Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
Suat Tülek bir doktor.
Silivri Cezaevi’nde ziyaretçi.
Cezaevine tutuklu Rektör Ferit Bernay hoca ile
görüşmeye geldi.
Dostlarına gönderdiği iletideki üç cümle önsöz
gibi:
“İsteyen ‘duygu sömürüsü yapıyorsunuz’ di-
yebilir. Benimse derdim…
…Bu mail ile endirekt de olsa ‘sadist ruhları bes-
ler miyim?’ endişesi” diyor ve:
“İçerideki” izlenimlerini anlatıyor:
“Bugün saat 15.00 civarıydı... (24 Haziran 2009)
8 adet görüş kabininde sadece iki tutuklu var...
Bir ara diğer tutuklunun kabinine doğru gidiyo-
rum...
Kabinden 3-4 m. uzakta sandalyede oturan yaş-
lı bir hanım ve yanında ayakta yaşlı bir bey ve be-
yin kucağında dünya tatlısı bir bebek... (Tutuklu-
nun kayınpeder ve kayınvalidesi ve torun.)
Kabine bakıyorum, Mustafa Balbay cam arka-
sında... dinç ve sağlam gibi görünüyor...
Camın bu yanında, 8-9 yaşlarında bir kız pervaza
tünemiş ve cama yapışmış... Balbay’ın telefonla
camın bu tarafındaki eşi ile yaptığı telefon ko-
nuşmasını (bilhassa bağırarak yapması sayesinde)
o da camdan telefonsuz duyabiliyor...
‘Amca Balbay’ın kızının ismi ne?’
‘Yağmur...’
‘Aynen pencereye yağan yağmur damlaları gi-
bi yapışmış cama Yağmur...’ diyorum.
45 dakikalık görüşme boyunca ayrılmıyor yapıştığı
camdan... (İnsanın yüreği burkuluyor.)
Yüzü Balbay’a arkası bana dönük olan Balbay’ın
eşinin ismini bilmiyorum... Yaklaşıp:
‘Hanımefendi bir selam ileteceğim... Çok kısa
süreliğine telefonu alabilir miyim?..’ diyorum... Hü-
zünlü bir yüz bana dönüyor, açık renkli gözlerinin
içi kan kırmızı olmuş ve gözyaşları ile dolu...
‘Tabii, buyurun...’ diyor.
Çok kısaca ‘Sizle şahsen tanışmıyorum. Hem
merhaba demiş olayım... hem dostum Ali Rıza
Üçer’in selamını iletmek istedim...’ diyorum. Çok
seviniyor...
‘Siz de benim selamımı iletin... nasıl iyi mi?’ di-
yor.
Konuşmayı uzatmıyor... telefonu tekrar eşine ve-
riyorum...
Geriye dönünce, amcanın kucağındaki 10 aylık
erkek çocuğun (yaklaşık 4 aydır babasını görme-
yen 10 aylık Deniz), yumuk yumuk iki eliyle birden
‘beni kucağına al dercesine’ Balbay’a uzandığını
görüyorum… bebek öylesine zorluyor ki, amcanın
kucağından düştü düşecek... Bir refleksle yaka-
lamaya çalışıyorum... Bu sefer o tatlı bebek kol-
lar, yumuk eller bana uzanıyor... kısa şort-altında
çocuk bezli poposundan kavrayıp kucağıma alı-
yorum... Nasıl sarılıyor bana...
(Benden bu kadar... maalesef... devam etmek
istemiyorum).”
Tutuksuz yargılanması için yapılan onca baş-
vuruya ret yanıtı alan:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına gö-
re, tutuklanma için gerekli olan suç işlendiğine iliş-
kin ‘makul kuşku’, tutuklanmanın devamı kararı için
yetersizliği”...
AİHM kararlarının devlet bakımından bağlayıcı
olduğu bilinmesine…
Bu yöndeki AİHM kararlarının göz önünde bu-
lundurulması gereğine karşın:
Mustafa Balbay, 114 gündür Silivri’deki ceza-
evinde yatıyor.
Bu konuyu işleyen yazılarında AİHM eski yar-
gıçlarından Rıza Türmen “Tutuklama somut ne-
denlere dayandırılmalı” diyor.
Türmen bir başka yazısında; çeşitli nedenler ara-
sında “kuvvetli suç şüphesi tutuklama sebebinin
henüz ortadan kalkmamış olması gerekçesinin,
AİHM açısından yeterli olmadığını” belirtiyor..
Tahliye başvurularını reddeden yüce hâkimler:
Tek silahı kalem... sanık değil, olaylara tanık bir
gazeteci… dünyaya hasret… evine… gazetesine…
dostlarına ve… vefaya, hukuka, adalete hasret…
Mustafa Balbay 114 gündür Silivri’de yatıyor.
SAYFA 27 HAZİRAN 2009 CUMARTESİCUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 28
Edirne Y 31
Kocaeli Y 27
Çanakkale B 27
İzmir PB 32
Manisa PB 31
Aydın PB 32
Denizli B 33
Zonguldak Y 22
Sinop Y 24
Samsun Y 27
Trabzon Y 26
Giresun Y 26
Ankara Y 29
Eskişehir Y 27
Konya Y 27
Sıvas Y 29
Antalya B 31
Adana B 33
Mersin B 31
Diyarbakır PB 38
Şanlıurfa PB 40
Mardin PB 36
Siirt PB 37
Hakkâri B 26
Van B 26
Kars Y 26
Oslo B 27
Helsinki B 21
Stockholm B 28
Londra Y 25
Amsterdam Y 24
Brüksel Y 21
Paris Y 21
Bonn Y 20
Münih Y 23
Berlin Y 27
Budapeşte Y 29
Madrid B 32
Viyana Y 26
Belgrad Y 25
Sofya Y 24
Roma Y 25
Atina PB 28
Zürih Y 22
Moskova B 27
Aşkabat A 36
Astana PB 23
Taşkent A 39
Bakû PB 30
Bişkek Y 32
Tiflis PB 27
Kahire A 31
Şam A 32
Ülke geneli parçalı ve
çok bulutlu, Marma-
ra’nın doğusu, İç Ana-
dolu’nun kuzey ve ba-
tısı, Karadeniz, Doğu
Anadolu’nun kuzeyi ile
Edirne, Kırklareli, Af-
yonkarahisar ve Ispar-
ta çevreleri sağanak
ve yağışlı geçecek. Ya-
ğışlar öğle saatlerinde
kuvvetli olacak.
Sistematik
işkence varlığını
sürdürüyor
Sıvas olaylarının 16. yılı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Pir Sultan Abdal Kültür
Derneği (PSAKD) Genel Başka-
nõ Fevzi Gümüş, Sõvas olaylarõ-
nõn üzerinden geçen 16 yõlda
“Madımak müze olsun” çağrõ-
larõna yanõt gelmediğini belirterek,
“Madımak müze olmalıdır, ola-
caktır. Bu talep sadece Alevile-
rin talebi değildir. Bu talep çağ-
daşlıktan ve laiklikten yana olan
tüm kesimlerin ve insanlığın
vicdanına ait bir sestir” dedi.
Gümüş, Sõvas olaylarõnõn 16. yõ-
lõ nedeniyle bazõ sivil toplum ör-
gütleri, siyasi parti ve sendikala-
rõn yöneticileri, olaylarda yaşamõnõ
kaybedenlerin aileleriyle Mülki-
yeliler Birliği’nde basõn toplantõ-
sõ düzenledi. Madõmak’ta yaşa-
nanlarõn demokrasi, eşitlik ve öz-
gürlük düşmanlarõnõn toplumsal,
inançsal ve kültürel farklõlõklarõ
yok sayõp tek tip yurttaş yaratmaya
çalõşan egemen zihniyetin ürünü
olduğunu ifade eden Gümüş, “Bu
zihniyetin katliamın her aşa-
masını planladığını” söyledi.
Gümüş, aradan 16 yõl geçtiğini
anõmsatarak sözlerini şöyle sür-
dürdü:
“Geçen süre içinde çok hü-
kümet değişti. Ancak ‘Madõ-
mak müze olsun’ çağrımıza ya-
nıt gelmedi. Verdiğimiz de-
mokrasi, laiklik, barış, bütün
kavramların ötesinde vicdani
mücadelemiz sonucunda mevcut
AKP hükümeti Madımak Ote-
li’ndeki kebapçı dükkânını ka-
patmak zorunda kaldı. Ama
otel hâlâ müzeye dönüştürül-
medi.”
Her yõl 2 Temmuz’da yüz bin-
lerce insanõn katõldõğõ görkemli an-
ma törenleri düzenlendiğini kay-
deden Gümüş, “Madımak müze
olmalıdır, olacaktır. Bu talep sa-
dece Alevilerin talebi değildir.
Bu talep çağdaşlıktan ve laik-
likten yana olan tüm kesimlerin
ve insanlığın vicdanına ait bir
sestir” şeklinde konuştu. Alevi
Bektaşi Federasyonu Başkanõ Ali
Balkız da, Madõmak Oteli’nin
müze yapõlmasõ çağrõsõnõ dile ge-
tirerek, Kültür ve Turizm Bakanõ
Ertuğrul Günay’a yönelik eleş-
tirilerde bulundu.
Yaşamını yitirenler
anılacak
Ankar ve Sõvas’ta 6 Temmuz’a
kadar çeşitli anma etkinlikleri dü-
zenlenecek.
2 Temmuz’da Ankara’da Kolej
Meydanõ’nda “Madımak Müze
Olacak” konulu miting ile Madõ-
mak Oteli önünde miting yapõla-
cak. 6 Temmuz’da da katledilen-
ler gömütleri başõnda anõlacak.
Davutpaşa soruşturmasõ İstanbul Valiliği’nin iznine takõldõ
Mağdurlar 1.5 yıldır dava bekliyor
Rehabilitasyon merkezi bürokrasiye takıldı
İzmir’in engelliler için yatılı olanağı da sağ-
layan tek rehabilitasyon merkezi Salih Dede
Spastik Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, ya-
pımı tamamlanan okul ve yatılı bölümlerini
mali yetersizlik ve bürokratik sorunlar nede-
niyle faaliyete geçiremiyor. İzmir’de hayırse-
verler ve İzmir Ticaret Odası Vakfı olmak üze-
re iş çevrelerinin desteğiyle okul ve yatılı bö-
lümü tamamlanan merkezi ayakta tutmaya ça-
lışan vakfın başkanı, aynı zamanda spastik en-
gelli çocuk annesi Meliha Alpat, “Bir annenin
yüzüne, ‘Senin çocuğunun ödeneğinde kısıt-
lama oldu, daha seyrek getir ya da artık gel-
me’ denebilir mi? Ruhsat alabilmemiz için da-
ha fazla sayıda istihdam, okulu açınca ço-
cukların en az 8 saat kalması lazım, ancak öde-
nekleri değişmeyecek. Sonuçta her şey mali güç
ve bürokrasi engellerine takılıyor” dedi.
MELTEM YILMAZ
Gazi Üniversitesi Bilgisayar Mühendis-
liği Bölüm Başkanõ ve Bilgi Güvenliği Der-
neği Başkanõ Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu,
Türkiye’de özellikle devlet kurumlarõnda
bilgi güvenliğinin yeteri kadar sağlana-
madõğõnõ belirterek “Bunun için kurum-
ların bilgi güvenliği zafiyetlerini ölçen ve
onlara destek veren bir ‘Ulusal Bilgi Gü-
venliği Destek Birimi’ ya da ‘Ulusal Bil-
gi Güvenliği Merkezi’ kurularak ku-
rumsal bilgi güvenliği sağlanmalı” dedi.
Bilgi güvenliği konusunda hizmet veren Na-
teks Bilişim firmasõnõn satõş müdürü Mus-
tafa Erkaya, son iki yõl içerisinde bilgi gü-
venliği sertfikasõ almak için başvuran ka-
mu kurumlarõ ile özel kuruluşlarõn yüzde 60
oranõnda arttõğõnõ söyledi.
Deloitte şirketinin Global Finansal Hiz-
metler Güvenlik Araştõrmasõ’na göre eko-
nomik belirsizlikler finans sektöründeki bil-
gi güvenliği risklerini de tetikliyor. Delo-
itte, bu yõl kurumlardaki bilgi güvenliği
açõklarõnõn yüzde 86 gibi çok büyük bir
oranla insan hatasõndan kaynaklandõğõnõ or-
taya çõkardõ.
Bilgi Güvenliği Derneği Başkanõ Prof. Sa-
ğõroğlu, kişiler, kurumlar ile ülkelerin bil-
gi güvenliğinin farklõ seviyelerde olduğu-
nu belirtirken, Türkiye’de kurumlarda uy-
gulanmasõ gereken standartlardan en önem-
lisinin ISO 27000 serisi, özellikle de 27001
Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi standar-
dõ olduğuna dikkat çekti. Sağõroğlu, çok tar-
tõşõlan kişisel verilerin korunmasõ ve mah-
remiyetine ilişkin yasa tasarõsõnõn AB da-
yatmasõyla değil, üzerinde tartõşõlarak ele
alõnmasõ gerektiğini belirtti.
Sağõroğlu, “Bilgi güvenliğinde en büyük
zafiyetin insanın kendisi olduğunun far-
kında olması gereklidir” diye konuştu.
HÜLYA KESKİN
Davutpaşa’da bir havaifişek
atölyesinde 23 kişinin ölümü ve
116 kişinin de yaralanmasõ ile
sonuçlanan patlamanõn ardõndan
bir yõlõ aşkõn süre geçmesine
karşõn olayla ilgili iddianame
halen hazõrlanmadõ. İstanbul
Valiliği’nin, İstanbul Büyük-
şehir Belediyesi’nde görevli
sorumlu memurlarõn yargõlan-
masõna izin vermemesi, patla-
ma ile ilgili davanõn açõlmasõnõ
engelliyor. Patlamada hayatõnõ
kaybeden Yaşar Kara’nõn avu-
katõ Nermin Kaplan, “So-
rumlu memurlar hakkında
soruşturma izni verilmemesi
başlı başına bir skandal. Kay-
makamlıktan izin çıktı an-
cak valilikten halen yanıt bek-
leniyor. Kurumlar yargıla-
manın başlamaması için elle-
rinden geleni yapıyor” dedi.
Yangõn güvenlik dosyasõ bu-
lunmayan iskânsõz Emek İş
Merkezi’nin kullanõmõna izin
verdiği, denetim yapmadõğõ ve
Büyükşehir Belediyesi’ni bil-
gilendirmediği için 10’da 3 ku-
surlu bulunan Zeytinburnu Be-
lediyesi’nin 6 çalõşanõ için ilçe
kaymakamlõğõndan soruşturma
izni isteyen savcõlõğa olumsuz
yanõt verilmişti. Savcõlõğõn iti-
raz ettiği idare mahkemesi ise
kararõ bozdu. Zeytinburnu Kay-
makamlõğõ da söz konusu me-
murmarõn yargõlanmasõna izin
verdi. “Parlayıcı ve Patlayıcı
Maddeler Tüzüğü”ne aykõrõ
davranmak ve denetim yapma-
makla suçlanan İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi İmar ve
Ruhsat Denetim Müdürlü-
ğü’nde görevli 3 çalõşan hak-
kõndaki soruşturma izin talebi
de valilik tarafõndan geri çev-
rildi. Savcõlõk bu karara da iti-
raz etti ancak sonuç halen bel-
li değil.
Patlamada hayatõnõ kaybe-
denler arasõnda olan 2 çocuk ba-
basõ Yaşar Kara’nõn avukatõ
Nermin Kaplan, “Patlamanın
ardından 1.5 yıl geçti. Yargı-
lamada zamanaşımı gibi şey-
lerin ardına sığınılmayacak
bir süreci bekliyoruz. Ancak
söz konusu kurum çalışan-
lanlarının böyle bir beklenti-
si var” dedi.
Patlama ile ilgili İçişleri Ba-
kanlõğõ hakkõnda da her aile için
ayrõ ayrõ dava açtõklarõnõ ancak
sonuç alamadõklarõnõ söyleyen
Kaplan, “Davutpaşa ile ilgili
ayrıntılı bir bilirkişi raporu
var. Rapora karşın kurum-
ların soruşturmaya direnme-
si tam bir skandal. Kurumlar
isim bile göndermiyor. Ya da
yanlış isimler gönderiliyor.
Yargılama sürecini uzatma,
esnetme haklarını ellerinden
geldiği kadar kullanmaya ça-
lışıyorlar” diye konuştu. Kap-
lan, idare mahkemesine 375
milyarlõk maddi ve manevi taz-
minat davasõ açtõklarõnõ ve da-
va sürecinin halen devam etti-
ğini de sözlerine ekledi.
ADANA (Cumhuriyet Bürosu) -
İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Adana
Şube Başkanõ Ethem Açıkalın, yasak
olmasõna karşõn Türkiye’de sistematik
işkencenin varlõğõnõ sürdürdüğünü
söyledi. Birleşmiş Milletler (BM)
tarafõndan ilan edilen, “26 Haziran
İşkenceye Karşı Mücadele ve İşkence
Görenlerle Dayanışma Günü”
dolayõsõyla basõn toplantõsõ düzenleyen
Açõkalõn, uluslararasõ sözleşmelerde ve
anayasada işkencenin kesinlikle
yasaklandõğõnõ kaydetti. TİHV, KESK,
Adana Tabip Odasõ ve EMEP
temsilcileriyle birlikte dernek binasõnda
yapõlan toplantõda konuşan Açõkalõn,
yasalarda yasak olmasõna karşõn
Türkiye’de sistematik işkencenin
varlõğõnõ sürdürdüğünü söyledi.
Yalnõzca bu yõl içinde işkence ve kötü
muamele gördükleri gerekçesiyle
İHD’ye 84 kişinin başvuru yaptõğõnõ
aktaran Açõkalõn açõklamasõnõ şöyle
sürdürdü:
“Bunlardan bir kısmı cezaevlerinde
bir kısmı da gözaltına alınırken kötü
muamele gördüklerini ve işkenceye
maruz kaldıklarını belirtmişlerdir.
Hiçbir gerekçe işkenceyi haklı
kılamaz. İşkenceyi önlemek için adli,
idari her türlü tedbirin alınmasını
istiyoruz...”
Genç’ten
‘sahtekârlık’
suçlaması
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Tunceli Bağõmsõz
Milletvekili Kamer Genç, Türkiye
Şeker Fabrikalarõ’na (Türkşeker) ait 113
dönümlük arazinin, AKP Bitlis
Milletvekili Vahit Kiler’in
Özelleştirme İdaresi Başkanlõğõ’ndan
(ÖİB) aldõğõ Kütahya Şeker
Fabrikalarõ’na aktarõlmasõnda,
Türkşeker’in muvafakatõnõn olmadõğõnõ
belirtti. Genç, “Ben Türkşeker’in
muvafakıyeti olmadığını biliyorum.
Onun muvafakatı olsa zaten o
sahtekârlığa girmez” dedi.
“Bu konu bir cezai yaptırım
gerektirir” diyen Genç, şunlarõ söyledi:
“Söz konusu arazinin tapuda
Kütahya Şeker’e aktarılmasını
Türkşeker’den habersiz yapmışlar.
Türkşeker’in muvafakatı yok. Öyle
bir mahkeme kararı olmadan
tapudan en ufak bir değişiklik
yapmaması lazım. Ben Türkşeker’in
muvafakıyeti olmadığını biliyorum.
Zaten Türkşeker’in haberi olsa biz de
bir şey diyemeyiz. Onun muvafakatı
olsa zaten o sahtekârlığa girmez. Ben
Türkşeker’in haberi olmadan
verdiler diyorum. Bu bir cezai
yaptırım gerektirir. Haklı çıktım ama
kaç defa söyledim, baktım bir şey
çıkmayacak; artık üstlerine
gitmiyorum.”
Tapuda değişiklik yapılmış
Konuyu önceden Meclis gündemine
taşõyan Genç, Kiler’i “Kütahya Şeker
Fabrikası’nı alan sizin milletvekili bu
fabrikayı satın aldıktan bir sene
sonra tapuda tahrifat yaparak 112
dönüm araziyi kendi üzerine geçirdi
mi geçirmedi mi?” diyerek suçlamõş,
Kiler de, iddialarõnõn doğrulanmasõ
halinde fabrikayõ Genç’e
bağõşlayacağõnõ, doğru çõkmamasõ
halinde ise Genç’in milletvekilliğinden
istifa etmesi gerektiğini söylemişti.
Bunun ardõndan Cumhuriyet’in ulaştõğõ
tapuya göre, Türkşeker’e ait 112 bin
907 metrekarelik “bahçeli kargir
fabrika lojmanları” niteliğindeki
arazinin, özelleştirilmesinin üstünden 7
ay geçtikten sonra, AKP’li Kiler’in
ortak olduğu Kütahya Şeker
Fabrikasõ’na “Türkiye Şeker
Fabrikaları AŞ adına kayıtlı iken
malik isminin Kütahya Şeker
Fabrikası olarak yine maliki adına
tashihen tescil edilmiştir”
açõklamasõyla aktarõldõğõ ortaya
çõkmõştõ.
Bilişim suçlularına
operasyon
İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Emniyet Müdürlüğü
Bilişim Suçlarõ ve Sistemleri
Şube Müdürlüğü’nce düzen-
lenen operasyonda, kredi kar-
tõ ve kamu kuruluşlarõnõn web
siteleri üzerinden dolandõrõ-
cõlõk yapan 10 kişi gözaltõna
alõndõ. Bu kişilerden beşinin
üst düzey hacker olduğu, ör-
gütün, 200 bin kişinin hesa-
bõna girdiği ve toplam 8 mil-
yon TL haksõz kazanç elde et-
tiği belirtildi.
Bilişim Suçlarõ ve Sistem-
leri Şube Müdürlüğü’nden
yapõlan açõklamaya göre İs-
tanbul’un Beşiktaş, Pendik,
Şişli ve Üsküdar ilçeleri ile
Antalya, Ankara, Aydõn, Ba-
lõkesir, İzmir ve Mersin’de
tespit edilen adreslere eş za-
manlõ operasyon düzenlen-
di. Operasyonlarda, grubun
elebaşõsõ olduğu ileri sürülen
hacker Mehmet A. (24) ile
hackerler İsrail asõllõ Samuel
D, Hüseyin D, Hakan Y. ve
Fatih Ş. ile bir ilin kredi kart-
larõnõn dağõtõmõnõ yapan kur-
ye bölge sorumlusu Tanju
D’nin de aralarõnda bulundu
10 kişi gözaltõna alõndõ. Bu ki-
şilerin ev ve işyerlerinde ya-
põlan aramalarda, 126 man-
yetik şeritli kart, 23 CD ve
DVD, 20 sahte kimlik ve sü-
rücü belgesi, 19 GSM hattõ, 17
ATM/BTM kart giriş hazne-
si, 11 cep telefonu, 11 bilgi-
sayar, 7 flash bellek, 5 hard
disk, 3 MSR-206 (kart kop-
yalama cihazõ), bir kamera ile
bir miktar uyuşturucu madde
ele geçirildi. Grubun, resmi
web sitelerinin sahtelerini
yaptõklarõ, yurttaşlara e-pos-
ta gönderdikleri ve bu şekil-
de de kimlik ve diğer şahsi bil-
gilere ulaştõklarõ tespit edildi.
Şüphelilerin böylece 8 milyon
TL civarõnda haksõz kazanç
elde ettikleri belirtildi. Yet-
kililer, grubun 200 bin kişinin
kimlik bilgilerini elde ettik-
lerini ve şu ana kadar da 228
kişinin dolandõrõldõğõndan ha-
berdar olarak kendilerine baş-
vurduğunu bildirdi. Grup üye-
lerinin, daha önceden de ay-
nõ suçlarõ işlediği üzerlerine
kayõtlõ mülk ve para bulun-
madõğõ, bunlarõn akrabalarõnõn
üzerine kayõtlõ olduğu, bir-
birleri ile sadece yüzyüze
görüştükleri belirlendi.
Bilgi güvenliği talepleri yüzde 60 arttı
1 . 5 Y I L L I K S Ü R E Ç
Emek İş Merkezi’nde 31 Ocak 2007
tarihinde patlayõcõ madde üretimi yapan bir
tesiste meydana gelen patlamada 23 kişi
ölmüştü. İş merkezinin iskânõ, atölyenin
ise ruhsatõ yoktu. Bilirkişi raporunda ise
Zeytinburnu Belediyesi (3/10), Büyükşehir
Belediyesi (2/10), BEDAŞ 81/10), Çalõşma
Bakanlõğõ (1/10) kusurlu bulunmuştu.
Ancak savcõlõğõn soruşturma taleplerine
karşõn kurumlar sorumlularõn adõnõ
bildirmedi, geç bildirdi ya da memurlarõ
ifadeye göndermedi.
2 Temmuz 1993’te Sõvas Madõmak Oteli’nin ateşe
verilerek 37 kişinin katledildiği olaylarõn üzerinden 16
yõl geçmesine karşõn Madõmak Oteli hâlâ müzeye
dönüştürülemedi.