28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B kultur@cumhuriyet.com.tr Bizeleştirilere açığız,ama öneridegelmeli ELİF BEREKETLİ B ir TÜYAP İstanbul Kitap Fuarõ daha sona erdi. Bu yõl ana temasõ Kültürlerarasõ Di- yalogda Çeviri olarak belirlenen fuara 550 yayõnevi ve sivil toplum kuruluşu katõlõrken, fuarda yurtdõşõndan 28 ülke ve 62 katõlõmcõ yer aldõ. Geçen yõl 323 bin okurun gezdiği Kitap Fuarõ’nda bu yõl izleyici sayõsõ 329 bine ulaştõ. Fu- arla ilgili olarak, her yõl olduğu gibi bu yõl da gerek yayõncõlardan, gerek okur- lardan çeşitli eleştiriler de geldi. Söz ko- nusu eleştirileri 15 yõldõr fuarõn genel koordinatörlüğünü üstlenen Deniz Ka- vukçuoğlu’na yönelttik ve yanõtlarõnõ almaya çalõştõk. -Kimi yayıncılar TÜYAP Kitap Fuarı’nın 28 yıldan sonra artık ken- dini yenilemesi, daha çağdaş ve ye- ni bir kimliğe bürünmesi gerektiği- ni öne sürüyor. Ne dersiniz? Yeni projeler var mı? -Ben 15 yõldõr bu tür şikâyet- leri dinliyorum ve artõk ne yanõt versem bilemiyorum. Biz geçmiş yõllara göre önemli bir atõlõm yaptõk. Bu yõl ilk kez açtõğõmõz uluslararasõ salona 28 ülke ka- tõldõ. Belli miktarda telif satõşõ ol- du. 70’e yakõn yabancõ yazar ka- tõldõ. Çeviri merkezi açtõk, ora- da 12 etkinlik oldu. Bence artõk fuarõmõz Selanik, Paris, Londra ve Göteborg fuarlarõyla kõyasla- nacak kadar çağdaş. -Uluslararası boyutunun ye- terli olmadığına dair de eleş- tiriler geliyor. Perakende sa- tışlar dışında, uluslararası te- lif alışverişinin de yapılması düşünülüyor mu? -Her şeyden önce, biz hep kõ- yaslandõğõmõz Frankfurt ve Bo- logna gibi bir telif fuarõ değiliz. Her girişim ait olduğu ülkenin standartlarõna göre planlanõr. Burasõ bir okur fuarõ; onlar ise meslek içi fuarlar. Biz bugün ‘Evet tamam, bir bölümümüz de artık telif fuarı oluyor’ di- yebiliriz, güç olan bu değil. Fu- ar ticari bir olaydõr; Türkiye ya- yõncõlõğõnõn bir fuarõnõn olmasõ için, sergilenebilecek ürünün de olmasõ gerekir. -Bunu ‘tecimsel bir alışveriş fuarı’ olarak niteliyorsunuz, ancak aslında birçok kişi fua- rın kültürel boyutu için bura- da. Bir yandan da gerek et- kinlik sayısının fazlalığı, gerek bun- ların niteliği ve TÜYAP tarafından yeterince sahiplenmiyor oluşu hak- kında eleştiriler var. -Biz Türkiye’nin gerçeklerine yanõt veriyoruz kültürel kimliğimizle. Ancak kültürel boyut sonsuzdur. Siz taşbi- limcilikle ilgili bir etkinlik yaparsõnõz, 3 kişi katõlõr. Bu sizin etkinliğinizin kö- tü olduğunu göstermez. Eleştirilerin ar- dõndan öneri de getirmek lazõm. Ne ya- palõm yani? Az kişinin katõldõğõ etkin- liği kapatalõm mõ? Biz aksine çoğalt- maktan yanayõz. Burada bir sürü ya- yõncõ var, herkes kendini ifade etmek istiyor. Ben fazla sayõda etkinlikten ra- hatsõz olmuyorum. Sahiplenme konu- suna gelince, biz burada yalnõzca alan sunarõz. Organizasyon onlara aittir. Aksi takdirde bir Büyük Birader du- rumu olurdu. -Bu yılın ana teması olan ‘Kültür- lerarası Diyalogda Çeviri’nin yete- rince vurgulanmadığı, doğru kişilerle doğru etkinliklerin yapılmadığı da ileri sürüldü. Ne dersiniz? -TÜYAP bir fuarcõlõk şirketi, temel işlevi fuar düzenlemek, teknik düzeni kurmak, katõlõmcõ ilişkisini iyi tutmak. Biz bir kültür kuruluşu değiliz. Biz or- tamõ sağlarõz, aksi takdirde haddimizi aşmõş oluruz. Bizim yaptõğõmõz tek şey onur yazarõnõ seçmek, içeriğe müdahil olamayõz. Bu çeviri temasõ mevzusu da böyle. İnsanlar eleştirilerini lütfen ÇEVBİR’e iletsinler. Çeviri temasõnõ danõşma kurulumuz seçti, o kadar. Meslek örgütü ‘Bu işi böyle yapaca- ğız’ derse, bizim söz hakkõmõz kalmaz. Ama ‘Siz de gözlemlediniz mi bu ek- siği?’ derseniz, e tabii, evet. Etkinlik- lere çok önemli birkaç çevirmenimizin katõlmadõğõnõ fark ettim. -Hem okurların hem de yayıncı- ların en önemli yakınmalarından biri de, fuar yerinin kente uzaklığı. Yeniden kent merkezine dönme ola- sılığı var mı? Kesinlikle yok. Biz kentin büyüdü- ğü yerdeyiz, her yõl ziyaretçi sayõmõz artõyor. Silivri-Bakõrköy arasõnda 12 milyon kişi yaşõyor. Şikâyetlerin gel- diği Beyoğlu, Şişli, Sarõyer ve Beşik- taş bölgesinde ise 1.2 milyon. Kime gö- re, neye göre uzağõz? Bu rakamlar eli- nizde olsa ve siz bir fuar şirketi olsa- nõz ne yapardõnõz? Ayrõca bu bir İs- tanbul fuarõ değil, Bursa’dan, Mer- sin’den, Zonguldak’tan öyle çok insan var ki! Bu bir Türkiye fuarõ! Fuarlar, dünyanõn hiçbir yerinde kentin kalbi- nin atttõğõ yerde değildir. “Fuar Be- yoğlu’na gelsin” diyorlar. Beyoğlu bir gezme yeri. Biz oradayken mükerrer zi- yaretçi, toplam ziyaretçi sayõsõnõn ya- rõsõ idi. Kentin ortasõndaysanõz büyü- me olasõlõğõnõz yoktur. O eleştirilen pa- nayõr ortamõ, asõl Beyoğlu’nda olur. İn- sanlar buraya kitap almaya geliyor, bun- ca mesafeyi bu amaçla kat ediyorlar. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarõ Genel Koordinatörü Deniz Kavukçuoğlu eleştirileri yanõtladõ: “Her şeyden önce, biz hep kıyaslandığımız Frankfurt ve Bologna gibi telif fuarı değiliz. Burası bir okur fuarı, onlar ise meslek içi fuarlar.” “Biz kentin büyüdüğü yerdeyiz. Silivri- Bakırköy arasında 12 milyon kişi yaşıyor. Şikâyetlerin geldiği bölgede ise 1.2 milyon. Kime göre, neye göre uzağız?” TÜYAP Kitap Fuarõ’nda “sigara” bu yõl da gündemdeydi. Genel Koordinatör Deniz Ka- vukçuoğlu’nun, ödül gecesinde, sigara yasağõnõ “Burası kamusal alan değil!” diyerek delmesi tar- tõşmalara yol açtõ. Dahasõ, sinirlenip salonu terk edenler bile oldu. Kimileri de bu açõklamayõ se- vinçle karşõladõ, hemen sigaralarõnõ yaktõ. Ne ki “si- gara mevzuu” ödül gecesiyle sõnõrlõ kalmadõ. Ki- mi yazarlarõn, kitaplarõnõ imzalarken bile masanõn altõndan gizliden gizliye sigara içtikleri gözlendi. Fuarõn baş aktörlerinden biri de “domuz gri- bi”ydi. İmza atarken maske takõp özel yapõm say- dam kulübenin içinde oturan yazarlar bile vardõ. Kimi yayõncõlar antibakteriyel sõvõ kullanõyordu. Tuvaletlerin çõkõşõna da bu tür sõvõlar yerleştiril- mişti. Satõş yapanlarõn bazõlarõ plastik eldiven tak- mõştõ. Ziyaretçilerin bazõlarõnda korunma maske- leri göze çarparken, yayõncõlarõn maskeden uzak durduklarõ görüldü. Domuz gribi yüzünden okul gezilerinin birçoğu iptal edildi. Fuara ulaşmak isteyen kitapseverler yollarda bir kez daha çile çekti. Yağmurla birlikte daha da felaket bir hale gelen trafiğe takõlmamak için inip yürüyenlerin sayõsõ bile az değildi. Yayõnevlerinin ortak bir derdi vardõ. Dağõtõmcõ- lar ve kitapçõlarõn, aynõ fu- arda yan yana satõş yap- tõklarõ yayõnevlerinin ki- taplarõnõ sergilemeleri, üs- telik kimi durumlarda da- ha da ucuza satmalarõ pek çok yayõncõyõ rahat- sõz etti. İdefix, “e-kitap projesi”ni, fuar boyunca kendi standõnda tanõttõ. Kimi okurlarõn, İdefix görevlilerine “Böyle kitap mı olur?” di- ye çõkõştõklarõ gözlemlenirken, pek çoklarõnõn da projeyi olumlu karşõladõğõ görüldü. İdefix yetki- lileri de birçok yayõnevinin projeye destek verdi- ğini söylüyordu. ‘Sigarayasağõ’ve‘domuzgribi’başrollerdeydi T Ü Y A P 2 8 . İ S T A N B U L K İ T A P F U A R I K U L İ S İ N D E N 10 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear