28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çelik’in atamaları yargıdan dönüyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Eski Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’in, “bakan yetkisine” dayanarak yaptõğõ okul yöneticisi atamalarõ yargõdan dönüyor. İzmir’de yaklaşõk 80 eğitimci, Çelik’in 76. maddeye dayanarak yaptõğõ atamalar sonucu okul yöneticisi olmuştu. Cihat Kora Anadolu Lisesi’nde müdür vekili İhsan Hortoğlu ve Balçova Anadolu Lisesi müdürü Sedat Yağmur’un yerlerine atama yapõlmasõna karşõ açtõklarõ davalarda yürütmeyi durdurma kararõ verilmişti. Son olarak Gaziemir Emlakbank Gazikent İlköğretim Okulu Müdürlüğü görevini vekâleten yürüten Metin Bulut da, yerine yapõlan atamaya karşõ açtõğõ davayõ kazandõ. Ergenekon Partisi kuruluyor İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmirli avukat Tarcan Ülük, kõsaltõlmõşõ Er Parti olacak “Ergenekon Partisi” kurmak için hazõrlõklara başladõklarõnõ söyledi. Ülük, Ergenekon’un Türklerin önemli destanlarõndan biri olduğunu, bunun dava adõ olarak yõpratõlmasõna karşõ olduğunu kaydetti. Ülük, daha önce DYP ve MHP’de siyaset yapmõştõ. Ünlütepe’den Silivri eleştirisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP milletvekili Halil Ünlütepe, Ergenekon davasõ duruşmalarõnõn Silivri Cezaevi’nde görülmesini eleştirerek “Silivri’de dava görülüyor gibi yapõlarak görülmemesi sağlanõyor” dedi. Ünlütepe, “Duruşmalarõ cezaevinde yapõlan başka bir yargõlama var mõ? Burada hukuk ihlal ediliyor” diye konuştu. AİHM Türkiye’yi yine haksız buldu STRASBOURG (AA) - Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi (AİHM), PKK propagandasõ yaptõklarõ gerekçesiyle basõm ve dağõtõmlarõ durdurulan 4 gazetenin açtõğõ davada Türkiye’yi haksõz buldu. Mahkeme, AİHS’nin ifade ve haber özgürlüğüyle ilgili 10. maddesinin ihlal edildiğine hükmederek, Türkiye’nin davacõlara 5 bin ila 40 bin Avro ödemesine karar verdi. RTÜK’ten Doğan’a 3 ay süre ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Doğan Medya Grubu içinde yer alan yayõncõ kuruluşlarõn sahiplik yapõlarõnõn, RTÜK Yasasõ’ndaki düzenlemelere uygun hale getirilmesi için 3 ay süre tanõdõ. RTÜK’ten yapõlan yazõlõ açõklamada, kurulun 13 Ekim 2009 tarihinde yaptõğõ toplantõda, Maliye Bakanlõğõ Gelir İdaresi Başkanlõğõ’ndan 18 Eylül’de gönderilen rapora ilişkin RTÜK uzmanlarõnõn hazõrladõğõ inceleme raporunun görüşüldüğü belirtildi. CMYB C M Y B 21 EKİM 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 10 Yıl Önce Bugün... Sonbahar hüzündür... Sonbahar İspanyol şair Rafael Alberti’nin başkaldıran yılmaz rüzgârıdır... Sonbahar, tramvayın balkonundan koparılmış bir çiçek, üstünde yer adları yazılı bir yaprak. Ay tutulması aklını karıştırır çiçeklerin... Kuşların uçmasını hızlandırır... Alberti şöyle seslenir, bir sonbahar sabahında: “Ne gül yanar gövdende, ne ölü karanfiller çağdaş bir menekşedir içindeki, birinin cebinde yolculuk eden kitaptan çıkagelmiştir.” Bugün Ahmet Taner Kışlalı’nın ölüm yıldönümü... Serin bir Ankara sabahında aracına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitirmişti on yıl önce. Ben yazımı yazdığım saatlerde Silivri’de Cumhuriyet gazetesi ve Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan’ın çapraz sorgusu sürüyordu. Arslan, önceki gün verdiği ifadede, Cumhuriyet’i bombalama nedenini şöyle anlatmıştı: “Emir Allah’tan geldi... Turhan Selçuk’un başörtülü domuz karikatürüne kızdığım için bombaladım!” Malum dinci ve tetikçi gazete Ahmet Taner Kışlalı’yı hedef göstermişti, tıpkı Danıştay üyelerinin fotoğraflarına çarpı işareti koyduğu gibi. Kışlalı Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine inanmış, Atatürk ilkelerini özümsemiş bir bilim insanı, siyasetçi ve yazardı. Yazılarında, konferanslarında terörle savaşımın salt silahla olmayacağını, ekenomik, sosyal, kültürel alanlarda eşzamanlı adımlar atılmasını öngören bir insandı Kışlalı. Bir yazısında aynen şöyle diyordu: “Sadece silahlı mücadele, baskı ve yasaklarla gidilirse, sorun daha da derinleşir, şiddet taban bulur ve böylece geçerlilik kazanmaya başlar.” Kışlalı 1995 yılında Kürt sorununa böyle yaklaşıyordu. Ahmet Taner Kışları suikastı, adı duyulan duyulmayan dinci terör örgütleriyle bağlantılı bulundu, tıpkı Uğur Mumcu cinayetinde olduğu gibi tetikçiler yakalanıp yargılandı. Suikastın hemen ardından, bombalanan aracının jandarma tarafından yıkanması, kanıt oluşturabilecek olay yerinin süpürülmesi kafamdaki kuşkuları arttırdı benim. Uğur Mumcu suikastında da aynı durum yaşanmış, kanıtlar ortadan kaldırılmıştı. Kışlalı da Uğur gibi gardırop Atatürkçüsü değildi... Yazılarında, konferanslarında ve derslerinde felsefenin ortaya çıkışından, siyaset bilimine, toplumların sınıfsal bölünmelerinin tek başına olmayacağını anlatırdı. Salt Atatürkçülüğü değil, sosyalizmi de bilir, askeri darbelere, yasaklara karşı tavır alırdı. Demokratik siyaset alanının genişletilmesinden, farklı ideolojilerin tartışılmasından yanaydı. Dinsel ve etnik siyasete karşı çıkardı... Ahmet Taner Kışlalı için, demokrasi bir yaşam biçimiydi ve özgürlükleri savunurdu. YÖK’ü eleştirirdi! Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı suikastı kanımca derinliğine araştırılmadı ve ihale adı sanı belli olmayan dinci örgütlere kaldı. Yani büyük patron, devlet içindeki derin ilişkiler göz ardı edildi. Kışlalı’nın, demokratik cumhuriyet anlayışı tüm yurttaşların hangi etnik, dinsel, mezhepsel kökenden gelirlerse gelsinler anayasa karşısında eşit oldukları yolundaydı. 10 yıl önce bugün yitirdik Ahmet Taner Kışlalı’yı... Atatürk’ün ulus modelinin ırk ya da etnik temele dayanmadığını anlatan yazıları, kitapları ve konferansları... Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrencilerle olan ilişkileri, farklı ideolojilere olan yaklaşımı, bunu tartışması. Demokrasiyi özümseyen, özgürlüklerin genişletilmesini isteyen yaklaşımı. Peki neden öldürüldü Ahmet Taner Kışlalı? Olay yerindeki kanıtlar niçin aceleyle süpürüldü, aracı yıkandı? Aradan 10 yıl geçti ama hâlâ bu suikast aydınlanmadı bana göre! Rafael Alberti’nin dizelerinde bir sonbahar hüznü yaşıyorum. Yitip gitmiş evrenin içinde onurlu bir yaşam. Denizlerin iç çekişleri gibi ölüm durakları. Ve geçen yıllar!.. Bir yiğit insandı Kışlalı! hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdoğan, CHP lideri Baykal’õn TV’li görüşme önerisini sert bir ifadeyle reddetti ‘Koşulahlaksõzlõk’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn TV kaydõyla görüşme önerisini “ahlaksız- lık” olarak nitelendirerek red- detti. Baykal’õn tavrõnõn ipe un sermek, bin dereden su getirmek ve işi yokuşa sürmek anlamõna geldiğini kaydeden Erdoğan, “Baykal, televizyonlara o ka- dar meraklıysa odasına 24 saat kamera koysun, partili- ler onu 24 saat izlesin” dedi. Erdoğan, partisinin grup top- lantõsõnda AB İlerleme Rapo- ru’nu “oldukça olumlu, son derece dengeli, reformları te- yit eden bir rapor” olarak ni- telendirdi. Azerbaycan ile Tür- kiye arasõndaki bayrak krizine değinen Erdoğan, “Azeri kar- deşlerimiz bu nifak girişim- lerine prim vermesinler. Aze- ri bayrağını Türk bayrağı gi- bi aziz ve kutsal bildik, yine öyle biliriz” dedi. Kõrşehir’de Ahilik Haftasõ kutlamalarõna katõldõğõnõ söyle- yen Erdoğan, ahilerin “Gönlü- nü açık tut, elini açık tut, sof- ranı açık tut ve kapını açık tut”, “Sana gelmeyene sen gi- deceksin” dediğini anõmsatarak MHP ve CHP’ye yüklendi. ‘Saygısızlığın daniskası’ MHP lideri Devlet Bahçe- li’nin AKP’nin Güneydoğu milletvekillerine siyasi ahlak ve nezaketten uzak yakõştõrmalar- da bulunduğunu anõmsatan Er- doğan, “İfadelerinle hem böl- gesel hem etnik milliyetçilik yapıyorsun. Arkadaşlarımın ne karakterini ne cibiliyetini seninle hiçbir zaman ölçmem. Bunun testini yapmak ne za- mandan beri sana düştü?” görüşünü dile getirdi. Erdo- ğan, “Benim arkadaşlarıma saygısızlığın daniskasını or- taya koyuyorsun” dedi. CHP lideri Baykal’a son de- rece nezaket kurallarõna uygun bir mektup yazdõğõnõ, ancak Baykal’õn kendisini incitici, kõrõcõ, haksõz ithamlarõ çok yakõşõksõz üsluplarõ peş peşe sõ- ralayan bir yanõt gönderdiğini anlatan Erdoğan, TV’li kayõt koşulunun siyasi geleneklere ve demokrasi taammüllerine aykõrõ olduğunu söyledi. Dün- yanõn hiçbir ülkesinde liderle- rin baş başa görüşmesinin ilk kez yaşanmadõğõnõ kaydeden Erdoğan, “Ama kamerayla bir görüşmeyi tespit ahlak- sızlık, siyasi ve diplomatik ahlaka aykırı olarak nite- lendirilir. Biz basın toplantısı yapmıyoruz. İhtiyaç hasıl ol- duğu zaman siyasiler bir araya gelirler, yanında ter- cüman gerekirse onlar gelir, not tutucu gerekirse o olur. Ben oraya bu sürecin koor- dinatörü olan İçişleri Baka- nı’mı yanımda getirmeyi planladım, yanımızda not tutucu da olur, notları alır, eğer gerekiyorsa birer tane ses kaydı için o da konula- bilir. Ama biri bizi gözetliyor mantığı içinde kameraların kurulmasını anlamak müm- kün değil” dedi. Baykal’õ daha önce partisinin genel merkezinde ziyaret etti- ğini anõmsatan Erdoğan, “Bu ikinci ziyaretim olacaktı. Biz geliriz görüşlerimizi anlatırız, sizi dinleriz, istişare ederiz. Baykal, bugüne kadar bütün görüşmelerini kameralar önünde mi yaptı? Böyle çar- pık anlayış olur mu?” dedi. Milletten hiçbir şeyi gizle- mediklerini kaydeden Erdoğan, “Madem kameraları çok ar- zu ediyorsun, zaten Meclis’te yerli yabancı kameralar önünde görüşülecek. Sen çıkıp orada konuşursan ben çıkıp konuşacağım, sen konuş- mazsan ilgili arkadaşlarım bilgilendirmeyi zaten açık se- çik yapacaklar. Bu vesileyle sağ olasın, belki bir çayını içerdik, mahrum olduk deyip kesinlikle ben de oraya git- miyorum” diye konuştu. ‘Şova gerek yok’ 34 PKK’linin teslim olmasõ- nõn demokratik açõlõm gereği atõlmõş bir adõm olduğunu kay- deden Erdoğan DTP’ye de eleş- tiriler yönelterek, “Bu güzel manzarayı siyasi şova dönüş- türmek isteyenlere sorumlu davranınız diyorum. Legal bir örgütün temsilcisi illegal bir örgüt adına konuşmama- lıdır. Bizim legal bir örgütle görüşmeye kapımız açıktır, il- legal bir örgütle konuşmaya asla” diye konuştu. Erdoğan, Baykal’õn TV kaydõyla görüşme önerisini “ahlaksõzlõk” olarak nitelendirerek reddetti. Baykal’õn tavrõnõn ipe un sermek, bin dereden su getirmek ve işi yokuşa sürmek anlamõna geldiğini kaydeden Erdoğan, “Bu vesileyle sağ olasõn, belki bir çayõnõ içerdik, mahrum olduk deyip kesinlikle ben de oraya gitmiyorum” diye konuştu. Erdoğan, Bahçeli’yi de etnik ve bölgesel milliyetçilik yapmakla suçladõ. Cumhurbaşkanı Gül başkanlığındaki MGK’ye Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, kuvvet komutanları, Jandarma Genel Komutanı, hükümetin ilgili bakanları ve istihbarat kurumlarının temsilcileri katıldı.(Fotoğraf: AA) ‘Kararlılık’ yeniden bildiride ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mil- li Güvenlik Kurulu (MGK), AKP hükü- metinin bir süredir çalõşmalarõnõ İçişleri Ba- kanlõğõ eşgüdümünde sürdürdüğü “Kürt açı- lımı” konusunu değerlendirdi. Açõlõm, TBMM gündemine getirilmeden önce ça- lõşmalar son kez kurulda gözden geçirilir- ken hükümet ile Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK) komuta heyeti değerlendirmelerini karşõlõklõ olarak aktardõlar. Bir önceki MGK bildirisinde yer almayan “terörle müca- delenin kararlılıkla sürdürüleceği” ifadesi bu kez bildiride yer aldõ. MGK’nin hükümet üyeleri Başbakan Tayyip Erdoğan’õn, asker üyeleri ise Ge- nelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Baş- buğ’un başkanlõğõnda MGK toplantõsõndan önce kendi iç toplantõlarõnõ gerçekleştirdi- ler. Çankaya Köşkü’nde 7 saat 40 dakika sü- ren toplantõda açõlõm kapsamõnda yapõlan ça- lõşmalar ve terör örgütünün mevcut durumu ele alõndõ. Erdoğan, Irak ziyareti sõrasõnda- ki temaslarõnõ kurul üyeleriyle paylaştõ. İç- işleri Bakanõ Beşir Atalay da gelinen aşa- maya ilişkin bilgi verdi. Toplantõda istihbarat kurumlarõnõn yetkilileri terör örgütüne yö- nelik alõnan ve Gül’ün dile getirdiği “gizli çalışmalara” ilişkin gelişmeleri üyelere aktardõ. Toplantõdaki değerlendirmeler bil- diriye şu ifadelerle yansõdõ: “Irak’ın ku- zeyinden ülkemize yönelik terör tehdi- dinin ve saldırıların bertaraf edilmesini amaçlayan 6 Ekim 2009 tarihli TBMM kararının, terorizmle mücadelenin önem- li bir unsurunu teşkil ettiği belirtilerek, mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği vurgulanmıştır.” Kurulun ağustos ayõ bil- dirisinde, hükümetin İçişleri Bakanlõğõ’nõn eşgüdümünde yürüttüğü çalõşmalarõn “de- vamının tavsiye edildiği” ifadesi yer al- mõştõ. MGK bildirilerinin hemen hepsinin terörle mücadeleye ilişkin paragraflarõnda yer almasõna karşõn ağustos bildirisinde yer almayan “mücadelenin kararlılıkla sür- dürüleceği” ifadesinin dünkü bildiride ye- niden yer almasõ dikkat çekti. Ermeni ‘açılımı’ Türkiye-Ermenistan ilişkilerine ilişkin değerlendirmeler bildiride şu şekilde yer al- dõ: “10 Ekim 2009’da ülkemiz ile Erme- nistan arasında imzalanan protokoller ışı- ğında geleceğe yönelik perspektifler ile başta Yukarı Karabağ olmak üzere Gü- ney Kafkasya’daki ihtilafların çözümü- ne yönelik çabalar ve süreç ele alınmış- tır. Bu sürecin Azerbaycan ile Ermenis- tan arasındaki sorunların çözümüne de yardımcı olacağı bir daha teyit edilmiş- tir. Ülkemizin bölgesel barış, istikrar, iş- birliği ve güvenin tesisi konularındaki ça- lışmaları bundan böyle de aktif bir şekilde devam ettireceği dile getirilmiştir.” Kâbil’de komuta Afganistan’daki gelişmelerin de değer- lendirildiği toplantõda TSK’nin Kâbil Böl- ge Komutanlõğõ görevini kasõm ayõnda ikinci defa alacağõ ancak daha önce olduğu gibi terörle mücadele, uyuşturucu ile mü- cadele, mayõn temizleme görevlerinde kul- lanõlmayacağõnõn teyit edildiği vurgulandõ. Toplantõda Kõbrõs ve Ege’deki gelişmeler de görüşüldü. Erdoğan, toplantõnõn ardõndan MGK üyesi bakanlarla bir araya geldi. ‘AKP, PKK’ye teslim oldu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Baş- kanõ Devlet Bahçeli, Mah- mur ve Kandil’den gelen PKK’lilerin alkõşlarla karşõ- lanmasõna, “PKK Türkiye’ye değil, AKP PKK’ye teslim oldu. Alkışlarla karşılananlar Mek- ke-i Mükerreme’den dönen hacı kafilesi değildir” sözle- riyle tepki gösterdi. Bahçeli partisinin grup top- lantõsõnda, Ermenistan’la im- zalanan protokoller nedeniy- le Azerbaycan’õn gösterdiği tepkiyi değerlendirirken bu ülke halkõnõ ve yönetimini uyararak sağduyulu olmaya çağõrdõ. MHP lideri, Abdullah Öca- lan’õn talimatõ doğrultusunda bir grup PKK’linin teslim olmasõ sõra- sõnda yaşanan gövde gösterisine de tepki göstererek sõnõrdan giren üni- formalõ terör temsilcilerinin, gü- venlik güçlerince teslime zorlanmõş, “çaresiz ve aldatılmış” kişiler ol- madõğõnõ ifade etti. Bu görüntüler- le AKP’nin “Kandil kadroları”yla girdiği pazarlõğõn verdiği cüret ve küstahlõğõn bütün çõplaklõğõyla ortaya çõktõğõnõ belirten Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kalabalık karşılama komitele- rinin çadır kurarak, sözde marş- larla ve sevinç çığlıkları altında yapılanlar AKP zihniyetinin eseri ve sonucudur. Dikkat buyurunuz, al- kışlarla karşılananlar Mekke-i Mü- kerreme’den dönen hacı kafilesi değildir. Ya da alın terleriyle ek- meklerini kazanmak için gittikleri yabancı ellerden kesin dönüş yapan gurbetçiler değildir. Milletini ya- bancı coğrafyalarda şerefle temsil etmiş Mehmetçik birlikleri hiç de- ğildir. Bunlar, elinde bebeklerin, anaların, kadınların, şehitlerin ka- nı olan, silahlarına masum binler- ce vatandaşımızın kanı bulaşmış ha- in teröristlerdir.” Bu “alçaklık tablosu”nun Erdo- ğan’õn eseri olduğunu savunan Bah- çeli, “Bu PKK’nin teslim alınmasını değil, AKP’nin ülkemiz sınırların- da teslim alındığını gösteren tarihi bir rezalet, ihanet ve melanet tab- losudur. PKK Türkiye’ye değil, AKP PKK’ye teslim olmuştur” di- ye konuştu. Türkiye’nin bölünmesi için artõk PKK’ye gereksinim kalmadõğõnõ söy- leyen Bahçeli, “Başbakan bu projeyi gönüllü olarak okyanus ötesinden teslim almıştır. Ayrıntıları görüş- mek üzere de 29 Ekim’de baş ak- törle buluşacaktır. AKP zihniyeti ve Başbakan Erdoğan Kandil kad- rolarının geride kalmış bütün ni- yetlerini siyaset zemini içinde çöz- meyi kafasına koymuş ve bölücü- lüğün yeni liderliğine soyunmuştur. Ve bu konuda İmralı canisi ile re- kabet ve işbirliği başlatmıştır” di- ye konuştu. Bahçeli, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün ana muhalefet partisinin MGK’de temsil edilmesi önerisini ise “Hasan Cemal ile Cengiz Çan- dar’ın girmesi daha uygun olur” sözleriyle değerlendirdi. MGK ÖNERİSİ Gül’den CHP’ye tepki ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlõğõ, Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül’ün, ana muhalefet partisinin Milli Güvenlik Kuru- lu (MGK) toplantõla- rõna katõlmasõnõn fay- dalõ olacağõ yönünde- ki önerisinin, ana mu- halefet lideri ve söz- cüleri tarafõndan “günlük siyasi çekiş- melere alet edilmesi- nin üzüntüyle karşı- landığını” bildirdi. Cumhurbaşkanlõğõ internet sitesinde yer alan basõn açõklama- sõnda şunlar kaydedil- di: “Sayın Cumhur- başkanımızın bu be- yanına, ana muhale- fet partisi lideri ve sözcüleri tarafından ‘sanki bugün (dün) yapõlacak MGK top- lantõsõna davet edil- mesi düşünülüyor- muş’ gibi farklı an- lamlar yüklenmesi, böyle yapıcı ve de- mokratik bir öneri- nin ve son derece ciddi bir konunun günlük siyasi çekiş- melere alet edilmesi üzüntüyle karşılan- mış ve ciddiyetten uzak bir yaklaşım olarak değerlendi- rilmiştir.” PKK’lilerin karşõlanmasõna tepki gösteren Bahçeli, ‘Alkõşlarla karşõlananlar Mekke’den dönen hacõ kafilesi değildir’ dedi. Erdoğan’õ bölücülüğün yeni lideri olmakla suçladõ Dış Haberler Servisi - Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül’ün iki hafta önceki Fransa ziyareti sõra- sõnda Cumhurbaşkanõ Nicolas Sarkozy’nin PKK ile mücadelede Türkiye’ye “tam destek” vere- cekleri mesajõnõn ardõndan Paris’te 14, Le Luc ve Vidauban kentlerinde de 9 kişi gözaltõna alõndõ. Fransõz polisi dün sabah terör örgütünün Pa- ris’teki liderlerinden adõ açõklanmayan 4 kişiyi evlerine baskõn düzenleyerek gözaltõna aldõ. Ev- lerde yüklü miktarda paraya el konuldu. Polis, daha sonra Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne bas- kõn düzenledi. Baskõn sõrasõnda arbede yaşandõğõ öğrenildi. Polis evraklara el koyarken aralarõnda Abdullah Öcalan’õn yeğeninin de bulunduğu 6 kişiyi gözaltõna aldõ. Operasyonun, örgütün fi- nansman kaynaklarõna yönelik olduğu bildirildi. Le Luc ve Vidauban kentlerinde örgüte yönelik operasyonlarda da toplam 9 kişi gözaltõna alõndõ. ÖCALAN’IN YEĞENİ DE ALINDI Fransa’da 3 kentte operasyon: 23 gözaltı Milli Güvenlik Kurulu’nda ‘Kürt açõlõmõ’ değerlendirildi. Bir önceki bildiride olmayan ‘terörle mücadelenin kararlõlõkla sürdürüleceği’ ifadesinin vurgulanmasõ dikkat çekti
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear