24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B 9 EKİM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Irmak Düşünün... Söylemekle susmak arası bir şey... Bir durgunluk, olup bitenler karşısında umursamazlık. Boşlukta uzanan bir dünya, çaresiz insanlar. Belki bir yerlerde bütün gökyüzü buz kesiyor so- ğuktan. Çocuklar üşüyor, kadınlar yorgun, erkekler ses- sizliğin içinde bir soluk oluyor. Büyük bir ırmak düşünün akan, ağaçlar düşünün dallarında kuşlar. Bir kent düşünün, kasaba, bozkırın orta yerinde yal- nızlıktan çatlayan. Yaşamı düşünün biraz, insan olmanın onurunu, ka- dınları düşünün. Hamide 23, Ayşe 17, Emine 17 ve Asiye 16 yaş- larında. Ceyhan Irmağı’nda ölümle buluşan dört kız kardeş. Neden intihar ettiler, o yaşta niçin ölümü seçtiler? Neredeyse beş-altı gündür bu intihar olayını dü- şünüyorum. Yazılıp çizilenleri okuyorum. Hava da ne güzel İstanbul’da! Sanki bir ilkyaz esintisi içinde koskoca kent... Haberlere bakıyorum, aldığım notları gözden ge- çiriyorum. Sınırötesi harekât tezkeresi Meclis’ten geçti. Sahi şu “Milli Birlik Projesi”ne ne oldu? Kürt açılımı tutmamıştı, demokratik açılım denildi, o da tutmayınca “Milli Birlik Projesi”. Ulusal birlik yani ulusal tümlük, ulus devletin ol- mazsa olmaz koşulu değil mi? Camilere asılan mahyaları gördünüz mü? Süleymaniye’de “Ne mutlu Türk’üm diyene”, Ye- ni Cami’de “Milli birlik esastır”, Sultanahmet’te “Or- dumuza şükran borçluyuz” mahyaları asılmış. Türkiye’de neredeyse kıyamet kopacak... Neden rahatsızlık duyuluyor “Ne mutlu Türk’üm di- yene”den? Dinci gazetelere bir bakın, orduya nasıl saldırı- yorlar... Bu ordu işgal ordusu mu ey karayobaz çeteleri, haydi açık açık yazın kafanızdan geçenleri? Geceleri yataklarınızda rahat uyurken, ordu sınır boylarında... Gerçek yüzleri, camilere asılan “Ordumuza şükran borçluyuz” mahyalarına gösterdikleri tepkiyle orta- ya çıkıyor. Ben düş kurmasını severim... Bir kıyı kasabasının yalnızlığı gelir aklıma İstan- bul’da hava ilkyazı anımsatınca. Beyberbeyi’nde denize yakın bir yerde oturup kahvemi içerken bir bakmışım Amasra’da ya da Kaş’ta güneşin doğuşunu seyrediyorum. Eğer akşamsa, evimin bahçesinde gözlerimi gö- ğe çevirip koşup giden altın sarılar içinde, saçlarını rüzgâra vermiş yıldızlarla konuşurum. Belki Cunda’da, Foça’da Siren kayalıklarında, Ana- mur’da, Burhaniye Ören’deyimdir. Masalımsı bir dünyada yaşamayı severim. O zaman içimdeki hüzünler dağılır, umuda doğ- ru yolculuğa çıkarım. Umut esintileri yok yine bugün. Yaşananlar insanın içini acıtıyor... Kahramanmaraş’ta Ceyhan Irmağı’na atlayıp bo- ğularak ölen dört genç kızı düşünüyorum. En büyüğü 23, en küçüğü 16 yaşında dört kız kar- deş. Kız kardeşlerin üçü okula gidiyor ve dersleri çok iyi. Sekiz çocuklu aile 15 yıl önce Diyarbakır’dan Kah- ramanmaraş’a göç etmiş. Belki zorunlu bir göç! Baba Abdüllatif Karaağaç, bir tarikat şeyhinin mü- ridi, gazete haberlerinden öğrendiğim kadarıyla. Baba, lise öğrencisi 16 yaşındaki Asiye’yi zorla ev- lendirmek istiyormuş... Ölüme yolculuk bu yüzden mi? Asiye’nin