28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Olağanüstü Yargı Çok sayõda sivil toplum örgütü ve siyasi parti Madõmak Oteli’nin müze yapõlmasõ istemini yineledi Madõmak’õn dumanõ hâlâ tütüyor MEHMET MENEKŞE SIVAS - Sõvas’ta Pir Sultan Ab- dal’õ anma etkinliklerinde Madõ- mak Oteli’nde 33 sanatçõ ve iki de otel görevlisi olmak üzere 35 kişi- nin şeriatçõlar tarafõndan yakõlarak öldürüldüğü katliamõn üzerinden 16 yõl geçti. Çok sayõda sivil toplum örgütü ve siyasi partinin oluştur- duğu “2 Temmuz’u Anma Ko- mitesi” yaptõğõ ortak açõklamayla katliamõ bir kez daha kõnarken Madõmak Oteli’nin müze yapõl- masõ istemini yineledi. KESK, Hacõ Bektaş Veli Ana- dolu Kültür Vakfõ, Alevi Kültür Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Halkevi, CHP, EMEP, ÖDP, TKP’nin de aralarõnda bu- lunduğu çok sayõda sivil toplum ör- gütü ve siyasi partinin oluşturduğu anma komitesi yaptõğõ ortak açõk- lamada katliamõn 16. yõl dönü- münde hâlâ aynõ odaklarõn ayrõm- cõ, õrkçõ ve gerici politikalarõnõ sürdürerek halklarõn kardeşçe bir arada yaşamasõnõ engellemeye ça- lõştõğõnõ vurguladõ. Alevilere yönelik katliamlarõn çağlar öncesinden günümüze kadar sürdüğüne dikkat çekilen açõkla- mada, AKP’nin Alevilerin talep- lerine karşõ ikiyüzlü davrandõğõ belirtildi. Açõklamada şu ifadelere yer verildi: “Kendisini demokrasi havari- si olarak tanıtan AKP iktidarı, gerçek yüzünü halka yönelik fa- şizan uygulamalarıyla göster- mektedir. Demokrasi, Kürt so- runu, Alevilerin inançlarını ya- şaması, sendikal haklar konu- sunda ve Ergenekon davasında ikiyüzlü davranmaktadır.” Katliamõn 16. yõldönümü nede- niyle bir basõn açõklamasõ yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ge- nel Başkanõ Fevzi Gümüş ise “Madımak müze olmalıdır, ola- caktır” dedi. TYS ETKİNLİĞİ Kültür Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikasõ bugün saat 14.00’te Sõvas katliamõnda yaşamõnõ yitiren yazar-eleş- tirmen Asım Bezirci’nin Zincirliku- yu’daki mezarõ başõnda, saat 15.00’te ise halk ozanõ Nesimi Çimen’in Karaca- ahmet’teki mezarõ başõnda bir anma et- kinliği düzenleyecek. Etkinlik, 16.00’da Kadõköy Tepe Nautilus Alõşveriş Mer- kezi’nin önünde 17.00’de başlayacak yü- rüyüşle devam edecek. Yürüyüş, 18.00’de Kadõköy’de başlayacak kitle- sel mitingle sona erecek. Bu arada Ka- dõköy’de yapõlacak olan kitlesel miting öncesinde saat 13.00’te Asõm Bezirci’nin mezarõ başõnda, saat 15.00’te de Nesi- mi Çimen’in mezarõ başõnda sivil toplum kuruluşlarõ ve bazõ siyasi partiler olmak üzere 50’ye kuruluşun temsilcileri de ay- rõ bir anma etkinliği düzenleyecek. Katliamı anma etkinliği programı Sõvas katliamõnõ anma etkinlikleri kapsamõnda bir grup Afyon Sokak’ta bulunan Eğitim-Sen Sõvas Şubesi önünde diğer bir grup ise Alibaba Mahallesi’ndeki Hacõ Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfõ önünde saat 10.30’da toplanarak yürüyüşe başlayacak. Saat 12.00’de Ethem Bey Parkõ önünde buluşan gruplar Mevlana Caddesi’nden Madõmak Oteli’ne doğru yürüyüşe geçecek. Katõlõmcõlar yürüyüş güzergâhõnda bulunan Atatürk Anõtõ’na çelenk sunup, saygõ duruşunda bulunduktan sonra Madõmak Oteli önünde katliamõ lanetleyecek. KATLİAMIN 16. YILDÖNÜMÜ Kadıköy’de kitlesel miting Sivil toplum kuruluşlarõnõn açõklamasõnda “Bu yangõnõn dönüp yarõn herkesi yakabileceğine kanõt Madõmak’tõr” denildi. İstanbul Haber Ser- visi - Sõvas katliamõnõn 16. yõldönümü bugün Ka- dõköy’de kitlesel bir mi- tingle anõlacak. Madõmak Oteli’nde ya- kõlarak öldürülen aydõn- lar için Pirsultan Abdal Kültür Derneği, Alevi Bektaşi Federasyonu ve Divriği Kültür Derneği, Halkevleri, Halk Cephe- si, Çağdaş Hukukçular Derneği, Anadolu Kültür ve Araştõrma Derneği ça- tõsõ altõnda bir araya ge- lecek olan DİSK, KESK, TMMOB gibi sivil top- lum kuruluşlarõnõn ya- nõnda CHP, ÖDP, TKP gibi siyasi partiler olmak üzere 50’ye yakõn kuru- luş ile çok sayõda yurtta- şõn da katõlmasõ bekleni- yor. Miting için gruplar ilk olarak saat 16.00’da Tepe Nautilus önünde bir araya gelecek ve saat 17.00’de Kadõköy İskele Meydanõ’na yürüyüşe ge- çecekler. Miting ise saat 18.00’de başlayacak. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşlarõ Birliği (USTKB) Dönem Söz- cüsü İlhan Gülek de la- iklik ilkesini yaşatacak- larõnõ, demokratik Cum- huriyeti savunacaklarõnõ vurgulayarak “‘Gaflet, dalalet ve hatta hõyanet içinde olanlarõ’ ulusu- muza tanıtacağımızı, ulusal birlik ve bütün- lüğümüzü koruyacağı- mızı, vatan toprakları- nı peşkeş çektirmeye- ceğimizi, aydınlanma bayrağını büyük bir inanç ve gururla taşı- yacağımızı duyuruyo- ruz” değerlendirmesini yaptõ. Çağdaş Yaşamõ Des- tekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanõ Prof. Dr. Aysel Çelikel, katliamõn acõsõnõ hâlâ his- settiklerini vurguladõ. Çe- likel, “Bizler Cumhu- riyetimizin temelini oluşturan ‘Yurtta Barõş, Dünyada Barõş’ ilkesi- nin onur ve sorumlulu- ğunu taşımayı, insan- larımızın tüm farklılık- larının zenginliğinde, sevgi ve kardeşlik duy- gularıyla barış içinde yaşamasını, her türlü bağnazlığın çağdaş, la- ik Türkiye’mizden uzak olmasını istemeyi ka- rarlılıkla sürdürüyo- ruz” dedi. 78’liler Girişimi Söz- cüsü Celalettin Can, Madõmak katliamõnõn unutulmadõğõnõ vurgula- yarak “Gerçek bir laik- lik ve gerçek bir de- mokrasi istiyoruz. La- ikliğin ve demokrasi- nin olmadığı bir ülkede, bu yangının dönüp ya- rın herkesi yakabilece- ğine kanıt Madı- mak’tır” dedi. Can, insanlarõn düşün- celerinden, inançlarõndan ve kimliklerinden dolayõ yakõlmamasõ gerektiğini vurguladõ.. CHP İstanbul Kadõn Kolu Başkanõ Oya Tü- mer, gerici, faşist güçle- rin insanlõk dõşõ katlia- mõnõ devlet ve güvenlik güçlerinin gözleri önün- de gerçekleştirdiğine dik- kat çekti. Tümer, “CHP’li kadınlar bu in- sanlık ayıbını şiddetle kınıyor, herkesi sevgi ve kardeşliğe davet edi- yoruz” dedi. CHP olarak bugün saat 18.00’de Ka- dõköy İskele Myeda- nõ’nda bir anma etkinliği gerçekleştireceklerini kaydetti. TMMOB Maden Mü- hendisleri Odasõ Yönetim kurulu adõna yapõlan açõklamada ise “Sıvas katliamını lanetliyor, yurtsever düşüncenin taşıyıcısı olan bu insan- larımızı saygı ve sev- giyle anıyoruz” denildi. Rõza Aydoğmuş, Sõvas’ta 16 yõl önce yaşananlarõ Cumhuriyet’e anlattõ ‘Yobazlar öldürmeye gelmişti’ SELDA GÜNEYSU ANKARA - Pir Sultan Abdal Şenlikleri sõrasõnda, 2 Temmuz 1993’te Sõvas Madõ- mak Oteli’nde katledilen 33 aydõnla aynõ otelde bulunan, şenliklerin tertip komitesinde yer alan Rıza Aydoğmuş, olaylarõn üze- rinden 16 yõl geçmesine karşõn acõlarõn hâ- lâ taze olduğunu vurguluyor. “Bizler şen- lik için gitmiştik ama yobazlar öldürme- ye gelmişlerdi” diyen Aydoğmuş ile o gü- nü konuştuk: - Olaylar öğle namazından sonra baş- ladı değil mi? - Öğleden sonraki etkinliğe katõlacak sa- natçõlar Kültür Merkezi’ne gideceklerdi. Bu arada Paşa Camisi’nden çõkan bir grup, na- maz sonrasõnda pankart açtõ. Madõmak Ote- li’nin yakõnõnda bulunan Atatürk Caddesi’ne doğru yürüyüşe geçtiler. Biz de o zaman gü- venli olacağõ gerekçesiyle Madõmak Oteli’ne gittik. Kahvaltõ salonunun kolonlarõndan bi- rinin arkasõna gizlendim. Bazõ arkadaşlar da merdiven boşluğuna dizilmişledi. - Oteli ateşe vereceklerini düşündünüz mü hiç? - Hayõr, otele girip, bize saldõracaklarõnõ düşündük hep. Bir ara taş atmalar kesildi. Otele bir yüzbaşõ ile sivil şahõslar girdi. Kur- tulduk diye düşündük. Sivil şahõslardan bi- ri, “Aranızda polis var mı” diye sordu. “Yok” dedik. Bize küfürler ederek çõktõlar. Onlar uzaklaştõktan sonra dõşarõdaki kala- balõk yeniden slogan atmaya başladõ. Akşam saatlerinde de oteli ateşe verdiler zaten. - Yangın başladıktan sonra neler oldu? - Kahvaltõ salonundaki yangõn söndürme tüplerinden üçünü açarak lobiye bõraktõm. Döşemeler tutuşmuştu çünkü. Ancak o tüp- lerden beyaz bir bulut yayõlõnca arkadaşlar bana kõzdõlar. Çünkü çok rahatsõz olmuştuk. Bu arada anonslar yapõldõ. “Otelin ön cep- hesinde durmayın, kalabalık tahrik olu- yor” diye. Arka kõsõmlara doğru geçmeye başladõk. Ancak rüzgâr ters yönden estiği için duman arka odalara doğru yayõlõyordu. Sonra Nesin’in korumasõ Mehmet Komi- ser, BBP’nin binasõndakilere elindeki telsizi göstererek, “Ben polisim, izin verin geçe- lim” diyordu. Bunun üzerine binadakiler, BBP Genel Merkezi’ni aramõşlar, izin iste- mişler. Öylelikle izin verdiler geçmemize. Tek sõra olduk. Yan binaya geçmeye çalõş- tõk. Bir ara sloganlar durdu. Alevler üzeri- me doğru gelince eğildim. Eğildiğimde bu kez alevler üzerimden geçip gitmeye baş- lamõştõ. Tesadüfen kurtulmuştum yani. Bu arada alevlerin arasõndan dõşarõya baktõm. Kalabalõk otelin etrafõndan uzaklaşõyordu. “Arkadaşlar buraya” diye bağõrmaya baş- ladõm. Resmi görevlinin Aziz Nesin’e ne yaptõğõnõ biliyorsunuz zaten. Yani, bizler o gün şenliğe gelmiştik ama onlar öldürmeye... CHP GENEL SEKRETERİ SAV ‘Unutmak yenisine yol vermek olur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreteri Önder Sav, 33 aydõnõn vahşice katledildiği Sõvas katliamõyla ilgili olarak “16 yıl önceki katliamı unutmak, unutturmak yeni katliamlara yol vermek olur” dedi. Sav, Sõvas katliamõnõn 16. yõldönümü nedeniyle yayõmladõğõ mesajda, 2 Temmuz 1993’ün Cumhuriyet tarihinin en acõlõ ve üzüntülü günlerinden birisi olduğunu belirtti. Olaylarõn, mahkeme ve Yargõtay kararlarõnda, “Anayasal düzeni zorla bozmaya kalkışma eylemi” olarak belirlendiğini kaydeden Sav, “Sıvas katliamı, laikliğe, Cumhuriyete ve demokratik hukuk devletine başkaldırı olarak nitelenmiştir” dedi. 16 yõl önceki katliamõ unutmanõn, unutturmanõn yeni katliamlara yol vermek anlamõna geleceğini belirten Sav, göstermelik dostluk, kardeşlik ve acõlarõ bölüşme sözlerinin sõk sõk dile getirildiğini ama uygulamada hiçbir somut belirti görülmediğini kaydetti. BAKAN ERTUĞRUL GÜNAY ‘Sõvas’taki vahşeti lanetliyorum’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, Sõvas katliamõnõn yõldönümü nedeniyle yayõmladõğõ mesajda, “Sıvas’ta herkesin gözü önünde yaşanan vahşeti, bu yıldönümü vesilesiyle yeniden ve bütün içtenliğimle lanetliyorum. Bu yıl, geçmişin ihmalini ve duyarsızlığını aşarak insanların yanarak öldüğü yerde ‘kebapçõ’ işletilmesinin ayıbından gecikmiş de olsa kurtulduk” dedi. Günay, şunlarõ kaydetti: “16 yıldan bu yana bu utanç verici olayı aklımızdan çıkarmamızı engelleyecek ve yitirdiğimiz canları ölümsüzleştirecek bir anıtsal düzenlemenin yapılmamış olması ortak üzüntümüzdür. Yakın gelecekte gereken düzenlemeleri de mutlaka yapacağız.” İZMİR’DE ETKİNLİKLER Gündoğdu Alanõ’nda miting İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Sõvas katliamõnõn yõldönümünde binler yine alanlara çõkõyor. Başta İzmir olmak üzere Ege’nin çeşitli yerlerinde törenler, eylemler gerçekleştirilecek. İzmir Alevi Bektaşi ve Yöre Derneği Platformu tarafõndan düzenlenen miting bugün saat 17.00’de Gündoğdu Alanõ’nda yapõlacak. Sõvas katliamõnõn 16. yõlõnda Altõnoluk Demokrasi Platformu tarafõndan düzenlenen anma programõ saat 17.30’da Cumhuriyet Meydanõ’nda başlayacak. Atatürk Anõtõ’nda gerçekleştirilecek saygõ duruşunun ardõndan “Sıvas Unutulmasın” konulu panel yapõlacak. Etkinlik, saat 18.00’de, Çõnaraltõ Çay Bahçesi’nde olacak. Ardõndan saat 21.00’de, Amfi Tiyatro’da Dostlar Tiyatrosu tarafõndan “Belgesel Oyun” adlõ gösterim sunulacak. Kuşadasõ Belediyesi tarafõndan düzenlenen “Sıvas Akıllarda, Unutmadık” kapsamõnda, Kuşadasõ Belediyesi Özer Türk Stadyumu’nda ücretsiz halk konserleri gerçekleştirilecek. Refet öğretmene Atatürk ödülü İstanbul Haber Servisi - İstanbul İncirli Li- ons Kulübü tarafõndan bu yõl 13’üncüsü verilen “Atatürkçü Düşünceye Hizmet Ödülü” Cumhuri- yet’in ilk kadõn öğretmenlerinden Refet Angõn’a (94) verildi. 3 yõldõr Türk Böbrek Vakfõ İstanbul Hizmet Hastanesi’nde yaşlõlõğa bağlõ hastalõklar nedeniyle tedavi gören Angõn, ödülünü hastane odasõnda kulüp yöneticilerinin elinden aldõ. İETT işçisinden sessiz eylem İstanbul Haber Servisi - İBB iştiraklerin- den İETT Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan yaklaşõk 8 bin personel, maaşlarõnõn zama- nõnda ödenmemesini protesto etmek amacõyla “Hâlâ maaşõmõ alamadõm. İETT işçileri” yazõlõ etiketleri kollarõna yapõştõrarak eylem başlattõ. Hizmet-İş 3 No’lu Şube Başkanõ Talat Demirel, personele 21 Mayõs’ta ödenmesi gereken maaşla- rõnõn yarõsõnõn 6 Haziran’da ödendiğini belirtti. “2 Temmuz’u Anma Komitesi”nin açõklamasõnda, üzerinden 16 yõl geçen katliam bir kez daha kõnandõ. Şenliklerin tertip komitesinde yer alan Rıza Aydoğmuş, katliam gününde yaşananları acı bir anı olarak hatırladığını söyledi. Birkaç şey oldu şu kısa sürede, kronoloji izleyelim: a) Şimdilik ancak, “büyük sahtekârlık” sonucu üre- tilmiş, diyebileceğimiz bir “fotokopi” piyasaya sü- rüldü. “Belge”, “Ergenekon” savcısı Öz ve ekibinin, Fetocuların elindeydi. Bu “belge”yi nasıl ele geçir- dikleri aydınlık değil… b) Genelkurmay karargâhından Albay Çiçek, “bel- ge”yi yazdığı gerekçesiyle uzun süre top ateşine tu- tuldu, yerden yere vuruldu. Çiçek’in tutuklanması için gerekli zemini oluşturma diyebiliriz. c) “Belge”nin, bugüne kadar hazırlanan Genel- kurmay belgeleriyle karşılaştırıldığında, tarihsizliği, kod numaraları eksikliği, gizlilik derecelerinin ol- maması ve belirsizliği gibi pek çok noktadan, bir res- mi “askeri” nitelik taşımadığı açıklandı. İmza da ke- sin Çiçek’e aittir denilemedi. d) Genelkurmay, “belge”nin kendilerine ait ol- madığını söyledi, hazırlayanların belirlenmesini is- tedi. e) Başbakan, olayı şimdi sivil savcılığın araştıra- cağını ve aslını bulacağını, “davanın peşini” bırak- mayacaklarını söyledi! Kendi cenahındaki düzen- bazlıklara ve yolsuzluklara güvercin olan zat, öyle anlaşılıyor ki, “böyle bir belge”nin olduğuna kesin inanıyor! f) Bu durumda, Feto+AKP ittifakının, yakında, fotokopinin “ıslak imzalı”sını, bir yerlerden ortaya çı- kartması beklenebilir! “İşte aslı” diye artık tamamen düzenbazlık olduğuna inanacağım üst düzeyde ye- ni bir uydurukçuluğu daha gündeme sokabilir! g) Gece yarısı operasyonuyla, Genelkurmay Başkanı dahil bütün askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmalarının önünü açan yasa değişikliği ger- çekleştirildi. AKP, demokratik ve şeffaf bir şekilde bu tasarıyı tartışıp yasalaştırma yerine, baykuş ope- rasyonunu tercih ederek, komplocu bir iktidarla kar- şı karşıya olduğumuz düşüncesini tescilledi! h) Örneğin Ankara Belediye Başkanı hakkında on- larca davanın açılmasına, İçişleri Bakanı izin ver- mezken bu yasa gereği bir savcı, doğrudan Ge- nelkurmay Başkanı’nın yakasına yapışabile- cek. Bu açıkça, ordunun aşağılanması demek! Vurun abalıya dönemi, bir kademe üstten, yeni olaylarla sürebilir! i) Genelkurmay Başkanı basın toplantısı düzen- ledi ve orduya karşı bu “asimetrik savaş”a son ve- rilmesini istedi. j) “Ergenekon” savcılığı, fotokopinin nasıl ve kimler tarafından hazırlandığını araştıracağına, Al- bay Çiçek’in ifadesini aldı, tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti, mahkeme Çiçek’i tutukladı! Şimdi, kuşbakışı: 1) Bütün bu sürecin, kendiliğinden, raslantısal de- ğil, planlı-programlı işlediği gözükmekte. Bunun işa- retini Amerika’nın bir nolu işbirlikçisi eski imam ver- mişti. Fethullah Gülen, fotokopiden birkaç gün ön- ce, cemaat üyelerimizi terörist gibi gösterecek sah- tekârlıklar yapılabilir, demişti! Arkadan gelenler: “AKP ve Gülencilerin işini bitirme planı” fotokopisi; orduya yeni bir saldırı dalgasının başlaması (Taraf, kıçı kı- rık bir piyon, metro gazetesi Zaman ise olayın sü- rükleyicisi!); gece yarısı yasa değişikliği ve Çiçek’in tutuklanması... Hepsi planın yapı taşları... 2) Mahkeme, hangi “kanıtlara” dayanarak bu tu- tuklamayı verdi? Tutuklama mahkemesi genellik- le savcı Öz’ün istekleri doğrultusunda davranıyor! Bu davaya bakan mahkemelerden birinin hâkimi, kurumsal ve medya baskısı altında olduğunu be- lirterek görevinden alınmasını istemişti! Bazı pa- çavraların, yargıçları nasıl baskı altına aldığı bilini- yor da, “kurumsal” baskı konusu tartışılmadı! 3) Bütün bunlar gösteriyor ki, “Ergenekon” davası ve TSK’ye karşı yürütülen operasyon için, görünüşte sivil iktidarın desteğiyle olağanüstü işlediğine iliş- kin kamuoyunda güçlü kanaatin oluştuğu bir yar- gılama süreci içindeyiz. 4) Bu sürece “haklılık” ve “destek” sağlamak için yeni birtakım “hazır” vesikaların ortalığa sürülme- sini bekleyebiliriz! 5) Eğer bütün bu savlarımız doğru değilse, ikti- darın başı, savcı ile mahkemeler, son vesika ile il- gili kesin haklı kanıtlarını dört dörtlük ortaya koy- makla yükümlüdürler! 6) Yoksa bu süreç içindeki herkes; hukuk dev- letini yıkmak, uyduruk-sahte vesikalarla suçsuz in- sanları tutuklamak, ülke içinde karışıklıklar çıkarmak, demokratik parlamenter sistemin kuyusunu kazmak, sahtekârlıklar üreterek askeri isyana teşvik et- mek, toplumu ikiye bölmek.. gibi bir dizi suçlama- ya hesap vermek zorunda kalırlar! obursali@cumhuriyet.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear