28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 MAYIS 2009 PAZAR 10 HABERLER Sel Yayıncılık'ın CinSel dizisinden çıkan üç kitap hakkmda 'müstehcenlik''ten dava açılması tepkiyle karşılandı Asd korkulan özgür birey • Sel Yayıncılık'ın CinSel dizisinden yayımlanan üç kitap hakkında "müstehcenlik" gerekçesiyle dava açılması, yayın, edebiyat ve hukuk çevrelerinde tepkiyle karşılandı. Bilindiği gibi, îstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, CinSel dizisinden çıkan Ben Mila 'nın 'Perinin Sarkacı', Guillaume Apollinaire 'in 'Genç Bir Don Juan 'ın Maceralan' ve Juan Manuel de Prada 'nın 'Kukular Kitabı' adlı kitaplan ile P. V. 'nin yayına hazuiadığı 'Görgülü ve Bilgili Bir Burjuva Kadınının Maceralan' adlı kitap hakkında soruşturma başlatmıştı. 'Değişimi engelleyen ceza kabul edilemez' FİKRETILKIZ (Hukukçu) M üstehcen kelimesi ArapçadaM "hücnet" kelimesinden gelir ve "soysuzluk, karı- şıklık, bayağılık, asağtlık, kötü davra- nış" demektir. Sözlüklerde "ayıp, terhiyesizce, iğ- renç, açık saçık, edepsizcesine, edebe aykırı, yakı- şıksız" dive tammlanu: Tanım içindeki "edeb" keli- mesi ise; "terbiye, güzel ahlak, iyi davranış, incelik, kibarlık, utanma, örtülmesigerekli ayıp yerler"dir Bu dunımda miistehcenligin ahlak kavramı ile yakın- dan ilgili olduğtı da söylenebilir. Ahlak ise, kişilere ve çağlara göre değişkenlik gösterir. Aııayasa Mah- kemesi bir kararında "genel ahlak" tariji verirken; belli bir zamanda, belli bir toplumun büyük çoğunlu- ğımca benimsenmiş, kolayea anlaşüan ahlak kuralla- rınin bütünü olduğunu vurgulamıştır. Müstehcen kelimesi açıklanırken "erotik" ve "por- nografi" kelimelerinin anlamlarım da açıklamak ge- rekir. Çoğu defa bunlar birbirleri ile karıştırılmakta- dır. Erotik kelimesi kökeıı olarak Fransızca "eros" kelimesinden gelir ve sözlük anlamı; "aşkla ilgili olan, uskı anlatan, kösniil, erosal, sehevi, şehva- nî"dir. "Pornografi" kelimesi Fransızcadan ahnma- dır ve "Açık saçık yayın veya resim, edebe aykırı ki- tap veya resim"olarak tarifedilebilir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi 3.4.1995 giinlii kararında edebe aykırı- hk, porno ve erotik kavramlannın kanştırılmaması gerektiğini vurgulamıştır. Daire kararına göre: "Müstehcenlik konıısıınu incelerken, 'porno (obsen-müstehcen) ve erotik' kav- ramlarım hirlikte değerlendirmek gerekir. Eski Yu- nanca (porno-fahişe) sözcüğünden türeyen porno ve bu konııda yapılan ya- yınları belirleyen pornogra- fi, aşırı, çokşiddetli, makul olmayan bir biçimde şehvet duygularının tahrik edilme- si anlamına gelirken müs- tehcen, çok değişik taııım- lar yapılmış olmakla bera- ber Kanunumuzdaki tanımı ile halkın ar ve hayâ duy- gularım incitecck (söz, yazı rs.) anlamına gelmektedir. Bu tanıma göre müstehcen kavramı topluma, kişiye, çevreye göre normatifsayıl- malı. Bunun bir sınırı bu- lunduğu da kuşkusuz. Ero- tik sözcüğü ise, sevginin cinselyöniinü ve cinsel aşkı anlatması açısından edebiyat, resim, tiyatro,fotoğraf, film gibi her türlü sanat dalının türü olarak kabul edilmistir." ClNSEL TERCİH HAKKI Çağımızda değişen değer yargıları, ahlak ölçüle- rinde de değişiklik yaratmıştır. Örneğin; hemcinsler arasındaki cinsel ilişkiler doğal kabul edilmektedir. Avnıpa Insan Hakları Mahkemesi'nin kararları bu yöndedir. Kişilerin cinsel tercihlerini toplumun bazı kesimlerinin onaylamaması, yadırganıası ve çoğun- lukla rahatsız edici veya şoke edici bulmasına rağ- men, cinsel ilişkinin bir cinsel tercih hakkına dayalı olarak özel alanlarda gerçekleştirilmesi ve şiddet içermeyip çocuklan da kapsamadığı siirece engelle- nemeveceği kabul edilmektedir. Tiirk Ceza Kanunu 'nda, 226 'ncı maddesinde "müstehcenlik" tanımı yoktur. Ancak maddenin son fıkrasmda, üçüncüfıb-a hariç, yani müstehcen gö- rüntü, vcızt veya sözleri içeren ürünlehn üretiminde çocuklan kullanan kişiler hakkmdaki suç hariç; bu madde hükümleri bifimsel, sanatsal ve edebi eserler açısından uygulanmaz. Çağdaş ülkelehn hiçbirinde örfve âdet, cinsellik anlayışı, ahlak ölçüleri değiş- mez olarak kabul edilmez. Değişimi engelleyen ceza uygulaması ise kabul edilmez. Örneğin Guillaume Apollinaire Türkiye 'de tanınan biryazar olmaması- na karşın "erotik edebiyat" alanındaki eserleri ile ta- nınan biryazardır. O halde biz "müstehcenlik" de- nince ne anlıyontz? Guillaume Apollinaire 'nin eser- lerinin "erotik edebiyat" alanında sanatsal ve edebi bir eser olup olmadığı konusunda mutlaka bir mah- keme kararı mı gerekınektedir? • Kitaplardan yalnızca 'Kukular Kitabı' edebi olarak değerlendirilmiş, öteki üç kitap hakkında îstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TCK'nin 226. maddesi uyarmca dava açmıştı. Aralarında 20. yüzyılın öncü sanat ahmlarımn içindeyer alan Fransız Apollinaire'in biryapıtının da bulunduğu kitapların "müstehcenlik" savıyla dava konu olması ve edebi niteliklerinin sorgulanması, önde gelen yazarların ve yayın kuruluşlarımn tepkilerine yol açtı. Bu konuda gazetemize gelen görüşleri sunuyoruz. 'Utanan, korkan alıp okumaz' ENVER ERCAN (Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı) B u kitaplar için dava açılması garip. Yapılan 'olumsuz' değerlendirme ise komik. Ben davadan çok, bu değerlendirmeyi yapan kişileri merak ettim doğrusu. (En azından Apollinaire adına utandım çünkü.) Bu kitaplar, yayınevinin Cinsel Kitaplar dizisinden çıkmış. Cinselliği konu edinecekleri belli. Tıpkı pek çok "edebi eser" gibi. Cinsellikse çok boyutlu ve sınırsız. Utanan ya da korkan alıp okumaz, olur biter. Ayrıca Sel Yayıncılık, yayın politikasıyla, yayımladığı kitaplarla saygınlığmı kanıtlamış yayınevlerimizden. Ticaret olsun diye, ucuz kitaplar yayımlayacağını aklıma bile getirmem. Böyle gariplikleıe meydan vennemek için, bilirkişi, yazar örgütlcrindcn istenmeli. Kamuoyunun yam sıra mahkcmeleri dagereksiz yere meşgul etmemek için... Edebiyatvekelepçe bir dön METİN CELÂL (Türkiye YayıncılarBiriiği Genel S© Y aklaşık bir yıldır pek konu etmediği- miz kitaplar ve yazarlar hakkında davalar açılmaya, yani yayın özgür- lüğü engellenmeye tekrar kaldığı yerden ve hızla başlandı. Nedlm Gürsel'in romanı "Allah'm Kızlan'nın Diyanet'ten görüş alı- narak yargılanmaya çalışıl- ması, yolsuzlukları araştıran. gazeteci Nedim Şener'e 'yasaklanan bilgiyi tenıin etmek ve yayımlamak' ve kamu görevlisini terör ör- gütlerine hedef göstermek' iddiasıyla 7 ila 17 yıl arasında hapis istemiyle dava açılma- sı, Orhan Pamuk'un haka- retten yargılanırken mahke- mede verilen beraatinin Yargıtay'dâ bozulup tekrar dava açılması ve şimdi de Sel Yayıncılık'ın kitaplarına müs- tehcenlik gerekçesiyle açılan davalar... Ülkemizin yine yayımlama özgürlüğü açısından karanlık bir döneme lı LEYLÂERBİl (Yazaj 'Ahlak ve angl ülkede ortaçag namus cinayetleri, ka- yıp insanlar, dincilik hızla yaygınlaşıyorsa, oğlan ve kız çocuk porno satışı en yük- sek durumdayken, Bacca'la- rın < Münevver'lerin katilleri bulunamıyorsa, Üzmez teca- vüzcüleri korunuyorsa o ülke- de kitap tecavüzcülerinin de çoğalması doğal! Davanın hemen düşmesini dilerim. Ahlakı sadece kitaplarda arayan kafalardan ibaret olduğumuz utancını da yaşamayalım. FÜSUNAKATLI (Eleştirmen ve yazar) E dcbiyatın başına 'milli', 4 ahla- ki% 'ailevi' gibi sıfatlar getiril- diğinde, söz konusu 'edebiyat eseri'ni derhal elinizden atabilirsiniz. Hem de Ticaret Ünivcrsitesi'ndcki bi- lirkişilere hiç sormadan! Çağdaş dünya, kelepçelerin, copların, hücrelcrin, par- makhklann edebi- yatı ve sanatı teh- dit etmediği, ede- nıeyeceği bir dün- yadır. lnsanlann kendi kafalarıyla düşünüp eleştirebi- leceklcrinc, kendi- leri için iyi ve kötü olanı kendilerinin ayırt edebileceğine inanılan bir dünyadır. Çağdaş insan rüş- tünü ispat etmiştir. Ebevcync ihtiyacı kalınamıştır. Her şeyi kontrol altında tutmak arzusu ve tutkusu bir hastahktır. Kişiler gibi rejimler de hastalanabilir- ler. Veba gibi, çiçek gibi hastalıklar na- sıl çağımızda artık kimseyi tehdit etıni- yorsa, kontrol ve sansür hastalığının da artık tarilıe kanşması şart! yol ürtaçag gırdabına dogru I kiyüzlü bir toplmn olmak için yasaklar tek yol göstericidir. Bu çok tehlikeli bir şey. Riyamn, ya- IVU9IVUnilWIMt m-pfnm hflfiinıinHon laıun, gizlenmetıin bircy üzerindeki O'ASSdartl" (HukukÇü) lV^&ZSSr örsel^yici küçültücüeüdleriunuuü- n n S a t t k " a pe- ^ yav,ncı,,k'a ^ ! ¥ ! Jdizelerin erotik, ™ ™ £ ^ m i z d e kadın.ann gordu- şinde olduğu iddia edilen \ lan dava ile vasa de- müstehcen, aynlıkçı vb. sayıl- Lavûzler asaih Türkiye bir yanda, ortaçag LJ ğişip madde kapsa- k nmsı yeni bir tavır değil Bu ' ' ^ ; ' girdabma çekilen Türkiye mmdan edebiyat eserlerinin İ ^ ^ M W bahş açısıyla dmsel ve kııtsal korkuııc s-ıhneler öteki yanda... Türkiye'de al- çıkartılması ileyıllardır isle- kitaplan da, Mevlana gibi dü- . * ' , kolle, flörtle, bekâretle, nü tilmeyen müstehcenlik suçla- şünce adamı sayılan şairleri de suçlamak kolay. tarihinde resimlerle, çağdaş yaşamla, ması tekrar ^^^^ Bir kitabı müstehcen ilan ederek poşette satma- idrınınat Türkan Saylan'la, Tandoğan mitingleriyle edebiyat ^ " ^ ^ k n ı n d a a >'n b i r kjşkırtıcılığı olduğuna inanırım. ya/ının-çızgmın boğuşan zihniyet, yobaz zihniyettir. Bu zihni- eserleri hak- § öaşiamasıyia ınşa- yetle her noktada mücadeleyi sürdürmeyen kmth kulla- W I K A R j N RARAKAŞLI (Yazar) Zk^Zû zz hiç kimse kendine aydın diyemez. mlmayabaş- • * - 4 R * ] x ' IUŞKIM Kimı za- * 7/nmı/u- R,/ *-** J ı ı man kendı cuısm- lannoı.uu m ^^ / ^ özüngücündenkork- ^^^^^m ı ı ı TARIK GÜNERSEL M kötü bir iS a- « g » _ •. ^mak,tarihiçokeskilc- ^ ^ ^ oıanıayaşa- IHKIIV UUiMCroCL flrfaın_ - ^ hi^tilik R.ı m r " K a n ı m c a a s ı 1 ahlaksızlık, hırsızlık (PENTüMyeMerkeZİ mngelece. m*0* , J^^S^tZ |U J| baskalannınhakkın, gaspetmek, luıku- Başkam) WL ğmdenkor- ödetiliyor. Müstehcenlik baha- ^ 1 kun .şlcy.şım bır ÇIkar doğıaıltıısımda ^ ' kuyorum. Kitabın temel nesivle açılan dava vareınm kullanmaktır. Kitapların'Cinsel Kı- Eserlerin yasaklan- 'mahkeme merciV okur seçi- kureuvu havatın kendisi sav- k taplar'üst başlığı ile yayımlanması ınası cehalet eseri midir. Bunun ötesindeki ya- ° J ^ ı i ' i ıı -' ^ ^A bile yayınevinin gösterdiği dikkatin al- olur. Bu noktaya ' { saklamalar, cmti-demokratik, ma ve neyın eaeoıyaı oıaugu- ^ tını çizmekte. Hukuk doğru işlerse ki gelinmesi bile utanç verici. »jtf totaliter ve otoriter bir hu- nu Deuneyeoııme naıaına sa- taplar yargıdan kurtulacaktır. Faşizankültürdenkurtula- kuksal anlayıpn ürünlendir. hıp olma yanılgısın.n urunu. Daha da ac.klı mayacak mıyız? o l a n s a o k u r hakkına yapılan mudahale. % (Hazirlayan: Kultur Sen/ISl)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear