Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2009 CUMARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 24 Sinop 22 Adana Y 30
Edirne PB 29 Samsun 22 Mersin B
Kocaeli PB 25 Trabzon
Çanakkale PB 26 Giresun
Izmir
19 Diyarbakır B
18 Şanlıurfa B
30 Ankara B 26 Mardin B
Manisa A 30 Eskişehir Y 24 Siirt B
Aydın
Denizli
A 33 Konya B 24 Hakkâri
30 Sıvas 20 Van
Zönguldak Y 20 Antalya PB 29 Kars
Ülkemizin kuzey, iç
ve doğu bölgeleri
parçalı ve çok bulut-
lu, Karadeniz, İç Ana-
dolu'nun kuzey ve
doğusu sağanak ve
gök gürültülü sağa-
nak, diğer yerler az
bulutlu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığın-
da önemli bir deği-
şiklik olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
B
PB
Y
B
Y
19
17
18
21
19
22
22
24
Berlin PB 22 Moskova 16
Münih PB 23 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
Y
PB
Y
PB
B
26
24
24
27
26
23
26
Y 29 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
A
B
A
B
Y
Y
A
30
22
31
22
26
20
31
30
pAçık Parçalı bulutlu Bulutlu > Çok bulutlu
• ; ; : . . . " ; . . ' . Gök gürültülü
GUNCEL CÜNEYT ARCAYUREk
• Baştarafı 1. Sayfada
Görünürde kamuoyunun sindireceği bir açıkla-
ması da yok hükümetin. Uzlaşma önerilerine de ya-
naşmıyor.
örneğin görev mayın temizleme konusunda
uzman NATO'ya bağlı NAMSA'ya verilsin diyorlar.
Hayır, illa ki yabancı bir firma, bir şirket olsun di-
ye direniyor.
Acaba neden?
•••
Oysa mayınlardan arındırılacak sınır bölgesi
stratejik önem taşıyor. örneğin uluslararası sorun
olmaya aday sular buradan geçiyor. örneğin söz
konusu bölge Suriye sınırında.
Hükümet mayın tasarısını TBMM'ye gönder-
meden bir-iki yıl önce; görevi Maliye Bakanlığı'na
verdi. Bakanlık bir karamame ile yabancı firmala-
rın katılımını sağlayan ihale açtı.
Katılımcılar ya doğrudan Israil ile ya da Israil'le
bağlantıları olan firmalardı.
Danıştay'a başvuruldu. Sınır, mayından arındı-
rılırsa bölge halkının yararlanacağı verimli toprak-
larda tarım yapılabilirdi.
Danıştay, "Aynı firma hem mayın temizleme hem
de tarım işletmesi yapamaz" dedi. Maliye ihaleyi
iptal etti.
Hükümet, ya öyle mi, öyleyse dedi ve kararna-
me ile yapamadığını yasayla yapmaya girişti.
Türk topraklarını 44 yıllığına yabancılara veren ya-
sayı, çoğunluğuna güvenerek Meclis'te gerçek-
leştirme yolunu seçti.
Yabancılara bu denli bağımlılık acaba neden?
•••
Bölge sadece bölge halkı açısından.. ulusal sı-
nırlar içine 44 yıllığına yabancı bir devletin firma-
ları yerleştirmesi veya tarımsal alandaki değeri açı-
sından önem taşımıyor.
Stratejik açıdan da bu topraklar önemli.
Sınırın hemen ötesinde Suriye'de ve Kamışlı'da
petrol bulundu.
Tasarı yasalaşırsa yine Israil firmaları ihaleye ka-
tılacak ve Suriye, askersel siyasal açıdan uzlaşa-
madığı Israil'le bu kez Türkiye topraklarında sınır-
daş olacak!
Hükümet bu denli önemli sakıncaları gözet-
mekten acaba neden kaçınıyor?
• * •
Üstelik muhalefetin öne sürdüğü kimi nedenler,
örneğin uluslararası tahkim anlaşmaları, 44 yıllığına
kiralanacak bu toprakları bir daha geri alamaya-
cağımızı içeriyor.
Oysa 1950'den beri mayınlı olan bu arazide -AB
ölçeklerine göre- toplam 2 bin 500 tarım işletme-
si çalışabilir.
Bu, 12 bin 500 aileye iş demektir. Bu, bir aile-
ye ayda yaklaşık 1400 lira gelir demektir.
Petrol aramalannın önü açılabilir. Işsizlik oranı dü-
şebilir.
Güneydoğu'yu ve bölge halkını ekonomik alan-
da kalkındırmaktan söz eden hükümet, önüne çı-
kan kimi olanaklan, yabancılara teslim etmekte aca-
ba neden direniyor?
•••
Hükümetin açıklamadığı kimi gizli amaçları yok-
sa, öne çıkan görüşleri mayın temizleme yasası-
na yansıtarak uzlaşıcı bir yol izleyebilir.
Örneğin temizleme olayını belirli bir süreye
bağlayabilir.
NAMSA bile üstlense çalışmalarda askerlerin ve-
ya Türk uzmanların bulunmasını isteyebilir.
Mayından temizlenen topraklann bölge insanı-
na verilmesini sağlayabilir.
Askerin mayın temizlemeyi başaramayacağını an-
layınca görevi üstlenmekten vazgeçtiğini günler-
ce işledi hükümet.
Genelkurmay "temizlemeyi yapacak teçhizatın ta-
mamen farklı olduğunu, halen TSK'de temizlemeyi
sağlayacak modern teçhizatın ve bu konuda eği-
tilmiş uzman personelin bulunmadığını" açıkladı ve
böylece yalancının mumunun ancak yatsıya kadar
yanacağı bir kez daha kanıtlandı.
Ulusal sınırları doğrudan ilgilendiren böylesi
önemli bir konuda öne çıkan asker-sivil eleştirile-
ri ve önerilerini hükümet; acaba neden dikkate al-
mıyor?
Kuşadası... Telekom olaylarında olduğu gibi bu
olayda da bir yabancı firmaya vaadini yerine ge-
tirmek mi istiyor acaba?
Tasarının istediği gibi geçmesinde acaba neden
direniyor? Neden, neden, neden?
'Karanlık birdönemdeyiz'• Baştarafı 1. Sayfada
TBB'nin 30. Olağan Gencl
Kurulu dün Ankara'da başladı.
Özdemir Özok, açış konuşma-
sma, geçcn hafta yaşamını yiti-
ren Prof. Dr. Türkan Saylan'ı
anarak başlarken, "Yüreği in-
san sevgisi, kafası çağdaş dü-
şüncelcr ile yüklü olan örnek
insana önırünün son günle-
rinde reva görülenlere, cena-
•/.csinc katılan scssiz yığınlar
çok anlatnlı bir yanıt vermiş-
tir" dedi. Yıllardır hukuk, yar-
gı, demokrasi ve insan haklan
adına belirleme ve değerlen-
dirmeler yaptıklarını anımsa-
taıı Özok, "Ancak bunca uğraş
sonucu ortaya koyduğumuz
görüş ve düşüncelerimiz ko-
ntınun sorunıluları tarafın-
dan yeterince algılanama-
maktadır" diye konuştu.
Şatiin'e eleştiri
Özok, isim vcrmeden eski
Adalet Bakaııı Mehmet Ali Şa-
hin'in "...anlatılanlarda zer're
kadar hukuk sorunu yok, si-
yaset ve ideoloji var" değer-
lendirmesine sitem etti. îktidar
tcmsilcilerinin, yüksek yargı
başkanlannm uyanlarına İculak
vererek, gereğini yapmalan ge-
rektiğini anlatan Özok, "Siyasal
iktidar temsilcilerinin yapa-
cağı bu seslere kulak vermek
ve onun gereğini yerine getir-
nıek olmahdır. Yoksa her fır-
satta mahkeme kararlannı
cleştirmek, kararların etra-
Monica Bellucci. Sharon Stone. Richard Gere. Moriah Carey. Tom Jones.
Dev otele muhteşem açılış
KORAY GEÇGEL
ANTALYA- Dünyaca ünlü
sinema yıldızlan Sharon Stone,
Richard Gere, Monica Belluc-
ci, Mariah Carey, Paris Hilton,
Seal ve Tom Jones Azeri asılh
Rus işadamı Telman lsnıai-
lov'un Antalya'da 1.4 milyar
dolar harcayarak inşa ettirdiği
Mardan Palace Oteli'nin açılışı-
na katıldı. Açılış öncesi yıldız-
larla birlikte basının karşıstna çı-
kan Ismailov, otelin maliyetine
ilişkin sorulara tepki gösterdi.
Sharon Stone ise otelin özen-
le dekore edildiğini, sonraki bir
tarihte yeniden gelerek, otelde ta-
til yapmak istediğini söyledi.
Monica Bellucci dc güzelliğinin
sırrının ne olduğu yönündeki
soruya, "Güzel kalabilmek için
Sharon Stone'u örnek alıyo-
rum. İnsan içinde hissettiğini
dışına yansıttığı sürece güzel
olur. Güzel bir ailem var.
v
Gü-
zel bir işim var. Güzellik as-
lında sizin iç hayatınızda nasü
yaşadığınızı ele verir" dedi.
Türkiye'ye ilk gelişi olduğunu
belirten ünlü aktör Richard Ge-
re de eşiyle yeniden gelip, çok ta-
nınmadan daha uzun bir tatil yap-
mak istediğini vıırguladı. Scal
de otelin Osmanlı Imparatorlu-
ğu'nu anlattığma dikkat çekti.
fından dolanmak, yargı ba-
ğımsızlığı ve yargıç güvence-
sinin içini boşaltmak, hukuku
ve yargıyı ayak bağı olarak
görmek değjldir" dedi.
Özdemir Özok, şu değerlen-
dirmeyi yaptı: "Hukukun üs-
tünlüğü ve hukuk devleti kav-
ramının söylemlerde kaldığı,
yargı bağımsızlığı ve yargıç
güvencesinin sadece anayasa
metinlerinde vurgulandığı, hak
vc adalet duygusunun toplum
belleğindcn silindiği, siyaset
başta olmak üzere, tünı top-
lumsal ilişkilerin kirlendiği,
cumhuriyet değerlerinin ala-
bildiğine yıpratıldığı, en iyim-
ser yurttaşın dahi yaşananlar
karşısında karamsarhğa ka-
pıldığı, kutsal din duygulannın
acımasızca sömürüldüğü, ita-
at, biat ve kör töre kültürünün
tutsağı kişilerin özgürlük ve
demokrasi havarisi kesildiği,
bilimin aydınlık yolunun dış-
landığı, ülke bütünlüğünün
bölünme eşiğine geldiği, tünı
çağdaş kıırıım ve kavramlann
acımasızca karalandığı, bir
karanlık dönemden geçiyo-
ruz. Yolumuz büyük önder
Atatürk ve arkadaşlannın ay-
dınlattığı çağdaş, özgür ve tam
bağımsız, demokratik, laik
sosyal hukuk devleti olan Tür-
kiye Cumhuriyeti yoludur. Bu
yoldan bizi hiçbir güç alıko-
yamayacak ve engelleyeme-
yecektir."
'Gül yargılanamaz'
Özok konuşmasının ardmdan
gazetecilerin sorularını da ya-
nıtladı. Özok', bir soru üzerine,
Sincan 1. Aj|ır Ceza Mahke-
mesi'nin Cumhurbaşkanı Ab-
dullah Gül hakkında verdiği ka-
rann bir sürecin devamı oldu-
ğunu ve Gül hakkında henüz ko-
vuşturmaya karar verilmediğini
söyledi. Tartışmaların, Cum-
hurbaşkanlığı makamım yıpra-
tacağını belirten Özok, kişisel
görüşünü şöyle açıkladı: "Biz ne
Dcniz Feneri'ne karşıyız ne
Ergenekon'un yanındayız, biz
hukukun yannıdayız. Bir insan
mahkeme kararıyla hüküm
giymediği sürece masumdur.
Cumhurbaşkanı görevde ol-
duğu sürece bence yargılana-
maz."
TBB Başkanlığı için bugün
yapılacak seçimde, Yalova Ba-
ro Başkanı Cemal Inci ile Öz-
demir Özok yanşacak.
Tiirkiye'nin utaııcı töre
Töre cinayetlerinin engellenebümesi için hükümet ile sivil toplum örgütleri arasındaU
işbirliğinin ve eğitim sisteminin yeniden yapılandırılmasının önemine dikkat çekildi
Dışlanma Çağı
Ayııur MELETLİ
• Baştarafı 2. Sayfada
Sistemin dünyada yarattığı gelir
uçurumu, artan işsizlik vc yoksulluk
nedeniyle AGE OF EXCLUSİON
(Dışlanma Çağı) olarak da nitelenen
bu süreç; aslında Varşova Paktı'nın
dağılmasıyla zinciri boşalan kapita-
lizmin, 70'lerdeki petrol kriziyle
kaybettiğini fazlasıyla geri alması için
ürettiği bir çözünıdü ve bu doğrultuda
dünya, neoliberal polirikalar ve ku-
rumlan WB, IMF, WT0 aracıhğıy-
la Batı'nın ve dev şirketlerinin lehi-
ne yeniden yapılandınldı. Oysa, az-
gelişmiş ülkelere küreselleşmeyle
vaat edilen; ekonomik kalkınma vc
refahın yayılmasıydı. Ancak bu sü-
recin ekonomik verileri Batı'yı ya-
lanladı.
Azgelişmiş ülkelerin çoğu kaybe-
derken küreselleşmenin kazananı;
bu sürecin artılan olan üretimde ve-
rim, teknolojik gelişim, hızlı bilgi ab-
şı sayesinde zengin Batı ve ulusöte-
si şirkctler oldu. Buna karşm azge-
lişmiş ülkelerin üretimi, piyasaya
ulaşımı, sanayileşmesi engeUendi. Bu
ülkelerdeki yabancı sermaye ise üre-
timden çok paradan para kazanma-
yı seçti. Aynca bilgi ve iletişim tek-
nolojilerinin gelişmesiyle, üretimin
bilgiye dayalı değişimi, işsizüği,
yoksulluğu daha da artnrdı. Dünyada
zengin ve yoksul arasındaka gelir, tek-
noloji uçurumlan dalıa da derinleş-
ti. Hümanist dcğerler yok oldu, refah
yerine terör ve yolsuzluklar küıe-
selleşti. Dünya Bankası'nın son ve-
rileri dünyanın bu dengesizliklerini
göz önüne sermekte. Örneğin, 2000
yılında dünya nürusunun en zengin
ve en fakir yüzde 10'u arasmda 13.3
kat olan gelir farkı, 2006'da en zen-
gin yüzde 10'un toplam gelirin
34.1'ini, en düşük yüzde 10'unsa
yüzde 2'sini almasıyla 17 kata çık-
tı. lşsiz sayısı ise 191.8 milyon. Bu-
gün dünyada günde 2 dolann altı bir
gelirle yaşamak zorunda kalan ne ürc-
time ne de tüketime dalıil olamayan
3 milyar insan hem sistcmden hem de
sosyal korumakapsammdan dışlan-
mış durumda.
Öyle görünüyorki şayet Batı; Kü-
reselleşmenin diyalektiğinden ge-
len bu eytişimin, çelişimin olumlu ya-
nı olan dünyada refahın yaygınlaşma
potansiyelini öne çıkarıp idealizmin
tekliğinde, hümanist değerleri de
katarak bütünlemezse, dünya ve in-
sanlık yeni bir kınlma noktasından
geçereîc kabuk değiştirecek gibi.
MAHMUT L1CALI
ANKARA - Ağn'da bir haftada iki
töre vahşeti yaşanması, Türkiye 'nin
utanç kaynağı nanıus ciııayctleri ve böl-
gedeki aşiret düzeni gerçeğini yeniden
gündeme getirdi. Uzmanlar, ne huku-
ki önlemlerin ne de eğitimin tek başı-
na töre cinayeti sorununu çözmeye yet-
meyeceğini, hükümet ve sivil toplum
örgütlerinin işbirliğiyle bölgede ay-
dınlannıaya yönclik çalışmalar yapil-
ması gerektiğini beliıtiyor.
CHP Adana Milletvekili, eski
TBMM Namus Cinayctlerini Araştrr-
ma Komisyonu Üyesi Nevin Gaye Er-
batur, bölgede kadına bir namus at-
fedildiğini ve töreye göre kadının er-
keğin ve ailenin namusu olarak görül-
düğünü söyledi. Erbatur, şunları kay-
detti: "Burada cinayet bilerek, iste-
yerek ve takip ederek oluyor. Tür-
kiye'de ilgili yasa çıkana kadar na-
mus cinayetleri gcnellikle küçük ço-
cuklara işletiliyordu. Şimdi bunun
önüne geçildi. Ama ne yazık ki na-
mus nedeniyle, namus payesiyle iş-
lenen suçlar ömür boyu hapis ceza-
sı kapsamına ulııınıudı."
'Eşit bireyler yetiştirilmeli'
Töre cinayetlerinin engellenmesi
için eğitim sisteminin yeniden yapı-
landınlmasının önemine işaret eden Er-
batur, eğitim alan bütün çocuklann "er-
kek" ya da "laz çocuğu" olarak değil,
eşit bireyler olarak yetiştirilmesi ge-
rektiğini ifade etti. Erbatur; vali, kay-
makam ve belediye başkanlan olmak
üzerc yerel yöneticilerin bu konuda du-
yarh olması gerektiğini söyledi.
'Yerelde çalışma yapılmalı'
Dogu ve Güneydoğu'da uzun yıllar
avukathk yapan Cıunlıuriyct Kadınla-
n Demeği Başkanı Şenal Sarıhan, tö-
re cinayetlerinin önüne geçebilmcnin
yalnızca hukuki önlemlerle sağlana-
mayacağına işaret etti. Sanhan, "Biz
hukukçular uzun süre bu konudaki
cezaların ağırlaştınlmasım ve yal-
nızca tetiği çekenlerin değil, cinaye-
tin işlenmesine karar verenlerin ve
teşvik edenlerin de cezalandırılma-
sı talebinde bulunduk. Ama bu yet-
miyor" diye konuştu. Hükümetin, bu
konuda sivil toplumdan çalışma yap-
masını beklediğini ifade eden Sanhan,
"Bu bölgelerde yerelde çalışma yap-
mak gerekir. Belediyelerden başla-
mak gerekir" diye konuştu.
'Sorunun kaynağı aşiretler'
Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Nar-
lı ise "Töre cinayetlerinin yaşan-
nıaması için Güneydoğu'da mev-
cut aşiret düzeninin yarattığı olum-
suz koşullann giderilmesi gerekiyor"
dedi. Narlı, şunları söyledi: "Olumlu
davranış olarak adlandırabileceği-
miz gelenekler vardı. Artık bunlar
yok. Aşiret yapısında ağalann ağır-
lığını koyarak kan davalarım çöz-
nıesi ve barış sağlaması gibi gele-
nekler de bulunuyordu. Aşiretin
olumlu yanları ve törelerinin tama-
nu'iı ortadan kalktığını, ama olum-
suz törelerin de inatla devam ettiği-
ni görüyoruz." Sivil toplum örgütle-
rinin daha aktif olarak çalışmasının öne-
mine işaret eden Narlı, "Bir insanın
namus gerekçesiyle öldürülmüş ol-
ınasıııa 'Hak etmiştir' denilmemesi,
bölgedeki aşiret düzeninin yarattığı
olumsuz törelerin ortadan kaldırıl-
nıası için eğitim ve bilinç yükseltme
çalışmalan yapılmalı" diye konuştu.
'Ziyaret ederek çözülmez'
Gazi Üniversitesi tletişim Fakültesi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nazife Gün-
gör, yabancıların kuramlanm kulla-
narak, Türkiye'ye özgü toplumsal du-
rumlan açıklamaya çalışmakla birye-
re vanlamayacağinı kaydetti. Güngör,
siyasetçilerin yalnızca seçim dönem-
lerinde, korku içerisinde yaptıklan ve
ardından da bir kahramanlık öyküsü ha-
linc getirdikleri göstetmelik ziyarctlerle
Türkiye'mn bu bölgelerinin sorunlanna
çözüm üretilemeyeceğini kaydetti.
APflKAN BM'YE GİDİYOR
nihayet
atanıyor
OZGEN ACAR
ANKARA - Ali Babacan'm bir türlü becere-
mediği büyükelçi atamalan nihayet gerçekleşir-
ken, yanlış hesap bu kez Bağdat'tan değil, Bir-
leşmiş Milletlcr'den dönüyor. "Emekli" Bü-
• yükelçi Baki llkin'in yerine, Müsteşar Büyük-
elçi Ertuğrul Apakan gidiyor. Cumhurbaşkan-
lığı Dış Siyasa Damşmanı Büyükelçi Gürcan
Türkoğlu da bir süredir boş olan Paris'e
UNESCO'ya ve yerine Ortadoğu Genel Müdü-
rü Hüseyin Diriöz atanıyorlar.
Aıumsanacağı üzere, llkin'in 3 Ekim'de 65
yaş sınınndan dolayı emekli ölacağı bilindiği
halde yerine atama yapılmamıştı. Türkiye'nin
BM Güvenlik Kurulu "geçici üyeliğine" 47 yıl-
lık bir aradan sonra yeniden seçilmesine karşın,
"emekli" llkin'in "Cumhurbaşkanbğı Siyasa
Damşmanı" adı altında BM'de görev yapması
yanlışında ısrar edilmişti.
Bu görev başta Sayıştay kurallan olmak üze-
re Türkiye'nin iç hukuku açısından da önemli
sorunlar yaratmıştı. Yaklaşık dokuz yıldır An-
kara'da görev yapmakta olan Büyükelçi Apa-
kan, 1 Tcmmuz'da Türkiye'nin devir alacağı
Güvenlik Kurulu Dönem Başkanlığı görevini
de yüklenecek.
Babacan, ğörevdeyken son dönemlerde değil
büyükelçi atamalannı yapmak, aralannda Cum-
hurbaşkanı Abdullah Gül'ün Erivan'a futbol
maçına gittiği, çeşitli sıcak sorunlann yaşandığı
ortamda, bakanlıkta Kafkaslardan Soruırdu Ge-
nel Müdürlük dc aylardır boştu.
Müsteşar Doğan Lahey'e atanıyor
Bakanlık koridor haberlerine göre Müsteşar
ldari îşler Yardımcısı Uğur Doğan Lahey'e,
Selahattin Alpar'ın yerine atanıyor.
Mcrkeze döneceklerden Ahmet Ertay'm ye-
rine KAAÖ Genel Müdürü Tomur Bayer Vi-
yana BM'ye; Bülent Tulun'un yerine Amerika
Dairesi Genel Müdürü Vefahan Ocak Saray-
bosna'ya; Ahmet Gürkan'ın yerine Brasilia'ya
Ersin Erçin; Ethem Tokdemir'in yerine Kâ-
bil'c Basat Öztürk; Ertan Tezgör'ün yerine
Tiflis'e Levent Murat Bilhan; Engin Soy-
sal'ın yerine Babür Hızlan Islamabad'a atanı-
yorlar. Tallin'e Kültür lşleri Genel Müdürü Ay-
şenur Alpaslan, Kuveyt'e Hilmi Dedeoğlu
atanıyor. Bağdat'tan Derya Kanbay Bern'e ge-
çerken o görevdeki Alev Kdıç ise Meksika'ya
gidecek. Boşalan Bağdat'ı ise Irak Özel Temsil-
cisi Murat Ozçelik dolduracak.
Bu arada, boşalan müsteşarlığa Müsteşar
Yardımcısı Büyükelçi Feridun Sinirlioğ-
lu'nun, Müsteşar ldari lşler Yardımcıhğı'na Ri-
yat Büyükelçisi M. Naci Koru'nun gelmesi ve
Şam'dan Halit Çevik'in merkeze dönmesi de
koridorlann gündeminde.
SEÇİMLERDE KOZ OLDUK
'Fransa'da
Türkiye kavgası'
Haber Merkezi - tngiliz ekonomi gazetesi
The Financial Times, Fransa'da Avrupa Parla-
mentosu seçimlerine hazırlanan siyasi partilerin
"Türkiye" yüzünden birbirine girdiğini belirtti.
Gazete, önemli partilerin ekonomi gibi ciddi
konularda birbiriyle siyasi polemikten kaçmma-
sı nedeniyle hcyecansız geçcn seçim kampan-
yasmın, Türkiye tartışması sayesinde biraz can-
landığını ileri sürdü. Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy'nin UMP partisinin, küresel ekonomik
kriz nedeniyle büyük yara alan ekonomi konu-
sundan uzak durmaya çahştığını belirten gazete,
"Sarkozy, dikkatle hazırlandığı belli olan se-
çim kampanyasıyla, kafaları ekonomik kriz-
le meşgul olan seçmenin dikkatini ekonomi-
den Türkiye'ye çekmeye çahşıyor. Bu sayede
2004'te yüzde 43 olan oy oramnın bu yıl yüz-
de 28'den daha da aşağıya düşmemesine ba-
kıyor" diye yazdı. The Financial Times'a göre,
muhalefet partileri de Sarkozy'nin gündeme ge-
tirdiği konuya hemen sahip çıkarken bu çerçe-
vedc, Türkiye'nin AB üyeliğinden yana olan
muhalefetteki SosyalistParti'nin, Sarkozy'yi
seçmene yalan söylemekle suçladığını yazdı.