Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CMYB
C M Y B
9 EKİM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Bir Irmak Düşünün...
Söylemekle susmak arası bir şey... Bir durgunluk,
olup bitenler karşısında umursamazlık.
Boşlukta uzanan bir dünya, çaresiz insanlar.
Belki bir yerlerde bütün gökyüzü buz kesiyor so-
ğuktan.
Çocuklar üşüyor, kadınlar yorgun, erkekler ses-
sizliğin içinde bir soluk oluyor.
Büyük bir ırmak düşünün akan, ağaçlar düşünün
dallarında kuşlar.
Bir kent düşünün, kasaba, bozkırın orta yerinde yal-
nızlıktan çatlayan.
Yaşamı düşünün biraz, insan olmanın onurunu, ka-
dınları düşünün.
Hamide 23, Ayşe 17, Emine 17 ve Asiye 16 yaş-
larında.
Ceyhan Irmağı’nda ölümle buluşan dört kız kardeş.
Neden intihar ettiler, o yaşta niçin ölümü seçtiler?
Neredeyse beş-altı gündür bu intihar olayını dü-
şünüyorum.
Yazılıp çizilenleri okuyorum.
Hava da ne güzel İstanbul’da!
Sanki bir ilkyaz esintisi içinde koskoca kent...
Haberlere bakıyorum, aldığım notları gözden ge-
çiriyorum.
Sınırötesi harekât tezkeresi Meclis’ten geçti.
Sahi şu “Milli Birlik Projesi”ne ne oldu?
Kürt açılımı tutmamıştı, demokratik açılım denildi,
o da tutmayınca “Milli Birlik Projesi”.
Ulusal birlik yani ulusal tümlük, ulus devletin ol-
mazsa olmaz koşulu değil mi?
Camilere asılan mahyaları gördünüz mü?
Süleymaniye’de “Ne mutlu Türk’üm diyene”, Ye-
ni Cami’de “Milli birlik esastır”, Sultanahmet’te “Or-
dumuza şükran borçluyuz” mahyaları asılmış.
Türkiye’de neredeyse kıyamet kopacak...
Neden rahatsızlık duyuluyor “Ne mutlu Türk’üm di-
yene”den?
Dinci gazetelere bir bakın, orduya nasıl saldırı-
yorlar...
Bu ordu işgal ordusu mu ey karayobaz çeteleri,
haydi açık açık yazın kafanızdan geçenleri?
Geceleri yataklarınızda rahat uyurken, ordu sınır
boylarında...
Gerçek yüzleri, camilere asılan “Ordumuza şükran
borçluyuz” mahyalarına gösterdikleri tepkiyle orta-
ya çıkıyor.
Ben düş kurmasını severim...
Bir kıyı kasabasının yalnızlığı gelir aklıma İstan-
bul’da hava ilkyazı anımsatınca.
Beyberbeyi’nde denize yakın bir yerde oturup
kahvemi içerken bir bakmışım Amasra’da ya da
Kaş’ta güneşin doğuşunu seyrediyorum.
Eğer akşamsa, evimin bahçesinde gözlerimi gö-
ğe çevirip koşup giden altın sarılar içinde, saçlarını
rüzgâra vermiş yıldızlarla konuşurum.
Belki Cunda’da, Foça’da Siren kayalıklarında, Ana-
mur’da, Burhaniye Ören’deyimdir.
Masalımsı bir dünyada yaşamayı severim.
O zaman içimdeki hüzünler dağılır, umuda doğ-
ru yolculuğa çıkarım.
Umut esintileri yok yine bugün.
Yaşananlar insanın içini acıtıyor...
Kahramanmaraş’ta Ceyhan Irmağı’na atlayıp bo-
ğularak ölen dört genç kızı düşünüyorum.
En büyüğü 23, en küçüğü 16 yaşında dört kız kar-
deş.
Kız kardeşlerin üçü okula gidiyor ve dersleri çok
iyi.
Sekiz çocuklu aile 15 yıl önce Diyarbakır’dan Kah-
ramanmaraş’a göç etmiş.
Belki zorunlu bir göç!
Baba Abdüllatif Karaağaç, bir tarikat şeyhinin mü-
ridi, gazete haberlerinden öğrendiğim kadarıyla.
Baba, lise öğrencisi 16 yaşındaki Asiye’yi zorla ev-
lendirmek istiyormuş...
Ölüme yolculuk bu yüzden mi?
Asiye’nin arkadaşları, oturdukları mahalledeki
komşuları ve esnaf böyle söylüyor.
Bu sırada bir haber dikkatimi çekiyor:
“Kan davamız var, bu yüzden okula gidemiyoruz!”
Üç kız çocuğunun fotoğrafına bakıyorum bir sü-
re.
Van’ın Muradiye ilçesi...
Kan davası nedeniyle soyadı “Avcı” olan 47 ço-
cuk evlerinden dışarıya çıkamıyor.
Kırgamış yaylasında çıkan kavgada “Avcı” ve “Ha-
sar” aileleri çatışmış... Bir kişi ölmüş çatışmada, iki
kişi de yaralanmış.
Türkiye’nin acı bir gerçeği aşiret, kan davası ve
tarikat ilişkileri...
Çünkü ağa, şeyh ne derse, aşiret, mürit onu yap-
mak zorunda...
Feodal yapı 80 yıldır kırılamıyor Güneydoğu’da!
Bir yanda demokrasi ve özgürlük nutukları... Öte
yanda şeyh, ağa, tarikat ve devlet baskısı.
Bu sorunlar çözümlenmeden Güneydoğu ve Do-
ğu gerçeğini algılayabilir miyiz?
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Çiçek’ten anayasa
vurgusu!
NİĞDE (AA) - Başba-
kan Yardõmcõsõ Cemil Çi-
çek, Niğde Üniversite-
si’nin akademik yõlõnõn
açõlõşõnda yaptõğõ konuş-
mada, her fikrin tartõşõl-
masõndan yana olduklarõnõ
söyledi. Çiçek, “Ancak
her toplumun ortak değer-
leri var. Bizim değerleri-
miz de anayasanõn ilk 3
maddesinde yer almõştõr.
Ne yaparsak yapalõm, bu
üç maddeyi dikkate alarak
yapmalõyõz” dedi.
Akman ile Yücel’e
son süre
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - RTÜK Baş-
kanõ Davut Dursun ve es-
ki Başkanõ Zahid Ak-
man’õn da aralarõnda bu-
lunduğu 3’ü eski 9 RTÜK
üyesi ve 5 bürokratõ hak-
kõnda “idari yargõ kararla-
rõnõ uygulamamak suretiy-
le görevi kötüye kullan-
dõklarõ” iddiasõyla açõlan
davaya devam edildi. Ak-
man ve Yücel’e gelecek
celse hazõr bulunmalarõ
için son kez süre verilerek
duruşma ertelendi.
Bahçeli’den
ziyaret
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - MHP lideri
Devlet Bahçeli, MHP Ge-
nel Sekreteri Cihan Paçacõ
ile birlikte 3 gün önce tu-
tuklanan eski MHP Mil-
letvekili Cemal Engin-
yurt’u Kalecik Ceza-
evi’nde ziyaret etti. En-
ginyurt, 10. Cumhurbaş-
kanlõğõ seçiminde aday ol-
mak için TBMM Başkan-
lõğõ’na giden Sadi Somun-
cuoğlu’nu engellediği ge-
rekçesiyle 20 ay hapis ce-
zasõna çarptõrõlmõştõ.
PKK davası
Danıştay yolunda
AYDIN (Cumhuriyet)
- Aydõn Valisi Hüseyin
Avni Coş, Kuşadasõ’nda
2005’te bir minibüste
meydana gelen patlamay-
la ilgili davanõn Danõş-
tay’a götürüleceğini açõk-
ladõ. Coş, “Muhataplardan
biri İçişleri Bakanlõğõ ol-
masõ gerekirken dava sa-
dece valiliğimiz adõna
açõlmõş” dedi. Türk hükü-
metinin ölen İngiliz vatan-
daşõnõn ailesine 1 milyon
sterlin tazminat ödemesi
kararlaştõrõlmõştõ. Ölen 3
Türk’ün yakõnlarõna ise
70’er bin lira ödenmesine
hükmedilmişti.
Erdoğan’dan bir
dava daha
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn yerel
seçimler öncesindeki mi-
tinglerde yaptõğõ konuş-
malarda kişilik haklarõna
saldõrõda bulunduğu ge-
rekçesiyle MHP lideri
Devlet Bahçeli hakkõnda
açtõğõ 250 bin TL’lik taz-
minat davasõ reddedildi.
Erdoğan, dün de MHP
Ankara İl Kongresi’nde
yaptõğõ konuşma gerekçe-
siyle Bahçeli hakkõnda 50
bin TL tutarõnda yeni bir
tazminat davasõ daha açtõ.
Teröristlerin
cesedi bulundu
Yurt Haberleri Servi-
si - Bingöl’ün Karlõova il-
çesi kõrsalõnda geçen
ağustos ayõnda örgüte ait
parayõ harcadõklarõ gerek-
çesiyle infaz edildiği iddia
edilen Murat İlikman ile
Rodi kod adlõ Metin İğ-
ne’nin cesetleri, Karace-
hennem bölgesinde ailele-
ri tarafõndan bulundu. Ce-
setlerin bulunduğu yerin,
terör örgütü mensuplarõ
tarafõndan ailelerine bildi-
rildiği ileri sürüldü.
CHP, Ergenekon yargõç ve savcõlarõnõn Emniyet davetinde buluşmasõnõ TBMM’ye taşõdõ
‘Tarafsõzlõkgölgelendi’A N K A R A / M E R S İ N
(Cumhuriyet) - CHP millet-
vekilleri Ahmet Ersin, Atilla
Kart ve İsa Gök, Ergenekon
savcõ ve yargõçlarõnõn emniye-
tin davetinde buluşmasõ fotoğ-
raflarõnõ, verdikleri soru öner-
geleriyle TBMM’ye taşõdõ.
CHP’li Kart, düzenlediği ba-
sõn toplantõsõnda “yolsuzluğu
kurumsallaştıran iktidarın
bürokratik, idari yapılan-
mada büyük ölçüde tamam-
ladığı partizan ve niteliksiz
kadrolaşmayı yargıda da sür-
dürmeye çalıştığını” vurgu-
ladõ. Emniyetin davetindeki
buluşmayla ilgili soru üzerine
Kart, “Parti devleti yapılaş-
masında öne çıkan polis dev-
let yapılanmasını görüyor-
sunuz orada. Ergenekon so-
ruşturması polisin inisiyati-
finde sürdürülmüştür. Hü-
kümet doğrudan müdahil ol-
muştur. Buradan adil yargı-
lanma çıkmaz” yanõtõnõ verdi.
Kart, soruşturmanõn gizliliğinin
ihlali nedeniyle HSYK’ye yap-
tõğõ şikâyet üzerine müfettişle-
rin ifadesini aldõğõnõ anlatõrken
de “Adalet Bakanlığı’nın so-
ruşturma izni vermeyeceğini
söyledim. Müfettişler son de-
rece nazikti ama malum si-
yasetin belli sembollerini ta-
şıdıklarını gözlemledim. Bu
iktidarın güdümünde teftiş
kurulu yapılanması cüret-
kârlıklarını gösteriyor” dedi.
Kart, ayrõca süren 3 davanõn ya-
nõ sõra 5 ayrõ soruşturma daha
olduğunu, 5 iddianame daha
gelebileceğini söyledi. Kart,
“Böyle bir yargılama hukuk
devletinde olmaz. Polis dev-
letinde olur” dedi.
Kart, Başbakan Tayyip Er-
doğan’õn yanõtlamasõ istemiy-
le verdiği soru önergesinde de
şu sorularõ yöneltti: “Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kuru-
lu’nun da kabul ettiği ‘Ban-
galor Yargõ Etiği İlkelerine’
göre; yargıcın, yasama ve yü-
rütme organlarının etkisin-
den uzak olması ve ilişkiler-
den fiilen uzak olması yanın-
da, böyle bir görüntü de ver-
memesi; mahkeme içi ve dı-
şında hukuk mesleği ve ta-
rafların güvenini sarsacak
davranışlar içinde olmaması
gerektiği halde; bu ilkelere
aykırı davrandığı sabit olan
mahkeme heyeti üyeleri yö-
nünden herhangi bir inceleme
yapmayacak mısınız?”
Ersin de Adalet Bakanõ Sa-
dullah Ergin tarafõndan ya-
nõtlanmasõ istemiyle verdiği
soru önergesinde, buluşma gö-
rüntüleriyle ilgili soruşturma
başlatmayõ düşünüp düşünme-
diğini sordu. Ergenekon davasõ
hâkim, savcõ ve soruşturmayõ
yürüten polislerin bu davranõ-
şõnõn “etik olup olmadığını”
soran Ersin, “Bu durum zaten
siyasi olduğu kanaati yay-
gın olan Ergenekon dava-
sında, hâkimlerle savcıların
ve soruşturmada görevli pol-
islerin işbirliği içinde olduk-
larını göstermez mi?” soru-
suna yer verdi.
‘Neden buluştular?’
Gök de Bakan Ergin’in ya-
nõtlamasõ istemiyle verdiği so-
ru önergesinde, davaya bakan
yargõçlarõn tarafsõz karar vere-
meyecekleri izlenimi yarattõk-
larõ gerekçesiyle davadan çe-
kilip çekilmeyeceklerini sor-
du. Gök, “Dava konusunda
karar verecek mahkeme he-
yetinin, iddia makamı ve so-
ruşturmayı yürüten polisler-
le yan yana gelmesi, davanın
tarafsızlığına gölge düşüreceği
gibi yargı etiği ilkelerine de ta-
mamen aykırıdır” dedi. Gök,
yemeğe katõlan yargõçlarõn,
HSYK’nin de kabul ettiği etik
kurallara aykõrõ davrandõklarõ-
nõ vurguladõ. Savcõ ve yargõçlar
ile polislerin bir araya gelme ne-
denlerini öğrenmek isteyen Gök
önergesinde şu sorularõ yönelt-
ti: Gök, “Söz konusu davanın
mahkeme heyeti, tarafsız ola-
rak karar veremeyeceği izle-
nimi yarattıklarından dolayı
yargılamaya katılmaktan çe-
kilme kararı alacaklar mıdır?
Yaz Kararnamesi toplantı-
larında uzun süre uzlaşı sağ-
lanılamamış ve buna neden
olarak da Ergenekon hâkim
ve savcılarının yerlerinin de-
ğiştirilmesi konusuna ba-
kanlığınızın yaptığı itiraz ko-
nuşulmuştu. Bu durumda
operasyonu yapan polis, da-
vayı yürüten mahkeme heyeti
ve iddianameyi hazırlayan
savcıların söz konusu ye-
mekte varlığı tespit edilen
çok yakın birlikteliği, bu da-
va ve soruşturmanın, dosya
kapsamı ile hukuk kuralları
içinde değil de kişilere göre
sürdürüldüğünün en açık ör-
neği değil midir?” sorularõna
yanõt istedi.
Ergenekon savcõ ve yargõçlarõnõn emniyet iftarõnda verdiği samimi
görüntülerin, yargõlamõnõn bağõmsõzlõğõna ve tarafsõzlõğõna gölge düşürdüğünü
savunan CHP’li vekiller, hazõrladõklarõ soru önergeleriyle konuyu TBMM’ye
taşõdõ. CHP’li Ersin, önergede, “Bu durum, zaten siyasi olduğu kanaati yaygõn
olan Ergenekon davasõnda, hâkimlerle savcõlarõn ve soruşturmada görevli
polislerin işbirliği içinde olduklarõnõ göstermez mi” sorusuna yer verdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, 11 Ekim’de toplanacak MKYK’de yeni MYK üyelerini belirleyecek
AKP’de son revizyonEMİNE KAPLAN
ANKARA - Başbakan Tay-
yip Erdoğan, yerel seçimin
ardõndan partide başlattõğõ re-
vizyon sürecini Merkez Yö-
netim Kurulu (MYK) ile ta-
mamlayacak. Erdoğan, kabi-
ne, il başkanlarõ ve Merkez
Karar ve Yürütme Kurulu’nun
(MKYK) ardõndan 11 Ekim’de
genel başkan yardõmcõlarõ ve
genel sekreterden oluşan
MYK’de değişiklik yapacak.
Salih Kapusuz, Suat Kınıklı-
oğlu, Mehmet Müezzinoğlu
ve Hüseyin Çelik’in genel baş-
kan yardõmcõlõğõna getirileceği,
son dönemde bazõ açõklama ve
önerileriyle tartõşma yaratan
Edibe Sözen’in ise liste dõşõ ka-
lacağõ dile getiriliyor.
Başbakan Erdoğan, partisinin
3. olağan kongresinde 50 kişi-
den 17’sini değiştirdiği
MKYK’yi 11 Ekim Pazar gü-
nü topluyor. MKYK’de, Er-
doğan’õn yardõmcõlarõ ve parti
genel sekreterinden oluşan
MYK yeniden belirlenecek.
Grup başkanvekilleri ile kadõn
ve gençlik kollarõ başkanlarõnõn
doğal üye olduğu MYK’de yal-
nõzca genel başkan yardõmcõ-
lõklarõnda değişiklik olacak.
Parti kulislerinde Erdoğan’õn
kabineye almadõğõ, son olarak
TBMM Başkanlõğõ seçiminde
de adaylõğõnõ engellediği An-
kara Milletvekili Salih Ka-
pusuz’a parti yönetiminde gö-
rev vereceği dile getiriliyor.
Çankõrõ Milletvekili Suat Kı-
nıklıoğlu, İstanbul Milletvekili
Mehmet Müezzinoğlu ile Hü-
seyin Çelik’in de genel başkan
yardõmcõlõğõna getirilmesi bek-
leniyor. Kõnõklõoğlu’nun dõş
ilişkilerden sorumlu olacağõ
kaydediliyor. Erdoğan’õn,
MYK’deki üye sayõsõnõ da art-
tõrabileceği belirtiliyor.
Partide MYK’ye girecek
isimler kadar kurul dõşõnda
kimlerin kalacağõ merak edili-
yor. Son dönemde bazõ açõkla-
malarõ ve önerileriyle tartõşma
konusu olan Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Edibe Sözen’in kurul
dõşõnda kalabileceğine dikkat
çekiliyor. Parti içinde yerel se-
çimlerdeki oy kaybõnõn fatura-
sõnõn da MYK’ye çõkarõlacağõ
dile getiriliyor. Yerel yönetim-
lerden sorumlu AKP Genel
Başkan Yardõmcõsõ Hüseyin
Tanrıverdi’nin kurul dõşõnda
bõrakõlabileceği, yerine de Mü-
ezzinoğlu’nun getirilebileceği
kaydediliyor.
Arõnç: RTÜK’te
özel güvenlik
görevlisi değilim
Başbakan Yardımcısı Bülent
Arınç, “Kamuda ve Top-
lumda Etik Algılaması Kon-
feransı”na katıldı. Arınç,
RTÜK’te yaşanan olaylarla
ilgili gazetecilerin soruları
üzerine, RTÜK’ün kendisine
bağlı olmadığını belirterek
“Keşke bana bağlı olsaydı”
dedi. RTÜK’te özel güvenlik
görevlisi de olmadığını be-
lirten Arınç, olaydan RTÜK
üyesi Hülya Alp’in kendisini
aramasıyla haberdar oldu-
ğunu söyledi. (Fotoğraf:AA)
RTÜK Başkanõ Davut Dursun, Zahid Akman’õn tavrõnõ savundu
Saldırganlığa kılıf arayışı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)
Başkanõ Davut Dursun, kuruldaki kav-
gayla ilgili olarak üye Zahid Akman’õ sa-
vunan açõklamalar yaptõ. Darp girişimi ol-
madõğõnõ savunan Dursun, “Takdir eder-
siniz ki durup dururken kimse bir
başkasına yüksek sesle bir şey söylemez
veya hoş olmayan bir söz telaffuz et-
mez” dedi.
Dursun, Akman’õn RTÜK’ün CHP
kontenjanõndan seçilen üyeleri Hülya
Alp ile Mehmet Dadak’a yönelik sözlü
saldõrõlarõyla ilgili olarak basõn toplantõ-
sõ düzenledi. Dursun, “İki üye arasında
cereyan eden hadise diğer üye arka-
daşımızın müdahil olmasıyla arzu, tas-
vip etmediğimiz üzüntü duyduğumuz
birtakım nahoş diyebileceğimiz geliş-
melere yol açmıştır” dedi.
Dursun, “Biz meseleye, üzüntü duy-
makla birlikte bunun daha fazla dal-
landırılması budaklandırılması, fark-
lı kesimlere taşınması, değişik tartış-
malara yol açılmasının uygun olmadı-
ğını düşünmekteyiz” diye konuştu.
Tartõşmanõn yaşanmasõnõn ardõndan
RTÜK üyesi Hülya Alp ile Mehmet Da-
dak’õ ziyaret ettiğini, ve iki üyeyi konu-
nun basõna yansõmamasõ için ikna ettiği-
ni anlatan Dursun, “Ancak salı günü ne
olduysa, 3-4 gün sonra konu yeniden
basının gündemine geldi” dedi. Olayda
saldõrõya uğrayan iki üyeyi maksadõ aşan
beyanlarla kamuoyunu yanlõş yönlen-
dirmekle suçlayan Dursun, “Takdir
edersiniz ki durup dururken kimse bir
başkasına yüksek sesle bir şey söylemez
veya hoş olmayan bir söz telaffuz etmez.
Ortada bir sorun varsa o sorunun iki
tarafının olması gerekir” diye konuştu.
Dursun, “Yine birlikte iş yapacağız.
O sebeple olayın suçlusunun tek kişi ol-
duğu şeklindeki bir imaj asla kabul edi-
lebilir bir şey değil” dedi.
Daha önce de 2005 öncesi ve kendi
dönemlerinde de bazõ tartõşmalõ top-
lantõlar olduğunu belirten Dursun şöy-
le devam etti: “Belki bunun dozu bi-
raz daha farklı noktalara doğru çık-
mıştır. İfade ettiğiniz üyelerin birbi-
rinin üzerine yürümeleri şeklinde, o
şekilde ben değerlendirmiyorum doğ-
rusu. Bu sanıyorum kamuoyundaki
yanlış bilgilendirmeden kaynakla-
nan bir değerlendirme.”
RTÜK Başkanõ Dursun, gazetecilerin
“Darp girişimi olduğu öne sürülmüş-
tü ama böyle bir şey olmadığını söyle-
diniz. Peki, olay nasıl gerçekleşti?”
sorusunu da, “Darp girişimi olsaydı o za-
man darp edilen bir arkadaşımızın
olması lazım, böyle bir söz konusu de-
ğil” diye yanõtladõ. “Darp girişimi” ile
ilgili soruya da Dursun, “Girişimi, bir yo-
rum meselesi” yanõtõnõ verdi.
TBMM Genel Kurulu’nda, Kuzey
Irak’a sõnõr ötesi harekât yapõlmasõna iliş-
kin hükümete verilen yetkinin 1 yõl uza-
tõlmasõna ilişkin tezkerenin görüşmeleri
sõrasõnda AKP’li 47 milletvekilinin oyla-
maya katõlmamasõ da dikkat çekti.
5 bakan ve 2 AKP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ’nõn da aralarõnda bulunduğu 41
milletvekilinin AKP grup yönetimine ma-
zeret bildirdiği, 6’sõnõn ise mazeret bildir-
mediği kaydedildi. Tezkereye sõcak bak-
mayan AKP’nin bölge ve Kürt kökenli
milletvekilleri oylamaya katõlmadõ. Bu
milletvekilleri arasõnda Hakkâri Milletve-
kili Rüstem Zeydan, Şõrnak Milletvekili
Abdullah Veli Seyda, Diyarbakõr millet-
vekilleri Kudbettin Arzu ve Abdurrah-
man Kurt, Hakkâri Milletvekili Abdul-
muttalip Özbek, Adana Milletvekili
Dengir Fırat yer alõyor.
TEZKERE OYLAMASINA BÖLGE VEKİLLERİ KATILMADI
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP’li 12 mil-
letvekili, İstanbul 13. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde görü-
len ikinci Ergenekon dava-
sõnõn 12 Ekim günü yapõla-
cak duruşmasõnõ izlemek
üzere İstanbul’a gidecek.
CHP Merkez Yönetim
Kurulu’nun son toplantõsõn-
da “Ergenekon” olarak
anõlan dava duruşmalarõnõn
yakõndan izlenmesi karar-
laştõrõlmõştõ. Bu kapsamda
12 Ekim Pazartesi günü sa-
bah 05.00’te TBMM’den
kaldõrõlacak bir minibüsle
hukukçu kökenli CHP mil-
letvekillerinin İstanbul’a
gitmesi kararlaştõrõldõ.
TBMM İnsan Haklarõ Ko-
misyonu üyesi Ahmet Er-
sin, komisyonun CHP’li
üyeleriyle birlikte ayrõca ce-
zaevini ziyaret etmeyi de
planladõklarõnõ bildirdi. 12
Ekim günü duruşmayõ izle-
meye gidecek olan CHP’li-
ler ve seçim bölgeleri şöyle:
Şahin Mengü (Manisa),
Ahmet Ersin (İzmir), Ma-
lik Ejder Özdemir (Sõvas),
Turgut Dibek (Kõrklareli),
Ali Rıza Öztürk (Mersin),
Ali İhsan Köktürk (Zon-
guldak), Halil Ünlütepe
(Afyon), Bülent Baratalı
(İzmir), Atilla Emek (An-
talya), Fatih Atay (Aydõn),
İsa Gök (Mersin),
Rahmi Güner (Ordu).
12 EKİM
CHP’liler
Ergenekon
duruşmasını
izleyecek