de uyumlu olduğu gö-
rülmektedir. Bununla birlikte, bu dü-
zenlemenin uygulanmasõnda askerlik
hizmeti bakõmõndan disipline ve huku-
ki güvencelere ilişkin olarak ortaya
çõkmasõ muhtemel tereddütleri gidere-
cek yasal düzenlemelerin de yapõlma-
sõnda fayda görülmektedir. Sayõn Cum-
hurbaşkanõmõz, belirtilen hususlarda
gerekli yasal düzenlemenin ivedilikle ya-
põlmasõnõn uygun olacağõnõ belirtmiş-
lerdir’ denilerek, yeni yasal düzenle-
me ihtiyacına işaret edilmiştir.”
Gül, askerlere sivil yargõ yolunu açan düzenlemeyi imzaladõ, ‘tereddütler giderilsin’ dedi
AB kılıfı Genelkurmay, muhalefet ve hukukçularõnõn karşõ çõktõğõ
yasayõ onaylayan Cumhurbaşkanõ Gül, düzenlemenin Katõlõm Ortak-
lõğõ Belgesi’nde yer alan kõsa vadeli öncelikler arasõnda bulunduğunu
vurguladõ. Gül, “Ortaya çõkmasõ muhtemel tereddütleri giderecek ya-
sal düzenlemelerin yapõlmasõnda fayda görülmektedir” dedi.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Muha-
lefet, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül’ün as-
kerlerin sivil mahkeme-
lerde yargõlanmasõnõn
yolunu açan yasayõ
onaylamasõna tepki gös-
terdi.
CHP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Onur Öy-
men, yaptõğõ açõklama-
da, “Cumhurbaşka-
nı’nın kendisine gelen
yasaları onaylamak ya
da tekrar görüşülmek
üzere Meclis’e gön-
derme yetkisi bulun-
duğunu ancak tered-
dütlerin giderilmesi
için Meclis’e geri gön-
derme gibi bir uygu-
lamanın olmadığı” gö-
rüşünü dile getirdi. Öy-
men, “Bu karar çok
yanlış olmuştur. En kı-
sa zamanda Anayasa
Mahkemesi’ne gidece-
ğiz” dedi.
‘Kurumlar arası
uyuma ters’
Yasanõn onaylanma-
sõnõn “Cumhurbaşka-
nı’ndan beklenen ku-
rumların uyum içinde
çalıştırılması yaklaşı-
mıyla bağdaşmayan
bir karar olduğunu”
belirten Öymen, “Tür-
kiye’nin içinde bulun-
duğu gerilimden çık-
ması için Cumhurbaş-
kanı’na önemli görev
düşüyordu. Saygın hu-
kukçular bu düzenle-
menin anayasaya ay-
kırı olduğunu açıkça
ifade etmişlerdi. Onlar
kamuoyunun büyük
kısmını da ikna etmiş-
lerdi. Ancak Cumhur-
başkanı ikna olmamış”
diye konuştu.
‘Cumhurbaşkanı
fırsatı kaçırdı’
CHP Genel Saymanõ
Mustafa Özyürek,
Cumhurbaşkanõ Gül’ün
taleplerinin bir değerinin
olmadõğõnõ söyledi. Öz-
yürek, “Cumhurbaş-
kanının iki yetkisi var.
Ya onaylayacak ki
onaylamıştır veya veto
edecektir. Veto eder-
ken bir gerekçe göste-
rilir. Onaylayınca ge-
nellikle gerekçe göste-
rilmez ama Cumhur-
başkanı kamuyounu
tatmin edeceği düşün-
cesiyle eksiklere işa-
ret eden bir açıkla-
mayla onaylamıştır.
Sayın Cumhurbaşka-
nının önüne büyük bir
fırsat çıkmıştı. Sayın
Cumhurbaşkanı Tür-
kiye’nin Cumhurbaş-
kanı mıdır, yoksa
AKP’nin Cumhurbaş-
kanı mıdır ikileminde
Türkiye’nin Cumhur-
başkanı olduğunu gös-
terme fırsatını kulla-
namamıştır” değerlen-
dirmesini yaptõ.
‘Hukuki
değil siyasi’
CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Anadol
da konuyu değerlendi-
receklerini ve ne gere-
kiyorsa yapacaklarõnõ
ifade etti. Gül’ün şerhi-
ni, “hukuki değil, si-
yasi” olarak nitelendiren
Anadol, “Sayın Cum-
hurbaşkanı hakkında
vaktiyle yaptığımız de-
ğerlendirme kanıtla-
nıyor” diye konuştu.
GÜL’ÜN ONAYINA TEPKİ YAĞDI
Muhalefet
yargıya
başvuracak
MGK’DE DE GÜNDEME GELMİŞTİ -
Askerlere sivil yargı yolunu açan düzenleme
30 Haziran’da yapılan ve 7 saat 40 dakika sü-
ren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantı-
sında da gündeme gelmişti. Toplantıda komu-
ta heyeti, yasanın anayasaya aykırı olduğuna
dikkat çekmişti. MGK’nin ardından Cum-
hurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan, Genel-
kurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Başba-
kan Yardımcısı Çiçek ve Adalet Bakanı Er-
gin’le mini bir zirve daha gerçekleştirilmiş ve
Gül’e düzenlemeye ilişkin bilgi verilmişti.
MHP’Lİ ŞANDIR: KEŞKE
MECLİS’E GÖNDERSEYDİ
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır,
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu, her
kişinin hukuktan kaynaklanan, tanõmlanan
yetkisini kullandõğõnõ ifade etti. “Bir yanlışlık
varsa yine hukuk yolu takip edilerek çö-
züm yolu üretilmelidir” diyen Şandõr, “Böy-
le önemli bir konuda korkak, ürkek, gece
yarısı yapılan düzenlemenin doğru olmadı-
ğı, şık olmadığı yönünde Sayın Cumhur-
başkanı’nın da tereddütleri olduğu ortaya
çıkmıştır” diye konuştu. Devlet kurumlarõnõn
görüşü alõnmadan yapõlan düzenlemenin Tür-
kiye’ye yakõşmadõğõnõ kaydeden Şandõr,
“Keşke Sayın Cumhurbaşkanı Meclis’e ge-
ri gönderseydi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın
tereddütlerini bu hükümet nasıl ortadan
kaldıracak, hep beraber göreceğiz” dedi.
ÇİÇEK: MECLİS AÇILINCA
DÜZENLEME YAPARIZ
Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ
Cemil Çiçek onaylanan yasanõn “güncel
herhangi bir olayla” ilgisinin bulunmadõğõ-
nõ ileri sürerek Türkiye’nin Katõlõm Ortaklõğõ
Belgesi içerisindeki taahhütleri arasõndaki
demokratikleşmeyle ilgili bir yasal düzenle-
me olduğunu söyledi. Çiçek, Gül’ün ek dü-
zenleme istemesine ilişkin olarak da, “Her
halükârda bir düzenlemeyi Meclis açılır
açılmaz, konuşarak, ilgili kurumların da
görüşünü alarak süratle yapabiliriz. Böy-
lece kamuoyundaki tartışmalar da huku-
ken netleşmiş olur” dedi. AKP Grup Baş-
kanvekili Bekir Bozdağ ise Gül’ün tavsiyesi
doğrultusunda ne tür bir düzenleme yapõla-
cağõna ilişkin soru üzerine öncelikle konuyu
inceleyeceklerini söylemekle yetindi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Askeri
Yargõtay Onursal Üyesi Ali Fahir Karacan,
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün askerlerin si-
vil mahkemelerde yargõlanmasõnõn önünü açan
yasayõ onaylamasõ ve ek düzenleme istemesini
değerlendirirken, “Cumhurbaşkanlığı, anaya-
sadan, 145’inci maddeden söz etmemiştir.
