25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 2008 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU AKP Kurtuldu mu? AKP’den Kurtulduk mu? İlk bakışta belki sözcük oyunu gibi de görülebi- lecek iki soruyu bir arada irdeleyip yanıtlamaya ça- lışalım… Anayasa Mahkemesi’nin AKP için kapatma kararı vermemesi bu partinin kurtulduğu anlamına gelir mi? Hukuk diliyle söylenecek olursa, AKP aklandı mı? Kuşkusuz ki hayır. 11 yargıçtan 10’u bu partinin laiklik karşıtı giri- şimlerin ve eylemlerin odağında yer aldığına hük- metmiştir. Bundan böyle AKP, yine hukuk diliyle söylenecek olursa, sabıkalı bir siyasal örgüttür… Demek ki “kurtuldu” dememiz mümkün değil… Fakat ilk soru yine de tam olarak yanıtlanmış ol- muyor… Kapatılmaktan kurtulan AKP, sabıkasına yol açan girişimlerini sürdürecek mi, sürdürmeyecek mi? Bu soruyla birlikte de “AKP’den kurtulduk mu?” sorusu gündeme gelmekte ve yazının başlığını oluşturan iki soru birleşip bütünleşmektedir… Anayasa Mahkemesi kararını, kararın arka plan- larını ve her türden spekülasyona açık etkenlerini tar- tışmanın fazla bir anlamı yok. Sonuçta 11 yargıçtan 10’unun mahkûmiyete hükmetmesi, 7 yargıcının kapatma kararı ver- mesinden daha az önemli değildir. Ama anlayana… Kapatılmaktan kurtulan AKP, siyasal yaşamını bun- dan böyle sabıkalı, şaibeli, hüküm giymiş bir parti ola- rak sürdürmek durumunda olduğunun bilincinde mi- dir? Bundan çok kuşkuluyum… Başbakan ve AKP başkanı olan siyasetçinin mahkeme kararı sonrasındaki konuşmasında geçen “Atatürk”, “laiklik” gibi sözcükler, bu kişinin bütün si- yasal kariyeri boyunca yaptığı konuşmalarda sarf et- tiği sözcüklerle birlikte düşünüldüğünde, yapay, iğ- reti, zoraki, içtenliksiz kalmaktadır… Başka türlü olmasını beklemek, safdillik, onun da ötesinde aymazlık olur… Böyle bakıldığında, AKP’nin kurtulduğunu söyle- mek de pek yanlış sayılmayabilir… Hazine’den birkaç trilyon eksik destek almak, “Yel kayadan ne alır” deyiminde dile getirildiği gibi, bu par- tinin dişindeki kıymık bile sayılamaz. Saygı duymadıkları, önce saldırıp son birkaç za- manda “kerhen” saygı duyar göründükleri bir mah- keme tarafından mahkûm edilmeyi umursadıklarını düşünmek ise, yine en hafif deyimiyle safdilliktir. AKP’nin ilk uygun zamanda Anayasa Mahkeme- si üyeliklerine kendisine yakın kimseleri getirece- ğinden ya da bu yargı kurumunu büsbütün ortadan kaldırmak için elinden geleni yapacağından kendi pa- yıma kuşku duymuyorum. Bana kalırsa özet şudur: AKP kurtulamamıştır… Fakat kapatılmaktan kurtulmuş olmak bu partinin bugününe yeterlidir… Bir süre temkinli davrandıktan sonra bildikleri yol- da ilerlemeyi sürdüreceklerdir… Başka türlü olması eşyanın doğasına aykırıdır. AKP’nin gerçek anlamda kurtulamaması, başka bir deyişle de AKP’den kurtulmak, mahkeme ka- rarlarıyla olmaz… Daha da ileri giderek diyeceğim ki, Anayasa Mahkemesi’nin kararı kapatma da olsaydı, sadece bu karar bu partiden kurtulmaya yetmeyecekti… AKP kısa sürede derlenip toparlanacak, belki da- ha da güçlenmiş olarak siyaset sahnesinde boy gös- terecekti… Öyleyse bu kısır döngüden kurtulmak için ne ya- pılabilir? Tam bu noktada cumhuriyetçi güçlerin, gerçek demokratların, gerçek yurtseverlerin uyanıklığı, bi- linçliliği, birlikteliği bir kez daha önem kazanmak- tadır… Her ne kadar kendini kurtulmuş gibi görüp gös- termeye çalışsa da, yara almış, sabıkalanmış bu par- tinin eylemlerinden, söylemlerinden, girişimlerinden, gözler bir an bile ayrılmamalıdır… Demagojilerine, yalanlarına, safsatalarına, teh- ditlerine pabuç bırakılmamalıdır… Önümüzdeki yerel seçimlerde bu parti mutlaka, ama mutlaka geriletilmelidir… Yaşamsal önemde bir hedeftir bu… Yazımın başlığını oluşturan sorulara bir kez daha dönecek olursam, özetin özeti şu olabilir: AKP kurtulmuş sayılamaz… Ama AKP’den kurtulmuş değiliz… Anayasa Mahkemesi kararı hiç kuşku yok ki de- mokrasi yönünde önemli bir kazanımdır… Fakat bu demokratik kazanım, AKP’lilerin ve yandaşlarının zoraki yorumlarının tersine, parti- nin kapatılmasına hükmedilmediği için değil, suç- luluğuna hükmedildiği içindir… Şimdi ilk aşamada yapılması gereken ise, bu sa- bıkalı partinin önümüzdeki yerel seçimlerde yenilgiye uğratılması için verilmesi gereken mücadeleyi, Ana- yasa Mahkemesi’nin tarihsel önemdeki kararıyla hu- kuksal ve moral bakımdan şimdi daha güçlenmiş ola- rak, en büyük kararlılıkla ve mümkün olan en geniş birliktelik ve dayanışmayla sürdürmektir… ataolb@cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Bakan Şahin Düzce’de DÜZCE (AA) - Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, Düzce’de Adliye Sarayõ’nõn açõlõşõnõn ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Şahin, Anayasa Mahkemesi’nin AKP’nin kapatõlmamasõ yönündeki kararõna ilişkin, “Bu dava ve sonucuna takõlõp kalmanõn bize hiç faydasõ olmaz. Türkiye için bundan sonra ne gibi hizmetler yapmalõyõz, kafamõzõ bununla meşgul etmemiz lazõm” dedi. Bahreyn Kralı geliyor ANKARA (ANKA) - Bahreyn Kralõ Hamad bin İsa El-Halife, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün davetlisi olarak, 4 Ağustos’ta Türkiye’ye gelecek. Kral Hamad’õn ziyareti, Bahreyn’den Türkiye’ye Devlet Başkanõ düzeyinde yapõlacak ilk ziyaret olacak. Cumhurbaşkanõ Gül ve Bahreyn Kralõ Hamad arasõnda pazartesi günü gerçekleştirilecek görüşmelerde siyasi, ekonomik, ticari ve kültürel ilişkiler ile bölgesel ve uluslararasõ konular ele alõnacak. 10 Aralık’tan Erdoğan’a eleştiri İstanbul Haber Servisi - 10 Aralõk Hareketi Sözcüsü Burhan Şenatalar, Anayasa Mahkemesi’nin kararõ ile büyük bir belirsizlik ve tedirginliğin aşõldõğõnõ belirterek, “Verilen karar bir üye dõşõnda tüm üyelerin paylaştõğõ çok önemli bir saptamaya dayanmakta ve Mahkeme Başkanõ’nõn da belirttiği gibi ‘ciddi bir ihtar niteliği’ taşõmaktadõr. Karar öncelikle hükümeti ve iktidar partisini ilgilendirmektedir ve bu karardan sonra hükümetin ve AKP’nin laiklik karşõtõ söylem ve eylemler konusunda geçmişe göre çok daha özenli ve dikkatli davranmasõ gerekeceği açõktõr” dedi. Hızlı tren deneme sürüşü BİLECİK (AA) - Maliye Bakanõ Kemal Unakõtan ve Ulaştõrma Bakanõ Binali Yõldõrõm, hõzlõ trenin Ankara- Eskişehir arasõndaki deneme sürüşüne katõldõ. Ankara’dan bindikleri hõzlõ trenle, deneme sürüşü kapsamõnda Eskişehir yakõnlarõndaki Hasanbey istasyonuna gelen iki bakan burada hazõr bekleyen helikopterle havadan yapõmõ süren Bozüyük- Mekece karayolunda incelemelerde bulundular, yol yapõmõnõ üstlenen yüklenici firmanõn yetkililerinden brifing aldõlar. Unakõtan, cuma namazõ kõldõğõ Köprülü Mehmet Paşa Camii’nden çõkarken bir vatandaşõn “Motorlu Taşõtlar Vergisi biraz yüksek değil mi’’ sorusu üzerine, “Torbadaki paraya bakayõm, ona göre karar vereyim’’ dedi. Bazõ esnafõn işlerinin eskisi gibi olmadõğõnõ ve piyasada durgunluk yaşandõğõnõ söylemesi üzerine de Unakõtan, “Bundan sonra açõlõr. Bu karardan sonra işler açõlõr’’ diye konuştu. AOÇ’de talanõn, TÜBİTAK’ta kadrolaşmanõn önünü açan tasarõlar TBMM’de kabul edildi Son gün kazõklarõANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Meclis’in çalõşmalarõnõ parti hak- kõndaki kapatma davasõna endeksle- yen AKP, kararõn açõklanmasõnõn ar- dõndan, “jet” hõzõyla bazõ tasarõ ve önerileri yasalaştõrdõ. Daha önce “si- yasi kadrolaşma” yolunu açtõğõ için Anayasa Mahkemesi’nden dönen TÜBİTAK Yasasõ’yla, Atatürk Or- man Çiftliği (AOÇ) arazisinin önem- li bir bölümünün bedelsiz olarak, spor kulüplerine tahsisini öngören yasalar da kabul edildi. Genel kurulda önceki gün kabul edi- len TÜİTAK Yasasõ’nda değişiklik öngören yasa 10. Cumhurbaşkanõ Ahmet Necdet Sezer’den ve Anayasa Mahkemesi’nden iki kez dönmüştü. Ancak AKP, minik rötuşlarla aynõ dü- zenlemeyi bir kez daha getirdi. Dü- zenleme, TÜBİTAK Bilim Kurulu üyelerinin atanmasõnda Başbakan’a geniş yetkiler verdiği için Anayasa Mahkemesi ve Sezer, “kurumun özerkliğini yok edeceği” gerekçesiyle karşõ çõkmõştõ. TBMM Genel Kurulu’nda önceki gün kabul edilen yasaya göre, 12 üye ile başkandan oluşan TÜBİTAK Bi- lim Kurulu üyelerinin seçilmesi, se- çim usulü, üyelerin görev süresi ile Bi- lim Kurulu’nun görev ve yetkileri ye- niden belirlenerek atamalarda Baş- bakan’a yetki veriliyor. Bu üyelerden 5’i, Bilim Kurulu tarafõndan belirle- nen 10, biri Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Genel Kurulu tarafõndan be- lirlenen 2 aday arasõndan Başbakan ta- rafõndan seçilecek. Bilim Kurulu’nun 3 üyesi, Türkiye Bilimler Akademi- si’nin asli üyeleri arasõndan Bilim Ku- rulu tarafõndan belirlenen 6 aday ara- sõndan Başbakan tarafõndan belirle- necek. Mevcut Bilim Kurulu üyesinin gö- rev süresinin dolmasõna en geç 2 ay kala veya istifa, ölüm ve devam- sõzlõk gibi sebeplerle üyeliğin bo- şalmasõ halinde boşalma tarihin- den itibaren en geç 2 ay içinde ye- ni üyenin seçilmesi gerekecek. Es- ki üyenin, YÖK Genel Kurulu ve- ya TOBB tarafõndan gösterilen adaylar arasõndan seçilmiş olmasõ durumunda Başbakan, bu kurum ve kuruluşlardan 45 gün içinde bo- şalan veya boşalacak olan üyelik için belirleyecekleri adaylarõn sunul- masõnõ isteyecek. Üye adaylarõnõn Bilim Kurulu ta- rafõndan belirlenmesinin gerektiği hallerde ise Bilim Kurulu üye aday- larõnõ belirleyerek Başbakan’a suna- cak. Başbakan; boş olan her bir üye- lik için önerilen iki aday arasõndan bir kişiyi Bilim Kurulu üyesi olarak se- çecek. Bilim Kurulu üyelerinin görev sü- resi, 4 yõl olacak. Üyeliği sona eren üye, ancak 4 yõllõk bir dönem daha se- çilebilecek. Bilim Kurulu’nun olağan toplantõlarõna yõl içinde toplam altõ ke- re veya üst üste üç kere kabul edile- bilir mazereti olmaksõzõn katõlma- yan üyelerin üyelikleri, Bilim Kuru- lu kararõyla düşecek. Bu üyelerden bo- şalan üyelikler, belirtilen usullere göre yenilenecek. Bu suretle seçilen üyenin görev süresi de 4 yõl olacak. Genel Kurul’da kabul edilen bir başka yasayla da AOÇ arazisinin önemli bir bölümünün bedelsiz ola- rak 49 yõllõğõna Gençlik ve Spor Ge- nel Müdürlüğü’ne (GSGM) devrinin yolu açõldõ. Yasa ile AOÇ sõnõrlarõ içinde bulunan 258 bin 186 metrekare arazi ve bunun üzerinde yer alan spor tesisleri ve müştemilatõ, AOÇ ile yapõlacak bir protokolle, 49 yõl süreyle bedelsiz olarak GSGM’ye tahsis edi- lecek. Gençlerbirliği ve Ankaragücü faydalanacak Genel Müdürlük, spor alanlarõnõn spor hizmeti ve faaliyetlerinde kul- lanõlmak üzere spor kulüplerine veya spor federasyonlarõnca amacõna uygun kullanõmõnõ teminen her türlü tedbi- rin alõnmasõ, denetimin yapõlmasõ ve gerektiğinde tahsislerin kaldõrõlmasõ konusunda yetkili olacak. Bu alanda yapõlan spor tesisleri, sporun gelişti- rilmesi dõşõnda ticari bir amaç için kul- lanõlamayacak, tahsis edilmeyecek. Genel müdürlük tarafõndan yapõlacak spor tesislerine verilecek izinden be- del alõnmayacak. Böylece AOÇ üze- rinde spor kompleksi olan Gençler- birliği ve Ankaragücü spor kulüple- ri, bu tesisleri hiçbir ücret ödemeden kullanabilecek. AKP’nin TBMM’nin son iş gününde Meclis’e getirdiği TÜBİTAK Yasasõ’yla kurumun yönetiminde neredeyse tek belirleyici Erdoğan oluyor. Genel Kurul’dan geçen bir diğer düzenlemeyle de AOÇ’nin arazilerinin önemli bir kõsmõ 49 yõllõğõna spor külüplerine bedelsiz olarak devrediliyor. REVİZYON BEKLENTİSİ AKP’de yeni başlangıç senaryoları Anayasa Mahkemesi’nin AKP hakkõnda kapatma kararõ vermemesine karşõn “laiklik karşõtõ eylemlerin odağõ olduğu” belirlemesi nedeniyle parti yönetiminin “frene basma” taktiği uygulayacağõ belirtiliyor. AYŞE SAYIN ANKARA - Anaya- sa Mahkemesi’nin AKP’yle ilgili kararõnõn ardõndan gözler, Baş- bakan Tayyip Erdo- ğan’õn bundan sonra izleyeceği “yeni baş- langıç” politikasõna çevrildi. AKP kulisle- rinde Erdoğan’õn bun- dan sonra “gerilimi dü- şürme” taktiği izleye- ceği beklentisi dile ge- tiriliyor. Bu kapsamda başta Milli Eğitim Ba- kanlõğõ olmak üzere yo- ğun kadrolaşma eleşti- rilerinin olduğu bazõ bakanlõklar ile genel merkez yönetimindeki “sivri” isimlerin tasfiye edileceği konuşuluyor Anayasa Mahkeme- si’nin AKP hakkõnda kapatma kararõ verme- mesine karşõn “laiklik karşıtı eylemlerin oda- ğı olduğu” belirlemesi nedeniyle, parti yöneti- minin “frene basma” taktiği uygulayacağõ be- lirtiliyor. AKP içindeki “liberal” milletvekil- leri, bundan sonra açõ- lacak bir davanõn doğ- rudan “kapatma” ile sonuçlanmasõnõn kaçõ- nõlmaz olacağõna dikkat çekerek gerilimi tõr- mandõracak düzenle- melerden kaçõnõlmasõ gerektiği görüşünü dile getiriyor. Anayasa Mahkemesi’nin mesa- jõnõn parti yönetimince çok iyi değerlendiril- mesi gerektiğini belirten liberaller, bundan son- raki enerjinin, acil eko- nomik önlemler, de- mokratikleşme ve Av- rupa Birliği’ne yönelik düzenlemelere veril- mesi gerektiğini söylü- yorlar. AKP kulislerinde, başta “türban” olmak üzere, gerilimi tõrman- dõracak düzenleme ve uygulamalarõn uzun sü- re gündeme getirileme- yeceğine dikkat çeki- lirken, üniversitelerde- ki sorunun büyük ölçü- de “rektör değişimle- ri” ile “göz yumarak” çözme yoluna gidilme- si hesabõ da yapõlõyor. Seçim yerine kabine değişimi Kapatma davasõ son- rasõnda AKP içindeki yoğun beklenti kabine revizyonu olacağõ yö- nünde. Davanõn kapat- mayla sonuçlanmama- sõ nedeniyle “erken ge- nel seçim” olasõlõğõ gündemden kalkarken, “taze başlangıç” için Başbakan Tayyip Er- doğan’õn kabineyi ye- nilemeyi tercih edeceği belirtiliyor. Erdoğan’õn, toplum- daki gerilimi düşürmek ve başta askerler olmak üzere, “kavgalı” oldu- ğu devlet kurumlarõy- la “barış” görüntüsü vermek için gerek ka- binedeki, gerekse ge- nel merkez yönetimin- deki “sivri” isimleri ayõklayabileceği dile getiriliyor. Hatta, Ana- yasa Mahkemesi’nde dava sonuçlanmadan önce, “Eğer kapatma kararı çıkmazsa, kad- rolaşma ve yolsuzluk iddialarıyla” gündeme gelen bazõ bakanlõklar- da değişimin konuşul- duğu öğrenildi. Erdoğan’õn bu planõ yaşama geçirmesi du- rumunda Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik, Enerji Bakanõ Hilmi Güler, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ ile Genel Merkez yönetiminden Genel Başkan Yardõm- cõsõ Dengir Fırat, tas- fiye edilecek isimler arasõnda sayõlõyor. Adliyede ‘toplu izin’ başladõ 6 Eylül’e kadar sürecek olan adli tatil sõrasõnda, acil nitelik taşõyan davalar haricinde nöbetçi mahkemeler görev yapacak ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Yargõda “toplu izin kullanı- mı” anlamõna gelen ve 6 Eylül’e ka- dar sürecek olan adli tatil dün baş- ladõ. Adli tatil boyunca nöbetçi mahkemeler görev yapacak. Adli tatil sürecinde görev yapacak nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşõyan davalarõ gö- rüşecek. Diğer davalara ise yeni ad- li yõla kadar ara verilecek. Yüksek yargõ organlarõ Danõştay, Yargõtay, Askeri Yargõtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nde nöbetçi he- yetler görev yapacak. Bu mahke- melerde acil konular görüşülürken, Danõştay’da görev yapacak olan nöbetçi heyet esastan karar vere- meyecek ve yalnõzca “yürütmenin durdurulması” istemlerini karara bağlayacak. Yargõtay’da da ceza ve hukuk olmak üzere iki nöbetçi daire görev yapacak. Kapatõlan DGM’lerin yerine ku- rulan özel yetkili ağõr ceza mahke- meleri ile askeri mahkemeler, adli ta- til kapsamõnda olmadõğõndan yar- gõlama faaliyetlerini sürdürecek. Adli tatil, 6 Eylül’de sona erecek. 6 Eylül’ün cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle yeni adli yõl, 8 Ey- lül Pazartesi Yargõtay’da düzenle- necek törenle başlayacak. Birinci TTK Başkanı oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türbana özgürlük kampanyasõnõn imzacõlarõ arasõnda yer alan, “Kemalizm ilerlemeden çok gerilemeye tekabül eder” görüşüyle tepki çeken Prof. Dr. Atilla Yayla’ya destek çõkan Polis Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Birinci, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanlõğõ’na atandõ. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun görevden alõnmasõyla boşalan TTK Başkanlõğõ’na getirilen Birinci’nin atanmasõna ilişkin üçlü kararname, Resmi Gazete’de yayõmlandõ. Türban özgürlük kampanyasõnõn imzacõlarõ arasõnda yer alan Birinci’nin bir diğer özelliği ise Fethullah Gülen’e yakõnlõğõyla bilinen Türkiye Yazarlar Birliği’nin yönetim kurulu üyesi olmasõ. MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, partisinin Seydişehir İlçe Başkanlığı’nda yaptığı açık- lamada AKP hükümetini inanç hortumculuğu yapmakla suçladı. Bal: AKP Ergenekon davasını siyasallaştırdı ENVER HAYKIR SEYDİŞEHİR - MHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Faruk Bal, AKP’nin Ergenekon soruşturmasõnõ ka- patma davasõna karşõ siyasallaştõrdõğõnõ belirterek “Er- genekon’da iddia edildiği gibi bir çete varsa hu- kuk içinde bunun mücadelesi sonuna kadar ya- pılabilirdi. İktidar partisi bunu yapmak yerine ka- patma davasına karşı siyasal bir meydan okuma havasında bu olayı siyasallaştırdı” dedi. MHP Seydişehir İlçe Başkanlõğõ’nda açõklamalar- da bulunan Bal, Türkiye’nin korku cumhuriyeti ha- line getirildiğini, ülkenin gerçek sorunlarõnõn suni gün- demlerle gizlendiğini vurguladõ. Bal, Ergenekon ve kapatma davalarõ olmasaydõ Türkiye’nin işsizliği, yok- sulluğu konuşacağõnõ belirten Bal, şöyle konuştu: “Devletin organları ve bütün toplum gerçek so- runlarını konuşmak yerine geçen süreçte suni gün- demlerle enerjisini boşa harcamıştır. Ergene- kon’da iddia edildiği gibi bir çete varsa hukuk için- de bunun mücadelesi sonuna kadar yapılabilirdi. İktidar partisi bunu yapmak yerine kapatma davasına karşı siyasal bir meydan okuma hava- sında bu olayı siyasallaştırdı. Sonuçta bu iki da- va hukuki olmaktan çıkıp siyasi dava haline gel- di. AKP’nin, iddianameyi menfur emellerine alet ettiği ortaya çıkmıştır.” AKP’nin kapatma davasõ sonucundan ders çõkar- masõ gerektiğini vurgulayan Bal, “AKP’nin inanç hortumculuğundan vazgeçmesi gerekir. Din ve vic- dan hürriyetini oy vazifesi haline getirmemesi, dev- let organlarıyla çatışmaktan uzak durup rant eko- nomisine son vermesi gerekir’’ dedi.Bal, toplantõ- da Seydişehir Alüminyum Tesisleri’nin özelleştirme süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Da- nõştay’õn özelleştirmenin iptaline karar vermesine kar- şõn hukuki sürece uyulmadõğõna dikkat çeken Bal, “Başbakan, mahkemenin verdiği karara uymuyor; yarattığı rant ekonomisinde fabrika, maden sahası, Oymapınar barajı ve liman peşkeş çekilmiştir. Bu- nunla yetinmeyenler ise bir de buraya termik sant- ral yaparak Seydişehir’i tamamen yaşanmaz ha- le getireceklerdir. Milletin huzurunda söz veri- yoruz, bunların hesabını soracağız” dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear