Catalog

DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Te- rör örgütü PKK’nin kent yapõlanmasõ olan KCK’ye yönelik operasyon Doğu ve Güney- doğu’da gerginliği arttõrdõ. ? Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde göste- riciler çeşitli yerlerde barikatlar kurdu. Cen- giz Topel Caddesi üzerinde sabah saatlerin- de toplanan grup, terör örgütü lehine slogan atarak, yola barikat kurdu ve trafiğe kapat- tõ. Polis göstericilere tazyikli su ve göz ya- şartõcõ gazla müdahale etti. Çõkan olaylar gün boyu sürerken, üçü polis 10 kişi yaralandõ. ? Hakkâri kent merkezinde önceki gece bir grup ateşler yakarak yürüyüş yaptõ. Polisin mü- dahalesinin ardõndan göstericiler uzun sü- re polisle çatõştõ. Göstericiler Emniyet Mü- dürlüğü lojmanlarõna da havai fişekle sal- dõrdõ. ? Şõrnak Cizre’de önceki gün baş- layan olaylar dün de sürdü. Cudi, Nur ve Sur mahallelerinde yoğunlaşan gösterilere polis müdahale etti. Göstericiler polise taş- la saldõrdõ. ? Silopi’da de ara sokaklar- da toplanan göstericiler, lastik yakarak so- kaklarõ trafiğe kapadõ. Polis göstericilere gazla müdahale etti. Şõrnak’õn Uludere il- çesine bağlõ Balveren beldesinde gözaltõna alõnan 18 kişi ise “örgüt üyesi olduklarõ” ge- rekçesiyle adliyeye sevk edildi. CMYB C M Y B SAYFA 28 ARALIK 2009 PAZARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 Aralık Oslo B -8 Helsinki B 2 Stockholm K 2 Londra B 5 AmsterdamY 6 Brüksel B 3 Paris B 8 Bonn B 3 Münih B 4 Berlin K 4 Budapeşte B 7 Madrid B 12 Viyana B 5 Belgrad B 9 Sofya Y 7 Roma Y 16 Atina PB 18 Zürih B 5 Moskova B -3 Aşkabat PB 14 Taşkent PB 9 Bakû PB 11 Bişkek PB 9 Tiflis PB 12 Kahire PB 24 Şam B 21 İstanbul Y 14 Edirne Y 10 Kocaeli Y 14 Çanakkale Y 14 İzmir Y 16 Manisa Y 14 Denizli Y 14 Zonguldak Y 16 Sinop Y 17 Samsun B 22 Trabzon B 18 Giresun B 19 Ankara Y 10 Eskişehir Y 8 Konya B 11 Sıvas B 10 Antalya Y 19 Adana Y 17 Mersin Y 17 Diyarbakır PB 13 Şanlıurfa PB 15 Mardin PB 12 Siirt PB 11 Hakkâri PB 5 Van PB 7 Kars PB 4 Ülkemizin geneli par- çalı ve çok bulutlu, Mar- mara, Ege, Batı Akdeniz, Doğu Akdeniz kıyıları, İç Anadolu’nun kuzeybatı- sı, Batı Karadeniz çev- releri sağanak yağışlı geçecek. Yağışların Mar- mara, Kıyı Ege ile Antal- yagenelinde kuvvetli ol- ması bekleniyor. Rüz- gâr Marmara’nın batı- sında kuzey ve kuzey- batı (poyraz) iç ve batı kesimlerde güney ve gü- neybatı (lodos) yönler- den kuvvetli ve yer yer fırtına şeklinde esecek. Siyasette ‘cinsiyetçi’ dil Siyasette erkek egemen kültür, üsluba da yansıyor, hareketlere de... Gün geçmiyor ki, erkek siyasetçilerin yeni bir küfürlü konuşmasına tanık olmayalım. Bülent Arınç, TBMM başkanlığı döneminde eşinin 23 Nisan davetiyesinde neden adının bulunmadığına ilişkin soru üzerine “Şeyini şey ettiğimin şeyi içindir...” karşılığını vermişti. TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında “üslup” uyarısında bulunan Arınç, açılım kavgası sırasında “DTP’den hele bir kadın var içlerinde kahkaha atarak ‘Açılım istemiyoruz’ dedi, çok garip bir yaratık. Allah akıl fikir versin” deyiverdi. Eski DTP’li yeni BDP’li milletvekilleri hemen bir açıklama yaparak “bu cinsiyetçi ve ayrımcı dili” kınarken, “Erkek politikacıların kullandığı üslup, söylediği sözler, gösterdikleri davranışlar; demokratik söyleme, demokratik siyasete, siyasi nezakete ne kadar uyuyor acaba?” diye soruyorlardı. Birkaç gün sonra bu kez Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, “cinsiyetçi” söylemle verdi veriştirdi: “Meşe ağacının hangi dalı nerenize battı sayın hükümet? (...)Devleti ve hükümeti yönetenlere sesleniyorum, bizi şahin ve güvercin olarak ayırmayın, hass.. diyorum, hass..” Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Şimdi küfür ettireceksiniz bana” benzeri sözlerini unutmadık. Ya da, MHP’lilerin “Başbakan, Bahçeli’ye küfretti” savını... Siyasette nitelikli polemikleri, düzeyli atışmaları, arka planında derin bir kültür ve yaşam bilgisini yansıtan ironik, esprili atışmaları özler olduk... ‘Konjonktürel’ siyasetçi: Ertuğrul Günay! TBMM Genel Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde, CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, eski “yol arkadaşı” olan Bakan Ertuğrul Günay’ı topa tuttu. Bu atışmalar tutanaklara özetle şöyle yansıdı: MUHARREM İNCE (Yalova) – Sayın Bakan, 2 Aralık 2009, “Başbakan Nobel’e aday gösterilmelidir” diyor. Yine aynı Bakan, 7 yıl önce, 3/10/2002 tarihinde, “Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmayan birisi - Tayyip Erdoğan- kendi partisinin 550 milletvekilinin belirlenmesinde etkili oldu. Böyle demokrasi olabilir mi?..” SUAT KILIÇ (AKP- Samsun) – Orada, hukuk sistemini eleştiriyor. MUHARREM İNCE (Devamla) – Tarih 22 Mayıs 1999, CHP’nin 9. olağanüstü kurultayı. Konuşmacı Sayın Ertuğrul Günay: “Birtakım arkadaşlarım ellerinde çiçeklerle her cumartesi günü Taksim’den Galatasaray’a kayıp yakınlarının acılarını paylaşmak için elbette yürüyecekler ama bütün CHP’liler, Türkiye’nin dört bir tarafında, bu vatanın varlığı, bütünlüğü, özgürlüğü için canlarını feda eden çocuklarımızı, bayraklara sarılı köylü çocuklarımızı da aynı sevgiyle, aynı şefkatle kucaklayacaklar...” Aradan zaman geçmiş, 2/12/2009 tarihinde… SUAT KILIÇ (Samsun) – O zamanlar öyleydi demek ki. MUHARREM İNCE (Devamla) - Suat Kılıç, bana laf atma! Kayınpederin Başbakanlık’ta başdanışman, eşin İstanbul Belediyesi’nde yönetim kurulu üyesi. (...) 2/12/2009, yer Ordu Valiliği. Sayın Günay konuşuyor: “Siyasilerimiz, hâlâ insanları anadillerine, etnik kökenlerine, analarının, babalarının inancına göre tasnif etmeye çalışıyor. ” (...) Onlar, hâlâ çatışmalar olsun, bu çatışmalarda fakir fukaranın çocuğu ölsün, o çocuğun cenazesinin başında biz bağıralım, buradan da oy toplayalım hesabı yapıyor.” ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Bütün sözlerimin arkasındayım. MUHARREM İNCE (Devamla) – (...)Ben bu Meclis’in tutanaklarına biraz meraklıyım. Birleşim 17, oturum 2, yıl 1953. (...) Her ikisi de rahmetli olmuş. Rahmetli Bölükbaşı’yla Bingöl Milletvekili Feridun Fikri Düşünsel arasındaki diyalogları kısaca özetleyeyim size: CHP’den seçilir Feridun Fikri Düşünsel ve Demokrat Parti’ye geçer. (...) DP’ye geçtikten sonra o 1953’te, 14/12/1953’te Demokrat Parti bir kanun teklifi getirir Meclis’e. CHP’nin mallarına el koyulacaktır. Feridun Fikri Düşünsel de eski bir CHP’li olarak son gazla savunur bu kanunu “Evet, el koyulmalıdır” der. Osman Bölükbaşı, CHP’de olmamasına rağmen kendisine laf atar “Ya bu kadar da değil” der. Demokrat Partililer bile Feridun Fikri Düşünsel’e tepki gösterince o da şöyle der: “Ben size kavuşmak için ne çok bekledim ve Allah beni bugünlere kadar niye yaşattı bilir misiniz? Ben, yıllarca Demokrat Parti’ye gelmek için can attım. Bunları bekledim. Bırakın içimdekileri söyleyeyim.” ERTUĞRUL GÜNAY:(...) Hayatımın hangi döneminde ne söylemişsem sözümün arkasındayım. Her söylediğim, o konjonktürde fevkalade doğru ve haklıdır. Velev ki, Çiçek’in ‘çay-simit hesabı’ doğru TBMM Genel Kurulu’nda, 2010 yılı Bütçe Yasa Tasarısı üzerindeki son konuşmalarda iktidar ve muhalefet arasında simit-çay düellosu yaşandı. CHP’li İlhan Kesici, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2002 seçimleri öncesinde yaptığı çay-simit hesabını anımsatıp, bu hesabı güncelleştirdi: “5 kişilik bir aile üç öğün çay içip, simit yese 180 milyon lirayı buluyordu, Erdoğan ‘Allah’tan korkunuz, vicdanınız, insafınız yok mu?’ demişti. Şimdi simit 50 kuruş, çay 1.5 lira, aylık 900 TL çıkıyor. Asgari ücret ise 546 lira. ‘Allah’tan korkunuz vicdanınız yok mu?’ ” Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ise farklı bir hesap çıkardı: “Sayın Kesici, simidi Altındağ’dan alıp çay hesabını Çankaya’dan yapıyor. Türkiye’de 4 sınıf kahve var. Birinci ve ikinci sınıflarda çay 75 kuruş, üçüncü ve dördüncü sınıflarda 50 kuruş. Eskiden simit tezgâhlarda satılıyordu, yine satılıyor. Simit Dünyası diye daha konforlu yerler de var. Orada simit 50 kuruş, çay 50 kuruş. 5 kişilik bir aile için ayda 450 lira yapar.” İster Kesici’nin, ister Çiçek’in hesabını dikkate alalım sonuç değişmiyor. Asgari ücretle geçinen bir aile, karnını doyurabilmek için simidini tezgâhtan alıp, ikinci ya da üçüncü sınıf bir kahveye gidip çayını içecek. Yolunu şaşırıp birinci sınıf bir kahveye giderse Çiçek’in hesabı çarşıya uymayacak. Velev ki, Çiçek’in hesabı doğru... Asgari ücret 547 lira. Ya barınma ve ısınma gibi en temel gereksinimler nasıl karşılanacak, çocukların okul masrafı ne olacak? Simit-çay hesabından arta kalan para 97 TL. Varın 97 ile ne yapılabilir, siz düşünün! Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com FIRAT KOZOK ANKARA - RTÜK’ün başkanõ Zahid Akman ile bazõ RTÜK üye ve büro- kratlarõ hakkõnda resmi evrakta sahteci- lik, görevi kötüye kullanmak, yasalarõ uy- gulamamak, denetim görevinin ihmali gi- bi birçok gerekçelerle suç duyurusunda bulunmasõnõn ardõndan kendisi hakkõn- da soruşturma başlatõlarak “işten çıka- rılması” istenen RTÜK Daire Başkanõ ve Uzman Denetçi Cengiz Özdiker, bir kez daha yargõya başvurdu. Müvekkili adõna Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na başvuran Avukat Nadi- re Özkaya, Özdiker’in bazõ üyeler ve bü- rokratlar hakkõndaki suç duyurusunun ar- dõndan hakkõnda soruşturma açõlmasõna kadar uzanan sürece değindi. Türki- ye’nin bir hukuk devleti olduğuna, me- murlar ve diğer kamu görevlileri hak- kõnda işledikleri ileri sürülen suçlardan ötürü idari ve adli soruşturma açõlmasõ- nõn yasalarla kurallara bağlandõğõna işa- ret eden Özkaya, hükümetin yolsuzluk- la mücadele kapsamõnda yeniden dü- zenlediği “Devlet Memurlarının Şi- kâyet ve Müracaatları Hakkında Yö- netmelik Yapılmasına İlişkin Yönet- meliğe” atõfta bulundu. Yönetmeliğin “Müracaat Hakkı ve İhbar Yüküm- lülüğü” başlõklõ 11. maddesinde; “Dev- let memurları, kurumları ile ilgili res- mi ve şahsi işlerinden dolayı müraca- at hakkına sahiptirler. Ayrıca Devlet memurları, görevleri sırasında ha- berdar oldukları konusu suç teşkil eden durumları yetkili makamlara bildirmekle yükümlüdürler” hükmü- nün yer aldõğõna değinen Özkaya, 14. maddeye ise “İhbar yükümlülüğünü yerine getiren devlet memurlarına ihbarlarından dolayı bir ceza verile- mez, doğrudan veya dolaylı olarak hiz- met koşulları kısmen de olsa ağırlaş- tırılamaz ve değiştirilemez” fõkrasõnõn eklendiğini anõmsattõ. Özkaya, şunlarõ kaydetti: “Kanun ve yönetmelikler herkes içindir. Yolsuzlukla mücadelede her- kese, özellikle kamu kurumlarının en üst yöneticilerine büyük görev düş- mektedir. Bu ilkeden olarak, müvek- kilim Dr. Cengiz Özdiker’in suç du- yurusunda bulunduğu 13 Temmuz 2009 tarihinden sonra konulara ilişkin disiplin ve ceza soruşturmalarının açılmasını bizzat RTÜK Başkanı is- temeli; ihmal, kasıt ve kusuru bulu- nanların da derhal işten el çektirtilmesi gerekirdi. Bu konuda herhangi bir gayret görülmemekle birlikte, incele- me veya soruşturma da başlatılma- mıştır. Anılan suç duyurusu Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yazısıy- la TC. Başbakanlık Makamı’na gön- derildiğinde, eşzamanlı olarak mü- vekkil hakkında -suç duyurusunda bu- lunma nedeniyle- bir soruşturma açıl- ması çok manidar olup, iyi niyetten ve yasal dayanaktan yoksundur.” ‘Kamu davası açılsın, soruşturma başlatılsın’ RTÜK Başkanõ Davut Dursun, Ku- rul Üyesi Zahid Akman ve bazõ üyeler hakkõnda “görevi kötüye kullanmak, suç uydurmak, iftira, tehdit, eziyet, ka- nunları uygulamamak, suçu bildir- memek, suçluyu korumak ve diğer fi- illeri nedeniyle” kamu davasõ açõlmasõnõ isteyen Özkaya, Dursun ve Akman’õn ya- nõ sõra kurul üyeleri İlhan Yerlikaya, Ta- ha Yücel ve Hasan Tahsin Fendoğlu hakkõnda soruşturma açõlabilmesi için Başbakanlõk’tan izin istenmesini talep et- ti. Özkaya, Özdiker için soruşturma açõlmasõnõ talep eden RTÜK Hukuk Müşaviri Narin Eraslan hakkõnda da so- ruşturma başlatõlmasõnõ istedi. Suç duyurusunun ardõndan soruşturma açõlõnca bir suç duyurusunda daha bulundu Akman’õn gözdağõ tutmadõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BDP’ye katõlan eski DTP’li milletvekil- lerinin haklarõndaki davalarla ilgili mah- kemeye ifade vermeleri konusunda TBMM çözüme yönelik yasal ve anaya- sal düzenleme için somut adõm atama- yõnca, “zorla ifadeye” götürülmeleri yeniden gündeme geldi. Aralarõnda ka- patõlan DTP’nin eşbaşkanlarõ Ahmet Türk ve Emine Ayna’nõn da bulunduğu beş milletvekili, yarõn ve çarşamba günü yapõlacak duruşmalarda ifade vermeye git- mezlerse, polis zoruyla götürülecekler. TBMM Başkanõ Mehmet Ali Şahin’in Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nin haklarõnda anayasanõn 14. maddesi kap- samõnda açõlan davalar nedeniyle, eski DTP’li beş milletvekilinin ifade verme- leri yönündeki çağrõyla ilgili olarak topu TBMM Anayasa Komisyonu’na atma for- mülü çözüm olmadõ. Bu konuda şimdiye kadar anayasa ve yasa değişikliği de yapõlmadõğõ için ya- rõn ve çarşamba günü yapõlacak duruş- malarda kapatõlan DTP’nin siyaset yasaklõ isimleri Ahmet Türk, Aysel Tuğluk ile BDP’ye geçen Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel ve Emine Ayna için “zorla” ifade vermeye götürülmelerinin yolu açõlmõş oldu. Anayasa Mahkemesi’nin milletvekil- liklerinin düşürülmesine karar verdiği ka- patõlan DTP’nin Genel Başkanõ Ahmet Türk ile Diyarbakõr Milletvekili Aysel Tuğluk, ifade vermeye gidecekler. Ancak halen milletvekili olan Demirtaş, Tuncel ve Ayna ise ifade vermeye gitmeyecek- lerini açõkladõlar. Bu konuda anayasa ve yasa değişikli- ği tartõşmalarõ gündeme gelmesine karşõn, AKP istekli davranmayõnca, sorun yeni- den gündeme geldi. Ahmet Türk, De- mirtaş, Ayna yarõn, Tuncel ve Tuğluk’un duruşmasõ ise çarşamba günü yapõlacak. Milletvekilleri ifade vermeye gitmez- lerse polis zoruyla mahkemeye götürü- lecekler. MECLİS ÇÖZÜM BULAMADI, BDP’LİLER İFADEYE GİTMİYOR, YENİ KRİZ KAPIDA Zorla götürme yine gündemde “İşten çõkarõlmasõ” istenen RTÜK Daire Başkanõ ve Uzman Denetçi Cengiz Özdiker, Zahid Akman ve bazõ üyeler hakkõnda “Görevi kötüye kullanmak, suç uydurmak, iftira, tehdit, eziyet, kanunlarõ uygulamamak, suçu bildirmemek, suçluyu korumak”tan soruşturma açõlmasõnõ istedi. Ata’nõn Ankara’ya gelişinin 90. yõlõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 90. yõldönümü dün başkentte düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandõ. Ankara Valisi Kemal Önal başkanlõ- ğõndaki heyet, Atatürk’ün Ankara’ya ge- lişinin 90. yõldönümü dolayõsõyla Anõt- kabir’i ziyaret etti. Etkinlikler kapsamõnda geleneksel “Atatürk Garnizon Koşusu” da ya- põldõ. Kara Harp Okulu Komutanlõğõ Ka- rargâh binasõ önünden Akay Kavşa- ğõ’na kadar uygun adõmla yürüyen bir- likler, İçişleri Bakanlõğõ’nõn önünden iti- baren koşmaya başladõ. Büyük boy Türk bayrağõ ve Atatürk posteri taşõyan as- kerler, “Her şey vatan için”, “Ne mut- lu Türküm diyene”, “Vatan sana ca- nım feda”, “Vatan, Şeref, Vazife, Dü- rüstlük” diye tempo tutarak koştu. 74. Büyük Atatürk Koşusu da dün Ata- türk’ün Ankara’ya ilk giriş yeri olan Dik- men Keklikpõnarõ mevkiinde yapõldõ. 25 kişi daha adliyeye sevk edildi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Terör örgütü PKK’nin kent yapõlanmasõ olan KCK’ye yönelik 24 Aralõk’ta düzenlenen operasyonda gözaltõna alõnanlar- dan Van’da 14, Batman’da ise 11 kişi adliyeye sevk edildi. Van Emniyet Müdürlüğü’nde- ki sorgularõnõn ardõndan Van Eği- tim ve Araştõrma Hastanesi’nde sağlõk kontrolünden geçirilen 14 kişi daha sonra savcõlõğa sevk edildi. Gözaltõna alõnanlarõn adli- yeye sevk edildiğinin duyulmasõ- nõn ardõndan Barõş ve Demokra- si Partisi (BDP) üyeleri de adliye önünde toplandõ. Batman’da da KCK’ye yönelik operasyon kap- samõnda gözaltõna alõnan 11 kişi adliyeye sevk edildi. Diyarbakõr Barosu Başkanõ Emin Aktar, Diyarbakõr’da ad- liyeye sevk edilen 36 kişiye kelepçe takõlmasõ nedeniy- le bugün sorumlu- lar hakkõnda suç du- yurusunda bulunacaklarõnõ be- lirtti. Aktar, çarşamba günü ise baro üyesi avukatlarõn bu olayõ protesto etmek için Koşuyolu Parkõ’ndan Diyarbakõr Adliye- si’ne kadar yürüyeceklerini belirtti. Etkinlikler kapsamında önce uygun adımda yürüyen birlikler İçişleri Bakanlığı önünden yürümeye başladı. . OLAYLAR SÜRÜYOROLAYLAR SÜRÜYOR