Dolayısıyla anayasaya aykırılık duruyor. Bu-
nu Anayasa Mahkemesi çözecektir” dedi.
Hukukçular, Gül’ün yasayõ onaylamasõnõn ar-
dõndan yaptõğõ açõklamalarda anayasanõn 145.
maddesine işaret ettiler. Yargõtay Onursal Baş-
kanõ Sami Selçuk, “Ek düzenlemeden neyin
amaçlandığı belirsiz. Böyle bir düzenlemenin
Türk Ceza Yasası, Askeri Ceza Yasası, Ceza
Yargılaması Yasası ve bu arada 353 sayılı As-
keri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama
Usulleri yasalarıyla birlikte yapılması ancak
mutlaka önce anayasanın 145. maddesinin
değiştirilmesi gerektiğini söylemiştim. Ek dü-
zenlemeden çok esası ilgilendiren madde ve
yasalar gözetilmeden düzenleme yapılması
zaten yanlıştı. AB ile bütünleşmek isteyen
Türkiye’ye hukuk düzenini değiştirmesi ge-
rektiği söyleniyor. Anayasanın 145. madde-
si... Yanlış anayasanın yanlış olan bu madde-
si, Türkiye’nin AB yolundaki önünü kapatı-
yor. O yüzden önce bu maddeyi değiştirin da-
ha sonra yasaları birlikte düşünerek yeniden
bir düzenleme yapılsın. Türkiye askeri yargı
konusunu bütünüyle el almalıdır. Askeri yar-
gının sınırlarını özellikle suçlar açısından çiz-
melidir. Askeri yargının yetkisini daraltmak
zorundadır. Avrupa ile bütünleşmek bugün-
kü durumla mümkün değil. Askeri Yargıtay
ve Askeri Yüksek Mahkemesi’nin kaldırıl-
ması zorunludur” görüşünü dile getirdi. Sel-
çuk, 353 sayõlõ Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve
Yargõlama Usulü Kanunu’nun “Genel Görev”
başlõklõ 9. maddesindeki, “askeri mahkemele-
rin kanunlarda aksi yazılı olmadıkça madde-
de belirtilen suçlara ait davalara bakmakla
görevli olduklarına ilişkin hükümle uyumlu-
dur” saptamasõyla ilgili olarak da “O hükümle
uyumlu ancak anayasanın 145. maddesi ile
uyumlu değil. Anayasaya aykırılığı ortadan
kaldırmaz” diye konuştu.
Askeri Yargõtay Onursal Üyesi Ali Fahir
Karacan da, “Önergeyi veren milletvekileri
iktidar partisi milletvekilleridir. Adalet
Bakanlığı ‘Bu anayasanõn 145’inci maddesi-
ne aykõrõdõr’ diyemezdi. AB Katılım Belgesi
Ortaklığı’nda var denildi. Bu, anayasaya
aykırılık hususunu gidermiyor. Sonuçta
bunu Anayasa Mahkemesi çözecektir,
mahkemenin kararını bekleyeceğiz” dedi.
‘Sorunu mahkeme çözer’
Askeri Yargõtay Onursal Üyesi Karacan ve Yargõtay Onursal Başkanõ
Selçuk, ‘düzenlemede anayasaya aykõrõlõk sürüyor’ görüşünde birleşti
Yargıtay Onursal Baş-
kanı Sami Selçuk, “Ek
düzenlemeden neyin
amaçlandığı şu anda be-
lirsiz” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen,
Cumhurbaşkanõ’nõn kendisine gelen yasalarõ
onayladõktan sonra “tereddütlerin giderilmesi
için” Meclis’e göndermesi gibi bir uygulama-
nõn olmadõğõna dikkat çekti. Özyürek, Gül’ün
Türkiye’nin değil AKP’nin cumhurbaşkanõ ol-
duğunu bir kez daha kanõtladõğõnõ söyledi.