26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 25 KASIM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 AKP baskõcõ yönünü saklamõyor diyen, İstanbul Tabip Odasõ Başkanõ Prof. Özdemir Aktan Hastalarõm çekinir oldular MELTEM YILMAZ İstanbul Tabip Odasõ (İTO) Başkanõ Prof. Öz- demir Aktan, AKP iktidarõnõn yalnõzca dernek ya da örgütleri değil, toplumun her kesimini baskõ altõna aldõğõna işaret ederek “AKP’nin sağlık politikalarını eleştirmekten başka bir eylem yapmamamıza karşın bunun bi- le gözaltına alabilmek ya da tutuklayabilmek için yeterli bir neden olduğuna inanmış olan bazı hastalarım, açıkça bana tefon et- mekten veya e-posta göndermekten çekin- diklerini belirttiler. İTO bünyesinde çalışan hekimlerden üniversite bünyesinde olanlar bu baskıyı çok hissetmemekle birlikte, Sağ- lık Bakanlığı hastanelerinde çalışan he- kimler, başhekimler tarafından ve İl Sağlık Müdürlüğü’nden baskıya uğradılar ve İTO Genel Sekreteri başta olmak üzere birçok üyemiz sürgüne gönderildi veya gönderil- meye çalışıldı” diye konuştu. Özdemir Aktan, AKP hükümetinin uyguladõğõ baskõyõ, toplumun tüm kesimlerinin hissettiği- nin çok açõk olduğunu ifade ederek, bu baskõnõn yalnõzca örgüt-dernek yöneticileri tarafõndan değil, tüm yurttaşlar tarafõndan hissedildiğine dik- kat çekti. Aktan şöyle devam etti: “Bu baskı elbette bir korku unsuru olma- ya devam ediyor. İstanbul Tabip Odası ve TTB herkesin sağlık hakkını savunduğu için sağlığı özelleştiren Sağlıkta Dönüşüm Prog- ramı’na başından beri karşı çıktı. Açıkça hak- lı olduğumuz ve savunmamız gereken bu ko- nuda çekinilecek bir durum olmadığından bu benim ve yönetim kurulu üyelerinin davra- nış biçimlerinde hiçbir gerileme veya değiş- meye neden olmadı. Yaratılan ortamın çev- remizdekileri etkilediği açıkça görülüyor. Özellikle tutuklamaların çok yoğun oldu- ğu dönemde AKP’nin sağlık politikalarını eleştirmekten başka bir eylem yapmamamı- za karşın bunun bile gözaltına alınabilmek ve- ya tutuklanabilmek için yeterli bir neden ol- duğuna inanmış olan bazı hastalarım açıkça bana telefon etmekten ya da e-posta gönder- mekten çekindiklerini belirttiler. İTO bünyesinde çalışan hekimlerden üni- versite bünyesinde olanlar bu baskıyı çok hissetmemekle birlikte, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışan hekimler, başhe- kimler tarafından ve İl Sağlık Müdürlü- ğü’nden baskıya uğradılar ve İTO Genel Se- kreteri başta olmak üzere birçok üyemiz sür- güne gönderildi veya gönderilmeye çalışıl- dı. Bu baskı İstanbul dışındaki illerde daha da ağır olarak hissedildi” Özdemir Aktan, AKP’nin eleştirilere tahammülsüzlüğünün çok açõk olduğunu ve AKP’nin bu yönünü saklamaya bile gerek duymadõğõnõ be- lirterek özetle şunlarõ kaydetti: “İTO’nun yapõlan seçimlerinde oda yö- netimini alabilmek için Sağlõk Müdürlüğü ve Sağlõk Bakanlõğõ tüm ola- naklarõnõ seferber etmekte, ancak bu her seferinde başarõsõz oldu. Se- çimle bunun başaramayacağõnõ anlayan hükümet şimdi de yasayõ de- ğiştirerek, yönetim kurulu yapõsõnõ değiştirerek odayõ rahat çalõşamaz hale getirme ve sesini kõsma çabasõnda. Bu dönemde yakõn olarak ça- lõştõğõmõz İstanbul Sağlõk Odalarõ (İTO, İstanbul Diş Hekimleri Oda- sõ, İstanbul Eczacõlar Odasõ ve İstanbul Veteriner Hekimler Odasõ) ça- lõşmalarõnõ aksatmadõ. Karşõ çõkõlan sağlõk politõkalarõnõn toplumun ge- neline olumsuz olarak yansõdõğõ ve yansõmaya devam edeceği açõktõ. An- cak tüm meslek odalarõnõn ve sivil toplum örgütlerinin aynõ davranõşõ gösterdiği söylenemez. Halen Türkiye’deki herkes, dinlendiğini veya din- lenebileceğini düşünüyor ve inanõyor. Bu durumun baskõ yaratmama- sõ düşünülemez. Bu durumun demokrasi ile bağdaşmadõğõ açõktõr.” ‘AKP baskıcı yönünü saklamıyor’ Gezen ve Şensoy, dinleme olaylarõnõ kendilerine özgü üslupla değerlendirdiler ‘Durum gayet Ferhangi şeyler’ İstanbul Haber Ser- visi - Türkiye’nin mi- zah sanatçõlarõ, Müj- dat Gezen ve Fer- han Şensoy, dinle- me olaylarõnõ kendilerine özgü üslupla değerlendir- diler. “Top- lumun bastı- rılmak isten- m e d i ğ i n i , bunların nor- mal süreçler” olduğunu söy- leyen Gezen, “ABD ile AB ne isti- yorsa o yapılmaktadır, hükümetin günahı yoktur” dedi. Şensoy ise de- mokrasi, hukuk gibi kavramlarõn gi- derek soyut ve sanal bir hale geldiği- ni, “Durum gayet Ferhangi şeyler! Siyasal baskıya maruz kalan kişi ve kurumlar susturulmak isteniyor. Bunlar Hitler’i aşmış Humeyniengiz şeyler!” diye konuştu. Gezen ve Şensoy’un dinlemelere ilişkin değerlendirmeleri şöyle: Müjdat Gezen: Dinleme olaylarõ- nõ son derece olumlu buluyorum, ül- kemize yakõşan da budur. Bu dinleme olaylarõ ülkemiz açõsõndan hiçbir olum- suz sonuç doğurmaz. Ülkemiz son de- rece demokratik bir ülke olma özelli- ği taşõr. İslam faşizmi diye bir şey de yoktur. Her şey güllük gülistanlõk, hiç kimsenin ne işsizlikten ne mut- faktan ne de zamlardan bir şikâyeti yok. Sabah, öğlen, akşam, yatsõ herkes yatõp kalkõp Allah’a şükretmektedir. Asla toplum bastõrõlmak istenmiyor, siz Silivri Cezaevi’ne bakmayõn, bunlar normal şeylerdir. ABD ile AB ne is- tiyorsa o yapõlmaktadõr, bunda da hü- kümetin hiçbir günahõ yoktur. Not: Hü- kümetten acil para gönderilmesini ri- ca ediyorum. Ferhan Şensoy: Savcõ, “Dinledik delil yok” diyor. Bakan “dinlemeye devam” buyuruyor. Bir delil uyduru- lana kadar dinlemeler devam edecek demektir bu. Oradan bulunamazsa “nemli imzalı” belge üretilecektir. Başbakan’õn “Beni de dinlemişler” tümcesi ise olaya tüy dikiyor. Ken- disi sanki dinle- yenin kim oldu- ğunu bilmiyor. Bilmiyorsa kim tarafõndan dinlen- diğini “dinlemeye devam” buyruğu- nu veren bakanõna sorsun. Bunlar Laz fõkrasõnõ an- dõran ve fakat hiç de gülünç olma- yan Hitlerengiz şeyler. Ben dinleyenin kim olduğunu biliyorum, Başbakan’õn da bilgisi ol- sun diye söylüyorum: Goebbels! Ku- rumlar üzerinde artan hükümet baskõ- sõ size göre demokratik, hukuk devle- ti olan Türkiye’nin geleceği açõsõndan nasõl bir sonuç doğurur? Türkiye de- mokratik bir hukuk devleti olmaktan çõkmõştõr. Açõlõm, saçõlõm gü- zel de, Mustafa Balbay niçin 260 günün üzerinde bir za- mandõr mapusta? Birisi buna yanõt versin? Başbakan bil- miyorsa, bakanõna sorsun! Si- yasal baskõya maruz kalan ki- şi ve kurumlarõn susturulmak istendiği görüşüne katõlõyo- rum. Zaten domuz gribi mü- nasebetiyle herkesin ağzõna maske takõldõ. Hapşõrmayõn, hiç ağzõnõzõ açmayõn, yoksa ölürsünüz. Bunlar Humeyni- engiz şeyler! GEZEN “Toplumun asla bastõrõlmak istenmediğini, bunlarõn normal süreçler olduğunu” belirterek, “ABD ile AB ne istiyorsa o yapõlmaktadõr, bunda da hükümetin hiçbir günahõ yoktur” dedi. ŞENSOY Demokrasi, hukuk gibi kavramlarõn giderek soyut ve sanal bir hale geldiğini belirterek, “Durum gayet Ferhangi şeyler! Siyasal baskõya maruz kalan kişi ve kurumlar susturulmak isteniyor. Bunlar Hitler’i aşmõş Humeyniengiz şeyler!” dedi. YARIN: AKP istanbul Milletvekili Mehmet Domaç, Tekstil İşçileri Sendikası Genel Başkanı Rıdvan Budak, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı Birleşik Kamu-İş Genel Başkanõ Kütük: Uydurma iddialarla direniş gösterenler sindiriliyor MAHMUT LICALI ANKARA - Birleşik Kamu-İş Ge- nel Başkanõ Hasan Kütük, AKP’nin kendine boyun eğmeyen sivil-resmi tüm yapõlarõ yok etmeye çalõştõğõnõ, Türk milleti adõna karar veren yargõ- ya yapõlan saldõrõnõn tüm ulusa yapõl- dõğõnõ belirterek “Yaratılmak istenen korku imparatorluğuna karşı, top- lumdaki tüm duyarlı kesimlerin birlik ve dayanışma içerisinde ol- malarına her zamankinden daha fazla gereksinim vardır” dedi. Birleşik Kamu-İş Genel Başkanõ Hasan Kütük yaptõğõ değerlendirme- de, AKP’nin gerici ve işbirlikçi siya- si anlayõşõna boyun eğmeyen sivil- resmi tüm yapõlarõ yok etmeye çalõş- tõğõnõ belirtti. AKP’nin üniter, laik ve demokratik Cumhuriyeti tahrip et- meye dönük yaklaşõma direniş göste- ren bireyler ve kurumlarõ uydurma id- dialar üzerine kurgulanan davalarla sindirmeye çalõştõğõnõ kaydeden Kü- tük, hukuk dõşõ her tasarrufun hukuki kõlõf içinde sunulmasõnõn ulusun ne- fesini kestiğini ifade etti. Kütük şun- larõ dile getirdi: “Son yaşanan din- leme skandalı iktidarın faşizan bas- kı siyasetinin zirve yaptığının gös- tergesidir. Peki, bu baskı siyasetine karşı rejim bu ölçüde savunmasız mı? İktidar değişikliği dışında çö- züm yok mu? Son dinleme skandalı sonrasında Yargıtay Başkanı, ‘Yar- gõ savunmada’ şeklinde açıklama yaptı. Yüzlerce yüksek yargıcın temsilcisi olan Yargıtay Başkanı açık biçimde ‘Yargõya saldõrõ var’ di- yor. Başkanın yaptığı bu tespit mi- lat kabul edilmelidir. Bu saldırıyı ya- panların kimlikleri bellidir. Saldı- rının sistematik biçimde yapıldığı konusunda da kuşku yok. Şimdi bu- rası çok önemli, burada duracaksı- nız. ‘Yüksek yargõ olarak saldõrõ al- tõndayõz’ diyorsanız, ‘Türk milleti adõ- na’ karar verenler olarak size ya- pılan saldırının ulusa yapıldığı bi- linciyle gereğini yaparak Cumhu- riyete ve onun üzerinde yükselen hu- kuk devletine olan borcunuzu öde- yeceksiniz.” Yargõya bu saldõrõyõ yapanlarõn bedel ödemekten korkmadõğõna işa- ret eden Kütük, anayasal görev ve sorumluluğunu yerine getirenlerin de bedel ödemekten korkmamasõ gerektiğini ifade etti. Kütük, Tür- kiye’nin onurlu yargõç ve savcõlarõnõ ve onlarõn kurumlarõnõ dinletme cesaretini göstererek üzerlerine te- rörist yaftasõ yapõştõran yargõç ve savcõlarõn hukuk devletine hesap vermesi gerektiğini belirtti. ‘AKP kendine boyun eğmeyenleri yok ediyor’ Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu, Anayasa Mahkemesi, Yargõtay ve Danõştay’õn sistematik saldõrõnõn parçasõ olan hukuk dõşõ tasar- ruflara asla prim vermemesi gerektiğini kaydeden Kütük, anayasal görev ve sorumluluklarõn doğrultusunda ulus adõna rejimi koruma kararlõlõğõnõ gösteremeyenlerin cüppelerini katlayõp kenara çekilmesi ve sorumluluğunun gereğini yapacak yargõçlar ve savcõlara yer aç- masõ gerektiğini ifade etti. Kütük, rejimi, kamu düzenini ve sosyal hukuk devletini tahrip eden saldõrõlara karşõ yargõ kurumlarõnõn, ya- sal sõnõrlar içinde bütün önlemleri almasõnõ umut ettiğini belirterek “Yaratõlmak istenen korku imparatorluğuna karşõ, toplumdaki tüm duyarlõ kesimlerin birlik ve dayanõşma içerisinde olmalarõna her za- mankinden daha fazla gereksinim vardõr” diye konuştu. ‘Dayanışmaya gereksinim var’ FerhanŞensoy Müjdat Gezen ŞULE KÖKTÜRK Merkezi ve yerel yönetim bürokratla- rõnõn yüzde 76.9’u cep telefonu görüş- melerinin, yüzde 82.4’ü makam odasõn- dan yaptõğõ görüşmelerin dinlendiğini, yüzde 68.5’i kendisine karşõ ortam din- lemesi yapõldõğõnõ düşünüyor. Bürokrat- larõn yüzde 59.7’si işyerinde muhbirle- rin olduğunu, yüzde 73.2’si kendisinin fişlendiğini düşünüyor. Avrasya Kamuoyu Araştõrmalar Mer- kezi’nin (AKAM), Uzman Araştõrmacõ- Stratejist Mehmet Sefa Pösteki koordi- natörlüğünde ve danõşmanlõğõnda, 6’sõ bakanlõklar daire başkanlõklarõ, 1’i böl- ge müdürlüğü, 79’u il müdürü, 124’ü il müdür yardõmcõsõ, 179’u yerel yönetim- ler müdürü, 184’ü yerel yönetimler mü- dür yardõmcõsõ seviyesinde olmak üzere toplam 573 merkezi ve yerel bürokra- tõyla yaptõğõ araştõrmanõn sonuçlarõ açõklandõ. Araştõrmaya katõlan bürokrat- larõn yüzde 76.9’u cep telefonlarõnõn dinlendiğini, yüzde 23.1’i dinlenmedi- ğini düşünürken yüzde 82.4’ü makam odasõndan yaptõklarõ telefon görüşmele- rinin dinlendiğini yüzde 7.6’sõ dinlen- mediğini düşünüyor. Bürokratlar ara- sõnda, kendisine karşõ ortam dinlemesi yapõldõğõnõ düşünenlerin oranõ ise yüz- de 68.5. Araştõrmada bürokratlara, iş- yerlerinde muhbir olduğundan şüphele- nip şüphelenmediği de soruldu. Bu so- ruya bürokratlarõn yüzde 59.7’si “evet”, yüzde 40.3’ü “hayır” yanõtõnõ verdi. “Size karşı fişleme yapıldığın- dan şüphelendiğiniz oluyor mu” soru- su da sorulan bürakratlarõn yüzde 73.2’si bu soruya “evet”, yüzde 26.8’i “hayır” dedi. Bunun ardõndan sorulan “Fişlemenin devlet ku- rumları tarafından yapı- lıp yapılmadığı” sorusu ise yüzde 69.1 oranõnda “evet” yanõtõnõ aldõ. Araştõrmaya katõlan bü- rokratlarõn yüzde 52’si modern yaşam tarzõnõ benimsemiş olan- larõn meslekte yükselişinin en- gellendiğini düşündüğünü belirtirken yüzde 48’i düşünmediğini açõkladõ. Araştõrmaya göre, bürokratlarõn yüzde 87.5’i telefondan mahrem konularõ ko- nuşurken tedirgin olduğunu ifade eder- ken yüzde 12.5’i olmadõğõnõ söyledi. Dinleme kayıtları delil olmamalı Araştõrmada merkezi ve yerel yönetim bürokratlarõna “Telefon ve ortam din- lemelerinin yasal olmayan yollarla da yapıldığını düşünüyor musunuz” so- rusu soruldu. Bu soruya bürokratlarõn yüzde 74.6’sõ “evet” yüzde 25.4’ü “ha- yır” yanõtõnõ verdi. Bürokratlarõn yüzde 71’i, “Yasal olsa bile telefon dinlemek özel hayatın gizliliği ilkesine aykırı- dır” söylemine katõldõğõnõ, yüzde 29’u katõlmadõğõnõ belirtti. Bürokratlar ayrõca büyük oranda devlet kurumlarõnõn birbi- rini dinlemesinin doğru olmadõğõnõ dü- şündüğünü söyledi. Bu düşüncede olan bürokratlarõn oranõ yüzde 80.3. Araştõr- maya göre, bürokratlarõn yüzde 81.9’u dinleme kayõtlarõnõn delil sayõlmasõnõn doğru olmadõğõnõ düşünüyor. Araştõr- maya katõlan bürokratlara “Dinleme kayıtlarının iktidar partisine servis edildiğine inanıyor musunuz” sorusu da soruldu. Bu soruya bürokratlarõn yüzde 69.8’i “inanıyorum”, yüzde 16.9’u “inanmıyorum” yanõtõnõ verir- ken, yüzde 13.3’ü fikir belirtmemiş. Araştõrmaya göre, bürokratlarõn yüzde 68.3’u “Muhalif grupların özellikle dinlendiği iddialarına katıldığını” be- lirtti. “Dinleme kayıtlarının iktidar ta- rafından medyaya servis edildiği id- dialarına katılıyor musunuz” sorusu- nun da sorulduğu bürokratlarõn yüzde 59.2’si bu düşünceye “katıldığını”, yüzde 30.8’i “katılmadığını” belirtir- ken yüzde 10’u fikir belirtmedi. Araştõr- maya katõlan bürokratlarõn yüzde 71.5’i muhalefet partilerinin dinlendiğine inandõklarõnõ belirtirken yüzde 58.6’sõ “Türkiye’nin giderek polis devleti re- jimine doğru sürüklendiği” söylemine katõldõğõnõ ifade etti. B Ü R O K R A T L A R : Dinleniyor fişleniyoruz D i n l e n i y o r s u n . . . İ z l e n i y o r s u n . . . S u s t u r u l d u n . . . Korku imparatorluğu 9 A&G araştırma şirketinin yaptığı araştırmanın sonuçları Akşam’da “Paronaya patladı” manşetiyle yayımlandı. Ankete göre, 18 yaş ve üstü yetişkin nüfusun yüzde 15,6’sı telefonlarının dinlendiğini ve bu nedenle tedirgin olduğunu söylüyor. Bu oran geçen yıl yüzde 8.4’tü. “Zaman zaman tedirginlik duyuyorum” diyenlerin oranı ise yüz- de 18. Her 3 kişiden birinin dinlendiği düşüncesiyle korku yaşadığını kaydeden şirketin sahibi Adil Gür, Türkiye’de 17 milyon kişinin paranoya yaşadığını kaydetti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear