28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 2 TEMMUZ 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr Prof. Yeldan, hükümetin kriz politikasõnõn Türkiye’deki yaşam düzeyini daha da düşüreceği uyarõsõnda bulundu MURAT KIŞLALI ANKARA - Prof. Dr. Erinç Yeldan, ekono- mideki yüzde 13.8’lik daralma rakamõnõn Tür- kiye’nin krizden en kötü etkilenen ilk üç ülke ara- sõnda yer aldõğõnõ gösterdiğini söyledi. Bunun ne- deninin Türkiye’nin 2000’li yõllarda izlediği Uluslararasõ Para Fonu (IMF) politikalarõ ol- duğunu belirten Yeldan “İleriye dönük ‘artõk to- parlanma başladõ’ söylemi 2007 öncesi IMF po- litikalarına dönmeyi içeriyorsa, bunun ya- ratacağı yoksullaşma işsizlik ve sosyal ada- letsizliğin faturası çok ağır olacak” dedi. Yel- dan, hükümetin, devletin öne çõktõğõ yeni bir po- litikayõ dikkate almadõğõnõ belirterek “Bu hü- kümetin Türkiye’ye biçtiği işlev uluslarara- sı sermayenin taşeronu olmaktır. Bu da Tür- kiye’deki yaşam düzeyinin belli kesimler dı- şında Pakistan, Hindistan, Çin seviyesine inmesini gerektirecektir” diye konuştu. Bilkent Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğre- tim üyesi Prof. Yeldan, Gayri Safi Yurtiçi Ha- sõla’da (GSYİH) yõlõn ilk çeyreğindeki yüzde 13.8’lik daralmayõ “Bu, geçmişe dönük, Türkiye’nin ge- rek benzer yeni gelişen piyasa ekonomileri içinde, gerekse OECD’de bu küresel krizden en kötü etkilenen ülkeler arasında ilk 3 sırada yer aldığını gösteriyor. Yani küresel krizden Türkiye ekonomisi benzer ülkelere göre çok daha şiddetli etki- lenmiştir” sözleriyle değerlendirdi. Bunun nedeninin “Türkiye ekonomisinin 2000’li yıllarda IMF ile izlediği ucuz ithala- ta ve dış borçlanmanın değerli TL ile ucuz fi- nansmanına dayalı bağımlı ekonomi politi- kası” olduğunu belirten Yeldan, şöyle konuştu: “İleriye dönük ‘Bu kötü bir rüyaydõ. Artõk en kötüyü gördük, toparlanma başladõ’ söylemine bakınca, Türkiye’nin artık eskiden olduğu gi- bi ‘Ucuz döviz ile borçlanmaya ve finansal spe- külasyon ile ucuz ithalata ve ucuz işgücüne da- yanan’ büyüme stratejisi ile uluslararası or- tamda yer edinmesine imkân yoktur. Biz tek- rardan 2007 öncesi politikalara geri dönme- yi hedeflersek, ‘Merkez Bankasõ enflasyonu he- deflesin, mali disiplin olsun, özelleştirmeler devam etsin, devlet ekonomiden elini ayağõnõ çeksin, piyasalar izlensin, emekçi halk düşük üc- retler, yüksek fiyatlarla karşõ karşõya kalsõn’ der- sek, bu olmaz. Bu halkın gelirini azaltacak, ge- lir dağılımındaki bozulmayı ve işsizliği arttı- racak bir sanayileşmedir. Halk ‘o kötü gün- ler geride kaldõ, tekrardan büyüyeceğiz’ bek- lentisi içindeyken bu toparlanmadan eskiye dönmek kastediliyorsa, bunun yaratacağı yoksullaşma işsizlik ve sosyal adaletsizliğin fa- turası çok ağır olur.” ‘Devlete önemli görev düşüyor’ Son durumun yeni bir sanayileşme ve büyü- me stratejisi gerektirdiğini ve esas fõrsatõn burada yattõğõnõ belirten Yeldan, “Devletin kamu gi- rişimciliği öncülüğünde, emek yoğun, daha ulusal, teknolojik girdi çıktı bağlantılarını ulu- sal düzeyde kullanabilen, ithalata bağımlılı- ğı azaltan, ekonomi içindeki entegre bağlan- tıları güçlendiren yeni bir sanayileşme ham- lesine ihtiyacı var. Bunun için devlete çok önemli görevler düşüyor. Özelleştirme, ma- li disiplin parametreleriyle bunun yaratılması olanaksız” diye konuştu. Yeldan “Ama hükümetin bunu yapmayacağı kesin. Türkiye’ye biçtiği işlev, uluslararası ser- mayenin taşeronu olmaktır. Bu Türk sana- yinin sonu demektir. Bunun yaratacağı işsiz- liğin bedeli düşük ücretler, gelir dağılımındaki bozulmadır. Finansal durum nedeniyle borç- lanma da kolay olmayacaktır” dedi. Yeldan, hükümetin devletin öne çõktõğõ yeni bir politikayõ dikkate almadõğõnõ belirterek “AKP’nin Türkiye’ye biçtiği işlev uluslararasõ sermayenin taşeronu olmaktõr” dedi. Giyimciler: Kriz silindir gibi ezdi geçti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanõ Canip Karakuş, 2008’in ilk çeyrek dönemi için ortaya çõkan yüzde 13.8’lik gerileme ve 2009’un 5 aylõk döneminde yaşanan ihracattaki daralmaya ilişkin “üzeri- mizden silindir geçti” değerlendir- mesini yaptõ. Karakuş, ocak - mayõs döneminde toplam ihracatõn yüzde 30.8, toplam it- halatõn yüzde 42.3 daraldõğõnõ ifade ederken, diğer yandan tekstil ihraca- tõnda yõlõn ilk 5 ayõnda geçen yõlõn ay- nõ dönemine göre yüzde 29.6, hazõr gi- yim ihracatõnda ise ocak - mayõs dö- neminde geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 26.9 daralma yaşandõğõ söyledi. Krizin en kritik döneminden artõk geçilmekte olduğuna dair ema- reler olmasõna karşõn, tekstil sektörü olarak “ağır yaralı” olduklarõnõ açõk- layan Karakuş, “Krizden çıkmaya yö- nelik son dönemlerde ekonomide ye- şillenme emareleri var. Bu filizlen- meleri boşa çıkartmamalıyız” dedi. Elektrikte maliyet azaldõ fiyat düşmedi Ekonomi Servisi - Elektrik Mü- hendisleri Odasõ (EMO), maliyet ar- tõşlarõ gerekçesiyle 2008’da yüzde 56 zam yapõlan elektrikte bu kez maliyet azalmasõna karşõn indirim yapõlmadõ- ğõ belirtildi. EMO’dan yapõlan açõklamada elek- trikte indirim yapõlmasõ gerektiği ifa- de edilerek, AKP iktidarõ döneminde enerji alanõnda uygulanan politikalar eleştirildi. Hükümet tarafõndan yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarõna ön- celik tanõnacağõ ve doğal gaza ba- ğõmlõlõğõn azaltõlacağõ söylemlerinin unutulduğu, tersine doğal gazdan elek- trik üretiminin arttõğõ vurgulandõ. Açõklamada, şu ifadelere yer verildi: “Tüketiminin yüzde 44’ünü sağla- yan TETAŞ‘ın elektrik fiyatlarında yaptığı yüzde 12.3’lük en son fiyat indirimi de tüketicinin elektrik fa- turasına ne 1 Ocak’ta ne 1 Ni- san’daki tarifede ne de 1 Tem- muz’ta yansıtılmamıştır.” Eczacõbaşõ- Zentiva’nõn Ar-Ge Merkezi onaylandõ Ekonomi Servisi - Eczacõbaşõ ile Orta ve Doğu Avrupa’da faaliyet gös- teren eşdeğer ilaç üreticisi Zentiva’nõn stratejik işbirliği ile 2007’de kurulan Eczacõbaşõ-Zentiva’nõn Lülebur- gaz’daki üretim tesisleri Ar-Ge Mer- kezi Belgesi almaya hak kazandõ. Böylece, Eczacõbaşõ-Zentiva, Türkiye ilaç sektöründe bu belgeyi alan üç ilaç firmasõndan biri oldu. T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlõğõ tarafõndan verilen belgeyi alabilmek için Ar-Ge mer- kezlerinde en az 50 tam zamanlõ eş- değer personel istihdam edilmesi, Ar- Ge faaliyetlerinin yurt içinde gerçek- leştirilmesi, merkezlerin yenilik prog- ram ve projelerinin bulunmasõ ve fiziki uygunluk gibi şartlar aranõyor. Asgari ücretle pazara bile çıkılmaz İtfaiye eri olmak için 3 bin kişi sõraya girdi, defolu ürünler kapanõn elinde kaldõ Asgari ücret günlük 63 kuruş arttõrõldõ. Bu miktarla 12 gram bebek mamasõ, 299 gram makarnadan yalnõzca biri alõnabilecek. Yõlõn ikinci yarõsõnda 16 yaşõndan büyükler için geçerli olacak asgari ücret yüzde 4.1 arttõ. As- gari Ücret Tespit Komisyonu’nun kararõ doğ- rultusunda, 1 Temmuz-31 Aralõk 2009 arasõn- da geçerli olacak asgari ücrette düzenlemeye gidildi. Buna göre, 16 yaşõndan büyük bekâr iş- çi için brüt 666, net 527.13 TL olan asgari üc- ret, yüzde 4.1’lik zamla brüt 693, net 546.48 TL’ye yükseldi. 16 yaşõndan küçük işçiler için geçerli olan asgari ücret yüzde 4 arttõrõldõ. Yaklaşõk 5.8 milyon yurttaşõ ilgilendiren ikinci ko- nut edindirme yardõmõ (KEY) ödemelerine iliş- kin listelerin hazõrlanma süresi doldu. Kamu ku- rumlarõ ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlõ- ğõ, ikinci KEY ödemesinden yararlanacak olan kişilerin listelerini Tasfiye Halindeki Emlak Ban- kasõ’na teslim etti. İkinci KEY ödemesinden, itiraz dilekçesi veren yaklaşõk 1.5 milyon, vatandaşlõk numarasõ tes- pit edilemeyen yaklaşõk 1.3 milyon ve bilgileri eksik olan yaklaşõk 3 milyon kişi yararlanacak. Listelerin teslim edilmesinin ardõndan şimdi, KEY hak sahiplerinin alacaklarõ tutarlarõn hesaplamasõna geçilecek. ANKARA (AA) - Birleşik Metal-İş Sen- dikasõ tarafõndan yapõlan araştõrmaya göre, asgari ücretlilerin bir çift ayakkabõ için yak- laşõk 42 saat çalõşmasõ gerekiyor. DİSK’e bağlõ Birleşik Metal-İş Sendika- sõ, asgari geçim indirimi dahil net 546 TL olan asgari ücretle Türkiye İstatistik Kuru- mu madde fiyatlarõ üzerinden hangi ürün- ler için kaç saat çalõşõlmasõ gerektiğini he- sapladõ. Araştõrmaya göre asgari ücretlinin, 463 TL’lik ortalama kira giderini karşõlamak için ayda 191 saat çalõşmasõ gerekiyor. Asgari ücretli, 16 saatlik çalõşma karşõlõğõnda 1 gömlek, 2 saatlik çalõşma karşõlõğõnda 1 çift çorap alabiliyor. Yapõlan düzenlemenin asgari ücreti günlük 63 kuruş arttõrdõğõ be- lirtilen araştõrmada, bu miktarlara 133 gram pirinç, 12 gram bebek mamasõ, 303 gram ek- mek, 299 gram makarnadan yalnõzca biri- nin alõnabileceği ifade edildi. Araştõrmada, “Asgari ücretli, yapılan zammı biriktirip ‘bari kirayõ ödeyeyim’ derse yaklaşık 2 yıl beklemek zorunda” denildi. ANKARA (AA) - Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin “itfaiye eri” kadrosun- da istihdam edilecek 330 personel alõmõ için açtõğõ sõnava, bir haftada çoğu üni- versite mezunu 3 bin kişi başvurdu. Tür- kiye’nin çeşitli illerinden gelen adaylar, İtfaiye Daire Başkanlõğõ önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Aralarõnda, mi- mar, mühendis, şehir plancõsõ ve sosyal çalõşmacõlarõn da bulunduğu adaylarõn unvanõ, sõnavõ kazanmalarõ durumunda “itfaiye eri” olacak. İtfaiye eri olmak için başvuranlardan Meh- met Özdemir, Balõkesir’den sabah saat- lerinde geldiğini ve 6 saattir başvuru yapmak için sõrada beklediğini belirterek “Özel sektörde çalışıyordum. Devlet işi olsun da ne iş olsa yaparım” dedi. Ak- saray’dan geldiğini ve üniversite mezu- nu olduğunu ifade eden Ayhan Kale de “Çöpçülük dahi yaparım 657’ye tabii olsun da ne olursa olsun. Daha önce özel sektörde çalıştım, işten atıldım. İdeal- lerim vardı. İşsizlik evlenmeye bile engel, işin varsa kız veriyorlar” diye ko- nuştu. İbrahim Aydõn da inşaat mühendisi olduğunu ifade ederek, özel sektördeki iş- lerin tatminkâr olmadõğõnõ ve itfaiye eri olmak istediğini söyledi. Üniversite mezunu adaylar arasõnda çok sayõda genç kõz da yer aldõ. Jeofizik mühendisi Aslı Önsoy, mesleğini itfaiye çatõsõ altõnda sürdürmek istediği- ni belirterek, başvurusunu yaptõğõnõ kaydetti. Ezgi Kahraman da işsiz olduğunu, iş ilanõndan haberdar olduktan sonra başvuruda bulunduğunu ifade ede- rek, “İtfaiye eri olmak istiyorum. Biz de erkekler gibi mücadele ve- receğiz. İş yok çünkü. Sonunda burası devlet dairesi, güvencem var o yüzden burayı istiyorum” dedi. Başvuruda bulunanlar, belediyenin sõnav komisyonunca belir- lenen KPSS taban puanlarõna göre, en yüksek pu- andan başlamak üzere, kadro ve öğrenim durumla- rõna göre sözlü sõnava çağrõlacak. Defolu ürüne hücum Mersin’de defolu ürünler satan bir giyim mağazasõnda 1.99 TL ile 9.99 TL arasõnda değişen fiyatlardan satõlan ürünler kapanõn elinde kaldõ. Önceki gün açõklanan 2009 birinci çeyrek büyüme verilerine göre, vatandaşlarõn tüketimlerini en çok kõstõğõ alanlarõn başõnda gelen giyimde, artõk ucuz ürüne ilgi arttõ. Mersin İstiklal Caddesi’ndeki Collezione Outlet Mağazasõ önünde sabah erken saatlerden itibaren bekleyen vatandaşlar, kapõlarõn açõlmasõyla birlikte içeriye akõn etti. Kõsa sürede neredeyse tüm raflar boşaldõ. soner@cumhuriyet.com.tr Türk ekonomisinin ancak savaş yıllarında olduğu ka- dar küçüldüğünün, krizin teğet geçmeyip delip geçtiğinin ortaya çıktığı gün, gerilim, dikkatler Ankara’nın en uzun gününe, Ankara’da 7 saat 40 dakika süren MGK top- lantısı, arkasından 1 saat 15 dakika süren tarafların üst düzey mini toplantısına yönelmişti. Aynı gün Başbakan Erdoğan kriz kaygılarını en hafife, iktidar güç gösteri- sini en üst düzeye çıkarmayı seçtiği halka seslenişini ger- çekleştiriyor, televizyon kanallarının farklı saatlerdeki ya- yınları sayesinde gün ve gece boyu kitlelere ulaşıyor- du. Kritik MGK toplantısı ile zaman ayarlı Albay Çiçek’in 7 saat süren sorgulamasının ardından gelen tutuklan- ması istemiyle Ergenekon darbesi Genelkurmay karar- gâhının içine sokulmaya çalışılmıştır... AKP’nin, hem anayasaya aykırılığı, askeri ve sivil yar- gıya ilişkin yürürlükteki düzenlemelerle çelişkileri, hem de yasa çıkarma yöntemleri nedeniyle kuralsız, hukuk dışılığı, AKP’ye yakınlıkları ile tanınan kimi hukukçula- rın bile yadsıyamadıkları, hukuk otoritelerince ise tartı- şılmaz, gece yarısı yasa operasyonu ile amaçlananlar... Bir taşla birçok kuş birden vurulmuşa benziyor... Orta- da bir boks maçı olsa, rakibin yerde tuş olduğu redde- dilemeyecek. Gelin görün ki sporun kuralları, atasözü- nün tam anlamı ile, sırf faullü bir durumun, kuralların çiğ- nenmesi, “belden aşağı” vurma olgusunun sayısız ha- reketi var... Öylesine bir zamanlama, yan yana atılmış kuralsız adımlar ortada ki... MGK toplantısının açıklama metninde beylik söylemle de olsa “devletimizin kurumlarını yıp- ratmaya yönelik beyan ve yayınlara karşı tepki” ortak ka- rar içeriğinde açıklanıyor. TSK’yi hedef alan söz konu- su yıpratma kampanyalarının odağında Erdoğan hükü- meti başrolü oynuyor. TSK adına askeri yargının “kâğıt parçası” kararını açıklamış Genelkurmay Başkanı’nın ba- sın toplantısından on saat sonra TSK’nin gece yarısı ya- sa operasyonu ile askeri yargının sivil yargıya devredil- miş yetkilerine ilişkin yasadan haberi olmadığı sadece bir ayrıntı. Tüm hukukçuların bu kadar önemli yasa de- ğişikliklerinde taraf olarak görüş alınması zorunluluğu- nun altını çizmeleri de bir yana, bu yasaya dayalı yar- gılama operasyonunda Albay Çiçek’in TSK yargısı ile tam çelişkili olarak Ergenekon yargısınca tutuklanması ger- çekleştiriliyor. Akıl almaz bir zamanlama çakıştırması ile siyasi rant elde etme, medyatik güç gösterisi, şovu, ge- rilim.. kaçınılmaz olarak halkın içindeki cepheleşme tır- mandırılmış olarak... Suç-ceza ilişkisinde iki yargı kurumu arasında bu den- li bir çelişki olabilmesinin açıklamasında ise Ergenekon yandaşı en iyi niyetli tezlerde, “Sivil savcılığın elinde bel- genin aslı olabilir ya da Ergenekon belgeleri arasında ek suçlama kanıtı belgeler vardır” deniliyor. Gerçekten var- sa, ya bu belgelerin askeri yargıya verilmemiş olması na- sıl açıklanacak? Halkın anladığı dille “belden aşağı vur- ma, kalleşçe tuzak kurma” mı?.. En tüyler ürpertici boyut ise MGK toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı katında devam eden, Başbakan, Baş- buğ’un içinde oldukları mini zirvenin gündemine ilişkin haberler değil mi? Cumhurbaşkanı’nın arabuluculuğunda gece yarısı operasyonu yasanın anayasa, yasa çıkarma hukukuna aykırı hükümleri bağlantılı uzlaşma arayışla- rı... Bir varsayıma göre Cumhurbaşkanlığı’nın AKP’nin onay makamı işlevinden vazgeçilecek, TSK’nin başko- mutanı kimliği de öne çıkarılmış olarak, gece yarısı ope- rasyonu yasasının, anayasa, yasa hazırlama hukukuna aykırı nitelikleri nedeniyle yeniden görüşülmesi için Meclis’e geri verilecek. Ya da CHP’nin açacağı dava bağ- lantılı top Anayasa Mahkemesi kararına atılacak... Bu ara- da görev başındaki albayların sorgusuna, Çiçek’in Er- genekon davası kapsamında tutuklanmasına yol açan gelişmeden, Ergenekon darbesi ile TSK’nin karargâhı- na vuruştan, kitlelerin bilinçaltına kazınmış önyargılar- dan nasıl geri dönülecek? Tabii Erdoğan hükümetinin ikinci gece yarısı ope- rasyonu olan, özel şirketlerin işçi kiralama, işçi simsar- lığı yasası yanına kâr kalmış gibi. Gerçi Türk-İş, Hak-İş, DİSK bir sürü hukuk ilkesinin, işçi hakkının gasp edildiği bu yasanın iptali için Cumhurbaşkanı’na başvurularını yapıyorlar. Gündeme giremeyen bu çok ağır hak-hukuk ihlalinde Cumhurbaşkanı tarafsızlığını anmsayacak mı? Kölelik düzeninde işçi satışını öngören, hukuk çiğnenerek hazırlanmış hükümlerine karşın, Meclis’in son oturu- munda, gece 3’ten sonra korsan çıkarılmış bu yasa dü- zenlemesi başa bela kalabilir. Baksanıza kamu sözleşmeleri için, Erdoğan hükümeti dün de kılını kıpırdatmadı. Gerçek ücretleri geriye çe- ken ilk sözleşme önerisinde diretiyor. Başbakan Erdoğan ile dün yapılan görüşmeden de sonuç çıkmayınca Türk- İş önümüzdeki salı günü için işyerlerinde bir saat iş bı- rakma uyarı eylemi kararını açıkladı. Sadece 2008 en- flasyon kayıplarının giderilmesini istedikleri zam öneri- sinin gelmemesi halinde direnişlerinin devam edeceğini duyurdu... Bu gidişle Pakistan’a döneriz Mühendisim,işsizim,neişolsayaparõm Kadınlar da sıraya girdi ASGARİ ÜCRETE 19.35 TL ZAM KEY’DE LİSTELER HAZIR BU YANGINI KİM SÖNDÜRECEK? İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Belden Aşağı...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear