26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Güvenceni Söyle, Rejimini Söyleyeyim Pazartesi gecesi, Sky-Türk’te değerli dostum Enver Aysever’in “Aykırı Sorular Özel” prog- ramındayız. E. Aysever, can alıcı cümleyi ya- kalamış, İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın’a soruyor: - Başbakan rejimin güvencesi polistir, demiş. Polis rejimin güvencesi olur mu? Muammer Aydın olumsuz yanıt veriyor. Elimde olmadan gülüyorum. Kaç yılın avukatı, dünyanın en büyük barolarından birinin başkanı, Frenklerin mesleki deformasyon tabir ettikleri mesleğinden doğan bir etkilenme içinde, her- kesi kendi gibi hukuk saygısıyla dolu sanıyor. O yüzden de hukukun üstünlüğünün rejimin güvencesi olduğunu söylüyor ve hukukun üs- tünlüğünün hukukçunun üstünlüğü olmadığı- nın altını da çizerek ne olduğunu anlatıyor. Gerçekten de, demokrasi ve hukuk ile ilgili kavramlar, bunlara pek aşina olmayan toplu- mumuzda anlamlarını yitirdiler ve içeriklerinden de soyutlandılar. Hukuka aykırı birçok şeyin olduğu yerde, bun- ları eleştirdiğiniz zaman, size hemen yanıt ve- riyorlar: - Ne diyorsun kardeşim sen, bu işlemler sav- cı talebiyle, hâkim kararıyla yapıldı! Şimdi hukukun üstünlüğünün, hukuki sıfatı ve yetkisi olan kişilerin, ne olursa olsun diyerek yap- tıkları işlemler olmadığını, onların da belirli ku- rallara ve usullere uygun olması gerektiğini, hu- kuk devletinin mihenk taşının, kişinin hak ve öz- gürlükleri olduğunu bunlara nasıl anlatacaksın ki?.. Sayın Muammer Aydın’ı veya ülkemizin her- hangi bir baro başkanını izlerken, aklıma hep Konya amiralleri geliyor. “Konya Amirali nedir?” diye sormayın, denizi olmayan ülkenin donan- ma komutanı, hukuktan nasibini almamış ül- kenin hukukçusuna benzer de... Aslında demokrasiyi dilimizden düşürmüyo- ruz ama hiç kuşkunuz olmasın ki, hepimiz ay- nı sözcükle aynı kavramı kastetmiyoruz. Kimi özünde çoğunluk diktasından, hatta za- man zaman o bile değil, çoğunluğu alamamış bile olsa, en çok oya ulaşmış olanın diktasın- dan başka bir şey olmayan “çoğunlukçu de- mokrasiyi” kastediyor. Demokrasinin güçler ayrılığı ve onun sağla- dığı dengelere dayandığını anlatmak da güç- tür. Türkiye şu içinde bulunduğumuz dönemde ik- tidar tarafından bilerek ve isteyerek yaratılmış olan bir kavram kargaşasının içine sürüklen- miştir. TBMM’de, son olarak yapılan CMK’nin 250. maddesinde değişiklikle, darbe girişimine adı karışmış asker kişilerin, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanması yolu açılırken bu- nun sivil yargıyı güçlendirdiği söylenmiştir. Ele güne karşı ayıp olmasın diye devlet gü- venlik mahkemelerinin yerine getirdiğimiz onun değişik bir türü olan özel yetkili ağır ceza mahkemeleri uygulamasının ne olduğunu gö- zünüzün önünde cereyan edenlere dikkatlice bakarak anlayabilirsiniz. Demokratik rejimlerin, iktidarı ellerinde tu- tanların iyi niyetlerinden, dürüstlüklerinden, kural ve kurumlara bağlılıklarından başka gü- venceleri de vardır ve olmalıdır. En gelişmiş demokrasilerde bunu sağlayacak mekanizmalar oluşturulmuştur. Hatta kimi demokrasiler evrim kuramı gere- ği, kurumların evrimiyle, onları başta sahip ol- madıkları denetim işlevini haiz organları haline getirmişlerdir. Yargının bağımsızlığı, idarenin tüm eylem ve işlemlerinin idari yargının denetimi altında ol- ması, gelişmiş bir anayasal denetim mekaniz- masının getirilmiş olması hep rejimin güven- celeridir. Bütün bunların yanı sıra, tabanda halkın de- mokratik, laik, özgürlükçü cumhuriyetçi bilin- ci, rejimin temel güvenceleri arasında yer alır- lar. Ama herhalde, demokraside rejimin güven- cesi ne ordudur ne de onun sivil yaşamdaki muadili olan polistir. Ancak militarist rejimlerin güvencesi ordu, ve polis rejimlerinin güvencesi polistir. İşte onun için demişler ki: - Bana güvenceni söyle, sana rejimini söy- leyeyim. asirmen@cumhuriyet.com.tr ‘Örgüt üyeliği’ iddiasõyla tutuklanan subay 24 saat geçmeden aynõ mahkeme tarafõndan serbest bõrakõldõ Albay Çiçek’e tahliyeİstanbul Haber Servisi - Genel- kurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn “hu- kuki geçerliliği” olmadõğõ yönünde karar verdiği “İrtica ile Mücadale” belgesinde imzasõ bulunduğu iddia edilen ve önceki gün Ergenekon savcõlarõ tarafõndan ifadesi alõndõk- tan sonra sevk edildiği İstanbul Nö- betçi 14. Ağõr Ceza Mahkemesi ta- rafõndan tutuklanan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, yapõlan itiraz üzerine dün aynõ mahkeme tarafõn- dan tahliye edildi. Aralarõnda Ergenekon soruşturma- sõnõ yürüten özel yetkili savcõlardan Zekeriya Öz’ün de bulunduğu Erge- nekon savcõlarõ tarafõndan 8 albayla birlikte önceki gün ifadesi alõnan Çi- çek, gece saatlerinde “örgüt üyeliği” iddiasõyla tutuklama istemiyle İstan- bul Nöbetçi 14. Ağõr Ceza Mahke- mesi’ne sevk edildi. Buradaki sorgu- sunun ardõndan tutuklanan Çiçek, Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderildi. İfadesi alõnan diğer 8 albay da serbest bõrakõlõrken 4’ü hakkõnda “adli kont- rol” kararõ verildi. İtiraza 3 kişilik heyet baktı Albay Çiçek’in tutuklanmasõnõn üzerinden 24 saat geçmeden avukatõ dün tutuklama kararõnõ veren Beşik- taş’taki İstanbul Adliyesi’nde İstanbul Nöbetçi 14. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne dilekçeyle başvurarak müvekkilinin serbest bõrakõlmasõnõ istedi. Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten cumhuriyet savcõlarõ da tahliye talebine ilişkin mü- talaalarõnõ mahkemeye sundu. Çi- çek’in avukatõnõn talebini inceleyen 3 kişilik mahkeme heyeti Çiçek’in tu- tuksuz yargõlanmak üzere serbest bõ- rakõlmasõna karar verdi. Tahliye ka- rarõ Hasdal Askeri Cezaevi’ne de fakslanõnca Çiçek akşam saatlerinde serbest kaldõ. Yaklaşõk 10 saat süren savcõlõk sor- gusunda fotokopi belge ve imzasõnõn yer aldõğõ “gizli” ibareli başka belge- lerin sorulduğu Çiçek’in ise askeri sav- cõlõğa verdiği ifadeyi tekrarlayõp ken- disine yöneltilen tüm iddialarõ red- dettiği öğrenildi. Savcõlarõn tutuklama istemini, “ögrgüt üyeliği” iddiasõna dayandõrdõğõ öğrenilmişti. Üyelerden yayınlara tepki Çiçek’in tahliyesinin ardõndan ba- zõ dinci internet sitelerinde tahliye ka- rarõnõn mahkemeye yargõç Faik Sa- ban’õn atanmasõnõn ardõndan geldiği ileri sürüldü. Özellikle bazõ dinci si- telerde bu yönde yayõn yapõlmasõ mahkeme üyelerinin tepkisini çekti. İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde geçici üye olarak görevlendi- rilen Saban’õn, dinci sitelerin iddia et- tiği gibi dün değil hafta başõndan be- ri bir üyenin izinli olmasõ nedeniyle görevlendirildiği belirtildi. Çiçek’in Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan avukat Serdar Öztürk’ün Ankara’daki bürosunda bulunduğu ileri sürülen “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” adlõ belge- de imzasõ bulunduğu iddia edilmişti. Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ, foto- kopi olan belgenin hukuki geçerliliği bulunmadõğõ, içeriğinin de Genelkur- may Başkanlõğõ tarafõndan hazõrlan- madõğõ gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadõğõna karar vermişti. Aske- ri savcõlõk belgenin kim tarafõndan ha- zõrlandõğõnõn ortaya çõkarõlmasõnõ is- temişti. Genelkurmay Başkanõ Orge- neral İlker Başbuğ da tartõşmalõ “bel- geyi”, “kâğıt parçası” olarak nitele- miş, kimler tarafõndan hazõrlandõğõnõn ortaya çõkarõlmasõnõ istemişti. Genelkurmay Başkanõ’nõn “kâğõt parçasõ” dediği “İrtica ile Mücadele” belgesinde imzasõ bulunduğu ileri sürülen ve önceki gün Ergenekon savcõlarõna verdiği 10 saatlik ifadenin ardõndan 14. Ağõr Ceza Mahkemesi tarafõndan tutuklanan Deniz Kurmay Albay Çiçek, avukatlarõnõn itirazõ üzerine tutuksuz yargõlanmak üzerine serbest bõrakõldõ. Savcõlõk sorgusunda fotokopi belge ve imzasõnõn yer aldõğõ “gizli” ibareli başka belgelerin sorulduğu Çiçek’in tüm iddialarõ reddettiği öğrenildi. Düğümüortakçalışmaçözecek MGK toplantõsõ sonrasõ yapõlan mini zirvede askere sivil yargõ düzenlemesi için ortak çalõşma kararõ alõndõ. Gül, kararõnõ bu çalõşma sonrasõ netleştirecek ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Güvenlik Kuru- lu’nun (MGK) önceki günkü top- lantõsõnõn ardõndan toplanan mi- ni zirvede,askere sivil yargõ yo- lunu açan düzenleme ele alõndõ. Zirvede, bu konuda hükümet ve askeri kanadõn ortak çalõşma yap- masõ kararlaştõrõldõ. Cumhurbaş- kanõ’nõn kararõnõ bu çalõşmaya gö- re vereceği belirtildi. Genelkurmay, askerlere sivil yargõlama yolunu açan düzenle- meye tepkili. Genelkurmay Baş- kanõ Orgeneral İlker Başbuğ, kendilerinden görüş alõnmadan yapõlan bu düzenlemeye dönük tepkisini Başbakan Tayyip Er- doğan ile yaptõğõ baş başa gö- rüşmede iletmişti. Ardõndan konu MGK toplantõsõna da taşõndõ. Toplantõ sonrasõnda sadece bu düzenlemenin görüşüldüğü mini bir zirve yapõldõ. Zirveye Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, Baş- bakan Erdoğan, Başbakan Yar- dõmcõsõ Cemil Çiçek, Adalet Ba- kanõ Sadullah Ergin ve Genel- kurmay Başkanõ Başbuğ katõldõ. Toplantõda Başbuğ’un, düzenle- menin silahlõ kuvvetlere yönelik olumsuz yansõmalarõnõ içeren bir dosya sunduğu öğrenildi. Yasanõn, anayasanõn 145. maddesine aykõrõ olduğu belirtildi ve isimsiz ihbar mektuplarõyla TSK’yi zan altõn- da bõrakacak bir yolun açõlacağõ uyarõsõnda bulunuldu. Toplantõda, yasa üzerinde Ge- nelkurmay, Adalet ve Milli Sa- vunma bakanlõklarõnõn ortak ça- lõşma yapmasõ kararlaştõrõldõ. Gül, yasayõ onaylayõp onaylamama konusundaki kararõnõ bu çalõş- manõn sonuçlarõnõ gördükten son- ra verecek. Bu çerçevede yasanõn sivillerin askeri mahkemelerde yargõlanmasõnõ engelleyen dü- zenlemesinin onaylanacağõ, as- kerlere sivil yargõ yolunu açan dü- zenlemenin ise bir kez daha gö- rüşülmek üzere Meclis’e gönde- rilebileceği belirtiliyor. SERTAÇ EŞ ANKARA - Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, sivil-asker arasõndaki gerilimli gün- lerde yapõlan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantõsõnda “Genelkurmay’ın beklenti- lerinin karşılanmadığını” söyledi. Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’un “beka” vurgusuna işaret eden Eslen “Bir ülkenin bekasına yönelmiş olan tehditler, o ülkenin toprak bütün- lüğünü ve siyasal rejimini hedef alan teh- ditlerdir” diye konuştu. Tehditleri karşõ- lamak için devletin tüm unsurlarõyla bera- ber TSK’nin görevli olduğunu belirten Eslen, “Eğer devletin kurumları arasın- da güven ve uzlaşma gerçekten varsa bu stratejinin birlikte geliştirilerek birlik- te uygulanması gerekir. Ama gelişmeler TSK’nin bu konuda yalnız bırakıldığı- nı göstermektedir” dedi. MGK bildirisinde tatmin edici ifadelerin yer almadõğõnõ söy- leyen Eslen şu değerlendirmeyi yaptõ: “Genelkurmay Başkanı’nın şikâyetçi olduğu ve TSK’yi hedef alan yayınların yararlı olmayacağı ifade edilmiştir. Bil- diride devletin kurumlarına bu tür ya- yınların zarar verdiği ifadesi bile geçi- rilememiştir. Genelkurmay’ın talepleri karşılanmadığı anlamını çıkarmak mümkündür. Toplantı sürerken askeri savcı tarafından hakkında kovuştur- maya gerek olmadığı kararı verilen al- bayın tutuklanması ise Genelkurmay Başkanı’nı zor durumda bırakmıştır. Eğer devletin kurumları arasında güven bunalımı aşılmışsa albay hakkındaki suçlamaların Genelkurmay’la paylaşıl- ması ve cuma günkü basın toplantısının buna göre ayarlanması sağlanabilirdi.” ‘Belirsiz süreç’ Türkiye’nin içinden geçtiği süreci yo- rumlayan Eslen, “Yaşadığımız süreç, si- vil-asker ilişkilerinin yeniden tanzim edilmesi veya siyasal İslamla TSK arasındaki güç mücadelesi olarak de- ğerlendirilebilir. Bu mücadelenin iç ve dış aktörleri vardır. Bu sürecin nasıl sona ereceği konusunda belirsizlikler mevcuttur” diye konuştu. EMEKLİ TÜMGENERAL ESLEN, MGK BİLDİRİSİNİN TATMİN ETMEDİĞİNİ SÖYLEDİ Devlette uyum görüntüsü yok AKP: Gayretler boşa çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Grup Başkanvekili Bekir Boz- dağ, MGK bildirisine ilişkin olarak “Hem sayın Genelkurmay Başkanı hem de sayın Başbakan daha önce asker üzerinden siyaset yapılmasına karşı tavır koydular. İki taraf da aynı şeyden rahatsız. Bu konuda iki tarafın hassasiyeti buraya yansımıştır” dedi. MGK toplantõsõnõn olduğu gün asker ile hükümeti karşõ karşõya getirmek isteyenlerin elinden geleni yaptõğõnõ ileri süren Bozdağ, “Ama gayretleri boşa çıktı” diye konuştu. HUKUKÇULARIN GÖRÜŞÜ ALİ AÇAR HÜLYA KESKİN Kurmay Albay Dur- sun Çiçek’in tutuklan- masõnõn üzerinden 24 sa- at geçmeden itiraz üzeri- ne tahliye edilmesi hu- kukçular tarafõndan “ye- rinde” bir karar olarak değerlendirildi. Genel- kurmay’da görevli olan ve kaçma ihtimali olma- yan Çiçek’in tutuklanma- sõnõ yanlõş bulan hukuk- çular, savcõlarõn ek delil olmadan karara itiraz ede- meyeceklerini kaydetti. Çiçek’in tahliyesini de- ğerlendiren Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Timur Demirbaş, “Tutuklama kararını ve- ren Nöbetçi 14. Ağır Ce- za Mahkemesi. Burada- ki hâkim nöbetçi hâ- kimdir. Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi üye- lerinden bir tanesi bu tu- tuklama kararını veri- yor ve usule göre itiraz da aynı mahkemeye ya- pılıyor. Bu mahkeme heyeti de 3 kişiden olu- şuyor. Yasalara göre hâ- kim kendi verdiği kara- ra itirazın değerlendi- rildiği heyette yer ala- maz. Ve nöbetçi hâkim bu heyette yer almadığı için tutuklama kararına itirazı da o değerlendir- miyor” dedi. Belge tartışmalı Tutuklamanõn bir koru- ma kararõ olduğunu, de- lilleri karartma ve kaçma ihtimali olduğu zaman- larda uygulandõğõnõ kay- deden Demirbaş, “Ama bu kişi Genelkurmay’da görevli. Dolayısıyla kaç- ma ihtimali yok. Belge- nin doğru olup olmadı- ğı ve kimin elinden çık- tığı da belli değil. Tu- tuklama Ergenekon so- ruşturmasına dayandı- rılmak istendi. Ama Al- bay Çiçek’in tutuklan- ması yanlıştı. O yüzden bu tahliye kararının ye- rinde olduğunu düşü- nüyorum” dedi. İstanbul Üniversitesi Si- yasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ceza Hukukçusu Prof. Ersan Şen, 24 saat içerisinde verilen iki ayrõ kararõn hukuk açõsõndan müm- kün olduğunu kaydetti. Mahkeme heyetinin kuv- vetli suç unsuru oluşma- dõğõ kanaatine vararak tah- liye kararõ verdiğini be- lirten Şen, savcõlõğõn ka- rara itiraz hakkõnõn bu- lunmadõğõnõ söyledi. Şen, “Savcılığın itiraza hak- kı yok. Dosya Çiçek açı- sından rafa kalkmıştır. Savcının tutuklama ta- lep edebilmesi için yeni bir delil veya bir sebep ortaya çıkmalı. Yeniden gözaltına alınması ola- ğanüstü bir durum olur” diye konuştu. Tu- tuklama kararlarõna iti- razlarõn en kõsa sürede yapõlmasõ ve hemen ince- lenmesi gerektiğini belir- ten Şen, “Çünkü suçla- nan kişinin hürriyetini engelliyorsunuz. Böyle durumlarda daha dik- katli olunmalı” uyarõ- sõnda bulundu. Hukuk işledi Ceza Hukukçusu Doç. Yılmaz Yazıcıoğlu, tah- liye kararõnõ “Hukuk iş- lemiştir. Hukukta yeri olmayan bir kararın kaldırılabileceğini gör- dük” şeklinde değerlen- dirdi. Yazõcõoğlu, “Delil karartma ya da kaçma şüpheleri yeterli görül- memiş olacak ki, tahli- ye kararı verildi. Ben bu durumu, hukukun içinde hoş bir gelişme olarak değerlendiriyo- rum” dedi. Kanıt yetersiz Eski Askeri Yargõtay Üyesi Ali Fahir Kayacan da, bir gün içerisinde ya- şanan farklõ kararlarõ “ru- tin yargı faaliyeti” olarak gördüğünü söyledi. Ka- yacan, “Buradan, aksi düşüncede olan hâkim- ler haklıdır sonucu çık- maz ama demek ki mev- cut kanıtların örgüt üye- liği yönünden kuvvetli suç şüphesine kanıt ol- madığı kanaatine varıl- dı. Yeniden tutuklama talep etmek, yeni delil el- de edilmesi halinde yasal olarak mümkündür. Ama yeni delil şarttır. Bu olmadan yeniden ya- pılacak tutuklama tale- bi görüşülmez. Zaten savcı da, yeni delil elde etmeden tutuklama ta- lebinde bulunmaz” dedi. ‘Savcı yeni delil olmadan itiraz edemez’ Hukukçular, hukukun işlediğini ve itirazõ görüşen mahkemenin Genelkurmay’da görevli olan ve kaçma ihtimali bulunmayan Çiçek hakkõnda kuvvetli suç unsuru oluşmadõğõna karar verdiğini vurguladõ. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Savunma Sanayii İc- ra Komitesi Toplantısı’nda imalat kararı alınan konula- rın hemen hemen tamamının, araç çekicisi hariç, savun- ma sanayii yerli firmalarına ihale edildiğini bildirdi. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda Başbakan Tayyip Erdoğan’ın baş- kanlığında yapılan toplantı 3 saat sürdü. Toplantıya Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Savunma Sanayii Müsteşarı Murat Bayar ve diğer yetkililer katıldı. Gönül, toplantının ardından yaptığı açıkla- mada, toplantıda değerlendirme çalışmaları tamamlanan projelerde yüklenici firmalar ile sözleşme imzalamak üzere, Savun- ma Sanayii Müsteşarlığı’nın yetkili kılındığını söyledi. Gönül, F-16 modernizasyonu projesinde TUSAŞ-Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ firmasının ana yükleniciliğinde, 1’inci Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanlığı’nın imkân ve kabiliyetle- ri de kullanılarak F-16 uçaklarının modernizasyonu için sözleşme görüşmelerine başlanmasına karar verildiğini kaydetti. Savunmada ihaleler yerliye
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear