24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 24 TEMMUZ 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Başbakan Anayasayı Tersinden mi Okuyor? Ağzından sık sık, Türkiye’nin “sosyal, laik ve de- mokratik bir hukuk devleti olduğunu” duyduğumuz Başbakan, acaba “hukuk devleti” deyimini kullanır- ken neyi murat ediyor? Sanırım o sorunun yanıtını, önceki gün Suriye’ye giderken Esenboğa Havaalanı’nda verdi. Hâkim ve savcı atamalarının krize dönmesine yol açan ve HSYK’nin Yargıtay ve Danıştay’dan seçil- miş üyeleri ile Adalet Bakanlığı arasındaki gerilimin bir günlüğüne çözülmüş olmasından söz ederken “Bu kararnameler Adalet Bakanlığı’nın hazırlığı ile yapılır. Ancak bakanlığın beklemediği bir çalışma ortaya çık- tı. Umarım Bakanlığın listesi sonuçlanır” dedi. Anayasa madde 159 ne diyor? Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun görevle- rini tanımlayan anayasamızın 159. maddesi, Adalet Bakanı’ndan iki yerde söz eder. Bunlardan birincisi HSYK çalışmalarında Adalet Bakanı ya da bakanlık müsteşarının bulunması zorunluluğudur. 12 Eylül yönetimi tarafından dönemin Danışma Mec- lisi’ne benimsetilmiş bu eklemeyi, seçilmiş parla- mentolarımızın içinden çıkmış Cumhuriyet hükü- metlerinin hiçbirisi, bugünkü AKP iktidarı gibi algıla- madığı için, medyamız, yargıç ve savcı atamalarını ço- ğu kez haber bile yapmazdı. Ancak bir haftadır, giderek gerginleşen bir zıtlaş- ma binden fazla adalet mensubunun ilgi alanının da dışına taşarak kamuoyunu meşgul eden en önemli ha- berlerin başına geçti. Adalet Bakanı, görünüşte bakanlık personel genel müdürlüğünde oluşturulmuş atama listesini bir HSYK kararnamesi haline dönüştürmek için, “Nuh” deyip “peygamber” dememek için inatla direniyor. O direniş, yetki ve görevlerini anayasanın 159. mad- desinden almış ve her birisi mesleğin doruğuna ka- dar yükseldikten sonra, yine o statüye ulaşmış kurullar tarafından seçilmiş olan HSYK üyelerince vakur bir sa- bırla karşılanıyor. Anayasanın 159. maddesi HSYK’ye, “adli ve ida- ri yargı hâkim ve mesleğe kabul etme, atama ve nak- letme, geçici yetki verme, görevden uzaklaştırma iş- lemlerini yapma” yükümlülüğünü vermiş. Verirken Adalet Bakanı’na o kuruldaki tek oyu dı- şında yüklediği görev, sadece “bakanlığın bir mah- kemenin veya bir hâkimin veya savcının kadrosunun kaldırılması veya bir mahkemenin yargı çevresinin de- ğiştirilmesi konusunda” teklif hazırlamakla sınırlı. Aslında gerçek demokratik hukuk devletlerinde ge- çerli olanı, bu görevleri yerine getirecek olan perso- nel genel müdürlüğünün, dahası teftiş kurulunun da HSYK’ye bağlanmasıdır. HSYK’ye AKP MKYK’den önlem Anayasayı demokratikleştirmekten söz eden Baş- bakan, bırakınız HSYK’nin seçilmiş üyelerinin yetki- lerini daha da genişletecek kuralları yerleştirme yö- nünde kendi partisinin milletvekillerini görevlendirmeyi, HSYK’deki gerilimi, partisinin MKYK’sine götürüyor. İktidar yanlısı gazetelerden “Bugün” haberi dünkü sa- yısında “Krize Kısmi Çözüm MKYK’den” başlığı altında verirken Adalet Bakanı Ergin’in HSYK’nin yapısını de- ğiştirecek bir Yargı Reformu Taslağı’nı gündeme ge- tirdiğini de yazıyor. Aynı habere göre Başbakan MKYK’de Ergin’e “geçici çözüm” için talimat vermiş. 16 yıl görev yaptığım TBMM’de, Demirel’den Ec- evit’e kadar birden çok başbakandan hiçbirisinin, yar- gıyı iktidarların arka bahçesi yapmak gibi çirkin bir ey- leme arka çıktıklarına tanık olmadım. Türkiye, demokratikleşme masalları ile uyutularak Stalin Rusya’sı ya da Mao Çin’ine mi dö-nüştürülmek isteniyor? Oysa sosyal, laik ve demokratik bir hukuk devle- tinden söz eden günümüzün iktidarı, bu kavramları kendi emelleri için çiğnemek yolunda pervasız adım- lar atmayı sürdürüyor. Şakşakçıları da anlı şanlı ve yanlı medyadaki goy- goycu demokrasi karşıtları... Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net En uzun sõnõrõ paylaştõğõmõz komşumuz Suriye turizm ve ticaret için yeni atõlõmlar yapõyor Suriye’den turizm atağõ 2005 yõlõnda kapatõlan Amerikan büyükelçiliğinin Suriye’de tekrar açõ- lacağõ söylentileri için “Umrumda de- ğil; açılır ya da açılmaz; burada gü- zel bir yaşantımız var ve devam edi- yor” diyen Angie Abou Assaf, Müs- lüman 4 çocuklu bir ailenin 21 yaşõn- daki kõzõ. Ailesi Swieda’da yaşõyor. Kendisi üniversiteye gidiyor ve eski Şam’da tek başõna yaşõyor. Çalõşmak için Güney Amerika ülkelerine gitmeyi tercih eden Suriyeliler gibi onun da ba- basõ 20 yõl önce Venezüello’ya gitmiş. “Babamı hiç görmedim. Ara sıra an- neme telefon açar. Okul harici za- manlarımda, çizgi film izlemeyi çok severim, özellikle Nickledeon’u. Rock, metal ve İngilizce parçalar dinlemeyi severim. Ürdünlü bir er- kek arkadaşım var. O da burada okuyor. Şimdi yaz tatili için Ürdün’e gitti. Bunu sadece ablam biliyor. İn- ternet hattı problemi var Suriye’de. Bundan dolayı evimde internet yok, ama pek çok internet kafeler var, ge- rekirse gidiyorum. Suriye yavaş ya- vaş da olsa modernleşiyor. Yavaş ol- masının nedeni devlet değil, halkın kendi yavaşlığı” diyor. Yeni Şam’da villalarõn ve 3-4 kat- lõ apartmanlarõn olduğu önceleri Şam’õn sayfiye yeri olan Esad Kö- yü’nde yaşayan Sevim Homsi; “As- len İstanbulluyum. Eski nüfus kay- dımda, ‘Zamani Virani Evvel Hane 11 Cilt 9 / Süleymaniye’ yazardı. 1936 doğumlu. Ailem Osmanlı ailesi ol- duğundan Arapça kulak dolgunlu- ğum vardı. 1950’de babamın kuze- nini ziyaret etmek için Şam’a gel- diğimde Suriyeli eşim beni görmüş ve beğenmişti. 1953’te yaşımı 1 yaş büyüterek Şam’da evlendik. İlk 7 yıl hiç Türkçe konuşmadım, Arapçayı çok iyi öğrendim, Türkçeyi de çok iyi konuşurum. Ama eşim hiç Türk- çe bilmezdi” diye kendini anlatõyor. Turizm Bakanõ Dr. Saadallah Al-Qalaa ve yar- dõmcõsõ Mohanad Kalash yaptõklarõ basõn top- lantõsõnda, İslamiyet ve Hõristiyanlar arasõnda, ül- kelerinde var olan hoşgörüyü vurgularken yurt- dõşõna açõlõmlarõnõ şöyle anlatõyor: “Yabancı yatırımcılar için mevzuat ve kanunları yeni- ledik. Yabancı yatırımcılar için de kıyı şerit- lerimizde ve başka yerlerde de arazi tahsisi ya- pıyoruz. Şu ana kadar toplam 4 milyar dolar- lık bütçeyle yabancı yatırımcı geldi. Mega, bü- yük ve orta ölçekli projeler için hazırız. Şu an- da çok sayıda Türk yatırımcıyla koordineli ola- rak çalışıyoruz. Türk ve yabancı şirketlerin ül- kemize gelmesinin tam zamanı diyebilirim. Bü- tün Türk kardeşlerimizi turist, yatırımcı, ga- zetecileri bekliyoruz. Burası sizin ülkeniz geç kalmayın, hepiniz hoş geldiniz” sözleriyle iç- tenliklerini dile getirdiler. 2000’inci doğum kutlamalarõnõn son günü Aziz Pavlus’un Hõristiyan olup Antakya’ya gitmek üze- re ayrõldõğõ şehir sularõnõn içinde Sayõn Al-Qa- laa’nõn ve Latin Katolik Patrik Gregorios’un ba- rõş, dostluk mesajlarõ içeren konuşmalarõ ve dans gösterileriyle son bulurken ilerleyen gecede hoş- görülü romantik Şam’õ tekrar yaşamak için sokak aralarõna doğru yürüyoruz… HOŞGÖRÜYÜ GÖRDÜK Turizm Bakanı Dr. Saadallah Al-Qalaa. Suriye’de Türkiyeli, Türkiye’de kendini Suri- yeli hisseden Homsi; “Buraya gelmeden önce hep Araplar çadırda yaşarlar diye duyardım. Geldiğimde gördüm ki hiç de söylenenler gi- bi değilmiş. Avlusunda narenciyeler, fıskiye- li havuzların olduğu evler vardı. Yaz evlerin avlularında geçerdi. Mutfak, banyo ve odalar. Kışınsa üst katta, orada da banyo mutfak ve odalar olurdu, hiç alt kata inmek gerekmez- di. Şimdi onlar hep restoran oldu” derken soh- bete kõzõ Emel Homsi de katõlõyor. Suriye’nin dõşarõda yanlõş tanõnmasõna üzüle- rek şöyle anlatõyor: “Suriye emniyetli olup ol- madığı konusunda yanlış tanınan bir ülke. Me- sela burada düğün olduğunda, saat 17- 19 ara- sı erkekler eğlenir, kadınlar da saat 20’den son- ra isterlerse sabaha kadar eğlenirler. Gecenin bir yarısı evlerine tek başlarına bile dönebi- lirler, bu kadar emniyetli. Suriye-Türkiye ara- sında anlaşmalar olduğunda çok seviniyoruz. Duyduğumuza göre 75 bin Türk firması Su- riye ile iş yapmak için başvurmuş. Caddele- rimizde Türk mallarının reklamlarını ve dük- kânlarda Türk mallarını gördükçe çok sevi- niyoruz.” Sonra kendi hazõrladõğõ, Küba içkisi mojitoya benzeyen, alkolsüz, serinletici etkisi çok olan, lez- zetli limon ve nane karõşõmõnõ içip gecenin se- rinliğini daha iyi hissetmek için Şam’õn kuzey- batõsõnda yükselen kõyamet gününden hiç etki- lenmeyeceğine inanõlan, İsa peygamberin, Haz- reti Meryem’in ve Hazreti Muhammed’in bura- ya geldiği söylenen Kasyon Tepesi’ne doğru çõ- kõyoruz. Gece yol boyunca oturup Şam’õn õşõk- larõnõ izleyen ailelerin arasõna katõlõp ‘Beer Ba- rada’dan biz de onlarla seyre dalõyoruz. ‘SURİYE YANLIŞ TANINIYOR’ YILDIZ ÇELİK Suriye Turizm Bakanlõğõ, Papa XVI. Be- nedict’in 28 Haziran 2008 - 29 Haziran 2009 tarihleri arasõnõ, Hıristiyan dünyasõnõn İsa’dan sonra en önemli isimlerinden ‘Aziz Pav- lus’un 2000’inci doğum yõldönümünü ‘Aziz Pavlus’ yõlõ ilan etmesinin kapanõşõnõ 22 ül- keden yaklaşõk 200 gazeteci davet ederek asõr- lara dayanan geçmişini dünyaya göstererek yaptõ. Türkiye’de ise Aziz Pavlus yõlõnõn kapa- nõş törenleri ilk Hõristiyan cemaatinin oluştu- ğu Antakya ve Aziz Pavlus’un doğum yeri olan Tarsus’ta da yapõldõ. Suriye’de katõldõğõm tö- ren öncesi Şam civarõnda gördüğümüz yerler, Suriye’nin barõşçõl, hoşgörülü karakterini yansõtõyordu. Misafirperverliklerini söyle- mek içinse kelime bulmak zor diye düşünü- yorum. Bulgaristan, Sõrbistan, Polonya, Be- larus, Yunanistan, İngiltere, Macaristan ve di- ğerlerinden gelen davetlilerle gittiğimiz ilk yer, Şam’õn 80 km. kuzeyinde Nebek kasabasõnõ çevreleyen dağlarda 1320 metre yükseklikte yer alan Deir Mar Musa Al-Habashi Süryani Manastõrõ idi. Manastõr, 2003 yõlõnda öldürülen İsveç’in Dõşişleri Bakanõ Anna Lindh adõna kurulan, Anna Lindh Vakfõ ve vakfõn İtalyan Ulusal Ağ Başkanõ Fondazione Meditteraneo ortaklõ- ğõnda oluşturulan Euro-Med Kültürlerarasõ Di- yalog Ödülü, Avrupa-Akdeniz bölgesindeki di- yaloğu geliştirme konusunda öncülük edenlere verilen bir ödülü olan Euro-Med Kültürlerarasõ Diyalog Ödülü’ne 2006 yõlõnda layõk görül- dü. Ödülün çabalarõyla verilmesini sağlayan ve manastõrda yaşayan Cizvit rahibi Paolo Dall’Oglio ile karşõlaşõyoruz. Dall’Oglio’nun Hõristiyanlarla Müslümanlarõn birbirlerini da- ha iyi anlamalarõ için gösterdiği çabayõ görünce ödülün yerini bulduğunu düşünüyoruz. Ma- nastõra sõk sõk gelen, az da olsa Türkçe konu- şan Türk, 1962 doğumlu Yusuf Bali; “Büyük dedem Urfa’dan seferberlik zamanı Suri- ye’ye gelmiş. Ben Suriye’de doğdum. Eşim Yunanlı, 20 yıl önce Atina’ya çocuğumla be- raber gitti ve bir daha onları görmedim. Su- riye’de tek başına yaşıyorum. Burada hu- zur buluyorum, onun için de sık sık ma- nastıra gelir kalırım” diyor. Türkçe sohbet ettiğimiz Saloni Akbas- yan, 1979 Halep doğumlu, Ermeni/Suriye va- tandaşõ. Babaannesi 1915’te 7 kardeşiyle Türkiye’den gelerek Suriye’ye yerleşmiş ve 2 kardeşinin de hâlâ hayatta olduğunu söyleyen Akbasyan, “Bazı zamanlar manastırda gö- nüllü olarak çalışıyorum. Ben ve annem Şam’da engelli çocuklara eğitim veriyoruz. Merkezdeki, çocukların özürlü olmaları do- ğum hatası ve akraba evliliğinden kay- naklanıyor. Suriye’de ne kadar engelli ço- cuk var tam olarak bilemiyoruz. Devlet, ai- lelerin engelli çocuklarından utanmasını is- temiyor. Ama artık yavaş yavaş aileler de bundan utanmıyorlar. Hiç Türkiye’ye git- medim, Türkçeyi TV’den TRT’nin çocuk programlarını dinleyerek öğrendim. 3 kar- deşiz, hepimiz de Türkçe biliyoruz. Her di- li konuşmak isteriz. Çünkü bir dil bir in- sandır. Suriye’de Ermeni okulu da var. Hem Arapça, hem Ermenice dersler veri- liyor. İbadetlerimizi de çok rahat yapıyo- ruz” diye coşkuyla anlatan Akbasyan, Seda Sayan ile Petek Dinçöz’ün programlarõnõ ka- çõrmazmõş. Irak’tan Şam’aIrak savaşõnõn etkilerinden kurtulmak için Suriye’ye gelip Şam’da yaşayan 56 yaşõndaki Katolik Basema Mansor Su- riye’ye gelmeden önce Irak’ta başhem- şire olarak çalõşõyormuş. Eşi, Irak’ta sa- vaşta kaybolmuş. Bir kõzõ Londra’ya git- miş, kendisi de 19 yaşõnda oğlunu alarak Şam’a gelmiş. “Burada işim yok, aile- min gönderdiği para ile geçinmeye ça- lışıyorum. Suriye’de Irak’ta oldu- ğundan daha rahat ibadetlerimizi ya- pıyoruz. Bugün de manastıra arka- daşlarımla beraber ibadet için geldik” diyor. Güney Kore’den gelen, Şam’da İngi- lizce öğretmenliği yapan Koreli genç ba- yan ise “İki Hıristiyan arkadaşımla manastırdakilere yardım etmek için geldim. Din konusunda kararsızım ama merak da ediyorum” derken seb- zeleri kesme işine devam ediyordu. Hava çok sõcak olduğu halde hiç de ra- hatsõz etmiyor. Çõktõğõmõz 1000 metre- lik dik patika yoldan yavaş yavaş inip yo- lumuza devam ediyoruz. Maalula ya- kõnlarõndaki, Mar Yacoub Almaktaa Manastõrõ’ndaki Başrahibe Agnes, top- raktan yaratõlõşõ simgeleyen kahverengi elbisesiyle misafirleri karşõlõyor. Dü- zenledikleri workshoplarda elbirliğiyle restore ettikleri manastõrda hoşgörüyü hissetmemek mümkün değil. Gece eski Şam sokaklarında Suriye’de gecelerin nasõl geçtiğini çok merak ediyordum. Günün yorgun- luğunu atmak için gittiğimiz Eski Şam’õn ara sokaklarõnda dolaşõrken farklõ müzik sesleri geliyordu. Belediye binasõnõn avlusuna girdiğimde Müslüman ve Hõ- ristiyan gençlerin alkõşlarla tuttuklarõ ritimle, rock müziği tüm çevreyi sarõ- yordu. Sahnede grup ‘Unwaited’ yeri- ni almõş gençler eğleniyordu. Herkesin uğrak yeri, kahve içip nargile tüttürdükleri Al-Nofara’da 25 yaşõnda- ki elektrik teknisyeni Ahmed Sharreer oturmuş arkadaşlarõyla keyifli keyifli sohbet ediyorlardõ. Sharreer hayatõndan memnun; “Başka ülkede yaşamak is- temiyorum. Ağabeyim Dubai’de ol- duğu için, bazen oraya gitmeyi düşü- nüyorum, ama burada ailemin bana ihtiyacı var. Arap, romantik ve pop müziği dinlerim. Bir sevgilim var. O uzakta Amerika’da yaşıyor, ama Şam’da doğdu. Yazın buraya gelir. Uzakta olduğu için telefonla konuşur ve internetten yazışırız. Boşanmış, 1 de çocuğu var. Ailem buna hiçbir şey söy- lemez. Onunla yolda yürürüz, resto- rana gideriz” diye anlatõrken bir yandan da nargilesini tüttürüyordu. (altta) ‘Burda çok mutluyuz’ MarMusaManastırı. HamidiyeÇarşısı. Al-Nofarakahvehanesi. Al-Nofara’da bir başka masada, inşaat işcisi Firas, eşi Ramia ve Firas’õn kar- deşi Sabrim sohbet ediyorlardõ. Sabrim, bizimle bildiği belki 40-50 İngilizce ke- limeyle iletişim kurmaya çalõşõyordu. O bir lise öğrencisi, ilerde de İngilizce öğ- retmeni olmak istiyor. “Akşamları genelde Al-Nofara’ya gelir sohbet ederiz” diyor. O kadar sa- mimi ve içtendi ki yüz yüze zor anlaş- tõğõmõz halde gene de bulunsun diye te- lefon numaramõ aldõ. Ayrõlõrken de fo- toğraf çekildik. Al-Nofara’nõn müdavimlerinden 2 ço- cuk babasõ Ziad Al-Salili 41 yaşõnda Fi- listinli. Ailesi 1945’te Filistin’den göç etmiş. Macaristan’da dişçilik okumuş. Kendisi Şam’da dişçi, eşi ise jinekolog. Ali Biwi ise 25 yaşõnda spor öğret- meni. Onun da annesi Filistin’den 1948 yõlõnda göç etmiş. Babasõ Suriyeli ve o da Suriye’de doğmuş. İstanbul Haber Ser- visi - Dünyanõn önde gelen teknoloji devi IBM’in kurumsal yazõ- lõm markalarõndan Lo- tus’un geliştirdiği “Lotus Sametime 3D” ile top- lantõlar sanal ortamda üç boyutlu olarak gerçek- leştirilebilecek. Geçen hafta tanõtõmõ yapõlan Lotus Sameti- me 3D adlõ yeni hizmet, kurumsal kulla- nõcõlarõn üç bo- yutlu bir ortamda seyahat gereği olmadan toplan- tõlara görüntüle- riyle birlikte ka- tõlmalarõnõ sağlõ- yor. Lotus’un an- lõk mesajlaşma yazõlõmõ olan Sametime, internet üzerinde yapõlan mesaj- laşmalarõ ve web konfe- ranslarõnõ daha hõzlõ ve verimli bir biçimde ger- çekleştirmek üzere ge- liştirildi. Altõ aydõr de- neme aşamasõndaki Sa- metime 3D, ilk olarak binlerce IBM çalõşanõ tarafõndan test edildi. Kurumsal Sametime 3D sayesinde sesli ve yazõ- lõ biçimde de sunum ger- çekleştirilebiliyor. En önemli özelliği ise gü- venli olmasõ. Kişisel kul- lanõma istendiği takdirde kapatõlabilen ve yalnõz- ca kurumsal amaca uy- gun olarak düzenlene- bilen bu programõn kişi listesine, sistem yöneti- cisinin kontrolünden geçmeyen hiç kimse ek- lenemiyor. Bu sayede firmaya yöneltilebilecek olan saldõrõlar engellen- miş oluyor. IBM Türk Lotus Satõş Yöneticisi Ülkü Ceylan, “IBM’in işbir- liği ve iletişim stratejisinin bir parçası olan yeni hiz- metler büyük bir yatırım ge- rektiriyor. Bu- nu sürdürebilmek için IBM, 2011 yılına kadar yalnızca bu alana 1 mil- yar dolar yatırım ya- pacak” dedi. Lotus ürünlerinin dünyada 46 bin farklõ müşterisi, 130 milyonu aşkõn bireysel kullanõcõsõ bulunuyor. Türkiye’de ise 22 farklõ iş ortağõ, 1000’i aşkõn müşterisi ve 150 binden fazla bireysel kullanõcõ- sõ var. IBM Lotus hak- kõnda daha fazla bilgiye sahip olmak için www.lotus.com adresine başvurulabilir. Toplantõlar 3’üncü boyuta taşõnõyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear