Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 27 ARALIK 2009 / SAYI 1240
KULE
CANBA '11111» > »IIIII
Kunduracılara ne olmuş?
P
laton bir gün atcş tanrısını "Hafcstos! Platon'un sana ıhtiyacı var!"
diyerek yardima çağınr ve yazmış olduğıı şiırleri atcşc atar. Böylelikle
şiir akadcmiden kovulmuş olur. Ama Platon'un dünya görüşü, yaşamı
ele alışı, yüzyıllar boyunca nice şairın dizelerinde varlığını sürdürür.
Orhan Veli'nin şıirımızdc başardığı biraz da bu ctkınin yıkılışıdır. Şairin
arkadaşlanyla çıkardiğı "Garip" adlı ortak şiir kitabınm giriş yazısından bir
bölüme göz atalım: "Bugiine kadar burjuvazinin malı olmaktan, yüksek sanayi
devrinin başlamasmdan evvcl dc dinin ve feodal zümrcnin kölcliğini
yapmaktan başka hiçbir işe yaramamış olan şiirde, bıı değişmeyen taraf;
mürcffch smıfların zevkine hitap etmiş olnıak şeklinde tccelli ediyor. Müreffeh
sınıiları yaşamak için çalışmaya ihtiyacı olmayan insanlar teşkil cdcrler. O
insanlar gcçmiş devirlerin hâkimidirler. O sınıfı temsil etmiş olan şiir layık
olduğundan daha büyük bir mükcmmcliyete erişmiştir. Ama yeni şiirin istinat
edeceğı zevk, artık akalliyeti teşkil eden o sınıfın zcvkı dcğıl. Bugünkü dünyayı
dolduran insanlar yaşamak hakkını mütemadi bir didişmenin sonunda
buluyorlar. Her şey gibi, şiir de onlann hakkıdır, onların zevkine hitap
edecektir."
Orhan Veli'nin "Kitabe-i Seng-i Mezar" adlı şiiri yukardaki düşüncelerin
dizeye yansımasıdır:
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırından çcktiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığmdan bile
O kadar müieessir değildi;
Kundurcısı vurmadığı zamanlarda
Amnazdı ama Allahın adııu,
Günahkâr da sayümazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye
Ganp'ın yaymlanmasının ardından "asıl Türk şiirine yazık oldu" gibisinden
son derece kısır, düzeysiz, edebiyatımızın bir türlü kurtıılamadığı türden
seviyesiz sataşmalar doldunır ortahğı... Ama, olan olur, kunduranın vurduğu
nasır girer şiire. Böylelikle Platon'un şu sözlerindeki "olgunlaşma" kavramını
şiirde arayanların köküne de kibrit suyu dökülür: "Kunduracılara ne olmuş,
kimlermiş bunlar. Bu devlcti pek az ilgilendirir. Önemlı olan koruyuculardır.
Çünkü dcvlctin ödevi, belirsiz kunduracıların rcfahını sağlamak değil,
olgunlaşmaktır."
Kunduracılann kimler olduğu sorusunun yanıtını ise 1920'li yıllann
Amerika'smda arayalım... Bir kundura fabrikasmda işçi olarak çalışan Nicola
Sacco, arkadaşı Bado'nun arabasmı tamirciden almaya gider. Yanlarında
Vanzetti ve Orciani de vardır. Arabanın hazır olmadığının söylenmesi üzerine
ayrılan dört arkadaştan Sacco ve Vanzetti tramvayda gözaltına alınır, polis
tarafından!.. İtalyan asılh iki arkadaş karakola götürüldüklerinde, 15 Nisan
1920'de Boston'da yapılan bir silahlı soygun ve işlenen cinayetin sanıklan
olarak suçlandıklannı öğrenirler.
Savcı Micheal E.Stewart'ın şüphesini üzerine çeken Bado kayıplara kanşır.
Orciani ise iki arkadaşından bir gün sonra evinde yakalanır. Savcı,
Bridgevvater'daki bir soygun girişiminin de, bu dört arkadaş tarafından
yapıldığını ıddia eder. Orciani söz konusu tarihlerde işyerinde olduğunu ispat
eder ve serbcst bırakılır. 15 Nisan günü izinli olan Sacco ve yaşamını balıkçılık
yaparak sağlayan Bartolomeo Vanzetti'nin ise hiçbir tanığı yoktur.
Mahkeme 5 Mayıs 1921 tarihinde başlar. Jüri orta ve üst sınıf beyazlardan
oluşup, hepsi de "Birinci smıf' Amerikan vatandaşıdır!.. Aralannda özellikle
seçilen antikomünistler göze batar. Sacco ve Vanzetti'nin İngilizceleri yeterli
olmadığından bir tercüman bulunur. Ne var ki, tercüman diye getirilen adamın
yaptığı çeviri yanlışlan giderek daha da zor bir duruma sokar sanıklan.
"Proctor" adlı bir silah uzmanı, cinayetin işlendiği silahm Sacco'nun tabancası
olduğunun anlaşıldığını söyler. Tanık olarak getirilen bir kadın işçi de,
soyguncularm tarifıni yaptıktan sonra savcının "onlar bu salondalar mı?" sorusu
üzerine parmağıyla Sacco ve Vanzetti'yi gösterir.
1920'li yıllann Amerika'smda, Sovyet Devrimi'nden etkilenen işçiler
arasında gücün kendilerinde olduğu bilinci giderek yayılmaktadır. Sacco ve
Vanzetti de, sosyalist düşünceleriylc tanınan iki insandır. Iki arkadaş,
yargılanmalannın asıl nedeninin dünya görüşleri olduğunu defalarca kez
vurgular mahkemede. Avukatları da zaten, sesini yükselten işçilere karşı açılan
davalan almasıyla tanınan Fred H.More'dur. Hâkim Thayer, daha ilk günden
avukat More'dan nefret ettiğini açıklayıp, değiştirilmesi için uğraşsa da *
başanya ulaşamaz.
Yedi hafta süren duruşma 12 Temmuz 1921'de sonuçlanır. Jüri, Sacco ve
Vanzetti'yi suçlu bulur. Bunun üzerine hâkim, İtalyan asılh iki göçmenin
clektrikli sandalyeyle infaz edilmesinc karar verir. Bunun üzerine dünyanın her
köşesindeki emek savunuculan ayaklanır. Mahkemeye ve bölge valisine yüz
binlerce protesto metni gönderilir. 1926 yıhna gelindiğinde yakalanan bir
sabıkalı Sacco vc Vanzetti'nin suçlandığı olaylann "Morelli çetesi" tarafından
yapıldığı söyler. Bu ifadc üzerine oluşturulan bağımsız bir kurul davanın
yeniden görülmcsini istcr. Hâkim bu öncriyi geri çevirir. Valinin de af istekleri
karşısmda kayıtsız kalmasıyla iki suçsuz insan 23 Ağustos 1927'de elektrikli
sandalyeye oturtulur.
Sacco ve Vanzetti öldürülür ama, mahkemede cinayet silahının Sacco'nun
tabancası olduğunu söyleycn polis memurunun, hazırladığı ilk raporda bunun
olanaksız olduğunu yazdığı unutulmaz. Tıpkı, mahkemede parmağıyla iki
arkadaşı teşhir eden tanığın ilk ifadesinin, tabanca sesinden sonra pencereye
koştuğu ve yalnızca hızla giden bir araba gördüğü yönünde olduğunun
unutulmaması gibi!.. •
Pazar Çizer yazar çizer: Zafer Temoçin (zaffertemocln@gmail.com)
Kurmalı birsaatin içini açıp baktınız mı?
Bakmadıysanız çizelim...$öyle bişeydir.
hışırtışı değif, zaman çarkTannın
sesidir aslında... (İyi laî ettik be!)
içi gibidir. Birsehirefsanesi olarak, Bünyamin ağbinin bir kez iki dakıka Bünyamin ağbiyle zaman arasındakiyakın ilişki
/raıannı tionmn e& «i vmw 9©"' kaldığı söylenır... ...... /
yalnızca hergün 7'yi göstermesiyle de sınıtiı değildir.
ızkagıt «*»&»** 0*0*0 ... . ?/<^^TKU>W<«. "iobinpar&lıkmüzayedeleri8dakikadabitirebilmek"
şeklinde özetlenebilecek bir zaman1 değerlendirme
başarısı vardır...(lnanmayan Pazargünleri saat 13'de
Cumhur'un dükkanına gelip görebilir...)
fi»\
Sözü uzatmayalım. Kadıköy Kafkas
Paşajı sahaflannda iş bir adım daha ^»«3SAHAR
ileri gitmiştirve bu pasajın herakşamüstü '
7'de kapısından çıkıp memleketin saat
ayarı yapmasını sağlayan bir Bünyamin
agbisı vardır...
Saatin dışı
nasıl olursa
olsun, içindeki irili ufaklı çarklarm,
pandüllerin, zembereğin güzelliğine
bakmaya doyamazsmız...
Zamanla yüzleşiyorsunuzdur...
AaaalMüzayedebitmişbib... O zaman pasajın üstkatına
çıkıp Müzik aletlehyapan Arslan Çekiç'e bir memaba ..
diyelim... Zorla çayiçirmesi dışında kötü huyu yoktur. "
GÜVENHOCA 0LALKİTABEVİ)
BfiRŞ(BARlŞSAHAF)
Genebirşehir
,elsanesinegOre,
buolaydan sonra
\
pasajm
zembeneğ
tfv.ıu.v boşalmış,
CP$' r * ^ * c*ş»te/;çankfer
^ » * Ğağtimışveogünbugûndür
tyjradahesnkgmyüzügöniTemiştr... : katılıyorsanız kulağınızı dört açmanızı önehriz...
,0ENYA?TtM
-m
ÖNCÇıSTeDigİM £İ£6İL6&