13 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN K. Costner Açılımı Desteklese Ne Olur... Ağlasam mı, yoksa “güleriz ağlanacak halimize” di- yerek, gülsem mi ne yapsam bilmiyorum... Kevin Costner’ın Amerikan siparişli Tayyip açılımını destekleyip, desteklemediği tartışmalarını hayretle iz- liyorum. Aramızda belki tanımayanımız kalmıştır diye be- lirteyim. Bu Kevin Costner denen zat şu sıralarda pek şöhretinin doruğunda olmayan, ama başarılı kariyer sahibi bir Hollywood aktörü; son zamanlarda THY’nin reklam filmleriyle kamuoyunun gündemine düştü. Kevin Costner, Sean Penn, Tim Robins, Susan Sarandon vb. misali, politik angajmanları olan, olaylar karşısında tavır alan, siyasi mesajlar veren oyunculardan değil. Daha ziyade sessiz Amerikan ço- ğunluğundan. Buna rağmen, bizim karmakarışık, mantığa ve sağ- duyuya uzak politik tartışmalarımızın ortasına geldi kuruldu, Kevin birader. Onu oraya getiren de, AKP’nin beyin takımından (beyin takımı buysa, varın gerisini siz hesap edin!) Edi- be Sözen oldu. Edibe Sözen’in iddiasına göre, Kevin Costner da destekliyormuş, Tayyip Bey’in açılımını. Tartışma Edibe Sözen’in açıklaması üzerine kızıştı: - Kevin Costner gerçekten destekliyor muydu açık- lamayı? - Costner açılımı neden destekliyordu, destekliyorsa nesini destekliyordu? - Kevin Bey Türkiye’nin demokrasi ve Kürt soru- nu konularında ne biliyordu? - Kevin Bey’in bürosu destek açıklamasının doğ- ru olmadığını söylemişti, açıklamaların hangisi doğ- ruydu? Herkes bu konuları tartışıyordu. Herkes bir şeyler söyledi. Ama kimse şunu söylemedi: - Kevin Costner, Tayyip Bey’in açılımını destekle- se ne olur, desteklemese ne olur?... Beni arayan bir televizyon kanalına ben sadece bu- nu söylemekle yetindim. Aslında, bu durumdan utandığımı da söylemedim, söyleyemedim. Çünkü bir yandan gülmekle ağlamak arasında gidip gelirken, öte yandan da gerçekte aşa- ğılık duygusunun yansıması olan bu durumdan uta- nıyorum gerçekten. Bizim açılımımızdan Costner’a ne? Costner’ın açılımımız konusundaki görüşünden bize ne? Bundan otuz yıl kadar önce, bir gazetemizde, Le Monde’un Yaşar Kemal’e bir sayfa ayırması birin- ci sayfa haberi olduğunda da, aynı utanç duygusu- nu yaşamıştım. Yaşar Kemal dünyaca ünlü bir yazardı ve tabii ki, kitapları birçok dile çevrilmiş olan Yaşar Kemal’in haber değeri vardı, ama herkesin bildiği bu hususun haber değeri yoktu. Yabancının bizim için ne düşündüğü neden bu ka- dar önemli oluyordu? Neden kendi kendimize “bizim onun hakkında ne düşündüğümüzü yabancı acaba umursuyor mu” diye sormuyorduk? Bu nasıl iliklerimize işlemiş bir yabancı hayranlığıydı ki, neredeyse “İmam Bayıldı”yı, “Piskopos Bayıldı”ya, “Hünkâr Beğendi”yi, “Mr. President Beğendi”ye çevirecek raddeye geliyorduk. Kendimi bildim bileli hep bu ve benzeri, ayran bu- dalası yabancı hayranlığı ile karşılaşıyorum. İşin da- ha ilginci de, bu yabancı hayranlığı, aynı derecede yoğun, aynı derecede budalaca ve utanç verici bir yabancı düşmanlığıyla kucak kucağa duruyor. Buradaki karmaşık (kompleks) kompleksi anlamak mümkün değil. Kevin Costner’ın açılım konusunda ne düşündü- ğünü hiç umursamıyorum; bölge halkı, ülkenin dört bir yanındaki insanlar nasıl algılıyorlar, yorumluyor- lar açılımı beni o ilgilendiriyor. Ama denebilir ki, AKP’nin beyin takımının pek hü- nerli, geniş vizyonlu mensubu Edibe Sözen Hanım- efendi, Kevin Costner’ın açılıma yan çıktığını söyle- yerek, kamuoyunun bu konuya desteğini artıracak pek kurnaz bir yöntem uygulamıştır. Eğer bu görüş doğru ise, Türkiye gerçekten hapı yutmuş demektir. Çünkü eğer bu ülkenin kamuoyu Tayyip Bey’in açılımı konusunda karar vermek için Kevin Costner’ın desteğine bakmak gereğini duyu- yorsa, ondan yalnız bugün değil, yarın için de hep- ten umudu kesmek gerekir. asirmen@cumhuriyet.com.tr Erdoğan’õn açõlõmla ilgili görüşme isteğini ilettiği mektup bugün yönetimle değerlendirilecek Mektup Baykal’a ulaştõ“Mektubun tek sayfa olduğunu ve Başba- kan Erdoğan’õn görüşme isteğinin yer aldõ- ğõnõ” açõklayan CHP lideri Baykal, mektubu bugün CHP Merkez Yönetim Kurulu toplan- tõsõnda ele alacaklarõnõ, ilerleyen günlerde de yazõlõ olarak yanõt vereceklerini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn Kürt açõlõmõ ile ilgili olarak görüşme isteğini ilettiği tek sayfalõk mektup dün CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’a ulaştõ. Bay- kal, CHP Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) bugün yapacağõ toplantõda mektubu değerlendire- ceklerini ve daha sonra yanõtlarõnõ yazõlõ olarak Başbakan Erdoğan’a ileteceklerini bildirdi. Başbakan Erdoğan’õn yazdõ- ğõ mektup, dün akşam saat 17.30 civarlarõnda Başbakan- lõk’tan özel kurye ile gönderil- di ve 18.00’de de CHP Genel Merkezi’ne ulaştõ. Özel kalem, mektubu evinde olan Baykal’a ulaştõrdõ. CHP MYK bugün saat 14.00’te toplanacak. Bay- kal, sorularõmõzõ yanõtlarken “mektubun tek sayfa oldu- ğunu ve Başbakan Erdo- ğan’ın görüşme isteğinin yer aldığını” bildirdi. Mektubu bugün MYK’de değerlendire- ceklerini kaydeden Baykal, “Yanıtınızı yarın (bugün) MYK’den hemen sonra açıklayacak mısınız” sorusu- na da “Hayır, orada değer- lendirme yapacağız. Daha sonra yazılı olarak yanıt ve- receğiz” karşõlõğõnõ verdi. CHP’nin yanõt mektubunda, CHP’nin Kürt soru- nu ile ilgili raporlarõ ve politikalarõ hakkõnda bilgi verilecek. Başbakan Erdoğan “Bayram ertesi Sa- yın Baykal’a mektup yazacağım. Kabul ederse eder, etmezse kendi bilir. Yazdıkları rapor eli- mizde, ‘Arkasõndayõz’ diyorlar. O rapordan şunlardan yararlanacağız diyeceğiz” demişti. Baykal da, Erdoğan’õn mektubuna mektup ile ya- nõt vereceğini ve bunu kamuoyuna da açõklayaca- ğõnõ bildirmişti. CHP Parti Sözcüsü Mustafa Öz- yürek, mektubun içeriğiyle ilgili bilgisi olmadõğõ- nõ söyledi. Özyürek, “Genel başkan değerlendi- recek ve kapsamlı bir yanıt verecek. Bu vesiley- le CHP’nin Kürt sorununa, açılıma nasıl baktı- ğı çok net şekilde açıklanacak” demekle yetindi. IMF ve DB protestolarõna polisin sert müdahalesi protesto edildi ‘Gözaltı sayısı eksik veriliyor’ İSTANBUL/ADANA (Cumhuriyet) - IMF ve Dünya Karşõtõ Birlik üyeleri, 6-7 Ekim tarihlerinde toplantõlarõ protesto eden gruplara yönelik polisin sert müda- halesini protesto etti. Polisin sert müdahalesi Adana’daki demokratik kitle örgütlerince de “IMF defol bu memleket bizim”, “Hırsız IMF işbirlikçi AKP” sloganlarõyla protesto edildi. Harbiye’deki Hilton Oteli’nin önünde toplanan grup, polis şiddeti yüzünden ya- ralanan insanlarõn fotoğraflarõnõ taşõyõp, “Kahrolsun emperyalizm, yaşasın mü- cadelemiz”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarõ attõ- lar. Grup adõna açõklama yapan Ayşe Roj- dan Şendul, IMF ve Dünya Bankasõ’nõn yõllõk toplantõsõnõ günler öncesinden pro- testo ettiklerini belirterek, “Günlerce sü- ren protestolar, yerin yedi kat dibinde toplantı yapanları fazlasıyla rahatsız etti. Yüzlerce kişi gözaltına alındı, on- larca kişi polis saldırısı sonucu yaralandı. İki eylemci sudan gerekçelerle tutukla- narak hapsedildi” dedi. ‘250 kişi gözaltına alındı’ Çağdaş Hukukçular Derneği avukatla- rõndan Taylan Tanay ise gösterilerde yaklaşõk 250 kişinin gözaltõna alõndõğõnõ be- lirterek şunlarõ söyledi: “İstanbul Valisi gözaltına alınan insanların sayısını ek- sik veriyor. Çoğu gösterici kayıtdışı olarak gözaltına alınmış ve polis şidde- tine maruz kalmışlardır. Gözaltına alı- nanlar ise gözaltına alındıktan 15 saat sonra avukatlarıyla görüştürülmüşler- dir. Burada büyük hukuksuzluk ya- şanmıştır. Konunun takipçisi olacağız.” Göstericilere polisin müdahalesi Ada- na’da da protesto edildi. Emek Partisi’nin çağrõsõyla İnönü Parkõ’nda toplanan Eğitim- Sen, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Sos- yalist Demokrasi Partisi, İnsan Haklarõ Der- neği üyeleri ve bazõ sosyalist dergi okur- larõ polis müdahalesini kõnadõ. Polisin yo- ğun güvenlik önlemi aldõğõ eylemde ko- nuşan Emek Partisi Adana İl Sekreteri Ha- lil İmrek, orantõsõz güç kullanan polisle- rin AKP’nin demokrasi ve özgürlük anla- yõşõnõ gösterdiğini söyledi. Harbiye’deki Hilton Oteli’nin önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği avukatlarından Taylan Tanay, gösterilerde yaklaşık 250 kişinin gözaltına alındığını, çoğu göstericinin kayıtdışı olarak gözaltına alınarak polis şiddetine maruz bırakıldığını söyledi. (Fotoğraf: UĞUR DEMİR) Başkentte 5 çocuk kayboldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başkent- te yaşlarõ 13 ile 16 arasõndaki 5 çocuğun önceki günden bu yana “kayõp” olduğu bildirildi. Ma- mak Dostlar Mahallesi’nde komşu çocuklarõ ol- duklarõ belirtilen A.E.G. (15), H.G. (13), E.K. (15), S.S. (15) ve İ.B’nin (16) aileleri akşam ye- meğinin ardõndan dõşarõ çõkan çocuklarõnõn geri dönmemeleri üzerine dün polise başvurdu. Temizöz ek ifade verdi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şõr- nak’õn Cizre ilçesindeki faili meçhul cinayetlerle ilgili yargõlanan eski Kayseri Jandarma Komuta- nõ Albay Cemal Temizöz Elazõğ’da 14 yõl önce öldürülen Hasan Ergül cinayetiyle ilgili verdiği ek ifadede “Ben o tarihte Cizre’de görevliydim. Ama olay farklõ bir yerde vuku bulmuş. Bu şahsõ tanõmõyorum, hiç görmedim” dedi. Jandarma Genel Komutanlõğõ adõna gönderilen yazõda, 9 kez müebbet hapis istemiyle yargõlanan Temi- zöz’ün avukatlõk masrafõnõn Jandarma Genel Komutanlõğõ’nca karşõlandõğõ belirtildi. Yağmaya daha ağır ceza istendi İstanbul Haber Servisi - Küçükçekmece Cumhuriyet Savcõlõğõ’nõn 8-9 Eylül’de 33 kişinin ölümüne neden olan sel felaketinin ardõndan ya- şanan yağma olaylarõna ilişkin yürüttüğü soruş- turma tamamlandõ. Savcõlõk 10’u tutuklu 16 yağ- macõ hakkõnda, “nitelikli hõrsõzlõğõn doğal bir afe- tin veya sosyal olaylarõn meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak yapõlmasõ” nede- niyle 3 yõldan 7 yõla kadar hapis cezasõ istedi. Da- ha önce 2 yõldan 5 yõla kadar hapis isteniyordu. Süper Loto çekildi 1 - 5 - 13 - 24 - 35 - 45 DTP’DEN İÇİŞLERİ BAKANI’NIN SUÇLAMALARINA YANIT ‘Kürt açılımında yan çizen AKP’nin kendisi’ DTP’Lİ SAKIK, ŞAHİN’İ KARŞILAMA HEYETİNE ALINMADI Muş’ta protokol krizi MUŞ (Cumhuriyet) - TBMM Baş- kanõ Mehmet Ali Şahin’i Muş Havaa- lanõ’nda karşõlamak isteyen DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık heyete alõnmadõ. Şahin’i Muş Havaalanõ’nda, Vali Er- doğan Bektaş, 34. Motorlu Piyade Tu- gay Komutanõ Tuğgeneral Burhanettin Aktı, Belediye Başkanõ Necmettin De- de, Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç, Hasköy Kaymakamõ Mehmet Özer, milletvekilleri ile büro- kratlar karşõladõ. DTP’li Sakõk ise kar- şõlama heyetine alõnmadõ. Aprona çõk- masõna izin verilmeyen Sakõk, Mehmet Özer ve Erdoğan Bektaş ile tartõştõ. Özer, Sakõk’a VIP Salonu’nda bekle- mesini söyledi. Bunun üzerine Sakõk, Özer’e, “Sen benim muhatabım de- ğilsin. Ben TBMM idare amiriyim. Başkanımı karşılayacağım” diye kar- şõlõk verdi. Sakõk, Bektaş’a da “Silah- ların gölgesinde yaşıyoruz, öldürü- yorsanız burada öldürün” dedi. Sakõk, daha sonra içeri alõndõ. Protokolün ol- duğu bölüm yerine uçağõn indiği yere gi- den Sakõk, sõkõntõyõ Şahin’e anlattõ. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP’den, Kürt açõlõmõ konusunda ken- dilerini “yan çizmekle” suçlayan İç- işleri Bakanõ Beşir Atalay’a “Yan çi- zen AKP’nin kendisi, açılımın adı var, somut bir şey yok” tepkisi geldi. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk de “Yan çizmemiz için bir sebep yok ki... Sayın İçişleri Bakanı, neyi nasıl ya- pacağını bugüne kadar DTP ile bö- lüştü mü ki yan çizelim?” dedi. DTP Siirt Milletvekili Osman Özçe- lik, Bakan Atalay’õn partisine yönelik suçlamasõnõn gerçeği yansõtmadõğõnõ söyledi. Özçelik, “Bizim AKP’ye ver- diğimiz bir taahhüt yok, dolayısıyla da taahhütten vazgeçme gibi bir duru- mumuz da yok. Ama AKP’de istikrar yok” dedi. AKP’nin başlangõçta açõlõmõ “Kürt açılımı”, daha sonra “demokra- tik açılım” olarak adlandõrdõğõnõ, DTP olarak da bu sürece kadar hep “iyimser” yaklaştõklarõnõ belirten Özçelik, ancak Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP’nin daha sonra “milli birlik, beraberlik” söylemine dönüş yaptõğõnõ söyledi. Öz- çelik, mevcut politikalarda en ufak bir de- ğişiklik olmadõğõnõ, o yüzden asõl “yan çizenin AKP olduğunu” belirtti. Davutoğlu’nun DTP ziyareti Öte yandan, Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu, dõş politika gündemine iliş- kin siyasi partileri bilgilendirme turu çer- çevesinde dün Ahmet Türk’ü parti genel merkezinde ziyaret etti. Ziyaretin ardõn- dan açõklama yapan Türk, bir gazeteci- nin Atalay’õn “DTP yan çiziyor” dedi- ğini anõmsatmasõ üzerine, “Neyi getir- diğini DTP bilmeden, ne yan çizme ne de doğru yürüme gibi bir şansa sahip değil” diye konuştu. Davutoğlu, Türk’ü ziyaret etti. (AA) Sakık, heyetten ayrı durdu. (AA)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear