24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ekonomi@cumhuriyet.com.tr SAYFA CUMHURİYET 5 EKİM 2009 PAZARTESİ 12 EKONOMİ CMYB C M Y B Gereken tedbirlerin hõzla uygulanmasõ gerektiğini kaydeden Babacan, krizle baş etmenin ilacõnõ da açõkladõ: HerkesacõbirhapyutsunIMF Başkanõ Strauss-Kahn: Eğer çok beklenmedik bir şey olmazsa krizden hepimiz çõkacağõz. 10-12 ay sonra krizi arkamõzda bõrakmõş olacağõz. İşte o zaman da bundan sonra ne yapacağõz sorusunun tartõşõlmasõ gerekir. Ekonomi Servisi - Dev- let Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan, hükümetlerin kriz zama- nõnda bazõ kararlar al- mak zorunda olduklarõ- nõ, böyle dönemlerde devreye girmesi ve ha- rekete geçmeleri ge- rektiğini belirterek, “Bir yerde acı bir hap yutmak zorundayız” dedi. Babacan, I M F - D ü n y a Bankasõ y õ l l õ k toplan- tõlarõ çerçe- v e - sin- de düzenlenen, “Gelişmekte Olan Avrupa ve Asya’da Kriz, Ekonomik Düzelme ve Yapı- sal Reform” konulu seminerde yaptõğõ konuş- mada, küresel krizin birdenbire gelmediğini, 2005, 2006 ve 2007 yõllarõnda küresel denge bo- zukluklarõnõ göz önünde tutmaya başladõklarõ- nõ kaydetti. Babacan, şöyle konuştu: “Şimdi olup bitenlere baktığımızda, gereken tedbirleri hızla uygulamamız gerekiyor. Ve ta- bii siyasi açıdan zor kararlar. Bunları şimdi almak zorundayız. Bu kararları kriz zama- nında alıyorsunuz. Hükümetlerin bu konuda devreye girmesi ve harekete geçmesi lazım. To- parlanma, düzelme başladığı zaman korkarım ki bir aciliyet hissi ortadan kalkacak. Büyük ihtimalle hükümetler bu adımları atmaya pek yanaşmayacak. Sanırım burada zorluk- ları insanlarla paylaşmamız gerekiyor.” Bu yõl sonu itibarõyla Türkiye’nin bütçe açõğõnõn yüzde 6.6 civarõnda olacağõnõ hatõrlatan Babacan, krizin en önemli etkilerinden birinin işsizlik ol- duğunu, işsizlik oranlarõndaki düşüşün önü- müzdeki 3 yõl boyunca yüzde 1.5’te seyretmesini beklediklerini kaydetti. Babacan, 2008 Mayõs ayõndan bu yana bir IMF programõ uygulanmadõğõnõ hatõrlatarak “Neden, dersek? Bütün görüşmelere rağmen anlaş- maya varamadık. Biz, Fon’un söylediklerine inanmadığımız için böyle bir anlaşmaya va- rılamadı” dedi. Babacan, “Ekonomi düzel- meye girdiği için biraz kemer sıkma politi- kasına başlamak gerekebiliyor” diye konuştu. IMF ve Dünya Bankasõ yõllõk toplantõlarõ kap- samõnda düzenlenen programõn çok yoğun ol- duğunu ifade eden Babacan, bu yoğun programõn kurumlarõn alacağõ kararlarõ çok daha meşru ha- le getireceğine inandõklarõnõ belirtti. UKRAYNA: Türkiye krizin uzmanı oldu Teşviklersürsün Ekonomi Servisi - IMF Asya ve Pasi- fik Bölümü Direktörü Anoop Singh, önceliklerinin sürdürülebilir büyüme ol- duğunu belirterek, bölgedeki canlandõr- ma programlarõnõn sürdürülmesi gerek- tiğine işaret etti. IMF-Dünya Bankasõ yõl- lõk toplantõlarõ kapsamõnda düzenlenen “Asya ve Pasifik” konulu toplantõda konuşan Singh, “Mali teşvik ve can- landırma çalışmalarını, iyileşmenin erken aşamalarında geri çekmek ko- nusunda temkinli olmak gerekiyor. Asya’da dış talebin çok yüksek olaca- ğını beklemiyoruz. Dolayısıyla can- landırma politikaları devam etmeli” de- di. Sign, şunlarõ ifade etti:  Asya’nõn şu anda yavaş yavaş to- parlanmaya başladõğõnõ görüyoruz. As- ya’nõn, küresel ekonomiye bağõmlõlõğõ, iki yõl öncesine göre çok daha fazla. Daha güçlü bir büyüme görüyoruz.  Asya bölgesinde ortalama büyüme ilk çeyrekte sõfõr oldu. İkinci çeyrek için veriler ise, bölgedeki ortalama büyüme- nin yüzde 2.5 olduğunu gösteriyor. As- ya’nõn, bu yõl yüzde 2.8 oranõnda, 2010’da yüzde 5.8 oranõnda büyümesini bekliyo- ruz. Çin’deki büyümenin burada ciddi et- kili olacağõnõ düşünüyoruz.  Asya için yeni bir istişare grubu oluş- turduk. Asyalõ gruplarõn yardõm ve gö- rüşlerini alacağõz. IMF, bölgedeki göze- tim çalõşmalarõna devam edecek ve bunu güçlendirmeye çalõşacak. Ekonomi Servisi - Ukrayna Başbakan Yardõmcõsõ Hryhoriy Nemyria, Uk- rayna’ya giden IMF heyetinde Türki- ye’den bir uzmanõn da bulunduğunu belirterek, “Bu uzman Türkiye’nin krizlerini bildiği için bize yardımcı oldu” dedi. Nemyria, IMF-Dünya Bankasõ yõllõk top- lantõlarõ çerçevesinde düzenlenen “Ge- lişmekte olan Avrupa ve Asya’da Kriz, Ekonomik Düzelme ve Yapısal Reform” konulu seminerde yaptõğõ konuşmada, krizden çõkardõklarõ ders- lere ilişkin: “Ukrayna ve bölgesinde- ki diğer ülkelerin krizden olumsuz et- kilenmesinde döviz kuru politikala- rı ile mali politikaların etkisi var. Dö- viz kurunun esnek ve gerçekçi olması, ayrıca bir enflasyon hedeflemesi ya- pılması gerekiyor. Ukrayna, Avrupa ile daha fazla entegre olmalı” dedi. Krizin harcanmamasõ gereken bir zaman olduğuna dikkati çeken Nemyria, Uk- rayna’nõn kriz sonrasõnda enerji sektö- rü reformu başlatabileceğini söyledi. IMFC BAŞKANI: Daha fazla hayale kapılmayalım Ekonomi Servisi - Uluslararasõ Para ve Finans Komitesi (IMFC) Başkanõ Yusuf Butros Ga- li, IMF’nin çok aktif olduğunu ve son 12 ay içinde çok başarõlõ bir şekilde dünya ekono- misine yardõm ettiğini belirterek, “Ama ta- bii ki evrimden geçmesi ve bu yeni rolünü standartlara oturtması gerekiyor” dedi. Gali, IMF-Dünya Bankasõ yõllõk toplantõlarõ kapsamõnda gerçekleştirilen IMFC’nin 20. toplantõsõ sonrasõnda düzenlenen basõn top- lantõsõnda yaptõğõ konuşmada, toplantõnõn pozitif bir atmosfer içinde yapõldõğõnõ, dün- ya ekonomisindeki pozitif geri bildirimlerin de kendilerini iyimserliğe sevk ettiğini söy- ledi. Gali, “Tabii ki çok da hayale kapıl- mayalım. Evet, olay iyiye gidiyor, olumlu bir zemine giriyoruz. Sistemik riskler azalıyor. Finans sektörleri yavaş yavaş to- parlanmaya başlıyor ve komponentlerin ta- mamı burada var. Bu toparlanmanın de- vam etmesi, ilerlemesi, yerleşmesi, kök sal- ması bizim görevimiz ki, tüm hükümetler bundan yararlansınlar” değerlendirmesi yaptõ. Gali, şu anda herhangi bir teşviğin ge- ri çekilmesi veya ilave stratejilerin uygulan- masõ zamanõnõn olmadõğõnõ söyledi. Gali, bir gazetecinin, “Komite, neden daha er- ken bir rapor verilmesini istemedi?” sorusu üzerine konunun çok karmaşõk olduğunu be- lirterek, “Şunu da unutmamak gerekir ki, Bretton Woods anlaşması, üç yıl çalışma- nın sonucunda ortaya çıktı. Yani, IMF gi- bi bir kurumu bu kadar çabuk değiştirmek en küçük ayrıntılarda bile çok kolay değil. Çok ayrıntılı araştırmalar ve çalışmalar yapmak zorundayız. 186 üye ülkemiz var. Hepsinin sorunları, politikaları farklı. Onun için bu yapının herhangi bir nok- tasına değindiğimiz zaman çok dikkatli ol- mak zorundayız. Bir karar alıp ta 2-3 yıl sonra değiştirmemiz doğru olmaz”dedi. ASYA BÖLGESİ MEHMET ŞİMŞEK: Maliye’ningörüşme trafiğiarttı Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek, IMF ve Dünya Bankasõ’nõn yõllõk toplantõlarõ önce- sinde, toplantõya katõlan bakanlar ile yoğun bir görüşme trafiği içine girdi. Maliye Ba- kanõ Şimşek, dün ilk olarak Sri Lanka Ka- mu Yönetimi Bakanõ ve Maliye ve Planla- ma Bakan Yardõmcõsõ Sanath Amunuga- ma ve beraberindeki heyet ile görüştü. Ar- dõndan Bakan Şimşek Barclays Capital Başkanõ Jerry del Misisier ve beraberindeki heyeti kabul etti. Şimşek, Calyon Yatõrõm Bankasõ yetkilileri ile görüşmelerde bulun- du. Bakan Şimşek, Kosova Ekonomi ve Ma- liye Bakanõ Ahmed Shala ile görüştü. Ma- liye Bakanõ Şimşek gün içinde, İsrail Mer- kez Bankasõ Başkanõ Stanley Fischer ve Çin Maliye Bakanõ Xie Xuren ve Birleşik Arap Emirlikleri maliye işlemlerinden sorumlu Devlet Bakanõ ile ayrõ ayrõ görüştü. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, IMF-Dünya Bankası yıllık toplantıları çerçevesinde dü- zenlenen “Merkez Bankalarının Küresel Tecrübelerinden Dersler” başlıklı semineri yönetti. Hastayı iyileştirin uzun yaşasın Ekonomi Servisi - Merkez Bankasõ Başkanõ Durmuş Yıl- maz, IMF-Dünya Bankasõ yõl- lõk toplantõlarõ çerçevesinde gerçekleştirilen “Merkez Bankalarının Küresel Tec- rübelerinden Dersler” baş- lõklõ seminerde, Brezilya, Po- lonya, Macaristan ve Meksika merkez bankasõ başkanlarõyla bir araya geldi. Yõlmaz, yayõlma hõzõ ülke- den ülkeye değişse de krizin dünyanõn her yerinde etkili olduğunu belirterek “Devam eden küresel krizden mutlaka dersler çıkarmalı ve birbirimizin tecrü- belerinden yararlan- malıyız” dedi. Yõlmaz konuşma- sõnda şunlarõ ifade et- ti: ? Türkiye ekonomi- sinde krize karşõ şimdiye dek alõnmamõş, uzun dönemli eko- nomik önlemler gerekiyor. Ancak krizin ne zaman bite- ceğini kestiremediğimiz için bu önlemler işlemezse ne ya- pacağõmõzõ bilmiyoruz. ? 30 yõldõr Merkez Banka- sõ’nda çalõşan biri ve Merkez Bankasõ Başkanõ olarak ban- kalarõn likidite yönetimine dikkat etmesi, likidite yöneti- mi için spesifik çalõşmalar yapmasõ ve kiminle iş yaptõ- ğõna dikkat etmesi gerektiğini söyleyebilirim. ? Hastanõn iyileştirilmesi ve mümkün olduğunca uzun yaşatõlmasõ yaşadõğõmõz dö- nemin en zorlu konularõndan biri. Finans sisteminin yeniden yapõlandõrõlmasõyla yepyeni bir dönem başlamalõ. ? Krizden çõkõş için destek mekanizmalarõnõn iyi geliş- tirmesi gerek. Krizden dersler çõkarmalõyõz. Bu toplantõlar bunun için iyi bir fõrsat. Brezilya Merkez Bankasõ Başkanõ Henrique Meirelles de krize ilişkin aldõklarõ ön- lemlerle ilgili şöyle konuştu: ? Kriz karşõsõnda piyasaya 60 milyar dolar likidite verdik ve bunun yüzde 42’sini küçük bankalara ayõrdõk. ? Önceki krizlerde kurulan özel kredi fonunu devreye soktuk ve bununla da piya- saya 30 milyar dolar daha verdik. ? Bazõ sektörlerde KDV’yi kaldõrdõk. Meirelles, işsizliğin şu anda 2008 oranlarõna düştüğünü belirterek ağustostaki iş ya- ratma oranõnõn, tarihteki ağus- toslardan en iyisi olduğunu vurguladõ. Krizden çok fazla etkilen- mediklerini, çünkü bazõ sek- törlerinin dünyadan ayrõ ol- duğuna dikkat çeken Mei- relles, “2010’da Brezil- ya’nın yüzde 4 büyüyece- ğini tahmin ediyoruz. 1980 ve 1990 yılları krizle- ri bizi akıllandırdığı için bu krize hazırlık- lı girdik. İç tüketim artıyor ve büyümede lokomotifimiz bu ola- cak. Brezilya tekrar büyümeye başladı” dedi. Meksika Merkez Bankasõ Başkanõ Guil- lermo Ortiz ise şunlarõ söy- ledi: “Krizle mücadele ederken uluslararası re- zervleri faydalı buluyoruz. Biz aslında kriz başında bol bol rezervimiz var diye düşünüyorduk ama kriz ilerledikçe biraz tedirgin olmaya başladık. Rezerv havuzu yaratılsın diye ne tür bir mekanizma kur- mak lazım? Uluslararası finansmanın mimarisi bu- nun üzerine dayanmalı.” Merkez bankasõ başkanlarõ krizden çõkõş için destek mekanizmalarõnõn iyi geliştirilmesi gerektiğine işaret ederek, hastanõn iyileştirilmesi ve mümkün olduğunca uzun yaşatõlmasõnõn zorunlu olduğunu belirttiler. Kriz daha atlatılmadıIMF-Dünya Bankasõ yõllõk toplantõlarõnda konuşan Başbakan Yardõmcõsõ Ali Babacan, ekonomi düzelmeye başladõğõ için kemer sõkma politikalarõna başlayacaklarõnõ söyledi. Kemerler sıkılacak U luslararasõ Para Fonu (IMF) Başkanõ Dominique Strauss-Kahn, toparlanma sürecinin daha başlangõcõnda olunduğu- nu, tüm sürecin sürdürülebilirliğinin sağlanmasõnõn da ayrõ bir önem taşõdõğõnõ kaydetti. Kahn, Uluslararasõ Para ve Finans Komitesi’nin (IMFC) 20. yõllõk toplantõsõnda yaptõğõ konuşmada, IMFC üyelerinin çoğunun kriz sõrasõnda görev- lerini yerine getirdiklerini, krizin atlatõlmadõğõnõ olmadõğõnõ söyledi. Kriz sonrasõ dünyanõn şekil- lenmesinde bu toplantõnõn benzersiz bir fõrsat ol- duğuna dikkati çeken Kahn, “Eğer çok beklen- medik bir şey olmazsa krizden hepimiz çıka- cağız. 10-12 ay sonra yavaş yavaş işsizlik pek çok ülkede azalmaya başlayacak. 10-12 ay son- ra krizi arkamızda bırakmış olacağız. İşte o za- man da bundan sonra ne yapacağız sorusunun tartışılması gerekir. IMF’nin rolünün bir parçası da bu konu üzerinde çalışmak. Yani kriz sonrasında dünya ne olacak? Bu dünya- yı nasıl şekillendireceğiz?” diye konuştu. IMFC toplantõsõnda alõnan kararlarõn yer aldõğõ nihai bil- dirinin en azõndan 4 noktada, IMF’nin kriz son- rasõnda rolünün ne olacağõnõn zeminini hazõrlar nitelikte olduğunu belirten Kahn, şöyle devam et- ti: “IMF’nin yetkisi 65 yıl önce belirlenmişti. Bu kriz, daha önceki krizlerden farklıydı ve bü- yük buhrandan bu yana en büyük krizdi. Do- layısıyla artık para birimlerinin ötesine geçe- rek yetkimizi yeniden tanımla- mamız gerekiyor. Üyelerimiz şunu kabul etmek zo- rundalar: Eko- nomik ve fi- nansal is- tikrar- la il- g i l i ç o k ş e y yap- mamız gereki- yor ki, bu gelecek açı- sından çok önemli bir konu.” Kahn, kotalar konusuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptõ: “Kotalar konusunda IMFC’nin aldığı ka- rarda rakam yüzde 5 ve bu da G20’lerin tes- pit ettiği bir rakam. BRIC ülkelerinin daha faz- la istediğini biliyoruz ama bazı ülkeler ise da- ha eksik istiyorlar. Tabii bir yerde uzlaşmaya varmak gerekiyor.” Strauss-Kahn, Türkiye’nin, güçlü ekonomik uy- gulamalarõ sürdürmesi durumunda, makro eko- nomik tahminlerin üstünde bir ekonomik per- formans elde edebileceğini de sözlerine ekledi. G7 ülkeleri: Desteğe devam Gelişmiş 7 ülkenin finans otoriteleri tam iyileşme sağlanana kadar destek programlarõna devam etme kararõ aldõ. Gelişmiş 7 ülke- nin (G7) maliye bakanlarõ ve mer- kez bankasõ başkanlarõ İstanbul’da düzenlediği toplantõda, uluslar- arasõ finansal sistemin güçlendi- rilmesi ve istikrara kavuşturul- masõ konusunda önemli kararlar aldõ. Açõklamaya göre, ortak pay- dada buluşulan noktalar şöyle:  Sürekli bir iyileşme güven al- tõna alõnana kadar çõkõş stratejisi için işbirliği ve koordinasyon pla- nõ yapõlacak.  Uluslararasõ güçlü bir maaş standartõ uygulamaya konulacak.  Güçlü ve sürdürülebilir bir büyüme için yeni bir çerçeve be- lirlenecek. İşsizlik kriziyle karşı karşıyayız Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Ömer Dinçer, ciddi sosyal sonuçlar doğuran önemli bir iş- sizlik krizi ile karşõ karşõya olun- duğunu belirterek, en son OECD tahminlerine göre işsizlik tahmin- lerinin 2010 sonuna kadar OECD bölgesinde yüzde 10’a ulaşacağõ- nõ, bu oranõn kriz öncesi seviyelerle karşõlaştõrõldõğõnda toplam işsizlikte 25 milyondan daha fazla artõşa kar- şõlõk geldiğini kaydetti. IMF ve Dünya Bankasõ toplan- tõlarõ kapsamõnda düzenlenen ‘Kri- zin İnsani Boyutu’ başlõklõ semi- nerde konuşa Dinçer, krizin kendisi ağõr olduğu kadar ödenmesi gere- ken etkilerinin de ağõr olduğunu söyledi. Son zamanlarda krizin iyileştiğine dair işaretler de bu- lunduğunu ifade eden Dinçer, “Gördüğümüz kadarõyla krizin özellikle sosyal alandaki etkileri da- ha uzun süreceğe benziyor” dedi. Bazıları İstanbul’u ilk kez gördü Dünya Bankasõ Başkan Yar- dõmcõsõ Okonjo Iweala Ngozi de IMF-Dünya Bankasõ yõllõk top- lantõlarõna gelenlerden bazõlarõnõn İstanbul’u ilk kez gördüğünü, an- cak kendisinin İstanbul’da üçün- cü kez bulunduğunu söyledi. Ge- çen 10 yõllar boyunca toplumun her katmanõnda ekonomideki iniş çõkõşlarõn birçok kesimi etkiledi- ğini, krizin, Türkiye’de de özellikle son bir yõlda önemli etkiler ya- rattõğõnõ anlatan Ngozi, şunlarõ kaydetti: “Diğer ülkelerdeki gibi Türki- ye’de de ekonomik göstergeler düşüşe geçti ve ekonomideki yet- kililer, bu zorluklarla mücadele et- meye çalõştõ ama 2001 yõlõna kõ- yasla kişi başõna düşen milli gelir, iki katõ arttõ. İhracat ve yabancõ ya- tõrõm üç katõna çõktõ. KOBİ’ler, Türk çalõşanlarõ için daha iyi işler üretti. Türk bankalarõ ve Türk li- rasõ şu anda istikrar kazanmõş durumdadõr. Yoksulluk, önemli ölçüde azalmõştõr, çocuk ölüm oranlarõ düşmüştür, özellikle kõz çocuklarõn okula yazõlma oranla- rõ çok artmõştõr.” Garsonlara yemek fırçası IMF ve Dünya Bankasõ yõl- lõk toplantõlarõnõn devam ettiği salonda bulunan Nobel Eko- nomi ödülü sahibi Joseph Stig- litz, Ali Babacan’õn konuşma- sõnõn ardõndan yerinden kalka- rak yemek servisi yapan gar- sonlarõn yayõna gitti ve kendi- sinin de bulunduğu masaya yi- yecek servisi yapõlmadõğõndan yakõndõ. Uyarõnõn ardõndan sö- zü edilen masaya servisin hõz- landõğõ gözlendi. Yılmaz, Bernanke ile görüştü Merkez Bankasõ Başkanõ Durmuş Yõlmaz, IMF ve Dünya Bankasõ yõllõk toplantõlarõ kap- samõnda, görüşme talebinde bu- lunan ABD Merkez Bankasõ (fed) Ben Bernanke ile ikili gö- rüşme gerçekleştirdi. Basõna ka- palõ olarak gerçekleştirilen top- lantõ 45 dakika sürdü. Yõlmaz, ikili görüşme sõrasõnda merkez bankasõnõ ilgilendiren konular- da görüş alõşverişinde bulun- duklarõnõ ifade etti. KISA... KISA... KISA... Ali Babacan.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear