26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 EKİM 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR 19kultur@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Süreyya Operası’nda bir ilk Kültür Servisi - Kadõköy Süreyya Operasõ’nda bugün saat 20.00’de Efe Baltacõgil (viyolonsel) , Arnaud Sussmann (keman) ve Benjamin Hochman (piyano) Türkiye’de birlikte ilk konserlerini verecek. Biçim olarak oda müziğini, her birinin farklõ yorumlarõnõ ortaya koymak olarak yorumlayan üçlü, müzikseverlere Beethoven, Schumann ve Brahms’õn piyano üçlülerini dinletecek. Üçlü, daha önce San Francisco’da “Music@Menlo Festivali” kapsamõnda konser vermişlerdi. (www.sureyyaoperasi.org ) Babylon’un ilk on yılı bu kitapta Kültür Servisi - Babylon, 10. yõlõna bir kitapla girdi. Kitapta, 1999’dan 2009’a sahneye çõkan yerli- yabancõ sanatçõlarõn görüşleri, Babylon müdavimlerinin, çalõşanlarõnõn anõlarõ, kulis fotoğraflarõ, Babylon’un çizgisini özetleyen tasarõm çalõşmalarõ, şikâyet mektuplarõ, övgü mesajlarõ, güçlükler ve sevinçler gibi pek çok ayrõntõ yer alõyor. Babylon kitabõ aynõ zamanda Asmalõmescit’i yeni bir merkez olarak kültür, sanat ve eğlence hayatõnda yerini aldõğõ değişimin, çok renkli bir hikâyesi niteliğinde. Aya İrini Müzesi’nde restorasyon İSTANBUL (AA) - Topkapõ Sarayõ’nõn dõş avlusunda yer alan Aya İrini Müzesi’nin dõş cephesi, İstanbul 2010 Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamõnda onarõlacak. Ayasoyfa Müzesi Başkanõ Doç. Dr. A. Haluk Dursun, Doğu Roma döneminden kalma bir eser olan müzenin, İstanbul’un birinci tepesinde bulunduğunu ve şehrin deprem bölgesinde yer almasõ nedeniyle hem zemindeki oynamalara, hem de dõşardan rüzgâr, kar, yağmur gibi dõş etkenlere açõk bir bina olduğunu belirterek bu tür tarihi binalarõn zaman zaman dõş onarõmlarõnõn ve izolasyonlarõnõn yapõlmasõ gerektiğini söyledi. Polanski’de ‘hızlı karar’ sözü Kültür Servisi- İsviçre Adalet Bakanõ, ‘Polanski’nin davasanõn mümkün olduğunca hõzlõ çözme ve hõzlõ mahkeme kararõ alma’ sözü verdi. Adalet Bakanõ Eveline Widmer- Schlumpf, Zeitung gazetesine yaptõğõ açõklamada “Bu davada mahkemenin çusak karar amasõnõ bekliyorum” dedi. Sonntags- Zeitung newspaper. Dünya ünlü yönetmen Roman Polanski, 26 Eylül’de Zürich Film Festivali’ne katõlmak üzere geldiği Zürich’te, 1977’de açõlan ‘13 yaşõnda bir çocukla cinsel ilişkiye girdiği’ gerekçesiyle açõlan dava nedeniyle göz altõna alõndõ. MEHLİKA AKGÜN M imar Sinan Güzel Sanatlar Üni- versitesi Grafik Tasarõm Bölümü öğretim görevlisi, tasarõmcõ Bülent Erkmen’in küratörlüğünde gerçekleştirilen ve Latin harfleriyle “eis tin polin” ya da “stin po- lin” olarak yazõlan “İstanbul” isminin Bizans Yunancasõnda “şehre doğru gelme” anla- mõndan yola çõkõlarak hazõrlanan “Unplugged Yüzler” sergisi 8 Ekim’de Milli Reasürans Sanat Gale- risi’nde açõlõyor. David Tar- takover, Henry Steiner, Lanny Sommese, Alain Le Quernec, Uwe Loesch ve Pierre Bernard’õn da ara- larõnda bulunduğu Uluslar- arasõ Grafik Tasarõmcõlar Birliği (AGI) üyesi tasarõm- cõlarõn işlerinden oluşan ser- gi, 24 Ekim’e dek gezilebi- lecek. Erkmen ile sergi hak- kõnda konuştuk. - “Şehre doğru gelme fikri” nasıl şekillendi? Üyelerini, uluslararasõ alanda öne çõkmõş grafik ta- sarõmcõlarõn arasõndan seçe- rek kabul eden Uluslararasõ Grafik Tasarõmcõlar Birli- ği’nin bu yõlki toplantõsõ 13- 17 Ekim tarihleri arasõnda İs- tanbul’da yapõlõyor. AGI üyesi tasarõmcõlar “İstan- bul”a geliyor. “İstanbul” isminin kökeni, Latin harfleriyle “eis tin po- lin” ya da “stin polin” yazõlan bir sözcük ve bu sözcüğün Bizans Yunancasõndaki anlamõ “şehre doğru” gelme... - Tasarımcılar bu hazırlık sürecini nasıl yaşadı? Projeye katõlacak tasarõmcõlardan “şehre doğru gelme” hazõrlõğõnõ “kendi yüzlerinde” yapmalarõnõ istedim. “Takın takıştırın, sürün sürüştürün” dedim. “Şehre doğru gelmeye” hazõr olduklarõnda yüzlerinin fotoğraflarõnõ çek- tiler ve bana gönderdiler. Bir kõsõm tasarõmcõnõn gönderdiklerine itiraz ettim. Tekrar anlattõm, uyardõm, “Yüzünüzü çizmeyin, yüzünüze çi- zin”, “Görüntü üstüne yazı yazmayın, ya- zıyı yüzünüze yazın” dedim, düzelttiler, ye- ni çalõşmalar gönderdiler. 86 katõlõmcõnõn 3 ya da 4’ü dõşõnda istediğim sonucu aldõm. - Tasarımcıların kendi yüzlerini kullan- maları sergiye nasıl bir boyut katıyor? Yüz bedenin kimlik belirleyici bölgesi. İn- sanõn tanõndõğõ yer. Bedenin işareti. Tanõnmak için bedenin geri kalanõna ihtiyaç duyurmayan yer. Üstelik akla en yakõn yer. Görünmeyen ak- lõ görünür kõlan yer. İnsanõn, “Bu benim”, di- ye başkalarõna gösterdiği yer. Bu proje, kendi yüzümüzü zorunlu bir ham malzeme gibi kullana- rak, yüzümüzü bir “iş”e, bir “artwork”e dönüştürme çalõş- masõ. Bir tasarõmcõnõn tanõnmak için kullandõğõ kendi yüzünü bir “iş”e dönüştürmesi, kendi yüzü ile yüzünü kullanarak yaptõğõ işin yer değiştirmesi bu. Gördü- ğünüz fotoğraf artõk o tasarõm- cõnõn bir “iş”i, onun yüzü değil! - Görüntülerde hiçbir dijital işlemin yapılmamasının ama- cı nedir? Bilindiği gibi “unplugged”, “fişsiz” ya da “akustik” müzik de denebilecek, elektronik ol- mayan müzik türüne verilen isim. Bu proje için kendi yüzü- müzle bir “iş” yaparken, tõpkõ “unplugged” gibi tasarõm dü- şüncemizle yüzümüz arasõna hiçbir dijital müdahale girmesin istedim. Bilgisayara kafa tutalõm istedim. Eski silahlarõ çõkartalõm, temizleyip kullanalõm istedim. Neredeyse unuttuğumuz yöntemlerle yeni işler yapalõm istedim. Bilgisayar öncesi dönemden bu diji- tal çağa bir selam gönderelim istedim. - Böyle bir konu tasarım dünyası için ne ifade eder? Bilmiyorum. Belki bazõ şeylerin hatõrlan- masõnõ sağlar. Tasarõm çalõşmalarõnda belki “antidijital” bir eğilim başlar! Örneğin sergi için yaptõğõm afiş bu anlamda tamamen “un- plugged” bir tasarõm. Hatta folyo harflerin el- le uygulamasõ sõrasõndaki tozlarõ, kabarcõkla- rõ ve diğer her şeyi olduğu gibi bõraktõm, hiç- bir dijital işlem kullanmadõm. Küratörlüğünü Bülent Erkmen’in üstlendiği ‘Unplugged Yüzler’ sergisi 8 Ekim’de Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde “İstanbul” isminin Bizans Yunancasõndaki “şehre doğru gelme” anlamõndan yola çõkõlarak hazõrlanan sergide tasarõmcõlar, “şehre doğru gelme” hazõrlõğõnõ “kendi yüzlerinde” yaptõlar. Erkmen: Proje, kendi yüzümüzü zorunlu bir ham malzeme gibi kullanarak, yüzümüzü bir ‘iş’e, bir ‘artwork’e dönüştürme çalõşmasõ. ‘Şehre doğru gelen’ yüzler DavidTartakover UweLoeschDeborahSussman LannySommese
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear