14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Cüneyt Ağabey’le sık sık selamlaşıyoruz, me- sajlaşıyoruz. Burada salı ve cuma posta günü. Her iki gün- de de mektupsuz kalmamak güzel. Benim için içe- riden çok, dışarıda yalnız olmamak önemli. Mek- tupların her biri konu etmeye değer... Yeri geldikçe de yapmaya çalışıyorum. Mayısın son salısında Cüneyt Ağabey’den bir mektup aldım. Bir bölümünü paylaşmadan ge- çemeyeceğim: “Bugün Akın’la konuşurken bir süredir kafam- da tartıştığım bir konuyla ilgili düşünce ve eğilimimi söyledim. Dedim ki: Balbay’ı elbette İstanbul’daki arka- daşlarımız da tanır. Ama benim bir özelliğim var. Ben 15 yıl Balbay’la -telefon görüşmeleri hariç- her gün en az bir saat baş başa konuştum. Güncel bütün olayları birlikte irdeledik. Bu nedenle... 20 Temmuz’da veya izlediği günlerde Balbay’ın mahkemede sorgusu yapıldıktan sonra, onu ya- kından tanıyan tanık olarak dinlenmemi sağlaya- bilir misin? Sanık olan tanığın tanığı olabilirim, dedim. Sorgu aşamasında olanaksız olduğunu, ancak daha sonraki aşamada olabileceğini söyledi. Onurlu bir görev olarak tanıklığını yapmaya ha- zırım... Seni hasretle kucaklar, gözlerinden öperim kar- deşim, dostum... Ağabeyin...” Mektubu alınca ister istemez Cüneyt Ağabey gözlerimin önüne geldi. 24 yıllık tanışıklığımız var. Son 15 yılı da yazdığı gibi her gün diyalogla geç- ti... Aramızdan su sızmazdı... Mesleki deyimle söylemem gerekirse... Aramızdan bilgi sızmazdı! Her sabah 11.00 - 12.00 arası baş başa kahve eşliğinde sohbet, günü değerlendirme, haber - yo- rum - bilgi paylaşma saatimizdi. Her konuyu konuşurduk. Akla ne gelirse; Türkiye’nin durumu, güncel ha- berler, gazetemiz, büromuz, ailelerimiz, sağlığımız, üretmek istediğimiz kitaplar... Cünayt Ağabey’in dost mektubu, tam da id- dianame ve eklerini okuyup yapacağım savunma, mesleğimi anlatmak olacak; bunu nasıl yapmalı sorusunun yeni konusunu usul usul şekillendir- meye başladığım bir döneme karşılık geldi. 29 yıllık gazeteciliğimi bölüm bölüm, şehir şe- hir ayırdığımda ciddi bir merdiven tırmanışı çıktı karşıma... Bunun küçük bir bölümü değişik şekil ve içerikte de olsa iddianamede yer alıyor... Bir insan elbette kendisini tarif edebilir ama, ya- kın dostunun, gerçek dostunun tarifi başka... Cüneyt Ağabey’den çok şey öğrendim, şimdi de dostluğu öğreniyorum, görüyorum. Dostluğunu el- bette biliyordum ama, bilmek başka, yaşamak baş- ka... İsmet İnönü’nün 60’ından sonra keman dersi almasını örnek gösterip “öğrenmenin yaşı başı yok- tur, insan her gün yeni bir şey öğrenmeli” der Cü- neyt Ağabey... Doğru söze ne denir... Yeri gelmişti, yıllar önce yazmıştım... Bir kez da- ha vurgulamadan geçemeyeceğim. Cüneyt Ağa- bey bu mesleğin en gençlerinden biridir. Onun için her gün taze bir başlangıçtır. Zaten meslekte ayak- ta durabilmek de bunu gerektiriyor. Cüneyt Abi benim için şunu dese yeter: “Öğrencimdir...” Yıllardır abi - kardeş, baba - oğul, iki meslek- taş, iki dost gibiydik. Ama ben kendi adıma onun yanında “öğrencilik” yerimi hep korumaya çalıştım. Cüneyt Ağabey’in dostluk eli, elime değil, yü- reğime değdi... GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Manşetlerde vaveyla: Sahte belge, sahte bel- ge! Eee, sonra? Ört ki ölem! Yazılıp söyleniyor, yapımcıları kimdir, kimler- dir; bulunup açıklanmıyor. Örneğin dinci bir hareketin başını çeken grup- lar mı, ya da demokrasiyi felce uğratmak, yar- gıyı yozlaştırmak isteyenler mi? Kim veya kimler; sahte belgeleri hazırlayıp za- manı geldiğinde piyasaya sürüyor? Bugüne dek isimleri, kimlikleri saptanıp açıklanamıyor. Pek çok konuda duyarlı olduğunu kanıtlama- ya çalışan hükümet; kamuoyuna mal olan sah- te belgelerin kaynağını araştırmaya girişmek zah- metine katlanmıyor. Medyadaki kimilerinin belge sahte midir, de- ğil midir araştırmak işine gelmiyor. Liste hayli kabarık. Üstelik sahte belgeyle suç- lananlar hükümetin ilgisini çekmeyecek türden insanlar değil. Deniz Baykal’ı örnek alalım. Hakkında ve kı- zının İsviçre’de 1 milyon dolarlık hesabı var di- ye bir belge çıkardılar. CHP liderinin çabasıyla belgenin sahte ve düz- mece olduğu anlaşıldı. CHP’nin Almanya’da bir vakıftan para aldığı- nı gösteren bir belge yayımlandı. Dinci ve yalaka basın; yasalara göre dış ülke- den maddi yardım alan bir partinin derhal ka- patılması gerekir, diye büyük gürültü kopardı. Sonuç: Belge sahte! Son olarak Genelkurmay’da hazırlandığı söy- lenen belgenin sahte olup olmadığı araştırılıyor. Bu arada Almanya’nın Hessen Eyalet Baş- savcısı, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıç- daroğlu ile MYK üyesi Ali Kılıç’ın “terör örgütü mensuplarıyla aynı araçta yakalandığı” iddiasına ilişkin tutulan tutanağın sahte olduğunu açıklıyor. Piyasaya sürülen kaynağına gidilerek sahte olup olmadığı Türkiye’de araştırılmayan belge- ler... sahte değil, gerçek olduğu kanısıyla mua- mele görüyor. Neyse ki “kaynak” durumunda olan Almanya’da durum böyle değil. Orada, ilgili kurumlar, demokrasi işliyor. Kimi belgelerin sahte olduğunu araştırıp resmen açıklayıveriyorlar. Örneğin Deniz Feneri skandalını ortaya çıkaran Almanya’nın şu sırada sahte belgeler konusun- da Türk yargısına bir çeşit yardımı söz konusu... On ay önce (5 Eylül 2008’de) Almanya’ya sık sık gidip gelen ve oradaki Türklerin dini duygu- larını sömürerek toplanan paraların kuryeliğini yapmakla suçlanan, adı Deniz Feneri skandalı- na karışan… RTÜK Başkanı Zahid Akman… Almanya’ya girişinin yasaklandığı haberlerini, yayımlandığı gün yalanlayan bir belgeyi basına gösterdi. Başvuru üzerine Akman’ın belgesini inceleyen Main-Taunus Kaymakamlığı basın sözcüsü; “Bizim düzenlediğimiz ‘orijinal belge’ bu değil. Üzerinde değişiklik yapılmış” diye bir açıklama yaptı. Alman yetkililer belgeye sahte diyor; avukat- ları kem küm ediyor. İlk günler Akman susuyor. Belki de Almanla- rı yalanlamaya hazırlanıyor. Kimdir bu Zahid Akman? Hakkında soruştur- ma açılan, Almanya’ya gitse yakalanıp tutuk- lanması olası bu adam kimdir, diye soracak de- ğilsiniz herhalde. Öyle olsun. Yine de biz anımsatalım: Kim mi? AKP demokrasisinin bürokratik ürünü... pos bı- yıklı, göbekli… istifası (hatta baş yardımcısı ta- rafından da) istenen… …amma velakin istifasına karşı çıkan Başba- kan RTE’nin “Tertemiz, doğru arkadaşımız” de- diği Zahid Akman! ankcum@cumhuriyet.com.tr İstanbul Y 28 Edirne PB 30 Kocaeli Y 28 Çanakkale PB 28 İzmir A 33 Manisa A 34 Aydın A 36 Denizli A 35 Zonguldak Y 23 Sinop Y 24 Samsun Y 24 Trabzon Y 23 Giresun Y 22 Ankara B 28 Eskişehir A 27 Konya B 26 Sıvas PB 21 Antalya A 35 Adana A 34 Mersin A 32 Diyarbakır Y 32 Şanlıurfa PB 33 Mardin Y 30 Siirt Y 31 Hakkâri Y 18 Van Y 20 Kars Y 20 Oslo Y 16 Helsinki Y 14 Stockholm Y 18 Londra PB 21 Amsterdam PB 20 Brüksel PB 21 Paris PB 23 Bonn PB 26 Münih PB 27 Berlin PB 24 Budapeşte A 30 Madrid Y 35 Viyana A 30 Belgrad B 29 Sofya Y 26 Roma B 27 Atina PB 30 Zürih PB 29 Moskova PB 20 Aşkabat A 35 Astana A 33 Taşkent A 36 Bakû PB 28 Bişkek A 29 Tiflis Y 33 Kahire A 32 Şam A 34 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri parça- lı çok bulutlu, Marma- ra’nın doğusu, Batı ve Orta Karadeniz kıyıla- rı, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun do- ğusu, Güneydoğu Anadolu’nun doğusu sağanak ve gök gürül- tülü sağanak yağmur- lu, diğer yerler az bu- lutlu ve açık geçecek. SAYFA CUMHURİYET 18 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE 8 HABERLERİN DEVAMI MAHMUT ORAL DİYARBAKIR - Güneydoğu gezilerinin ilkini Diyarbakõr’a düzenleyen ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, “Askeri tedbirler, güvenlik önlemleri yeterli değil. Aynı zamanda iktisadi, siyasi başka iyileştirmeler lazım” dedi. Diyarbakõr’da dün çok yo- ğun görüşmeler yapan ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeff- rey, sabah saatlerinde ilk olarak Vali Hüseyin Avni Mutlu ile bir araya geldi. Ardõndan dele- gasyonuyla birlikte Büyükşe- hir Belediyesi’ne geçen Jeff- rey, Başkan Osman Baydemir tarafõndan Kürtçe, “Hûn bi xêr hatin, serseran, serçavan ha- tin - Hoş geldiniz. Başımız, gö- zümüz üstüne geldiniz” diye karşõlandõ. Jeffrey ve beraberindekilere kent hakkõnda ayrõntõlõ bilgi ve- ren Baydemir, “Diyarbakır’ın dinamikleri çok güçlü bir is- tence, çabaya ve kararlılığa sa- hip. Kentimizi turizm, ticaret, sanat, kültür kenti haline ge- tirmeyi arzuluyoruz. Diyalog, ortak akıl ve samimiyetle aşıl- mayacak hiçbir sorunun ol- mayacağına inanıyoruz. Dili- mizin döndüğü her ortamda bütün herkese diyalog ve iş- birliği çağrısında bulunuyo- ruz” dedi. Büyükelçi Jeffrey ise 25 yõl önce Diyarbakõr’a gelip dönemin belediye başkanõ ile görüştü- ğünü anõmsattõ. O zamanki Di- yarbakõr ile şimdiki arasõnda karşõlaştõrõlamayacak kadar çok fark bulunduğuna işaret eden Jeffrey, şunlarõ söyledi: “Bugün bölge bütün dünya için çok önemli. Eskiden Türkiye’de is- tikrarsız bir bölge vardı. İs- tikrarsızlık halen devam edi- yor. Fakat aynı aşamada Irak’ta daha kötü bir durum vardı. Kuzey Irak’ta birkaç se- neden beri huzur var. Kuzey Irak’ta, bütün ülkede daha iyi bir durum başlıyor. Bu se- beple ticaret, ihracat ve yatı- rım imkânları Irak ile Türki- ye’de büyüyor ve bu sizin böl- genizi iyileştirebilir.” ‘İyileştirmeler lazım’ ABD Başkanõ Barack Oba- ma’nõn TBMM’de yaptõğõ ko- nuşmaya dikkat çeken Jeffrey, ülke olarak her türlü teröre kar- şõ olduklarõnõ vurguladõ ve “Biz her türlü teröre karşı çıkıyo- ruz. Fakat askeri tedbirler, gü- venlik önlemleri yeterli değil. Aynı zamanda iktisadi, siyasi başka iyileştirmeler lazım. Bü- tün istikrarsız bölgelerde kal- kınma son derece önemlidir” diye konuştu. Baydemir, Jeff- rey’ye göç mağduru genç kõz- larõn Yeni Yaşam Atölyesi’nde hazõrladõklarõ üzerinde iki baş- lõ kartal figürünün resmedildiği Büyükşehir Belediyesi’nin am- bleminin bulunduğu seramik bir tabak armağan etti. Jeffrey öğle yemeğinde ise Güneydoğu Sanayici ve İşa- damlarõ Derneği (GÜNSİAD) Başkanõ Şah İsmail Bedirha- noğlu, Diyarbakõr Sanayi ve Ticaret Odasõ Başkanõ Galip Ensarioğlu, Diyarbakõr Sanayici ve İşadamlarõ Derneği (DİSİAD) Başkanõ Raif Türk ile bir ara- ya geldi. Jeffrey daha sonra Di- yarbakõr Baro Başkanõ M. Emin Aktar, İnsan Haklarõ Derneği Başkanõ Muharrem Erbey es- ki siyasetçi Altan Tan’la gör- üştü. Jeffrey akşam saatlerinde ise GÜNSİAD tarafõndan onu- runa Kervansaray Oteli’nde sa- at 17:30’da düzenlenen resep- siyona katõldõ. ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Jeffrey Güneydoğu turuna çõktõ Büyükelçiye Kürtçe karşılama Jeffrey ve bareberindekilere kent hakkõnda ayrõntõlõ bilgiler veren Baydemir, “Diyalog, ortak akõl ve samimiyetle aşõlmayacak hiçbir sorunun olmayacağõna inanõyoruz. Dilimizin döndüğü her ortamda bütün herkese diyalog ve işbirliği çağrõsõnda bulunuyoruz” dedi. Petrolaramabölgesindetatbikat Türkiye ve KKTC’nin birlikte gerçekleştirdiği tatbikata 10 ülkeden gözlemci katıldı. (AA) SERTAÇ EŞ GAZİMAGOSA - Türkiye ve KKTC, Kõb- rõs Rum Kesimi’nin bazõ firmalarla anlaşarak petrol arama girişiminde bulunduğu bölgede or- tak tatbikat gerçekleştirdi. Tatbikata 10 ülke- den gözlemci katõldõ. Türkiye ile KKTC, Kõbrõs Rum Kesimi’nin Akdeniz’de Münhasõr Ekonomik Bölge (MEB) konusunda uzlaşma olmamasõna karşõn petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine arama kur- tarma tatbikatõyla mesaj verdi. İlk bölümü önceki gün Beşparmak Dağlarõ’nda gerçekle- şen tatbikat dün, Dipkarpaz’õn 5-8 mil doğu- sunda denizde gerçekleştirilen faaliyetlerle sona erdi. Şehit Teğmen Caner Gönyeli Tat- bikatõ’na KKTC Başbakanõ Derviş Eroğlu, KKTC Cumhurbaşkanõ Vekili ve Cumhuriyet Meclisi Başkanõ Hasan Bozer, Kõbrõs Barõş Kuvvetleri Komutanõ Korgeneral Hilmi Akın Zorlu, Güney Deniz Saha Komutanõ Korami- ral Erdal Bucak ve Kõbrõs Güvenlik Kuvvet- leri Komutanõ Tümgeneral Abdullah Recep ile yabancõ gözlemciler katõldõ. 1974 yõlõnda Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlõ uçaklarõn Kõbrõs Harekâtõ sõrasõnda yanlõşlõkla TCG Kocatepe Korveti’ni vurmasõyla şehit olan Teğmen Ca- ner Gönyeli’nin annesi Kezban, kõzõ Nil, er- kek kardeşi ve torunu da TCG Gemlik firka- teyninde tatbikatõ izleyenler arasõnda yer aldõ. ‘Tek yetkili Rumlar değil’ KKTC Başbakanõ Eroğlu, tatbikatõ değer- lendirirken, “Rum kesiminin petrol arama- sı konusunda ‘tek yetki bizdedir’ sözlerinin doğru olmadığını bu tatbikat ile görüyoruz. Kara sularında KKTC hâkimiyeti vardır” dedi. Tatbikatõn TSK’nin desteğiyle yapõldõğõnõ vurgulayan Eroğlu, “Rumların artık bazı gerçekleri görme zamanı gelmiştir. Müza- kere masasında bu gerçekler ışığında poli- tika üretmelidirler” diye konuştu. ERGENEKON Prof. Dr. Yurtkuran’õn durumu ciddi İstanbul Haber Servisi - İstan- bul Üniversitesi Kardiyoloji Ensti- tüsü’nde tedavisi süren eski Ulu- dağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran‘õn, kalpteki damar tõkanõklõğõn çok tehlikeli boyutta olduğu, ciddi hayati risk taşõdõğõ belirtildi. Prof. Yurtku- ran’õn sağlõk durumuna ilişkin cu- ma günü verilecek konsey kararõna göre avukatlarõ tahliyesi için huku- ki girişimlerde bulunacak. Ergenekon soruşturmasõ kapsa- mõnda tutuklu bulunan ve önceki gün Haseki’deki Kardiyoloji Ensti- tüsü’nde anjiyo olan Prof. Dr. Yurtkuran’õn avukatõ Mehmet İpek, Yurtkuran’õn doktorlarõndan aldõğõ bilgiye göre, damarlarõndaki tõkanõklõk nedeniyle çok ciddi ha- yati risk taşõdõğõnõ ifade etti. Yurt- kuran’õn testis kanseri nedeniyle birden fazla hekimin kontrolü al- tõnda bulunmasõ gerektiğinin söy- lendiğini aktaran İpek, müvekkili- nin bugün Haseki Eğitim ve Araş- tõrma Hastanesi’ne geçiş yapacağõ- nõ söylerek, şu bilgileri verdi: “Doktorları sağlık durumunun çok vahim olduğunu söylediler. Ana damarında tıkanıklık oldu- ğu için her an hayati tehlike ile karşı karşıya kalabilir. Cuma günü konseyin yapacağı toplantı sonunda önce ameliyat mı ola- cak, yoksa radyoterapi mi ala- cak belli olacak. Birden fazla ho- ca Yurtkuran’ın durumunu de- ğerlendiriyor. Bu durumda tu- tuklu kalmasının tedavisi açısın- dan mümkün olmadığını söyledi- ler. Rapordan sonra gerekli hu- kuki girişimlerde bulunacağız.” MAYIN YASASI İÇİN İPTAL İSTEMİ CHP, yüksek yargıya gidiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül’ün mayõn yasasõnõ onaylamasõna muhalefetten tepki geldi. CHP ya- sanõn iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gitme kararõ aldõğõnõ açõklarken MHP, Gül’ün tavrõnõ “şaşkınlıkla karşıladıklarını” bildirdi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçdaroğ- lu, gazetecilerin sorularõ üzerine Suriye sõnõ- rõndaki mayõnlõ arazilerin temizlenmesi ve iş- letilmesiyle ilgili yasayõ Cumhurbaşkanõ Gül’ün onaylamasõna karşõn, “toplumun vicdanının ya- sanın kabul edilmesine onay vermediğini” söyledi. Birçok ülke yap-işlet-devret modelini uygulamazken, Türkiye’nin, mayõnlõ arazinin te- mizlenmesi karşõlõğõnda burayõ 44 yõllõğõna başkalarõna vermesine sõcak bakmadõklarõnõ kaydeden Kõlõçdaroğlu, konuya özel yasal dü- zenleme olmayacağõnõ ifade etti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Cumhurbaşkanõ Gül’ün “Herhangi bir fikir da- hi beyan etmeden mayın yasasını onayla- masını şaşkınlıkla karşıladığını” söyledi. Yürüttükleri muhalefet sonunda mayõndan te- mizlenen arazinin yap-işlet-devret yöntemi ile yabancõlara devredilmesinin fiilen imkânsõz hale geldiğini bildiren Vural, Milli Savunma Ba- kanlõğõ’nõn kendi kurumlarõmõzla bu ihalenin ya- põlabileceği bir süreci başlattõğõnõ ifade etti. Bankanõn yanlõşlõkla adõna tanõmadõğõ bir kişiyle ortak hesap açmasõnõn ardõndan eşinden şiddet gören ve boşanan kadõnõn açtõğõ davada Yargõtay son sözü söyledi Yuvayõkanbankatazminatödeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bir banka, evli bir kadõna yanlõşlõkla bir kişiyle ortak hesabõ olduğuna dair ekstre gönderdi. Bu nedenle eşinden şiddet gören ve boşanan kadõn dava açtõ. Yargõtay, bankanõn tazmi- nat ödemesi gerektiğine karar verdi. İzmir’de bir banka, 14 yõllõk evli bir kadõ- na, tanõmadõğõ Hakan Eren adlõ bir kişiyle ortak hesap açtõrdõğõna dair hesap ekstresi gönderdi. Eşiyle bankaya giden kadõna, banka yetkilileri hesabõn yanlõşlõkla açõldõ- ğõnõ söyledi. Ancak buna inanmayan koca, eşinin Hakan Eren adlõ kişiyle ilişkisi oldu- ğunu düşünerek eşine şiddet uyguladõ. “Ekstrenin ulaştığı gün eşinin kendisini dövdüğünü, ölümle tehdit ettiğini ve na- faka, tazminat istemeden boşanmaya zor- landığını” iddia eden kadõn, bu olaylar so- nucu eşinden boşandõğõnõ kaydetti. Kadõn, “bankanın hukuka aykırı eylemi nede- niyle kişilik haklarının saldırıya uğradığı, namusundan endişe duyulduğu, bedensel bütünlüğünün zarara uğratıldığı” gerek- çeleriyle banka aleyhine maddi ve manevi tazminat davasõ açtõ. Davanõn görüşüldüğü İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, kadõnõn kocasõndan şiddet görmesi ve boşanmasõ ile bankanõn hatalõ kayõtla hesap açmasõ arasõn- da illiyet bağõ bulunmadõğõ gerekçesiyle da- vayõ reddetti. Kadõnõn, yerel mahkemenin kararõnõ temyiz etmesi üzerine dosyayõ ince- leyen Yargõtay 4. Hukuk Dairesi de “kadı- nın boşanması ile bankanın hatalı işlemi arasında illiyet bağı bulunmasa da ban- kanın hatalı işlemi nedeniyle kadının şid- det gördüğünün açık olduğuna” işaret etti ve yerel mahkemenin, kadõn yararõna uygun görülecek miktarda manevi tazminata hük- metmesi gerektiğine işaret ederek, kararõ oybirliğiyle bozdu. Yerel mahkemenin ilk kararõnda direnmesi üzerine dosya Yargõtay Hukuk Genel Kurulu’nda görüşüldü. Kurul, Yargõtay 4. Hukuk Dairesi’nin gerekçeleri doğrultusunda yerel mahkemenin direnme kararõnõ oybirliğiyle bozdu. Gül: Ben popülist davranmam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül tarafõndan kabul edilen BBP Genel Başkanõ Yalçõn Topçu görüşmenin ardõndan yaptõğõ açõklamada, mayõnlõ arazinin gündeme gelmesi üzerine Gül’ün “Ben popü- list davranmam, bu imzayõ gerekli gördüm” dediğini aktardõ. Topçu görüşmede, eski Genel Başkanlarõ Muhsin Yazõcõoğlu’nun da hayatõnõ kaybettiği helikopter kazasõyla ilgili 50 sayfa- lõk raporu Gül’e sunduklarõnõ ifade etti. Esenyurt’ta çatışma İstanbul Haber Servisi - Esenyurt’ta dün po- lisin “dur” ihtarõna uymayan bir grupla polis arasõnda çatõşma yaşandõ. “Yunus” olarak tabir edilen motorolize polis ekipleri, şüphelendik- leri BMW marka lüks otomobildeki 4 kişiyi durdurmak istedi. İhtara uymayan şüpheliler kaçarken yaşanan kovalamacanõn ardõndan po- lisle çatõştõ. Mermileri biten şüphelilerden 1 kişi, polis ekiplerince gözaltõna alõnõrken diğer 3 kişi araca binerek kaçtõ. Olayda 1 polis hafif şekilde yaralandõ. Kaçan şüphelilerin yakalan- masõ için hava destekli operasyon başlatõldõ. THY uçağı zorunlu iniş yaptı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Ankara’dan Mardin’e gitmek üzere havalanan THY’nin ta- rifeli yolcu uçağõ, yağmur ve fõrtõna nedeniyle Mardin Havaalanõ yerine zorunlu olarak Diyar- bakõr Havaalanõ’na iniş yaptõ. Bir süre burada bekletilen uçak, daha sonra Mardin’e uçtu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear