24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr 10 KASIM 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Kefil Başbakan Yıllardır büyük çoğunlukla iktidarda, sınırsız kadrolaşmış bir hükümetin başbakanının, hangi konuda olursa olsun kürsüye çıktığında uzmanlar katkısıyla donatıldığından kuşku duyamayız. Yine de Başbakan Erdoğan’ın kürsü konuşmalarında öylesine bireysel bir tavrı, “ben” diyen, önyargılarını öne çıkaran, demokrasi kültüründen çok diktatoryal kültüre, padişahlığa özenen buyurgan halleri var ki.. Yoksunlaşma, yoksullaşma ile yeniden hortlayan aşiretler, tarikatlar, cemaatler, ırkçı, dinci kimlikler sarmalında zayıflayan yurttaşlık bilinci, bireyin tebaa olma, çaresizlik duygusuyla güçlüye, saldırgana teslim olma eğilimi karşısında.. siyaseten geçerli bir yöntem olabilir. Ancak iktidar süreci uzadıkça, kitlelerin hak kayıpları katlanıp, adalet duyguları yaralandıkça, giderek ters tepecek bir silaha da dönüşüyor. Dünün haberlerinde, uluslararası yargı kararı ile insanlık suçlusu olduğu sonucuna varılmış, yakalanması istenen Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir’in Türkiye’ye gelmesi sorununun, son derece esnek bir siyaset ile sorun olmaktan çıkarılmasının başarı(!) öykülerini dinledik. AKP iktidarı Cumhurbaşkanı-Başbakanı ile hem Ömer el Beşir’in Türkiye’ye gelmesini kınayan AB siyasilerine gereken postayı koymuşlar, hem de el altından Sudan Başkanı’nın Türkiye’ye gelişini önleyerek, uluslararası arenada Türkiye’yi zor durumda bırakacak konumdan kurtarmışlardı. İslam dünyasında, Sudan’da Türkiye’nin, petrol ağırlıklı olduğu söylenen âli çıkarlarını kollarlarken, AB katında, Batı dünyasında ciddi hesap vermekten nasıl kurtulmuşlardı? Yandaş medya yorumcuları ballandıra ballandıra anlatmaktalar.. Bizim üzerinde kara kara düşünmemiz gereken, Başbakan Erdoğan’ın Sudan yönetimine nasıl kefil olduğu. Başbakan Erdoğan gerçi bir kelime oyunu ile “Darfur’da soykırım olmadı” dedi. Bildiğimiz kadarı ile Sudan’ın iktidar icraatını, başkanını mahkûm eden kararda da soykırımdan değil, kırımdan, büyük insanlık suçundan söz ediliyor. Sorun Başbakanımızın kalabalık bir heyetle gittiği ve gazetecilerin de tanık olduğu katliam izlerine Sudan’da rastlayamadığından söz etmesinde.. Tanıklar biraz ürkek tanıklıklarını aktarırken, gördükleri kamplarda Filistin’den beter sahneleri yadsıyamıyorlar. Başbakanımızın kefil olma gerekçesi daha da ürkütücü; ahlak dini İslamın felsefesinden yola çıkıyor, Müslümanların insanlık suçu işleyemeyecekleri, Müslüman olmalarının kefalet için yeterli gerekçe olduğunu söylemeye kalkışıyor ki.. Dünya çapında yaşanan İslami terör eylemleri bir yana, farklı mezheplerden Müslümanların birbirlerini katlettikleri eylemler dünyayı kasıp kavururken, Müslümanların inancını, felsefesini kullanarak, dini siyasete alet edip suç işleyenleri toptan savunmak gibi bir bağışlanamaz yargıya varmak istiyor ki.. İşte anayasal, yasal, hukuki demokratik düzen içinde seçimle işbaşına gelmiş, laik demokratik cumhuriyetin başbakanının, bu çarpık toptancı kefil olma eğilimi gerçekten ürkütücü, siyasal İslamcılık üzerinden siyaset yapma yöntemi oluyor. Başbakanımız aynı konuşması içinde bir başka kritik konuda da kefil oldu ki.. Yeri geldikçe demokrasilerde suç olan yargıya müdahaleyi asla düşünmediklerini söyleyip durmasını kendi kendine kendisi için yalanlamış oluyor.. Başbakan Askeri Yargıtay’ın şu çok kritik ıslak imza tartışması üzerinden, Ergenekon davası yargısından ıslak imzanın aslının belgesini istemesini eleştiriyor. Kendini yargının üstüne koyarak, ıslak imza ile ilgili bilirkişi raporunun asıl belge olduğu sonucuna vararak kamuoyuna bu yargısını ilan ediyor. Daha doğrusu kamuoyu yolu ile askeri yargı yetkisine doğrudan müdahale etmiş, kendini bu yargının üstünde hukuk kararı veren makam ilan etmiş oluyor. Başbakanımızdan çok daha uzun soluklu dönemlerin (12 Mart, 12 Eylül süreçleri dahil) askeri-sivil bana göre fark etmez darbe hukuk uygulamalarını, yargılamalarını, siyasi davalarını izlemiş bir gazeteci olarak benim bile bağırasım geliyor. Aynı dava süreci içinde birbirlerinin zıddı o kadar çok bilirkişi raporu, yetkili uzman tanıklıklarını yaşadım ki... Yıllar süren yargılamalarda yasal, hukuki geçerliliği olan belgelere ilişkin öylesine çok oyunların oynandığı, dolapların döndüğüne tanıklık ettim ki... Daha işin başında olunan bu davanın ıslak imza belgesi üzerinden söz söylemek elbette haddim değil. Ancak Sayın Başbakanımızın da “ıslak imzanın asıl belgesini isteyemezsiniz, bilirkişi raporu asıl belgedir” demek hiç hadleri değil. Sanayi üretimindeki gerileme trendi eylülde hõzlanõnca Bakan Ergün sorumluluğu Ramazan’a yükledi: Bayram girdi, böyle oldu “Eylülde normal çalõşsaydõk ağustosa göre artõş olurdu” diyen Bakan Ergün’e göre, “toplumu nasõl yaparõz da karamsarlõğa, kötümserliğe sevk ederiz, olumsuz psikoloji oluştururuz diyenler var.” Ankara-İstanbul (Cumhuriyet) - Sanayi üretimi eylül ayõnda beklentilerin üzerinde da- ralõnca Sanayi ve Ticaret Bakanõ Nihat Ergün, durumu “bayram tatili” ile açõklamayõ seçti. Ergün, “Sanayi üretim endeksinde eylül ayında yaşanan gerileme, eylül ayında bay- ram tatili olması ve çalışma gün sayısında azalma nedeniyledir” dedi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), geçen yõl ağustos ayõnda inişe geçen ve son 13 ay boyunca sürekli olarak daralan sanayi üretiminin eylül ayõnda da bir önceki yõlõn aynõ ayõna göre yüz- de 8.6, bir önceki aya göre ise yüzde 0.2 düşüş gösterdiğini açõkladõ. 2008 yõlõ eylül ayõnda da yüzde 4.3, bu yõlõn ocak ayõnda yüzde -21.3, şubat ayõnda -23.8 ge- rileyen sanayi üretimindeki daralma hõzõ daha sonra yavaşlamaya başlamõş ve sõrasõyla mart- ta yüzde 20.8, nisanda yüzde 18.5, mayõsta yüz- de 17.3, haziranda yüzde 10.3, temmuzda yüz- de 9.0, ağustosta yüzde 6.3’lük veriler açõk- lanmõştõ. Reuters’in 16 banka ve aracõ kurum ekonomistinin katõlõmõyla TÜİK’in açõklama- sõ öncesi yaptõğõ ankete göre, toplam sanayi üre- timinin eylülde bir önceki yõlõn aynõ ayõna gö- re medyan bazõnda yüzde 7.1 daralmasõ bekle- niyordu. TÜİK’in Ana Sanayi Gruplarõ sõnõf- lamasõna göre 2009 yõlõ eylül ayõnda, bir önceki yõlõn aynõ ayõna göre en yüksek düşüş yüzde 18.2 ile sermaye malõ imalatõnda görüldü. Söz konusu sõnõflamaya göre diğer gruplar incelendiğinde, enerji yüzde 8.2, ara malõ imalatõ yüzde 8.0, da- yanõksõz tüketim malõ imalatõ yüzde 7.5 oranõnda düşerken, dayanõklõ tüketim malõ imalatõnõn ise yüzde 10.1 oranõnda arttõğõ gözlendi. Alt grup- larda da 2008 Eylülü’ne göre en yüksek düşüş yüzde 33.8 ile diğer ulaşõm araçlarõnõn imala- tõnda, yüzde 31.0 ile kok kömürü ve rafine edil- miş petrol ürünleri imalatõnda görüldü. En yüksek artõş ise yüzde 23.3 ile büro makinele- ri ve bilgisayar imalatõnda gerçekleşti. Daralma hõzõndaki yavaşlamanõn yerini eylülle birlikte yeniden artõşa bõrakmasõ üzerine so- rumluluğu Ramazan Bayramõ’na atan Bakan Ergün, Ankara Sanayi Odasõ’nõn (ASO) 6. Or- ganize Sanayi Bölgeleri Başkanlarõ Toplantõ- sõ’nõn açõlõşõnda yaptõğõ konuşmada, 2009 mart ayõndan itibaren sanayi üretim endeksinde yukarõ eğilimin yaşandõğõnõ ve trendin yuka- rõ döndüğünü belirtirken, “Eylülde normal ça- lışma temposuyla devam edilseydi ağusto- sa göre birkaç puan artış görebilirdik. Ge- nel eğilim, trend değişmemiştir. Trend, sa- nayi üretiminin artması istikametindedir, çarkların dönmesi istikametindedir” dedi. Bir an önce sosyal tedbirleri alõn DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, Eylül 2009’da sanayi üretiminin yüzde 8.6 olarak ge- rilemesinin sosyal ve ekonomik tedbirlerin bir an önce hayata ge- çirilmesini acil hale getirdiğini bildirdi. Görgün, Eylül 2009 sanayi istatistiklerine işaret ede- rek, şunlarõ kaydetti: “Eylül 2009 sanayi istatis- tiklerine göre, sanayi üretimi Eylül 2009’da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.6 azal- mıştır. Böylece sanayi üretimi 14 aydır istikrarlı biçimde ge- rilemesine devam etmiştir. Ey- lül 2009’da sanayi üretiminin yüzde 8.6 oranında gerilemesi, istihdamı koruyan ve gelişti- ren, yatırımları arttıran, sosyal ve ekonomik tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesini acil hale getirmiştir. Beklenti ertelendi İstanbul Sanayi Odasõ Yöne- tim Kurulu Başkanõ Tanıl Kü- çük eylül ayõ sanayi üretimi ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptõ: “On dört aydır aralıksız de- vam eden küçülme sürecin- de, altı ay aradan sonra, ilk kez, bir önceki aydan daha yüksek bir küçülme oranı ile karşılaşmış bulunuyoruz. Toparlanma eğiliminde bek- lediğimizin ötesinde bir ya- vaşlama ortaya çıkmıştır. Sanayi üretiminde artıya ge- çiş beklentimiz biraz daha er- telenmiştir.” TÜİK’in açıkladığı Sanayi Üretimi verilerini değerlendiren Bahçeşehir Üniversite- si Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi Direktörü Seyfettin Gürsel ve araş- tırma görevlisi Onur Altındağ, “Eylül verileri sanayinin durgunluktan çıkmakta zorlandığını göstermektedir. Bu bağlamda yarın açıklanacak ekim ayı kapasite kullanım oranındaki gelişme önemle değerlendirilmelidir” dedi. Bu yõl iş dünyasõ da Atatürk’ü çeşitli et- kinliklerle anõyor. Bu şirketler arasõnda yer alan Varan, Konaklama Tesisleri’nde “Atatürk’ü Anma Köşesi” hazõrladõ. Oluş- turulan köşede ayrõca, Atatürk’ün görül- memiş fotoğraflarõndan hazõrlanan dev bo- yutta bir kolaj çalõşmaya yer verileceği de belirtildi. “Atatürk’e özlemimizi şarkõlarla anlatacak, onun şahsõnda bu topraklarõ bi- ze yeniden yurt yapanlarõ anacağõz. 10 Ka- sõm, Türkiye’deki herkes için özel ve an- lamlõ bir gün” denilen açõklamada, Va- ran’õn 10 Kasõm’da seyahat eden tüm yol- cularõna özenle seçilen Atatürk rozeti hediye edileceği de duyuruldu. İŞ DÜNYASI ATA’YI ANIYOR DİSK GENEL SEKRETERİ: soner@cumhuriyet.com.tr ATATÜRK’ten Özür Diliyoruz 10 Kasım 2009 ? Tek hedefimiz İslam Devleti’dir! ? Hem laik, hem Müslüman olunamaz! ? Elhamdülillah şeriatçıyız! ? Cumhuriyet rejimi başarılı olamamıştır! ? Kemalizm bitmiş tükenmiştir! ? Türkiye’yi pazarlıyorum! ? Türkiye bir tür eyaletlere bölünmelidir! DİYENLER Bugün ? Çankaya’dadır. ? TBMM’nin başındadır. ? TBMM’yi doldurmuşlardır. ? Hükümetin başına geçmişlerdir. ? Yargıya el atmışlardır. ? İşte bu insanlar, bir bütün olarak bize bıraktığın Türkiye’yi, bölünmeye götürecek bir macerayı senin ‘kurduğun Meclis’te görüşmek üzere “10 Kasım” gününü seçtiler. ? ÖZÜR diliyoruz. Gerekenler kesinlikle yapılacaktır! KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear