24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Uygurlar ve ‘Uygarlar’ Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde meydana gelen olayları salt Çin’in toprak bütünlüğü açısından ele al- mak yanıltıcı olur. Daha bundan altmış yıl önce, orada Çin’in yeni ama acımasızlıkta eskisinden hiç farklı olmayan rejiminin hışmına uğramış olup, ta oralardan Anadolu’nun bağrına yürüyerek sığınan insanların döneminden bu güne, Han Çinlileri, yani kendileri de baskı rejiminin kur- banı olan ama aynı zamanda da egemen etnik kim- liğin sahibi konumundaki kişiler bölgede yüzde 6 ora- nındayken, şimdi hemen hemen Uygurlar ile eşit sa- yıya ulaşmışlarsa, bu uyanık, uzun vadeli politikalar oluşturmayı beceren bir rejimin, o günden beri, im- paratorluk zamanında bile dizginleyemedikleri Uygurları asimile etmeye kararlı olduklarının kanıtıdır. Bu oyunlar sahneye konurken, dünyada değişimi is- teyenlerin bir bölümü, Mao’nun rejiminin insanları eşit- liğe, kardeşliğe, mutluluğa yöneltebileceği inancını ta- şıyorlardı. İçlerinden ne kadarı bu kör inancın boşlu- ğunu görebildiler bilmiyorum. Sincan’da meydana gelen son olaylar korkunç. Ölü sayısı bile tam olarak bilinmiyor, onlara ek olarak kaç kişinin bundan sonra ölüm cezasına çarptırılacağı, kaç insanın hapishanelerde çürüyeceği de şimdilik meç- hul. Çatışmalarda öldüğü ileri sürülenlerin büyük bir bölümünün başlarının arkasına sıkılmış tek kurşunla can vermiş olmaları, vahşetin boyutunu yeterince gös- teriyor. Olayın vahşet boyutları kadar ona gösterilen tep- kilerin cılızlığı da korkunçtur. Acaba tepkilerin cılızlığını yalnızca kurbanların Ba- tılı olmayıp, üstelik de son zamanlarda kimi odaklar- da pek muteber görünmeyen bir etnisitiye ait olma- larına bağlayabilir miyiz? Yoksa tepkinin zayıflığı, mazlumun değil de zalimin kişiliğinden mi geliyor? Yanıt olarak birini veya öbürünü ya da her ikisini bir- den seçmeniz sonucu değiştirmeyecek de olsa, Çin’in son zamanlarda dünya ekonomisinin yükselen yıldı- zı olduğuna dikkatinizi çekerim. Soğuk savaş döneminde Moskova Olimpiyatları’nı insan hakları bahanesiyle boykot edenlerin, daha son- ra Pekin’in olimpiyat kenti olarak seçilmesi gündeme geldiğinde bu tür mülahazaları göz ardı etmiş olduk- larını unutmayalım. Çin’in elindeki (dünyanın en büyüğü) döviz rezerv- lerinin büyüklüğü insan hakları ihlallerinin cesameti- ni gizleyebilecek boyuttadır artık. Küresel krizden çıkışın da anahtarı artık, yalnızca Batı’nın elinde değildir. Murat Aksoy’un Osman Ulagay ile yaptığı söyle- şi olan “Küresel Çöküş ve Kapitalizmin Geleceği” ad- lı, mutlaka okunması gereken yapıt, bu konuda çok önemli ipuçları veriyor. Bu konumda olan ve küresel kriz döneminde bile yüzde 6.5 oranında büyüyen, küresel krizden çıkışın anahtar ülkelerinden olan Çin’i üç beş Uygur yüzün- den itham etmek artık o denli kolay mı? Yukarıdaki soruları bu şekilde yanıtlamak da yeni so- ruları engellemiyor. Peki güçlenen devin kurbanı olan mazlum Uygur- lar konusunda, bu denli tepkisiz kalan “uygarlar”ın aca- ba ortak bir vicdanları var mı? Yoksa bütün insanlık edebiyatı, gücü gücüne ye- ten dünyasının ortasında can vermeye mahkûm bir pa- lavra mı? Türkiye’ye de sürekli ders veren tebliğciler ve akıl hocalarımıza bunu yüksek sesle sorabilecek miyiz aca- ba? Sincan’da yürütülen tanklarla bir kişinin bile burnu kanatılmadan yapılan “balans ayarının” intikamı peşinde olan bir iktidar, o semte adını veren Sincan’da öldü- rülen binlerce soydaşının hesabını Çinlilerden sora- cak haysiyete acaba sahip mi, değil mi? Bugün Sincan örneğinde sormakta olduğumuz bu soruların benzerleri, umarız pek yakında komşu Bul- garistan’da meydana gelebilecek Türk karşıtı davra- nış ve uygulamalar üzerine bir kez daha gündeme oturmaz. Eğer öyle bir gelişme olursa, ki kuvvetle muhtemeldir, bu kez de bize uzun uzun anlatılan AB müktesebatı- nın ne olup olmadığını görmek olanağına kavuşuruz. İşte size Uygur - uygar bağlamında, Doğu - Batı ek- seninde bir vicdan sorunu. asirmen@cumhuriyet.com.tr Askerlerle ilgili yasayõ AB’ye dayandõran AKP, AB’nin istediği dokunulmazlõklarõ ve yolsuzluklarõ es geçiyor AKP’nin AB takıyyesiEMİNE KAPLAN ANKARA - AKP hükümeti, as- kerlerin sivil mahkemelerde yargõ- lanmasõna ilişkin yasayla ilgili olarak “AB istiyor” savunmasõnõ yaparken; AB ilerleme raporlarõnda yer alan do- kunulmazlõklarõn sõnõrlandõrõlmasõ, yolsuzluklarla mücadele kurulu oluş- turulmasõ, genel seçimde ülke bara- jõnõn düşürülmesi, Hâkimler ve Sav- cõlar Yüksek Kurulu’ndan Adalet Bakanõ ve Adalet Bakanlõğõ müste- şarõnõn çõkarõlmasõ yönünde yasa de- ğişikliği yapmaya ise yanaşmõyor. Askerlerin sivil mahkemelerde yar- gõlanmasõna ilişkin yasayõ “AB’ye uyum” gerekçesine dayandõran AKP hükümeti, AB ilerleme raporlarõnda ve katõlõm ortaklõğõ belgelerinde yer alan bazõ yasa değişikliklerini hiç gündeme getirmiyor. Bunlardan ba- zõlarõ şöyle: YOLSUZLUKLA MÜCADELE: AB ilerleme raporlarõnda yolsuzluk- la mücadele konusunda devlet bi- rimlerinin yeterlilik ve etkinliği ko- nusunun sorun yarattõğõ, uygulanan politikalarõn tutarlõlõğõ olmadõğõ, eş- güdüm ve işbirliğinin zayõf olduğu be- lirtiliyor. AB, Türkiye’nin bağõmsõz bir yolsuzlukla mücadele kurumu oluşturmasõ ve yolsuzlukla mücade- le yasasõnõ kabul etmesini istiyor. Ancak AKP hükümeti, bugüne kadar bir adõm atmazken, yolsuzlukla mü- cadele kurumu oluşturmak yerine Başbakanlõk Teftiş Kurulu’na yol- suzlukla mücadele koordinasyon gö- revi verilmesiyle yetinilmek istendi. Ancak bu düzenleme TBMM Genel Kurulu’nda, askerlerin sivil mahke- melerde yargõlanmasõna ilişin yasa de- ğişikliğinin görüşmeleri sõrasõnda metinden çõkarõldõ. HSYK’NİN YAPISI: AB ilerleme raporlarõnda, hâkimler ve savcõlarõn idari açõdan Adalet Bakanlõğõ’na bağ- lõ olduğu, tüm hâkim ve savcõlarõn ka- riyerlerinin Adalet Bakanõ’nõn baş- kanlõk ettiği ve Adalet Bakanlõğõ müsteşarõnõn üyesi bulunduğu HSYK tarafõndan belirlendiği kaydedilerek, “Kurul tarafından yer değiştirme ve Türkiye’nin cazip olmayan böl- İLHAN TAŞCI ANKARA - Askerlere sivil yargõ yolunu açan tartõşmalõ yasa, Ergenekon davasõnda ge- nerallere yönelik soruşturmanõn zeminini oluşturacak. Görevde olduklarõ döneme iliş- kin suçlamalar nedeniyle soruşturulmayan es- ki Hava Kuvvetleri Komutan emekli Orge- neral İbrahim Fırtına’dan eski Kara Kuv- vetleri Komutanõ emekli Orgeneral Aytaç Yalman’a kadar Ergenekon davasõ genişleyebilecek. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün onayõyla yürürlüğe giren ve askerlere sivil yargõ yolunu açan dü- zenleme, görülmekte olan davalarõ doğrudan etkileyebileceği gibi ye- ni soruşturma ve davalarõ da gün- deme getirebilecek. Tartõşõlan ya- sayla askeri kişiler yalnõzca darbe, cunta gibi anayasal düzene karşõ suç- lar nedeniyle değil, emre itaatsizli- ğe teşvikten askerlikten soğutmaya, casusluktan askerlikten kurtulmak için hileye başvurmaya kadar pek çok suç ne- deniyle askeri kişilerin sivil yargõda soruştu- rulmasõ gündeme gelecek. Yasadan etkilenecek davalarõn başõnda, asker ve sivillerin birlikte işledikleri suçlar ge- lecek. Aynõ dosya kapsamõndaki askerler askeri yargõda, siviller de sivil mahkemeler- de yargõlanacak. İkiye bölünecek davalarda sanõklar hakkõnda verilecek olasõ cezalarõn farklõlõk oluşturmasõ yüksek olasõlõk olarak de- ğerlendiriliyor. Ceza yasalarõnda suçun kar- şõlõğõ olan ceza net olarak yer almayõp, yal- nõzca alt ve üst sõnõrlar belirleniyor. Suçun iş- leniş biçimi, delil durumu ve sanõğõn hali de gözetilerek yargõlamayõ yapan yargõç takdir hakkõnõ kullanarak cezayõ belirliyor. Ergenekon güçlenecek Yasanõn etkileyeceği bir başka olay ise eski Deniz Kuvvetleri Ko- mutanõ Oramiral Özden Örnek’e ait olduğu belirtilen günlüklerde ge- çen “Sarıkız, Ayışığı ve Eldiven” gibi darbe planõ iddialarõ olacak. Bu iddialara eski Hava Kuvvetle- ri Komutanõ emekli Orgeneral İbra- him Fõrtõna, eski Kara Kuvvetleri Komutanõ emekli Orgeneral Aytaç Yalman’õn da adõ karõşmõştõ. İstan- bul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Örnek, Fõrtõna ve Yalman hakkõnda darbe id- diasõyla soruşturma yapmamõştõ. Suçlamanõn eski kuvvet komutanlarõnõn gö- rev dönemini kapsamasõ ve emeklilik sonra- sõ faaliyetlerinin olmamasõ bunun yasal da- yanağõnõ oluşturmuştu. Ancak yasal düzenlemeyle birlikte bu ge- rekçe ortadan kalkmõş oldu. Düzenleme, si- vil savcõlõğa askeri kişilerin görevde olduk- larõ dönemi de soruşturabilmesine olanak sağ- ladõ. TGS’NİN KURULUŞU ‘Gazeteciler hedef gösteriliyor’ ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye Gazeteciler Sendika- sõ’ndan (TGS) yapõlan açõklamada, çok sayõda gazeteci ve aydõn aley- hine açõlan soruşturma ve dava sayõsõndaki ar- tõşlara dikkat çekilerek cezaevindeki gazeteci- lerin sadece mesleki faa- liyetleri ve düşünce açõk- lamalarõ dolayõsõyla “ör- güt propagandası yap- makla” suçlanmalarõ- nõn ya da “askeri darbe girişimleriyle” ilintili gösterilmelerinin kay- gõyla izlendiği belirtildi. TGS Yönetim Kurulu, sendikanõn kuruluşunun 57. yõldönümü dolayõ- sõyla yazõlõ açõklama yaptõ. Türk Ceza Yasasõ ve Terörle Mücadele Ya- sasõ’ndaki son düzenle- melerin, basõn ve ifade özgürlüğünü tehdit eden vahim sonuçlarõnõn, çok sayõda gazeteci ve aydõn aleyhine açõlan soruş- turma ve dava sayõsõn- daki artõşlarda görüldü- ğüne işaret edilen açõk- lamada, cezaevindeki gazetecilerin sadece mesleki faaliyetleri ve düşünce açõklamalarõ do- layõsõyla “örgüt propa- gandası yapmakla” suçlanmalarõnõn ya da “askeri darbe girişim- leriyle” ilintili gösteril- melerinin kaygõyla iz- lendiği belirtildi. TGS’nin, “Gazeteci- lerin hukuku zorlayan yorumlarla hedef hali- ne getirilmesini değil, geçmişteki gazeteci ci- nayetlerinin ardındaki gerçeklerin bu yargı- lamalar çerçevesinde ortaya çıkarılması” ta- lebine yer verildi. gelerine tayin edilme olasılığı hâ- kimlerin tavır ve kararlarını etki- leyebilmektedir. Kurulun kendi sekretaryası ve bütçesi yoktur” de- niliyor. Hükümet, HSYK’den Adalet Bakanlõğõ ve Adalet Bakanlõğõ müs- teşarõnõ çõkarmak bir yana anayasa de- ğişikliğiyle HSYK’nin yapõsõnõn de- ğiştirilip üyelerin bir bölümünün ik- tidar partisinin çoğunluğa sahip ol- duğu TBMM Genel Kurulu tarafõn- dan seçilmesini gündeme getirdi. Ancak yeni anayasa değişikliği ça- lõşmalarõ askõya alõnmak zorunda ka- lõndõ. MİLLETVEKİLİ DOKUNUL- MAZLIĞI: AB ilerleme raporlarõnda “Milletvekili dokunulmazlığının kapsamı, yolsuzluk bağlamında Türk kamu hayatındaki problem- lerin biri olarak tanımlanmaktadır. Yapılan tartışmalara rağmen mil- letvekili dokunulmazlığının kap- samının sınırlandırılmasına ilişkin herhangi bir gelişme kaydedilme- miştir” deniliyor. Ancak hükümet, milletvekili dokunulmazlõklarõnõn sõ- nõrlandõrõlmasõna yanaşmadõğõ gibi AB ülkelerinde bu konuda farklõ uy- gulamalar olduğu gerekçesine sõğõ- nõyor. SEÇİM BARAJI: AB ilerleme raporlarõnda “Parlamentoda temsi- li zorlaştırılan yüzde 10’luk seçim barajında değişiklik olmamıştır” deniliyor. AKP hükümeti, seçim ba- rajõnõn düşürülmesine yanaşmazken; bunun yerine “Türkiye milletvekil- liği”ni gündeme getiriyor. Türkiye milletvekilliğiyle seçilmiş olacak 100 milletvekili için bir baraj uygulan- mayacağõ, tüm partilerin TBMM’de temsil edileceğini savunuyor. An- cak düzenlemenin anayasa değişikli- ği gerektirmesi nedeniyle bugüne kadar Türkiye milletvekilliğiyle ilgili bir değişiklik yapõlamadõ. Tartõşmalõ düzenleme Cumhurbaşkanõ Gül’ün onayõyla yürürlüğe giren ve askerlere sivil yargõ yolunu açan düzenleme, görülmekte olan davalarõ doğrudan etkileyecek. Abdullah Gül ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün askerlerin sivil mahkemelerde yargõlan- masõna ilişkin yasa de- ğişikliğini onaylarken te- reddütlerin giderilmesi yönündeki tavsiyesini değerlendiren AKP hü- kümetinin askeri yasa- larda değişiklik yapabi- leceği dile getiriliyor. AKP’nin, “askerlik su- çu”nun netleştirilmesini istediği belirtilirken as- keri yasalarda söz konu- su suçu netleştirecek bir düzenlemenin Ceza Mu- hakemesi’nde askerlerin sivil mahkemelerde yar- gõlanmasõyla ilgili yapõ- lan düzenlemeyi güç- lendireceğine dikkat çe- kiliyor. Genelkurmay Başkanõ ve kuvvet ko- mutanlarõnõn Yüce Di- van’da yargõlanmasõ öne- risinin gerçekleşmesi ise anayasa değişikliği ge- rektirdiği için kolay gö- zükmüyor. AKP hükümetinin bu konuda ne zaman ve na- sõl bir düzenleme yapa- cağõ netleşmezken CHP’nin Anayasa Mah- kemesi’ne yapacağõ baş- vurunun takvimi etkile- yeceğine dikkat çekili- yor. Yeni bir yasa değişikliği olabilir AKP’nin, yeni yasama yõlõndan önce bir yasa değişikliğini gündeme getirmesi beklenmiyor. TBMM Başkanõ Kök- sal Toptan, yasa deği- şikliğinin ağustos ayõnda Meclis gündemine ge- lip gelmeyeceğine ilişkin sorular üzerine, “TBMM 4-5 Ağustos tarihlerinde Meclis Başkanı’nı seçmek üze- re toplanacak. Aksine bir karar olmadıkça bu özel gündemin dı- şında bir iş görülemez. Aksine bir karar alı- nabilir mi? Evet. Mec- lis toplandığı zaman, bu özel gündemle ça- lışmasına devam kara- rı alırsa devam edebi- lir. Ama yok öyle olmaz ise bu özel gündem dı- şında bir konuyu TBMM görüşemez” dedi. Başbakan Tayyip Er- doğan’õn da ilk MYK toplantõsõnda konuyu de- ğerlendirmesi bekleni- yor. Başbakan Yardõm- cõsõ Cemil Çiçek, 353 sayõlõ Askeri Mahkeme- ler Kuruluşu ve Yargõ- lama Yasasõ’nõn 9. mad- desinde askeri suç kav- ramõnõn netleştirilmesi gerektiğini söyledi. AKP, anayasal ve dev- letin bütünlüğüne karşõ işlenen suçlarõn asker- ler açõsõndan askeri suç olmadõğõnõ ileri sürüyor. Söz konusu yasada ya- põlacak bir netleştirmenin Hükümet, Gül’ün tavsiyesini değerlendiriyor TOPTAN: TBMM ÇALIŞABİLİR Ceza Muhakemesi Ya- sasõ’nda askerlerin sivil mahkemelerde yargõ- lanmasõna ilişkin dü- zenlemeyi güçlendire- ceğine dikkat çekiliyor. Genelkurmay Başka- nõ, kuvvet komutanlarõ ve generallerin görev- leriyle ilgili olarak hu- kuki güvenceye kavuş- turulmasõ için Askeri Ceza Yasasõ ve Askeri Yargõlama Usulü Yasa- sõ’nda değişiklik yapõla- bileceği kaydediliyor. Formül tartışılıyor Genelkurmay Başkanõ ve kuvvet komutanlarõ- nõn Yüce Divan’da, ge- nerallerin ise Yargõ- tay’da yargõlanmasõ for- mülü tartõşõlõyor. Ancak Yüce Divan seçeneği için anayasa değişikliği gerekiyor. Bu formülün de muhalefetin tavrõna bağlõ olarak yaşama ge- çirilmesi kolay gözük- müyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear