26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 TEMMUZ 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 17kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B OTEL ve APARTSIFIR TURUNÇ - - - Tüm Odalarda Çift Çanak_Dijital Receiver_Uydu TV www.diplomathotel.com.tr 252-476 7145 veya 537-825 7979 - Bedük’ün yeni albümü Kültür Servisi - Elektronik müzik sanatçõsõ Bedük, yeni albümünün tanõtõm konserleri kapsamõnda 23 Temmuz’da Ankara If Performance Hall sahnesinde konser verecek. Merakla beklenen albümü “Dance Revolution”i müzik ve dans severlere sunan Bedük, yeni albümüyle 70’lerin ve 80’lerin popüler müzik anlayõşõnõ günümüze taşõyor. Bedük, Seyhan Muzik etiketiyle çõkan “Dance Revolution”i temposu hiç düşmeyen enerji dolu bir dans albümü olarak tanõmlõyor. Erol Evgin; Hep Böyle Kal Kültür Servisi - Türk Pop Müziği’nin tanõnmõş ismi Erol Evgin, yaz sezonunun tek solo konserini 23 Temmuz’da saat 21.00’de İstanbul Harbiye Açõkhava Tiyatrosu’nda verecek. 3 saat sürecek olan konserde sanatçõya özel orkestrasõ eşlik edecek. Erol Evgin; “İşte Öyle Bir Şey”, “Sevdan Olmasa” “Bir de Bana Sor” “İçimdeki Fõrtõna”, “Söyle Canõm”, “Rüya”, “Deli Divane”, “Etme Eyleme”, “Ben İmkânsõz Aşklar İçin Yaratõlmõşõm” ve “Hep Böyle Kal” gibi unutulmaz şarkõlarõnõn yanõ sõra yeni şarkõlar da seslendirecek. ‘Kadıncıklar’ Azerbaycan’da Kültür Servisi - Tuncer Cücenoğlu’nun Azericeye çevrilen ‘Kadõncõklar’ adlõ oyunu, Gence Devlet Dram Tiyatrosu tarafõndan sahneleniyor. ‘Gözelceler’ adõyla Azericeye taşõnan ve provalarõna başlanan oyunun yönetmenliğini Novroz Ceferov yapõyor. Ekim ayõnda sahnelenmeye başlanacak oyunun galasõna, yazar Cücenoğlu da katõlacak. Genel sanat yönetmenliğini Behram Osmanov’un yaptõğõ oyunun dekor tasarõmõ Sevinç Hesenovadi’ye ait. Oyunda Günay Verdieva, Sevda Orucova, Rehile Memmedova, Samir Abbasov ve Elwad Ehmedov rol alõyorlar. ‘Şu Çılgın Türkler’ turnede Kültür Servisi - Samsun Sanat Tiyatrosu, ‘Şu Çõlgõn Türkler’, ‘Biz Adam Olmayõz’, ‘Diriliş’ adlõ oyunlarõyla turneye çõkõyor. Topluluğun turnesi, Turgut Özakman’õn aynõ adlõ kitabõndan sahneye uyarlanan ‘Şu Çõlgõn Türkler’ ile 24 Temmuz’da Bodrum’da başlõyor. Bodrum Kalesi’nde sahneye çõkacak olan Samsun Sanat Tiyatrosu, 25 Temmuz’da Akbük’te ‘Biz Adam Olmayõz’õ, 28 Temmuz’da Aydõn’da ‘Diriliş’i, 29 Temmuz’da Marmaris’te ‘Şu Çõlgõn Türkler’i, 30 Temmuz’da Ölüdeniz’de ‘Biz Adam Olmayõz’õ sahneleyecek. Turne, 3 Ağustos’ta İzmir’de ‘Şu Çõlgõn Türkler’, 5 Ağustos’ta Akbük’te, 7 Ağustos’ta Datça’da ‘Diriliş’, 9 Ağustos’ta Akseki’de ‘Şu Çõlgõn Türkler’, 27 Ağustos’ta Turgutreis’te ‘Diriliş’, 29 Ağustos’ta Kuşadasõ’nda ve 30 Ağustos’ta Aydõn’da ‘Şu Çõlgõn Türkler’ ile sürecek. Küba’da ‘59’dan Önce’ Kültür Servisi - Nâzõm Hikmet Kültür Merkezi’nde 25 Temmuz’da saat 20.30’da “59’dan Önce” adlõ belgesel film gösterimi yapõlacak. ‘59’dan Önce’; 1889 Bağõmsõzlõk Savaşõ’nõn bitiminden, Fidel Castro’nun Ocak 1959’da Havana’ya girişine kadarki süreci ele alan, Küba Devrimi tarihinin bilinmeyenlerine õşõk tutan, bağõmsõzlõğa giden yoldaki önemli dönemeçleri ve büyük ayaklanmalarõ yansõtan bir belgesel film. (0 216 414 22 39) H int mitolojisinin en önemli figür- lerinden biri olan dört kollu tanrõ ‘Şiva’ aynõ zamanda büyük bir dansçõdõr. Sağ elinde akõp giden zamanõn işa- reti olan bir kum saati ve davul tutar. Sol elin- de ateş vardõr. İnsanõn zaaflarõnõ, sõradanlõ- ğõnõ temsil eden bir cücenin üzerinde dans eden Şiva’nõn ikinci sağ eli yeri, ikinci sol eli ise ritüel dansõ içinde yukarõ doğru kalk- mõş ayağõnõ işaret eder. Etrafõ bir ateş çem- beriyle kuşatõlmõştõr. Bu ateş yeniden do- ğuşlarõ olduğu kadar, kutsal dansõn yarattõ- ğõ aurayõ, yani sõradanlõğõn aşõlmasõnõ, gün- delik kalõplarõn kõrõlmasõnõ da temsil eder. Ritüel kökenli beden kullanõmõ ve dansta gündelik-dõşõ bir alan yaratmanõn en geçer- li yollarõndan biri, dengenin sürekli bozulup yeniden kurulmasõ ve bu karşõtlõğõn kesinti- siz bir süreç içinde yinelenmesidir. İster bir Hint Kathakali dansçõsõnõ, ister bizim kuş fi- gürlerini imleyen halk danslarõmõzdan biri- ni yapan bir folklorcuyu izleyin, ister yuka- rõda söz ettiğim Şiva tasvirlerine, ister Meh- met Siyahkalem’in çizdiği şaman figürle- rine bakõn; hepsinde ortak bir özellik öne çõ- kar: Sürekli olarak hareket/karşõ-hareket, denge/karşõ-denge içinde güç ve görünürlük kazanan bedenin salõnõmõ. Bu tarz beden kul- lanõmõ, tiyatro dilinde “sahnesel mevcudi- yet” (presence) adõnõ verdiğimiz ve sahne- deki sanatçõnõn sahiciliğini yaratan en önem- li unsurlardan biridir. BİR İSTİSNA: MICHAEL JACKSON ‘Pop’ kültür ritüel kökenli bu alanõn uzan- tõlarõnõ oldukça törpülemiş, müzik ve söz ala- nõnda olduğu gibi hareket ve danslarda da tü- ketimin kolaylaştõrõlmasõ tercih nedeni ol- muştur gerçi, ama yine de arada istisnalar da çõkmakta, dayatõlan kalõplarõ kõrmakta, Şiva’nõn yaratõcõ soluğunu şov-eğlence dünyasõnõn sõnõrlarõ içine de ta- şõmakta, yenileyici olmaktadõrlar. ‘Pop’ müziğin son otuz yõlõna damgasõnõ vuran Michael Jackson bu istisnalarõn hiç kuşkusuz en önemlilerinden biriydi. Sahne sanatlarõnõn ne vazgeçilmez vasõflarõndan bi- ri olan kendine dõşarõdan bakabilme ve be- denini sahne uzamõ içinde devingen bir şe- kilde biçimlendirebilme yeteneğine, ‘Tan- rı vergisi’ denebilecek bir ölçüde sahip- ti. Üstelik bununla da yetinmemiş, Afri- ka ve Latin Amerika ritmlerinden Hint danslarõna, ritüellerin el ve ayak kulla- nõmlarõna, Charlie Chaplin’den James Brown’a kadar hem geleneksel alanõ, hem de dans-hareket-beden kullanõmõ konu- sunda kendinden önce iz bõrakmõş önem- li isimleri belli ki adamakõllõ incelemiş, kendine göre sonuçlar çõkarmõş, bunla- rõ bedenine, dansõna, hareket kanevala- rõna yansõtmõştõ. İşini deli gibi seven, emek veren, -en azõndan benim izleyebildiğim fa- al sahne yaşamõ süresince- sürekli kendini aşmaya çalõşan bir sanatçõydõ Michael Jack- son ve gerçekten bir fark yaratmõştõ. Onun bu sevgisi, -belki de trajik hayatõn- da eksik kalan başka şeylerin yerine koy- duğu- bu aşk, şarkõlarõnõ söyleyiş biçimin- de de kendini hissettiriyordu. Çok değişik bir ses rengi ve hüzünle öfkeyi -hatta bastõrõl- mõş şiddeti- benzersiz bir biçimde iç içe ge- çiren bir tarzõ vardõ. Üstelik şarkõ tercihle- rinde de ilginç bir gelişim çizgisi izlemiş, ge- zegenimizdeki adaletsizlikler, açlõk, çocuk- lar, çevresel sorunlar gibi konular giderek öne çõkmaya başlamõştõ. Michael Jackson’un sanatõna yansõyan kişilik, ABD’nin ötesine yönelen, tüm dünyayõ kavrayan bir bakõşa işaret ediyordu. SAHNEDE BAŞKA BİRİSİ OLMAK Yakõn çevresi ve tüm kariyeri boyunca onu izlemiş olan müzik eleştirmenlerinin hepsi- nin söylediği ortak bir şey var: Michael Jack- son sahneye çõktõğõnda gerçek yaşamõndaki o utangaç, çekingen, çocuksu kişiliğinden sõyrõlõp bambaşka birisi oluyor, sahnede devleşiyordu, diyorlar. Sanatçõnõn “gerçek yaşamı”nõn nasõl olduğunu bilmemize ola- nak yok; bence buna zaten gerek de yok. Çünkü sonuçta yerküre ölçeğinde pazarlanan dev bir sektörden, şov-eğlence dünyasõndan bahsediyoruz ve sözüyle, müziğiyle, habe- riyle, her şeyiyle metalaşmõş bu dünyada ne- yin hakiki neyin sahte olduğunu ayõrt etmek olanaksõz. Tamamen tüketime odaklanmõş o dünyanõn önünü kaplayan parõltõlõ prizma- lardan kõrõlarak süzülen õşõnlarõn oluşturdu- ğu resimlerde sahicilik aramak boşuna bir ça- ba. Ama beni de zaten Michael Jackson’õn sahnede bambaşka bir kişiliğe bürünmesi ol- gusunun kendisi ilgilendiriyor. Çünkü sah- nenin sõnõrõnõ aşõp seyircinin karşõsõna çõk- tõğõ anda, gündelik-dõşõ bir varoluşun kapõ- larõnõ aralayan sanatçõ, ‘kutsal’ alanõn da sõ- nõrlarõndan içeri adõm atmõş demektir. Sanat, o sõnõrõn ötesinde, o farklõ varoluş biçimin- de başlar. Fenomen haline gelmiş bir sa- natçõnõn standart ambalajõ olan görkemli şov- larda ortalõğõ kaplayan sis bulutlarõnõn, eğ- lence dünyasõnõn tüm parõltõlarõnõn, dediko- dularõnõn ötesinde, geriye kalacak olan bu- dur. Bana öyle geliyor ki, Michael Jackson’õ tüm o renkli şovlarõn, yüzlerce spotun, ramp õşõklarõnõn, dansçõ korolarõnõn, video kliplerin dõşõna çekip çõkarsak, onu tek bir spot altõnda ve elinde sadece bir davulla se- yirciyle başbaşa bõraksak; meşhur ayakka- bõlarõ ile, danslarõ, hareketleri, inanõlmaz zam- anlama duygusu ile, hüzünle tepkiyi iç içe geçiren ve ayrõ dünyalar yaratma gücüne sa- hip sesiyle yine hepimizi büyüler, yaratõcõ so- luğunu üfler ve Şiva’nõn çevresindeki ateş çemberini tutuşturmayõ başarõrdõ o. Michael Jackson hiç tartõşmasõz ender bir yetenek, büyük bir sanatçõydõ. aemelmesci@yahoo.fr Michael Jackson hiç tartõşmasõz ender bir yetenek, büyük bir sanatçõydõ Şiva’nõn ateş çemberi Fransa’da Perpigman ve İnönü Stadyumu’ndaki konserlerinde izlediğim Michael Jackson ender bir yetenekti. Kültür Servisi - Çõplak Ayaklar Kumpanyasõ, 29 Temmuz saat 21.15’te “Engin-ar” adlõ çağdaş dans gösterileriyle Enka Açõkhava Tiyatrosu’nda olacak. Topluluğun C dans C ile ortak çalõşmasõ olan gösterinin prömiyeri geçen yõl 16. Uuslararasõ İstanbul Tiyatro Festivali’nde yapõldõ. Hip-hop’la çağdaş dansõ harmanlayan “C dans C” ve dans/hareket/tiyatrodan beslenen “Çõplak Ayaklar Kumpanyasõ”, “Engin-ar” ile Türkiye çağdaş dans repertuvarõna farklõ bir soluk getirdi. Gösteride, sekiz dansçõ rol alõyor. “Engin - ar”õn anlattõğõ öykü, bir kadõnõn bakõşõndan sekiz kişilik bir partide yaşananlar üzerinden gelişiyor. Gösterinin konusu, şu sözlerle de anlatõlõyor: “İlişki sarmallarõ içinde var olmaya çalõşan bir kadõn olmak… Bazen daha çok erkek gibi hissetmek, bazen hissetmeyi bile başaramamak. Özgür ve ayaklarõ üzerinde duran bir birey olarak toplumsal zorlamalarõn, sosyal sõnõflarõn içinde ‘kendi’ olmaya çalõşmak”. Kültür Servisi - Avru- pa’nõn en büyük gençlik vi- deo-film platformu Stran- gerFestival, gençlere kendi- lerini ve öykülerini video film- leri aracõlõğõ ile ifade etme olanağõ veren yaratõcõ bir fes- tival. Avrupa Kültür Vakfõ (European Cultural Foundati- on-ECF) tarafõndan organize edilen etkinlik kapsamõnda 20’yi aşkõn şehirde düzenlenen ücretsiz video atölyelerinin İstanbul ayağõ, 27 Temmuz- 9 Ağustos tarihleri arasõnda MODE İSTANBUL girişi- miyle ECF, Kosmopolis Rot- terdam, Hollanda Başkonso- losluğu ve Digital Film Aca- demy işbirliği altõnda ikinci kez hayata geçiyor. Digital Film Academy’de gerçekle- şecek atölye kapsamõnda tüm katõlõmcõlar yönetmenlik, se- naryo yazõmõ, storyboard çi- zimi, dijital kamera kullanõmõ ve montaj konularõnda semi- nerler görecek, kendileri ve şe- hirleri hakkõnda 1 ila 5 daki- kalõk filmler çekecekler. Ta- mamladõklarõ filmler, Stran- gerFestival’in web sitesinde yayõmlanacak, jüri tarafõndan seçilen filmlerin yönetmenle- ri ise 14-17 Ekim tarihleri arasõnda Amsterdam’da dü- zenlenecek festivale davet edi- lecek. Festival dahilinde, fark- lõ dallarda birinci olan filmler çeşitli ödüller kazanacak, ba- zõlarõ uluslararasõ televizyon- larda yayõmlanacak, festival seçkilerini içeren DVD’lerde yer alacak ve ‘Stranger Video Gösterimleri’ kapsamõnda dünyayõ dolaşacak! Atölyeye katõlõm için de- ğerlendirmeye alõnmak isteyen adaylarõn başvuruda buluna- bilmesi için 18-25 yaşlarõ ara- sõnda olmalarõ yeterli. Geçmiş film/video deneyimi aranmõ- yor. Başvuru icin stran- ger@modeistanbul.com ad- resine bir e-mail atarak öz- geçmişinizi, cv’nizi; doğum tarihiniz, cinsiyetiniz, yaşadõ- ğõnõz şehir gibi detaylarõ ve ile- tişim bilgilerinizi gönderme- li, bu atölyeye neden katõlmak istediğinizi ayrõ bir yazõyla anlatmalõsõnõz. Öykünü filme çek Michael Jackson anõsõna single ‘Çıplak Ayaklar’ sahnede ENKA AÇIKHAVA TİYATROSU Çıplak Ayaklar Kumpanyası, 29 Temmuz’da saat 21.15’te “Engin-ar” adlı çağdaş dans gösterisiyle Enka Açıkhava Tiyatrosu’nda olacak. SINGLE’INGELİRİYARDIMDERNEĞİNE Kültür Servisi - La Toya Jackson, ağabeyi Michael Jackson anõsõna bir single ha- zõrlõğõ içinde. Le Toya Jackson’õn albü- münün çõkõşõ daha erken bir tarihe alõnõr- ken ‘Home’ adlõ single, 29 Temmuz’dan sonra internetten de indirilebilecek. Bu sin- gle’õn tüm gelirinin ise Michael Jack- son’õn da destek verdiği AIDS Project LA adlõ yardõm derneğine verileceği açõklan- dõ. Jackson’õn ölümüyle ilgi araştõrmalar sürdüğünden, kesin otopsi sonuçlarõnõn önümüzdeki iki hafta içinde açõklanma- yacağõ belirtiliyor. Sanatçõnõn üç çocuğu- nun velayetinin kime kalacağõnõn belirle- neceği dava da 3 Ağustos’a ertelenirken ço- cuklar o güne dek babaanneleri Katherina Jackson’õn himayesinde olacaklar. Önce- ki gün TV kanallarõ ve internette gösteri- len Michael Jackson’õn, Pepsi reklam fil- mi çekimi sõrasõnda sahnede kafasõnõn yanmasõya sonuçlanan kaza anõnõn gö- rüntülerinin nasõl ortaya çõktõğõ da konu- şuldu.1984 yõlõnda yaşanan korkunç ka- zanõn görüntüleriyle ilgili konuşan Pepsi yetkilileri, bu görüntülerin bu kadar kolay ulaşõlõr hale gelmesine ilişkin bir fikirleri olmadõğõnõ belirtiyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear