Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
I
7 HAZİRAN 2009/ SAYI 1211
Dünyaya
kafa tutan
avukat...
Ona göre bir avukatın görevi, müvekkilini suçu ne
kadar ağır olursa olsun linçten kurtarmak. Zaten
mahkemeler bunun için değil midir? Jacques Verges de
öyle yaptı, bilinen hemen hemen tüm terörist, muhalif
ve anarşistleri korkusuzca savundu. Bu nedenle ajan
olarak bile suçlandı. Ama asla yılmadı. Hayattaki tek
kuralıysa ilişkilerinde "kırmızı çizgTyi aşmamaktı...
DENİZ ULKUTEKIN / ALPER TUR6UT
S
uçsuz bir toplum, gülsüz bir
gül fidanı gibidir" ve
"Damarlanmdaki kan kalbimle
konuşuyor"... Mutlak bildiği her güce
meydan okuyan ve büyük aşklar yaşayan
tutkulu bir adamın sözleri bunlar...
Hayatını -tastamam 84 yıl ediyor-
emperyalizme, sömürgeciliğe ve işgale
karşı savaşmaya adayan dünyanın en ünlü
ceza avukatı Jacques Verges, aym zamanda
sınırlan zorlayan zekâsıyla, genç
meslektaşlanna "imkânsız diye bir şey
yoktur" argümanını hediye ediyor.
Kopuş savunmasının (ilk uygulayıcısı
Sokrates) büyük ustası Verges, 20'yi aşkın
Afrikalı diktatörü savunup insanlığın
tepkisini çekerken dahi mağrurdu. Çünkü
asıl suçluyu biliyordu ve "her koşulda
ölümüne müdafaa" diyerek onlara
sesleniyordu; "Batı'nın vahşi kapitalistleri,
bu kan denizini sizler yarattımz".
Annesi Vietnamh babası Katalan bir
Fransız melezinin, neden Cezayir'de
yaşanan soykınma karşı isyan bayrağını
yükselttiğini anlamak için sanınm Kuzey
Afrika'yı 1956'da kana bulayan, bir milyon
600 bin kişinin ölümüne neden olan
lejyoncrlerin izini sürmek gerekiyor. O
kanlı Fransız lejyoner askerleri ki; tam 20
yıl sonra faşist Arjantin cuntasına yol
gösterici oldular.
"Ben Tannyım" diyebilecek denli
gözükara ve birçok müvekkili intihar ettiği
için haliyle "Ölüm Meleği"ne de benzetilen
Verges'in "provokatör"; gizli servis ajanı
ve "çıkarcı" olduğunu öne sürenler
öylesine çok ki... İyi bir hukukçuyu, sanatçı
olarak gören, felsefe, tarih, edebiyat ve
şiirle söylevlerini harmanlayan Verges,
soğukkanlılığı ve düşmanlannı
sinirlendiren kayıtsızlığıyla asla tuzağa
düşmüyor.
Verges aynı zamanda eski bir direnişçi ve
savaş gazisi... Kayıp olduğu 1970-1978
yıllan arasında gerilla olduğu söyleniyor.
Kimler yok ki dostlan arasında; Mao,
Ahmed Bin Bella, Yaser Arafat, Slobodan
Miloseviç, Saddam Hüseyin, Waddi
Haddad, George Habaş, Yacef Saadi,
Zohra Drif-bitat, Abderrahmane
Benhanıida, Khieu Samphan, Pol Pot...
Bir de savunduğu isimlere bakahm; llich
Ramirez Sanchez nam-ı diğer efsanevi
Çakal Carlos, "Lyon Kasabı" da denilen
Nazi lideri Klaus Barbie, Musevi
soykınmının gerçek olmadığını öne süren
meşhur fılozof Roger Garaudy, Yugoslav
lider Slobodan Miloseviç, eski Irak
Dışişleri Bakanı Tank Aziz... Liste uzayıp
gidiyor; Kongolu devrimci önder Patrice
Lumumba'yı katlettiren diktatör Moise
Tsombe, Lübnan'ın dünyaca ünlü silahlı
eylemcisi Enis Nakkaş, 12 cinayet işleyen,
"Bikinili Katili" de denilen "Yılan" lakaplı
Charles Sobhraj...
KOPUŞ SAVUNMASI...
Bize öyle geliyor ki, Jacques Verges hiç
de masumiyetini kanıtlamaya çalışan biri
değil. Şayet bir şeyi inkâr ediyorsa ya da
herhangi bir konu hakkında konuşmasmın
doğru olmayacağını söylüyorsa bunu düz
bir reddediş olarak ele almamak gerekiyor.
Ne de olsa hukuk alamnda
yarabcısı olduğu "kopuş
savunması" hayatının her
alanında yer etmiş birinden
bahsediyoruz. Biri "Azılı
terörist Çakal Carlos'la sık
sık görüşüyormuşsunuz?"
derse "Hayır" diyebiliyor.
Belki gerçekten
görüşmemiştir ya da
görüştüğü kişi özgürlük
savaşçısı llich Sanchez
Ramjrez'dir. Sizin
gerçekleriniz onu enterese
etmiyor. Bu yüzden geçen
hafta Istanbul'da katıldığı
basın toplantısında Alaattin
Çakıcı ya da Ergenekon
Davası'yla ilgili sorulan cs
geçmesi çok da şaşırtıcı
değil. Toplantı sonrasında
"Terör'ün Avukatı"yla beş
dakikahğına görüşme şansı
yakalıyoruz. Ancak önce
"aykirı sorulanmız"
olmadığından emin olunuyor.
Ortalıkta dolaşan
"korumalar"ın sohbetimize
özel alaka gösteımesi de
cabası. En çok merak
ettiğimiz soruyla başlıyoruz.
&m,
DELIDOLU BİR YAŞAM
Jacques Verges, 5 Mart 1925'te
Tayland'da dünyaya gözlerini açtı.
îkizi ise daha sonra Fransa'nın
egemenliğindeki denizaşın bir ada
vilayetinde komünist milletvekili
olacak Paul'du. Verges, Fransız
doktor bir babayla, Vietnamh
öğretmen bir anneden dünyaya
gelmişti. Dominyon bir ülkede
doğmak ve büyümek, Verges'in
hayatına da yön verdi, onu
sömürgeciliğe ve emperyalizme
karşı nefret duygulanyla donattı.
Yurttaşlık bilincinin doğduğu,
ihtilalin Paris'i düşünce, 1942
yılında cğitimini yanda bıraktı ve
General Charles de Gaulle
önderliğindeki Fransız direnişine
katıldı. Bundan tam 63 yıl önce
(1946) Fransız Komünist
Partisi'ne kaydoldu. 1950'deo
zamanki adı Cekoslovakya olan
birleşik ülkenin başkenti Prag'a
gitti ve komünist parti için
çalışmalarda bulundu. Verges,
önce Doğu dilleri ve edebiyatı
üzerine eğitim aldı ancak sonra
hukuk okumaya karar verdi. Paris
Barosu'na 1955 senesinde
kaydolduğunda 30 yaşındaydı. O,
dile kolay tamı tamına 54 yıldır
avukatlık mesleğini icra ediyor. •
Acaba, azılı suçlulan savunmaktaki
amacı hukuksal anlamda yaptığı deneyin
bir parçası mı? Işin insani tarafını göz ardı
ediyor olabilir mi? Sonuçta avukatlık
kariyerindeki müvekkilleri ve dostlan pek
de hoş anılan isimler değiller. Lyon
Kasabı lakaplı Nazi Subayı Klaus
Barbie'yi Lyon'daki linç mahkemesinde
birçok suçtan beraat ettirmesi hâlâ
akıllarda. Gerçi, bu davayla, tüm basının
gözleri önünde ülkesi Fransa'nın
Cezayir'de uyguladığı yöntemlerin
Nazilerinkinden çok farkh olmadığını
açıkça ifade etme şansı yakalamıştı
Verges. Asıl amacı da zaten buydu. Yine
de bu deney meselesini kabul etmiyor.
Ona göre, bir avukatın görevi, müvekkilini
suçu ne kadar ağır olursa olsun linçten
kurtarmak. Zaten mahkemeler ne için?
Günümüzde linç kavramının
kurumsallaştığını söylüyor, bu konuda
insan haklan derneklerini bile suçluyor,
"Onlar da çoğunlukla suçluyu savcının
karşısına bir kurban olarak çıkarabiliyor"
diyor. Telefon rehberinizde uluslararası
terörün mucidi Vaddi Haddad ya da lslami
terörün öncüsü kabul edilen Anis
Nakkaş'm bilgileri varsa kamuoyundan
büyük bir hayranlık beklememeniz
gerekiyor. Gerçi bu isimlerle illegal
f
ilişkiler içinde olduğunu kabul etmiyor.
tlişkisini yasaların kendisine verdiği
yetkiyle belirliyor. Basın toplantısında
Abdullah Öcalan'ın davasını almak için
başvuruda bulunup bulunmadığıyla ilgili
soruya kesin bir dille "hayır" cevabını
veriyor. Bu cevap "terör"le ilişkileri
konusunda seçici davrandığını gösteriyor
mu? "tlişkilerimde sadece kırmızı çizgiyi
aşmamaya çahştım" diye yanıtlıyor, "Bu
beni zayıf kılardı. Birçok teröristin
yanında yer aldım ama bu örgütlerin
hareket tarzıyla ilgiliydi".
KIRMIZI ÇÎZGÎYİ AŞMAMAK...
Verges'le konuşurken satır aralannı iyi
okumanız gerektiğini düşünebilirsiniz.
Ancak kırmızı çizgi lafından hareketle şu
sorulan kendinize sormanız gerekiyor.
Hukuk kanunlan evrensel mi? Uluslararası
terör gibi konularda evrensel yasalar mı
işler, yoksa genelde Batılı ülkelerin
sömürgeleştirmek istedikleri dünyada
uyguladığı, yine kendileri tarafından
meşrulaştınlmış terör bunlann dışında mı
kalır? Verges de "kırmızı çizgi" diye
tanımladığı şeyin evrensel bir doğru
olmadığının farkında. Bu yüzden onun
doğrulanyla sizin doğrularınız
uyuşmuyorsa yapılabilecek bir şey yok.
Üstelik bu doğrular kesin olsaydı bile
iletişim kanallan tarafından manipule
edilmeyc çok açık olduklan gerçeği
değişmezdi. Verggjde bu işin ustası.
"Tanınmış bir avukat olmanın çok büyük
yaraflan oldu" diyor. Cenıile Buharad
savunmasıyla idama giderken dünyayı
ayağa kaldırması ve ilerde eşi olacak
militanı bağımsızhk arayanlar için bir idole
dönüştürm'esi daha ellili yıllarda medyayı
nasıl kullanabildiğini gösteriyor. Bununla
ilgili bir anısını şöyle anlatıyor Verges:
"Bir keresinde Miloseviç'le görüşmeye
gittiğimde yetkililer beni engellemek için
her şeyi yaptı. Ben de yargıca telefon ettim.
Yargıç da yetkilileri arayarak 'Verges'in
mahkûmla görüşmesine izin verin. Yoksa
bir basın toplantısı yapar ve ortahğı ayağa
kaldınr' dedi. Yargıç, eski bir arkadaşımdı
ve beni gayet iyi tanıyordu". •
PAZARIN PENCERESINDEN
Azınlığı
kovmak,
SELÇUK EREZ
• a
"UIke elden gidiyor diye, farklı
etnik kökende olanları
ülkeden kovduk. Bu faşizan bir
yaklaşımın sonucudur!" dedi.
Doğru mu?
Bazı olayları anımsayalım:
* 11 Kasım 1942'de Varlık Vergisi
yasası kabul edildi: Vergilerin yüzde
87'si müslüman olmayan
vatandaşlara kesildi. Bu
insanlardan ödeyemeyen 1229 kişi
Aşkale'ye gönderildi; orada taş
kırdılar.
* Son birkaç yıla kadar Rum
Patrikhanesi'nin yer aldığı sokağın
adı Sadrazam Ali Paşa Caddesi'ydL
Sadrazam Ali Paşa kimdi? 22
Nisan 1821'de Rum patriği
Grigoryos'u, Mora Isyanı'nı
desteklediği gerekçesiyle astıran
sadrazamdı.
* 6 Eylül 1955'te hükümet yanlısı
bir gazetede çıkan "Atamızın evini
bombaladılar" haberi üzerine
kırkırtıcılar sokaklara döküldü;
bunlann kışkırttıkları, Istanbul'da
Rum, Yahudi ve Ermenilerin
dükkânlarını talan ettiler, kiliseler
yakıldı, insanlar öldürüldü. "6-7
Eylül Olayları" olarak anılan bu
olaylardan sonra çok sayıda Rum
Türkiye'den ayrıldı. Ata'nın evinin
bombalayanın, Kıbrıs'la ilgili
konferansı etkilemek amacıyla o
sırada devleti yönetenlerin bilgisiyle
gönderildiği artık bilinmektedir.
1964'te Istanbul'da yaşayan on
iki bin Rum, Kıbrıs sorununun kritik
bir evresinde sınır dışı edildi.
Evet çok sayıda azınlıktan
vatandaşımız, doğrudan doğruya
ya da korkutularak bu memleketten
uzaklaştırılmıştır.
Bu eylemleri onaylamak uygarlıkla
bağdaşır mı? Hayır!
Bu gerçekler bizi üzmekte midir?
Evet!
Bütün bu olayları hatırlamak,
hatırlatmak bizi sadece üzecekse?
Zaman boşuna geçmiş demektir!
Bunlara benzer olaylar günün
birinde yeniden gözlemlenebilir...
Aslında gereken, bu olayların bir
daha gerçekleşmemesi için ne
yapılması gerektiğini düşünmektir.
Bu nasıl olur?
Işimize gelmeyen Anayasa
Mahkemesi kararlarını
"Demokrasiye atılan kurşun" olarak
tanımlamakla mı? Demokrasiyi
amaç değil araç olarak
tanımlayarak mı? Bakanların
gereğinde nasıl kapı dışarı
konulacağını anlatarak mı?
Eleştiren basını baskılayarak,
meslek örgütlerini susturarak mı?
Tabii ki hayır!
Faşizan yaklaşımlar ancak faşizan
söylemler kınanarak önlenir!
erezs@superonline.com
Imtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına llhan Selçuk
Genel Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldız Yayın Yönetmeni: Ayşe Yıldırım
Görsel Yönetmen: Aynur Çolak Sorumlu Müdür: Miyase llknur
Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Idare Merkezi: Prof.
Nurettin Mazhar öktel Sok. No: 2 34381 Şişli/lstanbul (0212) 343 72 74 (20 hat)
Reklam Genel Müdürü: özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısr. Nazende Pa!
Reklam Koordinatöheri: Hakan Çankaya / Neşe Yazıcı Rezervasyon Yönetmeni:
Onur Tunalı (0212) 251 98 74/ 75 / 343 72 74 (554-555) Baskı: DPC Doğan Medya
Tesisleri/Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/ Istanbul
Cumhuriyet gazetesinin parasız pazar ekidir. Yerel süreli yayın.
(cumdergi@cumhuriyet.com.tr)