arkadaşları, oturdukları mahalledeki komşuları ve esnaf böyle söylüyor. Bu sırada bir haber dikkatimi çekiyor: “Kan davamız var, bu yüzden okula gidemiyoruz!” Üç kız çocuğunun fotoğrafına bakıyorum bir sü- re. Van’ın Muradiye ilçesi... Kan davası nedeniyle soyadı “Avcı” olan 47 ço- cuk evlerinden dışarıya çıkamıyor. Kırgamış yaylasında çıkan kavgada “Avcı” ve “Ha- sar” aileleri çatışmış... Bir kişi ölmüş çatışmada, iki kişi de yaralanmış. Türkiye’nin acı bir gerçeği aşiret, kan davası ve tarikat ilişkileri... Çünkü ağa, şeyh ne derse, aşiret, mürit onu yap- mak zorunda... Feodal yapı 80 yıldır kırılamıyor Güneydoğu’da! Bir yanda demokrasi ve özgürlük nutukları... Öte yanda şeyh, ağa, tarikat ve devlet baskısı. Bu sorunlar çözümlenmeden Güneydoğu ve Do- ğu gerçeğini algılayabilir miyiz? hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Çiçek’ten anayasa vurgusu! NİĞDE (AA) - Başba- kan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek, Niğde Üniversite- si’nin akademik yõlõnõn açõlõşõnda yaptõğõ konuş- mada, her fikrin tartõşõl- masõndan yana olduklarõnõ söyledi. Çiçek, “Ancak her toplumun ortak değer- leri var. Bizim değerleri- miz de anayasanõn ilk 3 maddesinde yer almõştõr. Ne yaparsak yapalõm, bu üç maddeyi dikkate alarak yapmalõyõz” dedi. Akman ile Yücel’e son süre ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - RTÜK Baş- kanõ Davut Dursun ve es- ki Başkanõ Zahid Ak- man’õn da aralarõnda bu- lunduğu 3’ü eski 9 RTÜK üyesi ve 5 bürokratõ hak- kõnda “idari yargõ kararla- rõnõ uygulamamak suretiy- le görevi kötüye kullan- dõklarõ” iddiasõyla açõlan davaya devam edildi. Ak- man ve Yücel’e gelecek celse hazõr bulunmalarõ için son kez süre verilerek duruşma ertelendi. Bahçeli’den ziyaret ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - MHP lideri Devlet Bahçeli, MHP Ge- nel Sekreteri Cihan Paçacõ ile birlikte 3 gün önce tu- tuklanan eski MHP Mil- letvekili Cemal Engin- yurt’u Kalecik Ceza- evi’nde ziyaret etti. En- ginyurt, 10. Cumhurbaş- kanlõğõ seçiminde aday ol- mak için TBMM Başkan- lõğõ’na giden Sadi Somun- cuoğlu’nu engellediği ge- rekçesiyle 20 ay hapis ce- zasõna çarptõrõlmõştõ. PKK davası Danıştay yolunda AYDIN (Cumhuriyet) - Aydõn Valisi Hüseyin Avni Coş, Kuşadasõ’nda 2005’te bir minibüste meydana gelen patlamay- la ilgili davanõn Danõş- tay’a götürüleceğini açõk- ladõ. Coş, “Muhataplardan biri İçişleri Bakanlõğõ ol- masõ gerekirken dava sa- dece valiliğimiz adõna açõlmõş” dedi. Türk hükü- metinin ölen İngiliz vatan- daşõnõn ailesine 1 milyon sterlin tazminat ödemesi kararlaştõrõlmõştõ. Ölen 3 Türk’ün yakõnlarõna ise 70’er bin lira ödenmesine hükmedilmişti. Erdoğan’dan bir dava daha ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn yerel seçimler öncesindeki mi- tinglerde yaptõğõ konuş- malarda kişilik haklarõna saldõrõda bulunduğu ge- rekçesiyle MHP lideri Devlet Bahçeli hakkõnda açtõğõ 250 bin TL’lik taz- minat davasõ reddedildi. Erdoğan, dün de MHP Ankara İl Kongresi’nde yaptõğõ konuşma gerekçe- siyle Bahçeli hakkõnda 50 bin TL tutarõnda yeni bir tazminat davasõ daha açtõ. Teröristlerin cesedi bulundu Yurt Haberleri Servi- si - Bingöl’ün Karlõova il- çesi kõrsalõnda geçen ağustos ayõnda örgüte ait parayõ harcadõklarõ gerek- çesiyle infaz edildiği iddia edilen Murat İlikman ile Rodi kod adlõ Metin İğ- ne’nin cesetleri, Karace- hennem bölgesinde ailele- ri tarafõndan bulundu. Ce- setlerin bulunduğu yerin, terör örgütü mensuplarõ tarafõndan ailelerine bildi- rildiği ileri sürüldü. CHP, Ergenekon yargõç ve savcõlarõnõn Emniyet davetinde buluşmasõnõ TBMM’ye taşõdõ ‘Tarafsõzlõkgölgelendi’A N K A R A / M E R S İ N (Cumhuriyet) - CHP millet- vekilleri Ahmet Ersin, Atilla Kart ve İsa Gök, Ergenekon savcõ ve yargõçlarõnõn emniye- tin davetinde buluşmasõ fotoğ- raflarõnõ, verdikleri soru öner- geleriyle TBMM’ye taşõdõ. CHP’li Kart, düzenlediği ba- sõn toplantõsõnda “yolsuzluğu kurumsallaştıran iktidarın bürokratik, idari yapılan- mada büyük ölçüde tamam- ladığı partizan ve niteliksiz kadrolaşmayı yargıda da sür- dürmeye çalıştığını” vurgu- ladõ. Emniyetin davetindeki buluşmayla ilgili soru üzerine Kart, “Parti devleti yapılaş- masında öne çıkan polis dev- let yapılanmasını görüyor- sunuz orada. Ergenekon so- ruşturması polisin inisiyati- finde sürdürülmüştür. Hü- kümet doğrudan müdahil ol- muştur. Buradan adil yargı- lanma çıkmaz” yanõtõnõ verdi. Kart, soruşturmanõn gizliliğinin ihlali nedeniyle HSYK’ye yap- tõğõ şikâyet üzerine müfettişle- rin ifadesini aldõğõnõ anlatõrken de “Adalet Bakanlığı’nın so- ruşturma izni vermeyeceğini söyledim. Müfettişler son de- rece nazikti ama malum si- yasetin belli sembollerini ta- şıdıklarını gözlemledim. Bu iktidarın güdümünde teftiş kurulu yapılanması cüret- kârlıklarını gösteriyor” dedi. Kart, ayrõca süren 3 davanõn ya- nõ sõra 5 ayrõ soruşturma daha olduğunu, 5 iddianame daha gelebileceğini söyledi. Kart, “Böyle bir yargılama hukuk devletinde olmaz. Polis dev- letinde olur” dedi. Kart, Başbakan Tayyip Er- doğan’õn yanõtlamasõ istemiy- le verdiği soru önergesinde de şu sorularõ yöneltti: “Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru- lu’nun da kabul ettiği ‘Ban- galor Yargõ Etiği İlkelerine’ göre; yargıcın, yasama ve yü- rütme organlarının etkisin- den uzak olması ve ilişkiler- den fiilen uzak olması yanın- da, böyle bir görüntü de ver- memesi; mahkeme içi ve dı- şında hukuk mesleği ve ta- rafların güvenini sarsacak davranışlar içinde olmaması gerektiği halde; bu ilkelere aykırı davrandığı sabit olan mahkeme heyeti üyeleri yö- nünden herhangi bir inceleme yapmayacak mısınız?” Ersin de Adalet Bakanõ Sa- dullah Ergin tarafõndan ya- nõtlanmasõ istemiyle verdiği soru önergesinde, buluşma gö- rüntüleriyle ilgili soruşturma başlatmayõ düşünüp düşünme- diğini sordu. Ergenekon davasõ hâkim, savcõ ve soruşturmayõ yürüten polislerin bu davranõ- şõnõn “etik olup olmadığını” soran Ersin, “Bu durum zaten siyasi olduğu kanaati yay- gın olan Ergenekon dava- sında, hâkimlerle savcıların ve soruşturmada görevli pol- islerin işbirliği içinde olduk- larını göstermez mi?” soru- suna yer verdi. ‘Neden buluştular?’ Gök de Bakan Ergin’in ya- nõtlamasõ istemiyle verdiği so- ru önergesinde, davaya bakan yargõçlarõn tarafsõz karar vere- meyecekleri izlenimi yarattõk- larõ gerekçesiyle davadan çe- kilip çekilmeyeceklerini sor- du. Gök, “Dava konusunda karar verecek mahkeme he- yetinin, iddia makamı ve so- ruşturmayı yürüten polisler- le yan yana gelmesi, davanın tarafsızlığına gölge düşüreceği gibi yargı etiği ilkelerine de ta- mamen aykırıdır” dedi. Gök, yemeğe katõlan yargõçlarõn, HSYK’nin de kabul ettiği etik kurallara aykõrõ davrandõklarõ- nõ vurguladõ. Savcõ ve yargõçlar ile polislerin bir araya gelme ne- denlerini öğrenmek isteyen Gök önergesinde şu sorularõ yönelt- ti: Gök, “Söz konusu davanın mahkeme heyeti, tarafsız ola- rak karar veremeyeceği izle- nimi yarattıklarından dolayı yargılamaya katılmaktan çe- kilme kararı alacaklar mıdır? Yaz Kararnamesi toplantı- larında uzun süre uzlaşı sağ- lanılamamış ve buna neden olarak da Ergenekon hâkim ve savcılarının yerlerinin de- ğiştirilmesi konusuna ba- kanlığınızın yaptığı itiraz ko- nuşulmuştu. Bu durumda operasyonu yapan polis, da- vayı yürüten mahkeme heyeti ve iddianameyi hazırlayan savcıların söz konusu ye- mekte varlığı tespit edilen çok yakın birlikteliği, bu da- va ve soruşturmanın, dosya kapsamı ile hukuk kuralları içinde değil de kişilere göre sürdürüldüğünün en açık ör- neği değil midir?” sorularõna yanõt istedi. Ergenekon savcõ ve yargõçlarõnõn emniyet iftarõnda verdiği samimi görüntülerin, yargõlamõnõn bağõmsõzlõğõna ve tarafsõzlõğõna gölge düşürdüğünü savunan CHP’li vekiller, hazõrladõklarõ soru önergeleriyle konuyu TBMM’ye taşõdõ. CHP’li Ersin, önergede, “Bu durum, zaten siyasi olduğu kanaati yaygõn olan Ergenekon davasõnda, hâkimlerle savcõlarõn ve soruşturmada görevli polislerin işbirliği içinde olduklarõnõ göstermez mi” sorusuna yer verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, 11 Ekim’de toplanacak MKYK’de yeni MYK üyelerini belirleyecek AKP’de son revizyonEMİNE KAPLAN ANKARA - Başbakan Tay- yip Erdoğan, yerel seçimin ardõndan partide başlattõğõ re- vizyon sürecini Merkez Yö- netim Kurulu (MYK) ile ta- mamlayacak. Erdoğan, kabi- ne, il başkanlarõ ve Merkez Karar ve Yürütme Kurulu’nun (MKYK) ardõndan 11 Ekim’de genel başkan yardõmcõlarõ ve genel sekreterden oluşan MYK’de değişiklik yapacak. Salih Kapusuz, Suat Kınıklı- oğlu, Mehmet Müezzinoğlu ve Hüseyin Çelik’in genel baş- kan yardõmcõlõğõna getirileceği, son dönemde bazõ açõklama ve önerileriyle tartõşma yaratan Edibe Sözen’in ise liste dõşõ ka- lacağõ dile getiriliyor. Başbakan Erdoğan, partisinin 3. olağan kongresinde 50 kişi- den 17’sini değiştirdiği MKYK’yi 11 Ekim Pazar gü- nü topluyor. MKYK’de, Er- doğan’õn yardõmcõlarõ ve parti genel sekreterinden oluşan MYK yeniden belirlenecek. Grup başkanvekilleri ile kadõn ve gençlik kollarõ başkanlarõnõn doğal üye olduğu MYK’de yal- nõzca genel başkan yardõmcõ- lõklarõnda değişiklik olacak. Parti kulislerinde Erdoğan’õn kabineye almadõğõ, son olarak TBMM Başkanlõğõ seçiminde de adaylõğõnõ engellediği An- kara Milletvekili Salih Ka- pusuz’a parti yönetiminde gö- rev vereceği dile getiriliyor. Çankõrõ Milletvekili Suat Kı- nıklıoğlu, İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu ile Hü- seyin Çelik’in de genel başkan yardõmcõlõğõna getirilmesi bek- leniyor. Kõnõklõoğlu’nun dõş ilişkilerden sorumlu olacağõ kaydediliyor. Erdoğan’õn, MYK’deki üye sayõsõnõ da art- tõrabileceği belirtiliyor. Partide MYK’ye girecek isimler kadar kurul dõşõnda kimlerin kalacağõ merak edili- yor. Son dönemde bazõ açõkla- malarõ ve önerileriyle tartõşma konusu olan Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Edibe Sözen’in kurul dõşõnda kalabileceğine dikkat çekiliyor. Parti içinde yerel se- çimlerdeki oy kaybõnõn fatura- sõnõn da MYK’ye çõkarõlacağõ dile getiriliyor. Yerel yönetim- lerden sorumlu AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin Tanrıverdi’nin kurul dõşõnda bõrakõlabileceği, yerine de Mü- ezzinoğlu’nun getirilebileceği kaydediliyor. Arõnç: RTÜK’te özel güvenlik görevlisi değilim Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Kamuda ve Top- lumda Etik Algılaması Kon- feransı”na katıldı. Arınç, RTÜK’te yaşanan olaylarla ilgili gazetecilerin soruları üzerine, RTÜK’ün kendisine bağlı olmadığını belirterek “Keşke bana bağlı olsaydı” dedi. RTÜK’te özel güvenlik görevlisi de olmadığını be- lirten Arınç, olaydan RTÜK üyesi Hülya Alp’in kendisini aramasıyla haberdar oldu- ğunu söyledi. (Fotoğraf:AA) RTÜK Başkanõ Davut Dursun, Zahid Akman’õn tavrõnõ savundu Saldırganlığa kılıf arayışı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanõ Davut Dursun, kuruldaki kav- gayla ilgili olarak üye Zahid Akman’õ sa- vunan açõklamalar yaptõ. Darp girişimi ol- madõğõnõ savunan Dursun, “Takdir eder- siniz ki durup dururken kimse bir başkasına yüksek sesle bir şey söylemez veya hoş olmayan bir söz telaffuz et- mez” dedi. Dursun, Akman’õn RTÜK’ün CHP kontenjanõndan seçilen üyeleri Hülya Alp ile Mehmet Dadak’a yönelik sözlü saldõrõlarõyla ilgili olarak basõn toplantõ- sõ düzenledi. Dursun, “İki üye arasında cereyan eden hadise diğer üye arka- daşımızın müdahil olmasıyla arzu, tas- vip etmediğimiz üzüntü duyduğumuz birtakım nahoş diyebileceğimiz geliş- melere yol açmıştır” dedi. Dursun, “Biz meseleye, üzüntü duy- makla birlikte bunun daha fazla dal- landırılması budaklandırılması, fark- lı kesimlere taşınması, değişik tartış- malara yol açılmasının uygun olmadı- ğını düşünmekteyiz” diye konuştu. Tartõşmanõn yaşanmasõnõn ardõndan RTÜK üyesi Hülya Alp ile Mehmet Da- dak’õ ziyaret ettiğini, ve iki üyeyi konu- nun basõna yansõmamasõ için ikna ettiği- ni anlatan Dursun, “Ancak salı günü ne olduysa, 3-4 gün sonra konu yeniden basının gündemine geldi” dedi. Olayda saldõrõya uğrayan iki üyeyi maksadõ aşan beyanlarla kamuoyunu yanlõş yönlen- dirmekle suçlayan Dursun, “Takdir edersiniz ki durup dururken kimse bir başkasına yüksek sesle bir şey söylemez veya hoş olmayan bir söz telaffuz etmez. Ortada bir sorun varsa o sorunun iki tarafının olması gerekir” diye konuştu. Dursun, “Yine birlikte iş yapacağız. O sebeple olayın suçlusunun tek kişi ol- duğu şeklindeki bir imaj asla kabul edi- lebilir bir şey değil” dedi. Daha önce de 2005 öncesi ve kendi dönemlerinde de bazõ tartõşmalõ top- lantõlar olduğunu belirten Dursun şöy- le devam etti: “Belki bunun dozu bi- raz daha farklı noktalara doğru çık- mıştır. İfade ettiğiniz üyelerin birbi- rinin üzerine yürümeleri şeklinde, o şekilde ben değerlendirmiyorum doğ- rusu. Bu sanıyorum kamuoyundaki yanlış bilgilendirmeden kaynakla- nan bir değerlendirme.” RTÜK Başkanõ Dursun, gazetecilerin “Darp girişimi olduğu öne sürülmüş- tü ama böyle bir şey olmadığını söyle- diniz. Peki, olay nasıl gerçekleşti?” sorusunu da, “Darp girişimi olsaydı o za- man darp edilen bir arkadaşımızın olması lazım, böyle bir söz konusu de- ğil” diye yanõtladõ. “Darp girişimi” ile ilgili soruya da Dursun, “Girişimi, bir yo- rum meselesi” yanõtõnõ verdi. TBMM Genel Kurulu’nda, Kuzey Irak’a sõnõr ötesi harekât yapõlmasõna iliş- kin hükümete verilen yetkinin 1 yõl uza- tõlmasõna ilişkin tezkerenin görüşmeleri sõrasõnda AKP’li 47 milletvekilinin oyla- maya katõlmamasõ da dikkat çekti. 5 bakan ve 2 AKP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ’nõn da aralarõnda bulunduğu 41 milletvekilinin AKP grup yönetimine ma- zeret bildirdiği, 6’sõnõn ise mazeret bildir- mediği kaydedildi. Tezkereye sõcak bak- mayan AKP’nin bölge ve Kürt kökenli milletvekilleri oylamaya katõlmadõ. Bu milletvekilleri arasõnda Hakkâri Milletve- kili Rüstem Zeydan, Şõrnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda, Diyarbakõr millet- vekilleri Kudbettin Arzu ve Abdurrah- man Kurt, Hakkâri Milletvekili Abdul- muttalip Özbek, Adana Milletvekili Dengir Fırat yer alõyor. TEZKERE OYLAMASINA BÖLGE VEKİLLERİ KATILMADI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’li 12 mil- letvekili, İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görü- len ikinci Ergenekon dava- sõnõn 12 Ekim günü yapõla- cak duruşmasõnõ izlemek üzere İstanbul’a gidecek. CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun son toplantõsõn- da “Ergenekon” olarak anõlan dava duruşmalarõnõn yakõndan izlenmesi karar- laştõrõlmõştõ. Bu kapsamda 12 Ekim Pazartesi günü sa- bah 05.00’te TBMM’den kaldõrõlacak bir minibüsle hukukçu kökenli CHP mil- letvekillerinin İstanbul’a gitmesi kararlaştõrõldõ. TBMM İnsan Haklarõ Ko- misyonu üyesi Ahmet Er- sin, komisyonun CHP’li üyeleriyle birlikte ayrõca ce- zaevini ziyaret etmeyi de planladõklarõnõ bildirdi. 12 Ekim günü duruşmayõ izle- meye gidecek olan CHP’li- ler ve seçim bölgeleri şöyle: Şahin Mengü (Manisa), Ahmet Ersin (İzmir), Ma- lik Ejder Özdemir (Sõvas), Turgut Dibek (Kõrklareli), Ali Rıza Öztürk (Mersin), Ali İhsan Köktürk (Zon- guldak), Halil Ünlütepe (Afyon), Bülent Baratalı (İzmir), Atilla Emek (An- talya), Fatih Atay (Aydõn), İsa Gök (Mersin), Rahmi Güner (Ordu). 12 EKİM CHP’liler Ergenekon duruşmasını izleyecek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear