23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2008 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Futbol Kanlı Başladı Süper Lig, bu cumartesi başladı. Doğrusu ilk haf- tada futbol olarak seyirciyi doyuracak karşılaşmalar izleyemedik. Hele hele geçen yılın şampiyonu Ga- latasaray, ilk maçını pek güçlü görünmeyen Deniz- li karşısında, farklı kazanmasına karşın futbol adına ortaya pek de dişe dokunur bir şeyler koyamadı. Defanstan başlayan hatalar, koşmadan yürüyerek oynanan oyun, kenar yönetiminin değerlendirme ha- taları da eklenince seyri eza veren bir temaşaya dön- üştü. Bir ara televizyon başından ayrılıp balkonda- ki arkadaşlarıma katılarak manzarayı seyretmenin, bi- raz sohbet etmenin daha doğru olacağını düşündüm. Türk futbolunun belirli bazı noksanları var ve za- man içinde bunlarda herhangi bir düzelmeye de ta- nık olmuyoruz. Turgay Renklikurt Sky Türk televizyonundaki bir programda, bu eksiklerden birini dile getiriyordu. Bu futbol adamımız, Türk futbolcularının yazın dinlen- me dönemini iyi geçirmediklerini, açığın mevsim ba- şında fazla yüklenmeyle giderilmeye çalışıldığını, bu- nun da sakatlıklara yol açtığını, bu noksanın gide- rilmesi yolunda da hiçbir şey yapılamadığını söylü- yordu. Cumartesi-pazar günü izlediğimiz oyunlar bu saptamanın doğruluğunu kanıtlıyordu. Tabii futbol oynamanın gerçekten güç olduğu ik- lim şartlarının etkisini görmezden gelmek de fut- bolculara haksızlık olacak. Ama bütün bu etkenler, geçen mevsim sonu ile bu mevsim başındaki korkunç farkı açıklamaya yetmiyor. Bizim ligin geçen yılki şampiyonu Galatasaray ya- rın Bükreş’te Steau ile karşılaşacak. Görünen o ki, Ga- latasaray’ın elindeki kadroyla rahat alt edebileceği Ste- au karşısında tur şansı yok. Futbolda sürprizler, başka sporlardan daha sık olur, belki de onu çekici kılan öğelerden biri de budur. Bu durumda Galatasaray bu turu geçemez demek değil, amacımız. Ama cumartesi günü ortaya koyduğu performansa baktığımız zaman böyle bir sonucun çok büyük sürpriz olacağı da ortada, zaten bütün otori- teler de bu görüşte birleşiyorlar. Bükreş’te güçlü olasılık olarak önümüzde duruyor görünen elenmenin, Galatasaray’ı hem mali ve hem idari bakımdan karıştırması, hatta bu sezonun kaybı- na yol açması bile mümkündür. Böyle bir sonuçla karşılaşmamayı temenni ederek asıl konumuza geçelim. Bu yıl lig kanlı başladı. Önce Gaziantep’teki Fe- nerbahçe maçında iki takımın taraftarları arasında çı- kan ve kan dökülen çatışmalar, sonra ertesi günü An- talya’da Antalyaspor-Beşiktaş maçında stat dışında yine kan dökülen çatışma, ardından, Beşiktaş Kulü- bü Başkanı’nın şeref tribününde uğradığı saldırı, bu yılın çok tehlikeli olaylara gebe olduğunu gösteriyor. Ciddi biçimde önlem alınmaması halinde, stat çevrelerinde ve tribünlerde sonu ölümle bitebilecek kanlı olayların artması kaçınılmazdır. Bütün uyarılara karşın, futbolda şiddetin her yıl art- makta olduğunu görüyoruz. Geçmiş yıllarda, futbol eleştirmeni olarak Türkiye’nin dört bir yanını gezdim. Bütün bu kentler arasında, Gaziantep seyircisinin çok değişik bir yeri vardır. Gaziantep’te bundan on yıl öncesine kadar şiddete tanık olmazdınız. Hiç unutmuyorum, Doğan Koloğlu ile birlikte izle- diğimiz Galatasaray-Gaziantep maçında, hakemin ev sahibi takım aleyhine verdiği tartışmalı bir penaltı ka- rarı vardı. Maçtan sonra, ikimiz birlikte stattan otele doğru yo- la çıktığımız sırada, basın tribününün çıkışında, Ga- ziantepli taraftarlar çevremizi sardılar, konuşmaya baş- ladık, içlerinden biri, - Allah aşkına söyle Doğan Abi, o pozisyon penal- tı mıydı, diye sordu. - Penaltıydı, bana göre dedi Doğan Koloğlu, büyük bir rahatlıkla ve nedenlerini açıklamaya koyuldu. Soruyu soran, aldığı yanıt görüşüne uymasa da kız- madı, saygı gösterdi, biraz daha sohbet edip ayrıldık. Kısa sayılacak bir süre önce, Gaziantep’te futbol sey- retmek böyleydi, şimdi orası da taşlı sopalı, kanlı olay- ların yaşandığı bir yer olmuşsa, futbolun sorumluları çok ciddi olarak önlemler almak ve bunları yürürlüğe koymak zorundadırlar. Bir iş nasıl başlarsa öyle gider, bu yıl futbol kanlı baş- ladı. Bunun derhal önüne geçmek gerekir. Kem küm etmenin, idare-i maslahatın yeri değil artık. Futboldaki şiddetin görünen ve derinde yatan ne- denlerini ararken disiplini sağlayacak önlem ve ka- rarların hiç vakit kaybetmeden alınması gerek. Yoksa?.. “Yoksa?”yı düşünmek bile korkutucu... asirmen@cumhuriyet.com.tr 3 Kasõm 2002 seçiminden bu yana 1018 müfettiş hakkõnda soruşturma açõldõ, 138’ine ceza verildi AKPdenetimisevmiyorANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - İktidarõ boyunca kamu kurum ve kuruluşlarõndaki teftiş kurullarõ- nõ kaldõrmayõ hedefleyen, ancak bu yöndeki yasal düzenlemeleri gerçekleştiremeyen AKP, soruş- turma yöntemini kullanarak mü- fettişleri baskõ altõna alõyor. AKP’nin ilk iktidara geldiği 3 Kasõm 2002 se- çimlerinden bugüne kadar 1018 müfettiş hakkõnda soruşturma açõ- lõrken, 138’ine disiplin cezasõ ve- rildi. 62 müfettiş ise başka kadrolara atandõ. Yolsuzluklarõ eleştirdiği için AKP hükümeti tarafõndan Sağlõk Bakanlõğõ’ndaki başmüfettişlik gö- revinden alõnarak Polatlõ’ya sürülen Devlet Denetim Elemanlarõ Derne- ği (DENETDE) Genel Başkanõ Atı- lay Ergüven, hükümetin soruştur- ma yoluyla müfettişleri baskõ altõna almaya çalõştõğõnõ söyledi. CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü, Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdi- ği soru önergesinde, AKP iktidarõ döneminde kamu kurum ve kuru- luşlarõnda görevden alõnan ve hak- kõnda soruşturma açõlan müfettiş sayõsõnõ sordu. Erdoğan adõna yanõt veren Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Murat Başesgioğlu, Kasõm 2002 tarihinden bugüne kadar hak- kõnda soruşturma açõlan müfettiş sayõsõnõn 1018 olduğunu bildirdi. Ba- şesgioğlu, 138 müfettişe disiplin cezasõ uygulandõğõnõ, 62 müfettişin de başka kadrolara atandõğõnõ kay- detti. AKP iktidarlarõ döneminde dev- let memurluğundan çõkarõlan kişi- lerle ilgili de bilgi veren Başesgi- oğlu, 1135 kişinin memurluktan çõkarõldõğõnõ, bu işlemlere karşõ 791 dava açõldõğõnõ söyledi. Başesgioğ- lu, bu davalardan 425’inin idare le- hine, 125’inin ise idare aleyhine so- nuçlandõğõnõ, 227 davanõn ise devam ettiğini bildirdi. Müfettişlere baskı DENETDE Genel Başkanõ Atõlay Ergüven, Abdullah Gül’ün başba- kanlõğõ döneminde teftiş kurullarõ- nõn etkinleştirilmesi için bazõ ça- lõşmalar yapõldõğõnõ, ancak daha sonra bu kurullarõn kaldõrõlmasõna yönelik Kamu Yönetimi Temel Ya- sasõ çõkarõldõğõnõ söyledi. AKP’nin 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer tarafõndan veto edilmesinin ardõndan yasayõ bir daha gündeme getirmediğini, ancak teftiş kurulla- rõnõn yönetim yeteneğinden yoksun kişiler atanarak kendi kendini tasfiye eder hale getirildiğini vurgulayan Ergüven, birçok bakanlõkta mü- fettişlerin kurul yönetimleriyle ade- ta savaş halinde olduğunu söyledi. Denetim görevini kötüye kulla- nanlar ve denetim etiğine uyma- yanlarõn ayõklanmasõ gerektiğini, ancak soruşturmalarla müfettişlerin baskõ altõna alõndõğõnõ, özgür irade- leri ve tarafsõz olarak görevlerini ye- rine getirmelerinin engellendiğini vurgulayan Ergüven, “Meslek ah- lakına aykırı davrananlar elbet- te var, bunların ayıklanması la- zım. Ama soruşturmalar baskı amacına yönelik. Sırf işini doğru yapması ya da istenilen sipariş şeklinde rapor yazmaması nede- niyle ya da raporları değiştirme- mesi nedeniyle kara listeye alınıp bu tür muamelelerle karşılaşan çok sayıda müfettiş var” dedi. Müfettişlerin hukuksuz biçimde mesleğinden atõlmasõ, görevinden atõlmasõ, hiçbir şey çõkmasa bile so- ruşturma açarak baskõ altõna alõn- masõnõn hukuk dõşõ bir uygulama ol- duğunu kaydeden Ergüven, “Yar- gı süreci geç çalıştığı için bu tür hukuksuzluğu yapanlar yargıda- ki süreci kullanıyorlar, en azından ‘Biz yapalõm, gitsin mahkemelerde sürünsün’ hesabı yapılıyor” görü- şünü dile getirdi. ATILAY ERGÜVEN: Denetimsizlik Türkiyeiçin felaketolur AKP yolsuzluklarõnõ eleştirince başmüfettişlikten alõnan DENETDE Genel Başkanõ Ergüven, denetimsizliğin yolsuzluğu, bunun da kayõt dõşõlõğõ beraberinde getirdiğini belirtti. AKP hükümetinin bugüne kadar yapõlan uyarõlarõ dikkate almadõğõnõ belirten Ergüven, denetim kurumlarõnõn bağõmsõz olmasõ gerektiğine dikkat çekti. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - AKP’nin yolsuzluklarõn artmasõna yol açtõğõna ilişkin gaze- temize yaptõğõ açõklama- nõn ardõndan başmüfet- tişlikten alõnarak say- manlõkta görevlendirilen Devlet Denetim Eleman- larõ Derneği (DENET- DE) Genel Başkanõ Atı- lay Ergüven, Türkiye’nin denetimsizleştirildiğini, bunun da felakete yol aça- cağõ uyarõsõnda bulundu. DENETDE Genel Baş- kanõ Ergüven, 16 Şubat 2007 tarihinde gazetemi- ze verdiği demeçte, AKP’nin yolsuzluk algõ- sõnõ, “İnsanlar inandı ve oy verdi. İktidara gel- dikten kısa bir süre son- ra yolsuzlukla mücade- lede önemli olan DGM’leri kaldırdılar, Çıkar Amaçlı Suç Ör- gütleriyle Mücadele Ya- sası’nı değiştirdiler. Yol- suzlukla mücadelede en önemli araç olan dene- tim sisteminin de yeni- den yapılandırma adı altında etkisizleştiril- mesi ve fonksiyonsuz- laştırılması gayretine gi- rildi” sözleriyle değer- lendirdi. Bu açõklamasõnõn ardõndan Ergüven, değişik gerekçe ve iddialarla so- ruşturma kõskacõna alõndõ. Soruşturmalarõn tama- mõnda aklanan Ergüven, 12 Haziran’da da Sağlõk Başmüfettişliği’nden alõ- narak, Polatlõ Sağlõk Grup Başkanlõğõ’nda ayniyat saymanõ yapõldõ. Yaşadõklarõ nedeniyle kimseye kõrgõn ve küskün olmadõğõnõ vurgulayan Ergüven, DENETDE ola- rak yayõmladõklarõ bildiri ve yaptõklarõ açõklama- larla hükümetin yolsuz- lukla mücadele çabasõnõ yeterli bulmadõklarõnõ di- le getirdiklerini anõmsat- tõ. Ergüven, “Yine dile getiriyoruz. Teftiş ku- rulları, denetim birim- leri fonksiyonel bağım- sızlığa kavuşturulma- dıkça Türkiye’de yol- suzlukla mücadelede ba- şarılı olunması müm- kün değildir. Biz bu dü- şüncelerimizi Sayın Baş- bakan’a yüz yüze ilet- mek için pek çok kez randevu talep ettik, an- cak alamadık” dedi. DENETDE’de 3 bin 300 denetçi ve müfettiş üyeleri bulunduğunu kay- deden Atõlay Ergüven, “57. hükümet dönemin- de de yolsuzlukları gün- deme getirdik. Çıkarılan aflara karşı kampanya başlattık. Mesleğimiz gereği hassasiyet duy- duğumuz yolsuzluklar konusunda kamuoyu- nun dikkatini çektik. Bu faaliyetler 59. Hükümet döneminde de devam etti” diye konuştu. 2003 yõlõnda teftiş ku- rullarõnõn kapatõlmasõ amacõyla Kamu Refor- mu Yasa Tasarõsõ hazõr- landõğõnõ ve kurullarõ ağõr töhmet altõnda bõrakan gerekçelere yer verildi- ğini anõmsatan Ergüven, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Denetim birimlerini kapatma isteğini anla- yabilmiş değiliz. Avru- pa’da sistem liberalize edilirken, denetim daha da güçlendiriliyor. Tür- kiye’de de devlet pek çok alandan çekiliyor, li- beralizasyon hızlı şekil- de uygulanıyor. Ama aynı oranda Türkiye de- netimsizleştiriliyor. Bu bir felakettir Türkiye açısından... Denetimsiz- lik yolsuzluğu, bu da kayıt dışılığı beraberin- de getirir. Türkiye’nin en büyük sorunu yol- suzlukları besleyen ka- yıt dışılıktır. Denetim- sizlik yönetimin hukuk- tan sapmasına da ne- den olur. Denetim işler- se yargının da yükü ha- fifler. Sayın Başba- kan’ın Ulusa Sesleniş’te dile getirdiği hususla- rın işlerlik kazanabil- mesi için, devletin etkin ve hukuka uygun çalı- şabilmesi için denetimin mutlaka bağımsızlaştı- rılması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.” Eşi Serap Tanyar’ın banyoda olduğu sırada, 4’üncü katta- ki dairenin kapısını açarak içeri giren kimliği belirsiz ki- şiler, yatak odasında uyuyan Fahrettin Tanyar’ı kalbin- den bıçakladı. Olayın ardın- dan Tanyar’ın yakınları sinir krizi geçirdi. (Fotoğraf: AA) CHP’li İl Genel Meclisi Üyesi Fahrettin Tanyar, yatağõnda bõçaklanarak öldürüldü Bolu’da sır dolu cinayet Müfettişler dava yorgunu AKP, iktidarõ boyunca yolsuzluklarla savaşõm veren bürokratlarõ soruşturma ve görevden almalarla sindirme yoluna gitti İLHAN TAŞCI ANKARA - Seçim meydanla- rõnda yolsuzluklarõ bitireceği vaa- dinde bulunan AKP iktidara gel- diği günden bugüne kadar yol- suzluklarla savaşõm yürüten ve yolsuzluklara karşõ kamunun en güçlü silahõ konumundaki mü- fettişlerle hep mahkemelik oldu. Yolsuzluklarla mücadelede önemli görevler alan denetim elemanlarõndan bazõlarõnõn yaşa- dõklarõ olaylar şöyle: Dönemin Gümrüklerden So- rumlu Devlet Bakanõ Kürşad Tüzmen ile gümrük bürokratla- rõnõn da adõnõn karõştõğõ milyon- larca dolarlõk akaryakõt kaçakçõ- lõğõnõ ortaya çõkardõktan sonra hükümetin hedefi haline gelen Gümrük Teftiş Kurulu Başkanõ Erdener Demirağ önceki yõl görevinden alõndõ. 1 milyar dola- rõ bulan 15 ayrõ soruşturma dos- yasõnõ gündeme getiren ve istediği inceleme onaylarõ Gümrük Müs- teşarlõğõ’nca verilmeyen Demirağ, son olarak Gümrüklerden So- rumlu Devlet Bakanõ Hayati Ya- zıcı’nõn gümrükte hakkõnda so- ruşturma yapõlan kişi ve firmala- rõn listesinin verilmesi emrine hukuk dõşõ olduğu gerekçesiyle karşõ çõktõ. Bu gelişmeler üzerine Demirağ AKP döneminde ikinci kez görevinden alõndõ. Demirağ yargõya başvururken Gümrük Teşfiş Kurulu Başkanlõğõ’na ata- nan Sezai Uçarmak ismi dikkat çekti. Sezai Uçarmak’õn adõ Kapõ- kule’deki rüşvet operasyonunda gümrükçülerin telefonlarõnõn din- lenmesi sõrasõnda gümrüğün biti- şiğindeki caminin kullanõlmasõna izin veren Edirne Müftüsünü Di- yanet İşleri Başkanlõğõ’na şikâyet etmesiyle gündeme gelmişti. Bir diğer olayda, Maliye Baş- müfettişi Hamza Kaçar, BM’nin terörü finanse edenler listesinde- ki Yasin Kadı’nõn Türkiye’deki faaliyetlerini soruşturmuştu. Ka- çar raporunda, çalõşmasõ sõrasõn- da “siyasi ve bürokratik engel- lemelerle” karşõlaştõğõ değerlen- dirmesine yer verdi. Bunun ar- dõndan Kaçar vekâleten Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkan Yardõmcõlõğõ’na atandõ. Kaçar yargõ kararõyla yeniden başmü- fettişliğe döndü. Ancak bu kez de Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “kefilim” dediği Kadõ hakkõnda düzenlediği raporunda “resmi belgede sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve iftira” suçunu iş- lediği gerekçesiyle memuriyetten çõkarõldõ. Kaçar, açtõğõ tüm da- valarõ kazanarak yeniden baş- müfettişlik görevine başlayabildi. Sağlõk Bakanlõğõ Başmüfettişi Mustafa Kemikli, 5 yõl önceki lojman talebi sõrasõnda “konutu- nun olup olmadığına” ilişkin soruya yalnõzca “var” demekle yetinip 2 tane evi olduğunu gös- termediği gerekçesiyle görevinden alõnarak sayman olarak atandõ. Kemikli’nin bu idare işlemine karşõ açtõğõ dava halen sürüyor. Başmüfettiş Çağatay Kurt ise babasõnõn ameliyat geçirdiği Ada- na’da rahatsõzlanmasõ üzerine bu kentte tam teşekküllü hastaneden aldõğõ rapor kabul edilmeyerek ‘memuriyetten çekilmiş’ sayõl- dõ. Kurt’un raporunun usule uy- gun olduğunu raporlaştõran mü- fettişler daha sonra bunun tam ter- si yönünde görüş bildirdiler. Kurt sahte rapor kullanmaktan mah- kemeye verilirken memuriyetten ayrõlmõş sayõldõ. Kurt’un açtõğõ da- va da halen sürüyor. RUJHAT AVŞAR BOLU - Bolu İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyesi 56 yaşõndaki Fahrettin Tan- yar, evine giren kimliği belirsiz kişiler ta- rafõndan yatağõnda uyurken bõçaklanarak öl- dürüldü. Olay, dün sabaha karşõ saat 03.00 sõra- larõnda Tanyar’õn Bahçelievler Mahallesi Hürriyet Caddesi Şerbetçioğlu Apartma- nõ’ndaki 19 numaralõ dairesinde meydana geldi. Eşi Serap Tanyar’õn banyoda olduğu sõrada, 4’üncü kattaki dairenin kapõsõnõ aça- rak içeri giren kimliği belirsiz kişiler, ya- tak odasõnda uyuyan Tanyar’õ kalbinden bõ- çakladõ. Odadan gelen sesler üzerine ban- yodan çõkan Serap Tanyar ile uykularõndan uyanan çocuklarõ Tanay ile Tulu Tanyar, babalarõnõn yatakta kanlar içindeki cesedini gördü. Anne ve çocuklarõn çõğlõklarõ üze- rine eve toplanan komşularõ polise ve 112 Acil Servis’e haber verdi. Sağlõk ekipleri- nin yaptõğõ kontrolde Tanyar’õn yaşamõnõ kaybettiği tespit edildi. Polis evde incele- me yaparken kapõda herhangi bir zorlama olmadõğõnõ saptarken belirtilen katilleri yakalamak için çalõşma başlattõ. Saldõr- ganlarõn aynõ zamanda gõda ürünleri satan işyeri bulunan Tanyar’õn dolaptaki 2 av tü- feğini de alarak kaçmasõ dikkat çekti. Po- lis yetkilileri, saldõrõya hõrsõzlõk süsünün ve- rilmeye çalõşõldõğõnõ ifade ettiler. Serap Tanyar, polise verdiği ifadede, “Kı- zımın çığlığı üzerine banyodan çıktım. Yatak odasına gittiğimde eşimin kanlar içindeki cesedini gördüm. Banyodan çı- karken evin kapısından çıkan 2-3 kişiyi gördüm. Kim olduklarını bilmiyorum” dedi. Tanyar’õn cesedi, cumhuriyet savcõ- sõnõn evde yaptõğõ incelemenin ardõndan Kö- roğlu Devlet Hastanesi morguna kaldõrõl- dõ. Tanyar’õn cesedinin incelenmek üzere Ankara Adli Tõp Kurumu’na gönderilme- sine karar verildi. Şeker hastasõ olduğu bi- linen Fahrettin Tanyar’õn akşam saatlerin- de rahatsõzlanmasõ üzerine hastaneye kal- dõrõldõğõ ve gece 01.00 sõralarõnda taburcu edilerek evine gönderildiği öğrenildi. Bolu’da çok sevilen bir kişi olan Tan- yar’õn acõ haberi üzerine birçok partili ve vatandaş evinin önünde toplandõ. CHP il ör- gütü üyelerinin yanõ sõra bazõ AKP’li yö- neticiler de başsağlõğõ ziyaretinde bulundu. Aynõ zamanda Köroğlu Avcõlar Kulü- bü’nün de başkanlõğõnõ yürüten Tanyar, 1.5 ay önce vücuda yapõşan keneyi çõkarmak için bulduğu kolay ve pratik çözümle gün- deme gelmişti. Tanyar’õn bulduğu yöntem ile enjektörün ucu kesilip, hava basõncõ ile kene vücuttan çõkarõlõyor. TOKİ’DE AZİZ NESİN’LİK OLAY Bayraktar, okula babasınınadınıverdi CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR - Es- kişehir’in Çankaya Ma- hallesi’nde Toplu Ko- nut İdaresi (TOKİ) ta- rafõndan yapõlan Ihla- murkent Konutla- rõ’ndaki ilköğretim okuluna TOKİ Başka- nõ Erdoğan Bayrak- tar’õn babasõ Ahmet Hamdi Bayraktar’õn adõ verildi. Okulun önümüzde- ki günlerde eğitime açõlmasõ planlanõrken yurttaşlar, “Devletin imkânlarıyla yapılan okula nasıl TOKİ Başkanı’nın babası- nın adı verilebilir?” diye tepki gösterdiler. Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanõ Süley- man Solak da olayõ, “Aziz Nesin’lik bir hi- kâye” olarak nitelen- dirdi. Solak, “Okula verilecek pek çok isim varken Ahmet Ham- di Bayraktar ismi ve- rilmesi fıkra gibi bir olay” diye konuştu. CHP Eskişehir İl Başkanõ İsmet Süder ise bu olayõn AKP zih- niyetinin bir yansõma- sõ olduğunu söyledi. Süder, “TOKİ Baş- kanı Erdoğan Bay- raktar, okulu kendi parası ile yapsa, iste- diği ismi verebilir. Ama devletin parası ile yapılan binaya ba- basının ismini ver- mesi de sadece AKP döneminde olabilecek bir olaydır. Ahmet Hamdi Bayraktar’ın Eskişehir’i gördüğü- nü bile zannetmiyo- rum” dedi. AKP’nin iktidara geldiği 3 Kasõm seçimlerinin ardõndan 1018 müfettiş hakkõnda soruşturma açõlõrken 138’ine disiplin cezasõ uygulandõ. 62 müfettiş ise görevinden alõnarak başka kadrolara atandõ. DENETDE Genel Başkanõ Atõlay Ergüven, hükümetin bu soruşturmalarla sipariş rapor düzenlemeyen ya da raporu istenilen yönde değiştirmeyen müfettişleri baskõ altõna aldõğõnõ söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear