28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2009 PAZARTESİ 6 HABERLER Günlerce tartõşõldõ, silahlõ kuvvetlere yüklenildi. Orgeneral Başbuğ, hazõrlayanlarõn bulunmasõnõ istedi CHP MYK üyesi Kõlõç, ‘Yüzyõlõn soygunu’nda 2. isme kadar ulaşõldõğõnõ belirterek AKP bağlantõsõna vurgu yaptõ Deniz Feneri’nin 1 numarası kim? TÜREY KÖSE ANKARA - “Yüzyılın soygunu” olarak nitelendirilen Deniz Feneri dosyasõnõ yakõndan izleyen CHP MYK üyesi Ali Kılıç, “Türkiye’de herkes ‘Ergenekon’un birinci adamõ kim’ diye kafa yoruyor... Deniz Fene- ri’nin 1 numarası kim? Onlar çık- mazsa ortaya, biz çıkar açıklarız...” dedi. Uzun yõllar Milliyet gazetesi Münih temsilcisi olarak çalõşan Kõlõç, CHP Parti Meclisi üyesi olduktan sonra Tür- kiye’ye dönmüş. Almanya’ya son zi- yaretinden yeni dosyalarla dönen Ali Kõlõç’a sorularõmõz ve yanõtlarõ şöyle: - Dosyaları getirmek için Alman- ya’ya arabanızla gidiyormuşsu- nuz... Neden uçakla getirmek iste- mediniz? - Uçakta ne olur ne olmaz... Dos- yalar alõnabilir falan...Yerin kulağõ var. Ayrõca ben o yolu çok iyi biliyorum. Milliyet’teyken E-5 dizisi yapõyordum. - “Almanya’da son 9-10 yıl için- de 900 milyon Avro bağış parası toplandığı ve bu paranın büyük çoğunluğunun Türkiye’ye aktarı- larak bir siyasi hareket için kulla- nıldığı belirtiliyor” demiştiniz. Bu belgenin bir ihbar mektubu olduğu, id- dianamede yer almadõğõ ve “AKP bağlantısı” savõnõn boşlukta kaldõğõ ifade edildi... - Bana göre boşlukta değil. Bu ih- bar mektubu Alman maliyesine gidi- yor, değerlendiriliyor ve bir üst yazõyla savcõlõğa gönderiliyor. İddianamede, bu ihbar mektubundan paragraflar al- mõşlar. AKP’ye atõfta bulunuluyor. Bir siyasi partinin desteklendiğini vurgu- layan ifadeler var. Bu ihbar mektubu ciddi değildir, kale alõnmamõştõr, de- mek doğru değildir. Öyle olsaydõ mektubun gittiği ilk adres olan mali- yeden bunun savcõlõğa gönderilmemiş olmasõ gerekirdi. Ayrõca sadece o mektup değil, Deniz Feneri’nin kasa- sõ olarak bilinen Firdevsi Ermiş’in ifa- delerinde çok net bir şekilde, bunun- la AKP finanse edildi, deniyor. Hedefi ve amacõ Kanal 7’nin kurulmasõydõ, daha sonra da bir ideolojinin destek- lenmesiydi, diyor. Hangi ideoloji, de- nildiğinde, öncelikle Milli Görüş ideo- lojisi, daha sonra siyasi bir ideoloji var, bu da AKP ideolojisidir, diyor. Bu da- vada adõ geçen isimlerin çoğu AKP’ye çok yakõn isimler. Kader birliği yap- mõşlar, dava arkadaşlarõ, birbirlerini kolluyor, sahip çõkõyor olabilirler ama bir defa bu olay patladõ, artõk geri dön- dürme şanslarõ yok. O dönem Al- manya’da Deniz Feneri soruşturmasõnõ sürdüren Doris Müller-Scheu, ulus- lararasõ hukuksal yaptõrõmlardan fay- dalanarak Tayyip Erdoğan’õn ifade- sinin alõnmasõnõ talep edeceğiz, diyor davanõn başlangõcõnda. Bu ifadeler ga- zetelerde yayõmlandõ. Tekzip edil- medi. - Bu talepten vaz mı geçildi? - Demek ihtiyaç duyulmadõ... İd- dianameye giren ifadeler sõradan ifa- deler değil. Bir siyasi partinin ideolojisi finanse ediliyor, deniyor. Daha fazla adõnõ koymaya gerek var mõ? Sayõn Başbakan Türkiye’deki basõna kük- reyeceğine, gitsin Alman yargõsõna de- sin ki; sen ne hakla benim fotoğrafõ- mõ duruşma salonunda gösterdin, ne hakla benim katõldõğõm bir düğünün vi- deo kasetini 5 dakika boyunca duruş- ma salonunda yüzyõlõn soyguncularõyla aynõ karede gösteriyorsun? Sayõn Başbakan’õn Alman yetkililer hak- kõnda dava açmasõnõ bekliyordum. - Dosya 169 gün sonra geldi... Türkiye ayağıyla ilgili öngörüleriniz neler? - Kuşkum şu: Bu dava 1- 1.5 yõl da- ha sürecek, ilk genel seçimde Zeke- riya Karaman’la Zahid Akman milletvekili yapõlacak, dokunulmaz- lõklarõ olacak ve bu dava dosyalarõ ra- fa kaldõrõlacak. - Bir örtbas etme çabası mı var? - Yargõyõ suçlamak bize düşmez ama gördüğümüz bir şey var; sürekli zaman kaybediyoruz. Muhtemeldir ki, bazõ sorular gündeme gelecek. Sayõn Başbakan dava başladõğõnda, bu davanõn içindeki insanlarõ tanõmõyo- rum, demişti. Arkasõndan resimleri du- ruşma salonunda yayõmlandõ, tanõdõ- ğõ ortaya çõktõ. Hatta Mehmet Gür- han’õn, gelip burada AKP yönetici- leriyle görüşerek milletvekili olmak is- tediğini biliyoruz. Eğer tutuklanma- saydõ, oradaki baskõn 3-4 ay sonra ol- saydõ, bugün Mehmet Gürhan da mil- letvekiliydi, dokunulmazlõğõ olacaktõ. - Bu gelişmelerle ilgili Almanya ta- rafından aldığınız izlenimler na- sıl? - İnanõn gülüyorlar sadece. Bu ka- dar belge, bilgi var. Artõk karar veril- miş, isimler belli, paranõn hangi tarihte kime teslim edildiği belli. Bundan da- ha fazla belge olabilir mi? - Almanya 16 kişiyle ilgili adli yardım talebinde bulundu. Alman- ya ayağı ile ilgili süreç ne aşamada? - Bu, Türkiye’den gidecek olan ad- li yardõm talebine verilecek yanõta bağ- lõ. Bu ifadeler alõndõ mõ, alõnmadõ mõ? Ergenekon’la ilgili sayfa sayfa belge- bilgi sõzõyor ama, Deniz Feneri ile il- gili bir tek cümle sõzmõyor. Adli yar- dõm talebine yanõt verilirse 2. dalga ko- nusunda düğmeye basõlacak. Deniz Feneri’nin sadece Almanya’daki so- rumlularõ, orada bulunanlar yargõlan- dõ, ceza çekti. Bu dava önümüzdeki ay- larda Türkiye’de başlarsa ve Firdev- si Ermiş Türkiye’ye gelip derse ki “Al- manya’da verdiğim ifadelerin hiç- birisi doğru değil, bunları baskı altında verdim, bunlarla ilgili suç- lamaları reddediyorum”, şaşõrma- yõn... - Bu yönde bir duyumunuz mu var? - Var... Çünkü soruşturma Başko- miseri Böhm’e rüşvet teklif eden, Türkiye’ye davet eden bir zihniyet; kendi yanõnda eleman olarak çalõştõr- dõğõ, yõllarca maaşõnõ verdiği kişiye de “Bizi deşifre ettin ama sana sahip çı- kacağız. Türkiye’deki davaya gelip ifadeni değiştirirsen en iyi koşul- larda yaşacaksın” denilmez mi aca- ba diye soruyorum... - Ergenekon ile Deniz Feneri davalarına yaklaşımda bir çifte standart olduğu eleştirileri dile ge- tiriliyor... - Çifte standart olduğu belli. Tür- kiye’de herkes “Ergenekon’un bi- rinci adamı kim” diye kafa yoruyor. Deniz Feneri’nde 2. adama kadar gel- dik, isimler belli. Ben soruyorum: Deniz Feneri’nde birinci adam kim? - Kim? - Soralõm bakalõm. İşin odağõnda, merkezinde bulunan 1. adam kim? Za- manõ gelince söyleriz.... - Siyasetçi mi? - Bilemiyorum... Bekleyelim. Her- kes kendini çok iyi bilir. Onlar çõk- mazsa ortaya, biz çõkar açõklarõz... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Taraf gazetesinin gündeme getir- diği, üzerinde günlerce tartõşõlan, TSK’ye ağõr eleştiriler yöneltilen, varlõğõ kesinmiş gibi sunulan İrti- cayla Mücadele Eylem Planı, “fo- tokopi” olmaktan öteye gidemedi. Aradan geçen zamana karşõn belge- nin aslõnõn bulunamamasõ “Belge sahte miydi?” sorusunu gündeme getirdi. Belgenin aslõ bulunamadõğõ gibi, belgeyi hazõrlayanlar da ortaya çõkarõlamadõ. İrticayla Mücadele Eylem Planõ id- dialarõna dayanarak Taraf gazetesinde “AKP ve Gülen’i Bitirme Planı” başlõğõyla yayõmlanan haber ka- muoyunda uzun süre tartõşma yarat- mõştõ. AKP yandaşõ ve dinci basõn belgeyi gerekçe göstererek günlerce TSK’ye saldõrmõştõ. Belgenin Al- bay Dursun Çiçek tarafõndan ha- zõrlandõğõ iddia edilmişti. Haberin ar- dõndan Genelkurmay Başkanõ Orge- neral İlker Başbuğ, geniş kapsam- lõ soruşturma talimatõ vermişti. Ge- nelkurmay Askeri Savcõlõğõ araştõr- malarõn ardõndan belgenin Genel- kurmay’da hazõrlanmadõğõnõ açõk- lamõştõ. Askeri savcõlõk Albay Çiçek hakkõnda da “kovuşturmaya yer ol- madığına” karar vermişti. Askeri savcõlõğõn kararõnõn ardõndan basõn toplantõsõ düzenleyen Genel- kurmay Başkanõ Başbuğ, TSK’ye yönelik, medya aracõlõğõyla “asi- metrik psikolojik harekat yürü- tüldüğünü” söylemişti. Başbuğ, Ge- nelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn yü- rüttüğü soruşturmanõn aşamalarõnõ İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ ile paylaştõğõnõ belirtmişti. Başbuğ, bazõ kriminal raporlarõn maksatlõ şekilde kõsmen basõna sõzdõrõldõğõna dikkat çekmişti. Belgeyi “kâğıt parçası” olarak niteleyen Başbuğ, hazõrlayan- larõn bulunmasõnõ istemiş, İstanbul Cumhuriyet Savcõlõğõ’na suç duyu- rularõnda bulunulduğunu dile getir- mişti. Başbuğ, 26 Haziran’daki basõn toplantõsõnda şunlarõ söylemişti: “Bizim istediğimiz şudur; İstan- bul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istiyoruz, diyoruz ki, bu belgenin gerçek olmadığı noktasından ha- reketle bu kâğıt parçası kimler ta- rafından, ne amaçla hazırlandı? Bunu bulun. Biz bu belgenin doğ- ru olmadığı noktasından hareket ederek, bu belgenin kimler tara- fından, ne maksatla hazırlandığını istiyoruz İstanbul Cumhuriyet Baş- savcılığı’ndan.” Söz konusu belgenin ayõn 4’ünde bulunduğunu, ayõn 6’sõnda dosyanõn mahkemede açõlarak incelendiğini, 12’sinde bir gazeteye servis edildi- ğini belirten Başbuğ, şu ilginç ay- rõntõya da dikkat çekmişti: “İddia edilen belge diğerleriyle hiçbir iliş- kisi olmayan, içerik olarak, artı ha- zırlanış şekli olarak farklı bir bel- ge. Olabilir, ona da itirazımız yok. Peki, şu soruyu sormaya hakkımız yok mu? Bu belgenin Nisan 2009’da hazırlandığını kim tespit etti? Belgenin üzerinde hiçbir ta- rih yok arkadaşlar.” Başbuğ MGK’ye taşıdı TSK’ye yönelik psikolojik harekât yürütenlerin bulunmasõnõn devletin istihbarat örgütleri ve yargõnõn gör- evi olduğunu belirten Başbuğ, ko- nuyu Milli Güvenlik Kurulu’na (MGK) götüreceklerini söylemişti. Başbuğ, MGK öncesi Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ve MİT Müs- teşarõ Emre Taner ile görüşmüş, TSK’ye yönelik saldõrõlar MGK’de de tartõşõlmõştõ. Belgeye ilişkin ifadesi alõnan Deniz Kurmay Albay Çiçek, savcõlara ifade vermesinin ardõndan tutuklanmõş, ancak kõsa süre sonra serbest bõrakõlmõştõ. Belgenin “fotokopi” olarak kal- masõ “Sahte miydi?” sorusunu gün- deme getirdi. Aradan günler geçmiş olmasõna karşõn belgenin aslõ bulu- namadõğõ gibi Genelkurmay Başka- nõ’nõn çağrõsõna karşõn hazõrlayanlar da ortaya çõkarõlamadõ. Konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’ndan da bir açõklama yapõlmadõ. Genelkurmay’õn suç duyurularõnõn hangi aşamada olduğu da netleş- mezken, TSK’yi hedef alan psikolo- jik harekât konusunda bir çalõşma ya- põlõp yapõlmadõğõ da bilinmiyor. Hu- kukçular, aslõ bulunmayan ve yalnõzca fotokopisi elde olan belgenin “kanıt” olamayacağõnõ vurguluyor. Taraf gazetesinin ‘İrticayla Mücadele Eylem Planõ’ adõ vererek 38 gün önce yayõmladõğõ ve Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un ‘Kâğõt parçasõ’ diye nitelediği sözde belgenin aslõnõn bulunamamasõ “Belge sahte miydi” sorusunu gündeme getirdi. İstanbul Haber Servisi - İkinci Er- genekon davasõ bugün Silivri Ceza- evi Yerleşkesi’nde başlayacak. İs- tanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi ta- rafõndan görülecek olan davada, ga- zetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, emekli orgeneraller Mehmet Şener Eruygur ve Hurşit Tolon’un da aralarõnda bulunduğu 18’i tutuklu 56 sanõk yargõlanacak. Sanõklardan 13’ü hakkõnda ağõrlaştõrõlmõş müeb- bet hapis cezasõ isteniyor. İstanbul Cumhuriyet Savcõlarõ Ze- keriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel, Ercan Şafak, Fikret Seçen, Nihat Taşkın ve Mehmet Murat Yönder tarafõndan hazõrlanan ikinci iddiana- mede, sağlõk sorunlarõ nedeniyle tah- liye edilen emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon, “silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek”, “Türki- ye Cumhuriyeti Hükümeti’ni or- tadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek”, “devletin güvenliğine iliş- kin belgeleri tahrip etmek, amacı dışında kullanmak, hile ile almak, çalmak”, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne karşı silahlı isyana tahrik etmek” ile suçlanõyor. “Örgütün üst düzey yöneticisi olmak”la suçlandõklarõ için Danõştay saldõrõsõ ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasõ eylemlerinden de so- rumlu tutulan sanõklardan Eruygur’un 3 kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet ve 142 ile 246 yõl arasõnda hapsi, Tolon’un da 3 kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet ve 129 ile 219 yõl arasõnda hapis cezasõna çarptõrõlmasõ isteniyor. İddianamede, gazetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Ali Balbay, ga- zeteci Ahmet Tuncay Özkan, Dur- muş Ali Özoğlu, İbrahim Özcan, Kemal Aydın, Neriman Aydın ile tutuksuz sanõk ATO Başkanõ Sinan Aygün’ün de benzer suçlardan ikişer kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet ile 16 yõl- dan 80 yõla kadar hapsi isteniyor. Hakkõnda yakalama kararõ bulunan eski milletvekili Turhan Çömez’in “Türkiye Cumhuriyeti Hüküme- ti’ni ortadan kaldırmaya veya gör- evini yapmasını engellemeye te- şebbüs etmek”, “silahlı terör ör- gütüne üye olmak” suçlarõndan bir kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet ve 7.5 ile 15 yõl arasõnda hapsi isteniyor. İddianamede, tutuklu sanõklardan eski Esenyurt Belediye Başkanõ Gür- büz Çapan, eski polis müdürü Adil Serdar Saçan, emekli albay Arif Do- ğan ve Anayasa Mahkemesi Baş- kanvekili Osman Paksüt’ün eşi Fer- da Paksüt’ün 7.5 ile 50 yõl arasõnda hapisleri isteniyor. Bu arada birinci Ergenekon da- vasõnõn görüldüğü salonun yetersiz kalmasõ ve tartõşmalar yaşanmasõ nedeniyle Silivri Ceza İnfaz Ku- rumlarõ Yerleşkesi’nde spor salonu olarak planlanan bina duruşma salo- nuna dönüştürüldü. CHP MYK üyesi Ali Kõlõç, “Türkiye’de herkes ‘Ergenekon’un birinci adamõ kim’ diye kafa yoruyor... Deniz Feneri’nin 1 numarasõ kim? Onlar çõkmazsa ortaya, biz çõkar açõklarõz...” dedi. Kõlõç, “Kuşkum şu: Bu dava 1- 1.5 yõl daha sürecek, ilk genel seçimde Karaman’la Akman milletvekili yapõlacak, dokunulmazlõklarõ olacak ve bu dava dosyalarõ rafa kaldõrõlacak” diye konuştu. Emekli orgeneraller Tolon ve Eruygur’un da aralarõnda bulunduğu 13 sanõk için müebbet hapis cezasõ isteniyor İkinci Ergenekon davası başlıyor Liseli Devrimci Gençlik (Liseli Dev-Genç) üye- si bir grup, ÖSS’ye dayalı eğitim sistemini ve AKP hükümetinin eğitimde özelleştirmenin önü- nü açan uygulamalarını dün Galatasaray Meyda- nı’nda düzenledikleri eylemle protesto etti. “Sı- navlarla elenmek değil, yeteneklerimizle geliş- mek istiyoruz” yazılı pankart açan grup adına basın açıklaması yapan Özgür Aydın, hükümetin eğitimde reform, dönüşüm adı altında eğitimi özelleştirdiğini belirterek “Geleceğimiz sermaye- nin, dershanelerin ve özel okulların kasalarına kilitlenmektedir. ÖSS’deki başarısızlığın nedeni eğitimin paralı hale gelmesidir” diye konuştu. Grup açıklamanın ardından olaysız dağıldı. Liseli Dev-Genç’ten ÖSS protestosu ‘Belge’nin aslõ bulunamadõ (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) CHP’Lİ YILMAZ ATEŞ ‘Ülke fakirleşti, Başbakan zenginleşti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş, “Dün- yanın hiçbir yerinde ülkesi fakirleşen, başbakanı zenginleşen ikinci bir ülke yok- tur. Bir tek ülke vardır, o da Türkiye Cumhuriyeti’dir” dedi. Ankara’nõn Güdül ilçesi Yeşilöz beldesin- de 4. Çõnardibi Şenliği düzenlendi. Hanönü Alanõ’nda başlayan şenliğe, Yõlmaz Ateş’in yanõ sõra CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, belediye başkanlarõ ve yurttaşlar ka- tõldõ. Şenlikte konuşan Ateş, Anayasa Mah- kemesi’ne sõk sõk gittikleri için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn kendilerini sõk sõk eleştirdiğini ifade ederek “Biz hangi ko- nuda Anayasa Mahkemesi’ne gidiyorsak, orada mutlaka bir hakkın yenmesini ön- lemek var” dedi. Yõlmaz Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu iktidar geldi, ‘işsizliği, yoksulluğu yok edeceğim, hõrsõzlara hesap soracağõm’ dedi ve Türkiye’nin 220 milyon dolar olan borcunu 500 milyon dolara çıkardı. Sayın Başbakan kendi damadının başın- da olduğu firmaya 750 milyon doları ve- rip, Türkiye’nin ikinci büyük televizyon ve gazetesini alıyor. Ama Bağ-Kur emek- lisine ayda 5 lira zam, işçi emeklisine ay- da 10 lira zammı reva görüyor. Dünyanın hiçbir yerinde ülkesi fakirleşen, başbaka- nı zenginleşen ikinci bir ülke yoktur. Bir tek ülke vardır bu yeryüzünde o da Tür- kiye Cumhuriyeti’dir.” TUTUKLULUĞA TEPKİ ‘GürbüzÇapan davanınmağduru’ İstanbul Haber Servisi- Ergenekon Operas- yonu kapsamõnda tutuklanan ve yaklaşõk 10 aydõr Silivri Cezaevi’nde bulunan Esenyurt Kurucu Belediye Başkanõ Gürbüz Ça- pan’õn kardeşi Zeki Çapan, adalet istedik- lerini belirterek, “Gürbüz Çapan Ergene- kon davasının hiçbir yerine sığmaz. Gür- büz Çapan’ın Ergenekon’un sağıyla, so- luyla, ortasıyla, hiçbir yeriyle ilgisi ola- maz. Gürbüz Çapan eğer Ergenekon da- vasında bir yerde olacaksa, Gürbüz Ça- pan o davanın mağdurudur” dedi. “Türkiye de suçlular varsa bunlar el- bette yargılanmalı, bir suç varsa bunun kamu adına hesabı sorulmalı” diyen Ça- pan, “Ama siyaseten karşı duruş sergile- yen ya da dünya görüşüyle kendi içerisin- de tutarlılık sergileyen insanların hemen suç makinesi gibi gösterilerek bir yerlere yamanması bizi rahatsız ediyor. Eğer böyle bir örgüt var ise ve devlet böyle bir örgütün varlığını ortaya çıkarmaya çalı- şıyorsa bunu Gürbüz Çapan üzerinden giderek yapamaz” diye konuştu. Gürbüz Çapan’õn siyasi hesaplar gereği gözaltõna alõndõğõnõ öne süren Zeki Çapan, “Gürbüz Çapan’ın gözaltına alınmasının tek ge- rekçesi var o da siyasidir. Esenyurt’ta rant hesapları olan ama halk hesapları olmayanlar, Gürbüz Çapan’ın Esenyurt belediye başkanlığı adaylığının önüne geçmek için onu katletmişlerdir. Gürbüz Çapan’ın önünü siyaseten kesmek için davanın sağına soluna bir yerine yama- maya çalışıyorlar” görüşünü dile getirdi. ARINÇ GÖZYAŞLARINABOĞULDU ‘Çeteleribitirdik Ergenekon’utepeledik’ MANİSA (Cumhuriyet) - Başbakan Yardõmcõ- sõ ve Devlet Bakanõ Bülent Arınç, hastalõğõna karşõn partisinin Manisa İl Kongresi’ne katõl- dõ. Konuşmasõnda iki kez gözyaşlarõna boğu- lan Arõnç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan söz ederken “Hiçbir kıskanç- lık içinde değilim” dedi. Arõnç, AKP’nin ça- lõşmalarõndan bahsederken de “Ergenekon’u tepeledik” ifadesini kullandõ. İki kez ertelenen AKP 3’üncü Olağan Ma- nisa İl Kongresi, Atatürk Spor Salonu’nda ya- põldõ. MHP’nin başarõ gösterdiği Manisa’da seçimi içerden hançerlendikleri için kaybet- tiklerini savunan Arõnç, “Manisa merkez be- lediyesini kaybetmek çok zor bir iş” dedi. “Türkiye’yi mafyalardan çetelerden temiz- liyoruz. Siz bunların farkında mısınız? Bunlardan memnun musunuz? Mafyaları çökerttik, çeteleri bitirdik, Ergenekon’u te- peledik. AKP bunu yapıyor” diyen Arõnç, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’den söz ederken ağladõ. Erdo- ğan’õ sõk sõk öven Arõnç’õn “İşte Başbakanı- mız durmadan çalışıyor. Hiçbir kıskançlık içinde değilim” demesi dikkat çekti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear